AŞKIN PİYASASI (düzenleniyor)

By nazendesevdigim61

505K 15.2K 938

-devam et! diye bağırdım gözlerinin içine bakarak, bir an şaşırır gibi oldu ama hemen sonra gözleri öfkeyle k... More

bölüm-1(çömlekçi)
bölüm-2(marsis)
bölüm-3(olimpos)
bölüm-4(kader)
bölüm-5(atak)
bölüm-6(gramer)
bölüm-7(geçmiş geçememiş)
bölüm-8(nefret)
bölüm-9(çaresizlik)
bölüm-10(gerçek huzur)
bölüm-11(sabahlar)
bölüm-12(köylü kızı)
bölüm-13(çise)
bölüm-14(yenilmezler)
bölüm-15(kardeş)
bölüm-16(gidiyor gönlümün efendisi)
bölüm-17(rusya'da kayıp kızlar)
bölüm-18(akrep!)
bölüm-19(nirvanada acı)
bölüm-20(parmaklar ve senem)
bölüm-21(kayınpederin gazabı)
bölüm-22(hissetmek ve yalan)
bölüm-23(şirket ve güven)
bölüm-24(vişneli dondurma)
bölüm-25(karaoke)
bölüm-26(havuz)
bölüm-27(sülük)
bölüm-28(luneparkta cenabetler)
bölüm-29(hoşgeldin)
bölüm-30(deniz)
bölüm-32(delirme kuzey)
bölüm-33(hohori)
bölüm-34(dönüm noktası)
bölüm-35(karaktersiz baba and lavuk)
bölüm-36(sen bana geç kaldın ben sana erken)
37.bölüm(kardeşlik?)
bölüm-38(psikolojik acı)
bölüm-39(ölme lütfen)
bölüm-40(özür dilerim)
bölüm-41(benden çok var)
bölüm-42(öfke ve korku)
bölüm-43(öldürmeyen acı güçlendirir)
bölüm-44(sen benimsin!!)
bölüm-45(tanışma)
bölüm-46(kayana)
bölüm-47(aynı aşk)
bölüm-48(ampul)
bölüm-49(KATİL)
bölüm-50(nefesim)
bölüm-51(hamile)
bölüm-52(berna)
bölüm-53(planlar ve ????)
finalden bir tutam=)
bölüm-54(özerklik=))
bölüm-55(tabu)
bölüm-56(ihanet)
bölüm-57(parti başlasın)
bölüm -58(hayat kırıklığı)
bölüm-59(kalp yarası)
bölüm-60(kelimeler)
«FİNAL»
final hakkında:)

bölüm-31(gözyaşı)

5.4K 203 3
By nazendesevdigim61

ahanda yeni bölüm=) siz bunu okurken ben söz verdiğim ikinci bölümü düzenleyip atıcam..

keyifli okumalar=)

TANEM

İlk girdiğimizde karşımıza çıkan restoranın yanından geçerken nabzım,uğuldayan kulaklarımı dövüyordu.kuzeyin avucundaki elim çoktan uyuşmuş ve iğne batırılıyormuş gibi sızlamaya başlamıştı.lobiye girdiğimizde karşımıza bi adam çıkınca duraksayarak ona doğru yürümeye başladık.adamın gülen yüzü kuzeyin sert ifadesiyle beraber solmaya başlamıştı.

"hayırdır kuzey?" adamın sorusuyla kuzeyi tanıyor olduğunu fark ettim ama benim için hiçbir anlam ifade etmedi.

"oyun parkına diye kızımı garsonlardan biri aldı"dedi . "nerde lan oyun parkınız?!"kuzeyin dişlerini sıkarak söylediği cümle ile adam kaşlarını kaldırıp anlamaz bir ifadeyle bakmaya başladı.

