Matematik dersi bir türlü bitmek bilmemişti. Yasemin hocada anlatıp anlatıp geçiyordu. Zil çalar çalmaz sıramdan fırladım kapıda Zeynep ile karşılaştık sınıfın önünden geçerken
“Senin sıranda oturan yeni çocuk mu?”
Sınıfa doğru baktım ve çocukla göz göze geldik.
“Hıhı evet yeni öğrenci biraz değişik ve sessiz birine benziyor”
Zeynep gülümseyerek “Ve çok yakışıklı!”
Ona sıkıcı bir bakış atıp “Of Zeynep kafan hemen oraya çalışıyor”
Zeynep gülerek “Bence tavlamalısın” değip göz kırptı.
Nedenini bilmiyorum ama çabuk gitmek istiyordum. Çocuk ne kadar soğuk olsa da konuşmak istiyordum. Gözleri hangi renkti? Hatırlayamıyorum… Değişik sanki o yüzü çok iyi tanıyorum sanki de hiç tanımıyorum. Zilin çalmasıyla sınıfın önünde olmamız bir oldu. Zeynep hala dalgındı fark edebiliyordum. O ne kadar iyi gözükmeye çalışsa da içi kan ağlıyordu. Sınıfa girdiğimde çocuğun çevresinin kalabalık olduğunu ve kızların çoğunlukta olduğunu fark ettim. Sırama geldiğimde çocuk kalkıp yol verdi. Duvar tarafına hemen kuruldum. Sınıfa Nergis hoca girmesiyle rahat bir nefes aldım. Yeni gelen çocuğu şaşırtmış olan kalabalıktan kurtulmuştuk. Onunda rahat bir nefes aldığını fark ettim. “kalabalıklardan hoşlanmıyorsun anlaşılan” dedim.
Bana baktı ve hayatımda ilk defa böyle bir gülüş gördüm çok yakışıklıydı.
“Evet… Hm sende sevmiyorsun dimi?”
Kafa salladım konuşursam sesimin çatlayacağını biliyordum. O gülüşüyle tekrar beni ödüllendirerek önüne döndü Nergis hocayı dinlemeye başladı. Ama ben bundan sonra durmayı pek düşünmüyordum.
“Hala tam olarak tanışmadık diye düşünüyorum benim adımı biliyorsun ama ben seninkini bilmiyorum?”
Kafasını Nergis hocadan bana çevirdi o zaman göz renginin yeşil olduğunu fark ettim gülümseyerek “Adım cenk” dedi.
Gülümsemesine karşılık verdim. O sırada Nergis hocanın sesi duyuldu
“Çocuklar bugün çekiliş yapacağız ve herkes çekilişteki arkadaşıyla oturup o arkadaşını tanıyacak bana da 1 ay sonra o arkadaşıyla ilgili bildiklerini yazıp vereceksiniz”
Bize döndü “Siz çekilişe katılmanıza gerek yok zaten bir birinizi tanımıyorsunuz” deyip gülmeye başladı.
Sınıftan birkaç kızın sızlanıp hocam ama bence onlarda çekilişe katılmalı demesine hoca hiç oralı olmadı. Cenk bana dönüp
“Bugün ki kavga etmenin sebebi neydi?”
Bir anda şaşırdım aniden bu soruyu sorması çok değişikti insan hobilerden filan başlar zaten bu çocuğun farklılığı çok belliydi benim sessiz olmama bakıp daha çok meraklı bakmaya başlayınca.
“Hm… Banu’yu tanıyınca anlarsın diye düşünüyorum” deyip güldüm. Cenk hala ciddi duruyordu
“ Sana saldırdı mı?” bunlar nasıl sorulardı.
“Hayır, sadece laf atıp durdu bende kolayı kafasından aşağıya döktüm”
Gülümsedi hatta hoca olmasa yüksek sesli bile güle bilirdi.
“Nerden geliyorsun?” diye sordum.
Bir an duraksadı. O sırada Nergis hoca konuşmaya başladı.
“Gençler sessizce yan sınıfa geçin bakalım”
Sorum öyle boş bir şekilde havada kaldı zaten cenk de bu soruya cevap vermek pek istemiyordu anladığım kadarıyla. Sınıfa girdiğimde Nergis hoca yeni bir belgesel filmi getirmişti anlaşılan. Sıralardan birine yerleştim arkama baktığımda. Filiz Cenk’e gülümseyerek
“İstersen buraya oturabilirsin?”
Cenk gülümsedi içimde bir şeylerin kızıştığını hissedebiliyordum sonra bana döndü bakışımı kaçırdım belli etmek istemiyordum.
“Teşekkür ederim”
Sinirlenmiştim tam oraya bakacaktım ki yanımdaki karaltıyı fark ettim kafamı çevirmemle Cenkle göz göze geldik yanıma oturdu. Demek kızı reddetmişti şaşırmak elde değildi.
“Oturmamda sakınca var mı?”
Gülümsüyordu o baştan çıkarıcı gülümsemesiyle
“Oturdun bile değip” göz kırptım.
