Bıyık

By StoryofDarkness

3M 147K 32.8K

#6 mizah / Bıyıktan başlayan bir hikaye nerelere gider, yok efendim böyle hikaye olur mu diyorsanız bence bir... More

1. Bölüm: Bıyıksal
2. Bölüm: Aksiyon delisii
3. Bölüm: Pijama Partisiiii
4. Bölüm: Şimdi sıçtım
5. Bölüm: Sapık tehlike
6. Bölüm: Bir sepet olay
7. Bölüm: Abicim ehehehe
8. Bölüm: Evde mi?!
Önemliönemliönemliönemli
9. Bölüm: Çaresiz bir adet Çağla
10. Bölüm: Bırakın gelsin
11. Bölüm: İstekleeeeerrr
12. Bölüm: Turuncunun tedirgin tonu
13. Bölüm: Sahte
14. Bölüm: Seçim
15. Bölüm: Olayların piremsesi
Duyurumsu şey
16. Bölüm: Merhaba sevgilim
17. Bölüm: Sapıkla Tutsak
18. Bölüm: Kabullenme Evresi
Pliz okuyun
19. Bölüm: İmzan Bende PİS
20. Bölüm Part 1: Geri Dönüş
20. Bölüm Part 2: Oyun başladı.
21. Bölüm: Süpriz misafir
22. Bölüm: Kokuna alışmışım
Fikirleriniz Önemli
23. Bölüm: Lanet İç Ses
24. Bölüm: Beni salak mı sandın?
25. Bölüm: Ev Arkadaşı
Duyuru
26. Bölüm: Pislik ikili
27. Bölüm: Kesin öldüm..
28. Bölüm: Mekanı Basarım!
Lütfen okuyun
29. Bölüm: Utancın Kraliçesi
30. Bölüm: Kör Müsün?
Tatlış Bir Duyuru
31. Bölüm: Sensiz olmaz...
32. Bölüm: Her Halinle be Güzelim
33. Bölüm: Basıldık
35. Bölüm Part 1: Kan
İnanamıyoruuumm!
35. Bölüm Part 2: Şantaj Hedefi
36. Bölüm: Beni Unut
37. Bölüm: Sana İhtiyacım Var
38. Bölüm: Kardeş Katili Potansiyeli
39. Bölüm: Bilinmeyen Sırlar
Duyuru mu desem bilemedim
40. Bölüm: Bir Batı Vakası
10 Kasım
41. Bölüm: Türk Filminden Korkuya
42. Bölüm: Anlamazlık Çukuru
Bir problem ve bir soru
43. Bölüm: Anlaşma
44. Bölüm: Gizli Görüşme
Reklam ajskdkdldl
Bana küfür edeceksiniz
45. Bölüm: Kalp Atışlarım
46. Bölüm: Yakında
Karakterleeer :3
47. Bölüm: Rüya
48. Bölüm: Beni Bırakma
Bıyık 2 ^^
Yılbaşı :3
49. Bölüm: Söz
Muhtemelen kürekle dalacaksınız
50. Bölüm: Çifte Mallık
Merak ettiğinizi biliyorum :]
51. Bölüm Part 1: Gerçekler
Patates 15 tatil
51. Bölüm Part 2: Kavga
Silindi
52. Bölüm: FİNAL
Sevgili Şirinlerim
Belirledim ^_^
20 tatlış gerçek
BIYIK 2 ÇIKTI

34. Bölüm: Kaza

33.9K 2K 270
By StoryofDarkness

"Abicim..."

Pekala durumu nasıl düzeltebilirim? Batı üstümde elim Batı'nın ensesinde ve Batı abim odaya girdiğinde boynumu öpüyordu...
Bunun kurtarılacak yanına gören mükemmel bir insan var mı?
Hepsi Batı'nın iğrenç sapıklığı ve hormonları yüzünden. Ergenliğini atlayamamış pislik mutasyonlu ergen.

" Biz şey..." deyip Batı'yı üstümden ittim. Yarasına gelmiş olmalı ki yüzünü buruşturarak koltuğa oturdu.
O gayet rahattı ama ben... Gerçi nasıl rahattı bilmiyorum abim şu an fırtına öncesi sessizlik yaşıyordu.

" Siz ney?" dedi abim kaşlarını hafif hafif çatarken.
Seslice yutkundum. Babama söylemezdi ama... Kesinlikle burada çok hoşuma gitmeyen bir şeyler olacaktı.

" Biz şey yani..." dedim ve ben cümleyi tamamlayamadan Batı araya girdi.

