TANEM
Yerdeki sehpamızın etrafına oturmuş, sehpanın üstündeki bir şeyi çözümlemeye çalışan ev arkadaşlarım ve onlara kuzeye yumruk atan adam, yarı dev bide mert katılmıştı.
tuttuğum elin sahibine baktığımda yüzünde sıcacık bir gülümseme gördüm bu benimde gülmeme sebep olmuştu.bir süre bizi fark etmelerini bekledik ama hiç biri kafasını kaldırıp bakmayınca ne yapacağımızı sorar gibi kuzeye döndüm oda bana baktı ve kurnaz bir gülümsemeyle tek kaşını kaldırıp bi dakka bekle işareti yapıp elimi bıraktı.
ne yapacağını gerçekten merak etmiştim ve onu izlemeye başladım.sessizce ilerleyip masanın üstüne sırtı bize dönük eğilmiş olan devin omzuna hafifçe dokundu, adam kafasını hiç kaldırmadan
"bir dur lan" diyerek omzunda ki eli silkeledi.kuzey duyduğu şeye inanamıyormuş gibiydi ama şaşkınlığı çok uzun sürmedi ve bu defa daha sertçe dokundu devin omzuna, adam kafasını kaldırırken
"sikerim ama he" diyerek bize döndü ve kuzeyi görüp dondu kaldı.adamın yüzünde ki dehşet ifadesi bende gülme isteği uyandırırken kuzey gayet ciddi göründüğü için kendimi tuttum ve gülmedim.adam yüz ifadesini toplamaya çalışırken hızla ayağa kalkıp kuzeyin tam karşısında hazırola geçti ama ilginç olan şudur ki diğerleri göz ucuyla kuzeye baktıktan sonra her neyle uğraşıyorlarsa ona geri döndüler.kuzey ters ters masadakilere bakıp
"Ahmet"diye seslendi ama adının Ahmet olduğunu öğrendiğim çocuk dönmedi bile.kuzey iyice sinirlenmiş bir sesle
"LAN AHMET" diye bağırdı.ahmette kuzeyin sert sesini fark etmiş olacakki hemen dönüp
"ne var lan" dedi.kuzey de sakince sağ elini yumruk yapıp ahmetin burnuna geçirdi.ahmet kanamaya başlayan burnunu tutarken kuzey sanki anormal bir şey yapmamış gibi rahatça geçip koltuğa oturdu ve kızların dehşete düşmüş bakışlarını umursamadan neyle uğraştıklarını anlamaya çalıştı.
Kızların pek toparlanabilecek vaziyete olmadıklarını anladığım için ahmete çantamdan çıkarttığım bir peçeteyi uzattım.bana minnet dolu gözlerle bakıp selpağı burnuna bastırdı.hepimiz şoka girmiş gibi ahmetin kuzeye neden bir şey demediğini düşünüyorduk.kuzey bizim boş bakışlarımızı yeni fark etmiş gibi endişeli bir sesle
"noluyo ne bu haliniz?" dedi bir yandan da gerçekten ne olduğunu bilmiyorda anlamaya çalışıyor gibi devin suratına bakıyordu.
"kızlar bilmiyo senin huyunu şaşırdılar biraz" diyerek onu bilgilendirdi dev.bu bilgilendirme gerçekten işime yaramıştı. ne yani kuzeyin durduk yere arkadaşlarına yumruk atmak gibi bir huyumu vardı? Suratım şekilden şekle girerken anlamaya çalışarak kuzeye
baktım.
"bardaki yumruğun hesabını kestim büyütülecek bir şey değil" dedi bize yönelerek.bir kuzeye bi eli burnunda zavallı ahmete bakıyordum.kuzey gerçekten umursamaz davranıyorken arkadaşı işaret ve baş parmağıyla burun kemerini sıkarak kanamayı durdurmaya çalışıyordu.ona acıyarak baktığımı fark etmiş olacak ki eli burnundayken hafifçe gülümsedi sonra ters bir şekilde
"senin bu hayvan el ayarı diye bişeyden habersiz galiba "diyerek benim üzerimden kuzeye laf sokmaya çalıştı ama kuzeyin pek aldırdığı yoktu.kuzeye döndüğümde elindeki kağıtlarla ilgili mert ten bilgi alıyordu ki mert te ahmete karşı aşırı umursamaz davranıyordu.bunu İmran da fark etmiş olacak ki hafifçe mert i dürterek ahmeti işaret etti.mert imranın gösterdiği yere bakarak umarsızca omuz silkti ve
"hayvan kadar adama o yumruk bişey yapmaz güzelim takılma sen" dedi.yok ben anladım bizde bir geri zekalılık vardı kesin,adamın burnundan oluk oluk kan akıyor daha ne olsun.ahmet yerinden kalkarak bana döndü ve
YOU ARE READING
AŞKIN PİYASASI (düzenleniyor)
Romance-devam et! diye bağırdım gözlerinin içine bakarak, bir an şaşırır gibi oldu ama hemen sonra gözleri öfkeyle kısıldı ve elini bacağıma atıp sıkmaya başladı..dudaklarını boynuma gömüp o hep çok sevdiğini söylediği köprücük kemiğimin üzerini sertçe ısı...