"buranın oyun parkı yok ki"nefesim daralıyor.kalbimin sesi yüzünden kulaklarım uğulduyor.çisenin kaçırılmış olma ihtimali beni öldürüyor.adamın söyledikleriyle birlikte ben tüm bağlantımı koparırdım ve kendime odaklandım.nefesim daralmaya başlayınca gözlerimde  dolmaya başladığını hissettim. Kuzeyin sıktığı elime aldırmadan etrafa dönmeye çalışıp çiseye dair ufak bir ipucu bulmak istiyordum ama elimi sıkıp gözlerimin içine bakarak bir şeyler söyleyen kuzey yüzünden engelleniyordum.gittikçe tükenen nefesim bana ayakta duracak gücü veremedi.dizlerimin üzerine yere çöküp gözlerimi kapadım.bulunucak!nefes almaya devam et!uğuldamanın arkasındaki sese odaklan!gözlerim kapalıyken aklımdan geçirdiklerim aynen bunlardı işte.kafamda daire çizen tilkiler misali bu düşünceler dönüyordu.ciğerlerim yeterli hava bulamayınca öksürmeye başladım.yüzümdeki ıslaklıkla gözlerimi açtım.çatılı kaşlarının ortası kırışmış ve yüzünde büyük bir endişeyle bana bakan sevgilimin söylediklerini anlamaya çalıştım.

"iyimisin?cevap versene!"iyimiyim?bilmiyordum tıpkı çisenin nerde olduğunu bilmediğim gibi.bana uzattığı pet şişeden birkaç yudum su içtikten sonra ellerimi saçlarıma daldırarak bağırdım.

"nerde bu kız?nasıl yok olur?"kuzey saçlarımı çekiştirdiğim ellerimi,bileklerimden tutup sertçe önüme indirdi  ve bana yüzünde az önceki sert ifadesinin biraz daha yoğun öfkeli versiyonuyla baktı.

"kendine gel!"ellerimi çekmeye çalışarak konuştum.

"yok kuzey yok?nerde bu kız kuzey?annesine ne derim ben!kızını kendi ellerimde teslim ettim kaçıranlara nasıl derim!"gözlerimden süzülen yaşları hissettiğimde boğazımdan da bir hıçkırık koptu.ben nadir ağlayan bir insandım.kalbim söylemek istediklerimi dilimle ifade edemediğinde gözlerimi kullanıyordu. Sürekli hıçkırmama bakılırsa kalbim şu an avaz avaz bağırıyordu.bende bağırmak istedim.avazım çıktığı kadar yüksek sesle bağırıp boğazımın yırtıldığını hissetmek istiyorum.kendime acı çektirmek hala bir umudum olduğunu hissetmek...ellerimi yüzüme kapatıp hıçkırıklarımın arasından konuşmaya çalıştım.

"nerde?çise.... nerde kuzey?"kuzey ellerimi yüzümden çekip şaşkınlıkla gözlerime baktı.bu haline anlam veremesemde beni ilk defa ağlarken gördüğünü düşünüp üstünde durmadım.ellerimi iki yanımda sallanırken kuzey beni kendine çekip bir bez parçasını hareketlendirmiş gibi sarıldı.kollarını sırtımda birleştirip beni sıkarken ağzından sürekli aynı cümle dökülüyordu.

"bulucaz.bulucaz.bulucaz"hıçkırıklarımın arasına karışan öksürük nöbetleriyle sarsılan vücudum kuzeyin kolları altında yorgun düşmüştü.eğer beni sıkı sıkı tutan elleri olması yere çökecektim.olduğumuz yerde büyük bir hareketlilik başlamıştı.siyah pantol beyaz gömlek giyen bir sürü eleman oraya buraya koşarak her masanın altına bakıyorlardı.gördüğüm her elemanla birlikte içimdeki sıkıntı büyüyor umutsuzluk her zerreme yayılıyordu.sakinleşmeye çalışıp başımı kuzeyin boyun girintisine soktum.elleri sırtımı sıvazlarken boynu gözyaşlarımla ıslanıyordu.