" Sevgiliyiz." tamam bu sözcük her seferinde içimi bir hoş yapıyordu ama şu an aynı zamanda ikimiz sırılsıklamdık ve abimin yanlış anlama kapasitesi artmıştı. Sevgiliyiz denir mi mal herif?
Abim Yaprak Dökümünün son bölümündeki Ali Rıza Bey'e dönerken bir an kalp krizi geçiriyor sanmadım değil.

" O az öncekiler tamamen gerçek miydi?" dedi abim daha da sinirlenirken. Allahım bana yardım et. Abim bir kızla çıkıp yatınca sorun olmuyordu da benim sevgilim olması mı sorun oluyordu.

" Evet." dedi Batı yine rahat rahat. Ben de sinirlenip etkisiz hale getirmek için onu koltuktan ittim. Biraz acıyla kıvranırdı da konuşamazdı en azından.

" Çağla..." abim gözünü kapatıp derin bir nefes aldı. "Sevgilini anlarım ama az önceki haliniz." dedi ve getirdiği poşetten bir şey çıkardı. Dedim aha silah diye ama-

" Abi bi git!" deyip kaçmaya başladım. Ya tamam her şey olur ama sen niye üstüme pis pis çoraplarını atıyorsun ya, kurşuna diz daha iyi.

" İkinizi de sik*rim lan!" dedi abim peşimden gelirken. Sonra Batı'nın sesi duyuldu.

" Kim kimi..." dedi ve yerden kalkıp abimin üstüne atladı.

" Hahahğshahaj..." kahkahalara boğulurken Batı da abim de sadece bana bakıp 'gülmeye devam edersen....' bakışını atınca sustum.
Batı ve abim az önceki ben ve Batı'nın pozisyonundaydılar. Abim de kafasını çarpmamak için Batı'nın ensesine elini koymuştu.
Abim susup kalmıştı öyle.
Batı sırıtıp bana bir göz attı.

" O kadar çekiciyim ki abini bile tahrik ettim sanırım." bunu demesiyle abim meşhur yumruğunu Batı'nın karnına geçirdi ve Batı zaten yaralı olduğundan inleyerek diğer tarafa geçti.

" Hakettim sanırım..." dedi ve yere sırt üstü uzanıp yüzünü buruşturarak tavana bakmaya başladı.

" Siz iki gerizekalının sevgili olduğunu dün anlamıştım zaten." dedi abim yerden kalkıp kaşlarını çatarak yanıma gelirken.
CIA gibi abim var.

" Ama böyle şeyler yaptığınızı bilmiyordum ve şu an ne kadar sinirli olduğumu tahmin ediyosundur Çağla." abime stresle bakarken seslice yutkundum.

"..." tek kelime edemiyordum. Eğer itiraz edersem 'hayır ben uçabiliyorum' diye itiraz eden bir file benzerdim heralde.

" Ben sana güvenmeliyim Çağla, ileri gitmeyeceğini bilmeliyim." dedi abim, sanki yüz hatları biraz daha ciddi olabiliyormuş gibi.

" Öyle bir şey yapmam hatta bundan sonra sadece el ele tutuşuruz belki yanağımı falan öper." dedim hızlı hızlı.
Abim derin bir nefes alıp verdi.

" Eğer bu kişi Batı gibi güvendiğim biri olmasaydı bıçakla üstünüze isimlerinizi kazırdım." dedi abim gözlerini kısıp "Ayrıca az önceki pozisyon yüzünden cezanı da unutmadım, üç hafta boyunca odamı sen toplayacaksın.

" Hayır! Senin odanı tüm Türkiye toplansa temizleyemez abi!"

" Biliyorum." dedi ve yarım gülerek mutfağa doğru ilerledi.
Ben ise düşünceli bir şekilde koltuğa oturdum. İmkansızdı. O oda da kirli çamaşırdan tutun şeker kabuğuna kadar her şey vardı.

" Oh Batı Bey! Sen öyle gel kendi zevkine şey olanı yap ama derdini ben çekeyim." dedim ve sonra sinirle masadaki telefonumu alıp ayağa kalktım "Al sana ceza, artık sadece elimi tutacaksın ve yanağımı öpeceksin seni pislik." evet çok güzel yaklaşıyorum değil mi sevgilime?
Sinirli adımlarla evin çıkış kapısına yöneldim ama sonra Batı'nın yaralarını düşününce ilk önce derin bir nefes aldım sinirle nefesi verip salona geri döndüm.

" Benden uzak kalamayacağını biliyordum." dedi koltukta otururken.

" Eğer diğer kaşını da benim patlatmamı istemiyorsan sus."

***

Dehşetle Görker'e baktım ve sonra tekrar CD'ye baktım.

