KOR

By ilaydaatac

5M 153K 16.1K

GENÇ KURGU İÇİNDE # 2 Kitap içerisinde cinsellik mevcuttur! More

1.Bar
2.Gece
¤ Ev ¤
¤ Okul ¤
¤ Yanlış Alarm ¤
¤ Dedikodu ¤
¤ Ceza ? ¤
¤ Kamp ¤
¤ Dövüş ¤
¤ Aptal ¤
¤ Şeytan Görümce ¤
¤ Ziyaret ¤
¤ 'Biz' ¤
¤ 15.Bölüm ¤
¤ Sinema ¤
¤ Sürpriz ¤
~ 'İstiyorum' ~
'~ Emrivaki ~'
~ 'Yakınlaşma' ~
~' Spor '~
~ 'Yanlış olan?' ~
~'Arenciğim ?'~
~ 'Benim' ~
~ 'Gerçek' ~
Taze evli çiftler gibi
26.Ben bu gece hiç içmedim
27.Sen Benim
28.Davetsiz misafirler!
29.Sana aşığım ben!
30.O Aren di
31.Üfle De Söneyim
32.Seni Seviyorum
33.Ben ve müstakbel sevgilim
34.Beklentilerimin Arasında
35.Aren sorunsalı
36.Arenin Kayıp Kuzeni
37.Doğanların Kuşu
38.Ne yapardım?
LÜTFEN OKUYUN!
39.Mezuniyet
40.Delilik
41.Aile albümümüz
42.Evleneceğim!
43.Bu da mı değil!
44.Güzel bir yürüyüş?
45.Ailem
46.Mezar
47. 14 Şubat
48.Adım adım
49.İyi ki...
50.Nikah
51.Bekarlığa veda
52.Nikahı ertelemek
53.Final-28 Temmuz
Özel Bölüm 1

¤ Makarna ¤

116K 3.7K 427
By ilaydaatac

Vücudumda dolanan karıncalanma hissi ile bilincimin yavaş yavaş uykudan uyanıklığa geçtiğini hissettim .
Hızlı nefes alış verişlerim gittikçe hızlanan kalp atışlarım .
'Ne oluyor ya?' Diye mırıldandığımı duydum . Aldığım huzurlu uykumu bırakmayı istemiyordum fakat köprücük kemiğimde gezinen dudaklar ve vücudumda gezinen el bana hiç te yardımcı olmuyordu .

Dur bir dakika , ne dedim ben ?

Zank diye açılan gözlerim hızla bulunduğum odayı tararken kafamda boynumda gezinen şahsın taramasını yapıyordum .
Malum en son farklı bir odada uyandığımda neler olduğu açıktı .
Yine o anlardan birini yaşadığımı sandım ta ki dün olanları hatırlayana kadar .

Tüy gibi yumuşaklıkta olan öpüşlerini sertleştirerek boynumda gezinirken eliyle sadece baştan aşağıya kolumu okşuyordu .

Sadece kolumu !

Ne yani ben bu kadar şey ile mi uykumdan o şekilde uyanmıştım ?
Sanki kalbim daha da hızlanıyordu .
Tövbe estağfirullah yok yok benim halim hiç iyi değildi .
Gittikçe daha da vahimleşiyordu.
Buna acilen bir çözüm üretmem gerekiyordu .

'Aren?' Diye fısıldadım boğuk sesimle .
Henüz uyandığım için sesim bir garip çıkmıştı .

'Nihayet uyandın' dedi kafasını kaldırıp dudaklarıma uzanırken .

Kendimi izin verdiğince geri çekerken 'Dur, ne yapıyorsun ?' Dedim şokla .
'Olmaz ağzım kokar şimdi.'

Muzip bir ifadeyle bir süre yüzümü inceledikten sonra kendini geriye atarak kahkalarla gülmeye başladı .

Ay şimdi bayılacağım , gamzelere bak . 

Hızla silkindim , bana gülüyordu şu anda.

Suç bende niye söylüyorum ki öpsünde görsün gününü görsün de bir daha her fırsatta öpmesin .
Da sonrasında kesin her fırsatta yüzüme vururdu bunu , peki ben bu rezilliği kaldırabilir miydim ?
Hiç sanmıyorum .

