Denizkızı (Tamamlandı)

By ciddikediler

2.8M 123K 9.6K

Romantizm #3 "Sen de gözlerine bir deniz hapsetmişsin sanki. Denizden uzak kalmaya dayanamayan ben, bu gözler... More

Bölüm 1
Bölüm 2
Bölüm 3
Bölüm 4
Bölüm 5
Bölüm 6
Bölüm 7
Bölüm 8
Bölüm 9
Bölüm 10
Bölüm 11
Bölüm 12
Bölüm 13
Bölüm 14
Bölüm 15
Bölüm 16
Bölüm 17
Bölüm 18
Bölüm 19
Bölüm 20
Bölüm 21
Bölüm 22
Bölüm 23
Bölüm 24
Tanıtım 2
Bölüm 25
Bölüm 27
Bölüm 28
Bölüm 29
Bölüm 30
Bölüm 31
Bölüm 32
Bölüm 33
Bölüm 34
Bölüm 35
Bölüm 36
Bölüm 37
Bölüm 38
Bölüm 39
Bölüm 40
Bölüm 41
Bölüm 42
Bölüm 43
Bölüm 44
Bölüm 45 - Final
Özel Bölüm 1
Özel Bölüm 2

Bölüm 26

46.8K 2.5K 134
By ciddikediler

Bölüm müziği;Adele-Send My Love

Sürpriiiiiiiz bir gün arayla size yeni bölümü yazdım umarım beğenirsiniz ve yorumlarınızı eksik etmezsiniz:) Lütfen votelemelerimizi de arttıralım bana ve bu hikayeye desteklerinizi esirgemeyin.ciddikediler hesabımızdaki 'Bal Porsuğu' hikayemize de bakmayı unutmayın.Lafı daha fazla uzatmadan sizleri yeni bölüme alıyorum.Hepinize keyifli okumalar:)

*****

"Derin sence bu sonuçlar ne zaman çıkar bak Atlas kuşkulandı bir şeyler olduğundan."

Derin'le kısa sürede en yakındaki bir hastaneye gelmiştik ve hemen ardından hamilelik testi için bir tüp kan vermiştim.Her ne kadar eczaneden test almak için diretsem de Derin bunun en sağlıklı ve güvenilir yol olduğu konusunda beni ikna etmişti.Fakat şuanda bekleyeceğimiz beş dakikayı bir saate çıkarmış stresten ölmeye başlamıştık.

"Ya çıkar birazdan.Bir sakinleşir misin Azrakuşum?"

Sanırım sadece ben stresten ölüyordum.

"Olumluysa ben ne yapacağım Derin?" Bana ilgiyle ve anlayışla bakan çikolata kahveler yuvarlak masanın diğer ucundan ellerimi tutmuş bana güç vermek istercesine tüm samimiyetini akıtmaya başlamıştı.

"Tamam bak sakin kafayla düşünelim.Olumsuz çıkarsa zaten düşünmeye gerek yok.Fakat olumlu çıkarsa önce Atlas'la konuşman gerekiyor sonrasında ya evliliği ön bir tarihe alacaksınız ya da.." Derin'in devamını getiremediği ya da kısmı içimi titretmiş ve elimin istemsiz bir şekilde karnıma gitmesine sebep olmuştu.Ondan bir parça eğer şuan bedenimde varlığını koruyorsa ben ona nasıl dokunurdum veya Atlas buna nasıl izin verirdi bunu düşünemiyordum.

Fakat ne yazık ki bu durum öyle ters bir zamana denk gelmişti ki..Daha okulum bitmemişti ve biz daha evlenmemiştik.Bu ihtimal eğitimimi yarıda bırakmama bile sebep olabilirdi.Ama sanırım şuan beni esas endişelendiren Atlas'ın bu bebeği istemeyeceği ve onu aldırmak isteyeceği düşüncesiydi.Sanırım böyle bir karar sonrasında kendimi toparlayamaz bir daha eskisi gibi olamazdım.

Ruhum bir daha düzelmemek üzere parçalanır Kaptan'ımın bile tamir edemeyeceği bir hale gelirdi.

"Ya aldırmak isterse Derin?" Bu soruyu sormamla göz pınarlarımdan akan bir çift gözyaşı sicim gibi aşağılara doğru inerken ben öncesinde gözlerimin dolduğunun bile farkında değildim.

Şuan gerçekten bünyeme ağır gelen bir stres altındaydım ve başım ciddi anlamda dönüyordu.

Atlas'ın bu bebeği istememe ihtimalini bile düşünemiyordum.Hele ki bu kararın getirisi sonuçları aklıma bile getirmek istemiyordum.

Derin'in yanaklarıma giden elleri akan gözyaşlarımı silerken bu durumun ona da ne kadar acı verdiğini anlamamam mümkün değildi.

