''Abi çok az da olsa nabzı atıyor hadi gidelim çabuk'' dedi ayaz. Ömer korku dolu defnesine bakarken defneyi kucağına aldığı gibi arabaya doğru gözleri yaşlı ağlayarak koşmaya başlar. Arabaya geldiklerinde arkasını dönüp boş mezara bakarak ''bu mezarı defneme bunu yapan ile dolduracağım! Yapan ve ya yardım edenleri bana bul ayaz!'' diyerek tekrar önüne dönerek arabaya binerler ve son sürat hastaneye doğru yol alırlar.
''Defnem güzelim aç hadi gözlerini'' elleriyle defnenin ellerini alarak ''tut hadi elini ban tutun hayata tutun hadi nolur'' diye yalvarıyordu. Saçlarından öperek ''beni bu kokuna hasret bırakma'' diyerek sarılmıştı karısına ömer. Ömer karısına sarılarak ağlarken defne ömer'in tuttuğu eli sıkarak ''buradayım seninleyim'' mesajını vermiş ömer'e umut olmuştu bu hareket.
''Allahıma şükürler olsun bana tepki veriyorsun hadi dayan gözünü seveyim dayan çok az kaldı sen dayan ki bebeğimizde dayansın'' dedi ömer. ''Nerede kaldın ömer'' diyerek ömer'in kucağın ayığılan defne, ömer tarafından sarıp sarmalanılmıştı. Defneeeeeeee!
********
''Ömer bey lütfen bir sakin olur musunuz? Bakın burası bir hastane'' diyerek konuşuyordu doktor. 'Aa aa öyle mi ben bilmiyordum ya zaten!'' diyerek adamın yakasına yapışarak duvara dayar ''Delirtme lan beni delirtme!'' Ellerini göstererek ''Bak bu ellere bak! Karımı diri diri toprağa gömdüler benim!Ellerim ile kazıdım ben toprağı senin haberin var mı! Ölüyordum lan ben! Bana sakın sakin ol deme! Bana karınız ve bebeğiniz yaşıyor de sonra siktir olup onları iyileştirmeye git!'' dedi ömer elleri titreyerek, gözlerinden yaşlar gelerek. İlk defa çaresizdi. Elinden hiç bir gelmeyişi ömer'i delirtiyordu.
''Abi bir sakin olur musun? Bir dur da doktor konuşsun'' demişti abisine. Doktora dönerek ''Sen de ikiletmeden adam gibi anlat!'' dedi ayaz doktor'a. Ömer doktor'a ''bana bak eğer bana kötü bir şey söylersen seni defne'yi çıkardığım mezara diri diri gömerim anladın mı?'' diyerek parmak sallıyordu ömer.
''Tamam sakin ilk önce. Defne hanım buraya geldiğinde zaten siz getirdiniz nabzı atmak ile atmamak arasında idi. Gözlem odasına aldığımızda direk oksijen tüpü ile müdahele ettik ama kalbi durdu. Kalp masajı yaparak tekrar yerine getirdik 2 dakika kalbi duruğu için beyne oksijen gitmedi hamile olduğu için bebekte ve annede bir sorun olabileceği aklımıza geldi. İlk anneyle ilgilendik oksijen havasını arttırarak ilaç koyamazdık bebeğe zarar verebilirdi çünkü. Sonra defne hanım nefes almaya başlayınca ultrason cihazı ile bebeğe baktığımızda'' ömer lafını keserek ''doktor ben anlamıyorum bana kısa ve öz konuş ikisi de yaşıyor mu?!'' diye sordu gözlerini pörtleterek. Doktor ellerini havaya kaldırarak ''yaşıyor'' dedi nefessiz kalarak.
Ömer derin bir nefes alarak ''çok şükür'' demişti. Ayaz ise ''sen bize bağışladın rabbim şükürler olsun'' dedi.
''Defne hanımın uyanmasını bekleyeceğiz sadece uyandığında her şeyi atlatmış olacağız'' dedi doktor. Ömer ellerini birbirine ovuşturarak ''bana bak doktor bu kata kimse girmeyecek her yere adam koyacağım burasını koruyacak anladın mı?'' dedi ömer. Ayaz araya girerek '' abi yengem bırak azcık dinlensin uyusun uyanana kadar bizde o şerefsizi bulalım cezasını keselim diri diri gömeceğim onu'' dedi ayaz. Ömer ayaza dönerek ''yoook diri diri gömmeyeceğim daha fenasını yapacağım diri diri yakacağım onu'' dedi ömer cümlesini kurarken gözleri kömür karasından daha karaydı.
Bana bakın lan kuş uçmayacak duydunuz mu hele birşey olsun ben sizi uçururum'' diyerek orayı terketmişti ömer.