İlginç olan şu ki onun ağzı kokmuyor .
Kalkıp dişlerini fırçalayacak hali yok ya .

'Çok güzel' dedi uzanıp dudaklarıma ufak bir öpücük kondururken .

Söylemesine gerek vardı sanki buradan bile koktuğumu anlamıştım. Ufak öpücüklerin adamı değildi ki o , nerede görülmüş böyle öpüp bıraktığı .

Ben hala düşünüyorken 'Çok iyi , level atlıyoruz ' dedi tek kaşını kaldırarak .

'Yani?' Dedim dediğini anlamaya çalışarak.

'Önceden olsa bağırır beni kendinden uzaklaştırırdın . Karşılamayı öğreniyorsun.'

'Sakinliğim uyku sersemliğimden o yüzden fazla umutlanmasan iyi edersin.'
'Tamam' dedim herhangi bir cevap vermediğinde . Artık konuya bir açıklama getirmeliydim .

'Dün olanlarla ilgili konuşmak istiyorum.'
'Onu gerçekten neden dövdün?'

'Bunun üzerinde durmandan sıkıldım , bak başkalarının yanımdakine yaklaşmasını hoş karşılamam.'

'Yani beni kıskandın?'

'Komik olma' dedi sırıtarak .
'Bu sana özel değil , benimle olanlara karşı her zaman korumacıyım.'
'Bunu istediğine sorabilirsin.'

Gerçek bir pislikten farkı yoktu . İnanamıyorum ya birde onunla uyumuştum ben . Kendime bir tane geçiresim geliyordu .

Sakince cevap vermek adına birkac saniye derin derin nefes alıp verdim .

'Sormama gerek yok , merak etmiyorum.'
'Beni diğerleriyle karıştırmasan iyi edersin , çünkü bana isteyen istediği gibi yaklaşabilecek!'

'Böyle mi peki?' Dedi yanaşıp üzerime uzanırken .

Sanırım bunu şu anda söylememeliydim .
Alışmıştım artık adam her şeyden kendine pay çıkartıyordu .

'Tabi bende istemeliyim' dedim hafifçe elimle onu iterken .
Hafiftim çünkü zorladığımda daha da üzerime geldiğini fark etmiştim . Bu yüzden çaktırmamaya çalışıyordum .

'Unut bunu!'
'Başkaları yok , olduğum sürece olamaz!'

Tamam sanırım tam olarak şimdi tüm kontrolümü kaybetmiştim .
'Bak senden hoşlanmıyorum anlıyor musun!' Dedim hiddetle.
'Meseleyi büyütme bir işin içine girdin ve bana yardım ediyorsun , sadece bu dönem bitene kadar'
'O yüzden bana karışamazsın'
'Birdaha kimseyi dövmeyeceksin!'

'Biliyor musun ?' Dedi ifadesizce beni izlerken .
Sanki ben hiç birşey dememişim hiç bağırmamışım gibi .
Bu rahatlığı da sinirimi bozuyordu .

'Dönem bittiğinde ve tekrar yurt dışına gitmem gerektiğinde bana ağlayıp yalvarmalarını dinlemeyeceğim.'
'Ozaman geldiğinde bu söylediklerini hatırlarsın.'

İrkildim , bütün tüylerim diken diken olmuştu .
Bende bundan korkuyordum ya zaten , gidecekti .
Onunla hiçbir şekilde sağlam bir ilişki kuramazdım .
Beni geride bırakırsa ben asla toparlanamazdım .

'Yine de bu dönemin iyi geçmesini istiyorsan beni fazla zorlamasan iyi edersin.' dedi tehdit edercesine omuzlarını silkerek.

'Anlaştık mı?' Diye sordu kafasını boyun girintime sokarak .

'Dikkat etmeye çalışırım' diye cevapladım onu.
Külliyen yalan , bu söylediklerini ödetecektim ona.

'Yattığım en yumuşak bedensin.'

Kaşlarımı kaldırdım , beni kimlerle kıyaslıyordu. Bir bu eksikti yani .

'Başkalarında da mı yatıyordun ?

Oysa ben başkalarıyla oldukça kısa vakit geçirdiğini sanıyordum .
Utanmasam halıya çöküp ağlayacaktım sinirden .
Huysuzlanmıştım .
Aptal aptal sorular soruyordum ya.
Yattıysa sanane yani.

