Ruhların Düğümü

By HiranurUzun422

1.1M 66.3K 58.4K

Ayağa kalkıp göz yaşlarımı sildim. Gözlerim son kez baktı ardından. Son kez seslendim adını. Bana öyle bir ya... More

[1.BÖLÜM]: SİYAH MASKE/ [2.BÖLÜM]: UKALA MOTORCU
[3. BÖLÜM]:KATİL Mİ OLDUM?
[4. BÖLÜM]:TUHAF OLAYLAR
[5.BÖLÜM]:KAVGA
[6.BÖLÜM]:GÖLGELERİN DANSI
[7.BÖLÜM]:HERKES GİDER Mİ?
[8. BÖLÜM]:LANET
[9.BÖLÜM]:HASTA
[10. BÖLÜM]:ZALIMIN OĞLU
[11. BÖLÜM]:KAMP
[12. BÖLÜM]:EN GÜZEL UYKU
[13.BÖLÜM]:GERÇEKLEŞEN KABUS
[14. BÖLÜM]:ACI TEBESSÜM
[15.BÖLÜM]:BAHÇE SİNEMASI
[16. BÖLÜM]:ODAMIZ
[17. BÖLÜM]:GÖZ YAŞLARI
[18. BÖLÜM]: GİZEMLİ ARAMA
[19.BÖLÜM]: TAVUK PİLAV
[20.BÖLÜM]: YILDIZLARIN ALTINDA
[21. BÖLÜM]:ROMANTİZM KATİLİ
[22. BÖLÜM]: DİLEK FENERİ
[23. BÖLÜM]: YANDIĞIM TEK ATEŞSİN
[24. BÖLÜM]:RUHUMDA Kİ ÖLÜ
[25.BÖLÜM]: YANGIN
DUYURU‼️
DUYURU‼️
[26. BÖLÜM]: KAYIPLAR
[27.BÖLÜM]: KANLI MEKTUP
[28.BÖLÜM]:DÜĞÜM
DUYURU‼️
[29. BÖLÜM]:SON DARBE
[30.BÖLÜM]:VEDALAR
[31.BÖLÜM]:RUHUMUN YARALARI
DUYURU‼️
[32.BÖLÜM]:KARŞILAŞMA (Final)
DUYURU‼️
[34. BÖLÜM]: SİGARA DUMANI
[35. BÖLÜM]:KARMAŞIK DUYGULAR
❗️DUYURU❗️
[36. BÖLÜM]:GERÇEK SONLAR
[37.BÖLÜM]: SADECE ACI
[38.BÖLÜM]: DAVET
[39. BÖLÜM]: GERİDE KALAN

[33. Bölüm]:DUYGUSUZ (2. Kitap İlk Bölüm)

11.9K 1.1K 721
By HiranurUzun422

Herkese yeniden merhaba♡

Uzun bir aradan sonra tekrardan birlikteyiz. Sizleri çok özledim...
Umarım çok güzel bir süreç olur bizim için.

Çok uzatmadan bölüme geçelim. Düşüncelerinizi bölüm sonunda da alırım güzellerim. Heyecanlı olduğunuzu biliyorummmm😉

Okumaya başlamadan önce yıldıza basında yollarımız aydınlansın.

YILDIZLAR GİBİ HEP PARLAYIN...☆☆

"Nasıl oluyorda insanı mutlu eden şey, aynı zamanda yıkımının da nedeni olabiliyor?"

||Goethe


"Duygusuz"

Bazen o kadar çaresiz anlar gelir ki, ne yapacağımızı, ne düşüneceğimizi, ne hissedeceğimizi bilemeyiz.

Zaten çaresiz kaldığımız nokta da budur. Her şey ansızın, beklenmedik bir şekilde gerçekleşir.

Bu yüzden biz daha gardımızı almadan, kendimizi savunmadan, o çaresizliğin içine hapsoluruz. Çünkü seçim şansı yoktur. Ne istediğimiz bize sorulmaz.

Tek bir seçenek vardır, yenilmek.

