ESRAR- I AŞK

By Vildanurkaradayi

191 16 1

" Meyra sana emanet Semih . Sevdiğim kadın sana emanet. " okuduğum cümleyi anlamaya çalışıyordum. Kapı anid... More

0.1
0.2
0. 4
0.5
0.6

0.3

31 3 1
By Vildanurkaradayi



Acıya alışmak diye bir şey var . En acısı da bu ya !

Alışmak ... Acıya alışmak ...

Her olumsuzluğa , her çaresizliğe , her ölüme alışmak. Alışmış olmak kirlenmek demektir. İnsan hangi şartlarda yaşadıklarına gülüp geçer . Ve yahut 'ta hangi insanoğlu acı çekmek ister ki . Ben küçük bir kız çocuğuyken hep dünya'nın iyi bir yer olduğuna inanırdım .

 Fakat büyüyünce böyle olmadığını fark etmem pek de uzun olmadı . Ortaokul 6.Sınıf 'ta iken arkadaşlarım tarafından dışlanan bir çocuk oldum . Annem ve babam olmadığı için beni aralarına almazlardı . Çocuklar o kadar çok acımasızdılar ki . Her şeyi yüzüme vururken ağlamamı önemsemiyorlardı . Bu yüzden ben hala dünyanın iyi bir yer olduğuna inanmak istiyorum . Kendi yalanlarıma inanmak ve mutlu olmak istiyorum.

Mucize ararsın, şaşırmak istersin ama gerçekler hiçbir zaman şaşmaz . Umut işte sonunu bile , bile inanmak istersin ...

Yavaşça yatağımda doğruldum. Pencereden gelen ışık süzmesi gözümün kamaşmasına neden oldu .Tek elimle güneşi kapatmaya çalıştım . Tek gözümü kapatarak küçük çocuklar gibi elimi makas haline getirip güneşi kesmeye çalıştım . Bir kaç saniye oyalandıktan sonra yataktan kalkmaya karar verdim .

 Ayaklarımı yataktan sallandırırken soğuk zemine değen parmak uçlarımla soğuk bir titreme vücuduma yayıldı . Yavaşa odamın kapısına doğru ilerlerken gözüm duvar saatine doğru ilişti . Saat 11.30 'a yaklaşıyordu . Muhtemelen amcam şirkete gittiğini düşünerek kapıyı açtım . Özel bir şirkette muhasebeci olarak çalışan amcamın bu saatte evde duracağını düşünmekle hata ederdim sanırım .

Uyuşuk adımlarımla banyoya doğru yol aldım . Burnuma enfes kokular yayılırken yengemin akşam için hazırlık yaptığını anlamam uzun sürmedi. Banyo'nun kapısını açıp içeri girdim. Musluğu sıcak su tarafına doğru çevirip suyun akışını seyrettim . Elimi suyu doğru uzattım kaynar suyun buharı yüzüme doğru geliyordu . Elime değen kaynar su ile reflex olarak geri çekildim . Musluğu tersi yönüne doğru çevirdim. Kendime gelmek için soğuk suya ihtiyacım vardı sanırım. Avucuma soğuk su doldururken suyun keskinliği ellerimin acımasına yetmişti . Yüzüme soğuk su çarparken kendime geldiğimi hissettim . Suyu kapatıp ellerimi havluyla kurutmaya çalıştım .Kapıyı açtım ve kendimi dışarı doğru attım . Evin içi sıcaktı ama ben üşüyordum .

Odama doğru gidip üstümü değiştirmeye karar verdim . Kapıyı açtım ve içeriye doğru bakınca odamı toplamam gerektiğini düşündüm . Seri hareketlerle odamı topladım . Üstümdeki sevimli pijamalarımdan kurtulduktan sonra kot uzun tuniğimi ve siyah dar paça pantolonumu üzerime geçirdim . Topuzu yaptıktan sonra siyah başörtümü çenemin altına doğru iğneledim. İki uçunu arkaya atıp düğümledim. Omuzlarıma doğru düzeltmeye çalıştım. Bedenimi kıyafet dolabımın yanındaki boy aynasına doğru çevirdim. Sanırım hazırdım . Çelimsiz vücudumun olabileceği güzel hallerinden biriydi. Kapıya doğru yürümeye başladım . Kapının kulpunu çevirerek kapıyı açtım . Uzun koridorda yürümeye devam ettim . Mutfağa doğru kendime bir yörünge çizdim .