'Hayır pek yatmak sayılmaz aslında.'

Yüzümü ekşittim 'Bilmek istemiyorum.'

'Bende öyle tahmin etmiştim ' dedi yüzünü karnıma gömerken .

Rahatlamıştım .
Çünkü ben farklı olduğumu düşünmüştüm o yüzden benimle vakit geçirdiğini sanıyorum aksi taktirde korktuklarım yakında gerçekleşecek .

'Yemek yemek ister misin ?' Dedi hafifçe kafasını kaldırırken .
Sanırım karnımda sessiz guruldamaları duymuştu .

Geçen sefer ki yere gitmeyeceksen olur' dedim .
Saksılara döktüğüm yemekleri çoktan bulmuş olmalıydılar .

'Benim elimden yemeye ne dersin?'

'Evde mi ? Dedim şüphe ile .
Bunun altında birşey aramalı mıydım acaba .

Aptal mısın der gibi baktığında 'Yani beni evine mi davet ediyorsun?' Diye düzelttim.
Sanki bu çok mantıklı bir soru olmuştu da.
Lokantası vardı sanki .
Tamam sadece beklenmedik olmuştu o yüzden aptalca konuşuyordum işte .

'Aslında buna davet denilemez çünkü reddetsen de seni götüreceğim.'

'Çok şaşırdım' dedim yapmacık bir tavırla.
'Yemek yapabildiğine emin misin?'

'Tamam' dedim yataktan kalkarak .
'Zararı yok sen yapacaksın sonuçta.'

'Ama' dedim kapıdan çıkarken ona dönerek 'Akşam beni evime bırakacaksın ona göre.'

'Nasıl istersen'

'Evin nerede?' Diye sordum arabasına binerken.

'Fazla uzak sayılmaz.'

'Ailenle kalmıyor musun?'

'Hayır , belki arada.'
'Ya sen?'

'İzmirdeler, hepimiz orada yaşıyorduk kızlarla üniversite için buraya geldik.'

'Özlemiyor musun?'

'Hayır' diye cevapladım bu durum biraz karışıktı .
'Arada onları görmeye gidiyorum yada onlar geliyor .'

'Peki , mezun olunca dönmeyi düşünüyor musun ?'

'Henüz karar veremedim.'

'Başarılısın , okul sana iş imkanı sağlayacaktır.'

'Umarım ,teklifleri değerlendireceğim' dedim tatlı olmasını umduğum bir şekilde gülümseyerek .

Biraz sonra villa tarzı bir evin önünde durduğumuz da pek de şaşırmadım .
Başka ne olacaktı ki .
Ama işte yine de bu anlam veremediğim bir şekilde rahatsızlık vericiydi .

Geniş bahçesinden geçip kapıya geldiğimizde kilidi açıp kapıyı geriye iterek ilk önce benim geçmemi sağladı .

Geniş hole adımımı attığımda ilk fark ettiğim şey buram buram burnuma dolan erkek kokusu oldu . Onun kokusu .

Tahmin ettiğim gibi neredeyse her yerde koyu renk hakimdi.

Ben koyu renk sevmezdim.
Evlenirsek çok fazla değişiklik gerekecekti .
Daha çok beyaz ve pembe . Belki biraz da kırmızı .

Allahım ne diyorum ben ?

Hızla kafamı sağa sola sallayıp düşüncelerimi geçiştirmek adına nezaketen
'Evin güzelmiş.' Dedim .

Gülümsedi.
'Mutfak şurada , gel hadi .'

Yine elimden tutmuştu .
Nedenini anlayamamıştım fakat bugün bir iyi bir kötü oluyordu .

Mutfak ise tamamen simsiyahtı .
İlerleyip çıkardığı tencereler bile tamam siyah severdim ama bu kadarı kabus gibiydi.

'Çok değişiklik olmalı çok' diye fısıldadı iç sesim .
Bu sefer susturamadım , çok haklıydı .

'Ee ne yapacaksın bana ?'

'Ne istersin?'

'Bilmem şaşırt beni.'

Bana döndü.
'Makarna seni yeterince şaşırtır mı?'

'Ciddi misin?' Dedim hayal kırıklığım büyük ihtimalle sesime yansımıştı .
'Buraya bir makarna için mi geldim yani?'
Ofladım.
'Eminim senden daha iyi yapıyorumdur.'

