Denizkızı (Tamamlandı)

Por ciddikediler

2.8M 123K 9.6K

Romantizm #3 "Sen de gözlerine bir deniz hapsetmişsin sanki. Denizden uzak kalmaya dayanamayan ben, bu gözler... Más

Bölüm 1
Bölüm 2
Bölüm 3
Bölüm 4
Bölüm 5
Bölüm 6
Bölüm 7
Bölüm 8
Bölüm 9
Bölüm 10
Bölüm 11
Bölüm 12
Bölüm 14
Bölüm 15
Bölüm 16
Bölüm 17
Bölüm 18
Bölüm 19
Bölüm 20
Bölüm 21
Bölüm 22
Bölüm 23
Bölüm 24
Tanıtım 2
Bölüm 25
Bölüm 26
Bölüm 27
Bölüm 28
Bölüm 29
Bölüm 30
Bölüm 31
Bölüm 32
Bölüm 33
Bölüm 34
Bölüm 35
Bölüm 36
Bölüm 37
Bölüm 38
Bölüm 39
Bölüm 40
Bölüm 41
Bölüm 42
Bölüm 43
Bölüm 44
Bölüm 45 - Final
Özel Bölüm 1
Özel Bölüm 2

Bölüm 13

66.2K 2.4K 74
Por ciddikediler

Medya;Azra Egeli ve Atlas Aladağ
Bölüm müziği;Alicia Keys-Girl on fire

Herkese yeniden merhabalar yeni bölümle karşınızdayım.Sadece Atlas ve Azra'nın olduğu bir bölüm sizleri bekliyor.Bakalım bu bölümle ilgili düşünceleriniz neler olacak.Lütfen bana beğeni ve yorumlarınızı belirtmeyi unutmayın.Hikayeden beklentilerinizi duymak ve sizlerin yorumlarını okumak çok keyifli:)

Lafı daha fazla uzatmadan sizleri yeni bölüme alayım.Tabi bölümü votelemeyi de lütfen unutmayın.Herkese keyifli okumalar:)

Atlas Aladağ'dan güzel bir gif de hediyem olsun.Bu gülümsemeyi Atlas'ın Azra'ya gönderdiğini hayal edebilirsiniz:)

*****

"Hayır!"

"Hayır!Senden nefret ediyorum!"

Uykumun en derinlerinden işittiğim Atlas'ın bağırış sesleri ruhumun en ücra köşelerinde yankısını bulmuştu.Böylesine güçlü ve kudretli bir adamın nefretini kazanma fikri beni iliklerime kadar titretmişti.

"Nefret ediyorum!" Bu sefer daha bilincimle duyumsadığım Atlas'ın sesi beni rüyalar aleminden gerçekliğe döndürmüştü.Gözlerimi açmamla sadece ayın aydınlattığı karanlık bir odada kocaman bir yatakta yattığımı farkettim.

Ve farkettiğim bir diğer şey ise yanımda uzanan bir yandan titrerken bir yandan da sayıklayan bir Atlas'tı.Resmen Atlas Aladağ bir kabusun pençesine düşmüş tüm nefretini bilinçaltında gördüğü kişiye aktarıyordu.

Daha fazla onun bu haline dayanamayarak bir yandan "Atlas!" diyerek diğer yandan da onu kolundan tutup uyanması için sarsmaya başlamıştım.

Gözlerini aniden açmasıyla çatık kaşlarının altında kopkoyu duran kızgın elalarını mavilerime dikmesi bir olmuştu.Onun nefretle dolup taşan bakışlarını en derinlerimde duyumsamış Atlas Aladağ'dan bir kez daha korkmuştum.

Sonrasında gerçekliğe dönmesiyle ifadesi yumuşayan Atlas yine de düzeltmediği çatık kaşlarıyla konuşmaya başladı.

"Azra?"Daha deminki öfkesinden biraz da olsa kırıntılar taşıyan Atlas ne olduğunu anlamaya çalışıyor gibiydi.

"Sen..sen kabus görüyordun.Seni o yüzden uyandırdım." Kendimi ne kadar zorlasam da sesimin titremesine engel olamamıştım.Ölesiye güvendiğim bu adamdan ölesiye de korkuyordum.Bu hisler benim ruhuma kadar işliyor koparılamaz bir parçam haline geliyordu.

Benim bu halimle bakışları yumuşayan Atlas kendini yataktan kaldırmış ve bana arkasını dönerek yatağın kenarında oturur pozisyonu almıştı.Sonrasında ellerinin arasına aldığı başıyla içsel bir hesaplaşma halinde olduğunu fazlasıyla belli ediyordu.

