KOR

By ilaydaatac

5M 153K 16.1K

GENÇ KURGU İÇİNDE # 2 Kitap içerisinde cinsellik mevcuttur! More

1.Bar
2.Gece
¤ Ev ¤
¤ Okul ¤
¤ Yanlış Alarm ¤
¤ Dedikodu ¤
¤ Ceza ? ¤
¤ Kamp ¤
¤ Dövüş ¤
¤ Makarna ¤
¤ Aptal ¤
¤ Şeytan Görümce ¤
¤ Ziyaret ¤
¤ 'Biz' ¤
¤ 15.Bölüm ¤
¤ Sinema ¤
~ 'İstiyorum' ~
'~ Emrivaki ~'
~ 'Yakınlaşma' ~
~' Spor '~
~ 'Yanlış olan?' ~
~'Arenciğim ?'~
~ 'Benim' ~
~ 'Gerçek' ~
Taze evli çiftler gibi
26.Ben bu gece hiç içmedim
27.Sen Benim
28.Davetsiz misafirler!
29.Sana aşığım ben!
30.O Aren di
31.Üfle De Söneyim
32.Seni Seviyorum
33.Ben ve müstakbel sevgilim
34.Beklentilerimin Arasında
35.Aren sorunsalı
36.Arenin Kayıp Kuzeni
37.Doğanların Kuşu
38.Ne yapardım?
LÜTFEN OKUYUN!
39.Mezuniyet
40.Delilik
41.Aile albümümüz
42.Evleneceğim!
43.Bu da mı değil!
44.Güzel bir yürüyüş?
45.Ailem
46.Mezar
47. 14 Şubat
48.Adım adım
49.İyi ki...
50.Nikah
51.Bekarlığa veda
52.Nikahı ertelemek
53.Final-28 Temmuz
Özel Bölüm 1

¤ Sürpriz ¤

103K 3.1K 265
By ilaydaatac

Ertesi gün öğle arasına denk geldiğimde oturup bir şeyler yemeye karar verdim. Muhtemelen akşama kadar derste olacaktım  o kadar aç karnına durmaya dayanamazdım. Bir tabak peynirli makarna alıp cam kenarında çift kişilik küçük masaya geçtim . Buharı tüten makarnama ilk çatalı atıp soğuması için üflemeye başladım . Çok sıcak şeyleri asla yiyemiyordum. Öyle ki dördüncü çatalımda bile hala üflemeye devam ediyordum . Sıradaki lokmama üflemeyi sürdürürken gözlerim izlendiğini hissetmiş gibi dışarı çevrildi .

Hemen karşımda duvara yaslanmış sigarasını içen bir adet Aren!
Beni izliyor!

Evet hala dudaklarım büzülmüş şekilde !

Bende diyorum ki niye öyle garip garip bakıyor.
Ay hala dudaklarıma bakıyor !

Çatalımı indirip 'Ne var?' dercesine kafamı sağa sola salladım. Göz temasımızı kesmeden sigarasından çektiği büyük nefesi dışarı üfledi .
Evet ben beni bildim bileli bu hareket bana seksi gelmiştir ama üzerine atlayacak halim de yoktu yani .
Bir an hayalime ciddi anlamda bunu yaptığım vurdu .
Ay şimdi bayılacağım!

Kendi iç çatışmamdan çıkıp hazır bu cesareti bulmuşken elimi görebileceği şekilde kaldırıp parmaklarımla 'Gel' yönünde işaret ettim .
Gözlerini kısarak tek kaşını kaldırdı .

Herhalde ömrüm boyunca uğraşsam bu iki hareketi yüzümde aynı anda kullanamazdım.

Mimikleri bir yana yine de biten sigarasını bir köşeye fırlatıp kasıla kasıla içeri yürümeye başladı işte . Dediğimi dinlemişti.
Ve al sana yürüyen ego !

Ben çıtayı bayağı bir yükseltmişim

Karşıma geçip gövdesini ona ufak kalan sandalyeye yerleştirirken 'Seni dinliyorum.' dedi .