'Makarmayı kimse benden daha iyi yapamaz'

'Kesinlikle yaparım , iddiasına bile girerim' dedim çünkü oldukça tecrübem vardı .

Kısılı gözleri birkaç saniye boyunca yüzümde gezindi .
Asla şuan da yüzünde yer almaya başlamış olan sinsi gülümsemeyi sevmiyordum .

'Girelim ozaman , neden denemiyoruz?'

'Hayır' diye cevalapladım net bir sesle .

'Kesinlikle yaparım' dediğini hatırlıyorum.

'Evet ama sana güvenmiyorum , hile yaparsın sen .'

"Hayır hayır yapmayacağım , benimkini sen senin yaptığını da ben yiyeceğim ve son karar senin olacak tamam mı?'

'Benim için makul , olur.'
'Peki bundan çıkarın ne?'

'Söylersem geri adım atarsın bu yüzden eğer kazanırsam söyleyeceğim.'

Ne kadar kötü olabileceğini düşünürken eğilip dolaptan bir tencere ve paket makarnayı çıkarıp bana uzattı .
'Haydi başla açlıktan ölüyorum.'

Aslında lezzeti için doğru olan hamurunu bizim açmamız olur du ama sabredemezdik.

Tencereme su koymam için kendisi için ısıttığı kettle da artan suyu bana uzattı .
Kalanını tencereme döktükten sonra ona geri uzattım ve oda alarak yerine koydu .

Bulunduğum durum öylesine güzel öylesine romantik gelmişti ki zıplayıp yerimde oynamak istiyordum .
Bu kadar farklı ruh hallerine bürünmem normal miydi ?
Evet sanırım regl olma zamanım yaklaşmıştı .

Altını açtığım ateşle makarnam kaynarken eğilip açtığım dolaptan sos tavasını çıkarıyordum ki telefonunun çaldığını işitip kafamı kaldırdım .
Göz ucuyla bana baktığını fark ettiğimde  yaptığım şeye geri döndüm .

'Birşeyler bulabildin mi?' Diye cevapladı telefonu bahçe kapısının olduğu yere ilerlerken .

İyice uzaklaştığından ne dediğini duyamıyordum fakat ağzından 'Yeterli değil' dediğini okuyabildim .
Sanki anlamış gibi sırtını bana dönmesi ile merakımı bir köşeys bıraktım .
Neden bu kadar ilgileniyordum sanki .

Yeniden işime dönerek sos tavama  deneyerek yerlerini öğrenmiş olduğum baharatlardan koymaya başladım .
Bolca nane , kekik , pul biber , isot ve birkaç çeşit daha.
Sosumu karıştırırken bir yandan da indirmiş olduğum baharatlıkları yerlerine yerleştiriyordum .
Birkaç dakika sonra yanıma geldiğinde 'bitti sayılır' dedim . Bir tek sosu makarnaya dökmek kalmıştı .

'Tamam sen ihtiyacımız olan şeyleri masaya koy , benimki de çok sürmez'

Dalgın gözüküyordu .

'Sen iyi misin?' Diye sordum bardakları ve dolaptan çıkardığım içeceği masaya koyarken.

'Evet iyiyim, birşey yok' dedi tebessüm ederek .

Herşeyi masaya koymuş henüz yerime oturmuştum ki önüme hazırladığı tabağı koydu .

Hmm doğruyu söylemek gerekirse oldukça güzel kokuyordu .

Oda yerine oturunca tepkisine dikkat ederek ilk onun başlamasını bekledim.

Beklediğimin aksine ifadesini hiç değiştirmedi . Biraz bozulmuştum açıkcası .
İyi bir tepki bekliyordum .

'Sosunda bir fazlalık sevmediğim birşey var ama çıkartamıyorum ' dedi kaşlarını çatarak.
'Hmm onun dışında makarna işte.'
'Klasik .'
'Şimdi , sıra sende.'

Beklenti dolu gözlerle beni beklerken yüzümü ekşitmeye gayret ettim . Bende onunkini beğenmeyecektim .
Çatalıma doladığım spagetti yi yavaşça ağzıma götürdüm.
Keşke suratımı ekşitmeseydim . Anından ifadem değişmişti ağzıma gelen tatla .
Kaçar mı tabi anladı .