Ne kadar acınası duruyor değil mi?

Çok zavallı.

Ama yenildiğimiz şeyleri düşününce zavallı olan şey bu kelime değil, bizleriz.

Sevgiye yeniliriz, merhametimize yeniliriz, duygularımıza yeniliriz, acılarımıza yeniliriz.

Sevdiğimiz insanlara yeniliriz.

Aşka yeniliriz...

Aslında sorun bizdedir. Fakat biz her zaman suçlayacak birini buluruz. Asla hatayı kendimizde aramayız. Ya yenildiğimiz insanlara, ya da yaşadığımız bu hayata yükleriz tüm acıyı.

Ben yaşadım o yenilgileri, ben yaşadım o acıları.

Güvendiğim insanların yarattığı sarsıntılar yüzünden enkaz altında kaldım.

En sonunda kurtuldum, evet.

Ama bu açılan yaraların kapanacağı anlamına gelmiyordu. Bu yüzden bende verebileceğim en zor kararı verdim.

Kesik kesik gördüğüm bir ışığa tutundum ve inandım.

Her ışık karanlıktan çıkarmaz demiştim ya, bu doğruydu. Ben o ışık sayesinde enkaz altından kurtuldum, ama karanlığım hiç bir zaman yok olmadı.

Tam beş yıldır ben o karanlığın içinde sürüklenen, ruhsuz bir bedendim.
Geçmişe duyduğum nefret sayesinde ayakta kalmıştım. Alacağım intikam için...

Şimdi de yıllardır olduğu gibi bir fırtına çıktı, büyük bir sarsıntı oldu. Ama bu sefer savrulan kişi ben değildim. Karşımdaki adamdı.

Daren...

Yıllardır adını bile ağzıma almadığım o adam, şimdi karşımda duruyordu.
Titreyen bakışlarıyla gözlerime bakıyordu. Gerçek olup olmadığımı idrak etmeye çalışıyordu.

Ama malesef, ben gerçektim. Hiç olmadığım kadar gerçek...

Evet, malesef diyorum çünkü artık karşısında onun tanıdığı gibi bir Lavin yoktu.

Korkması gereken bir Mira vardı...

Mira, Lavin'in katiliydi.

Mira, bu beş yılda kendini baştan inşa etmiş bir kadındı.

Mira, belki de herkesin sonu olacak o kişiydi.

Ölümden farksız olan o beş yılda ben elimden gelen her şeyi yaptım. Söylenenleri harfiyen yerine getirdim.

"Öldürülmesi gereken duyguları öldürdüm."

Ve bunu yaparken o kadar çok yıprandım ki, ailemden utandım. Beni bir yerlerden izlediklerine inandığım ailemden...

Bana verdikleri kimliği hak etmediğimi, onlara büyük bir ihanette bulunduğumu, hayal kırıklığına uğrattığımı düşünüyordum. Ve bir süre sonra bu düşünceler önüme engel olarak geldi. Bende engelleri aşmak zorundaydım. Bu yüzden de bu savaşta ailemin bana verdiği kimliği bir kenara bıraktım.

Onlar küçük kızlarını her zaman iyi hatırlasın, benimle gurur duymaya devam etsin istedim. Olduğum konum berbattı, acınasıydı. Ailemin beni bu halde görmesine izin veremezdim.

Bataklığa düşmüştüm ve o bataklık beni içine çekiyordu.

Biliyordum, dönüş yoktu. Biliyordum, ölecektim.

Ama en azından öldüğümde Lavin Sönmez olarak değil, Mira Duman olarak anılmak istedim. Böylelikle ailemin adını karalamayacaktım. Onlar için her zaman küçük prenses olarak kalabilecektim...

Prensesler masal da olur aslında. Benim hayatım da beş yıl öncesine kadar masaldan ibaretti zaten. Ben o yüzden hep inandım masallara.

Bazıları gerçekler çok acıttığı için masallara inanmayı tercih etmiş, bazıları ise yaşadıkları kabusu kabullenmiştir.

