Multi-medya yasemin ve onur :)
●●●●●●
CEMRE
●●●●●●●
Gözüne vuran güneş ışığı ile gözümü açarken ne ara uykuya daldığımı hatırlamıyordum bile, etrafima bakarken yatakta uyuyan Demir'i görünce bir an duraksamıştım,
Hiç bilmediğim bir evde tanımadığım bir adam ile evlendirilip bu evde kalmayı kabul ettiğime hâlâ inanmıyordum ama bu durumu yaşıyordum....
Sakince yerimden doğrulup sessiz bir halde yatağımı toplarken, tekli koltuğun üzerine biraktiklari kıyafetleri alıp banyoya doğru ilerledim.. Ev eski konak düzeni de olsa Banyo da bile ayrı giyinme yeri olacak şekilde ayarlamışlardı, evi zaten ilk kez görüyordum salon dışında bildiğim başka bir yeri yoktu. Bu evde sadece yabanci biri olarak kalacaktım ve ben buna ne zamana kadar dayanacaktım...
Göz altlarim mosmor durduğu icin makyaj ile kapatmak zorunda kalmıştım, Banyodan çıkarken Demir yeni uyanmış telefonu alırken gözünü ovusturup bana baktı
"günaydın " dedi uykulu bir sesle. Başını yastığa bıraktı yeniden
"günaydın " dedim gülümsedim
"hep böyle erken mi uyanırsın Cemre " dedi telefonuna bakip yan tarafa birakip bana döndü
" hayır aslında, güneşin ilk ışıkları gözüme vurunca pek alışkın değilim" dedim sonrasinda devam ettim
"onada zamanla alışacam" diye ekledim.
Demir sakince yataktan doğruldu ve Eşyalarını alıp banyoya doğru ilerlerken, bende yatağı ve etrafı toparlamaya başladım yerdeki duran çarşafı görünce bi anda öylece kalmıştım, Demir'in banyodan çıkarken durdu ve bana baktı
"Annemler geldiler sanırım sen herşeyi olduğu gibi bırak istersen " dedi sakinlik içinde elimdeki çarşafı yatağın üzerine bırakırken Demir Yanıma geldi gözlerine baktım
"Cemre sadece dinlemeni istiyorum," dedi kafamla onaylayip gözlerimi ayirmadan dinlemeye başladım
"bugün bu aile dün gece yaşanan hiçbir olayı ögrenmeyecek, diğer konu ise aile büyükleri gelecek yani amcamlar ve hatta belki Halam...bu kapıdan karı koca gibi çıkacaz ve kimse bu odada yaşananları bilmeyecek sadece bunu hatırlatmak istedim " diyince gülümsedim
"Tekrar Teşekkür ederim" dedim minnettar bir bakışla.
"Hadi hazırsan inelim" dedi ve kapıyı açarak odadan çıkıp aşağı indiğimizde kimse gelmemişti yani Demir'in ailesi tek vardı.babası, annesi ve Destan hanımın elini öptükten sonra Demir'in yanına oturdum. Demir ve Lale hanım odadan çıkarken, Destan Hanım lafa girdi
"siz tanışmaya fırsat bulamadınız değil mi kızım bak bu Emir" dedi eliyle işaret ederek,
"Demir'in kardeşi" dedi,gülümseyerek karşılık vermiştim
"Memnun oldum,"
"Bizde öyle Yengecim" diyince bir an kendimi çok farkli hissetmiştim
yanında oturan aynı yaslarda olduğumuzu tahmin ettiğim kadın icten bir gülümseme ile konusmaya başladı
"Ben Burcu, Emir'in eşiyim" dedi mutlu bir sesle
"Bende memnun oldum Burcu" dedim mesafeli bir tonda, bu aile farklıydi Haznedar Asiretinden bağımsız bir halde gibiydi tabi Destan Hanımı es geçerim kadın tam bir aşiret kadını edasiyla takılıyordu...
"hadi sofraya geçelim" diyen Adnan bey ve ardından bizde masadaki yerimizi alırken Demir ve Lale Hanimda gülerek odadan çıkıp masaya doğru ilerlediler, Demir yanımdaki boş yerine geçerken ben tabağımdakiler ile oyalaniyordum... yabancı bir sofrada olmanin bu kadar zor gelebileceğini hiç tahmin edememistim... Etrafimdaki herkes bir şekilde gülüp sohbetlerine devam ederken benim yerim burası değildi biliyordum...