'Bayılacağını biliyordum'
'Ben kazandım' dedi kahkaha atarken .

'İçine ne koydun bunun?' Diye sordum şaşkınlıkla.
Hiçte merak edip bakmamıştım.

'Meslek sırrı'

Belki ayırt edebilirim diye tabağıma gömülüp yemeye devam ettim .
Yok farklı birşeyler vardı .
Belki benim hiç kullanmadığım baharatları kullanmıştı .

Bakışlarım ona çevrildi.
'Beğenmemiş birine göre fazla iştahlı yiyorsun'

'Beğenmediğimi söylemedim , sadece benimki daha güzel."

'Sırrını benimle paylaşırsan bu gafını affederim.'

Güldü.
'Sık sık evime gelirsen sana yaparım.'

Gözleri yavaş yavaş ısınan yanaklarıma kayınca gülümsemesi daha da arttı .

'Film izlemek ister misin?"

'Olur' dedim kalkarak . Romantik havayı bir an önce dağıtmak istemiştim .

Boş tabakları alarak lavabonun içine koydu.
Çekmeden çıkardığı paketi göstererek ' sen mısırları yap , ben film seçeyim' dedi mutfaktan çıkarken.
İtiraz etmeden dediğini yaptım ne de olsa burası onun eviydi .

Mısırları koyduğum iki kabı alarak oturma odasına geçtim .
Kanepeye yerleşirken 'neden iki tane?' Diye sordu.

'Biri senin biri benim.'

'Gerek yok bir tane yeterli' dedi diğerini önümüzdeki masaya koyup yanıma yerleşirken .
Mısırı kucağıma koyarak kafasını omzuma yasladı.

Tabi beyefendinin amacı bana daha yakın olmak . Neden iki tane istesin . Benim kucağımdan alacak ya zorlanmadan .

'Ne izliyoruz?'

'The Midnight Meat Train.'

'Hmm , korku filmlerini severim.'

'Tüh ya , bende korkak üzerime atlarsın diye umut ediyordum.'

'Yok canım ,çok beklersin' dedim gülerek filmi izlemeye başlarken.

Seviyordum da sevdiğim korkmadığım anlamına gelmiyordu malesef.
İlk bir saatin içinde mısırlar yerlere ve üzerimize saçılmıştı korkup sıçramalarım yüzünden.
Uzanıp onu da masanın üzerine koydum daha yenilmiyordu zaten .

Henüz film bitmemişti ki yanımdaki hareketlilikle kafamı o tarafa çevirdim.
Üzerindeki tişörtü çıkartarak iyice bana doğru yayıldı .
Yutkunarak 'Aren?' Dedim gözlerim irice açılmıştı .

'Çok sıcak.'

Sıcak falan değildi.
'Aren' diye tekrar ettim şok ile sesimi yükselterek.

'Yanıyorum Mehir.'

'Allahım ,niyeti bozdu galiba' diye düşünürken suratında oluşmuş kızarıklıkları farkettim .
Elimle alnını kontrol ettim.
'Sen yanıyorsun'

'Bende ondan bahsediyorum ya'

Sesi hasta gibi çıkıyordu.
'Yüzünde garip kızarıklıklar var.'

'Yüzümde garip kızarıklıklar mı var?'
'Acaba yaptığın sosa nane koymuş olma ihtimalin var mı?'

Ne demek istediğini anlayamamıştım.
'Tabiki , sosa nane koyulur.'

'Kahretsin' dedi ağzından bir küfür geveleyerek.
'Benim naneye alerjim var.'

'Ah' dedim şaşkınca.
'Ben, çok çok üzgünüm.'
'Bilmiyordum.'
'Yapacak birşey vardır öyle değil mi?'
'Ne yapmamız gerekiyor?'

'Benim soğuk bir duş almam gerekiyor' dedi kalkarak.
'Ve sen burada kalıyorsun, sakın bir yere ayrılma'

'Ama..'

'Aması falan yok senin yüzünden sabaha kadar bu halde kalacağım.'
'Alerji içim bir spreyim var duştan çıktığımda onu sürersin.'

'Tamam'dedim omuzlarımı indirerek.
Üzülmüştüm.
Gerçekten kötü gözüküyordu.

