Şahin'den:
Son operasyondan tam iki hafta geçmişti ve güvenlik sistemini en yüksek seviyede tutuyordum. Yıldıza yaptığımız darbeden sonra ortalık hiç olmaması gerektiği kadar sessizdi tabi tırlardan kurtardığımız mültecilerin haberlerdeki yankısını saymazsak. Havasızlıktan ölenler, cesetlerin kokusundan ve çürük tenlerden psikolojik hasar gören çocuklar, açlıktan ve susuzluktan bitkin hale gelen insanlar Türkiye üzerinde çok buyuk yankı uyandırdı ve bu sayede yıldız üyeleri derinlere indi belli bir süre hareket edemeyecekler ama bu kadar sessiz kalmaları pek normal değil. Ne olur ne olmaz diye Aslının ailesininde güvenlığını arttırdım. Cihan ağa ve İso dayı kendi mekanlarını ve tanıdıklarının güvenlığını arttırdılar, bizim ev en güvenli yerdi içindeki gizli tüneller, odalar ve geçişler ailemin hayat sigortasıdır. Arda ve Canla salonda oturup yeni çocuk yurdunun kurulacağı yeri daha doğrusu il'i belirliyoruz. Daha önce İstanbul, İzmir ve Mersinde yurt kurduk dördüncü yurdu hangi il'de olacağını konuşuyorduk ki Aslı elinde kahve tepsisiyle salona geldi, o an saçma bir hayale kapıldım sanki... sanki... ahh neyse saçma işte. Kahveleri dağıtıp tam karşıma geçip oturdu.
Arda: sağol kardeşim
Can: sağol kanka
Şahin: sağol Aslı
Aslı: önemli değil. Eee karar verdiniz mi?
Can: yok daha Antalya ve Diyarbakır arasında kaldık
Şahin: sen düşünüyorsun hangisi olsun?
Aslı: ben mi?
Şahin: evet! Sence hangi il olsun?
Aslı: ıığğğ şey Diyarbakır olsun
Arda: neden peki?
Aslı: terör olayları orda çok fazla ve sokak çocukları ateş altında kaldılar, hayat onlar için zordu ama terör nedeniyle zaten zor olan hayat mücadeleleri daha da zorlaştı ve lanet olası dağ fareleri bu çocukları kendi menfaatleri için kullanmaktan çekinmiyorlar. Savaşın ve terörün elinden kurtarıp yarınları için güvenli bir ortamda yetişmeleri sağlanmaları lazım bu çocukların. Yurdu siz kurduğunuza göre dünyanın en güvenli evidir ve Diyarbakırlı çocuklar kendilerini bu hayatta az da olsa bir yuvaya ait his ederler ve en önemlisi çocuk istismarcıları bu melekleri kendi kirli işlerinde kullanamayacaklar.
Arda: helal sana Aslı valla ne yalan söyleyelim bu kadar derin düşünmemiştik.
Can: aynen biz sadece çocukları sokaklardan kurtarmayı hedef etmiştik ama böyle yaparak hem çocukları kurtarıcaz hem teröre darbe indiricez.
Şahin: iyi düşündün Aslı. Arda işlemleri başlat inşaat malzemelerini araçları falan hepsi bugün Diyarbakır'da hazır olsunlar yarın inşaat başlasın.
Arda: tamam kardeşim oldu bil.
Bu kız beni her konuştuğunda kendine hayran bırakmayı nasıl beceriyor hala anlamış değilim. Arda kahvesini bitirip ayaklandı tam gideceği sırada Ece ve Yağmur geldi.
Ece: hayırdır hayatım nereye?
Arda: şu yurt işini hal edip gelicem canım
Yağmur: aa karar verdiniz mi il'e?