Konuşmadan önce boğazımı temizledim .
'Bir gezi organize ettiğinden haberim yoktu.'

Yine tek kaşını kaldırdı.
'Olması mı gerekiyordu ?'

Güldüm.
Bu cevap her seferinde sinirlerimi bozuyordu. Açık konuşmalarıma bir yenisini daha eklemenin vakti gelmişti .

'Birlikte olduğun insan olarak evet , hatta sadece bu değil genel olarak başından geçen her şeyini bilmeliyim .' İnandırıcılığımı arttırmak için masanın izin verdiği ölçüde yüzüne yaklaşmıştım.

'Tamam , olur .'

Ha?

Bir an dumur oldum.
'Tamam ,olur ' ne demek ?

Siktir git dese bu kadar şaşırmazdım.

'Neden şaşırıyorsun , sen oynuyorsan bende oynuyorum.'
'Üstelik bu beni kesinlikle tekrar söylüyorum rahatsız etmez .'

'Yani üzerimde kuracağın her türlü hakimiyete varım mı diyorsun?'
Bunu kullanabilirim!

Kaşlarını çattı 'Hakim olan taraf olurum mu diyorsun?'
Sırıttı. 'Nerede olacağına bağlı.'

'Ahlaksız' diye tısladım. 'Onu mu diyorum ben!'

'Eh, öylesini tercih ederim.'

Sinirle nefesimi verdim . Bir türlü sadede gelememiştim !

'Sen de gidecek misin ?'

'Organizatör ben olduğuma göre ?

'Anladım , peki ben ?' diye sordum hevesle .

'Gitmek mi istiyorsun?' dedi .

'Tabiki' diye cevapladım ses tonum 'Böyle bir şeyi kim istemez' tarzında çıkmıştı .

'Başka insanların evinde kalamazsın.'

Ha?

Yuttum. Canım canım arkadaşlarım yüzünden gelen tüm öfkemi yuttum .

'Ne yapmalıyım yani?' dedim derin derin nefes alıp verirken sakinleşiyordum .

'Benimle birlikte gelirsen olur ancak.'

Kesinlikle şaşırtmadı .

'Küçük ricamı kabul edersen seninle gelebilirim.' diye cevapladım .

Gerilen omuzlarını hareket ettirdi . 'Peki oynayalım bakalım , neymiş şu küçük rica'n?'

'Kızlar da gelecek.'

Ne bekliyordu bilmiyorum ama arkadaşlarımı isteyeceğimi beklemiyordu belli . Onun aksine ben oldukça iyi niyetliydim.

Bir on saniye kadar düşündü .
'Yanımdan ayrılmayacaksın.'

Oldu süs köpeğiydim ben zaten!

'Tamam' dedim sakince . Nasıl olsa her türlü ayrılacaktım yanından gezmeye gidiyordum sonuçta .

'Öyle ise oldu bil.'

Tam bir pislikti! Yapacağı işten bile değildi ama o yine de bilerek kendine pay çıkartmıştı .

Sinirleniyorum!

Bir hışımla masadan kalktım. 'İyi o zaman!'
Ancak bu kadarı geliyordu elimden , iyi bile sakin kalabilmiştim .

Son bakışımı da atıp saçımı savurarak yemekhane'nin çıkışına ilerledim .
Biraz abartıyorum ama hak etmişti ne yapayım .

Nereye gidecektik acaba ? Gideceğimiz yerde evi mi vardı ki beni de beraberinde götürüyordu ? O sırada aklıma sormak dahil gelmemişti.
Gitmeden evvel sormayı not ettim aklıma derse girmeden hemen önce .