Masal bitti.

Ve bu sefer iyiler değil, kötüler kazandı.

Artık bir masal da değildim. Hatta o masal beş yıl önce sonlandı. Masalın saf karakteri Lavin de, Mira Duman tarafından öldürüldü.

Şimdi sadece Mira ve onun intikamı vardı.

"Merhaba." Dedim düz bir sesle. Tam o anda Daren oturduğu yerden kalktı. Yaşadığı şokla dengesini kaybettiği için, hemen önündeki masaya tutundu.

Onu umursamadan omuz silktim ve bana ağzı bir karış açık bir şekilde bakan Özgür'e döndüm. Şok içinde kalmıştı.

"Lavin sen-" Lafını tamamlamasına izin vermeden elimi kaldırdım. Bu da onu susturmuştu. İlk önce havada duran elime sonra da bana baktı.

Hiç bir tepki vermeden masanın baş ucuna adımladım. Yanımda duran korumam benim için sandalyeyi çektiğinde rahat bir tavırla geçip oturdum. Başımı dikleştirip geriye yaslandığımda, Daren ve Özgür hala ayakta dikiliyordu.

"Oturmayacak mısınız?" Dedim ciddiyetle. Bakışlarım donuk ve sertti. Ne düşündüğümü, ne hissettiğimi asla anlayamıyorlardı. Bu da benim işime gelirdi zaten.

"Sen," Diyerek konuşmaya başladı Daren. "Sen nasıl," duraksadı ve hiç bir şey söyleyemedi.

Zaten çatık olan kaşlarımı sanki mümkünmüş gibi biraz daha çattım. Bakışlarımı Daren'in gözlerine sabitlediğimde daha fazla dayanamadı ve yerine oturdu.

"Ne oldu sevinmediniz mi?" Alayla konuşup bir Özgür'e bir de Daren'e baktım. Hala ikisinin de ağzından tek kelime çıkmamıştı.

Daren beni anlamaya çalışmak için bakıyordu yüzüme. Özgür ise onun aksine gözlerini kaçırıyordu.

Neden mi?

Ben Fransa'ya gittikten bir kaç hafta sonra beni aramayı bıraktılar. Mesaj atmayı bıraktılar. Sessizce terk ettiler beni.

Bekliyordum zaten böyle olmasını. Ama o zamanlar yediremedim, kaldıramıyordum. Bu yüzden o anlık sinir ve stres beni eğitimlere yönlendirdi. İlk iki yıl sadece eğitim almam gerektiğini söyledi, Akın.

Ben tüm adamlarını gözünün önünde tek tek devirene kadar son vermedi çalışmalara.

En sonunda bitti tabi. Artık intikam için hazır hissettiğimi söyledim ona. Ama biraz daha beklememiz gerektiğini söyledi.

Akın beni sürekli oyaladı durdu, bunu fark etmiştim. Bu yüzden de artık dayanamayıp adım attım. Ben Daren'lerle imzaları atmaya gelmeden önce öğrendi bu planımı da. Baya sinirlendi ama benim artık sabrım kalmamıştı.

Son bir yıl tam bir cehenneme dönüştü benim için. Sürekli ailem ve Daren aklıma geliyordu.

Bu yüzden sinir krizileri geçiriyordum, kabuslar görüyordum. Akın bunu fark edip psikolojik destek almamı sağladı. İlaçlar kullanmaya başladım tabi. Sonra kendimi bağımlı gibi hissettim. Çünkü ilaçlarım olmayınca çileden çıkıyordum.

"Sevinmeyin zaten." Dediğimde bu sefer Özgür de bana döndü. "Buraya eski arkadaşınız olarak gelmedim." Dedim. Bu onları bozguna uğraşmıştı.
Hiç bir şey demediler yine.

"İsterseniz konuşmaya tanışmakla başlayalım." Diyerek tekrar ayaklandım ve onlara doğru yürüdüm. Daren gözlerini ayırmadan beni izliyordu. Gülümseyerek elimi uzattığımda bakışlarını yüzümden çekmedi.

