Şahin'den:
Bu kız beni deli edecek en sonunda, gece onu su'da çırpınırken görmek aklımı başımdan aldı. Havuzdan çıkardığımda tir-tir titriyordu, sonra kollarımın arasında uyuya kaldı. Onu odasına çıkardım, odanın dışında beklemeye başladım, Ece ve Yağmur ıslak kıyafetlerini değiştirip dışarı çıktılar, Aslının iyi olduğunu hala uyuduğunu söylediler ve aşağıya indiler. Öylece kapıya baktım bir ara elim kapıya gitti ama sonra yanına girmeye cesaret edemedim, arkamı dönüp salona indim. Bizimkiler bana sorar gözlerle bakıyordu
Şahin: hiç öyle bakmayın anlatacak bir şey yok
Doktor: nasıl yok Yağızoğ...
Şahin: Doktoooor!
Memo: Şahin abi kızı kurtarma ayağıyla öptün ha
Şahin: yuh velet ne diyorsun sen ya hem sen niye ayaktasın daha he hade git yat çocuk saati geçeli çok oldu
Memo: ama işinize gelmeyince çocuk yapıyorsunuz beni yaa
Şahin: sen hala burada mısın?
Memo: off gittim ya
Şahin: hade hade
Doktor: çocuk olsada en doğru sözü etti ya la
Şahin: off Doktor off
Ece: ya abi şaka bir yana da nasıl oldu bu?
Şahin: abicim sorma hiç bir şeyi hade güzelim hı
Ece: tamam abicim
Şahin: aslan kardeşim benim. Neyse bende yatıyorum zaten sırılsıklam oldum, iyi geceler
Hızlı adımlarla yukarıya çıktım, odama girip hemen banyoya attım kendimi ılık duş aldım, sonra yatağa attım kendimi. Yorgundum ama bir türlü uyuyamıyordum Aslının son hali gözlerimin önünden gitmiyordu. Havuzun içinde Aslının o berrak yüzü, saçlarının suyun altında dalgalanması, sudan çıkarınca sarılmamız, kucağımda uyuya kalması, her anımız gözümde canlanıyor bir türlü kaybolmuyordu. Ne oluyor bana böyle off. Gece boyunca sürekli Aslıyı düşündüm, yatakta dönüp durdum, sabahın ilk ışıklarıyla kendimi dışarı attım. Arabaya binip sahile geldim, inip arabanın önüne oturdum sessizce denizi izledim. İnsanın içine işliyen güzel görüntüsüne rağmen karaya vuran hırçın dalgaları Aslıya benziyordu. Aslım'da aynı deniz gibidir masum güzel ama bir o kadar da hırçın güzel ve insanı kendine bağlıyor tıpkı benim ona bağlanmam gibi. Sürekli onu düşünüyorum daha önce hiç bilmediğim bir duygunun esiri oldum sanırım. Bana ne oluyor böyle Allah'ım, bu yanlış Aslı hayatımı kurtardı ama ben... ben...off. Kendimi toparlamam lazım kendine gel Şahin kendine !!!
Aslı'dan:
Sabah uyandığımda yatağımdaydım, dun gece olanları hatırlayınca hiç olmadığım kadar utanmıştım, yine başarmıştım kendimi rezil etmeyi. Bide Şahine sarıldım kollarında uyudum ya off, nasıl bakacam yüzüne şimdi. Amaaan ben niye kendimi suçluyorum ki onun yüzünden düştüm ya zaten! Ama tartışmayı ben başlattım ya hem Şahin yine kurtarmadı mı beni. Bir dakika ya üzerimi kim değiştirdi ki? Yok o kadar da değil ya kızlar değiştirmişlerdir. Off kafayı yiycem böyle ya, yeter Aslı yeter daha fazla düşünme düşündükçe batıyorsun. Beynimi kemiren soruları bir köşeye bırakıp hazırlandım ve aşağıya indim. Zelal abla ve Hatice anne kahvaltı masasını hazırlıyorlardı, Doktor ve Memo mutfaktan yemek aşırıyorlardı onların bu haline gülümseyerek kahvaltı hazırlamaya yardım ettim. Yağmur ve Ece'de geldiler hep beraber masayı kurduk ha bir ara Doktor Zelal ablaya yakalandı canını zor kurtardı az kalsa kepçeyi kafaya yiyordu. Arda ve Can'da gelip masada yerini aldılar, bir tek Şahin yoktu az bekledik gelmeyince Ece onu çağıracağını söyleyip merdivenlere yöneldi. Dun boğulmaktan kurtardığı için teşekkür etmem lazımdı ve uygun bir zaman olduğunu düşünerek Eceyi durdurdum.