Dayanamayıp ona güç vermek istercesine elimi omzuna koydum ve hafifçe sıktım.

"İyi misin Atlas?"Dokunmamla gerilen vücudunu dikleştirmiş sonrasında elimi tutup eline hapsetmişti.

Bir süre sessiz kalan Atlas sonrasında elimi sıcak dudaklarına götürdü ve nefesini içine çekerek öpücüğünü avucuma bıraktı.

Ruhumun en derinlerinde ve bedenimin en altlarında yankısını bulan bu hareket beni titretmişti.

Sonrasında yatağa tekrar yatan Atlas beni de yanına çekmiş saçlarımdan öpmüştü.Sıcak nefesini hissettiğim saç diplerim nefesini her dışarı verişinde ayrı ayrı tüm tel köklerine kadar uyuşuyordu.

"Şimdi iyiyim denizkızım." Ne kadar iyiyim dese de benim merakımı tatmin etmesi kesinlikle mümkün değildi.

"Rüyanda ne gördüğünü söylemeyeceksin değil mi?" Tamamen olumsuz kurduğum bu cümlede ufak da olsa bir umut kırıntısı bulunuyordu.

"Şimdi değil güzelim belki sonra." Sıkıntıyla çıkan sesine sadece kafamı sallamış cevap vermemiştim.Ama bu her neyse Atlas için önem arz ettiği belliydi.Şimdi değil ama sonra bunu mutlaka öğrenecektim.

Gizemlerin adamı Atlas Aladağ benden hiçbir şeyini saklayamayacaktı.

Cevabım onu tatmin etmemişçesine parmaklarıyla çenemi yukarı doğru kaldırdı ve gözlerinin içine bakmamı sağladı.Sonrasında bakışlarımda gördüğü şey her neyse yüzüne hafif bir gülümseme ekledi ve hemen ardından dudaklarıma sımsıcak bir öpücüğü hediye etti.

*****

"Güzelim." Yanağımda hissettiğim sımsıcak dudaklar ve her duyduğumda kalbimin bir sinek kuşu gibi atmasına sebep olan bu hoş ve tınılı ses sabaha uyanmak için harika bir başlangıçtı.

Gülümseyerek göz kapaklarımı açtım,sıkıca sarıldığım yastık ve sırtımda hissettiğim güçlü ve sıcak beden beni kendime getirmişti.

Yanağımda hissettiğim Atlas'ın burnu sanki beni tamamen içine çekmek istercesine kokumu bedenine hapsediyordu.Bu adam sabah sabah beni kalpten götürmek falan mı istiyordu emin değildim.Ama emin olduğum bir şey vardıysa da bu dünyada hissedip hissedebileceğim en güzel şeydi.

"Günaydın kaptan." Uykulu sesimle kaptan demem hoşuna gitmiş olacak ki gülüp beni kollarıyla daha bir sarıp kendine çevirdi.

Mavilerimle buluşan elalarının içi keyifle doluydu.

"Günaydın denizkızı." Ah bu tınılı ses yine içimi titretmişti.Hele ki Atlas'ın ciddi yüzünde nadir görülen keyifli ifadelerinden birisi varsa.

"Hadi hazırlan güzelim kahvaltı yaptıktan sonra denize girelim." Cümlesiyle şaşkınlıktan gözlerimi açmıştım.

"İyi de üşümez miyiz?" Eylül ayının sonundaydık ve havalar şimdiden serinlemişti.Ben bir de hassas bir yapıya sahiptim.Kesin çok üşürdüm ve her tarafım soğuktan morarırdı.

Benim ifademde her ne vardıysa gür bir kahkahayı bedeninden salan Atlas hemen ardından kısılan gözlerinin elalarıyla konuşmaya başladı.

"Ben seni ısıtırım denizkızım." Bu sımsıcak bir o kadar da ima barındıran ses içimi titretmişti.Sonra aklına gelmiş gibi kaşlarını çattı ve ciddiyetle konuşmaya başladı.

"Güzelim geçenlerde aldığımız ertesi gün hapının yedeği yanında mı?" Atlas'la ilk gecemizden sonra beni eve bırakırken bir eczaneye uğraşmış ve ertesi gün hapı almıştık.İkimiz de biliyorduk ki dün gece de tehlikeli hareket etmiş ve yine riskli davranmıştık.

