SEVGİLİM ALZHEİMER HASTASI

ness_nesli tarafından

5.9K 600 194

Sevdiği adamın alzheimer hastalığı olduğunu öğrenir. dilay ya onu terk etcek yada ömerin yanında kalıp ona ya... Daha Fazla

Bölüm 1
Bölüm 2
Bölüm 3
Bölüm 4
Bölüm 6
Bölüm 7

Bölüm 5

686 76 91
ness_nesli tarafından

"Dilay aşkım uynsan hadi işe geç kalıyorum."

Ömerin sesini duyuyodum ama gözlerim açılmamak için direniyodu. Yatakdan esneyerek kalktım belki üç yıl önce ömerin yanında böyle kalkmaya utanırdım ama alıştım oda zaten benim böyle haraketlerime alışmıştır yani. Gözlerimi açıp ömere baktım nereye gidiyodu bu. Tek kaşımı kaldırıp ona baktım. 

"Nereye gidiyosun." Ömer bana bakıp sırrıttı. "İşe gidiyorum hayatım benim." Yanıma gelip anlımdan öptü. Sonra dağınık olan saçlarımı iyice dağıttı. Kaşlarımı çatıp ömere baktım bu hareketi sevmediğimi çok iyi biliyodu. Ama yapıyodu. Bana bakıp sırıttı ve gitti. Yatakdan hemen hızlıca kalktım. Tam çıkarken ona yetişmiştim.

"Ömer seni seviyorum." Çıkmadan bende demişti öküz ne olcak insan bende seni seviyorum dese. Kapıyı kapattım odaya gidip komodinin üzerindeki duran tokayla saçımı  tutturdum.  Gözlerimle etrafa baktığımda içimdeki havayı dışarı üfledim. Biz nasıl çiftiz böyle ikimizde dağınız. Yerdeki çamaşırları alıp kirli sepete astım. Mutfağa girip bulaşıkları yıkadım. İşim bittikden sonra salona geçtim. Salonuda temizledikten sonra işim bitmişti. Kendimi koltuğa attım. Gözlerim kolumdaki saate kayınca hemen yerimden kalktı. Aptal asya nasıl iş görüşmesini unutursun. Dolamımdaki siyah elbiseyi hemen üstüme geçirdim. Ayaklarımıda siyah topukluları giydim. Çantama dosyalarımı koydum ve en önemlisi makyaj çantamıda koydum takside yapardım. Saçlarımıda açıp dağınık bıraktım. Hazırdım işte. 

Taksi geldiğinde hemen hızlıca bindim. Şöföre adresi söyledikten sonra hemen taksinin içinde makyajımı yapmaya başladım. Makyajım bittikden sonra etrafa baktım. Ne zaman gelmiştik biz taksiciye gülümsedim taksimetreye bakınca gülümsemem soldu. otuzbeş tl mi hadi ama cüzdanımdaki parayı uzattım. Taksici bana gülümseyip para üstünü verdi. Taksicinin elindeki parayı alıp hemen indim arabadan. 

Derin bir nefes aldım ve kapıyı tıklatdım. İçerdeki ses bana gel diyince yavaşça açtım kapıyı. Adam beni görüp ayağa kalktı bende adam tebessüm ettim. El sıkıştıkdan sonra ben sandalyeye oturdum. Çantamdaki dosyayı çıkartıp adama uzattım. Masanın üstündeki ismi okudum. Levent TAŞ. Cidden adam taş gibiydi yani her türlü kızın dikkatini çekiyodur. Karşımdaki duran levent beyi izledim sarışındı. Levent bey dosyadan kafasını kaldırıp bana baktı ve güldü.

"Dilay hanım yarın işe başlayabilirsiniz."

Ona anlamayan gözlerle baktım.Ciddimiydi. Levent beye bakıp otuz iki diş sırıttıım. 

"İşe kabul edildim yani."

"Evet dilay pardon dilay dedim ama."

"Yok önemli değil."

Levent beyle sohbet ediyoduk telefonum çalınca açmak ile açmamak arasında kaldım ama ömer arıyodu. Telefonu sessize aldım. Levent beyle kaldığımız sohbetten devam ettik. Telefonum tekrar çalınca. Bu sefer tamamen kapattım. Kahvelerimizi içtikden sonra şirktten ayrıldım. Taksiye bindim. Taksiciye evin adresini verdikten sonra sürmeye başladı. Çantamdaki telefonu çıkarttım. Açtıkdan sonra ömerden yirmi beş arama vardı. Hemen ömeri aradım. 

