DREAMCATCHER II MARVEL [TONY...

By illiyria

21.7K 1.5K 2.4K

Rüyanın gerçekle kesiştiği yerde mi senin sırrın, yoksa korkun kabusa dönüştüğünde kaçabilmek mi marifetin? G... More

Tanıtım
DREAMCATCHER- KARAKTERLER
BÖLÜM 1:YARIM KALAN RÜYALAR
BÖLÜM 2:BASİT KARARLAR, BASİT MUTLULUKLAR
BÖLÜM 4:SABOTAJ
BÖLÜM 5:ZIRHIN İÇİNDEKİ KAHRAMAN
BÖLÜM 6:SANRILAR
BÖLÜM 7:KAÇINILMAZ KARŞILAŞMA
BÖLÜM 8:KAPILAR
BÖLÜM 9:BU HİKAYENİN SUÇLUSU
BÖLÜM 10:S.L.E.E.P.
BÖLÜM 11:GERİ DÖNÜŞ
BÖLÜM 12:RÜYA GEZER

BÖLÜM 3:AİLE

1.3K 128 133
By illiyria

Dr. Vanessa Sanders'ın günlüğünden...

Bugün hamile olduğumu öğrendim. Evli olmayan çoğu kadın böylesi bir durumda ne yapacağını bilemez ve panikler. Ama ben ne yapacağımı ya da yapmayacağımı biliyorum. Tıpkı o gecenin hayatımı değiştireceğini bildiğim gibi. Ayrıca o çocuğu doğurmak istediğimi de çok iyi biliyorum. Hayatın beni yalnızlığımdan kurtarmak için sunduğu bu fırsatı kaçırmayacağım. Diğer bildiğim konu ise müstakbel babamız Tony Stark'ı bu çocuktan asla haberdar etmeyecek olmam. Yıllar önce ölmüş annem ve kahrolası babamdan sonra yeniden bir aileye sahip olabilmek için tek şansım karnımda günden güne büyüyen bu canlı. Beni bu umutsuz, taşlaşmış halimle bile sevebilecek tek kişi muhtemelen o çocuk olacak. Ufak bir ihtimal de olsa o milyoner playboyun olur da babalık yapacağı tutarsa, çocuğumu benden alma ihtimalini göze alamam. Bu çocuk sadece bana ait. O sadece benim ailem. Onun sevgisini babasıyla paylaşmaya katlanabileceğimi sanmıyorum. Zaten bir çocuk için ne maddi ne manevi olarak ona ihtiyacım yok. Biliyorum, sadece bebeğim ve ben birbirimize yeteceğiz.

************

Tony sıkıntıyla Friday'in gönderdiği ve kendisine tatminkar cevaplar vermeyen dosyalara bakındı. Pepper'ın ısrarı sonucu gittiği bu can sıkıcı işten kafası bu kadar meşgul döneceğini hiç düşünmemişti. Onun gönlünü yapmak için bu sunuma katılacak, cömert bir bağış yapıp hayırseverliğini bir kez daha tescil edip oradan bir bahaneyle sıvışıp kendini gerçekten eğlendirecek bir uğraş bulacaktı. Ama şimdi normalde zırhları için saatlerce çalıştığı bu yerde elinde sıktığı yeşil topla, mavi hologramda gözüken 2 dosyaya boş boş bakmaktan başka bir şey yapamıyordu.

Her şeyi değiştiren proje sorumlusunu tanıması olmuştu. Yıllar önce İsviçre'de beraber olduğu isimsiz kadını burada görmek onu önce şaşırtsa da sonrasında eğlendirmişti. Böyle "eğlenceli" gecelerin ardında güne yatakta tek başına "merhaba" diyen genelde o olmazdı ama Dr. Sanders seneler önce Tony'e bunu yaşatmayı başarmıştı. Bundan biraz da o zamanlar çığırından çıkmış alkol problemi sorumluydu. Bu önemli olmasa da beklenmedik karşılaşma Tony'i bayağı keyiflendirmişti. Tamam Pepper'a sadıktı, başka bir kadın söz konusu olamazdı ama birinin onunla beraber olup da Tony Stark'ı hatırlamaması egosunu birazcık da olsa zedelemişti. O Tony Stark'tı.