Akşama doğru dersten çıktığımda otoparkta arabasına bakındım , fakat etrafta gözükmüyordu .
Biraz sonra kızlar da yanıma inince Yeşim'in arabasına geçtik . İkisinden de çıt çıkmıyordu tabiki . Çünkü konuşmam kötü geçtiyse eğer onlara patlayacağımı biliyorlardı.
Sanırım kötü geçmemişti . Yine hep beraber olacaktık işte . Onunla olmaktan zaten rahatsızlık duymuyordum .
İşte hiç şikayetsiz kabulümün temel nedeni buydu . Kendine de olsa bunu itiraf etmek öyle zor ki !
Bu sefer kızlara anlatmayacaktım . 'Abayı yaktın' tarzı cümleleri beni rahatsız ediyor dahası incitiyordu .
Yok öyle !
İlk itiraf eden o olacaktı , ben olmayacaktım işte!

'Kabul etti' dedim göz ucuyla öndeki ikisine bakarken .

'Nasıl?' dedi Yeşim şaşkınlıkla .
Umutsuzdu sanırım.

Bakışlarımı ellerime çevirdim . 'Rica ettim , kabul etti işte.'

'Emin misin?' dedi bu sefer Yeşim'den farksız Sena .

'Evet!' dedim iyice bastırarak .

Gerçi onların bir suçu yok tu Aren beklentileri bu yöne çeviriyordu ne yapsınlar.

Artık inanmış olmalılar çünkü Sena müzik açıp oynarken Yeşim de ona katılmıştı . Etrafa yayılan Adana merkez sözleri beni şok'a sokup ellerimle kulaklarımı kapatmamı sağlarken istisnasız Sena'yı elektrik çarpmış gibi oynatıyor Yeşim'i ise direksiyonu arada bırakmaya kadar götürüyordu .
Gözlerim daha çok acı çekerken kulaklarım duysun gözlerim görmesin diyerekten ellerimle gözlerimi kapadım .
Bir yandan da 'Acaba kendimi atsam kurtulur muyum?' diye düşünüyordum .

Sonraki hafta içi , bir de pazar günü olmak üzere kafamı tam anlamıyla kitaplardan kaldırmaya fırsatım olmamıştı . Quizlerim berbat geçtiği için vizelerde ekstra çaba harcıyordum .
Bir yanım Aren'i düşünüyor daha sonra endişelerim daha ağır basıyordu ve kendimi tekrar masa başında kitaplara gömülmüş buluyordum . Ki bu iyiydi çünkü mezuniyetim kaçınılmaz bir şekilde yaklaşmıştı . Bir de Aren'i istediğim zaman düşüncelerimden atabilmek beni rahatlatıyordu tabi .
Bunu becerebiliyor olmak henüz tüm evrenimi kaplamadığı anlamına geliyordu .

Şans eseri perşembe günü aynı amfide sınava girdiğimizde uzağındayken olduğum kadar kayıtsız kalamamıştım. Elimde olmadan çözdüğüm soru başına kafamı kaldırıp ne yaptığına bakıyordum.
Elli dakikalık sınavın ilk on beş dakikasında bitirip çıkmıştı!
Yuh!
Günlerdir hayvan gibi çalışmama rağmen ben bile daha soruların yarısına kadar gelebilmiştim.  Demek ki fazla başarılıydı .
Yurt dışında okuyan sen değilsin ya!
Ya da ikinci üniversitesini okuyan ?
Doğru!
Yine de tekrar etmeden bunu başarabilmesine imkan yoktu .
Demek ki o da benim gibi çalışıyordu .
İçim rahatlamıştı . Sonrasında bir on dakika daha sonra bende bitirip çıkmıştım .

Zıplayarak kendimi yatağa attım . Kızlardan öğrendiğim kadarı ile pazar günü sabah on da Paris e uçacaktık . Basit bir gezi için müthiş bir şeydi . İşin içinde Aren olunca basit olduğunu düşünmek hata oluyordu tabi .
Herkesin gideceği evler, yanlarında kalacağı aileler belliydi .
Ben hariç!
Beyefendi ciddi ciddi keyfine göre beni de peşinde sürüklüyordu . Ne yapacağımız hakkında en ufak bir fikrim yoktu .
Yemekten sonra arayıp bu yaptığını uygun bir dille ikaz etmeyi düşünüyordum .
Kalkıp dolaptan bavulumu çıkartarak yatağın üzerine iki yana açtım .
Acaba yanıma neler almalıydım ?
Yeni yıkanmış kotumu dolaptan alıp bavuluma yerleştirdiğimde kapı çaldı . Kızlar nasıl olsa salonda olduğu için duymazdan gelip tekrar giysi dolabıma döndüm . Olmazsa olmaz siyah kotumu dün giydiğim için onu kirlilerin arasına attım .
Gitmeden yıkar bavuluma koyardım .
Kapı üçüncü kez çaldığında 'Ya sağır mısınız?' diye bağırdım.