"Alo dilay hanım." Bu ömerin sekreteriydi. İstemsizce kaşım çatıldı. "Noldu beni aramışsınız."

"Dilay hanım hemen şirkette gelmeniz gerekiyo ömer bey iyi değil." 

"Nasıl iyi değil."

"Efendim bilmiyoruz ama kötü şuan hatta babasınıda aradık."

"Tamam geliyorum."

Telefonu kapattım çantama atdım. Taksiciye iş yerini adresini verdim. Gözlerim dolmaya başlamıştı. Ömere bir haftadır noluyo böyle. Taksi durduğunda hemen parayı uzattım para üstünü almadan taksiden indim. Hemen şirketin içine girdim. Asansöre binip üçüncü katta çıkttım. Herkes etrafa toplanmıştı bağrış sesleri geliyodu. Ömer'in sesiydi bu noluyo burda ömerin babasını görmüştüm. Ömeri sakinşleştirmeye çalışıyodu. Yerde oturan kişiyi görünce şaşırdım. Ömerin arkadaşıydı hemde iyi arkadaşı. Ömer'in yanına gitmiştim ama beni fark etmemişdi bile. Noluyodu burda. Ömer Haluk'un üstüne yürümeye çalışıyodu. Güvenlikçiler ömeri durdurmaya çalışıyodu. 

Ömer güvenlikçinin belindeki silahı almıştı. Şaşkınca ona baktım. Herkes etrafadan çekilmişti. 

"Ö..ömer napıyosun." Ömer sonunda beni görmüştü. Bana bakıp güldü. Yanına yavaş adımlarla gittim. Karşısına geldiğimde bana bakıyodu bir anda beni kendine çekti ve sarıldı. Kokumu içine çekti. "Dilay iyi değilim." Kollarından sıyrılıp ömere baktım. Elindeki silaha uzandım. Hemen elini geri çekti. Bana bakıp güldü ve silahı ters çevirip güvenlikçiye uzattı. Güvenlikçi hemen elinden aldı. Ömer şirketdeki odasına doğru yürümeye başladı. Şaşkınlıkla onun arkasından bakıyodu. Haluk'u yerden kaldırmışlardı sadece burnu kanıyodu. Haluk'un yanına gittim. 

"Noldu haluk ömer neden böyle davrandı özellikle sana." Haluk bana baktı ve kafasını iki yana salladı. Elindeki peçeteyi alıp burnuna bastırdı. "Dilay ömer be...beni tanıyamadı ve bende ne olduğunu anlayamadan üstüme yürüdü." Ömer haluk'u nasıl tanımaz. Kaç senelik dostu. Halukdan ömer adına özür dilledim ve ömerin odasına doğru yürüdüm. Camdan dışarıyı seyrediyodu. Ömer arkasını dönüp bana baktı hızlı adımlarla yanına gitti. Kollarımı onun boynuna dolladım.Oda bana sıkıca sarılmıştı. Huzur veren kokusunu içime çektim. 

"Seni seviyorum ömer çok seviyorum." Ağlıyodum onun yanındayken tüm duygularım ortaya çıkıyodu. Normalde kolay ağlayan bir insan değildim ama onun yanında rahatlıkla ağlayabiliyodum, gülebiliyodum ve rahatlıkla konuşabiliyodum. Gözlerimi sıkıca yumdum. Ömer saçımı öptü ve geri çekildi. Bana baktı ve iki elini alıp yanaklarıma koydu ve gözyaşlarımı sildi. "Ben iyiyim  asya." Ömere bakıp güldüm ve kafamı olumlu bir şekilde salladım. 

"Ömer saat öğlen ama hastaneye gidip tahlil sonuçlarını almamız gerek."  Bana tek kaşını kaldırıp baktı."Hadi ama hastaneye gitmemiz gerekiyo." Ömer bana anlamsızca bakıyodu. Elini tuttum ve onu sürkledim. Gitmeden koltuktaki çantamı aldı. Odadan çıktık herkes işine odaklanmıştı. Sanki daha yeni hiçbir olay yaşanmamış gibiydi. Ömer bakan hemen kafasını eğiyodu. Şirketten çıktığımızda arabaya doğru yürüyoduk. Ömer beni arka koltuğa otutturmuştu şaşkınca ona baktım ve kendiside benim yanıma oturmuştu. Şöfür arabyı sürmeye başlamıştı. Normalde böyle şeyleri sevmezdi ama şuan. Dünki olay aklıma aklıma gelince düşündüm ömerin cidden neyi vardı.