Dahi , milyoner, çapkın ve hayırsever

Tanrı aşkına bir kadın nasıl onu tanıyıp unutabilirdi? Kadını yakalayıp kısa bir sohbete çabalamasının amacı da kendisini hatırlatmaktı. Tabii beraberindeki şu gerzek yöneticiden kurtulabilseydi bu mümkün olacaktı.Ama şu anki kafa karışıklığının nedeni ne Prof. Rossen ne de Vanessa Sanders'tı. Bunun tek sorumlusu Vanessa'nın kızı Allyson Serena Sanders'tı. Rossen'in onu tanıştırdığı an aklına düşen ihtimali şu ana kadar ne doğrulayabilmiş ne de çürütebilmişti. Elindeki topu sıkıntıyla masadan sektirip Friday'e seslendi.

"Haklarında ne varsa istiyorum. Hastane ve çalışma kayıtları, seyahat bilgileri, kredi kartı harcamaları... her şey. Bulduğun verileri İsviçre seyahatimin kayıtlarıyla karşılaştır. Bir bakalım kayda değer bir çakışma var mı?"

Lafını bitirmesiyle baştan aşağı bembeyaz kıyafetiyle Pepper içeri girince hologramdaki dosyaları tek bir hareketiyle kenara kaldırdı. Kafasında dönen tüm şeylere rağmen Pepper'ın ona yönelttiği gülümsemeye kayıtsız kalamadı Tony. Kadın hiç vakit kaybetmeden her zamanki gibi durmadan konuşup bir şeyleri halletmeye girişmişti. Ne anlattığını duymaksızın onun hayatındaki yerini düşündü. Pepper'ın enerjisi Tony'i içinde bulunduğu karmaşık durumdan bir süreliğine de olsa çekip almıştı.

Pepper. Hayatına değer katan, yıllardır en çekilmez hallerinde bile yanında olan sevdiği kadın. Hem kendini hem şirketini sonsuz bir güvenle emanet ettiği kişi. Bir anda kısa süreli dalgınlığından Pepper'ın öpücüğü ile çıktı. "Ahh bayılıyorum bu kadına!" dedi içinden dudakları bir süreliğine meşgul olduğu için.

"Ben hemen sıvışırsın diye düşünüyordum ama bu sefer beni oldukça şaşırttın."

Anlamazmış gibi baktı Tony, hakikaten planladığı şey ortaya çıkınca.

"Sunumun sonuna kadar dinlemekle kalmamış, kokteyle katılmış, yetkililerle de sohbet etmişsin."

"Ne diyeyim... sunum oldukça... ufuk açıcıydı." Bir bilseydi ufkunun nerelere kadar açıldığını.

Pepper inanmaz bakışlarını Tony'nin üzerine dikerken, Tony elindeki topu sektirmeyi bırakmadan ekledi. "İstihbaratı Happy'den alıyorsan iyi yolda değilsin Pepper." diyerek inandırıcılığını arttırmayı umdu. Pepper Tony'nin dudaklarına tekrar kısa bir öpücük kondurduktan sonra, adamın arkasına geçip ufak hareketlerle omuzlarını okşamaya başladı.

"O seni çok iyi tanıyor Tony. Tek arkadaşın sayılır."

Kafasıyla Pepper'ı dinlermiş gibi yapıp topuyla oynamaya devam ediyordu. "Bir de Rhodey var". Pepper bozuntuya vermeden konuya yavaş yavaş giriş yapıyordu işte.

"Evet Rhodey de var ama bana bugün sunum sonrası alışılmadık bir sessizliğine büründüğünü söyleyen Happy idi."

"Aferin Happy" dedi içinden.

"Ayrıca Smithsonian'da onu postalayıp arabayla ortadan kaybolduğunu söyleyen de..."

"Dur tahmin edeyim Happy'di." Anlaşılan Happy kendisine yaptığı "İki memeli olan herkesi hatırlarsın sen Tony, sence de bu kadın İsviçre'deki ateşli hatuna benzemiyor mu?" yorumunu Pepperla paylaşmamayı uygun görmüştü.

"Arabayla dolaşmak ve ortadan kaybolmak. Haklısın hiç böyle şeyler yapmam, oldukça sıra dışı."