" Görker bu Barbie..." dedim şokum devam ederken. Görker bu yana döndü ve gözleri kocaman açılırken benim üstüme atlayıp CD'yi kaptı.

" K-kardeşim için." dedi CD'yi hızla bir yere fırlatırken.

" Furkan?" dedim yine şaşırarak.

" Sanane lan!" dedi ve sinirlenerek yastığı popoma geçirdi. Ben de teyze moduna girerek Görker'e döndüm.

" Az mahremiyet." deyip onu ittirdim ve mükemmel planım işleyince Görker Mercan'ın (Defne) üstüne düştü.
Yani daha doğrusu Görker Mercan'ın üstüne düştü ama sonra Mercan'ın acı çığlıklarından sonra Görker telaşla üstünden kalktı ve Mercan'ın da yarısı Görker'in üstünde kaldı.
Birbirlerine mal mal bakmaya başlayınca bir şeyler olacağına emin oldum ve sinsi bir sırıtışla odayı terk edeceğim sırada ensemden tutulmamla geri çekildim.

" Sen nereye güzelim?" dedi Hakan hiç fark etmeden planımı bozarken.

" Su." dedim gergince gülümseyip. Omuz silkip ensemi bıraktı ve ben de hızlı adımlarla mutfağa ilerleyip kendime bir bardak su doldurdum. Aslında bir de ağrı kesici alsam fena olmazdı.
Ağrı kesiciyi aramaya başladım.

" Nerede bu lanet..." diye kendi kendime söylenirken arkamda bir tıkırtı duyunca hemen arkamı döndüm.

" İşte..." dedi ben yaşlardaki çocuk ve Parolu elime bıraktı sonra gülümsedi "Biraz kaba oldu sanırım, ben Mete, Oğuz'un erkek kardeşi." iyi de neden buradaydı ki? Mantığı yok.
Sadece gülümsemekle yetindim ve parolu yuttum.

" Abim de balkonda sigara içiyor eğer konuşmak istersen." stresle kasılırken bardağı sertçe tezgâha bıraktım. Bizimkiler bilerek mi çağırmıştı. Bizi barıştırmak için falan mı?

" Gitmeliyim." dedim ve hızlı adımlarla Görker'in odasına ilerlemeye başladım.
Bu üç mal ne yapmıştı?

" Oğuz neden burada?" dedim sinirle solurken.
Herkes birbirine anlamazca baktı ve sonra Mercan cevap verdi.

" Barıştığınızı sö-"

" En son gördüğümde onu denize ittim. Ona inandığınıza inanamıyorum."  dedim sinir kat sayım artarken. Bu sırada arkamdan gelen adım sesleriyle hemen arkamı döndüm. Ona çok sinirliydim. Sizi ancak değer verdiğiniz biri üzebilirdi ya, aynen öyleydi işte.

" Senin geleceğini duyunca barıştığımızı bizimkilere söyledim." dedi gülümseyip.
Bir dakika, bir dakika... Bugün Oğuz'un doğum günüydü! Gerçi artık umrumda değildi ama... Bu yüzdenden Oğuz'u çağırmışlardı.

" Doğum günün..." dedim anlar bir ses çıkararak.
Bana mutlu mutlu baktıktan sonra doğum günlerine olan aşırı hassasiyetime lanet okuyarak koltuğa oturdum. Doğum günleri önemliydi. Annemle babam hep işte oldukları için veya unuttukları için beş yaşımdan beri hiçbir doğum günüme özel bir şey yapılmamıştı.

" Evet aynen öyle." dedi Oğuz pis pis sırıtarak yanıma otururken. Tamam saygım vardı ama bunu Oğuz biliyordu ve bana karşı kullanıyordu.

" Doğum günün kutlu olsun." dedim ve ayağa kalkıp odadan çıktım. Batı'nın yanına gitmek istiyordum. Şu an oturup Oğuzla aynı odada kalamazdım.
Arkamdan seslenenlere unursamadan evden çıktım ve hızla bahçeden geçip kendimi sokağa attım. Yine bir durumdan kalmıştım ama maalesef ki doğum günüydü ve muhtemelen kavga çıkaracağımdan dolayı gitmem daha iyi olmuştu.
Umuyorum ki Batı evindedir. Çünkü şu an eve gidersem evde annemle babam vardı ve....
Lanet. Evi zaten buraya yakın olduğundan beş dakikada gelmiştim. Batı kapının koluna çarpı işaretini asmıştı. Yani yoktu.
Sinirle bir taksiye binip evin adresini verdim. Annem belki eve geç gelmemle ilgili çok kızmazdı...