Hastaneye geldiğimizde tahlil sonuçlarını bekliyoduk. Herkesin şuan başka bir derdi vardı. Derin bir nefes aldım. İnşAllah birşey çıkmaz. Gözlerimi sıktım ya kötü birşey çıkarsa ömere baktığımda telefonuyla uğraşıyodu. Ömer hayatıma girdin gireli hep beni mutlu etdin. Hasta olduğumda bana sen baktın yanımda ne annem ne babam ne de bana bakacak akrabam bile yoktu ama sen vardın. Bize doğru gelen hemşireye baktım. Yanımıza gelip durduğunda "Asya  hanım sizi doktor bey çağırıyo." Kafamı olumlu anlamda salladım. Ömer'e baktığımda o da bana bakıyodu. Ona tebessüm ettim ve yanından ayrıldım. Doktorun odasına geldiğimde kapıyı tıklayıp içeri girdim.

"Buyrun asya hanım şöyle oturun." Doktor beyin dediği yere oturdum. "Dilay hanım bu ilk size söylemek istedim." Gözlerimi sıkıca yumup doktor bey'e baktım. "Ömer bey alzheimer hastası aslında bu yaşlarda çok nadir görülen bir hastalık ama kalıtsal olabilir bide ömer bey'e siz mi söylerseniz yoksa ben mi." 

Ömer ve hastalık. Ömer çok güçlü birisi o nasıl alzheimer hastası olabilir. Ben bile özel günlerimizi unutuyorken o bana hatırlatıyodu. Gözlerimi sıkıca yumup açtım bu olamaz olmamalıydı. Yanağımdan düşen gözyaşını sildim. Doktor bey' baktığımda benden cevap bekliyodu. 

"Bakın dilay hanım ömer beyle evli değilisiniz yani nasıl desem ona bakmak zorunda değilsiniz. Ailesine söyleyebiliriz." Kaşlarımı çatıp doktora beye baktım ne diyodu bu adam o benim sevdiğim adam onun yanında tabiki durcam.

"Bakın ailesine ve ömere söylemeyin. Lütfen ama hastalığı için ne tedavi gerekiyosa yapalım." Doktor bey bana anlayışlı bir şekilde baktı. Odasında çıktığımda ömer oturduğu yerde yoktu. Hastanenin çıkışına doğru yürüdüm. Etrafa bakıyodum ama ömer yoktu. "Beni mi arıyosun." Cırlamıştım arkama dönüp ömere baktım bana gülelerek bakıyodu. Gülüşüyle bile bana mutluluk veren adam ya bir gün benide unutursa işte o zaman düşünmek bile istemiyorum. Daha bugün işe kabul edilmişken şimdi bu haber. Kafamı iki yana salladım ve ömere baktım. Beraber el elle arabaya doğru yürüyoduk. Ömer kafasını bana çevirdi.

"Doktor'la ne konuştun." Ona baktım gülmeye çalışarak cevap verdim. "Hiç bir şey demedi sadece düzenli beslen dedi." Ömer bana bakıp güldü. 

"Hmmm bende hamilesin sandım." Ona şaşkınca baktım pislik bu durumda bile beni mutlu edebiliyo. Elini elimden hızlıca çektim. Bana sırıtarak bakıyodu. "Sen var ya çok adisin ama yine de seni seviyorum." Ayak uçlarımda yükselip yanağını öptüm.  Elini tekrar tutum ve arabaya doğru yürüdük. 

Baya bir uzun bölüm oldu. O yüzden sizlerden uzun mesajlar bekliyorum.                                                 Seviliyosunuz.                                                                                                                                                                           Yorum ve vote atmayı unutmayın.

Okumaya devam et

Bunları da Beğeneceksin

1.2M 87.5K 59
Çilek Alança Yıldırım mı demeliyim yoksa sen mi gerçek ismini açıklamak istersin Çilek Alança Saruhan? 17 yaşında tam bir neşe patlaması olan Çilek...
25.5M 908K 78
♌ İNTİKAMDAN DOĞAN TUTKULU BİR AŞK ♌ Küçük yaşta anne ve babasının ölümüne şahit olan acımasız genç bir adam... Edim Demiray. Daha on sekizinde uyuş...
919K 64.3K 37
Peyda, bir Gerçek Aile/Kaçırılmış Çocuk klasiğidir. "Şimdi, on yedi yıl sonra annem ve babam karşımda dikiliyorlardı. Onları görüyor, onlarla aynı m...
477K 17.6K 49
"Oo küçük hanım iki gündür sizin peşinizdeyiz." "Siz de kimsiniz niye peşimdesiniz ne istiyorsunuz?" " sakin küçük kız" "Kimsiniz dedim" " babanın öd...