Demir masada öylece duran elimi tutunca aniden kendime gelirken dedigi ile olduğum yerde kalmıştım
"baba bugün karımla Mardinde birlikte gezelim malumunuz uzun dönemdir bu şehirden uzak kaldım" diyince şuanda elime bakıyordum demir tarafından tutulan elime..
"tabi oğlum birlikte gezmeniz güzel olur" dedi onaylayarak,
"Emir ve Selimle bizde çıkacaz bugün, sonradan bizde eşlik edersiniz Demir hem Cemreyle vakit geçirip tanışmış oluruz" diyen Burcu'ya dönüp gülümseyerek
" tabi bende isterim "dedim mesafeli bir tavırla.
"oğlum geç kalmayın fazla akşama Amcanlar gelecek" diyen Lale Hanım Bana gülümseyerek bakıyordu. Bu kadın hep mi böyle uyumluydu. Alışverişte bile herşeyi bana bırakmıştı sanki kayınvalide değilde bir anne sıcaklığındaki gibi yumuşak huyu vardı..
"meraklanma Lale sultan gecikmeyiz " dedi Annesinin elinden öperek. Onu çok sevdiği belliydi Demirin.
"Berrin de gelmeyecek mi Lale" diyen Destan Hanım'dan sonra yediğim ekmek parçası boğazıma dizilmişti sanki, öksürmeye başladım,
"cemre şunu yudumla" dedi Demir, endişeli bir halde suyu uzattı, Sudan bi yudum aldım ve "iyiyim" diye ekledim, peceteyi uzatinca alıp gözlerimi kapattım.
"hayır destan hanım onlar daha sonra geleceklermiş " diye devam eden Lale Hanımla gözümü açıp derin bir nefes verdim. Demir bana bakıyordu sadece.
"Daha iyi misin " dediğinde,kafamla onayladim. İştahım iyice kaçmıştı zaten kadının ismini duymam yetiyordu...
Kahvaltıdan sonra Demir'le konaktan çıkarken Eski Mardin tarafinda lise dönemlerinde ablamla sürekli geldiğimiz cafeye geçmiştik,
Iceri geçtiğimiz de Demir etrafına bakarken buraya yabanci olduğunu anlayabiliyordum
"Yeni görüyor olamazsin burayi, Mardinde meşhur bir cafedir" dedim sandalyeme oturup duruşumu düzeltirken, Demir tam karşımda oturup gülümseyerek bana bakmıştı...
"Yani Mardin ile iyi anılarım yok açıkçası, evet birçok yerini bilirim ama buraya ilk kez geliyorum" dedi, Garson gelip siparislerimizi alırken ben camdan dışarı Mardinin tarihi evlerine bakıyordum...
"Bu şehirde bir çok insanın hikayesi var iyi veya kötü, ancak bizim aşiret ailelerinin sonu hep bellidir istediğimiz kadar kaçmaya çalışalım bazi sonlar değişmiyor malesef " dediğimde gözlerime baktı bir süre ve derin bir nefes verdi, ve sandalyeye yasladı
"Haklısın, bir kaç hafta içinde yaşadıklarımız ve sonucunda zorunlu bir evlilik ve iki yabancı insan olarak bugün Burdayiz" dedi karşılık vererek ve devam etti ardından
"Evet, ikimizde dün isteyerek o masada değildik Cemre, olanlara bakılırsa da bu topraklar ve törelerini kabul etmek zorunda kaldın " dedi net bir şekilde....
"Bazen Demir, eğer kötü bir durumun düzelmesinin tek şartı varsa, bunun inandığın değerlerin önüne geçmesine izin vermek zorundasındır" demistim sakin bir şekilde
"Ikimizde evlilik yolunu seçerek ailemizi kurtarıp belki de kendi hayatlarımızı geride bırakmış olduk" dedi sesindeki pişmanlık burdan hissediliyordu
"Mardin de yaşamadın sanırım Demir öyle anlıyorum ki kalmayı da istemeyen taraftasın" dediğimde gülümsedi
" Evet, 18 yaşımda Mardinden ayrıldım ve dönmeyi istemedim, Istanbuldaki hayatimdan gayet memnun bir haldeydim, üniversiteyi Istanbulda okudum, Isletme bölümünden mezun olduktan hemen sonra da şirket isleri ile ilgilenmeyi seçip bağımı iyice kopardım " dedi net bir halde...