Can: evet Diyarbakır'da olacak
Yağmur: harika düşünmüşsünüz, çocukları o ortamdan kurtarmış oluruz
Şahin: aynen ve bu fikirde Aslıya ait
Ece: aferin Aslı valla iyi düşündün
Aslı: estağfurullah ben sadece düşüncemi dile getirdim
Şahin: hade Arda bitir işi
Arda: tamam kardeşim gittim ben
Ece: dur bekle bende şirkete gidicem
Şahin: Ece dikkatli ol
Ece: tamam abicim
Şahin: Arda
Arda: biliyorum ben ölmeden hiç kimse Ece'min saçının teline bile dokunamaz
Şahin: ondan emin olmasam kardeşimi vermezdim sana. Demek istediğim bu değil, nasıl ki Ece benim kardeşimse sende öylesin bu yüzden hem kendine hem Eceye dikkat ediyorsun
Arda: eyvAllah kardeşim
Ece: ay abi sanki küçük çocuğum ha
Şahin: Eceee
Ece: tamam tamam
Arda'dan:
Eceyle beraber şirkete doğru yola çıktık, Şahin son operasyondan sonra güvenlik konusunda daha da dikkatli oldu. Şimdilik yıldız sessiz ama bu rahatlamamıza neden değil, savaş ortamında olsak biliriz ki hedefte biz varız ama şu an biz değil sevdiklerimiz namlunun ucunda. Eceyle arabada hiç konuşmadık zaten konuşulacak her şey konuşuldu. Şirkete gelince Ece odasına geçti bende kendi odama geçtim, Diyarbakır'daki adamlarımızı aradım gereken komutları verdim. Sekreteri yanıma çağırdım ona Fatih, Gökhan, Selma ve Ceydayı bulmasını odama göndermesini söyledim. Yaklaşık 15 dakika sonra odamın kapısı tıklandı ve beklediğim dörtlü karşımda sıraya dizildiler onlara oturmalarını işaret edip koltuğumda doğruldum.
Arda: hoşgelginiz arkadaşlar
Fatih: hoşbulduk abi
Arda: zamanımız az bu yüzden direk konuya giriyorum
Ceyda: bir sorun mu var abi
Arda: sorun yok görev var arkadaşlar
Selma: ne görevi abi?
Arda: yeni bir çocuk yurdu kurucaz biliyorsunuzdur
Gökhan: biliyoruz abi de biz inşaat işinden anlamayız valla, olsa olsa anca kavga gürültü bizim ki
Arda: Gökhan sululuğu bırak evde yeteri kadar Doktordan çekiyorum az ciddi ol
Gökhan: pardon abi
Fatih: abi konuya gelsek
Arda: dağıtmazsanız konu dışına çıkmayız zaten
Ceyda: görevimiz ne abi?
Arda: yeni kuracağımız yurd Diyarbakır'da olacak ve malum olay yüzünden yurdun kurulması sıkıntılı olacak, hem bölgedeki terör olayları hem rakiplerimiz buna elinden geldiği kadar engel olmaya çalışacaklardır.
Selma: peki bizim ne yapmamızı istiyorsun abi
Fatih: inşaat süresince Diyarbakır'da kalıp güvenliği sağlamamızı ve gerekirse bölgedeki terör olaylarına gizlice müdahale etmemizi istiyorsun dimi abi
Arda: aynen Fatih, bütün ülke çapında evsiz çocukları sokaklardan kurtararak Vatana laik evlatlar olarak yetişmelerini, Türkiye'nin yarınki nesli bu toprakların değerini bilerek büyümeleri ve gönülden bayrağa bağlı Vatansever olmalarını istiyoruz. Bu yurtlarda onlar çocukluklarını yaşayacaklar, sıcak yatakları, güvenli yaşamları olacak ve bu yüzden gerekirse canlarımızı feda edicez. Bakın sizinle açık konuşacam tehlikeli bir görev bu ve eğer tek bir an bile korku sardıysa içinizi şimdi şu kapıdan çıkıp gitdin.
Gökhan: abi ne sen bu son cümleyi söyledin nede biz duyduk. Tamam bu grubun en neşeli en konuşkan tipi ben olabilirim ama ben başta olmak üzere karşında duran insanlar bu Vatan uğruna gözünü kırpmadan can vermeye hazır.
