bölüm-19(nirvanada acı)

8.1K 286 18
                                    

bu ilk bölüm kuzeyin ağzından ama devamına bide tanemin ağzından anlatılan bir part ekledim uzun olsun diye.bu kıyağımın üzerinden geçmemeniz dileğiyle keyifli okumalar=)

KUZEY

Yıllardır rusya'ya bilmem kaçtır uçuyorum ama en uzunu bu gibi gelmişti. Trabzon hava alanına doğru inişe geçtiğimizde saatin dokuz olduğunu fark ettim ve içimde git gide büyümekte olan endişeye birde panik ekledim.,. VIP çıkışına doğru ilerlediğimde büyük bir basın ordusuyla karşı karşıya kaldım.basın Rusya ya ts club şubesinin açılışını yapmaya gittiğimi sanıyordu o yüzden şu anda arkamı dönüp gitmem saçma salak bir sürü habere neden olur. Hemen kapının önüne çıkıp birbiri ardına sorulan sorulan sorulardan bir-iki tanesine cevap vermeye başladım.osman sağ tarafımda durararak basının beni ezmesini engellerken Ahmet sol tarafımda yüzünde kocaman bir gülümsemeyle gazeticilere bakarak telefonda konuşuyordu.

"kuzey bey işkolik halleriniz kız arkadaşınızla aranızda soruna neden olmuyormu?"

"kuzey bey!kuzey bey bu Rusya gezinizi kız arkadaşınız nasıl karşıladı?"

Şaşkınlığımın suratıma yansımaması için gayret ederken hafiften ahmete dönüp gözlerimle "ne oluyo lan?" anlamına geldiğini düşündüğüm bir hareket yaptım.dudağını bükerek hiç boktan haberi olmadığını göstermiş oldu. Sakince basına dönüp elimi kaldırarark susmalarını sağlayıp konuşmaya başladım.

"arkadaşlar öncelikle ben işkolik değilim! Ayrıca rusyaya giderken hesap vermemi gerektirecek bir sevgilim de yok!" muhabirlerin yüzünde oluşan hayal kırıklığını izledikten sonra sakince devam ettim.

"şu anda yetişmem gereken acil durum toplantım var ama rusyadaki şubemizle ilgili olarak röpörtaj yapmak isteyen olursa Osman beyle irtibata geçebilir...teşekkür ederim ilginiz için" basını yarar gibi ilerleyip kendimi zorla arabaya attığımda osmanın binmesini bekleyip telefonunu aldım.osmanın telefonunda direk t harfine dokunup hiç uğraşmadan tanemi arayarak telefonu kulağıma götürdüm. Açmasını beklerken Osman a

"direk çömekçiye sür" diyip dinlemeye başladım.telefonun her çalışında nabzımda bir hızlanma oluyordu. En son kendiliğinden kapanınca iyiden iyiye korkmaya başladım.

"hangi otelde sence?" ahmetin sorusunu bir süre düşündükten sonra babamın en çok hangisinde vakit geçirdiğini düşünmeye başladım. O sıra elimde ki telefon ötmeye başladı.tanem sanıp heyecanlanırken ekranda yazan olga yazısını görüp sakince açarak telefonu kulağıma yaklaştırdım.

"Osman yetişmeli buraya sen!" panikle bağıran kadının sesi kontrolümü kaybetmeme sebep olmaya başlamıştı.

"ben kuzey ne oldu gene?" önce derin bir oh çekme sesini duydum sonra kanımı donduran kelimeleri sıralamaya başladı.

"o burada kuzey!sevgili senin sevgili! Vural vurdu bana kız korktu Vural hırpalayacak onu!" içine sıçtığımın Türkçesini doğru düzgün konuşamasada ne demek istediğini gayet net anlamıştım.telefonu kapatıp aşırı sakin bir sesle

"mart a sür Osman seri ol biraz" diyerek arkama yaslandım.

On Dakka sonra resepsiyonun önünden geçerken olgaya göz ucuyla baktım ve patlayıp şişmiş bir dudak gördüm.bu kadın neyse zaten alışmış ama Vural tanemin saçının telinde kırık göreyim dünyayı sana dar etmezsem şerefsizim!hiç duraksamadan babamın odasının önüne çıktım.içerden konuşma sesleri geliyordu ama aynlızca babamın kini ayırt edebiliyordum.o sıra karşı odadan Vural çıktı.hemen yumruklarını sıkık üstüme doğru yürümeye başladı.şu an her ne kadar seni öldürmek istesemde önceliğim sevgilim be Vural.osman a hafif bir baş işareti vererek derin bir nefes aldım kilidi çevirip kapıyı açtım.

AŞKIN PİYASASI (düzenleniyor)Where stories live. Discover now