"ben kaydeş iştemiyoyum demiştim ama baba"anında kafamı kaldırıp sesin geldiği tarafa döndüm.çise onu emanet ettiğim garson kızla beraber asansörlerin çıkışında durmuş bize bakıyordu.kuzeyin kollarından kurtulup çiseyi kucağıma aldım ve burnumu saçlarına gömerek kokusunu içime çektim.yüzüme bir gülümseme yayılırken hıçkırıklarım kesilmiş değildi.hem gülüyordum hem ağlıyordum.kuzey yanımıza gelip kolunu ikimizide içine alacak şekilde omuzlarımıza attı.başımı kaldırıp yüzüne baktığımda sıcacık bir gülümseme gördüm.kalbim hala avaz avazdı.boğazım hala acıyordu.çise kucağımdaydı ama bedenim buz kesmiş gibiydi.korku denen illeti ilk defa bu kadar yoğun yaşadığımı fark ettim.evet akreplerden de korkuyordum ama az önce hissettiklerimin tasviri için tdk uygun bir kelime üretmedi.saçlarının üzerine ve yanaklarına defalarca öpücük kondurdum ve ellerimle kollarını bacaklarını kontrol ettim.

"bişeyin varmı?bir yerin acıyor mu?"çise gözleri şaşkınlıkla büyümüş sorularıma başını olumsuz sallayarak cevap vermekten başka bir şey yapmıyordu.hafifçe eğilip yere bıraktığımda minicik ellerinden bir tanesini kaldırarak yüzüme düşen saçları çekerek yüzüme baktı.kaşlarını çattıktan sonra burnumun kenarından süzülen bir damlanın üzerine parmağını koyup sildikten sonra kuzeye döndü.

"baba niye ağliyo?"benim cevap verecek halim yoktu.çise bunu anlamışçasına sorularını kuzeye soruyordu.kuzey sırıtarak

"seni özlemiş"dedi.çise bunu duyunca kollarını boynuma dolayıp başını omzuma yasladı.

"bende seni öşledim"

****************************

On dakika sonra lobideki koltuklarda oturmuş çiseyide aramıza almış sorguluyorduk.kuzey dişlerini sıkarak garsona döndü.

"nerdeydiniz?"kuzeyin ses tonuyla kız yutkundu.

"biz tuvalete gitmiştik efendim.çisenin tuvaleti gelmişti."kuzey başını sallayıp çiseye döndü.

"nerdeydiniz bebeğim?"çise gözleri boncuk boncuk parlayarak kuzeye döndü.

"kışsal meşeleley baba kayışma şen"ben çiseyle beraber kıkırdarken kuzey tatmin olmuşçasına başını sallayıp garsona döndü.

"çocuğu parka indir diye size verdiklerinde ne bok yemeye burada park olmadığını söylemediniz?"kız hızlıca başını salladı.

"efendim kavga çıkcak gibiydi ve çocuk korkunca eşiniz endişelendi.ben amacınızın çocuğu uzaklaştırmak olduğunu anlamıştım o yüzden hemen çıkardım"çok mantıklı bir açıklamaydı ve o benim için eşiniz mi demişti?kuzey hala şüpheyle kızı süzüyorken gülen adam yanımıza yaklaştı.

"kuzeycim korkunuzu anlıyorum ama Zeynep bizim beş senedir çalışanımız.yani yanlış anlaşılma olmasını istemiyorum"adamın açıklamasıyla kıza döndüm.

"adın Zeynep mi?"kız ağlamak üzereymiş gibi birbirine bastırarak büzdüğü dudaklarını hiç aralamadan başını olumlu anlamda salladı.

"benim annemin adı da Zeynep" ortamı yumuşatmak için muhabbet kurmaya çalışıyordum ama ne kadar başarılı olduğumu Allah bilir.kuzeye döndüğümde dkkatle bana baktığını gördüm.hafifçe gülümseyerek cebini işaret ettim.anlamayarak bana bakmaya devam edince hafifçe kulağına eğildim.