"Benzer süreçleri geçirmişiz desene, Bende Istanbulda okudum Isletme bölümünden bu yıl mezun oldum sorarsan bana bende dönmeyi istemezdim" dedim
"Sen üniversite okudun mu" diye sorunca gözlerindeki şaşkınlık belliydi.
Toparlamak için nefes verdi
"Yani..Şey... Mardin bilirsin... sert kuralları olan bir şehir. hele ki baban sonuçta aşiret ağalarından sayılır bir kız çocuğu olarak okutmalarına şaşırdım" diyip lafini toparlamıştı,kafamla onayladım.
"Bunu düşünmekte haklısın. Babam biraz farkli büyüttü beni buralardan çok uzak. 18 yaşımdan sonra en azından bu şehir ile bağlantımı koparmayi basardım bir süre." Dedim gülümsemiştim
"Hangi üniversite de okudun Demir"
"Boğaziçi mezunuyum, şimdi ise Haznedar Holding de yönetim kurulundayım. sirket yönetimi daha çok bende sayılır, ancak kardeşim Emir'in desteği oldukça fazla ve tabi Selim.. Yani ortağımız onlarla dönüyor, bugün tanışırsın zaten" dedi kahvesinden bir yudum aldı.
"Peki sen, burda yaşamadın 18 yaşından sonra demistin" diye sordu
"Istanbul üniversitesini kazanınca orda devam etti herşey, bu yıl mezun oldum, Mardinde bulunan asıl şirket dışında Istanbulda ortak bir sirketimiz daha mevcut zaten genelde işleyişi ile ben ilgileniyordum Mezun olunca yönetim kuruluna geçmekti asıl hedefim, kaderimiz ise bizi Mardine geri getirmeyi seçti " dedim sesim titreyek.
"Büyük bir emek harcadığınız belli kaldı ki Şirket şartlari altinda Is kadını olma yolunda oldukça yol aşmışsin Büyük cesaret, belli olmaz ileride karşılığını mutlaka alırsın" diyince gülümsedim.
"Bu konuya birşey diyemem zamana bırakmak en doğrusu" dedim kahvemden içerek
"Istanbulda da ailenle mi kalıyordun" diye sorunca
"Her ikisi de" diyince "nasıl yani" diye sordum gülerek.
"Yani ailemle kalıyorum ama genelde zamanım daha çok şirkette geçiyordu, Istanbul Gecelerinde takılmayı severim zaten geç saate eve gelip sabah ayni tempo ile devam yani pek bağım olduğu söylenemez" dedi gözlerime bakarken, normaldi bu durum adam iş adamı ve nerde akşam orda sabah modu ne güzel...
"Peki...karşı tarafta olan ben soruyorum sana... Nefret duyduğun şeyler var mi hayatında" dediğimde sesli gülmüştü şaşkınlıkla durdum karşısinda.
" bunu öğrenip kullanamazsın umarım cemre hanım ama söyleyeyim tabiki yalandan nefret ederim ve affetmem kolay olmaz ve hayatta önem verdiğim tek şey ailemdir onlara yapilan herhangi kötü bir olay bana yapılmış sayarım" dedi ve bana yaklaştı
"bilmen gereken en önemli şeyi ekleyeyim kıskanç biriyim"dediğinde durdum bir süre.
" hadi ya işim zor o zaman " diyince gözleriyle bakıp kapatıp onayladi.
"Birazcık" dedi uyarurcasina..
"Yani illaki boş günlerin oluyordur onlarda ne yapmayı seçersin" diye sorduğum da sanki abarttım gibi hissediyordum sorgu gibi olmuştu biraz
" boş zamanlarım elbette oluyor, spor yapmayi ihmal etmem boş günlerimde,
Yani arkadaş ortamlarına genelde Gece katılmayı tercih ederim, onun dışında ailem ile nadirde olsa takılırız
ama pek fırsatım olmuyor sirket ile çok ilgileniyorum, genelde dosya okurum kitaptan daha çok " dedi gülerek.
" Emir dışında kardeşin yok sanırım 2 kardeşisiniz"Dediğimde bir an duraksadi camdan dışarı bakarak gözlerini kaçırdı ve sinirle mardine baktı
"evet şimdi için öyle. Ablam vardı bide " diyince anlamsizca yüzüne baktım,
derin nefes alıp devam etti
"öldü" Dediğinde gözlerimi sıkıca kapattım. Ve sorduğum sorunun pişmanlığı ole öylece sessiz kaldım bir süre
" ben özür dilerim bilmiyordum" dedim sesim titreyerek. Suyundan bir yudum alip nefes verdi sıkıntıyla. Ellerini masada birleştirdi ve yüzüme baktı
"sen anlat cemre hanım ömürlük eşimi iyi tanımam gerek "dediğinde
"Yani ne anlatayım ki " dedim ellerimi birbirine bağlayarak.