'İşim var , sen bak.'

Tekrar bağırdım . 'Bende meşgulüm!'

Zil bu sefer durmadan çalmaya başlayınca pes edip çıkan ben oldum .
Neysi bu ısrar ya?
'Geldim , geldim' diyerek koşturarak kapıyı açtım.

'Aren?'

'Nihayet' dedi eğlenir bir ifade aşağıdan yukarı üzerimde gözlerini gezdirirken.

Çaktırmadan hızlıca üzerimde bulunan kıyafetlere baktım .
Polar pijamalarım , ayağımda peluş ev botlarım ve asla ama asla hiç yakışmayan ev topuzum!

'Yanlış bir zaman da gelmedim umarım?'

Ay o kadar mı kötü gözüküyorum?

'Yoo, içeri gelsene ' dedim biraz bocalayarak . İlk defa evime geliyordu .

'Girmeyeceğim, seni almaya geldim.'

'Ne için?'

Gülümsedi .
'Yemek.'

Kendime engel olamayarak sırıttım .
Garanti gelmem için bilerek zayıf noktamdan vuruyordu .

'Ozaman arabada bekliyorum?'

'Tamam'

'Çok bekletme olur mu?'

Tekrar gülümsedim . Çok nazik bir şekilde söylemişti .
'Tamam hemen geliyorum.'

Hiçbir zaman hazırlanırken fazla vakit kaybetmezdim . Fazla makyaj yapmadığım için de ekstra zaman kazanıyordum. 
Koşturarak odama girdim . Çıkardığım pijamaları bir köşeye fırtlatarak üzerime dolaptan gözüme çarpan hakî yeşili gömleğimi geçirdim. Hemen altıma taşlanmış kotumu uydurup onu da giydim .
Ayna karşısına geçtiğimde Sena içeri girmişti .

'Aren mi geldi?'

'Evet , yemek yiyeceğiz' dedim rimelimi sürerken.

'Böyle mi gideceksin?'

'Evet ne var ?' dedim üzerime bakarak gayette hoş gözükuyordum .

'Biraz fazla sade gözüküyorsun' dedi kararsız kalmış gibi. 

'O da öyle gözüküyordu.' diye cevapladım.

Gerçekten de sade bir gömlek ve siyah kot giymişti .
Şık bir yere gidecek olsak ona göre giyinirdi . Bu da bana sakin bir yere gideceğimizi düşündürtmüştü .
Hafifçe allık uygulayıp rujumu da sürdükten sonra hazırdım . Kaşe kabanımı üzerime geçirip Sena'nın benim için çıkardığı ayakkabılarımı giydim .

'Anahtarlarımı aldım , merak etmeyin' dedim kapıyı açmadan önce.
Yeşim zaten büyük ihtimalle uyuyordu .

'Tamam , sen yine de dikkat et.'

'Tamam' deyip uzaktan öpücüğümü de attıktan sonra dışarı adımımı attım .

İlerleyerek sessizce yan koltuğuna yerleştim.

'Hızlısın.'

'Bu konuda iddialıyım , yani beni diğerleriyle karşılaştırmasan iyi edersin.'

'Sen hiçbir konuda diğerlerine benzemiyorsun.' dedi yoğun bakışlarıyla.

Bu gece kesinlikle iyi ruh halinde.

Heyacanla nefesimi verdim . Ne demem gerekirdi ?
Teşekkürler?

Yok bakışları altında konuşmam mümkün değildi . Sadece gülümsemekle yetindim .