"bahşiş vermeyi unutma"kuzey kaşlarını çatınca gülümseyerek kıza döndüm.

"çok teşekkür ederim zeynepcim.çise orda olsaydı korkabilirdi çok iyi yapmışsın"kız zoraki gülümseyerek

"çok iyisiniz ama özür dilerim bizi bulamayınca korkacağınızı bilemedim"dedi.omuzlarımı silktikten sonra elimi çisenin sırtına koydum.

"olsun.çiseyi bulduk ya gerisi zaten önemli değil"kız nazikçe gülümsedi ama gözlerindeki vicdan azabı her defasında kendini belli ediyordu.edilen emanete hıyanet etmiş gibi hissetmesini istemiyordum.hafifçe ayağa kalktıktan sonra elimi kuzeye uzattım.kinci sevgilim şüphelerinden arınmış olsa bile zeynepe gıcık olduğ belliydi.ayağa kalktıktan sonra çaktırmadan cebinden çıkardığı parayı elime koydu ve çiseyi almak için eğildi.hemen müdahale ettim.

"bırak hayatım çocuğu"kuzey anlamayarak bana bakınca devam ettim.

"aşkım cadıra götüremeyiz ahmeti o halde görmesini istemiyorum.biz hemen çıkalım sonra dönerken çiseyi Zeynep ablasından alırız"kuzeyin gözleri şaşkınlıkla açılırken zeynebinde aşağı kalır yanı yoktu.kuzey tereddüt ederek bekleyince kaşlarımı çatıp ters ters yüzüne baktım.sıkıntıyla nefesini bıraktı ve kalkarken tehdit içerikli bakışlarla zeynebi süzdü.çiseye dönüp

"acıktın mı bitanem?"diye sordum.başını olumlu anlamda sallayınca avucumdaki parayı zeynebin eline koyup

"hadi siz beraber bir şeyler yiyin"dedim.zeynep avucuna koyduğum paraya baktıktan sonra başını sallamaya başladı.

"hayır efendim bu para çok fazla"omuzlarımı silktim.

"olsun çisenin tırnağı etmez"kız yine başını sallayıp parayı uzatmaya çalışınca kuzeye baktım.yardım çağrımı anlayarak lafa girdi.

"parayı almazsan cüneytten seni kovmasını isterim ve o şerefsiz patronunun bana borcu var dediğimden çıkamaz" şaşırma sırası bana geçmiş gibi gözlerimi pörtleterek kuzeye bakmaya başladım.yüzünde ciddi olduğunun kanıtı sert bir ifade vardı ve itiraz kabul etmeyeceğini belirtiyordu.ben zeynebe dönünce arkasından gülen adam gene yaklaşmaya başladı.tam gelip yanımızda durunca kızın gözlerindeki tereddütü gören kuzey adama döndü.

"Cüneyt sana zeynebi kov desem kovarmısın?" adam anlamamış gibi kuzeye barakken Zeynep ne söyleyeceğini duymak için cüneyte döndü.cüneyt kuzeye bakıp sırıttığını görünce tek hamlede

"kovarım"dedi.zeynep hemen parayı cebine koyup

"tamam aldım ben cevabımı.teşekkür ederim"dedi.kuzey sırıtarak

"rica ederim.biz şimdi çadıra geçiyoruz kızıma iyi bak ve mümkünse lobiden uzaklaşma"dedi.zeynep çiseyi elinden tutup kaldırınca,Cüneyt çisenin önünde diz çöküp

"bir daha kaybolma olur mu fıstık?annen kalp krizi baban da sinir krizi geçiriyordu resmen"dedi ve gülmeye başladı.tepkisinden korkarak çiseye bakmaya başladım.bana dönüp gülümsedikten sonra tekrar cüneyte döndü.

