Denizkızı (Tamamlandı)

Bölüm 28

Medya;Azra Egeli
Bölüm müziği;Sting-Shape of my heart

Herkese yeniden merhaba yeni bölümle karşınızdayım:) Umarım yeni bölümü beğenir ve yorumlarınızı eksik etmezsiniz. Biraz geçiş bölümü oldu ama şunu haber verebilirim ki kına gecesine ve düğün törenine çok az bir zaman kaldı:)
Lafı daha fazla uzatmadan sizleri yeni bölüme alıyor ve keyifli okumalar diliyorum:)

*****

Kaptan'ımla sonunda saray yavrusu evine, yani kısa bir süre sonraki evimize gelmiş Zehra ablanın bizim için hazırladığı akşam yemeğini yemiştik.Hemen ardından odamıza çekilmemizle bugün aldığım tüm paket ve poşetleri giysi odasındaki dolabıma yerleştirmiştik.

Yerleştirirken yorulmamam ve daha az güç sarfetmem için bu koskoca adamın bana yardım ediyor oluşu içimi sımsıcacık yapıyor kocaman bir güvenle dolduruyordu.

Ben Kaptan'ıma geri dönülemez ve engellenemez bir biçimde aşıktım.Aramızdaki bu duygu yoğunluğuna ömrümü adayacak kadar kararlı ve ona bağlı hissediyordum.

"Her sabah giyinirken bu odada senin eşyalarını görmek mutluluk veriyor." Arkamdan belimi saran ve beni sert göğsüne yapıştıran Atlas kollarını sarmamla beni kendine daha da bastırmıştı.

Bu adamın yanında yaşadığım huzur ve güven duygusunun haddi hesabı yoktu.

"Hala iki hafta sonra evleneceğimiz gerçeğine inanamıyorum.Ben bir beş sene daha Derin'le yaşarız diye düşünüyordum."

Benim cümlelerimle tutuşunu sıklaştıran ve beni hemen kendisine çeviren Atlas kuzguni siyah saçlarının çevrelediği sert çehresini yine olduğu gibi gözlerimin önüne sunmuş ela bakışlarını sorgular bir biçimde mavilerime perçinlemişti.

"Evlenmemiz konusunda tereddütün mü var denizkızı?" Boyu gereği kafamı kaldırarak baktığım gözleri biraz ensemi zorlasa da şuan bu adamdan gelecek her şeye razı olduğumu hissediyordum.

"Evlenmemizi, bir aile olmamızı ve sonunda Deniz'imize kavuşmamızı sabırsızlıkla bekliyorum Kaptan." Ciddi yüzü ve sert bakışları yumuşayan Atlas hiç vakit kaybetmeden sağlam bir şekilde beni kucağına almış giysi odasından çıkarmaya başlamıştı.

Odamıza girdiğimizde bizi karşılayan yeni eşyalar, daha modern ve genç bir hava yaratırken bir kere bile fikrimin dışına çıkılmasına izin vermeyen bu adam tıpkı benim gibi onun da benden gelecek her şeye razı olduğunu bana belli ediyordu.

Etraftaki beyaz modern mobilyalara eşlik eden kocaman beyaz bir yatak, gümüşi işlemelere sahip perdeler ve beyaz mobilyaların üstündeki gümüşi ve atlın yaldızlı işlemeler odanın bir prenses odası gibi görünmesine sebep oluyordu.Sade ve bir o kadar da şıktı.

Beni yavaşça yatağa yatırmasıyla yumuşacık yatakta kendimi kaybetmek üzere olduğumu hissetmiştim.Kısa sürede yanıma uzanan ve beni kollarıyla saran Atlas bakışlarındaki yoğunluk ve elalarını koyultan bir tutkuyla bedenini bedenime mıhlamıştı.

Karşısında hormonları tavan yapmış bir kadın olarak onun hissettiği şeyleri aynen hissetmememin mümkünatı yok gibi duruyordu.

Alt dudağımı kavrayan biçimli ve ıslak dudakları bir anlık ikimizin de inlemesine sebep olsa da hoyratlığımızı kaybetmemiş öpüşmemizi hız kesmeden devam ettirmiştik.

(Buradan itibaren yetişkin içerik bulunmaktadır rahatsız olacak olanlar belirttiğim yerden okumaya devam edebilirler.)

Atlas'ın bedenimi kavrayan kolları beni kucağına oturturken üstte olmanın verdiği güçlü hazla kendimi ona daha da bastırmıştım.Birbirinden bir an olsun ayrılmayan dudaklarımıza dillerimiz ve dişlerimizin de dahil olmasıyla ikimiz de farklı boyutların akıntısına kapılmıştık.