"Mira ben, Mira Duman." Söylediğim şey ile kaşları aniden çatılmıştı. Bunu beklemiyordu, gelişimi beklemediği gibi. Ama bu daha başlangıçtı, alışsa iyi olur.

"Lavin sen nasıl," Özgür titreyen sesiyle konuştuğunda Daren'e uzattığım elimi indirdim ve bakışlarımı yüzüne çevirdim.

"Lavin değil Özgür bey, Mira." Dedim net bir şekilde. "İş konuşmaya gelmiştim ama siz sanırım pek hazır değilsiniz." Başımı bizi izleyen korumaya çevirdim ve arabayı hazırlaması için işaret verdim. Hızlıca odadan çıktığında bende yavaş adımlarla yanlarından uzaklaştım.

"Eğer konuşmaya niyetiniz yoksa beni oyalamayın lütfen. Tek işim siz değilsiniz." Yine ikiside sustu. Bu artık sinirlerimi bozduğu için odadan çıkmak için arkamı döndüm.

"Özgür dosyaları getirmelerini söyle, toplantıya başlayalım artık." Ve onun sesini duydum. Bu yaptığı tuhaf gelmişti ama çaktırmadım.

Yüz ifademi değiştirmeden tekrar onlara döndüm. Daren ayağa kalkıp yavaş adımlarla bana yaklaştı. O an kalbim daha hızlı atmaya başladı. Bunca yılın sebebi o iken hala nasıl böyle hissedebiliyorum?

O benim ailemin katiliydi,Lavin'in hayatının katiliydi. Ona asla duygu besleyemezdim. Nefretim her zaman önde olmak zorundaydı.

"Hoşgeldiniz Mira hanım. Daren ben, çok memnun oldum." Elini bana uzattığında, şaşkınlığımı içime atmaya çalıştım. Gerçekten neydi bu şimdi?

Bana ayak uyduruyordu. Ama neden?

"Memnun oldum." Az önce bana yaptığı gibi bende onun elini sıkmadım. Yerime tekrardan geçip oturduğumda havada kalan elini indirdi ve tam karşıma oturdu.

Özgür de bu yaptığına baya şaşırmış olacak ki, ayakta durmuş, boş bakışlarla Daren'e bakıyordu.

"Daren sen-" Özgür'ün konuşmasına izin vermedi ve araya girdi, Daren.

"Özgür uzatma, dosyaları alıp gel."
Özgür sinirle masada duran dosyayı aldı ve sertçe Daren'in önüne bıraktı.

Ben kollarımı birbirine bağlamış öylece onları izliyordum. Tepki vermemem Daren'i delirtiyordu bunu fark ediyordum ama umrumda değildi.

"Neden burayı tercih ettiniz?" Diye sordu bir anda.

"Kısa sürede hızla yükseldiniz. Bu da dikkat çekiciydi. Uzun zamandır da Türkiye'ye dönmek istiyordum. Sizde buna vesile oldunuz." Dedim düz bir sesle. Tek bir mimik oynatmamıştım. O ise tam aksini istiyordu. Bu yüzden tüm dikkati üstümdeydi. Ama ben buna aldanmadım.

Elinde tuttuğu dosyadan sözleşmeleri çıkardı ve hiç çekinmeden hepsini tek tek imzaladı.

Ne yapmaya çalışıyordu?

"Daren ne yapıyorsun sen?" Diyerek çıkıştı Özgür. Ama Daren onu dinlemiyordu bile.

"Karşında ki kişi Lavin farkında mısın?" Özgür sesini yükseltmeye başladığında Daren yine takmadı onu.

Sözleşmeleri benim önüme uzattığında kısa bir süre gözlerine baktım.

Ve o an anladım ki ne kadar uğraşsam da çözemediğim tek şey o olacaktı. Onun gözleri, onun sözleri, onun bakışları bana ne anlatıyordu hiç bir zaman anlayamamıştım.