.•●.•●.•●

" Anne manyak mısın?" deyip dehşetle anneme baktım.

" Ha bir de manyak oldum şimdi? Sen duuuurr! Ben seni mahvetmez miyim ha?" deyip en sevdiğim t-shirtü bol çamaşır sulu suyun içine attı.
Göze göz, dişe diş. Hızla annemlerin odasına çıkıp çekmeceden annemin en sevdiği inci kolyesini çıkardım ve aşağı indim.

" Çağla sakın! yemin ediyorum odana kitlerim seni." annemi dinlemeden sırıtarak kolyeyi kopardım ve zevkle yere düşen ve dağılan incileri izledim.
Annem şok geçirirken bu boşluğundan faydalanıp hızla odama koştum ve kapımı kapatıp kitledim.
Annemle uğraşmak akıl işi değildi ama maalesef ki annem de beni hiç dinlemiyordu ce çoğu zaman kavga etmek kaçınılmazdı.
Telefonumu çıkarıp Batı'ya mesaj atacaktım ki ondan mesaj geldiğini fark ettim. Tabiki ben mütüş bir insan olduğumdan şifremi beş kere yanlış girdim ve telefonum bir dakikalığına kilitlendi.
Ben de bir dakika boyunca amaçsızca dışarıyı izledikten sonra tekrar telefonuma döndüm ve mesajı açtım.

"Biraz işim vardı ama bitirdim, benimkileri çağırdım sahil ateşi var, seni birazdan alırım." mesajı gördükten hemen sonra odama gittim ve plaja uygun bir şeyler giyinip çıktım.
Sonra anneme ve babama görünmeden sadece abime haber verip evden çıktım.
Dışarıda sekizinci turumu atarken Batı'nın siyah arabası önümde durdu ve durmasıyla gülümseyip hemen bindim.

" Yemin ediyorum iki saattir bek-" kafamı çevirmemle beynimin etrafında 'neler oluyor ya?' cümlesi dönerken az önce hayatımın en büyük rezil oluşunu yaptığımı fark ettim.

" Şey..." dedim yutkunup " Yanlış arabaya şaapmışım ben." dedim gergince gülümseyip. Arkadaki küçük kız bana baktı ve sonra adama bakıp elini ağzına götürdü.

" Annemi bu kızla mı aldatıyorsun baba!" dedi dehşetle, tabi kapım açık olduğundan bunu duyan kadın bir şok geçirdi ve bana tip tip bakmaya başladı.

" Sen... Kocam..." dedi ve sonra gözü alevlenirken-

" Manyak mısınız ya!" dedim ve bir çığlık attım. Saçımdan tuttuğu gibi beni dışarı atmıştı arabadan.

" Şırfıntı!" kadının saçını yakalamaya çalışırken birinin beni belimden tutup çekmesiyle ayrıldık ve ben şok bir şekilde kadına baktım.

" Eşinizle arabam aynı, karıştırdı heralde." dedi ve kadına kötü bir bakış attıktan sonra elimi tuttu ve arabasına doğru çekiştirmeye başladı.
Ben olayı sindirememişken Batı bir klasik gerçekleştirip beni ön koltuğa attı ve sonra sürücü koltuğuna geçip tek bir kelime etmeden arabayı kullanmaya başladı.
Yüzü gergindi ve çenesi kasılmıştı tatlı bakışlarının yerini keskin bakışlar almıştı..

" Batı iyi misin?" bana kısa bir süre göz attı.

" İyiyim." dedi ve tekrar yola döndü. Sahile gelip uygun bir yere park ettik ve Batı hızla arabadan indi, ben de ona yetişmek için hızla arabadan indim.

" Batı bekler misin!" dedim sinirle arkasından koşup ve hızla kolunu çektim.

" Ne var?" dedi bana sertçe. Tabi Batı'nın daha önce hiç bu ses tonunu işitmemiştim. Hafif içim sızlarken seslice yutkundum ve tek kelime etmedim. Batı da bir süre baktıktan sonra yine adımlarını hızlandırıp bar bölümüne doğru gitti ve beni burada yapayalnız bıraktı.
Hem kendisi çağırmış hem de beni burada bırakmıştı. Bu duruma biraz üzülürken yanıma gelen kişiye baktım.

" Bugün biraz atarlı ha?" deyip elindeki birayla kahkaha artmasıyla elindeki biranın hepsini t-shirtüne döken Rüzgar'a bakıp hunharca güldüm ama o kaşlarını aşağı yukarı oynatıp t-shirtini çıkardı.

" Erkek olmanın avantajları güzellik." dedi ve yanağımdan bir makas aldı. Bu haline göz devirirken sinirle olduğum yerde kumların üzerine bağdaş kurup oturdum.
Rüzgar da yanıma oturdu.