Evimize beş on dakika kadar uzaklıkta olan Laleli restorant'a geldiğimizde sonrasında süren sessizliği şaşırarak bozdum.

'Laleli'ye mi geldik?' diye sordum saf saf.

Gülerek 'Farklı bir yer umuyordun sanırım?' dedi.

Gözlerimi beliren gamzelerinden alamayarak mırıldandım .
'Bizim laleli de farklıdır yani.'

Başını göğe kaldırıp hayran olunası tınıyla kahkaha attı .
Aynı andan göğsüm de kalbim tekledi .
Senin gibi bir adamın benim hayatımda ne işi var ?

'Gel hadi' diyerek kolunu belime sardı ve beraber içeri yöneldik.

Garsonun yönlendirmesiyle boş masalardan birine geçtik . Kızlarla sık sık geldiğimizden aşina olduğum bu yerde oldukça rahat hissediyordum .
Çalışanları tanıyordum ve en lezzetli yaptıkları şey bana kalırsa pizzaydı .

Aren' e fırsat vermeden masa başında dikilen garsona 'Biz iki karışık pizza alırız' diyerek siparişlerimizi vermiş bulundum .
'İçecekler de kola olsun lütfen.'

Garson yanımızdan ayrıldığında Aren'e döndüm. Tek kaşını kaldırmış ilgiyle beni süzüyordu .
'Pizzası çok güzel' dedim hiç üzerime alınmadan omuzlarımı silkerek.

'Peki kapıma kadar gelmeni neye borçluyum? '

'Tutkuyla yemek yemene .' dedi gülerek.

'Dalga geçme!'

'Geçmiyorum , iştahımı açıyorsun.'

'Beni tahrik ediyorsun.'

'Yani?'

'Bak ciddiyim kusana kadar yer sonra da üzerine kusarım!'

'Tamam tamam' dedi bu gece ikinci kez kalbimde neler olduğunu bilmeden kahkaha atarken.

Siparişlerimiz önümüze konduğunda ikimizde ilk dilimimizi aldık .
'Şu yurt dışı işini konuşuruz ' dedim.

'Hı hımm' diye mırıldandım pizzamı çiğnerken.

'Sabah dokuz da hazır ol , seni ben alacağım.'

'Ya diğerleri?' dedim ikinci dilimime uzanırken.

'Okuldan servis kalkacak ama isteyen istediği gibi gidebilir.'

'Anladım.'

'Bir de üzerine kalın şeyler al olur mu ,soğuk olacak.'

'Tamam' dedim .
Bir süre sessizlik içinde yemeğimizi yedik. Doymuştum, tabağımı ileri ittim.

'Doyduysan kalkalım?'

'Evet' dedim saat on bire geliyordu ve sabah ta erken kalktığım için uykum gelmeye başlamıştı .

Cüzdanını çıkarıp bardağın altına bir yüzlük sıkıştırdı.
Önden ilerleyip dışarı çıktım .

'Beğendin mi?' dedim pizzayı kast ederek arabaya geçmiştik.

'Evet , gayet güzel di.'

'Sınavların nasıl geçti?'

'Çok iyiydi ya sen ?'

'Güzel di benimkilerde.' 'Böyle söylediğine göre çalışmış olmalısın?' diye sordum merak içinde.

'Mutlaka her dersime çalışırım.'

Belliydi zaten.

'Yani bütün hafta çalıştın ?'

'Evet' dedi bu sefer kafası bana dönmüştü . Bir yerlere varmaya çalıştığımı anlamış olmalıydı .

'Peki işlettiğin 'Bar' ne oluyor bu zamanlar da?'

Gülümseyerek 'Genelde Eren orada duruyor.' dedi.

'Anladım.' dedim.

Kesinlikle çok rahatlamıştım .

Evimin önünde durduğumuz da 'olası tehlikleri' atlatmak için kapıyı açıp inmeye hızla inmeyi denedim .
Sanırım biraz fazla hızlı davranmıştım ki bileğim yanlış hareketimden dolayı  burkulmuştu.

'Ahh' diye inledim.