Selma: hele bu görevi bize sen veriyorsun. Sen ve Şahin abi bizi ölümden kurtardınız hepimizi en iğrenç bataklardan kurtardınız bize yeni hayat verdiniz.
Ceyda: hem söz konusu çocuklarsa akan sular durur abi, emin ol biz sağ oldukça o yurdun kurulmasına hiç kimse engel olamaz
Fatih: ayrıca abi sen bizi bizden daha iyi tanıyorsun ucunda ölüm bile olsa asla vazgeçmeyiz
Arda: işte bu yüzden özellikle sizi bu göreve uygun gördüm hepiniz gözü karasınız. Bu gece yola çıkın yarın Diyarbakır'da olmalısınız, orda kalacağınız ev hazır evde gereken bütün her şey var, Fatih emir komuta sende. Allah yardımcınız olsun, size güveniyorum
Fatih: güvenini boşa çıkarmıycaz, biz çıkalım artık görüşürüz abi
Arda: görüşüceğiz zaten yolunuz açık olsun
Eskiden bu kadar önlem almak zorunda kalmıyorduk ama bu kez işler çok daha tehlikeli oldu. İnşaat'ta hem işçilerin hem bölge halkının güvenliğini sağlamaları için en iyi elemanlarımızdan dördünü Diyarbakır'a göndermeye karar verdik. Çocuklarla vedalaşıp Ecenin odasına gittim, tam kapıyı çalacaktım ki boğuşma sesleri geldi, o an her şey aklımdan uçtu odaya bir hışımla daldım. Ece bir adama tekme attı sonra suratına yumruğu indirdi, hemen Eceye saldıran pici ensesinden yakalayıp kafayı gömdüm, yere serilince üzerine çıkıp ard-arda yumrukları indirdim. Öfkeden gözüm dönmüştü pic bayılsa da takmadan dövmeye devam ediyordum bir yandan'da ite saydırıyorum
Arda: ULAN PİC KURUSU LAN SEN BENİM HATUNA NASIL SALDIRIRSIN LAN ! BENİM BAKMAYA KIYAMADIĞIM MELEĞİME EL KALDIRMAYA NASIL CÜR'ET EDERSİN LAANNN ! SENİDE SENİ BURAYA GÖNDERENLERİ DE TEKER TEKER BULUP İNLETMEZ MİYİM ŞEREFSİZ !
Ece: ARDA TAMAM SAKİN OL HAL ETTİM ZATEN YETER BU KADAR ARDAAAA
Arda: YETMEZ BU PUŞTA BU KADAR DAYAK YETMEZ !!!!
Ece: Arda dur artık benim için
Ece'nin son dediğiyle yumruğum havada kaldı, herifin üzerinden kalkarak Eceme sarıldım sonra gözlerine bakarak
Arda: ah meleğim ah sen iste ölürüm be ömrüm, söz konusu sen olunca değil şu anki gibi yumruğum havada kalsın kalbimi söker ayaklarının altına sererim
Ece: o kalbi çoktan yerinden söküp aldım ama yerine benim kalbimi koydum kalbimin sahibi
Arda: sevdam iyi misin?