Mutfağa girmem ile ihtişamlı bir çiçekle karşılaştım . Meraklı gözlerle çiçeğe doğru bakışlarımı indirdim .

''Günaydınnn ''sesin geldiği yöne doğru baktığımda yengemin ocağın başında bir şeyler hazırladığını gördüm .

''Günaydın . Bunlar da nereden çıktı yoksa amcam sana mı gönderdi ''çiçeği işaret ederek göz alıcı çiçeklere bakmayı sürdürdüm.

''Yok canım nerde onlar sana, bu sabah kargo ile geldi .''dediği cümle ile afallamıştım. Kim neden bana çiçek göndersin ki . Mutfak tezgahındaki çiçeğe doğru ilerledim. Mutlaka bir not veya kimin gönderdiğine dair bir şey vardır diye düşünerek çiçeğin etrafına baktım . Ama ne bir not nede bilgi vardı . Meraklı bir çift gözün beni izlediğinin farkındaydım.

''Kim göndermiş , yazıyor mu ? ''duyduğum soruyla başımı çiçekten çekip yengeme doğru çevirdim .

''Maalesef yenge gizli hayranım adını ve soyadını yazmayı unutmuş ''

''Neyse boş ver takma kafana belki yanlış gelmiştir .''endişelenmemi istemiyordu muhtemelen . Vazoyu elime aldım ve odama doğru yol aldım . Kapıyı açıp içeri geçtim . Çiçeği yatağımın kenarına doğru bıraktım . Acaba kim göndermişti . Etrafımda sayılı insanların bulunduğunu düşünürsek bunu yapacak kimse yoktu . Fazla bu olayı düşünmemeye çalışarak kapıdan çıkarak mutfağa doğru ilerledim .

Mükemmel görünen kahvaltı sofrası bile iştahımı kabartmıyordu . Hep iştahsız bir çocuk oldum .Hele ki sabahları yemek yemeyi sevmezdim .

''Hadi kahvaltını yap da dışarı çıkalım . Ara istersen Beyza ' da gelsin . Hem sana da yardımcı olur kıyafet konusunda . ''sunduğu fikir aklıma yatmıştı . Kahvaltı sofrasına ilerlerken yengemin çayları doldurduğunu gördüm .

''İyi olur aslında , ararım müsait ise gelir . ''sandalyeyi çekmem ile parke de gıcırdaması kulaklarımda tiz bir ses tınısı bıraktı . Oturarak yavaşça çayımı yudumladım. Çayımı bitirdikten sonra sandalyeden kalkıp odamda ki telefonumu almak için odaya doğru yürümeye başladım .

Odaya girdiğimde gözüme çarpan ilk şey çiçekler olmuştu . Kimden geldiğini bilmediğim çiçekler artık ilk gördüğüm kadar gözüme ihtişamlı gelmiyordu aksine itici bir havası vardı. Hemen çiçeğe doğru yaklaşıp onu odanın kör noktası olan kapının arkasına koymaya karar verdim . Çalışma masasına doğru ilerleyerek üstünde duran telefonu elime aldım.

Rehberde Beyza 'nın ismini ararken kendi ile ismini bağdaştıramamıştım . Arapça kökenli olan Beyza kelimesi aslında ''beyzaün'' olarak geçer . Anlamının beyaz olduğunu düşünürsek esmer renk tonundaki arkadaşım ile fazla uyumlu değildi . Arama butonuna basarak telefonu kulağıma doğru götürdüm . Karşı tarafın açmasını beklerken sesini duymamla neşeli ses tonum ile konuşmya başladım .