"Azrakuşum ağlama bak içim parçalanıyor hadi gidip sonuçları soralım ve çıktıysa sonuca göre ne yapacağımıza karar verelim.Bak her ne olursa olsun ben senin yanındayım ve sana hep desteğim tamam mı?"

Bana bakışları ve varlığıyla bile güç veren bu insan yanımdayken kendimi en güçsüz halimde bile hayat enerjisini fazlasıyla bulmuş gibi hissediyordum.

"İyi ki varsın Derinkuşum."

*****

"Azrakuşum Atlas arıyor aç artık ve haberi ver." Elimdeki kağıda ve kağıdın üzerinde yazan pozitif yazısına bakarken şuandan itibaren beni ciddi anlamda zor bir zaman diliminin beklediğini anlamıştım.

Ama içimde güzel bir umudun yeşermesine de engel olamıyordum.

Çünkü ben içimde aşık olduğum adamın bir parçasını taşıyordum.

O istese de istemese de bu sonuç daha ihtimalken bile ben bu varlığa, bebeğe dokunamayacağımı biliyordum.

Ama artık kaçar yolum yoktu bu telefon açılacak olumlu da olsa olumsuz da olsa karşı tarafın tepkisi öğrenilecekti.Çünkü biliyordum ki ben bu bebeğe daha ihtimal olduğu zamanda bile bağlanmış olsam bu karar iki kişinin alması gereken bir karardı ve Atlas'ın her ne ise fikrini söylemesi en doğal hakkıydı.

En sonunda ısrarla çalan telefonu açmam ve kulağıma götürmemle Atlas'ın öfkeli sesini zihnimin en derin köşelerine kadar hissetmem bir olmuştu.

"Azra bu kaçıncı arayışım o telefon neden açılmıyor!" Onun öfkeli sesini işitmemle tekrar akmaya başlayan gözyaşlarım onun kızgın halinin hamile olduğumu öğrendiğinde de devam edeceğini bana fısıldar nitelikteydi.

"Azra cevap versene beni delirtmek mi istiyorsun!" Boğazıma düğümlenenleri zor da olsa yutkunarak yollamaya ve ona bölük pörçük de olsa bir cevap vermeye çalışmıştım.

"Atlas..Konuşmamız gerek." Benim ağladığım her tonundan belli olan sesim ahizenin diğer ucundaki Atlas'a ulaşırken onun benim böyle bir halimi beklemediğini kararsız ve panik duygusu taşıyan sesinden anlayabilmiştim.

"Azra bir şey mi oldu neden ağlıyorsun!" Panikleyen ve gittikçe hızlanan nefeslerini işittikçe benim için böylesine endişelenen bir adamın dudaklarından çıkabilecek o kararın bizi bitirebileceği gerçeği zihnimde geri dönülemez bir biçimde yankılarını buluyor, etkilerini en ağır şekilde düşüncelerime bırakıyordu.

"Bize gelsene orada konuşalım.Yarım saate evde oluruz biz de." Derin bu cümlemle mesajı almış ve ayaklanmaya başlamıştı.

Hastanenin otoparkına ilerlerken bir kelime bile konuşmayan Derin beni kendi içsel çekişmelerimle mücadele etmem için rahatsız etmemeye uğraşıyordu.Bir an olsun kolumdan çıkmayan ve desteğini esirgemeyen Derin en güvenli ve kısa sürede Etiler'deki öğrenci evimize gitmemiz için çabalıyordu.

*****

Derin'in arabası oturduğumuz apartmanın önünde durduğunda Atlas'ın çoktan gelmiş olduğunu farketmiştik.

Arabanın camından çakışan gözlerimiz sözsüz duygu diyaloglarına başlarken elalardaki endişe metrelerce öteden bile belirgindi.Endişeli bakışlarını çekip hızla arabadan inen Atlas bize doğru gelmeye başlamıştı.Yolu öyle hızlı arşınlamıştı ki o yanımda bittiğinde ben arabadan daha yeni çıkmıştım.

Kollarıma yapışan güçlü elleri bedenimi bedenine perçinlerken kuzguni siyah saçların çevrelediği yüzü ve sert hatları şuanda sinirlenmenin eşiğinde olduğunu bana yansıtıyordu.

"Ben daha fazla delirmeden önce ne oldu anlatacak mısın Azra?" Sert hatlarına nazaran daha sakin bir öfkeyi barındıran sesi kendini dizginlemek için epey çaba harcadığını belli ediyordu.Onu böyle görmeme sebep olduğumu bilmek içimden kendime küfürler etmemi sağlasa da benim esas endişelendiğim konu birazdan takınacağı ruh haliydi.