''Abi ilk önce kim yapmış bunu bir tespit etsek'' dedi ayaz. Ömer ellerini havaya kaldırıp indirerek ''yok amk herifini bulamıyoruz kimdir necidir bilmiyoruz deliricem ulen'' diyerek elini duvara vurdu. ''Ben buldum'' dedi ali. Ömer duyduğu ses ile şaşırırken '' nerden buldun'' diye sordu ömer. ''Sen benim bağlantılarımı unuttun galiba İplikçi! Adam dedenin düşmanı zamanında deden ile ortaklarmış işte kazık durumları derken işte intikamını senden çıkartıyor ama başka şeyler de var çok garip şeyler'' diyerek ömer'e kağıt uzatır ''al bu kağıdı ve kardeşimin intikamını kocası olarak sen al '' dedi ali. Ömer ali ile göz göze geldikten sonra hızlı bir şekilde arabaya binerek elide ki adrese gitmeye doğru yola çıktılar.
''Abi ne ler oluyor? Ne demek istedi '' dedi ayaz. Bilmiyorum ama o iti bulunca öğreneceğiz'' dedi ömer. Ayaz ömerden kokuyordu ama merakından da çatlıyordu tam soracakken ''sor'' dedi ömer. ''Abi yakıcam diyorsun da nerede yapıcaksın bunu?'' dedi ayaz. Ömer ayaza dönerek tek kaşını kaldırarak elinde ki adresi göstererek ''tam da burada yakacağım'' dedi ömer. Ayaz abisine korku ile bakarken ilk defa da böyle görmüştü. Daha önce çok adam öldürmüşlerdi ama abisi ilk defa gözlerini karartmıştı sebebi ise çok da geçerli bir sebebti. Karısı ile bebeğini öldürmeye kalkmışlardı. Az bile yapıyordu.
''Abi ileride bir çiftlik evi var etrafında da bir sürü adam'' dedi ibrahim. ''Sür'' dedi ömer. ''Abi neredeyse 70 adam var orada baya kalabalıklar'' dedi. Ömer öyle bir bakmıştı ki ibrahim'e ''isterse bin kişi olsun demirden korksaydık trene binmezdik ucunda ölüm olsa oraya gidilecek ve ben o adamı yakacağım'' dedi ömer. Ömer ilk defa çok cesur ve kararlıydı. Ayaz tama konuşacakken ''lafımın üstüne laf söylemeye ne meraklısınız siz öyle sür dediysem sür!'' diyerek bağırmıştı ömer. Canı yanmıştı ve normal olarak can yakmak istiyordu. Hakkıydı.
Ömer ve adamları toplam 35 kişilerdi 7 araba vardı. Ömer arabayı durdurup ibrahimi şöfer koltuğundan indirip kendi geçmiş ve arabayı çiftliğe sürmüştü. Araba ile çiftliğe dalan ömer bir yandan da ateş ediyordu ''sakın o ite dokunmayın o benim! Vuranı vururum!'' diyerek de adamlarına emir veriyordu. Araba ile 5 kişiyi ezen ömer ''kaldı 65'' diyerek saymaya başlamıştı. ''Vurduğunuz adamları sayın'' diye de komut vermeyi unutmuyordu. Ayaz iki eline aldığı silahı ile arka arkaya sıkarak 4 tane indirerek ''abi 4 de benden '' demişti. ''Çık lan dışarı şerefsiz! Adamsan çık karşıma!'' diyerek bağırırıyordu. Adamları dışardaki 20 adamı daha indirerek ''41 adamın kaldı şerefsiz! Senin cannını ben alacağım ben yakacağım seni'' diyerek bağırıyordu. Adamlar kontrollü bir şekilde çiftliğin içine girerek tek tek adamları öldürüyordu. ''Abi 20 daha gitti'' dedi ayaz abisine. Ömer odaları gezerken ayazın silahından çıkan kurşun ile arkadan vurulmaktan kurtulmuştu. ''Bana bak çık artık hadi! Kız gibi naz yapma lan!'' diyerek bağırmıştı ömer. Celal bu duruma sinirlenerek ''lannnnnnn sen kime kız diyorsun lan'' diyerek kendi oltaya düşerek ömer'in avucuna düşmüştü. Ayaz ise 20 yakın adamı köşeye sıkıştırarak ''erkek misin lan siz yavşaklar'' diyerek bir tane sine sıkmış 19 adam kalmıştı.
''Senin gibi ayıların en kıl noktasıdır istemediği cümleleri duymak. Bak sende dayanamadın düştün oltaya'' diyerek silah ile çenesine bir tane geçirir. ''Sen çok yanlış insana bulaştın be kızım'' diyerek celal'i daha çok kudurtuyordu ayaz. Celal yerinde tepelenirken ''sen canına susuyorsun küçük iplikçi'' dedi celal. ''Kes lan çeneni'' diyerek ayağı ile hassas yerine bir tane gçeçirmişti ayaz. Celal yattığı yerde inlerken vurma diye yalvarırken ''yengem de sana yalvardı şerefsiz! Ama sen acımadın diri diri gömdün onu ve yiğenimi! Niye acıyım lan ben sana'' diyerek bir tane daha ve daha sert bir şekilde vurmuştu ayaz.