Pepper Tony'nin alışılagelmiş umursamaz tavırlarının bir kaçış olduğunu bilecek kadar iyi tanıyordu adamı. Belki kendisinden bile iyi tanıyordu onu. Gülümsemesini yememişti.

"Neler oluyor Tony, bana anlatmadığın ne var?" diye anlayışla yüzüne baktı.Omuzları ile uğraşmayı bırakıp onun gözlerinin içine bakabilmek için Tony'nin önüne geçti. Tony sabahtan beri adeta stres topu yaptığı yeşil topu umursamazca arkasına fırlattı. Bunu Pepper'dan gizleyemezdi. Kendi üslubuyla konuya giriş yapmaya karar verdi.

"Bugünkü projenin sorumlusuyla 17 yıl önce İsviçre'de yattığımı fark ettim."

Pepper "Yine mi" bakışıyla gözlerini devirdi. İlk defa karşılaşıyor değildi ya Tony'nin yattığı bir kadınla? Tamam, belki şu an ikisi ciddi bir ilişki içindeydi ama yıllarca yanında çalıştığı adamın eski yaşantısını da biliyordu. Mankenler, film yıldızları, kapak güzellerinden gazetecilere kadar oluşan çapkınlık dosyası halının altına süpürülemeyecek kadar kabarıktı. Yine de İsviçre lafını duyunca son seferi hatırlayıp ürpermeden edemedi. Belki de İsviçre'yi temelli olarak Tony'nin seyahat listesinden çıkarmalıydı.

"Bu da geçen ki botanikçi gibi manyak mı? Söylesene İsviçre'de keşiflerine ortak olmadığın bilim kadını kaldı mı acaba?"

"Kadın beni hatırlamadı." diye devam etti Tony, Pepper ın iğnelemesine karşılık vermeden.

Pepper "Aman Tanrım Tony Stark'ı nasıl unutabilir!"diye sahte bir şaşkınlık numarası yaptı. Demek mesele buydu. Pepper hala o yatağa kendisi, Tony ve egosu nasıl sığıyorlar çözememişti. Yine sıradan bir gün, bildiğimiz Tony diye ayağa kalktığında, Tony'nin hiç tavrını bozmadan söylediği son cümlesi ile olduğu yerde kalakaldı.

"Kadının 16 yaşında bir kızı var, Pepper. Ve babası ben olabilirim."

****************

Pepper şaşkınlıktan bir süre konuşamadı. Tamam Tony Stark'ın geçmişi bunun gibi gecelerle doluydu ama yanında çalıştığı süre boyunca daha önce hiç böyle bir olayla karşılaşmamıştı.

"Emin misin Tony?"

Öyle ya, Tony öylece oturup şüphelerinin keyfini bekleyecek biri değildi. Bunu diyorsa bir bildiği vardı ve Tony'nin bunu doğrulaması çok da zor değildi. Pepper Tony ile değil de kendi kendine konuşup durumu netleştirmeye çalışıyordu sanki.

"Yani bilemiyorum Tony, eğer böyle bir şey varsa, kadın bu kadar yıl seninle neden irtibata geçmedi?"

Tony bunu Pepper'la paylaşınca rahatlamıştı. Kadın onu yargılamamış, çılgınca tepki vermemiş sadece her zamanki gibi ona yardım etmeye çabalıyordu. Sıkıntıyla ellerini saçlarının içinden geçirdi. Çok nadir kullandığı cümlelerden biriyle istemeden de olsa cevapladı.

"Hiçbir fikrim yok, Pepper."

"Yapma ama senin daima bir fikrin vardır, Tony."

Doğru ama bu sefer düşünceler ve duygular kafasının içinde oradan oraya savruluyorlardı ve sanki onları düzenlemek şu an yapay bir zeka yaratmaktan daha zor geliyordu ona.

"Kızı gördüm Pepper, Vanessa'nın da o sıradaki davranışlarını. Kızı adeta paketleyip apar topar ayrıldı oradan. Kişisel gözlemlerimde yanılmıyorsam ki genelde yanılmam kesinlikle bir şey saklıyor."