Anında yanıma gelen Aren yavaşça doğrulmama yardım etti.

'İyiyim , iyiyim ' dedim bir anlık canım yandı sadece .

'Olsun yardım edeyim yine ' deyince itiraz etmeden kapıya kadar beni götürmesine razı oldum .

Kapıyı açan Sena ikimizi sarılmış halde görünce bir şey diyemeden duramadı tabi .

Elleriyle gözlerini kapayıp 'Öpüşecekseniz bakmıyorum.' dedi!

Hevesli hevesli bakan Aren'e gözlerimi devirip 'Hayır!' dedim.

Kolunu belimden ittirip içeri girdim.
'Pazar sabahı görüşürüz.' Bu 'Hadi git' anlamına geliyordu .

İsteğimi anlayıp ikiletmeden arabasına doğru gitti .
Sinirle Sena'ya döndüm. 'Sen bir süre bana bir şey demesen iyi edersin!

'Çocukla öpüşmek için ölüyorsun ben şimdi suçlu ben mi oldum?'

Cevap vermeden odama girdim . Şimdi onunla uğraşamayacaktım.

Geçtiğimiz gün tamamen karışıklık içinde 'Onu mu alsam, bunu mu alsam' muhabbetiyle geçmişti .
Aynı evde üç kız olunca ciddi anlamda büyük karmaşa çıkıyordu .
Eşyalar bittiğinde ise sıra kişisel temizliğe gelmişti. Onlar ağda yapadursun ben sadece banyo yapmak ile yetinmiştim . Tüm vücudum lazer epilasyondan geçtiği için şükür o derdim ortadan kalkmıştı . Bünyem bir de ona harcayacağım vakti asla kaldırmazdı .
Yarım saatlik kitap okuma seansımdan sonra zihmini boşaltmış rahat rahat uyumuştum .

Şimdi yine sabahtan beri süren o dağınıklığı atlatmış kapıda hazır bir şekilde dikiliyorduk.
Aren geldiğinde 'Orada görüşürüz' diyerek arabaya yöneldim. Onlar taksi ile geleceklerdi.
Kabin boy bavulumu arka tarafa koyup ön tarafa geçtim.

'Günaydın.'

'Günaydın' dedim ona dönerek.

Allahım! Çok yakışıklı!

'Hazırlanabildin mi?'

Güldüm. 'Tabiki.'

'Peki o halde.'

Kafamı cama yaslayıp yolu izlemeye başladım.
Yavaş yavaş kapanmakta olan gözlerim 'Dış hatlar' yazısını gördüğünde birden açılıverdi.

Cidden çok heyecanlıydım.

Arabasını terk edip içeri sıraya girdik.
İllaki gelip biri alacaktı.

Kapılardan geçtiğimizde okuldakilerin oluşturduğu topluluğa ilerledik.
Biraz sonra kızlar da gelmişti.
Saat dokuz buçuk olduğunda fazla bavulu olanlar kabine göndermek için önümüzdeki sıraya girdi.
Birazdan anons yapılırdı .

Elimi bavulumun sapından tutmak amacıyla dizime attım. Boşlukta kalan elimi bakmadan bu sefer etrafta dolaştırdım. Tekrar bulamayınca etrafıma bakındım .
Valizim yoktu!
Küçük , pembe , tatlı bavulum yoktu!
Çalmışlar!

'Aren , Aren! ' diye seslendim .
Kızlar gitmişti .

Eren'in yanından ayrılıp yanıma gelen Aren telaşımı görünce endişeyle ' Ne oldu?' diye sordu.

'Bavulumu çalmışlar!'

'Emin misin , iyice baktın mı?'

'Evet!' dedim hala etrafa bakınırken.

'Gel.' dedi.
Nereye gittiğine bakarken , 'Kayıp eşya' yazan küçük yere girdi.'

Hala etrafımı ararken bende peşinden girdim.
Yandım ben!
Yarım saat vardı ya bulamazsam?
Her şeyim bavulumun içindeydi , pasaportum dahil!