"Eve geçelim her şeyi anlatacağım bizim büyük bir sorunumuz var." Benim dolan gözlerime kızgın bakışları dalgalanan Atlas bir anlık yumuşama gafletine düşse de öfkesini hatırlayıp tekrar sert mizaçını takınmıştı.

"Benim kafayı sıyırmama sebep olacaksın anlat artık şunu!" Atlas'ın neredeyse bağıran ses tonuna karşın en başından beri sessiz bir şekilde bizi izleyen Derin araya girmiş ve benim akmak için fırsat kollayan gözyaşlarımın arasından Atlas'a bir dur demişti.

"Bak bugün Azra yeterince gerildi eve geçelim her şeyi anlatacak sana zaten sadece biraz sabır." Atlas güçlü bir nefesi bünyesine çekip geri verdikten sonra yaptığı tek şey olumlu anlamda başını sallamak olmuştu.

*****

Salondaki koltuklarda tam karşımda dirseklerini dizlerine yaslayarak oturmuş olan Atlas gerginlikten fazlasıyla terlemiş ve siyah takım elbisesinin ceketini üstünden çıkarmıştı.Kollarını da sıvamasıyla şuanda ne kadar yoğun düşünceler etkisinde olduğunu anlayabilmiştim.

Şuanda ben de fazlasıyla stres altındaydım ve bu stresin biraz dinmesi karşımdaki aşık olduğum bu adamın ağzından çıkacak bir tek kelimeye bakıyordu.

Bizi yalnız bırakan Derin'le, en sonunda kilitlendiği halıdan bakışlarını kaldıran Atlas elalarını mavilerime dikmiş 'Artık konuşmanı bekliyorum' dercesine kaşlarını çatmıştı.

"Atlas şuan duyacağın şey senin ne yönde tepki vermene sebep olacak bilmiyorum ama lütfen..Sakin ol tamam mı?" Sert bir nefesi koyveren Atlas tekli koltuğa sırtını yaslamış ve karşımda daha bitik bir hal almıştı.

"Artık söyle ne söyleyeceksen Azra!" Kızgınlığın bütün kıvılcımlarını taşıyan sesine karşın artık kontrolünün son raddesine geldiğini anlamıştım.

"Atlas biliyorsun biz bir aydır korunuyoruz." Konuya giriş şeklime kaşlarını çatan ve tekrar bedenini dikleştiren Atlas öfkeli bakışlarındaki merakla konunun nereye gideceğini fazlasıyla merak etmiş gibi duruyordu.

"Ama evlenme teklif ettiğin günü hatırlıyorsun değil mi o gün biz dikkatsiz davrandık." Benim kurduğum bu cümleyle hafızası bir ay önceki o geceye yolculuk yapan Atlas işin varacağı noktayı anlamaya çalışıyor anladıysa bile bunu yüzündeki düşünceli ifadeden belli edemiyordu.

"Atlas üzgünüm bunu nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum ama..Ben..ben hamileyim!" Sonunda ettiğim itirafla tekrar hıçkırıklara boğulan bedenim karşı taraftan beklediği öfke nöbetlerine karşın kendini korumaya almak istiyor gibiydi.Fakat derin bir sessizliğe gömülen Atlas'tan bu tepki bir türlü gelmiyor beni bu bitik durumdan daha bitik bir hale getirmeye uğraşmıyordu.

Buğulu bakışlarımın arasından bana şaşkınlıkla baktığını farkettiğim Atlas bu duruma her an karşı çıkabilirmiş gibi duruyor benim daha da fazla ağlamama sebep oluyordu.

Bir anda ayaklanan ve yanıma neredeyse uçarak gelen Atlas meraklı bakışlarının hakim olduğu ilgili bir ifadeyle yüzüme bakmaya başlamış elleri suratımın iki yanından kavramıştı.

"Denizkızım sen gerçekten hamile misin?" Soruyu yönelttiği yumuşak sesi ve içinde farklı parıltıların hakim olduğu ela bakışları gözyaşlarımın biraz da olsa azalmasına sebep olmuş fakat cevap verme yetimi kaybettirmişti.Ben de bu yeti gelene kadar başımı olumlu anlamda sallamakta çözümü bulmuştum.

Bana suratındaki zilyon tane ifadeyle bakan, gözyaşlarımdan arta kalanları elleriyle silen Atlas en sonunda gülümsemiş ve bakışlarındaki parıltıların eşlik ettiği sorusunu bir başka şekilde, özellikle kalbimi delici bir şekilde yinelemişti.

"Ben baba mı oluyorum?" Nefesimi tutmuş bir şekilde vereceği tepkiyi beklerken sanırım şuanda en son beklemiş olduğum tepki hızla dudaklarıma dudaklarının kapanması ve güçlü bedeniyle beni koltuğa mıhlamasıydı.