Ece: iyim sevdam iyim de elin kanıyor
Arda: önemli değil, hade gel eve gidelim. Furkan buraya gel hemen
Furkan: buyurun efendim
Arda: al şu pici depoya götür kim gönderdi öğren gerçi belli ama sen bana bu itten isim çıkar, bide şirketin güvenliği artmıştı elini kolunu sallayıp giremezdi demek içerde köstebek var, bana o haini de bul anlaşıldı mı
Furkan: anladım efendim
Arda: hade hayatım gidelim
Ece: tamam
Aslı'dan:
Hayatımda hiç bu kadar huzurlu olmamıştım, evet etrafım düşman kaynıyor ama öz ailemden daha yakın insanlarla beraber haksızlığa karşı duruyoruz. Ailemin açtığı yaraları hiç tanımadığım ama canıma can olan insanlar iyileştirdi. Şu son iki haftadır Şahin'den yakın dövüş tekniklerini öğreniyorum, işine odaklı disiplinli biri aynı anda çok düşünceli ve beni antrenmanlarda fazla zorlamıyor ama her gösterdiği hareketleri tekrarlıyorum ve Şahinin dediğine göre çok başarılıymışım. Tabi ona eskiden sokak dövüşlerine gittiğimi söyleyince baya şaşırdı, benden bu kadarını beklemiyordu gerçi sonra da "Barda neden dans eder gibi adam dövdüğünü şimdi daha iyi anlıyorum" demesiyle sırıttım sonra da dövüşmeye devam ettik. Antrenmanlardan sonra Yağmurla onun moda evine gidiyoruz ama orda fazla zaman geçirmiyorum en fazla 1 saat sonra eve dönüyorum. Hatice anne ve Zelal ablayla zaman geçirmeyi seviyorum, Memo da okuldan gelince peşimden ayrılmıyor, kardeşime olan hasretimi Memoyla gideriyorum. Her ne kadar beni yerle bir etseler de aileme zarar gelmesini istemem, bu yüzden kardeşimin okuluna bile gitmiyorum onları riske atmamak için. Şimdi de bahçede oturuyorum ayaklarımı yine havuza soktum hava soğuk olsada böyle yapmak beni rahatlatıyordu. Şahin Arda ve Yağmur çıktıktan sonra aceleyle arabasına atlayıp gitti, neredeyse 2 saat oldu gideli ve onu çok merak ediyorum, arayıp aramamak arasında kaldım ama sonra aramaya cesaretim yetmedi beklemek en iyisi şimdilik diye düşündüm. Ben düşüncelerimle savaşırken yanıma biri oturdu, başımı çevirdiğimde Doktorun geldiğini gördüm, acaba bu adamın enerjisi hiç mi bitmez ya yine yüzünde kocaman gülümseme var ve her durumda seni neşelendiren insanlardandır.
Doktor: naber Bıdık? Nerelere daldın? Kimleri düşünüyorsun sen bakim
Asli: iyim Doktor olanları düşünüyorum
Doktor: olanları mı?
Aslı: son olaylar işte
Doktor: ha o mu yaaw Bıdık boşver bu daha ne ki ohoo daha neler neler olacak bunlar bebe işi be yaw sen relax ol bir hem Yağızoğlan kimseye bir şey olmasına izin vermez sen kendini ona bırak yeter
Aslı: bırak?
Doktor: şey yani güven he ya güven ona sen gerisini koy ver gitsin
Aslı: ben ona güveneli çok oldu Doktor endişem bu değil
Doktor: he o zaman neden bu kadar endişelisin ki
Aslı: Şahin için endişeleniyorum Doktor, o bizleri korumak için her şey yapıyor ama düşmanların ilk hedefi Şahinin kendisi.Ona bir şey olacak diye ödüm kopuyor bak mesela bugün Ardalar'dan sonra aceleyle çıktı 2 saat oldu hala yok
Doktor: Bıdık sen baya baya bizim Yağızoğlana abayı yakmışsın haberin yok
Aslı: saçmalama Doktor yok öyle bir şey sadece bu olaylar yüzünden endişeleniyorum o kadar hem biliyorsun Şahinin benim için yaptıklarını ona olan borcumu ödeyemem bana yeni bir hayat yeni bir aile verdi. Onun bu yaptıkları karşısında onun için endişelenmem normal değil mi ha Doktor
Doktor: yaw he he kesin öyledir zaten. Yağızoğlanda sende amma inat çıktınız yaw
Aslı: Yağızoğlanda derken?