Hiç tereddüt etmeden imza attım bende. Bundan sonra her şey çok farklı olacaktı. Ben neyle karşılaşıcaktım bilmiyorum. Ama bir şeyden emindim;

Bu savaşın kaybedeni karşımdakiler olacaktı.

"Hayırlı olsun." Diyerek ayaklandığımda Daren de kalktı.

"Özgür çık odadan." Özgür burnundan soluyordu resmen. Ama Daren'in istediğine de itiraz etmedi.

Kapıyı arkasından sert bir şekilde kapatarak çıktığında, ben kaşlarımı çatıp Daren'e baktım.

Hiç bir şey demeden yanıma doğru yaklaştı ve tam karşımda durdu.

"Planın ne bilmiyorum ama, sana tavsiyem başlamadan bitir bu oyunu." Dediğinde ifademi bozmadan yüzüne bakmaya devam ettim. "Yarın burada olma, Lavin." Adımı inadına bastıra bastıra söylediğinde bir kaç adım geri attım ve onu umursamadan kapıya doğru yöneldim.

Odadan çıkmadan önce omzumun üzerinden Daren'e döndüğümde gözleri tekrar gözlerimle buluştu.

"Yarın görüşürüz, ortak." Diyerek sırıttım ve o hiç bir şey demeden çıkıp gittim.

...

"Beni dinlemiyorsun farkında mısın?" Akın başımda dikilmiş beni azarlıyordu. Bense onu dinliyormuş gibi yapıp elimdeki sigarayı içiyordum.

"Geldiğimden beri konuşuyorsun. Başım ağırdı." Dedim bıkkın bir şekilde. Cidden başıma ağrıyordu ama. Çocuk mumalesi görmek beni sıkıyordu artık.

"Başın ağrıdı demek, kıyamam." Dediğinde ona gözlerimi devirip bitmiş olan sigarayı küllüğe bastım.

"Uykum var Akın. Azarlaman bittiyse odama gidebilir miyim?" Diyerek ayağa kalktığımda Akın kolumu tuttu.

"Sen beni çıldırtmak mı istiyorsun?" Tüm sinrini döker gibi bağırmaya başladı, "Ne zamandan beri benden habersiz iş yapıyorsun, kim bu hakkı sana verdi?" Dediğinde dişlerimi sıkmaya başladım. Artık tahammül edemiyordum bana böyle davranmasına.

"Senin beş yıldır yapman gerekeni ben yapacağım diye mi bu kadar sinirlisin?" Diyip kolumu çektim. Sakin bir şekilde konuşmaya çalışıyordum ama bu ne kadar sürerdi hiç bir fikrim yok.

"Lavin nereden geldiğini unutma!" Dediğinde gülümseyerek gözlerinin içine baktım.

"Sen bana verdiğin sözleri unuttun ama."

"Ben sana verdiğim sözlerin arkasındayım. Sadece doğru zaman-" daha fazla aynı şeyleri duymak istemedim bu yüzden de araya girmek zorunda kaldım.

"Akın yeter. Doğru zaman diyip durma. Ben zaten yeterince bekledim. Beş yıldır ne halde olduğumu görmüyormuş gibi davranma." Dediğimde tek kelime etmeden sadece beni dinledi. "Bak işte her şeyin başlaması için bir adım attım. Ve bocalamadım da. Engel olmayı bırakıp yardım mı etsen?" Sorduğum soru Akın'ı sebepsiz yere güldürdü. Bu sinirlerimi bozsa da hiç bir şey diyemedim.

"Yardım edeyim öyle mi?" Bir kahkaha attı hemen ardından. "Sen bana danışmadan gayet ilerlemişsin baksana."

"Beni anlamıyorsun Akın. Daha fazla bekleyemezdim." Dedim. Sesim git gide yükselmeye başlamıştı. Ve Akın'ın bundan memnun kalacağını da düşünmüyordum.

"Haber verebilirdin!" Bir kez daha bağırdığında daha fazla dayanamadım.