" Neden bu kadar sinirli?" dedin bakışlarımı yere indirip.

" Sinirli değil, üzgün. Batı sinirliyken sessiz kalmaz." dedi Rüzgar geriye kalan bir iki yudum birasından bir yudum alırken.

" Bence konuşmalıyım." dedim ve hızla ayağa kalkıp Batı'nın yanına gittim.

" Birkaç dakika yalnız konuşalım mı?" bana bir bakış atıp bar sandalyesinden kalktı ve sahilin biraz daha sessiz bir köşesine geldi.

" Sorun ne Batı." cevap vermedi ve yine sert bakışlarla birasından bir yudum aldı. Bu kadarı fazlaydı. Ben de sinirleniyordum "Beni buraya çağırdıktan sonra böyle davranman saçmalık!" yine cevap vermeyince göğsünden ittirdim "Bana" bir daha ittim "Cevap" ve bir daha "Ver." dememle Batı'nın sinirden koyulaşan gözleriyle karşılaşmam ve beni barın yan duvarına yapıştırıp yüzünü yüzüme yaklaştırıp sinirle soluması bir oldu. Eli hemen t-shirtümün içersinde belimdeydi ve Batı hiç sağlıklı şeyler yapacağa benzemiyordu.

" Neden bu kadar zorluyosun ki!" dedi sinirle.
Bir eli halâ belimdeydi ve bir eli bileğimi sıkıyordu... Şu an çok kötü hissediyordum... Hem de çok kötü...

Batıdan

Sinirlerim iyice gerilmişti ve patladığım kişi Çağla olmuştu. Minik bedeninin her kalesini vücudumda hissederken yüzüne baktım. Ağladı ağlayacaktı. Ben de dengesizin teki olduğumdan daha da sinirlenip bağırdım.

"Neden bu kadar zorluyosun ki!" dedim hiddetle. Çenesi kasılırken yüzünü bana çevirdi ve cevapladı.

" Çünkü seni seviyorum." dedim alçak bir sesle ve gözünden bir iki damla yaş aktı. Tanrım! Tam bir canavardım resmen.
En sonunda onu ne kadar korkuttuğumu fark edip hızla geri çekildim.

" Çağla..." dedim ve yutkundum "Ben berbat bir insanım..."

Çağladan

Batı'nın bunu söylememesiyle akan göz yaşlarımı hızla sildim ve bu sefer de Batı'ya odaklandım.
Asıl korkunç olan bendim ya da berbat... Batı üzgündü ve ben boşu boşuna üstüne gitmiştim.
Batı'nın yanına gittim ve elimi yanağına koydum. Gözleri dolmuştu. Onun gözleri dolduğu için benim de gözlerim dolarken parmak ucuma çıkıp dudağına bir öpücük bıraktım.

" Şimdi bana sorun ne söyler misin?" çenesi kasılırken sinirli bir görüntüye sahipti ama gözleri kızarmıştı.

" Bir haftalğına Ankara'ya gidiyorum." bunda üzülecek yan neydi ki? Tek kaşımı kaldırmamla o da açıkladı.

" Annem trafik kazası geçirmiş..." dedi ve bir ilke şahit olup Batı'nın gözünden damlayan yaşa ve yere düşüşüne baktım...

Yb geldi, ayh hüzünlendim Batının meleğinin kaza geçirmesi üzdü beni... Biliyorum geç geldi bölüm ama liseye geçtim ve uyum sağlayamadığımdan moralim çok bozuk... Umarım bölümü beğenmişsinizdir oy ve yorumlarını bekliyorum ^^ öpüldünüz şirinleeeeerr ^^ :3 :*

Continue Reading

You'll Also Like

49.8K 2K 28
bu sefer karışan bebekler bir değil ikiyse ikizler doğum da karıştıysa ? merak ediyorsan ikizlerin eğlenceli mizah dolu maceralarını okumak istiyor...
127K 14.3K 44
O Aden! Kalbi kırık kız. Herkesi yakardı yıkardı. Herkesin ona yaptığı gibi... Kırıktı batardı O Ekin! Namı değer tilki. hırsına mahkum ateş misali k...
34.2K 2K 37
"Sırf adını öğrenebilmek uğruna defalarca kez pizza siparişi verdim , sanırım benimle olman için dükkanı devralmam gerekecek.."
121K 6.2K 39
Yağmur Teksöz kendi halinde yaşayan, albino hastası bir kızken birden tüm hayatı değişir. Bu hayatı değiştiren ve Yağmur Teksöz'ün tabularını yıkan k...