''Alo , canım arkadaşım nasılsın ? ''

'' İyiyim dememi bekliyorsan yanılıyorsun Meyra uykumu böldün . '' uykulu ve sitemli çıkan sesi ile gülümsedim .

''Rahatsız ettiysem kapatayım istersen önemli bir konu vardı da ''

''Ne kapatması ya hem uyandır , hem ortaya bir laf at hem de kapatayım de . Söyle bakalım neymiş bu önemli konu ''heyecanlı olduğunu belli ederken amacıma ulaşmıştım .

''Yengem ile alışverişe gidiceğiz sen de gel . Akşam bana görücü geliyor da malum kıyafet falan alacağım . Fikirlerine ihtiyacım var . ''onu meraklandırdığımın farkındaydım .

''Ne görücüsü , ne kıyafeti anlat hemen ''

''Saat öğlen 3 ' te sahilin orada buluşalım . Anlatacağım.''

''Tamam , peki saat 3 ' te oradayım . Haberleşiriz ''

''Görüşürüz''diyerek telefonu kapattım . Telefonun saatine bakarken , saatin 13.50 olduğunu farkına vardım . Bugün zaman ne de çabuk geçiyordu . Odanın kapısından çıkarak mutfağa doğru gittim . Yengemi gözüm aradı ,etrafı incelerken içerdeki koltukların birinde uzanmış , klasik kadın programlarını seyrediyordu .

''Beyza da geliyor . Aradım haber verdim .''

''Siz ikiniz gidin o zaman benim evde bir hayli işim var . ''yorgun bir sesle söylediği cümle üzülmeme neden olmuştu . Benim için uğraşması hem sevindiriyor hem de onu yorduğum için üzüyordu .

''Peki ''diyerek kısa bir cevap sundum ona .

Hole doğru yol aldım . Oradan dış kapıya hızlı adımlarla ilerledim . Portmantonun üstündeki buz mavisi uzun şişme montumu giydim . Ayakkabılığın içinden siyah botlarımı çıkardım ,siyah kol çantamı alarak dış kapıya doğru yöneldim . Kapıyı açarak dışarıda ayakkabılarımı giyindim .

''Ben çıkıyorum . Hadi Allah'a emanet . '' kapının eşiğinden söylediğim söz ile kapıyı kapattım . Asansöre doğru ilerleyerek . Bulunduğum kata gelmesi için düğmeye bastım . Asansörün yavaşça gelmesi canımı sıkmıştı .Kapı yavaşça açıldı içinde tanımadığım ikisi erkek üç kişi bulunuyordu . Yavaş adımlarımla asansöre bindim. Otoparkın olduğunu gösteren düğmeye elimi götürüp düğmenin üzerine baskı uyguladım . Kapı yavaşça kapandı gözlerimi botlarımda sabitledim . Otopark'a geldiğimde asansörden inerek arabama doğru ilerledim .

Siyah arabamın kilidini açarak kapısını açtım . Sevgili annem ve babamdan kalan maddi mirasın bir kısmı ile bu arabayı almıştım . İşimi görüyordu zaten fazlasına da gerek yoktu .

Arabanı içini doğru girerek motoru çalıştırdım. Otopark ' tan çıkarken sitenin güvenliğindeki sevimli amcaya selam vererek Eyüp sahile doğru yol aldım . Orası hep bana daha samimi gelmiştir .

 Mezarlığın tam önündeki bir sahil bana denizi seyrederken ölümü de düşündürüyordu aslında . Arkamda bir mezarlık yaşanmış bir devir anlatıyordu aslında . Binlerce yaşam , hikaye , olaylar olağanüstülükler , aşklar bıraktırıyordu arkamda .

Sahilin yanındaki otoparka arabamı park edip sahile doğru gitmeye başladım . Hava soğuktu ve tam da düşündüğüm gibi kimse yoktu . Beyza'yı beklemeye başladım. Kısa bir süre onu gördükten sonra ayağı kalkıp kocaman sarılarak onu özlediğimi belirttim .

''Ya MEYRA !! Başörtümü bozuyorsun . Bu ne hasrettir.''