İbrahim ''abi bak sana ne getirdim? Sürpriz yumurta'' diyerek masadaki adamı önüne atmıştı. Ömer gördüğü kişi ile şok olurken bu zamana kadar aynı masada oturdukları serkanın hain olduğunu öğrenmişti hem de karısını ve çoğunu öldürmek ile karşısındaydı. ''Ne yapacaksın abi'' dedi ayaz. ''Akıbiyeti belli'' celal'e bakarak ''oda yanacak'' dedi ömer.
''Serkan ömer'e yalvarırken ayağı ile bir tane vurmuştu ''siz benim karıma acıdınız mı lan! Ben sana niye acıyacakmışım! Gebereceksin şerefsiz! Sen de senin soyunda!'' diyerek adamlarına emir vererek ''benzini getirin! Şu iti de atın köşeye'' diyerek ''sana bir defa soracağım! Benim bilmediğim gerçek ne'' diye sordu ömer.
''Karın sana söylemedi mi? Aa doğru gömmüştüm ben onu demi?'' diyerek dalga geçti celal. Ömer gözlerini yumup derin bir nefes alarak cebinden çıkardığı bıçak ile hassas yerine saplayarak çiftliği sesi ile doldurmuştu. ''Bana bak adam gibi cevap ver! Ne siye sordum'' dedi ömer. Adam inlerken yattı yerde ''siz kardeşsiniz'' dedi güçlükle. Ömer anlamadığı için sinirlenerek bıçağı bir daha sokarak ''doğrdu dürüst anlat'' dedi ömer. Ahlayarak ''ayaz senin öz kardeşin, oğlu da onun oğlu'' demişti. ''Ne diyorsun lan sen! Ne oyunu bu'' diyerek sormuştu tekrar. ''Babanın gayri meşru çocuğu ayaz. Deden de sahip çıktı evlatlık edindi işte'' dedi celal. Ayaz ile ömer şaşırarak ''mustafa nasıl ayazın oğlu olur'' dedi ömer. ''Şarhoşken soktum koynuna birini oldu bitti'' diyerek gülmeye başlamıştı. ''Neden yaptın lan bunu. Eline ne geçti lan! Ayaz gene benim kardeşimdi zaten mustafa da ayazın oğluydu değişen bir şey olmadı zaten. Amaç ne lan'' diye sordu ömer.
''Eğlendim'' dedi celal. Ömer duyduğu cevaplar ile delilirken ''sizi izlemek çok keyif verici idi. Ama unutma ben bitti demeden bitmez beni öldürdün ama benim arkam çok peşini bırakmazlar'' dedi celal. ''Merak etme seni öldüreyim onları da yanına göndereceğim'' diyerek yanından kalkıp ''dökün benzini'' diyerek emir verdi ömer.
''Abi?'' dedi ayaz. ''Şimdi yeri değil ayaz bekle'' dedi ömer. Bunu sonra konuşacağız şunun cezasını bir keselim ama ilk önce ibrahim'' diye seslendi ömer. ''Emrin olur abi hemen başlıyorum'' diyerek ortaığı çekmeye başladı ibrahim. ''Çekiyorsun demi ibo?'' diye sordu ömer. ''Evet abi'' dedi ibo. ''Merhaba gençler! Çoğunuz beni tanır ben Ömer İplikçi alemin kralı! Bu şerefsiz benim aileme zarar verdi. Karıma çocuğumu öldürmeye kalktı. Bu şerefsiz de benim ekmeği yiyip bana ihanet etti. İhanetin bedeli neydi ölüm ama bunların ki öyle böyle bir ölüm değil. Bu iki şerefsiz benim karımı diri diri toprağın altına gömdüler. Bende alemie ibret olsun diye bunları burada diri diri yakacağım! Dökün benzinleri üstlerine'' diyerek gösteriyordu. Adamları tek tek dışarı çıkarken evin her tarafına benzin dökerek çıkışa kadar dökmüşlerdi. Adamların eli ayağı bağlı oldukları için yerinde kıpırdayamazken ömer ise çakmağı çakıp evin içine yollamıştı. Kamera ile evi çej-kerken ev iki dakika sonra evin her odasında alevler çıkmaya başlamıştı. 5 dakika sonra adamlarına ocağın altını açarak evin her tarafına gazı yayarak evin patlamasına sebeb olmuş ve bu kayıtlara geçmişti. Yanan evin arkasına alarak ''Bana ihanet edenin sonu ya ölüm yada acı ölümdür'' diyerek oradan uzaklaşmaya başlamışlardır. ''Abi kamera işini halletim'' diyerek kısa bilgi de geçmişti ibrahim.
Ömer'in telefonu çalıyordu cebinden çıkartarak baktığında ali yazıyordu. Açtığında ''müjde uyandı defne. Bebek de çok iyi yaşıyorlar'' müjdesini almıştı ömer.
Hem intikamını almış hemde sevinçli haberler almıştı ömer. Tek şey kalmıştı ayaz ile gerçekten kardeş olduğunu öğrenmiş ve birbirlerine sımsıkı sarılmışlardı.
Varsa hatam affola
Bol bol yorum ve vote bekliyorum...