"Mesela yakın arkadaşların var mı?"dedi durdu.
"Abinin eşi oldukça yakınsınız onu görmek zor değil de onun dışında" diyince
"Yasemin mi o kardeşim artık, bakma görümcelik yapmıyorum ben" dedim sesli gülerek
"Masal var bide kuzenim, düğünde değildi malesef babasından kaynaklı gelemedi, ben kimseyle kolay kolay anlaşamam zaten" dedim gülümseyerek
"Hayatinda en önemli olan seyler ve sevdiğin ilgi duyduğun seyler neler" dedi
"Hayatimda en önemli yere sahip tek şey ailem zaten onlarin bir daha zarar görmesini istemediğim bir yerdeyim artık"dedim
"Aaa bak en sevdiğim şey uyumak" dediğimde güldü.
"Uyumak ve Sen mi?" Dediğinde anlamsizca baktım yüzüne.
"Dün gece aynı odayı paylaştık hanımefendi hatırlarsanız bütün gece sadece dönüp durdunuz" diyince şaşkınlıkla baktım
"SEN de uyumuyordun demek" dedim gözlerimi kısarak baktım
"Yerini yadırgadın diye düşünüyorum" diyince sesli güldüm.
"Tabi odamda biriyle uyumaya pek alışkın değilim ben " dedim imayla. Kısa bir sessizlikten sonra
"Peki sen boş zamanlarında ne yapardın"diye sordu merakla
" ya gezmeyi çok severdim de daha çok şirket işlerini öğrenmek icin şirkette çok takılırdim da bir işe yaramadığını şimdi anlıyorum, bilsem daha çok gezmeye ayırırdım vaktimi" dedim gülerek
" belli olmaz cemre " dedi.sanki çalışmak için ortamım çok kaldı da.
"sizde 3 kardestiniz bildiğim kadariyla ancak ablanin yaşadıkları oldukça zor süreçler geçirmiş" diyip sustu
"Öyleydik, ablam artık aramızda değil malesef, bizim aileden çıktıktan sonrasını kontrol edemedik ve ne yaşadığını bilmediğimiz hayatina son vermeyi seçti" dedim gözlerine baktım bi süre birşey söylemedi. masadaki suyumdan bir yudum alıp sakinleşmeye çalıştım.
" Ablam Önderden dolayı malesef artık aramızda değil "dedim gözyaşlarım dolu dolu dururken gözlerimi kaçırıp gökyüzüne baktım bir süre derin bir nefes verdim
"Öyle anlıyorum ki Ablan bu aşiret içinde hak etmediği bir çok sey ile savaşti Cemre, Halam zor biridir bilirim, ancak sen bizim ailemize eminim ki bir gelin olarak degil o evin kızı olarak girdin ve en önemlisi benim Karim olarak devam edeceğin bu yolda elimden geldiğince yaninda olmayi seçecem tabiki birbirimize saygıyı ve sınırı korumamız gerektiğini ikimizde biliyoruz" dediginde nedense inanmak zor gelmişti... çünkü ben en güvendiğim insan ile büyük bir sınama yaşamış yari yolda bırakılmıştim ve biliyordum bu ailede en ufak bir hatam da Demir ilk gözden çıkaracağı kişi de ben olacaktim çünkü ben karşı tarafin asiretinin kızıyım....
"Kalkalim istersen Burcu'ya söz verdim eslik ederiz diye onlarin yanina uğrayalim " dedi yerinden kalkarak
" tabi onlari da sabah tanıdığım için oldukça kısa bir sohbet içinde kaldık gitmemiz güzel olur"Diyip yerimden kalkarken birlikte arabaya doğru yürüdük
kısa bir yolculuktan sonra otelin restaurant bölümüne geçerken
Burcu ve Emir sohbet ediyorlardı, Masanın basinda durup herkese selam verirken Demir eliyle işaret ederek
"cemre bu Selim " dedi, adam yerinden doğrularak elini uzattı gülümseyerek cevap vermiştim
"memnun oldum " dedim elini sıkarak.
" bende memnun oldum cemre " dedim Demir ile yanyana otururken Demir gülümseyerek Yengesine döndü
" neler yaptınız Burcu gezebildin mi Mardini " dedi keyifli bir hâlde.