'' Seni çok özledim Beyza . Hem sen benim kız kardeşim değil misin ? '' kollarını açarak o da bana karşın sıkıca sarıldı .

'' Bende seni çok özledim . Ama farkındaysan daha dün beraberdik . ''

'' Olsun , özledim yani sana ne ''

'' Tamam hadi fazla uzatma da şu konuyu anlat bakalım bana . '' sarılır vaziyette olduğumuz durumdan çıkarak . Yüzüne utançla bakarak kafamı eğdim . Tekrar ağzından endişe dolu sözcükler çıktı ağzından .

'' Meyra ne oldu ? ''onu banka doğru oturtarak sakinleşmesi bekledim . Ellerimi ellerine uzatarak bakışlarımı yüzüne doğru çevirdim . Ve olan biten ağzımdan mısralarla dökülmeye başladı .

Ben anlattıkça yüzünü şekilden şekle doğru soktu . Anlattıklarım bittiğinde yüzümü sahile doğru çevirdim . Beni izlediğinin farkındaydım . Yüzüme gelen ani bir darbeyle irkildim . Yüzüme baş parmağı ve işaret parmağını yuvarlak hale getirip tik atmıştı .

''Bende zannettim ki bu kızın bir aylık ömrü kaldı.Oyüzden sana görücü geliyor , tüm yol boyunca bu süreçte seni nasıl mutlu ederim diye düşündüm . Meyra biliyorsun ki bu elbette girebileceğimiz bir yol, hayatın akışında evlenmekte var canım kız kardeşim .''

''Ama ne bileyim biraz ani oldu sanki .''

'' Tanımaya çalış biraz çocuğa hemen soğuk davranma .Neyse hadi kalkalım da sana kıyafet almaya gidelim. '' dediği cümle beni harekete geçirmişti .

Yavaşça oturduğumuz banktan kalktık . Otoparkın kapısından girerek arabaya doğru ilerledik . Kapıyı açarak sürücü koltuğuna yerleştim . Beyza ise yanımdaki koltuğa çoktan yerleşip elini radyoya doğru indirmişti bile .     

Kısa süren yolculuğumuz ardından bir arabadan inerek tesettür mağazası aramaya başladık . Az bir zaman sonra aradığımız mağazayı bulabilmiştik .

Üzerime geçirdiğim mürdüm renkteki sade uzun elbisenin belindeki küçük detaylarını sevmiştim .Beyza ' nın da yüzünde memnun olduğunu belli eden ifade ile kabine girip elbiseyi üzerimden çıkardım . Kabinden çıktığımda Beyza'nın elinde tuttuğu kırık beyaz tafta eşarp ile gülümsedim .Beni başörtü bulma çilesinden de kurtarmıştı . Kasaya gidip ödemeleri yaptıktan sonra mağazadan ayrıldık.

Hava kararmaya yaklaştığında Beyza 'ya kollarımı açarak sıkıca sarıldım . Onu yurda bırakarak eve doğru ilerlemeye başladım . Saat 18.00 'a yaklaşıyordu . Fakat kış ayı olduğundan hava erken kararıyordu .

Site 'nin otoparkına geldiğimde arka koltuktaki poşetleri elime geçirerek arabayı park ettiğim alandan indim. Asansöre doğru seri adımlarla ilerledim asansörün düğmesine basarak kapının açılmasını bekledim . Yavaşça açılan kapı ile içeri doğru adım attım . Bulunduğum katın düğmesine elim ile kuvvet uygulayarak kapının kapanmasını bekledim . Kapı kapanınca bulunduğum kata doğru çıktım . Kata geldiğimi belirten ses ile adımlarımı hızlandırarak eve doğru gittim . Kapının ziline doğru elimi götürdüm .

Birkaç saniye sonra kapının amcam tarafından açılan kapı ile şaşırdım . Bu saatte evde olması nedenini ilk başlarda anlayamasam da daha sonra neden eve erken geldiğini anlamam uzun sürmemişti . Bana geçmem için yol verdi .

''Eeee. Neler aldın kendine bakalım . ''fortmanto ya doğru giderek üzerimdeki mantoyu çıkardım . Askılığa astıktan sonra bedenimi amcama doğru döndüm.