Aslı: Ece sen dur ben çağırırım
Ece: eh peki öyle olsun Aslıcım
Aslı: Eceee!
Ece: ne var Aslıcım ya
Aslı: off Ece off
Doktor: yaw size'de bu replik fazla tanıdık gelmedi mi he
Can: körle yatan şaşı kalkar olayı mı Doktor
Doktor: he ya aferin sağa çak la Can'cık
Can: Can'cık ne ya Doktor
Aslı: hey Allah'ım ya
Doktor: aha valla dediğim çıkıyor
Aslı: alt tarafı Şahini çağıracam arkadaşlar ya
< Bu sırada Şahin salonun girişinde bütün bu konuşmaları sessizce dinler, Memo onu fark eder ama Şahin ona sus işareti edince kıkırdayarak olanları izlemeye devam eder. Aslı tam arkasını dönmüş yukarı çıkıyordu ki Şahinin sesiyle olduğu yerde kaldı>
Şahin: biri benimi arıyor?
Aslı: hı sen ne ara indin ki?
Şahin: soruya soruyla cevab verilmez küçük hanım
Aslı: ortalıktan kaybolup sonra böyle birden bire ortaya çıkılmaz küçük bey
Şahin: Aslııı
Aslı: Şahiiinnn
Doktor: Zelaaaaallll
Zelal: ne var be
Doktor: yaaaw sultanım bunlar şimdi bir birine girmesin diye şey ettiydim yani şey
Hatice anne: aaa yeter ama ha hade sofraya herkes, Arda Can Yağmur sizde gülmeyi kesin bakim
Arda/Can/Yağmur: tamam anne
Hatice anne: hade Şahin Aslı geçin masaya kahvaltınızı yapın sonra işe gidin çabuk evladım
Şahin: ne o Hatice sultan kovuyor musun bizi
Hatice anne: Şahiiiinnn
Şahin: tamam sustum
Yine neşeli sohbet eşliğinde kahvaltı yaptık ama Şahinde bir haller vardı. Fazla düşünceliydi umarım bir sorun yoktur. Kahvaltıdan sonra konuşsam iyi olacak galiba. Masayı toparlamaya yardım ettikten sonra Şahine baktım ama mutfakta oyalanırken çıkmış bile. Kızlar ve Arda da çıkmışlardı, Can tam çıkıyordu arkasından seslendim
Aslı: Can
Can: efendim Aslı bir şey mi oldu?
Aslı: ha yok olmadı da bir şey isteyecektim senden
Can: tabi
Aslı: beni Şahinin mekanına bıraka bilir misin?
Can: hayır !
Aslı: aaa şey tamam sağol
Can: yaa gel kanka gel şaka yaptım, bu hiç sorulur mu he
Aslı: ya Can çok fenasın ha bir an gerçek sandım
Can: eee bizim işte oyunculukta var
Aslı: hemen havaya gir zaten
Can: az havamız var bırak'ta tadını çıkaralım
Aslı: öyle olsun bakalım havalı çocuk
Can: ah birde bunu Yağmur anlasa
Aslı: ooo ne iş havalı çocuk hayırdır
Can: yok ya hani hep sataşıyor ya onun için dedim her neyse atla kanka dünyanın en hızlı şoförü emrinde valla
Aslı: havaya bak ya sen hızlı değil güvenli bir şekilde gideceğimiz yere ulaştır beni başka bir şey istemem
Can: ayıp ediyorsun kanka hiç mi görmedin nasıl kullandığımı?