İkisi de soru işaretlerinin verdiği sessizliğe gömülürken, ortalıkta dolanan robot demin fırlayan topu metal kıskaçları ile Tony'e uzattı. "Sağ ol teneke." Topu eline alıp eskisinden de sertçe duvarda sektirmeye başladı. "Friday'e rağmen şüphelerimi doğrulayamıyorum."

Pepper sorarcasına ona baktı. Adam elindeki topu laboratuvarın en uzak köşesine fırlattığında Teneke evcil bir köpek edasıyla topun peşinden gitti. Tony ise ayağa kalkıp tek bir el hareketi ile , bir süre önce gönderdiği dosyaları geri çağırdı. Bilgiler ekranı doldurunca Pepper daha yakından incelemek üzere sanal görüntüye yaklaştı. O sırada Friday konuşmaya başlamıştı.

"Dr. Vanessa Sanders

Üniversite eğitimini Amerika'da tamamladıktan sonra İsviçre'de bir süre doğumsal anomaliler ve genetik bozukluklar üzerine uzman özel bir klinikte çalıştı.

İnsan Genom Projesinde görev aldı.

Zürih Üniversitesi biyokimya ve mikrobiyoloji bölümünde doktorasını tamamlayıp yine aynı üniversitede önemli akademik çalışmalara imza attı. Katıldığı bir yurt dışı kongresinde yaşadığı güvenlik sorunları nedeniyle buradan ayrıldı ve Smithsonian Enstitüsünde çalışmak üzere Amerika'ya kesin dönüş yaptı."

Friday'in bulduğu bilgiler ekranda akmaya devam ediyordu.

"Zaman mekan hepsi uyuyor Pepper. Kadın benim İsviçre'de olduğum tarihlerde bir kongre için oradaymış. Kızı orada doğmuş. Her şey uyuyor ama tek uymayan doğum tarihi.Neredeyse 2 aylık bir sapma var. O zaman kız senin değil diyeceksin ama sanki eksik bir parça, uymayan bir şey var. Hamile bir kadının bar bar gezip, tek gecelik ilişkiler peşinde dolaşıp sarhoş olması fikri benim kafama yatmıyor. Friday yüz hatlarındaki genetik belirleyiciler* üzerine değerlendirme bile yaptı, benzerlikler var ama bir kesinlik yok."

Pepper düşünceli bir şekilde mırıldanıp ekrandaki bir yeri işaret etti.

"Bu soy ismi bir yerden hatırlıyorum. Senatör Benjamin Sanders'ın kızı bu."

Tony şaşkınca Friday'e seslendi sitemli bir şekilde. Friday "15 yıl önce hukuki açıdan tüm ilişikleri kesilmiş efendim, yine de haklarında zaten bir dosya hazırlamıştım." diye kendini savunarak sanal ekrana senatörün bilgilerini yolladı.

"Senatör Benjamin Sanders

Cumhuriyetçi parti 38. dönem itibariyle California Senatörü. Görevde bulunduğu süre boyunca özellikle dış işlerinde kayda değer görevlerde öncülük etti. Gizli Servisler Yasası'na güvenlik açığına sebep olabileceği gerekçesiyle karşı durdu ve bu gizliliğin Amerikan halkının iyiliği için gerekli olduğunu savundu. 15 yıl önce başkanlığa en kuvvetli aday olabileceğinin konuşulduğu yıllarda beklenmedik bir şekilde siyaseti bıraktı. 6 yıl önce ise kişisel mülkünde şüpheli bir kalp krizinden ölse de araştırmalar sonuç vermedi."

Tony dalgınca "Siyasete bu şekilde girmeyi planlamamıştım hiç" diye işi dalgaya vurdu. Pepper düşünceli bir şekilde olanları değerlendirdi. Ortalıkta bir şeyler döndüğü belliydi. Tesadüf olamayacak kadar bağlantılı ve peşpeşeydi her şey. Kadın evlilik dışı bir çocuğa hamile kalıyor, hemen ardından senatör baba en parlak döneminde politik arenadan çekiliyor. Belki de kızının beklenmedik hamileliği yüzünden şantaja uğramış, buna tepki olarak onu evlatlıktan reddetmişti diye düşündü Pepper. Muhtemelen Friday'in bahsettiği hukuki bağ olmaması durumu buydu. Eğer kız gerçekten Tony'nin kızıysa bunca sene kadının neden Tony ile bağlantıya geçmediği sorusu hala orada öyle duruyordu.