'' Süprizz!! ''meraklandıracak ses tonumla söylediğim kelime ile gülmüştü .

Önce mutfağa doğru gittim . Yengem elindeki tepsi ile misafir odasındaki büyük sofraya hazırladığı iştah kabartıcı yiyecekleri taşıyordu .

'' Bunlar ne yenge böyle . Ne gerek vardı bu kadar hazırlığa ? ''

''Olur mu yavrum öyle şey . Misafirimiz var bu akşam . ''

'' Peki sen bilirsin . Ben odaya girip üstümü değiştireceğim .''

''Ne duruyorsun hala . Bir yarım saat bir saat içinde gelirler . ''dediği cümle ile istemsizce telaş içinde odama doğru ilerledim .

Elimdeki poşetleri yere bıraktım . Kısa bir duş almaya ihtiyacım vardı . Kıyafetlerimi elime alıp banyoya doğru ilerledim. Banyo ' nun kapısını açıp kendimi içeri doğru attım. Aceleyle üstümdekilerden kurtuldum .Duşa kabine doğru içeri girdim. Soğuk suyun bedenime değmesiyle gevşemeye başlıyordum.

Beş dakikalık kısa bir süre sonra duştan çıkarak kurulanmaya başladım . Kısa , küt saçlarımı havluya kurulamaya başladım . Vücudumu nemlendiren portakal kokan losyonumu boynuma , şakaklarıma doğru sürmeye başladım .

Kıyafetlerimi giyinip, başörtümü yaptıktan sonra yüzüme renk vermek üzere banyodan çıkıp odama doğru ilerledim . Makyaj çantamı elime aldım . Sıradan koyu kahverengi gözlerimin altına siyah bir sürme çektim . Keskin elmacık kemiklerime allık ile biraz renk kattım . Zilin çalmasıyla heyecanlandığımın farkındaydım .

''Aaa !! Geldiler , Erkan nasılım ? '' yengemin telaşlı sesini duymaya başlamıştım bile içeriden .

'' İyisin hayatım iyisin , hadi aç kapıyı artık '' kapının açılma sesini ile birlikte sesler birbirine girmişti . Vücudumu bir endişe esir almıştı sanki . Yengem ve amcam onları misafir odasına doğru yönlendirirken , meraklı bir şekilde odamda beklemeye başladım .

Kısa süre sonra yengem odamın kapısını çalarak gelmem gerektiğini söylemişti . Yavaşça odadan dışarı çıktım . Misafir odasına doğru ilerlerken kalbimin atışlarını duyabiliyordum . Yerinden çıkacakmış kadar hızlıydı .

Misafir odasına girmemle birlikte göz menzilime giren mavilikler ile birlikte adeta çivi gibi çakıldım . Onun burada ne işi vardı .

SEMİH ARICI !

ONUN BURADA BENİM EVİMDE NE İŞİ VARDI ?

Continue Reading

You'll Also Like

228K 10K 49
Biraz fazla içki içtikten sonra birinin yanında uyanmak bu çağda yeni ve sürükleyici bir hikaye değildi. Ama Korkut Mirzan'nın çarşaflarında uyanmak...
3.5M 215K 81
* Siz: Ay acaba lamalar uçsa nasıl olurdu? Siz: Düşünsene, kafana tıpkı martının sıçması gibi tükürüyorlar. Siz: Çok komik olmaz mıydı? ÜSĞĞDDĞSPDĞPF...
3M 150K 64
Hayatı boyunca kimseyi sevmemiş, tek derdi vatan, bayrak ve ülkesi olan asker ile hiç sevildiğini hissetmemiş, kalabalık içinde yalnızlığı hisseden b...
ZEVAHİR By Çiğdem

General Fiction

3.8M 202K 81
"Lütfen... Hayır," dedim adımlarım geri geri giderken. Buradan uzaklaşmalıydım. Silahtan, bağlı adamdan, karşımdaki gözü dönmüş adamdan... Hepsinden...