Aslı: gördüğüm için diyorum ya zaten
Can: artık çok geç arabanın içinde kaptan benim
<der ve gazı kökler Aslı ise koltuğa siner, bir yandan da Can'a tehditler savurur. Can hiç aldırış etmeden yola devam eder. Mekana yaklaşınca drift yaparak aracı park eder. Can gülerken Aslı kendini toparlayıp ona kötü kötü bakar, Can tehlikeyi his edince ellerini havaya kaldırır teslim olurmuş gibi yapar ama hala sırıtıyor. Aslı gözlerini devirerek arabadan iner ve binaya girer Can ise Aslı inince son hız uzaklaşır. Şahinin odasının kapısını çalar ses gelmeyince içeri girer, kimsenin olmadığını görünce odadan çıkar ve oradakilere Şahini sorar. Bugün gelmediğini öğrenince mekandan çıkar, taksiye biner ve Şahini arar>
Şahin: efendim Aslı
Aslı: Şahin neredesin sen?
Şahin: bir şey mi oldu?
Aslı: hayır sadece konuşmak istiyorum seninle
Şahin: ne hakkında konuşacaksın?
Aslı: amma naz yaptın ha söyleyecek misin nerede olduğu........ ne oluyor ya kimsiniz siz ya napıyorsunuz hayııııırrrr
Şahin: Aslı ne oluyor alo Aslııııı Aslı duyuyor musun ne oluyor Aslı kim onlar
X: kızı istiyorsan uslu dur ve haber bekle
Şahin: kimsin sen lan puşt o kızın saçının teline zarar gelse gelmişinizi geçmişinizi kitap haline getirir gelene geçene okuturum anladın mı lan it !!!!
X: boş tehditleri başkasına sakla bebe !
Şahin: alo kapatma laaaaannn !!!! Kapattı pic aaaahhh ulan ibne ulam seni elime geçirince inlete inlete gebertmezsem adam değilim lan derini yüzücem derini!!!! Sende açsana lan telefonu be
Can: alo hayırdır kardeşim
Şahin: ne hayrı lan iki saattir niye açmıyorsun telefonu
Can: ne oluyor lan ne bu sinir
Şahin: lan Aslıyı kaçırdılar nasıl sakin olmamı beklersin
Can: siktir lan ne diyorsun kardeşim kim kaçırdı ne zaman
Şahin: kim olduğu belli zaten topla ekibi mekana geçiyorum
Can: tamam kardeşim
Şahin'den:
Nasıl böyle hata yaparım nasıl ahh kahretsin nasıl olur da Aslımı korumasız bırakırım. Saçının teline dahi zarar gelirse o yıldızı öyle bir hale sokarım ki iki dünya bir araya gelse de kendine gelemeyecekler ! Öfkemi dizginlemeden arabama atlayıp son hız mekana sürdüm, geldiğimde ekip çoktan toplanmış beni bekliyorlardı. Kapıdan girdiğim gibi öfkeyle Can'nın yakasına yapıştım
Şahin: oğlum nasıl yaparım lan nasıl hade ben dikkatsizlik ettim sen neden koruma ayarlamadın ha hani bir birimizi kollayacaktık açıklarımızı kapatacaktık
Can: Şahin sakin ol kardeşim bulacağız Aslıyı kurtarıcaz onu
Şahin: onu bende biliyorum lan Aslıyı o itlere yem etmiycem
Yağmur: nasıl oldu bu abi
Şahin: ne bilim kızım telefonda konuşuyorduk taksideydi herhalde bir an bağırış sesleri geldi sonra itin teki havladı. Ulan inlete inlete geberticem hepsini o yıldızı darma duman edecem.
Arda: önce sakin ol öfkeyle harekat edemeyiz. Aslıyı saklayabilecekleri yerleri tespit edip kontrol etmeliyiz. Hem Aslıyı öldürmek isteseler kaçırmaz takside işini bitirirdiler.
Şahin: artık çok geç Arda çok geç! Öfkeyle kalktım bile zarar vermeden oturmam!!!
Ece: ne yapıcaz abi?
Şahin: Burhan itinin mekanını basacağız
Arda: ne? Abi sen ciddi misin?
Şahin: şaka yapar gibi bir halim mi var Arda!?
Arda: yok'ta abi yıldız üyesinden bahs ediyoruz
Şahin: ister NATO üyesi olsun lan Aslım için hepsinin kellesini koparırım anladın mı !