Hoyrat bir o kadar da hırslı dudakları beni kana kana içmek ister gibi şevkini bedeninden bedenime akıtırken, ellerim en sonunda kıpırdamayı akıl etmiş ve ensesindeki saçları kavramıştı.Öpüşmemizin gittikçe derinleşip içimizi gıdıklayıcı bir halde farklı boyutlara ulaşmasına sadece inleyebilmiştim.

Bu tepki olumlu muydu yoksa olumsuz mu hala beynimde idrak etme sorunu yaşıyordum.

Benden biranda ayrılan Atlas beni koltukta kucağına alıp oturturken bakışları yüzümden çekilmiş karnımı bulmuştu.En sonunda güçlü ve büyük elini karnıma bastırıp sevgiyle okşamasıyla artık tepkisinin olumlu olduğunu anlayabilmiştim.

"Ne yaparım da şu düğünü erkene alabilirim diye düşünüyordum ama o kadar ümitsizdim ki böyle bir fırsatın elime geçeceğini tahmin bile etmemiştim." Keyifli neredeyse sırıtmak üzere olan yüzündeki ela bakışlarını bana geri kaldıran Atlas mutlu ifadesini bana yansıttıkça içimdeki umut ve enerjinin katlanarak arttığını hissediyordum.

"Anneni şuanda her türlü ikna ederiz denizkızım artık kesinlikle benimle hemen evlenmek zorundasın." Atlas'ın her daim sert olan çehresindeki sırıtmaya bakarken niyetinin sadece evliliğin erkene alınması olduğunu anlamamla kaşlarımı çatmaya başlamıştım.

"Ya sen şuan resmen erken evlilik isteğin oldu diye seviniyorsun.Baba oluyorsun baba ve nişanlının daha okulu bile bitmedi." Benim çatık kaşlarıma ve çemkirmeme sesli bir kahkahasını armağan eden Atlas beni kollarıyla daha sıkı sarmış ve güçlü bedenine bedenimi yapıştırmıştı.

"Ya 32 yıllık hayatımda ilk defa evlilik fikrini benimseten kadın bana baba olacağımı söylüyor.Ailem oluyor! Şuan nasıl mutluyum bunun bir ölçütü yok Azra.Sen mutlu değil misin?" Karşımda mutluluğu yüzünün her zerresine yansıyan aşık olduğum adama bakarken hissettiğim şefkat ve yakınlığın aramızdaki elle tutulur derecede yoğun olan hissine kapılmadan yapamıyordum.

Atlas baba oluyor ben de anne oluyordum.Bu resmen inanılmaz bir şeydi.Aşık olduğum adam umduğumun aksine her anlamda bu bebeği kabullenmiş ve sevincini tüm bedenine yansıtmıştı.

"Çok mutluyum ama yanlış bir zamanda geldi bu fırsatçı, annesiyle babasının evlenmesini bile beklemedi." Karnıma bakarak söylediğim bu cümlemle beni daha da sıkı saran Atlas bir eliyle de yüzüne bakmam için başımı kaldırmıştı.

"Babasının sesini duydu annesinden biraz daha uzak kalsa kafayı yiyeceğini anladı çünkü.Yanımda istiyorum seni evimize gel artık.Yanımda olun Denizkızım." Son üç kelimesini karnıma bakarak söyleyen Atlas bebeğimizi de fazlasıyla istediğini bana yeniden belli etmişti.

"Sanırım bu durum en kısa sürede evlenmemizi gerektiriyor." Cümlemi bitirmemle biçimli dudaklarından gelen ıslak bir öpücüğü dudaklarıma hediye eden Atlas heyecan ve mutlu bir hevesle konuşmaya başlamıştı.

"Bir ay içerisinde sana herkesin görüp görebileceği en güzel düğünü yapacağım ve çocuğumun annesini ait olduğu yere, yanıma alacağım."

*****

Bölümü beğendiyseniz lütfen votelemeyi unutmayın:)

Bu bölüm ve gelecek bölümle ilgili yorumlarınızı bekliyorum:)

Continue Reading

You'll Also Like

441K 3.7K 24
Hikayede sık sık +18 ve şiddete yer verilecektir! Yaş sınırını göz önünde bulunduralım.
3.6M 131K 72
Berdel'e kurban gitmiştim. Hiç tanımadığım, bilmediğim bir adamla evlendiriliyordum... "1 yıl, sadece 1 yıl sonra burdan herkesin seni bir ölü olarak...
1.7M 53.7K 39
Üzerime doğru yürümeye devam etti. Gelip tam karşımda durdu. Gözünü kırpmadan yüzümü inceliyordu. Gözlerini gözlerime dikti. Soru dolu bakışlarla y...
93K 431 5
mesleğini eline alamayınca kendini barlarda escort ilan etmiş bir kızın aşk hikayesi...