Bunların hepsi bir varsayım da olsa bu sefer Tony ortalığı feci karıştırmış olabilirdi. Kimi kandırıyordu, Tony her zaman ortalığı feci karıştırırdı. Bu sefer tek fark ortada bir çocuğun olma ihtimali ve adamın olağan dışı düşünceli haliydi. Tony'nin canını sıkan kesin bir cevap bulamaması mıydı yoksa sonucun olumsuz çıkma ihtimali miydi? Adam belli etmemeye çalışsa da onun tüm umursamaz tavırlarına karşı içindeki yalnızlığı en iyi bilen kendisiydi. Artık yenilmezler vardı, kendisi vardı ama yıllar yılı aile yoksunu bir yaşantı sonrası kendi kanından birine sahip olma ihtimali belli ki onu sarsmıştı. İçten içe o kızın kendi kızı olmasını istiyordu belki de. Anlayışlı bir tavırla Tony'nin ellerini kendi ellerinin arasına aldı. Tony'de onu kendine doğru yakınlaştırıp Pepper'ın varlığında huzur buldu.

"O kız senin kızın olsun istiyorsun değil mi?"

Tony Stark ekranda Allyson Serena Sanders'ın fotoğrafına bir kez daha baktı. Kızın yeşil gülümseyen bakışlarına takılıp ona aradığı cevabı vermesini umdu.

"Bilmiyorum Pepper, bilmemek nadiren başıma geliyor ve ben bundan nefret ediyorum."

****************

Genetik belirleyici: Tek atışta iki kişinin ortak genler paylaştığını anlayabileceğiniz özellikler vardır. Renk körlüğü, 6 parmaklılık, hemofili(kan pıhtılaşmaması) gibi.Kesinlik taşımasa da yüksek ihtimal içerirler. Burada bahsedilen yüz hatlarında elmacık kemiği şekilleri, alın yapısı, kulak kepçesinin yapışık ya da ayrık olması gibi özelliklerle bazı durumlarda iki bireyin akrabalığı değerlendirilebilir. Bu şekilde yüz hatlarının değerlendirilmesi yüz tanıma sistemlerinde de kullanılır.

Aklıma gelmişken şunu belirteyim. Haliyle kendi kurgumu yerleştirmek adına normal bildiğimiz Marvel evreniyle paralel gitmeyen yerler farklı zaman akışı, farklı mekan kullanımı...v.s. sıkça olmasa da olabilir. 

İkinci bir not, flashbackleri sıklıkla ama sıkmadan verebilmek için bir karar aldım. Bölüm başlarına hepsine  olmasa da büyük kısmına Vanessa'nın günlüğünden bölümle ilgili kısa kısımlar ekleyeceğim. Tabii ki  başka flashback sahneleri de gerektikçe olacak ama akışı bozmadan geçmişi aktarmak için şimdilik bunu uygun gördüm Kendim de bölüm başında mektup, anekdot, günlük...v.s tarzı şeyler görmeyi seviyorum. Sanırım biraz da bununla alakalı. Ama Vanessa'yı pek bir sevmemle de alakalı olabilir, bilemedim şimdi.

Şimdilik bu kadar. Okuduğunuz zaman vote ve yorumlarınızı da eksik etmezseniz çok sevinirim. Motive falan olurum, o gazla güzelce yeni bölüme el atarım.

Bölüm ahoyahoymcavoy 'a ithaf olunmuştur.

Continue Reading

You'll Also Like

294K 27.6K 32
Kore'nin nesillerdir düşman olan iki sürüsü; Kim'ler ve Jeon'lar aynı davete katılır. Beklemedikleri şey ise attığı yumruk ile ruh eşi oldukları orta...
42.5K 6.7K 29
[🥼🔬] [theoretically lab] kim taehyung, stajyer jeon jeongguk'un tam bir virüs olduğunu düşünüyordu.
761K 63.2K 13
arkadaşlarıyla birlikte orduya katılan jungkook, ilk görüşte etkilendiği komutan kim taehyung'a cinsel içerikli mesajlar atmaya başlar taekook
195K 18.6K 27
010 ***: hamileyim jungkook: sen kimsin