Doktor: noldu Bıdık Yağızoğlanı duyunca bir canlanma geldi sana hayırdır
Aslı: aman be Doktor söyleyeceksen söyle yoksa kafa bulma ya
Doktor: iyi söylemiyorum o zaman hade Doktor kaçar
Aslı: ya Dokt... ________________yuh gitti bile acaba Şahinde derken ne demek istedi aman Aslı ya ne diyecek saçmalıyor işte gerçi şu an kendi kendimle konuşarak saçmalığın zirvesindeyim. Off Doktor bütün ayarlarımı alt üst ettin be
Şahin: yine oflamaya başladın bakıyorum
Aslı: HIHH Şahin sen miydin ya bugün Aslıyı korkutma günü de benim haberim mi yok
Şahin: pardon korkutmak istememiştim
Aslı: önemli değil de sen ne zaman geldin
Şahin: az önce geldim de sen napıyorsun öyle
Aslı: ne napıyorum?
Şahin: sen hasta olmak mı istiyorsun kızım ha bu havada buz gibi havuza ne diye ayaklarını sokuyorsun sen
Aslı: bana kızım demesene be
Şahin: sende çocuk gibi davranma o zaman
Aslı: ben mı çocuk gibi davranıyorum
Şahin: evet sen
Aslı: iyi davranıyorsam davranıyorum'dur sanane bundan ha hastalanırsam da ben hastalanıcam bundan sanane Allah Allah ya
Şahin: hastalanamazsın sen
Aslı: hasta olup olamayacağımı sana mı sorucam be
Şahin: Aslı havuzun kenarından uzaklaş ve el kol hareketlerine dikkat et
Aslı: etmezsem ne olacak ha döver misin beni
Şahin: ya sabır bak önce bir uzaklaş sonra sabrımı zorlama
Aslı: ya bir git be
Tam öne bir adım atacaktım ki ayağım kaydı ve havuzu boyladım, buz gibi olan suyun bütün bedenimi ıslatması kaskatı kesilmeme neden oldu. İlk şoku atlatınca yüzme bilmediğim aklıma geldi, havuzun içinde debelenmeye başladım, yüzeye çıkmaya çabalıyordum ama gittikçe dibi boyluyordum. Tam her şey bitti derken belime sarılan elin sıcaklığı bütün vücudumu ısıtırken bir anda yüzeye çıktık, ama nefes alamıyordum nefes almayı unutmuş gibiydim ve o an dudaklarımda baskı his ettim sonra biri sıcacık nefes gönderdi, yeniden doğmuş gibi derin bir nefes aldım sonra gözlerimi yavaş yavaş açtım ve yine o kurtardı beni. Endişeli gözlerle bana bakıyordu sırılsıklam olmuş saçlarından damlalar yüzüne damlıyordu derin derin nefes alıyor iyi olup olmadığımı soruyordu. Ben ise hala öksürüyor nefes almaya devam ediyordum bir yandan da titremeye başladım. Şahin omuzlarımdan tutup az sarstı titremekten hiç bir şey diyemiyordum, sonra bir anda kolları arasına aldı sımsıkı sarıldı bana. O da ıslak olsada şu an sıcaktan boğulacakmış gibiyim, bende tereddüt etsem'de çekinerek sarıldım ona. Neden bilmem ama bu an hiç bitmesin, hiç ayrılmayalım istedim, yanında olmak zaten güven veriyordu ama kollarının arasında olmak ona sarılmak sanki bütün dertlere deva, bütün kötülüklere karşı en güçlü kalkan gibi. Ona sımsıkı sarıldım gözlerim ağırlaştıkça ben daha da sıkı sarılıyor bırakmasından korkuyordum, kollarında uykuya dalarken belimde olan bir eli bacaklarımı alttan tuttu ve havalandım. Başka zaman olsa uyanır kafa atardım beni kucaklayıp götürdüğü için ama şu an hem yorgundum hem bırakmasını istemiyordum, daha sonra ne oldu bilmem çünkü çoktan uykunun esiri olmuştum bile, dünyanın en güvenilir kollarında.
SON
--------------------------------------------------------------------------
Uzun süredir bölüm paylaşamadım kusura bakmayın Türkiye'ye taşındım bide üniversite var tabi yetişemiyorum, bu bölüm diğerlerinden daha uzun oldu inşAllah beğenirsiniz :)