"oluy kaybolmam"

Giden çisenin arkasından bakarken neden sert tepki vermediğini düşünmeye başladım.bir annesi vardı zaten.beni annesi gibi mi görüyordu?kafamdaki sorular kuzeyin elimden çekmesiyle sekteye uğradı.

"bu geceki zararı ortak hesaba mı ahmetin şahsi hesabına mı yazayım?"cüneytin sorusuyla bir an duraksadık.kuzey biraz düşündükten sonra tek kaşını kaldırarak

"kaçan müşterilerin parasını da alcan mı?"diye sordu.adam kurnazca gülüp

"yedi yaşından küçüklerinkini bile alacam"kuzey yüzünde kocaman bir sırıtışla

"ahmetin şahsi hesabına yolla."dedi.adamda gülüyordu.ahmetin para kaybetmesi bu ikisinin acayip hoşuna gitmişti.adam başını sallayıp gittikten sonra bizde dar merdivenlere yönelerek çadıra çıkmaya başladık.içeriye girdiğimizde kuzeyle birbirimize bakıp kurnazca gülümsedik ve yemek yemek amacıyla tuttuğumuz masada ahmete pansuman yapan minenin ve onları izleyen diğerlerinin yanına yürüdük.ahmet başını sandalyenin arkasına yaslamış ve gözlerini kapatmıştı.minenin ahmetin yüzüne nazikçe değdirdiği pamuğu gören kuzey hemen elimi bırakıp sessizce masaya yaklaştı ve parmağını dudağının üzerine koyarak diğerlerini susturdu.minenin elinden çekip pamuğu aldı ve üzerine,masasın üstüne bulunan teddürtüyot yerine sarı kapaklı kolonyadan döktü.pamuğu ahmetin yarık kaşına götürürken bir eliyle mineye uzaklaşmasını işaret etti.mine yanıma gelince kuzeyin yapmak üzere olduğu şeyi keyifle izlemeye başladık.pamuğu ahmetin yarık kaşının üzerine sertçe bastırdı.anında yerinden kalkmaya çalışan ahmeti kuzey durdurunca ahmet yerine geri çöküp bağırmaya başladı.

"ahhh!yandım lan hayvan!"kuzey dahil hepimiz kahkaha atarken ahmet acıyla yüzünü buruştudu.

"üflesene kuzey.lan yanıyo"elini gözüne götürmeye çalışan ahmeti mine durdurdu.

"yapma daha beter mikrop kapıcak"

"yanıyo ama" mine mızmızlanan ahmetin yanına yürüyüp kuzeyin elinden nazikçe pamuğu aldı ve ondan kesinlikle beklenmeyecek bir sakinlikle ahmetin üzerine eğilip kaşına üflemeye başladı.grubumuzun en atraksiyonlu çiftini izlerken yüzümüzde kocaman sırıtmalar oluşmuştu.sonra ahmetin fısıltısı tüm salonu doldurdu.

"seni sevmeyi bile seviyorum"

yorum ve vote yapın gençler bana birazcık motivasyon lazım biliyorsunuz:)

Continue Reading

You'll Also Like

488K 15.7K 88
Yurtta büyümüş olan alyanın polis sandığı nişanlısı tarafından tuzağa düşürülmesiyle başlar bu hikaye. Son derece karanlık olan bir mafya babasının v...
3.3M 122K 68
Berdel'e kurban gitmiştim. Hiç tanımadığım, bilmediğim bir adamla evlendiriliyordum. İkiz erkek kardeşim yerine ben hayatta kalmıştım, ben yaşamıştım...
4.2M 267K 45
Aylardır izlediği yayıncıya olan hislerinin arttığını düşünen İzem, artık onun dikkatini çekmek ister. Dağhan'a ilk mesajı değildi ama bu sefer onun...
1.5M 68.1K 62
Aile problemleri yüzünden evden kaçmış ve kendi ayakları üzerinde durmaya çalışan, aynı zamanda sinir hastası olan Pare, ucuza gelsin diye ikinci el...