『𝐘𝐚𝐦𝐢 𝐧𝐨 𝐇𝐢𝐤𝐚𝐫𝐢』...

By Ece81194

5.5K 723 2.5K

Y/N Acemi bir dedektiftir. Dedektif Todoroki Shoto ile birlikte çalışmaktadır... More

0.0 | Bedenin Ardında
Karakter Tanıtımı
0.1| Kabullenmek
0.2 | AquaPink
0.3 | İdolün Çağrısı
0.4 | Konser Bileti
0.5 | Bencil İdol
0.6 | Tuhaflık
0.7 | Giriş İçin Bir Adım!
0.8 | Emin Olmak
0.9 | Düğümün Ucu
1.0 | Dabi
1.1 | Sohbet
1.2 | Korku
1.3 | Yumi
1.4 | Uyanış
1.5 | Nefret
1.6 | Gelecek
1.7 | Ai
1.8 | Hiddetin Tadı
1.9 | Dönüş
2.0 | Sae Yurokawa
Karakter Tanıtımı 2
2.1 | Shoto × Yaoyorozu - Geçmiş
Happy! Birthday!
2.2 | Farkına Varmak
2.3 | Gerçeğin Başlangıcı Part 1: Bir Yeni Adım!
2.4 | Gerçeğin Başlangıcı Part 2 : İki Yeni Adım!
2.5 | Acıtıyor...
2.6 | Hisler
2.7 | Kaygılar
2.8 | Geçmiş Ve Gelecek
2.9 | Hala Kimsenin Bilmediği Bir Dilek
3.0 | Bundan Sonrası
3.1 | Zayıflıklar
3.2 & 3.3 | Seçenekler ve Seçimler
Bölüm değil

3.4 | Paylaşılan Sırlar

52 7 37
By Ece81194

Katsuki Bakugou

Çekimler bitmişti settekiler toparlanıp ayrılmak için hazırlanırken üstümü değiştirmiş karavanımdan çıkmıştım.

"Hey, Katsuki-kun."

Dağınık ruh halimden ayrılmamı sağlayan sesle kafamı kaldırıp ileri baktım. Ölü göz bozuntusunu görünce aklıma Rui'nin ölü gözü gördüğünde baktığı bakış gelirken duraksadım.

"Efendim?"

Normal halime kıyasla sakin bir sesle sormuştum zaten yorgundum bir an önce eve gidip uyumak istiyordum.

"Rui neredeydi, gördün mü, bana kostümünü çıkaracağını söyledi ama hala geri gelmedi de nerededir şuan?"

"Ha?"

Sabrım sınanıyor sanırım bugün daha ne duymam gerekiyor başka!?

Ben nereden bileyim amına koduğumun bipoları.

"Bilmiyo-"

"Rui-chan!"

Ölü göz yanımdan geçip giderken ağzım açık mal gibi kalınca iki kez arka arkaya gözlerimi kırpıştırdım.

Sözümü bitirseydim bari lan.

Dişlerimi sıkarken kendimi sakinleştirmek için yavaşça nefes almaya çalıştım.

Tanrı Rui'yi götüne soksun, desem adama beddua değil dilek dilemiş olucam resmen.

"Adam resmen kız kesmek için işini gücünü bırakıp sete gelmiş."

Gerçi işi gücü var mı o da şüpheli-

"Değil mi?"

Arkamdan gelen sesin sahibi önümde belirince Aoe olduğunu gördüm.

"Fazla yakınlar."

İki elini kafasının arkasına yaslarken onları izliyordu.

"Sanırım onları shipleyeceğim!"

Neşeli bir şekilde göz kırparak söylediğinde aklıma gelen anıyla gözlerim dolmak için hazırlanmıştı.

Flashback

"Oi Mina nap-"

Karlı kaplı zeminde yürürken adımlarım Mina'nın baktığı manzarayı görmemle duraksamıştı. Denki Kyouka'nın elini tutarken heyecanla bir şeyler söylüyordu yine de o aptalı gerçekten ciddi gördüğüm için şaşırmıştım. Kyouka ise aksine ilk defa duygularını saklamıyor gibiydi. Denki'ye baktığı içindi belki de...