"Evet çantamda."Yanaklarım ısınmaya başlamıştı ve utançla söylediğim kelimelerin her harfi sanki beni biraz daha utandırmak için beynime sinyallerini yolluyordu.

"Artık doğum kontrol haplarına geçiş yapmalısın güzelim.Benim senden uzaklaşmamın mümkünatı yok ve aramızdaki bu engelsiz his de bağımlılık yaratıcı derecede güzel." Onun bu konuşmaları beni kırmızıdan bordoya çevirirken kendimi yastığın altına gömmemek için zor tutuyordum.Tabi bunun yerine kafamı eğmiş ve sessizleşmiştim.Şuan devekuşundan farksız olduğuma emindim.

"Ya benim güzelim yine mi kızarmış?" Yanaklarıma kondurduğu sımsıcak samimi dudakları neredeyse kendimden geçmeme sebep olacaktı.

*****

Atlas'ın evi ciddi anlamda hazırlattığı sadece mutfaktan değil,yatak odası ve kıyafet dolabındaki her ihtiyacıma hizmet etmek için yerleştirilmiş eşyalardan belliydi.Bunların içinde bikinilerin olması da kesinlikle ama kesinlikle tesadüf değildi.Çünkü biliyordum ki deniz manyağı bu adam,denize girme planını biz daha buraya gelmeden önce yapmıştı.

Zaten işleriyle fazlasıyla yoğun bir armatörden plan yapmasını beklememek fazlasıyla saçma bir davranış olurdu.

Bu düşüncelerin ardından şuana döndüm.Kumsalın minik taşları ayaklarımın altını gıdıklarken izlediğim büyük bir keyifle denize girmiş ve suda kaybolmuş Atlas huzur buymuşçasına yüzüyordu.

Kıyıya bana doğru yaklaştıktan sonra suyun altından beline kadar yükselen Atlas'ın karın kaslarının üstünden akan sicim gibi deniz suları onu olduğundan daha karizmatik hale getirmişti.Bu görüntüyle yutkunmaktan kendimi alamamıştım.

Hava her ne kadar puslu ve serin olsa da burası biraz sıcak mı olmuştu ne?

"Sen denizkızısın nasıl olur da su soğuk diye girmekten çekinirsin?" Onun bu imalı sesine gözlerimi devirmiş ve hemen ardından sırıtarak konuşmaya başlamıştım.

"Suyun içindeki kahramanım beni boğulmaktan kurtarabilse de üşümekten alıkoyamaz çünkü."Benim bu cümleme sesli bir kahkaha atmasının hemen ardından hızla bana doğru koşmaya başlayan Atlas refleksle ondan kaçmama sebep olmuştu.

Üzerimdeki küçük parça siyah bikinilere aldırmadan deli gibi koştuğum kumlarda düşmemek için inanılmaz bir güç sarfediyordum.Ama yaklaşan sesten anladığım kadarıyla Atlas'ın beni yakalaması an meselesiydi.

Karnıma sarılan kol ve hemen ardından diz kapaklarımın arkasında hissettiğim bir başka kol beni ıslak ve güçlü bir bedene hapsetmiş,tuzlu sudan ela gözleri daha bir parlayan Atlas'a bakışlarımı kilitlemişti.

Evet ben bu adama hem bedenen hem ruhen hapsolmuştum.

Huysuzca oynattığım bacaklarımın arasından konuşmaya başladım."Of Atlas ya şimdiden üşümeye başladım işte,buz gibisin." Ama o beni dinlememiş hızla denize koşmayı kendine bir görev bilmişti.

Soğuk suyla çarpışan bedenim büyükçe bir çığlığı bedenimden koyvermeme sebep olmuş ama hemen ardından Atlas'ın kahkahalarla dolu sesine gülerek eşlik etmeme engel olamamıştı.

Bu adam denizin olduğu hiçbir yerde mutsuz olamazdı bunu fazlasıyla anlamıştım.Biliyordum ki ben bu uçsuz bucaksız maviliklere onu tanımamdan itibaren bambaşka anlamlar yüklemiştim ve bu anlamlar tüm benliğime geri dönülemez bir şekilde kazınmıştı.

Parmaklarımla okşadığım göz kenarlarının içinden elalarına bakarken parlaklaşan ve daha da güzelleşen bu elalar beni dile getirmişti.

"Tuzlu su bunları daha da güzel bir hale getiriyor." Kilitlendiğim elalardaki keyifli ifade kendini daha yoğun bir hale bırakmış ve hemen ardından koyulaşmayı kendine bir mecburiyet edinmişti.