" ay yok Demir bunlarla gezilir mi Allah aşkına bırak ya kardeşini tanımıyorsun sanki çok sıcak bilmem ne diye tutturdu geldi otele tünedi kaldi yine" dedi, Demir ve masadaki herkes kahkaha atarken Burcu gülümseyerek bana döndü
" biz en iyisi canım eltim ile gezelim hem daha iyi kaynaşırız bence " dedi cana yakın bir halde.
"Olur tabi Burcu buraları bildiğim kadarıyla gezdiririm" dedim tebessümle.
Demir, Selime dönerek omuzuna dokundu.
"Selim sende katılmışsındır gezileri kaçırmazsın" dedi
"her tarafı çok güzel Demir be arada kaçalım buraya kafa dinleriz" dedi gülerek, Bana döndü
"Cemre sen İstanbul'u gördün mü ?" Diye merak içinde
"evet 4 yıldır İstanbuldayım üniversite okuyordum mezun oldum bu yıl, " diye cevap verince
"gerçekten mi hangi bölüm mezunusun" dedi şaşkınlıkla.
"işletme okudum " dedim sakin bir hâlde.
"ne güzel çalışıyor musun peki deneyimlerin nasıl şirketlerle çalışma veya staj hayatin nerde geçti"
" İstanbul da bulunan aile şirketimizde bayağı ilerlemiş bir halde gidiyordum hedefim bu yıl mezun olup birçok şeyi devralmaktı ama olmadı diyelim " dedim Demir'e dönerek.
" anladım " dedi tebessüm ederek.
Burcu beni merakla dinliyordu.
"Ailen izin vermiş Cemre, yani doğu tarafına ilk kez geçiyorum burda herşey göründüğünden çok farklı" dedi.
"Gezmeye harika bir şehirdir ancak burada büyümek farklı" dedim
"Sen şanslı olan taraftasın" dedi gülerek.
"Sanmıyorum, herşey bir olayla darmaduman olabiliyor," dedim sıkıntıyla nefes verdim. Demir sessizce yüzüme baktı sadece yaşadıklarımız benzer şeylerdi belki de bu aile Haznedar Asiretinden ayri bir taraftaydi.uzun bir sohbet sonrasi Selim otelde kalirken hava kararmış bizde konağa gelmek üzere yola çıkmıştık, Büyük giriş kapısı açılırken Lale Hanım sevinç içinde karşılamışti bizi
"hoş geldiniz çocuklar " diyen Lale Hanım oğullarına sarılırken Salona doğru ilerliyorduk birlikte Burcu Emir ilerlerken Lale Hanım girişte koluma dokunca durmuştum
"Cemre kızım bi gelebilir misin" dedi eliyle yan odayi göstererek. Demir'e döndüm, gözleriyle onaylarken sessizce ilerledim ardindan.
"kızım bugün görüşemedik pek. iyi misin ağrın felan var mı" dediğinde
ne söylemek istediğini anlamıştım ve bozuntuya vermeyerek devam ettim.
"yok Lale Hanım iyiyim, sabah vardı geçti ilaç aldım " dedim gülümseyerek
" Anne demeni tercih ederim kızım Lale Hanım pek bi resmi kaldı aramizda sanki, " dedi elimi sıkıca tutarak.
"Bak Cemre sen bu eve bize emanet gelen bir kızım gibi girdin öyle kalacaksın evlâdım" dedi samimeyet içinde
"Teşekkür ederim Lale anne " dedim gülümseyerek.
"Hadi sen hazırlan sen Cemre'cim" dedi tam giderken durdu aniden
"Bu arada kızım, giyim için pek karışmam ancak bugün için bir rica say bunu, alışverişte aldığımız yöresel kıyafetlerinden birini seçersen" dedi rica ederek.
"Aile büyükleri bilirsin bi söz söylenmesin kızım, bende bir gelinim biliyorsun" dedi koluma dokunarak.
"Tamam Lale han-.. anne" dedim gülerek.
" Istediğiniz gibi olur herşey " diyip odama ilerleyip içeri girdim Demir telefonuyla ilgilenirken Dolaptan kıyafetimi çıkarınca şaşırdı.
"Yöresel kıyafet giyinir miydin" dedi şaşkınlıkla.
"Lale Annemin hediyesi, hem aile büyükleri burdayken" diyince koltuktan kalkıp yanıma geldi ve yüzüme baktı
"Yapmak istemedigin birseyi onlar istiyor diye yapma" dedi samimi bir halde.