Ne flörtleşiyormuyduk biz! Aman ben neler yapıyordum o sırada sınıfa Banu girdi. Saçını tekrar yaptırmıştı hocaya bir şey söyledi. Bana çok pis bir bakış attıktan sonra karşımdaki sıraya oturdu. Gözünü benden ayırmıyordu. Sonra Cenk’i fark etti hemen saçını başını düzeltmeye başladı. Yanında ki yardakçısı Cansu ya sordu. Cansu’nun ne dediğini tahmin edebiliyordum. Önümdeki belgesele dikkatimi vermek çok zordu. Sınıfta nedense bugün hiç ses çıkmıyordu. Banu’nun bakışlarını üzerimde hissediyordum. Zilin çalmasıyla çantamı aldım. Cenk’e veda etsem mi diye düşünürken Banu bir anda önümüze atlayıp
“Merhaba ben Banu sende cenk olmalısın” değip o en sevimli gülüşünü kondurdu yüzüne.
Cenk “Merhaba parfümünüzün adı neydi? Hm… galiba kola gibi kokuyorsunuz”
Bana bakıp gülmeye başladı. Bende hafiften ona katıldım ama anlam veremedim kimse Banu’yu böyle bizim gibi bozmaya çalışmazdı hele hele bu bir erkekse. Şoktaydım Banu bana bakıp
“Sen...”
“Duru burada bir sorun mu var?”
Zeynep gözüktü bir anda Zeynep in başı belaya girmesini istemediğim den
“Hayır tatlım hadi gidelim. Yarın görüşürüz Cenk”
Zeynep’i kolundan tuttuğum gibi sınıftan çıktım. Arabaya yürürken Zeynep
“Ne oldu orda ben geldiğimde?”
“Yeni çocuk Banu’yla dalga geçti.”
Zeynep gülmeye başladı “Hadi ya of tuttum ben bu çocuğu” değip bana göz kırptı gözlerimi devirip arabaya yerleştim hemen.
Araba ilerlerken Zeynep çok sessizdi sadece arada birkaç kere güldü. Genellikle özgünden sadece arkadaşız şarkısını söyleyip eşlik ettik. Eve vardığımda
“Zeynep geç istersen tarçın seni özlemiştir”
Dedim ama Zeynep’in bugün gelmeyeceğini tahmin ediyordum ve tahmin ettiğim şeyler Zeynep’in ağzından tek tek dökülmeye başladı.
“Yok, bugün alışveriş günüm ilan ediyorum kafa dağıtmam lazım”
“Katılmamı ister misin?”
“Hayır, tek olsam iyi olacak hem sen şu edebiyat ödevini yap yapmadığını biliyorum” deyip gülümsedi bende
“Tamam; Ama sıkıldığın an bize geç hemen evdeyim ben”
Kafasıyla onayladı. Zeynep uzaklaşırken arabaya arkadan baktım. İnşallah kendini çabuk toparlar. Eve giriş yaptığımda annem ile babamın kahvaltı hazırlıkları yaptıklarını duydum daha yeni kalkıyorlardı. Of ne uyuşuk ailem var benim. Tarçın koşarak yanıma geldi ve bacaklarıma sürtünmeye başladı hemen. Annem ile babama küçük birer öpücük yollayıp odama geçtim. Odam pembe renkte kutu gibi pelüş hayvanlarla dolu bir çocuk odası gibi duruyordu. Burada tezatlık oluşturan bu çocuk odasına uyum sağlamayan makyaj aynası ve makyaj malzemeleriydi. Yatağıma uzanıp bugün ki olanları düşündüm. Önce Banu’yla küçük bir kavga yaşamıştık sonrada Cenkle tanışmıştım. Elime dizüstü bilgisayarımı aldım. Öncelikle ne yapacağıma karar veremedim. Edebiyat ödevi için Şinasi’nin hayatını araştıracaktım. Ödevim için 2 saat uğraştım bir güzel yazdım kapak hazırladım. Ödevimden kalktığımda acıktığımı hissedip mutfağa geçtim ailemin çağırdığı kahvaltıyı reddettiğime pişman oldum şimdi. Soğumuş patatesi canım hiç istemiyordu. Kırmızılâhanasıyla birlikte mevsim salatası hazırlayıp yemeye başladım. Bir ara içerden telefonumun çaldığını duydum. Ekranda Zeynep yazıyordu hemen açtım arka fonda araba sesleri korna sesleri trafikte olduğunu anladım
“Duru burada yeni bir yer keşfettim gitmeliyiz bence kafa dağıtmaya ihtiyacım var”
Kafa dağıtmak mı Zeynep yeter ki mutlu olsun
“Tabi tatlım neresi orası” sevinçten küçük bir çığlık attı.
“Seni almaya geliyorum şık bir şeyler giy sürpriz”
Odama geçtim. Ne giyebilirim diye düşünmeye başladım. O sırada askılıkta olan mini siyah elbise gözüme çarptı Zeynep şık ol demişti…