Ece: Aslım???
Şahin: Eceee !!!
Ece: tamam abi şimdi zamanı değıl ama sonra kaçışın yok
Şahin: ya sabır !
Can: tamam durun bir ya, kardeşim sen şu baskını anlat hele
Yağmur: ha duydu ya bodoslama dalmayı umurunda mı kimi kaldıracağımız bey efendinin
Can: öyle mi hanım efendi peki bu durumda kimin mekanını basacağımız kimi kaldıracağımız sizin için önemli mi?
Yağmur: değil tabi ama
Can: ama'sı yok Yağmur şu an tek önemli olan Aslı, gerisi boş.
Şahin: eyvAllah kardeşim
Can: ne demek, onu koruyamadık bari sapasağlam kurtaralım sen planı anlat ben her türlü dalarım
Şahin: plan yok bu kez senin tarzında takılacağız
Can: şu an sevincimi anlatamam bile
Ece: ne yalan söyleyeyim bende çok sevindim abi
Arda: eyvah bu hiç iyi değıl Ece kendini kaybetme sakın son olanları unutmadın dimi
Ece: unutmadın hayatım merak etme dikkat ederim
Şahin: gidin hazırlıkları yapın, adamlarda hazır beklesinler ha yelekleri giysinler kimseyi kaybetmeye niyetim yok bende birazdan geliyorum
Can: tamam
Şahin: ha Can bana Efe'yi gönderin çabuk olun
Can: tamam
Can'lar çıkınca masanın gizli bölgesin'den emaneti çıkardım. Babam öldürünce yer altı hayatını, raconu, hatta silah kullanmayı Cihan ağa öğretmişti, 18'me geldiğimde bana babamın silahını vermişti. Bugüne kadar bu silah buradan hiç çıkmamıştı ama bugün bu silahı değer verdiğim kızı kurtarmak için yerinden çıkardım. Silahı belime taktığımda kapı çalındı
Şahin: gel Efe
Efe: beni istemişsin abi
Şahin: evet geç
Efe: seni dinliyorum abi
Şahin: birazdan operasyona gidicez senden gölgeyi toparlamanı ve vereceğim görevi yönetmeni istiyorum
Efe: gölgeyi mi? Abi sen emin misin? Yani...
Şahin: Efe gölgeyi ben kurdum onun nerden ne zaman ortaya çıkacağına ben karar veririm
Efe: pardon abi öyle demek istemedim yani biliyorsun ya en son biz çıkarız ortaya o yüzden dedim
Şahin: gölgeyi zaten lüzum olmadıkça ortaya çıkarmam Efe. Şimdi git ekibi toparla ama gölgeden başka hiç kimse bilmeyecek gizlilik seviyesi maksimumda
Efe: yani her zaman ki gibi abi
Şahin: aynen Efe hade fırla şimdi
Efe: tamam abi
Şahin: Efe
Efe: buyur abi
Şahin: zarfı unuttun
Efe: pardon abi aldım ve kaçtım.
Efe zarfı alıp oda'dan uçarak çıkınca bende Can'ların yanına gittim. İki minibüs ve bizim 3 araç hazırda bekliyordu. Sessizce arabama bindim ve yola koyulduk. Burhan itini elime geçirince çin işkencesini tarihe gömücem, onu hiç kimse elimden alamaz. Dayan Aslım dayan kurtarıcam seni. Allah'ım sen yardımcı ol Ya Rabbim sen Aslımı koru, zamanında yetişeyim ne olur. Ona bir şey olursa beni hiç kimse zapt edemez hiç kimse. Ne kadar itiraz edersem edeyim duygularıma karşı koyamıyorum, onu düşünmediğim tek bir an bile yok. Şimdi tam kabullenmişken onu kaybedemem Allah'ım, alma onu benden. Anne babamı aldığın gibi onu da alma ikinci kez bunu kaldıramam.
SON
——————————————
Yeni bölümle karşınızdayım, bu aralara zaman bulamıyorum malum üniversite var ve fırsat buldukça yazmaya çalışıyorum. İnşAllah beğenirsiniz😊 Okuyan,volte ve yorum yapanlara teşekkür ederim😆