"Sen de gözlerine bir deniz hapsetmişsin sanki.Denizden uzak kalmaya dayanamayan ben,bu gözlerde en çok ihtiyaç duyduğum suların varlığını buluyorum." Denize tapan adamın bu her kelimesinden samimiyet akan ifadesi beni en derinlerime kadar Atlas benliğiyle doldurmuştu.

"Artık deniz bende de başka şeyler ifade ediyor.Hem de çok güzel şeyler ama içinde her şeyden önce Atlas Aladağ olan şeyler." Bana yumuşak fakat bir o kadar da koyulaşan elalarıyla bakarken aramızdaki görünmez iplerle birbirimize biraz daha bağlandığımızı hissediyordum.

Kucağındaki pozisyonumu değiştirip bacaklarımı beline sardım ve kollarımı boynuna doladım.Koala gibi sarıldığım adeta kendimi bedenine mıhladığım bu adam,bundan zerre rahatsızlık duymamış sanki bu bir ihtiyaçmışçasına bu hareketimi zevkle kabul etmişti.

Belki de bu gerçekten bir ihtiyaçtı ve biz de bu ihtiyacın pençelerine kapılmıştık.

Kendimi daha fazla tutamamış beni benden alan dudaklara dudaklarımı yapıştırmıştım.Anında bana karşılık veren sıcak ve ıslak dudaklar daha öncesinde kimsenin beni böylesine öpmediğini belli edercesine sahiplenmiş tüm sıcaklığını ruhuma akıtmaya başlamıştı.

Belime sarılan bir elinin hemen ardından diğer eli bacağımda durmuş beni okşamaya başlamıştı.Sahilde az kişi oluşu ve özellikle bu yakınlarda hiç kimsenin olmayışı benim rahatlıkla hareket etmeme sebep oluyordu.

Boynuna doladığım ellerimden birisi ensesindeki kuzguni gür saçlara gitti ve onları okşamaya başladı.Gözlerim kapalı öptüğüm bu adamı sanki görmediğim kadar net görüyor ve özümsüyordum.

Bu adamın dudaklarından sanki şifa akıyor benim hiç olmadığım kadar canlı hissetmeme sebep oluyordu.

Alt tarafımdaki his kıpırtıları aynı kıpırtıları onda da farketmemi sağlamıştı.Atlas Aladağ hemen şimdi denizin ortasında,o en huzur bulduğu yerde beni istiyor ve en dibine kadar arzuluyordu.Bunu biliyordum çünkü aynı arzu ve hissi ben de onun kollarında en derinlerimde buluyordum.

Biraz uzaklaşmamızın hemen ardından alınlarımızı birbirimize yaslamıştık.

"Denizkızım seni istemekten hiç vazgeçemeyeceğim." Onun bu cümlesiyle nefes nefese konuşmaya başlamıştım.

"Vazgeçmek mi istiyorsun ki Atlas Aladağ?" Beni daha sıkı saran kolları ve sonrasında dudaklarımı tekrar kavrayan dudakları daha sert ve tutkulu bir öpücüğü dudaklarıma bırakmıştı.Öpücüğün hemen ardından kulaklarımda atan nabzım Atlas'ın sesini zar zor duymama sebep olsa da bu sesi her nerede ve şekilde olursam olayım duyacağımı kesinlikle biliyordum.

"Asla güzelim,asla."

*****

Bölümü beğendiyseniz lütfen votelemeyi unutmayın:)

ciddikediler hesabımızdaki bir diğer hikaye olan farklı genç kurgumuz 'Kamuflaj'a da bir şans verirseniz çok ama çok seviniriz:)

Seguir leyendo

También te gustarán

3.6M 132K 73
Berdel'e kurban gitmiştim. Hiç tanımadığım, bilmediğim bir adamla evlendiriliyordum... "1 yıl, sadece 1 yıl sonra burdan herkesin seni bir ölü olarak...
2M 87.6K 68
Aile problemleri yüzünden evden kaçmış ve kendi ayakları üzerinde durmaya çalışan, aynı zamanda sinir hastası olan Pare, ucuza gelsin diye ikinci el...
491K 4.2K 25
Hikayede sık sık +18 ve şiddete yer verilecektir! Yaş sınırını göz önünde bulunduralım.
1.7M 54.4K 39
Üzerime doğru yürümeye devam etti. Gelip tam karşımda durdu. Gözünü kırpmadan yüzümü inceliyordu. Gözlerini gözlerime dikti. Soru dolu bakışlarla y...