"Yine aynı şeyi yapacaktın Akın!" Diyip tüm öfkemi dışa savurdum. "Doğru zaman demeye devam edecektin!" Ellerimi saçlarıma daldırıp geriye attım.

"Sadece yolumdan çekil Akın Hanzade. Başka bir şey istemiyorum." Kendimden emin bir şekilde konuştuğumda, söylediklerim hoşuna gitmedi tabiki. Bunu bir anda solan yüzünden anlamıştım. Ama malesef bana başka çare bırakmıyordu.

Evet yıllardır benim yanımda olan ve desteğini üzerimden çekmeyen tek kişi oydu. Fakat benim burada olma sebebim intikamdı. Bu yüzden gördüğüm her engeli yıkmak zorundaydım.

Buna Akın da dahil.

"Ne o karşı mı geleceksin bana?" Diye sorduğunda alaycı bir tebessüm yerleştirdim yüzüme. Ortamı sakinleştirip kaybolmam lazımdı.

"Haşa hünkarım." Diyip göz kırptığımda hiç bir tepki vermedi. Bende fırsattan istifade hemen geri geri adımladım. "Uykum var kaçıyorum ben. İyi geceler." Koşar adım merdivenlere yöneldiğimde çoktan arkamdan söylenmeye başlamıştı. Ama bu beni durdurmak yerine güldürdü.

Kendimi odama atıp kapıyı kapattım ve yatağıma uzandım. Bakışlarım boş boş tavanı izlemeye başladığında, bugün yaşadığım her şey tek tek gözümün önüne sıralandı.

Uzun zaman sonra onu görmek nasıl hissettirir diye çoğu zaman düşünmüştüm. Hatta bunu Akın'a söylediğimde bana bağırıp durmuştu.

"Duygularına yenilme sakın!"

Bana yıllardır söylediği kelimeler bir kez daha kafamın içinde yankılandığında gözlerimi kapatıp derin bir nefes aldım.

Akın sayesinde zaten duygu falan kalmamıştı. Bunu da Daren'in gözlerine baktığımda hissettiğim boşluktan anladım.

O benim için bir hiç olmuştu. Önceden kalp atışlarımın ritmini bozan adamdı. Şimdi ise her şey tepe taklak oldu. Ben onun yanında en ufak bir duyguyu hissedemiyordum.

Belki de Akın sırf bu yüzden bu kadar beklemişti. Benim ona tekrar yenilmemi istemediği için.

Eğer gerçekten sebebi buysa başarılı olmuştu.

Daren Yalçın artık benim için hiç bir şeydi...

...

Bölüm Sonu...

Evetttttttt 2. Kitabın ilk bölümünü yayınladımmmmm.

Bölüm kısa birazcık ama diğer bölüm bu bölümün iki katı...

Uzun yazmaya çalışacağım bundan sonra merak etmeyinnnnn.

Bölüm hakkındaki düşüncelerinizi buraya eklemeyi unutmayın.

Yorum yapıp yıldıza da basalım lütfen.

Öpüldünüz...

♡♡♡

Continue Reading

You'll Also Like

4.9K 323 26
Umutluyum• Birinden değil 7 kişindende umutluyum ● Sadece biri kalbimin derinine girsede , o derin denizde 7'si içinde boğulurum. ♤♡♧MAFYADA♤♡♧SAKSI♤...
233K 14.6K 27
17 yıl sonra doğumda karıştığını öğrenen Peri... Abilerine ve üçüzlerine alışabilecek mi ? Babam gülümseyip "Aksine iyi bir şey oldu. Peri doğumda k...
655 82 4
"Bana bunu yapmadım de Alvin." "Yaptım,yaptım ve sen Bunu anlamayacak kadar aptaldın." Gözlerimin içine bakıyordu,gözlerinin dolduğunu şah...
AŞKAR By ezellde

Mystery / Thriller

9.6K 394 19
Hepimizin hayatta bazı seçimleri vardır bu seçimler bazen bize doğru yolu gösterirken bazende hayatımızı alt üst edebilir. Peki Vera Kutayın hayatınd...