"Neden böyle düşünüyorsun?"

"Çünkü ben onlar gibi değilim. Senin yanında durursam sende yükselemezsin-"

"Sorun değil. En büyük destekçin olacağım."

"Denki-"

"Seni seviyorum."

Kyouka'nın gözleri genişlerken duyduklarımla ağzımda biriken suları yuttum.

"Başaramazsak bile sorun değil! Yerin dibine batsam bile, her gün linçlenip eleştiriye maruz kalsam bile sorun değil. Yolun sonunda ölmek zorunda kalsam bile sorun olmaz. Kyouka-chan ben seni seviyorum... Bu yüzden seninle olmak istiyorum. Bir idol olarak bende bencilim ama sadece seni istiyorum."

"Çok tatlılar değil mi?"

Mina'nın sesiyle gözlerimi kıstım.

Bakanari'nin bunları diyeceğini tahmin edemezdim. O daha çok aptal olduğu için çıkarma teklifi edecekken evlenme teklifi edecek bir tip.

(Yazar notu : anlayan anladı. Zaten Katsuki'ciğim farklı evrenler burası😉)

"Sanırım onları shipleyeceğim!"

Mina'nın heyecanlı sesi kulağımı doldururken sahte bir ifadeyle yüzümü burşturdum.

"Hayatımda gördüğüm en iğrenç çift."

Flashback End

Hızlıca göz yaşlarımı silerken arkama dönüp Rui ile Shinsou'ya baktım.

Rui yüzünde bir sırıtma bir şeyler anlatırken Shinsou'ysa ona laf yetiştirmek için bekliyor gibiydi.

"Hayatımda gördüğüm en-"

Aklıma Denki'nin ölümü ve Kyouka'nın durumu gelince ister istemez susmuştum.

Öyle dersem o ikisininde sonu Denki ve Kyouka gibi olur muydu?

Aklıma Rui'nin bıçaklanarak öldüğü sahte bir hayal geldiğinde midemin kasıldığını hissettim.

"Bir şey mi dedin?"

Aoe merakla bakarken durumu toparlamak için hızla yanıt vermiştim midemdeki kasılmayı unutmaya çalışarak.

"Hayatımda gördüğüm en iyi içkiyi sana ısmarlamamı ister miydin?"

Cümleye bak amık-

"Ah, olabilir aslında. Diğerlerini de mi çağırsak hem kaynaşmış oluruz."

Uğraşmak istemediğim için sessiz kaldım.

Bir insan niye kendine iş çıkarır ki...

Aoe diğerlerine haber verirken Rui ve Shinsou'nun yanına geldim.

Shinsou işi olduğunu söyleyerek içmek için gelemeyeceğini söylediğinde gülmemek için kendime kastım.

Arkama dönerken yüzümdeki ibne gülüşüne engel olamıyordum ki Neito bunu fark etmişti yanıma gelip nolduğunu soran bir bakış attığında ona Rui ile Shinsou'yu göstermiştim. Aptal ölü göz hala neden gelemeyeceğini açıklıyordu Neito benim aksine kendini tutamayıp kahkaha attığında ikisinin gözleri bize dönmüştü.

Rui kaşlarını çatmış bize bakarken Shinsou daha çok bıkmış gibi bakıyordu. Neito piçi ile yakın olduklarından alışık olmalıydı. Gerçi Rui ve Neito arasında nasıl bir ilişki var onuda bilmiyorum ama...

××××××

Elimdeki bardağı sallayarak içindeki şarabın dalgalanıp yuvarlanmasını izliyordum.

Canım sıkılırken bir yandan yanımdaki üçlünün sohbetini dinliyorudum yarım yamalak.

Rui yanımda onun tam karşısında sarı piç, benim karşımda ise Aoe vardı. Aoe kafamdaki soruyu sormuş Neito da Rui ile liseyi aynı okulda okuduğu anlatmıştı. Çoğu lafını Rui kesmiş ikisi kavga etmişlerdi. Aoe ise onları izlerken bazen gülüyor bazense iç çekiyordu.

Bulunduğum ortam umrumda değildi. Sadece canım sıkılıyordu. Beni sinir eden iki insan ve tanımadığım bir çocukla böyle bir ortamda bulunmaktansa...

Sanırım konser gibi bir etkinlikte olmayı tercih ederdim. Eminim ki o da gelirdi.

Acaba mesaj atsam yeniden buluşur- hayır Katsuki saçmalama, en son görüşmenizde kız ölüyordu!

"Tch.."

Elimdeki bardağı sallamayı bırakırken kafamı geriye yaslayıp kavga eden ikiliyi izlemeye başladım.

"Hiçde bile! Abuk subuk uydurma o götünden."

"Hadi ama~ Gayette güzel ağlamıştın."

"Rol içindi o bi kere!"

Rui gerçekten sarhoş olmuştu yanaklarında hafif bir kızarıklık vardı konuşurken ağzı hafif yamuluyordu.

Neito işaret parmağını ona uzatan kıza gözlerini kısarak alayla gülümsemişti.

İkiside korkunçlar.

"Hee~ sende diğer kızlar gibisin. Ağlamak bir yetenektir ama sen sahnede ağlayabilmek için eski sevgilinle olan mesajlaşmalarına bakıyorsun demek. Gerçekten tü-"

"K-kes se-"

"Rui-chan sevgilin mi vardı?"

Aoe sorduğunda Rui yerine oturup başını çevirmişti. "Eskiden olan bir hataydı konuşmaya gerek yok."

Elimdeki bardağı masaya bırakıp yerimde hafifçe kollarımı gerdim.

"Hayır konuşalım. Canım sıkıldı zaten. Geldiğimizden beri bağırıp kafamı ütülediniz."

"Ne!?"

İntikamımı alacağım kızım senden.

"Hadi ama, Oshiete kudasai Rui-chan!"

Yanağımı avcuma yaslayıp imalı bir şekilde söylediğimde yaptığım göndermeyi Aoe anlamış olacak ki gülmeye başlamıştı.

"Komik değil."

Masada sessizlik olunca Rui şişirdiği yanaklarını serbest bırakmış iç çektikten sonra gözlerini dışarıya bakan pencereye dikmişti.

"Çok parlak bir çocukluk geçirmedim. Babam kumarbazın tekiydi. Annem hastaydı. Babam bizi terk edince kız kardeşim için annemi tedavi ettirmiştim. O dönem henüz kariyer peşinde değildim. Orada burada iş derdindeydim. Daha Haru ile tanışmamıştım bile. O zamalar psikolojim baya bozuktu. Çalıştığım yerde bir çocuğun bana gösterdiği ilgiyi aşk zannettim. Aptal olan bendim. Sonrada sevgili olmuştuk ama iki hafta bile sürmemişti. Saçmalıktan ibaret bir şeydi. O an yalnız olduğum için kabul ettim belki de. Bende bilmiyorum ama şuanki aklım olsaydı yapmazdım."

"Neden ayrıldınız ki?"

"Eski sevgilisiyle barıştıkları için."

"Ne?"

Kafam karışırken Rui gözlerini elindeki bardağa kitleyip ifadesiz bir yüzle cevaplamıştı.

"Çocuk sevgilisiyle kavga edip ayrılmışlar kıza da gıcıklık olsun diye benimle çıkmış 'senden başkalarını da bulurum hesabı' ama sonra barışmışlar öyle oluncada benim götüme tekmeyi basmışlardı."

"Sıkıcıymış."

Göz devirip homurdandığımda kafama yumruk yemem bir olmuştu.

"Senin sıkıcı dediğin şey benim hayatımın hatalarındandı!"

Aklıma gelen fikirle gözlerim genişlerken hızla sol tarafa dönmüştüm.

"Rui! Aslında çok şanslısın."

"Derken?"

Rui'nin ellerini tutup gülümsedim.

"İçin rahat olsun Shinsou'nun eski sevgilisi olduğunu sanmıyorum."

Rui'nin aptal gibi bakan suratına bakarken kendimi gülmemek için sıkıyordum. Aoe hafif kıkırdarlen Neito yine kahkaha atmaya başlamıştı.

Rui dediğim şeyi fark etmiş olacak ki ağzı açılıp göz bebekleri küçülmüştü. Ellerini hızla çekip sırtını döndüğünde kızaran yüzünü saklamak için geç kalmıştı bile.

Hep sen mi benimle alay edeceksin?

Nedir bu?

Şuan çok zevk almaya başladım...

Rui Neito'ya "gülme" diye bağırırken telefonuma gelen aramayla ortamdan kopmuştum.

"Y/N?"

(Yazar notu : hah şimdi boku yedin.. devamını nasıl yazıcam bilmiyorum zaten)

Ayağa kalkıp bardan dışarı çıktım telefonu geçde olsa açmıştım.

"Şey... Y/N?"

Karşı taraftan ses gelmeyince tekrar dudaklarımı aralamıştım ki duyduğum sesle kalbimin hızlandığını hissettim.

"Katsuki-kun senden ajansa gelmeni istesem gelebilir misin?"

"Ge-gelirim... Neden sesin titriyor, bir şey mi oldu? Sen iyi misin?"

"Ben iyiyim! Sadece dava hakkında bilgi ver-vereceğiz."

"Telefonda söylenemeyecek bir şey mi?"

"Evet."

Dudağımı ısırdıktan sonra "Geliyorum şimdi." diyip aramayı kapatmıştım.

(Yazar notu : katsukiciler yazmadan ben yazayım, insan bi görüşürüz der odun )

×××××

Büronun önüne gelip içeri girdiğimde ister istemez içimde kötü bir his oluşmuştu.

Hangi odaya gideceğimi bilmediğim için telefonumu çıkarıp Y/N'e mesaj yazarken arkamdan biri omzuma dokunduğunda telefonu bırakıp kafamı çevirdim. Todoroki ile göz göze geldiğimizde aklıma hastanede ettiğimiz kavga gelse de bozuntuya vermemeye çalıştım. Todoroki ise her zaman baktığı gibi bakıyordu.

"Hoşgeldin. Beni takip et." Diyip önüme geçip yürümeye başladı.

İçimdeki huzursuzluk büyürken ellerimi cebime atıp onu takip ettim.

"Hey dedektif, kötü bir şey mi oldu? "

Shoto duraksayınca bende duraksamak zorunda kalmıştım. Başını ve bedenini hafifçe bana döndürüp anlam veremediğim o ifadesiyle bakmaya başlamıştı. Tekrar...

"Neden böyle düşünüyorsun?"

"Y/N aradığında sesi titriyordu-"

"Bu yüzden mi?"

Sessiz bir şekilde kalırken Shoto gözlerini kısmıştı. "Denki için mi yoksa Y/N için mi endişelisin Bakugou-san?"

Dediği şeyle gözlerim genişlerken o birkaç saniye daha bakıp önüne dönmüştü yürümeye devam ederken elimle ağzımı kapatıp kısık sesle bir nefes verdim.

Ne demek istedi?

"Merak etme. Aslında söyleyeceğimiz şeyin kötü mü iyi mi olacağına sen karar vereceksin."

Kaşlarım çatılırken dilimi ısırıdım.

Ne bu böyle? Bugün daha bi farklı konuşuyor.

Bir kapının önüne gelmiştik açıp içeri girdiğinde bende peşinden girmiştim.

Y/N bir sandalyede oturmuş elindeki kalemin ucunu parmağına batırıyordu. Shoto onun yanındaki sandalyeye oturmuştu. Oturmamı bana işaret ettiğinde karşılarındaki sandalyeye oturdum. Daha önce geldiğim odaların aksine burası ofis odası gibi duruyordu.
Muhtemelen burada çalışıyorlardı.

Odada bir sessizlik olurken Y/N en sonunda kalemi bırakmıştı göz göze geldiğimizde gözlerindeki hüzünle nefesimi tutmuştum. Gözlerini benden ayırıp Shoto'nun elini tutmuştu.

"Sen söyle olur mu?"

Shoto Y/N'e bakıp gülümsedikten bana dönmüştü. Gözlerim ellerine takılırken Shoto boğazını temizleyip öksürmüştü.

"Aslında seni buraya bizimle iş birliği yapabilir misin diye sormaya getirdik."

"Ne için? Bildiğim her şeyi anlatmış-"

"Öyle değil Katsuki."

Y/N sözümü kesttikten sonra eğik kafasını kaldırmıştı.

"Katili yakalamak için bize bilgi sızdırabilir misin?"

"Ne?"

"Y/N ilk önce kimliği söylemeliydin."

Shoto kolunu sandalyenin arkasına atıp hafif bir tınıyla söylendiğinde Y/N hemen ona dönmüştü.

"Şoka girecekti ama-"

"Şimdi söylesende öyle olacak. Her neyse."

Shoto önüne döndüğünde yumruk yaptığım elimi sıktım.

"Ne geveliyorsunuz siz? Ben neden o orospu çocuğunu bulmanıza yardım ediyorum. Bu sizin görevi-"

"Bakugou-san. Katili zaten bulduk. Sakin olun lütfen."

Dedikleir şeyle gözleirm açılırken dişlerimi sıkıp "Kim?" diye mırıldandım.

Y/N sessizce bana bakarken Shoto ise dudaklarını aralamıştı.

"Kaminari-san'ın katili şuanda aynı projede yer aldığın Neito Monoma."

Shoto'nun lafından sonra odada bir sessizlik olurken gözlerim küçülmüştü. İçimdeki huzursuzluk kulağımda bri uğultu tırmalarken kalbimde bir sancı hissetmemle elim göğsüme gitmişti. Gömleğimi sıkarken gözümün önüne Denki'nin ölü bedeni geliyordu.

"Katsuki."

"Hey, Katsuki!"

"KATSUKİ!"

Buğulu gözlerimden bir şey akarken Y/N'nin karşımda omzuma dokunduğunu gördüm.

Yavaşça ellerini çekip bir adım geriye gitmişti.

"İyi misin?"

Gözleri gömleğimi sıktığım elime takılmıştı. Elimi yavaşça çekip aralık ağzımdan nefeslerimi düzenlemeye çalıştım.

Shoto'nun uzattığı bardaktaki suyu titreyen elimle alıp içtikten sonra hızla masaya bıraktım.

"Yalan değil, değil mi?"

"Üzgünüm ama gerçek bu. Onu tanıman ve şuan iş arkadaşı olmanız bu gerçeği değiştirmeyecek."

Yutkunduktan sonra Y/N'nin uzattığı peçeteyle ıslak gözlerimi temizledim. İçimde bir nefret büyürken zoraki gülümseyerek Shoto'ya baktım.

"Ne yani? Siz şimdi bana onun gerçekten Denki'yi öldürten piç olduğunu mu söylüyorsunuz?"

Shoto bana bir dosya uzattığında onu açma gereği duymadım.

Şuan karmakarışık hissediyordum. Bir yanım gerçeği öğrendiğim için rahatlarken bir yanım öfke doluydu.

Sol elimle yüzümü tutarken bir nefes verdim.

"Anlıyorum."

Yüzümde hafif bir sırıtış olduktan sonra kendimi kaybedip gülmeye başlamıştım.

Elimi yüzümden çekip kontrolsüzce gülmeye devam ederken Shoto ve Y/N'nin şaşkın ve endişeli bakışlarıyla karşılaşmıştım.

"Onu öldüreceğim."

"Ne!?"

Y/N söylediğinde Shoto sandalyesini geriye çekip ayağa kalkmıştı. Gözlerini kapatıp bir nefes verdikten sonra kafama sert bir yumruk geçirdiğinde gülmem kesilmişti. Yana savrulan başımı ona çevirdiğimde ilk defa onu böyle görüyordum. Mavi gri gözlerindeki yoğun bakışın altına ezildiğimi hissetmiştim.

"Kendine gel."

Shoto skain ama soğuk bir sesle söyleyip havadaki elini indirdikten sonra gözlerini kısıp sertçe baktımıştı.

"Onu öldüremezsin. Senin gibi biri bunu başaramaz. Seni buraya intikam almanı sağlamak için çağırtmadım."

Dediği laf zoruma giderken dilimi ısırmıştım.

Shoto sandalyesine oturduktan sonra tekrar gözlerini üstüme tutmuştu.

"Buradan ayrıldıktan sonra aptalca bir şey yapmaya kalkışma! Sakin olman lazım. Onu öldürünce eline ne geçecek, sende katil olacaksın salak!"

Shoto'yu ilk defa bu kadar sinirli görürken sırtımı doğrultup yerime yeniden oturdum.

Sessizce önümdeki masaya bakarken dudaklarımı dişledim.

Shoto haklıydı.

Nedense şuanda nefes almak çok zor geliyor...

Shoto yeniden bir şeyler söylemeye başladığında onu tam olarak dinlemiyordum. Sözler üzerime gelirken şuan sadece gidip o piçin ağzını burnunu dağıtmak istiyordum.

"Ne zaman öğrendiniz bunu?"

"Bugün." Y/N'nin sesini duyarken bakışlarım hala masaya sabitlenmişti.

"Peki şimdi ne yapıcaksınız?"

"Neito hakkında çok fazla bilgiye sahip değiliz. Ona dizi çekimi süresince yakın olacak kişi sen olacaksın. Bize bilgi verirsen onu yalnız kaldığında operasyon düzenleyip yakalamayı düşünüyorum. Ertesi gün sette yanınıza gelelim adamı tutuklayalım gibi bir durum yapamayız. Masum kişilerinde hayatı riske girer. Üstelik onun ne düzeyde olduğunu bilmiyoruz. Öldürdüğü tek kişi Denki değil. Denki'yi öldüren suikastiçiyi de öldürmüştü muhtemelen evinde saldıraya uğradığın zaman onu da Neito planlamıştı. "

"Dizi ne olacak?"

''Rui.''

''Evet?''

''Bu dizi gerçekten önemli mi?''

''Önemli. Bunu çoktan anladığını düşünmüştüm. Batırırsak çokça kişi zarara girecek. En önemlisi bu live action olacak. Mangakanın itibarını da üzerimizde taşıyoruz. Sevilecek bir ürün ortaya koymazsak çokça fan tarafından linçleniriz.''

Haklıydı.

Rui ofladıktan sonra kollarını gerdi.

''İşte bu yüzden live actionlardan nefret ediyorum.''

"İstersen dizi çekimleri bittikten sonra da onu yakalarız ama bu davanın süresini uzatır ve Neito başka saldırı da düzenleyebilir."

Yorgun gözlerim Y/N'e bakarken bir yandan onun lafını dinliyordum.

"Neito'yu yakaladığınızda skandal medyaya yansıyacak. Dizi yarım kaldığında hem mangaka hem ekip-"

"Katsuki."

Shoto lafımı kestiğinde ona bakmıştım.

"Neye daha fazla önem veriyorsun? Bir diziye mi yoksa arkadaşına mı?"

"Ben..."

"Katsuki, teşekkürler."

Denki yine aklıma gelirken Shoto ayağa kalkmıştı.

"Katsuki iyice düşün ve bize ne yapmak istediğini söyle."

"Tamam."

××××××

Kyouka Jirou

"Hey Kyouka ne saçmalıyorsun?"

Yaoyorozu elindeki test çubuğunu tutup yüzüme bakarken ona hafifçe gülümsedim. Gözlerim onun hemen yanında oturan Hitoshi'ye kaymıştı. Onu  ilk defa bu kadar şaşırmış görüyordum. Elindeki ultrason fotoğrafıyla bakışıyordu. "Ochaco, doğru bu mu?" diye fısıldamıştı titreyen sesiyle.

"Doğru."

Ochaco ikisine bakıp söylediğinde Hitoshi bir elindeki fotoğrafa birde Yaoyorozu'nun elindeki teste baktı.

"Neden bize söylemedin?"

Yaoyorozu'nun yüzündeki kırgın ifade kendimi biraz suçlu hissetmemi sağlasada bozuntuya vermemeye çalıştım.

"Hazır hissetmiyordum."

Yaoyorozu kafasını eğip sessiz kalırken Hitoshi elindeki resmi masaya bırakmıştı.

"Kyouka bundan sonra ne yapacaksın?"

"Ben hala sizinle olacağım! İdol olmayı bırakmayı istemiyorum. Sadece... Bebek doğana kadar ara vermem gerek."

"Yani medyadan saklayacak mısın?"

"Başka fikir gelmiyor aklıma."

Hitoshi kafasını salladığında birden duraksayıp Ochaco'ya baktı.

"Kyouka'nın ara verişini duyurdun mu!?"

"He? Hayır henüz değil. Yarın yapacaktım-"

"Yapma!"

"Ne?"

Hitoshi ayağa kalkıp yanıma gelmişti. Yüzünü yüzüme yaklaştırmıştı.

"Momo ile konsere çıktığımız gün ara vermeyeceğim diye duyuru yapmıştın. Şimdi ara verirsen eleştirilirsin zaten senden nefret eden bir kitle var."

Ochaco Hitoshi'nin kafasına vurmuştu.

"Biraz nazik ol."

"Ben grubun centeri değil miyim. Senin yerine ben ara verirsem sorun çıkmaz değil mi?"

Söylediği şeyle gözlerim genişlerken ağzımı aralamıştım ki parmağıyla beni susturmuştu.

"Ben ara verirsem grubun etkinlikleri azalır sende rahatça bebeğe bakarsın. En azından bunu yapabilirim değil mi?"

"Neden? Neden benim için kendini feda edesin ki?"

"Sadece senin için değil yeğeni mi de düşünüyorum. Hem biz arkadaşız değil mi? Kaç senedir beraberiz. Hakkım yok mu? Hem dürüst olacağım. Denki'nin seni gerçekten mutlu ettiğini biliyordum ondan geriye karnındaki bebek kaldıysa ona zarar gelip üzülmene sebep olacak bir şeyin yaşanmasını istemem."

"...BAKUGOU BİLE BENDEN NEFRET EDİYOR AMA O BİLE... O BİLE BANA DESTEK OLMAYA ÇALIŞIYOR! NEDEN BUNU O YAPIYOR? NİYE SİZ DEĞİL DE BİR BAŞKASI..."

Hitoshi...

"Özür dilerim!"

Kendimi öne atarak söylediğimde Hitoshi geri çekilmişti kaşları çatılırken...

"Ha?"

"Konser günü size söylediklerim için özür dilerim."

Yaoyorozu ayağa kalkıp Hitoshi'nin yanından geçip oturduğum koltuğa eğilip kollarını boynuma doladı.

"Sorun yok. Psikolojin iyi değildi. Kendinde değildin. Takılma o kadar."

Ochaco kollarını gerip oflamıştı.

"O zaman şimdi senin için bir bahane bulmam gerek. Of "

Hitoshi "Sağlık sorunu de geç işte çok uzun bir şey yazma." dedi.

Ochaco kafasını sallayıp çalışma masasına giderken Momo da ayağa kalkıp çay bahanesiyle peşinden gitmişti.

"Hey, Kyouka bebeğin cinsiyeti belli mi?"

Bir elim istemsizce karnıma giderken kafamı olmusuz anlamda salladım.

"Henüz değil."

"Anladım. Peki isim düşündün mü?"

"Eh, şey... sanırım kız olursa adını Aimi koymayı düşünüyorum."

"Jirou Aimi."

"Sussana ya.. Hem bugün sete gittin mi?"

"Evet. Neito sağ olsun kolay girebildim."

"Rui ile yakınlaştınız mı?"

"Yani emin değilim. Ama beni görünce sevinmiş gibiydi. Ya da ben kafamda hayal kurmaya başladım."

"Neyse canım sizde olursunuz bir gün."

(Yazar notu: tabi olum ben arkanızdayım kitaptaki best shipim olacaksınız)

××××××

Katsuki Bakugou

Ne yapmalıyım?

Neyi seçmeliyim?

Dünden beri kafamın içinde bir yerim bir yerimi yiyordu. Şimdiyse karavanın bir köşesinde oturmuş giyinmem gerekirken ne karar vermem gerektiğini sorguluyordum. Artık beynim yorulmuştu. Dün gece uyumamıştım zaten. Gözlerim acıyordu artık.

"Sikeceğim böyle işi.."

Karvanın kapısı çalınmıştı ama çalış şeklinden kim olduğunu anlamak kolay olmuştu.

"Hey Catsuki giyindin mi?"

Ses vermemiştim çalar gider zannetmiştim. Tabi bu aptal komşu değil ki gitsin.

Gıcık karı

"İçeri giriyorum bak!"

Dediği an kapıyı açıp içeri girmişti. Kafamı hafifçe kaldırıp ona baktığımda kafasını sola doğru eğmişti.

"Neden giyinmedin?"

Ses vermeyip geri önüme dönmüştüm.

Dün bürodan ayrılıp Sero'nun yanına gitmiştim. Ne o ne ben ses çıkarmıştık. Sero zaten hala depresyondaydı. Tüm gece ayakta kalmıştım. Kafam şuan karmakarışıktı. Daha yeni yeni gerçeği kabullenmiştim ama ne yapmam gerektiğini bilmiyordum. Bir yandan hızlıca bu işi bitirmek istiyordum bir yandan dizi için bana güvenleri hayal kırıklığına uğratmak istemiyordum.

"Neye daha fazla önem veriyorsun? Bir diziye mi yoksa arkadaşına mı?"

Ben... Neyi-

"Katsuki!"

Duyduğum yüksek sesle girdiğim transtan çıkıp kafamı kaldırmıştım. Rui karşıma eğilip oturmuştu, bir eliyle yanağımı tutuyordu. "Neyin var? Bok gibi görünüyorsun."

"Rui?"

"Oshiete..." (Söyle...)

Yutkunduktan sonra karşımdaki kızın kahve gözlerindeki yansımama baktım.

"Sana Neito'nun Denki'nin katili olduğunu söylesem ne yapardın?

Rui'nin endişeli yüzü silinirken dudakları hafif aralanmıştı. Birkaç saniye gözlerime bakarken elini yanağımdan yavaşça çekmişti.

Eli terlemiş elimin üstüne yerleşirken naif sesi kulaklarımı doldurmuştu.

"Sana inanırdım."

××××××××

Biititititititittiitti

Oh sonunda

Nisan ayı hiç bölüm atamadım özür dilerim iki ay oldu resmen-

Bölümü düzenleyip geliyorum^^

Düzenleme de bitti

Nasılsınız limonlu keklerim?

Şu okul bitsin buraya daha fazla yb atıcam.

Bölüm nasıldı?

Bu bölümü yazarken çok gaza geldim özellikle şu Rui ve Katsuki sahnesi birde Shoto'nun katsukiye kızdığı sahnede. Düzenlemeyi yaparken aslında o kadar iyi anlayamamış gibi hissettim. Belkide katsuki değilde yazar gözünden anlatsaydım daha iyi betimlerdim ama neyse.

Sonradan düzeltmeye üşendim.

Şimdi bundan sonrasında fikrim yok pek o yüzden bana fikir verin. Katsuki ne yapsın sizce?

Kyouka'nın bebeği söylemesi ve Hitoshi'nin teklifi birde bebişin ismi hakkında düşünceniz var mı?

Bundan sonraki bölüm Shoto ve Y/N sahnesi yazmayı düşünüyorum yine de Katsuki ve Rui de olur büyük ihtimalle.

Düşünce, teoriniz ya da öneriniz var mı?

Smut dışında tabi :3

Başlıkda yine bok gibi

Neyse katsuki severler için eğer yetişirse yarın yt kanalına video atıcam. Katsuki ile alakalı olacak ama spoi yok.

Edit fln değil yanlış anlaşılmasın ynh ile alakalı

Neyse ben gidiyorum. Yorumlarınızı bekliyorum

Birde oylarsanız çok güzel olur

Baibayy 💙🦊





Katsuki'ye azarladığı sahneyi hayalimde çok coştum ama betimleme bok gibi oldu. Resim olarak en yakın bunu buldum...

Continue Reading

You'll Also Like

136K 6.8K 101
İngilizce olarak okuduğunuz KNB x reader hikayelerinin Türkçesi iyi okumalar
216K 22.5K 35
taehyung kırmızı defterini kaybeder 290423, tk ☁️
5.5K 481 13
Babasını kaybeden küçük kız, o gün bir çocukla tanışır. Fakat bu çocuğun birden bire ortadan kaybolmasıyla, ondan geriye sadece kızın bileğine ki yar...
49.2K 3.6K 22
"Oikawa-san, seni seviyorum." Oikawa Tooru. | angst orijinal hikaye @strwbrrybyun hesabına aittir ♡