"Haklı olan Annen önemi yok ben alışkınım, evde de kullandığım kıyafetler gibi zaten, yinede teşekkür ederim" dedim tebessümle siyah yoresel tarzda olan elbiseyi giyinip içeri geçerken gelen sesler ile gerilmiştim biraz
Demir sakince bana bakarken kısa bi süre geçtikten sonra yanima geldi ve koltuğu gösterek "otur" dedi
"bir şey mi oldu Demir " dedim tedirginlik ile.
"Cemre bak Önder'in ölümünden sonra aşiretler arasını çok karıştı biliyorsun " dedi kararsız bir haldeydi sanki.
"evet de ne demek istiyorsun anlamadım " dedim anlamsizca yüzüne bakarken
"Cemre sana karşı ön yargılı davranacaklardır Amcamlar ve Yengemler, hatta kızları kısacası herkes" dedi
"tahmin etmesi zor değil " dedim gayet normal karşılık vererek
"yani onlara karşı biraz "
dediğinde yerimden kalktım ne söylediğini anlamıştım saygıda kusur istemiyorlardı.
"devamını getirmene gerek yok Demir anladım, elimden geleni yaparım " dedim sakince, odadan beraber çıkarken salon tarafindan herkes bize bakmıştı Demir yukarıya çıktı ve Lale Hanımın beni odaya çağırmasıyla Yanına giitim ,
"bak kızım aşağısı kalabalık sana karşı bir şey söylerlerse biliyorsun Önderden dolayı " dediğinde, herkes ne kadar korkuyor böyle ya diye düşündüm.
"merak etme anne Demirle de konuştuk sorun yok, endişelenmeyin siz iyi geçmesi için her şeyi yapacam" dedim gülümseyerek
"teşekkür ederim kızım anlayışın için"
"hadi gidelim de laf olmasın anne" dedim koluna dokunarak, eliyle bana destek olurcasına dokundu
Demir ve lale annenin uyarması gerçekten zor bi akşam olacağını çağırıştırıyordu bana, aşağı inmeden önce yasemini aramak istedim bugün hiç vaktim olmadı zaten korkuyla çıkmıştı dün.
" alo yaseminim " dedim sevinçle
"cemre, birtanem iyi misin haber bekledim bütün gün senden her şey yolunda mı " dedi endişeli bir hâlde
"iyiyim yasemin iyiyim, Demirle dolaştık kardeşleriyle felan tanışma derken dönemedim sana, şimdi de amcaları geldi fırsat bu fırsat arayayım dedim"
"cemre, sakın kimsenin seni üzmesine izin verme bak üzerine geleceklerdir sakin ol amaçları o zaten biliyorsun" dedi
"Herkes aynı şeyi söyleyip durdu farkındayım herşeyin zaten dostane karşılama beklemiyorum " dedim
"sabret canım, bende çok isterdim yanında olmayı yarın gel mutlaka özledik seni " dedi gülerek
" annemlere söyle, yarın gelecem zaten çok özledim onları da, canım şimdi kapatmam gerek aşağı inmeliyim " dedim sesler gittikçe artarken
" tamam canım görüşürüz yarın öpüyorum seni "dedi,Telefonu kapattıktan Aşağı indim ve büyük olanların elinden öptükten sonra Lale annenin yanına oturdum. Aralarında bana bakarak konuşmaları sinirlerimi bozuyordu zaten , bi süre kalmayı denedim ancak bakıp gülmeler, fısıldaşmalar artınca müsade isteyip Hava almak için çıkmistim odadan üst kata gelip tam odama girecekken, biri kolumdan tuttu ve beni boş bir odaya çekti. Korkuyla gözlerine bakarken
"napıyorsunuz lütfen bırakın " dedim kolumu çekerek, tedirgin olmuştum kimsede yoktu karşımdaki kadın ise oldukça sinirliydi.
" bana bak kızım, bu şirin ayakların bu aile için fazla sıkıcı. sakın unutma Önderi sizin aile öldürdü. ve sen aşiret tarafından nefret ettiğimiz bir gelin olacaksın ve gitmen için her şeyi yapacaz buna emin olabilirsin" dedi tehtid ederek.
"bırakır mısınız çıkmak istiyorum" dedim kapının önünde duran kadına
"sen bu aileye sadece bi lekesin duydun mu beni "
Hızla odadan çıkan kadının ardından daha fazla gözyaşlarımı tutamistim
●●●●●□●●●●●●●●●●●●●