Biraz sonra bende televizyonu kapatarak ardından odasına çıktım.
Odadan içeriye girerken bir dejavu hissine kapıldım .
Oda o gece ki odanın neredeyse aynısıydı.

İlerleyip orta yere konmuş yatağın ucuna oturdum.
Çok geçmeden beline bağladığı havlusuyla odaya girdi.
Göğsünde bile ufak ufak lekeler belirmeye başlamıştı ve bunun sorumlusu bendim.

Bir anda üzerindeki havluyu indirince 'ay' diyerek hızla gözlerimi örttüm.
'Ne yapıyorsun ya?'

'Giyiniyorum'

'Bu arada spreyim üst çekmecede' dedi kendini sadece altında olan bokser la yatağa atarken .
Edepsiz herif ne olacak.

Spreyi alır almaz yatağa yanına çıktım.

'Görünen her yerime süreceksin'

Daha fazla konuşmasın diye ilk önce ağzına sıkmakla başladım.
Vücudunun geri kalanını da spreylerken elimi sürmemeye dikkat ediyordum
Zaten azıcık püskürdüğü için teninin yeterince emdiğini umuyordum.
'Bitti.'

'Yat da uyuyalım ozaman'

'Burada mı yatacağım?' dedim şaşkınlıkla.

Genellikle böyleyken sayıklar ve kabus görürüm . Bu olduğunda beni uyandırman gerekiyor.
Yani sana ihtiyacım olacak.
Zaten inan bu halde hiçbir şeye teşebbüs edemem.

'Peki ikna olmuş olayım' dedim yanına uzanırken.
Açıkçası bende yelteneceğini sanmıyordum.

Çok geçmeden 'Mehir' dediğini duydum.

'Hı?'

Birşey demeyince ona doğru döndüm .
Birkez daha 'Mehir' diye mırıldandı.
İnanamıyorum!
Sayıklıyor!
Beni sayıklıyor!

Gülümseyerek elimi saçlarına uzatıp okşamaya başladım.
İşe yaramıştı .
Yüzünde beliren rahatlamayla uykusuna kaldığı yerden devam etti.

Ne kadar süre geçtiğini hesaplayamıyorum fakat gözlerim kendiliğinden kapanana kadar sıkılmadan onu izlemeye ve okşamaya devam ettim.

Kulaklarıma dolanan ses ile yattığım yerde huzursuzca kıpırdandım.
Ses bir süre sonra tekrar kulaklarıma dolunca daha fazla dayanamayarak gözlerimi açtım.
Uykulu gözlerimle etrafımı kolaçan ettiğimde geniş yatakta tek başıma olduğumu fark ettim.
Ses yanımdaki komidine koymuş olduğum telefonumun titreşiminden geliyordu.
Uzanıp telefonumu elime aldığımda arayan her kimse kapadı . Onun yerine bu sefer de yeni bir mesaj sesi duyuldu.
Hiç şaşırmadım doğrusu.
Yine Sena.

Mesajı açtığımda karşıma gelen fotoğrafla hızla yataktan fırladım.
Bu ne ya?
Yok artık?
Bu benim fotoğrafım.
Şuan üzerinde olduğum yatakta uyuyordum .
Üzerimde Aren'in tişörtü.
Fotoğrafın altında 'Hasta sevgilisine bakarken uyuya kaldı' yazıyordu .
Fotografım instagram daydı!
Aren'in instagramında!
Sinirle derin bir nefes aldım .
Yine yapmıştı yapacağını.





















Continue Reading

You'll Also Like

1.1M 40.4K 58
alev:OĞUZ BEN ASIK OLDUM!!! oğuz:YİNE KİME AMK????!! alev:acar'a oğuz: siktir!
6.1M 197K 99
Karan Haznedaroğlu. 27 yıldır her istediğini elde eden, sadece adıyla bile bütün kapıları açabilecek bir adam. Şimdi her şeyden çok istediği bir şey...
1.1M 15.9K 39
Aşık olduğu adamın evleneceğini öğrenen Mavi, çareyi en yakın kız arkadaşında bulur. Düğüne kısa bir süre kala acilen bir plan yapmaları gerekmektedi...
2M 120K 64
Ulaş: Ev alma, komşu al demişler. Işık: Öyle mi demişler. Ulaş: Öyle demişler. Alacağım seni kendime. Mecburuz.