Girdiğimiz yerde tarif verdim ismim adına imza attım. Telefonumda saat'e baktığımda on'a beş vardı.

'Tamam Aren uğraşma artık' dedim telefon edip duran Aren'e 'Belli oldu ben gidemeyeceğim, sen git'

Ağladım ağlayacaktım o kadar hazırlanmıştım gitmek istiyordum.

'Gel' dedi Aren elimden tutup beni sürüklerken.

'Nereye ?'

'Başka bir yere gidiyoruz.'

İtiraz edemedim , evimin anahtarı bile yoktu , kızlar da gitmişti .

'Nereye peki?' diye sordum tekrardan.

'Sürpriz ' diye mırıldandı arabayı çalıştırırken.

'İyi' dedim ısrarsız . Moralim acayip bozulmuştu.
Bundan dolayı kafamı cama yaslayıp yolu izlemeye başladım.
Biraz sonra kapanan gözlerime engel olamamıştım.

Gözlerimi açtığımda arabanın tavanına bakıyordum.
Etrafıma baktığımda koltuğumun yatırılmış olduğunu anladım.
Yerimde doğrularak Aren'e baktım şaşkın şaşkın. Araba durmuştu.

'Geldik' dedi gülümseyerek.

Bu sefer etrafıma baktım.
Faltaşı gibi açılan gözlerim çevremde dolaşırken sadece 'Kar!' diyebildim şaşkınlıkla.

O arabadan inince bende ardından ilerledim.

'Oha , Uludağ' da mıyız?'

Gülümsedi. 'Evet' dedi.

'Yaaa , Aren!' dedim sevinçle kucağına atladım.
'Çok teşekkür ederim.'

'Bu kadar sevineceğini tahmin etmemiştim, seni kaçırdığıma değdi.'

Gülen yüzüm bir anda düştü . Anında anlam verememiştim. Ne demek ti o ?

'Nasıl yani?' diye sordum.

Gözlerinden bir yığın anlam geçerken, duraksadı. Ağzını açtı fakat konuşamadı.

Hızla kollarımı çözdüm. Dank etmişti!
'Bilerek bavulumu mu çaldırdın?'

'Üzgünüm' dedi sahte olduğu çok açık olan yüz ifadesi ile.
'Kalabalıkta ne işimiz var,  bizim baş başa olmaya ihtiyacımız var.'

Elimle omzunu ittim.
'Adi!'
Ben o geziye gitmeyi çok istiyordum.

'Burada daha çok eğleneceğiz.'

'Hayır!' dedim sırtımı ona dönerken.
Bunu nasıl yapabilmişti?

'Hadi gel kayak yapalım.' dedi yumuşak ses tonunu kullanarak.

Omuzlarımı silktim.
Bir yandan da gözüm teleferikte giden insanlardaydı.

Salak!
Kar görüyorsun kar!
Küskünlüğün sırası mı şimdi?

Haklı olduğuna karar verdiğim iç sesime daha fazla tepkisiz kalamadım. Canım etrafımda dolanan insanların eğlencesini çekiyordu.
Daha fazla sessizliğimi sürdüremeden teklif ettim.

'Tamam ama önce teleferiğe binelim' dedim şirince sırıtarak.


































Continue Reading

You'll Also Like

518K 21.2K 21
Kardeşi Mert için gittiği bir barda seçtiği bir adamdan hamile kalmayı planlayan Duru'nun tek amacı doğacak olan bebeğinin kardeşine nefes olmasıdır...
43.6K 5.4K 12
Bir kaldırımın köşesinde buldum hayalimi. Gözlerimi kapattım, bıraktım avucuna kalbimi. Dedi ki, sonuna kadar tutacak mısın elimi? İçimden cevapladı...
750K 8.9K 5
Yıllarca aile baskısı gören , aile sevgisinden mahrum kalan Peri. Babasına gelen telefon ile doğumda karıştırıldığını öğrenir. Peki bundan sonra ne o...
468K 28K 31
ablasına yazacakken yanlışlıkla dünyaca ünlü boksöre yazan Ahu 💋💋