Bölüm-8

13.7K 942 25
                                    

   “Ben hazırım!”

Diyerek ikisinin de dikkatini bana vermesini sağladım. Cenk ayağa kalktı beni öpmek için tam yaklaşmıştı öksürerek annemin önünde olduğumuzu hatırlattım. Annem

“Hadi gençler siz gecikmeyin çıkın”

Diyerek bize dışarıda yalnızsınız mesajını verdi. Dışarı çıktığımızda yağmur tüm şiddetiyle yağıyordu. Cenk hemen şemsiyeyi açtı diğer elini belime dolayarak şemsiyenin altına girmemi sağladı. Arabaya varınca kapımı açtı. Hemen sıcak arabaya yerleştim. Demek Cenk bize gelirken arabayı iyice ısıtmıştı. Cenk direksiyon başına geçtikten sonra bana dönüp

“Evet… Şimdi ne yapmak istersin?” diye sordu.

Bana ne yapmak istediğimi mi soruyordu? Karanlıktan fazla yüzünü seçemiyordum ama arada geçen arabalardan gözlerinin ışıldamasını hissetmek huzur vericiydi. Onun yanında bu kadar huzurlu olmam normal miydi?

“Bilmem”

Demekle yetinmiştim ki. O sırada karnımdan acıktığıma işaret olarak sesler gelince Cenk

“Anlaşıldı” deyip arabayı çalıştırdı.

Eğilip radyoyu açtım frekansları dolaşırken The pierces- Three wishes şarkısına denk geldim. Bıraktım çalsın

“Güzel seçim”

Cenk’in sesini duyana kadar dalıp gittiğim ellerimden gözlerimi kaçırdım. Bu ellerin neler yapabildiğini bugüne kadar niye hiç fark etmediğimi anlamaya çalışıyordum. Deniz kenarında küçük sevimli bir balıkçıda durduk. Şaşırmış bir şekilde Cenk’e kafamı dönmüştüm ki. Cenk’in çoktan inmiş ve kapımı açmak da olduğunu fark ettim.

“Çok hızlısın” dedim.

Gülümseyip yanağıma küçük bir öpücük kondurdu. Bende gülümsemesine karşılık verdim.

“Sen üstünü değiştirirken annenden balığı çok sevdiğini öğrendim ve burası en uygun yer olduğunu düşündüm.”

 Gülümsedim

“Çok güzel burayı ilk defa fark ediyorum”

Küçük sandalyeler ve küçük masalar vardı. Koşarak küçük bir kız yanımıza gelip masamıza kadar eşlik etti. Gülümsedim çok tatlıydı.

“Kaç yaşındasın?” diye sormadan alamadım kendimi.

O minicik elleriyle menümüzü vermeye çalışırken utangaç bir şekilde tiz sesiyle

“5 yaşındayım” dedi.

Gülümsedim. Menüye göz gezdirmeye başladım. Sonra balık ızgarada karar kıldım. Cenk de bana eşlik etmek istemişti yemeklerden pek tat almadığını düşünüyordum. Küçük kız siparişleri alıp gittik den sonra masada Cenk’e doğru eğilip

“Yemeklerimizi yiyebiliyorsun demek?”

Bu bir cümleden ziyade soru şeklinde sormuştum. Cenk gizli bir sır verecekmiş gibi masadan bana doğru eğilerek

“Aslında sana eşlik etmek için yemek yiyorum. Çünkü yediklerimden bir şey anlamıyorum.”

İşte şimdi kafama takılan soru ne ile beslendiği Cenk sanki içimi okumuş gibi

ElementHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin