TÖRE

Από mavicr2709

619K 20.3K 674

Cemre TUNA : 22 yaşındayım.mardinde doğdum ancak istanbulda yaşıyorum babam mardinden törelerden aşiretten be... Περισσότερα

TANITIM
1.BÖLÜM İSTANBUL
MARDİN'E DÖNÜŞ VE ALINAN KARARLAR
3.bölüm
HERŞEYİ ÖĞRENME VAKTİ...
DÜĞÜN
DÜĞÜN SONRASI
8.bölüm
9.bölüm
10.bölüm
"SİZDEN NEFRET EDİYORUM HAZNEDAR AİLESİ RAHAT BIRAKIN BENİ"
BARIŞTA BİTTİ EVLİLİKTE
ISTANBUL'A GITMELIYIZ
SÜRPRIZ PLANLAR
15.bölüm
CEZASI ÖLÜM...
ARAMIZDA BİTMEK BİLMEYEN BİR KAN DAVASI VAR
SEN BANA ZARAR VERDİN
"SENİ ÖZLEMEK BİLE GÜZELDİ
MUTLULUK
Tek gerçek sensin
BU EVLİLİĞİ KİMSE BOZAMAZ
23 bölüm
DÜĞÜNÜMÜZ VARR!!
KUMA
ONU KAYBETTİM
HAMILEYİM
Geçmiş
BİRİ HAMİLELİK Mİ DEDİ??
30 bölüm
31.bölüm
32. Bölüm
KAÇIRILMA
"HOŞGELDİN BEBEĞİM"
Isim Meselesi
YANLIZCA BENI SEVMENI DILEDIM
GERI DÖNÜŞ
GERÇEKLERLE YÜZLEŞME
AÇ GÖZLERİNİ
YA ÖLÜM YA AYRILIK
BEBEGIM
VAZGEÇİŞ
BU KALP YALNIZCA SENİN ICIN ATACAK
KÜÇÜK BİR MİSAFİR
GÜN YÜZÜNE ÇIKANLAR
FİNAL;)

7.BÖLÜM

18.4K 562 3
Από mavicr2709

Multi-medya yasemin ve onur :)

●●●●●●
CEMRE
●●●●●●●
Gözüne vuran güneş ışığı ile gözümü açarken ne ara uykuya daldığımı hatırlamıyordum bile, etrafima bakarken yatakta uyuyan Demir'i görünce  bir an duraksamıştım,
Hiç  bilmediğim  bir evde tanımadığım  bir adam ile evlendirilip bu evde kalmayı kabul ettiğime  hâlâ  inanmıyordum ama bu durumu yaşıyordum....
Sakince yerimden doğrulup  sessiz bir halde yatağımı  toplarken,  tekli koltuğun  üzerine biraktiklari  kıyafetleri  alıp banyoya doğru  ilerledim.. Ev eski konak düzeni de olsa Banyo da bile ayrı giyinme yeri olacak şekilde ayarlamışlardı, evi zaten ilk kez görüyordum salon dışında bildiğim başka bir yeri yoktu. Bu evde sadece yabanci biri olarak kalacaktım ve ben buna ne zamana kadar dayanacaktım...
Göz altlarim mosmor durduğu  icin makyaj ile kapatmak zorunda kalmıştım, Banyodan çıkarken  Demir yeni uyanmış  telefonu alırken  gözünü  ovusturup bana baktı

"günaydın " dedi uykulu bir sesle. Başını yastığa bıraktı yeniden

"günaydın " dedim gülümsedim

"hep böyle erken mi uyanırsın Cemre " dedi telefonuna bakip yan tarafa birakip bana döndü

" hayır aslında, güneşin ilk ışıkları gözüme vurunca pek alışkın değilim" dedim sonrasinda devam ettim

"onada zamanla alışacam" diye ekledim.

Demir sakince yataktan doğruldu  ve  Eşyalarını alıp banyoya doğru ilerlerken, bende yatağı ve etrafı toparlamaya başladım yerdeki duran  çarşafı görünce bi anda öylece kalmıştım,  Demir'in banyodan çıkarken  durdu ve bana baktı

"Annemler geldiler sanırım sen herşeyi olduğu gibi bırak istersen " dedi sakinlik içinde elimdeki çarşafı  yatağın  üzerine  bırakırken Demir Yanıma geldi gözlerine baktım

"Cemre sadece dinlemeni istiyorum," dedi kafamla onaylayip gözlerimi  ayirmadan dinlemeye başladım

"bugün  bu aile dün  gece yaşanan  hiçbir olayı ögrenmeyecek, diğer  konu ise aile büyükleri gelecek yani amcamlar ve hatta belki Halam...bu kapıdan karı koca gibi çıkacaz ve kimse bu odada yaşananları bilmeyecek sadece bunu hatırlatmak istedim " diyince gülümsedim

"Tekrar Teşekkür ederim" dedim minnettar bir bakışla.

"Hadi hazırsan inelim" dedi ve kapıyı açarak odadan çıkıp aşağı indiğimizde kimse gelmemişti yani Demir'in ailesi tek vardı.babası, annesi ve Destan hanımın elini öptükten sonra Demir'in yanına oturdum. Demir ve Lale hanım odadan çıkarken, Destan Hanım lafa girdi

"siz tanışmaya fırsat bulamadınız değil mi kızım bak bu Emir" dedi eliyle işaret ederek,

"Demir'in kardeşi" dedi,gülümseyerek  karşılık  vermiştim

"Memnun oldum,"

"Bizde öyle  Yengecim" diyince bir an kendimi çok  farkli hissetmiştim
yanında  oturan aynı yaslarda olduğumuzu tahmin ettiğim  kadın icten bir gülümseme  ile konusmaya başladı

"Ben Burcu, Emir'in eşiyim" dedi mutlu bir sesle

"Bende memnun oldum Burcu" dedim mesafeli bir tonda, bu aile farklıydi Haznedar Asiretinden  bağımsız  bir halde gibiydi tabi Destan Hanımı es geçerim  kadın tam bir aşiret kadını  edasiyla takılıyordu...

"hadi sofraya geçelim" diyen Adnan bey ve ardından bizde masadaki yerimizi alırken Demir ve Lale Hanimda gülerek odadan çıkıp  masaya doğru ilerlediler, Demir yanımdaki boş yerine geçerken  ben tabağımdakiler ile oyalaniyordum...  yabancı  bir sofrada olmanin bu kadar zor gelebileceğini  hiç  tahmin edememistim... Etrafimdaki herkes bir şekilde  gülüp  sohbetlerine devam ederken benim yerim burası  değildi biliyordum...

Demir masada öylece  duran elimi tutunca aniden kendime gelirken dedigi ile olduğum  yerde kalmıştım

"baba  bugün karımla Mardinde birlikte gezelim malumunuz uzun dönemdir bu şehirden uzak kaldım" diyince şuanda elime bakıyordum demir tarafından tutulan elime..

"tabi oğlum birlikte  gezmeniz güzel  olur" dedi onaylayarak,

"Emir ve Selimle bizde çıkacaz bugün, sonradan bizde eşlik edersiniz Demir  hem Cemreyle vakit geçirip  tanışmış oluruz" diyen Burcu'ya dönüp gülümseyerek

" tabi bende isterim "dedim mesafeli bir tavırla.

"oğlum geç kalmayın fazla akşama Amcanlar gelecek" diyen Lale Hanım Bana gülümseyerek bakıyordu. Bu kadın hep mi böyle uyumluydu. Alışverişte bile herşeyi bana bırakmıştı sanki kayınvalide değilde bir anne sıcaklığındaki gibi yumuşak huyu vardı..

"meraklanma Lale sultan gecikmeyiz " dedi Annesinin elinden öperek. Onu çok sevdiği belliydi Demirin.

"Berrin de gelmeyecek mi Lale" diyen Destan Hanım'dan sonra yediğim ekmek parçası boğazıma dizilmişti sanki, öksürmeye başladım,

"cemre şunu yudumla" dedi Demir, endişeli bir halde suyu uzattı, Sudan bi yudum aldım ve "iyiyim" diye ekledim, peceteyi uzatinca alıp gözlerimi kapattım.

"hayır destan hanım onlar daha sonra geleceklermiş " diye devam eden Lale Hanımla gözümü açıp derin bir nefes verdim. Demir bana bakıyordu sadece.

"Daha iyi misin " dediğinde,kafamla onayladim. İştahım  iyice kaçmıştı  zaten kadının  ismini duymam yetiyordu...

Kahvaltıdan sonra Demir'le konaktan çıkarken Eski Mardin tarafinda lise dönemlerinde ablamla sürekli geldiğimiz cafeye geçmiştik,
Iceri geçtiğimiz de Demir etrafına bakarken buraya yabanci olduğunu anlayabiliyordum

"Yeni görüyor olamazsin burayi, Mardinde meşhur bir cafedir" dedim sandalyeme oturup duruşumu düzeltirken, Demir tam karşımda oturup gülümseyerek bana bakmıştı...

"Yani Mardin ile iyi anılarım yok açıkçası, evet birçok yerini bilirim ama buraya ilk kez geliyorum" dedi, Garson gelip siparislerimizi alırken ben camdan dışarı Mardinin tarihi evlerine bakıyordum...

"Bu şehirde bir çok insanın hikayesi var iyi veya kötü, ancak bizim aşiret ailelerinin sonu hep bellidir istediğimiz kadar kaçmaya çalışalım bazi sonlar değişmiyor malesef " dediğimde gözlerime baktı bir süre ve derin bir nefes verdi, ve sandalyeye yasladı

"Haklısın, bir kaç hafta içinde yaşadıklarımız ve sonucunda zorunlu bir evlilik ve iki yabancı insan olarak bugün Burdayiz" dedi karşılık vererek ve devam etti ardından
"Evet, ikimizde dün isteyerek o masada değildik Cemre, olanlara bakılırsa da bu topraklar ve törelerini kabul etmek zorunda kaldın " dedi net bir şekilde....

"Bazen Demir, eğer kötü bir durumun düzelmesinin tek şartı varsa, bunun inandığın değerlerin önüne geçmesine izin vermek zorundasındır" demistim sakin bir şekilde

"Ikimizde evlilik yolunu seçerek ailemizi kurtarıp belki de kendi hayatlarımızı geride bırakmış olduk" dedi sesindeki pişmanlık burdan hissediliyordu

"Mardin de yaşamadın sanırım Demir öyle anlıyorum ki kalmayı da istemeyen taraftasın" dediğimde gülümsedi

" Evet, 18 yaşımda Mardinden ayrıldım ve dönmeyi istemedim, Istanbuldaki hayatimdan gayet memnun bir haldeydim, üniversiteyi Istanbulda okudum, Isletme bölümünden mezun olduktan hemen sonra da şirket isleri ile ilgilenmeyi seçip bağımı iyice kopardım " dedi net bir halde...

"Benzer süreçleri geçirmişiz desene, Bende Istanbulda okudum Isletme bölümünden bu yıl mezun oldum sorarsan bana bende dönmeyi istemezdim" dedim

"Sen üniversite okudun mu" diye sorunca gözlerindeki şaşkınlık belliydi.
Toparlamak için nefes verdi

"Yani..Şey... Mardin bilirsin... sert kuralları olan bir şehir. hele ki baban sonuçta aşiret ağalarından sayılır bir kız çocuğu olarak okutmalarına şaşırdım" diyip lafini toparlamıştı,kafamla onayladım.

"Bunu düşünmekte haklısın. Babam biraz farkli büyüttü beni buralardan çok uzak. 18 yaşımdan sonra en azından bu şehir ile bağlantımı koparmayi basardım bir süre." Dedim gülümsemiştim

"Hangi üniversite de okudun Demir"

"Boğaziçi mezunuyum, şimdi ise Haznedar Holding de yönetim kurulundayım. sirket yönetimi daha çok bende sayılır, ancak kardeşim Emir'in desteği oldukça fazla ve tabi Selim.. Yani ortağımız onlarla dönüyor, bugün tanışırsın zaten" dedi kahvesinden bir yudum aldı.

"Peki sen, burda yaşamadın 18 yaşından sonra demistin" diye sordu

"Istanbul üniversitesini kazanınca orda devam etti herşey, bu yıl mezun oldum, Mardinde bulunan asıl  şirket dışında  Istanbulda ortak bir sirketimiz daha mevcut zaten genelde işleyişi  ile ben ilgileniyordum Mezun olunca yönetim kuruluna geçmekti asıl hedefim,  kaderimiz ise bizi Mardine geri getirmeyi seçti " dedim sesim titreyek.

"Büyük  bir emek harcadığınız belli kaldı ki Şirket şartlari altinda Is kadını olma yolunda oldukça yol aşmışsin Büyük cesaret, belli olmaz ileride karşılığını mutlaka alırsın" diyince gülümsedim.

"Bu konuya birşey  diyemem zamana bırakmak  en doğrusu" dedim kahvemden içerek

"Istanbulda da ailenle mi kalıyordun" diye sorunca

"Her ikisi de" diyince "nasıl yani" diye sordum gülerek.

"Yani ailemle kalıyorum ama genelde zamanım daha çok  şirkette  geçiyordu, Istanbul Gecelerinde takılmayı severim zaten geç  saate eve gelip sabah ayni tempo ile devam yani pek bağım olduğu söylenemez" dedi gözlerime bakarken, normaldi bu durum adam iş adamı ve nerde akşam orda sabah modu ne güzel...

"Peki...karşı tarafta olan ben soruyorum sana... Nefret duyduğun şeyler var mi hayatında" dediğimde sesli gülmüştü şaşkınlıkla durdum karşısinda.

" bunu öğrenip kullanamazsın  umarım cemre hanım ama söyleyeyim  tabiki yalandan nefret ederim ve affetmem kolay olmaz  ve hayatta önem verdiğim tek şey ailemdir onlara yapilan herhangi kötü  bir olay bana yapılmış  sayarım" dedi ve bana yaklaştı

"bilmen gereken en önemli şeyi ekleyeyim  kıskanç biriyim"dediğinde durdum bir süre.

" hadi ya işim zor o zaman " diyince gözleriyle bakıp kapatıp onayladi.

"Birazcık" dedi uyarurcasina..

"Yani illaki boş  günlerin  oluyordur onlarda ne yapmayı seçersin" diye sorduğum da sanki abarttım  gibi hissediyordum sorgu gibi olmuştu  biraz

" boş zamanlarım elbette oluyor, spor yapmayi ihmal etmem boş  günlerimde,
Yani arkadaş  ortamlarına  genelde Gece katılmayı  tercih ederim, onun dışında  ailem ile nadirde olsa takılırız
ama pek fırsatım olmuyor sirket ile çok  ilgileniyorum, genelde dosya okurum kitaptan daha çok " dedi gülerek.

" Emir dışında kardeşin yok sanırım 2 kardeşisiniz"Dediğimde bir an duraksadi  camdan dışarı bakarak gözlerini  kaçırdı  ve sinirle mardine baktı

"evet şimdi için öyle. Ablam vardı bide " diyince anlamsizca yüzüne baktım,
derin nefes alıp devam etti

"öldü"  Dediğinde gözlerimi sıkıca kapattım. Ve sorduğum  sorunun pişmanlığı  ole öylece sessiz kaldım  bir süre

" ben özür dilerim bilmiyordum" dedim sesim titreyerek. Suyundan bir yudum alip nefes verdi sıkıntıyla. Ellerini masada birleştirdi  ve yüzüme  baktı

"sen anlat cemre hanım ömürlük eşimi iyi tanımam gerek "dediğinde

"Yani ne anlatayım ki " dedim ellerimi birbirine bağlayarak.

"Mesela yakın arkadaşların var mı?"dedi durdu.

"Abinin eşi oldukça yakınsınız onu görmek zor değil de onun dışında" diyince

"Yasemin mi o kardeşim artık, bakma görümcelik yapmıyorum ben" dedim sesli gülerek

"Masal var bide kuzenim,  düğünde değildi malesef  babasından kaynaklı gelemedi, ben kimseyle kolay kolay anlaşamam zaten" dedim gülümseyerek

"Hayatinda en önemli olan seyler ve sevdiğin ilgi duyduğun  seyler neler" dedi

"Hayatimda en önemli yere sahip tek şey ailem zaten onlarin bir daha zarar görmesini istemediğim bir yerdeyim artık"dedim

"Aaa bak en sevdiğim  şey uyumak" dediğimde güldü.

"Uyumak ve Sen mi?" Dediğinde anlamsizca baktım yüzüne.

"Dün gece aynı odayı paylaştık hanımefendi hatırlarsanız bütün gece sadece dönüp durdunuz" diyince şaşkınlıkla baktım

"SEN de uyumuyordun demek" dedim gözlerimi kısarak baktım

"Yerini yadırgadın diye düşünüyorum" diyince sesli güldüm.

"Tabi odamda biriyle uyumaya pek alışkın değilim ben " dedim imayla. Kısa bir sessizlikten sonra

"Peki sen boş zamanlarında ne yapardın"diye sordu merakla

" ya gezmeyi çok severdim de daha çok şirket işlerini öğrenmek icin şirkette çok takılırdim da bir işe yaramadığını şimdi anlıyorum, bilsem daha çok gezmeye ayırırdım vaktimi" dedim gülerek

" belli olmaz cemre " dedi.sanki çalışmak için ortamım çok kaldı da.

"sizde 3 kardestiniz bildiğim kadariyla ancak ablanin yaşadıkları oldukça zor süreçler geçirmiş" diyip sustu

"Öyleydik, ablam artık aramızda değil malesef, bizim aileden çıktıktan sonrasını kontrol edemedik ve ne yaşadığını bilmediğimiz hayatina son vermeyi seçti" dedim gözlerine baktım bi süre birşey söylemedi. masadaki suyumdan  bir yudum alıp sakinleşmeye çalıştım.

" Ablam Önderden dolayı malesef artık aramızda değil "dedim gözyaşlarım dolu dolu dururken gözlerimi kaçırıp  gökyüzüne  baktım bir süre  derin bir nefes verdim

"Öyle anlıyorum ki Ablan bu aşiret  içinde  hak etmediği  bir çok  sey ile savaşti Cemre, Halam zor biridir bilirim, ancak sen bizim ailemize eminim ki bir gelin  olarak degil o evin kızı  olarak girdin ve en önemlisi benim Karim olarak devam edeceğin bu yolda elimden geldiğince yaninda olmayi seçecem tabiki birbirimize  saygıyı  ve sınırı  korumamız  gerektiğini ikimizde biliyoruz" dediginde nedense inanmak  zor gelmişti... çünkü  ben  en güvendiğim  insan ile büyük  bir sınama  yaşamış  yari yolda bırakılmıştim ve biliyordum  bu ailede en ufak bir hatam da Demir ilk gözden çıkaracağı  kişi  de ben olacaktim çünkü  ben karşı  tarafin asiretinin kızıyım....

"Kalkalim istersen  Burcu'ya söz verdim eslik ederiz diye onlarin yanina uğrayalim " dedi yerinden kalkarak

" tabi onlari da sabah tanıdığım için oldukça kısa bir sohbet içinde kaldık gitmemiz güzel olur"Diyip yerimden kalkarken  birlikte arabaya doğru yürüdük
kısa bir yolculuktan sonra otelin  restaurant bölümüne geçerken
Burcu ve Emir sohbet ediyorlardı, Masanın  basinda durup herkese selam verirken Demir  eliyle işaret  ederek

"cemre bu Selim " dedi, adam yerinden doğrularak elini uzattı gülümseyerek cevap vermiştim

"memnun oldum " dedim elini sıkarak.

" bende memnun oldum cemre " dedim Demir ile yanyana otururken  Demir gülümseyerek  Yengesine döndü

" neler yaptınız Burcu gezebildin mi Mardini " dedi keyifli bir hâlde.

" ay yok Demir bunlarla gezilir mi Allah aşkına bırak ya  kardeşini tanımıyorsun sanki çok sıcak bilmem ne diye tutturdu geldi otele tünedi kaldi yine" dedi, Demir ve masadaki herkes kahkaha atarken Burcu gülümseyerek  bana döndü

" biz en iyisi canım eltim ile gezelim hem daha iyi kaynaşırız bence " dedi cana yakın bir halde.

"Olur tabi Burcu buraları bildiğim kadarıyla gezdiririm" dedim tebessümle.

Demir, Selime dönerek omuzuna dokundu.

"Selim sende katılmışsındır gezileri kaçırmazsın" dedi

"her tarafı çok güzel Demir be  arada kaçalım buraya kafa dinleriz" dedi gülerek, Bana döndü

"Cemre sen İstanbul'u gördün mü ?" Diye merak içinde

"evet 4 yıldır İstanbuldayım üniversite okuyordum mezun oldum bu yıl, " diye cevap verince

"gerçekten mi hangi bölüm mezunusun" dedi şaşkınlıkla.

"işletme okudum " dedim sakin bir hâlde.

"ne güzel çalışıyor musun peki deneyimlerin nasıl şirketlerle çalışma veya staj hayatin nerde geçti"

" İstanbul da bulunan aile  şirketimizde bayağı  ilerlemiş  bir halde gidiyordum hedefim bu yıl   mezun olup birçok  şeyi  devralmaktı ama olmadı diyelim " dedim Demir'e dönerek.

" anladım " dedi tebessüm ederek.
Burcu beni merakla dinliyordu.

"Ailen izin vermiş Cemre, yani doğu tarafına ilk kez geçiyorum burda herşey göründüğünden çok farklı" dedi.

"Gezmeye harika bir şehirdir ancak burada büyümek farklı" dedim

"Sen şanslı olan taraftasın" dedi gülerek.

"Sanmıyorum, herşey bir olayla darmaduman olabiliyor," dedim  sıkıntıyla nefes verdim. Demir sessizce yüzüme baktı sadece yaşadıklarımız benzer şeylerdi belki de bu aile Haznedar Asiretinden ayri bir taraftaydi.uzun bir sohbet sonrasi Selim otelde kalirken hava kararmış bizde konağa gelmek üzere  yola çıkmıştık, Büyük giriş  kapısı  açılırken  Lale Hanım  sevinç  içinde  karşılamışti bizi

"hoş geldiniz çocuklar " diyen Lale Hanım oğullarına  sarılırken Salona doğru  ilerliyorduk birlikte Burcu Emir ilerlerken  Lale Hanım  girişte  koluma dokunca durmuştum

"Cemre kızım bi gelebilir misin" dedi eliyle yan odayi göstererek. Demir'e döndüm, gözleriyle onaylarken  sessizce ilerledim ardindan.

"kızım bugün görüşemedik pek. iyi misin ağrın felan var mı" dediğinde
ne söylemek istediğini anlamıştım ve bozuntuya vermeyerek devam ettim.

"yok Lale Hanım iyiyim, sabah vardı geçti ilaç aldım " dedim gülümseyerek

" Anne demeni tercih ederim kızım Lale Hanım pek bi resmi kaldı aramizda sanki, " dedi elimi sıkıca tutarak.
"Bak Cemre sen bu eve bize emanet gelen bir kızım  gibi girdin  öyle  kalacaksın  evlâdım" dedi samimeyet içinde

"Teşekkür  ederim Lale anne " dedim gülümseyerek.

"Hadi sen hazırlan sen Cemre'cim" dedi tam giderken durdu aniden

"Bu arada kızım, giyim için pek karışmam ancak bugün için bir rica say bunu, alışverişte aldığımız yöresel kıyafetlerinden birini seçersen" dedi rica ederek.

"Aile büyükleri bilirsin bi söz söylenmesin kızım, bende bir gelinim biliyorsun" dedi koluma dokunarak.

"Tamam Lale han-.. anne" dedim gülerek.

" Istediğiniz gibi olur herşey " diyip odama ilerleyip içeri  girdim Demir telefonuyla ilgilenirken  Dolaptan  kıyafetimi  çıkarınca şaşırdı.

"Yöresel kıyafet giyinir miydin" dedi şaşkınlıkla.

"Lale Annemin hediyesi, hem aile büyükleri burdayken" diyince  koltuktan kalkıp yanıma geldi ve yüzüme  baktı

"Yapmak istemedigin birseyi onlar istiyor diye yapma" dedi samimi bir halde.

"Haklı olan Annen önemi yok ben alışkınım, evde de kullandığım kıyafetler gibi zaten, yinede teşekkür ederim" dedim tebessümle siyah yoresel tarzda olan elbiseyi giyinip içeri geçerken  gelen sesler ile gerilmiştim biraz

Demir sakince bana bakarken kısa bi süre geçtikten sonra yanima geldi ve  koltuğu gösterek "otur" dedi

"bir şey mi oldu Demir " dedim tedirginlik ile.

"Cemre bak Önder'in ölümünden sonra aşiretler arasını çok karıştı biliyorsun " dedi kararsız bir haldeydi sanki.

"evet de ne demek istiyorsun anlamadım " dedim anlamsizca yüzüne bakarken

"Cemre sana karşı ön yargılı davranacaklardır Amcamlar ve Yengemler, hatta kızları kısacası herkes" dedi

"tahmin etmesi zor değil " dedim gayet  normal karşılık vererek

"yani onlara karşı biraz "
dediğinde  yerimden kalktım ne söylediğini anlamıştım saygıda kusur istemiyorlardı.

"devamını getirmene gerek yok Demir anladım, elimden geleni yaparım " dedim sakince,  odadan beraber çıkarken salon tarafindan herkes bize bakmıştı  Demir yukarıya çıktı ve Lale Hanımın beni odaya çağırmasıyla Yanına giitim ,

"bak kızım aşağısı kalabalık sana karşı bir şey söylerlerse biliyorsun Önderden dolayı " dediğinde, herkes ne kadar korkuyor böyle ya diye düşündüm.

"merak etme anne Demirle de konuştuk sorun yok, endişelenmeyin siz iyi geçmesi için her şeyi yapacam" dedim gülümseyerek

"teşekkür ederim kızım anlayışın için"

"hadi gidelim de laf olmasın anne" dedim koluna dokunarak, eliyle bana destek olurcasına dokundu

Demir ve lale annenin uyarması gerçekten zor bi akşam olacağını çağırıştırıyordu bana, aşağı inmeden önce yasemini aramak istedim bugün hiç vaktim olmadı zaten korkuyla çıkmıştı dün.

" alo yaseminim " dedim sevinçle

"cemre, birtanem iyi misin haber bekledim bütün gün senden her şey yolunda mı " dedi endişeli bir hâlde

"iyiyim yasemin iyiyim, Demirle dolaştık kardeşleriyle felan tanışma derken dönemedim sana, şimdi de amcaları geldi fırsat bu fırsat arayayım dedim"

"cemre, sakın kimsenin seni üzmesine izin verme bak üzerine geleceklerdir sakin ol amaçları o zaten biliyorsun" dedi

"Herkes aynı şeyi söyleyip durdu farkındayım herşeyin zaten dostane karşılama beklemiyorum " dedim

"sabret canım, bende çok isterdim yanında olmayı yarın gel mutlaka özledik seni " dedi gülerek

" annemlere söyle, yarın gelecem zaten çok özledim onları da, canım şimdi kapatmam gerek aşağı inmeliyim " dedim sesler gittikçe artarken

" tamam canım görüşürüz yarın öpüyorum seni "dedi,Telefonu kapattıktan Aşağı indim ve büyük olanların elinden öptükten sonra Lale annenin yanına oturdum. Aralarında bana bakarak konuşmaları sinirlerimi bozuyordu zaten , bi süre kalmayı denedim ancak bakıp gülmeler, fısıldaşmalar artınca müsade isteyip Hava almak için çıkmistim odadan  üst kata gelip tam odama girecekken, biri kolumdan tuttu ve beni boş bir odaya çekti. Korkuyla gözlerine bakarken

"napıyorsunuz lütfen bırakın " dedim kolumu çekerek, tedirgin olmuştum kimsede yoktu karşımdaki kadın ise oldukça sinirliydi.

" bana bak kızım, bu şirin ayakların bu aile için fazla sıkıcı. sakın unutma Önderi sizin aile öldürdü. ve sen aşiret tarafından nefret ettiğimiz bir gelin olacaksın ve gitmen için her şeyi yapacaz buna emin olabilirsin" dedi tehtid ederek.

"bırakır mısınız çıkmak istiyorum" dedim kapının önünde duran kadına

"sen bu aileye sadece bi lekesin duydun mu beni "

Hızla odadan çıkan kadının ardından daha fazla gözyaşlarımı tutamistim


●●●●●□●●●●●●●●●●●●●

Συνέχεια Ανάγνωσης

Θα σας αρέσει επίσης

PADİŞAH/ GAY Από rojbin

Γενικό Φαντασίας

176K 12.3K 51
Gerçek Osmanlıyla bir alakası yoktur. iyi okumalar.
Leyla Από Jutenya_

Γενικό Φαντασίας

1.3M 76.5K 37
İhanet kategorisinde 1. Sırada Adam dehşetler içerisinde karısını izliyordu. Karısı kırdığı aynanın sivri bir parçasını almış. Boğazında tutuyordu...
3.8M 233K 81
* Siz: Ay acaba lamalar uçsa nasıl olurdu? Siz: Düşünsene, kafana tıpkı martının sıçması gibi tükürüyorlar. Siz: Çok komik olmaz mıydı? ÜSĞĞDDĞSPDĞPF...
Gamzeliler/Gerçek Ailem Από derindamavi

Γενικό Φαντασίας

831K 49.4K 67
"Hiç bir aile karesinde yerim yokmuş ki benim" Ben Buse. Buse Yalın olarak doğmuştum ve şimdi Buse Gamzeli olarak ölecektim. Bu ruhu ölmüş, bedeni ya...