JUSTİN BİEBER HİKAYELERİ

By basakilgen75

6K 175 38

Henüz Jack'ten yeni ayrılmanın acısıyla çöktüm denebilir hayata küsmüştüm nerdeyse.. Beni bıraktığında atlatm... More

SANA KARŞI KOYAMIYORUM (1 BÖLÜM)
SANA KARŞI KOYAMIYORUM (2 BÖLÜM)
SANA KARŞI KOYAMIYORUM (3 BÖLÜM)
SANA KARŞI KOYAMIYORUM (4 BÖLÜM)
BELİEBER OLMAK ZORDUR
That SHOULD be me
That SHOULD be me 2
Favourite girl "sevgilinin agzinda GPS falan mı var?"
AŞK
You Don't Know Me
BENİ TEKRAR BIRAKMA!!!
EVET JUSTİN BİEBER, SENİ SEVİYORUM♥♥
COMİNG HOME
HALO
NEW LİFE♥
YASAK AŞK!!!!
AŞKIM♥♥
KAVGA!!!
DEMİ LOVATO'NUN DOGUM GÜNÜ♥♥
GERÇEKTEN HAMİLEYDİM!!!
BUSİNESS THİNGS♥
HİÇ OLMAMALIYDI
ACİKLAMA :))

NATE

116 6 1
By basakilgen75

Hemen yanına gittim ve kollarından tutarak sartım. ''Senin burada ne işin var? Casidy'e ne yaptın?!''

Alaycı bir şekilde gülümseyerek; ''Ne yani Juzzy? Bana dün gecemizi hatırlamadığını söyleme...'' dedi ama hala şaşkın şaşkın o'na baktığımı görünce devam etti; ''Ah sen hatırlamıyorsun...'' İnanmamak istiyordum ama geçen geceyi gerçekten hatırlamıyordum...

Casidy Walcorn

Justin'in belime dolanmış kolunu okşadım ve başımı çevirip yanağına bir öpücük kondurdum.

''Günaydın bebeğim.'' Duyduğum ses bütün uykumu kaçırıp, gözlerimi korkuyla açmama neden olmuştu. Hemen kollarından kurtulup ayağa kalktım.

''Ne yaptığını sanıyorsun Nate!''diye bağırdım o'nu yanımda görmemle. O da hemen yataktan kalkıp yanıma geldi. Ayna da ki görüntümü gördüğümde üzerimde sadece iç çamaşırlarım vardı. Nate'de yarı çıplaktı.

''Casidy, ne oluyor?''dedi şaşkın bir şekilde suratıma bakarak.

''Asıl sana ne oluyor?!'' diye bağırmamla birlikte korkup geri çekildi.

''Casidy.. Hatırlamıyor musun?'' İşte bunu dediği anda kalakaldım.

Korkuyla; ''Neyi?'' derken gözlerimden yaşlar süzülmeye başlamıştı bile.

''Dün geceyi...'' dedi Nate ve yavaşça yanıma yaklaştı tekrar.

Dizlerimin üstüne düştüm ve O'da yanıma oturunca göğsünü yumruklamaya başladım.

''Justin'e ne yaptın! O nerede! O'na ne yaptın!'' Başım dönmeye başlamıştı. Yatağa tutunarak ayağa kalktım, ancak kalkmamla birlikte Nate'in kollarına düştüm...

-----------------------------------

''Bırak beni Nate! Yalvarırım.. Artık seni sevmiyorum, o günler eskide kaldı.''dedim ne kadar süredir arkasında ağladığımı bilmediğim kilitli kapının arkasından. Nate'in verdiği çiçekli elbiseyi aşağı doğru çekiştirdim ve sonra kapı açıldı, Nate içeri girdi ve dizlerini kırıp yanıma oturdu. Eliyle gözümün önüne gelen saçı itip derin bir nefes aldı ve konuşmaya başladı; ''Casidy seni tekrar bulmuşken kaçırmayı göze alamam. Birlikte mutlu olabiliriz. Düşünsene sadece sen ve ben. İstediğimizi yaparız...'' dedi.

Elini sertçe tutup aşağıya indirdim ve başımı ellerimin arasına alıp duygusuz bir sesle konuşmaya başladım; ''Sana bunu yapmanı kim söyledi?''

''Kimse söylemedi Casidy.. Dün gece-'' Sözünü bitirmeden kestim ve bağırarak; ''Uyandığımdan beri dün gece diyip duruyorsun! Ben böyle bir şey yapmam, yapamam!'' dedim.

''Casidy, ikimizde sarhoştuk.. Seni durdurmaya çalıştım. Justin gitmişti, orda yalnız kalmıştın. Seni evime götürmem için yalvardın...'' Nate'in dedikleri karşısında sanki biri kalbime yüzlerce bıçak sapladı. Hıçkırıklar arasında kaldım.

''Casidy lütfen ağlama! İstediğin her şeyi yaparım, yeterki ağlama...'' dedi ve kollarını etrafıma doladı. Ama bu daha da çok ağlamamı sağlamıştı.

''Nate... Bırak da gidiyim.''

''Hayır Casidy, daha çok üzülmeni istemiyorum. Sen içeride tek başına otururken Justin'in Selena'yla birlikte yukarı çıktığını gördüm. O çocuk sana zarar veriyor. Seni üzgün görmeye dayanamıyorum...'' Bu sözleri üzerine hiç ağlamadığım kadar ağlamaya ve titremeye başlamıştım. Justin bana böyle bir şey yapmazdı. Nate beni biraz daha sıkıp eliyle başımı okşamaya başladı...

Justin Bieber

Arabamdan indikten sonra koşarak eve girdim. Her katı, her odayı aradım. Hiç bir yerde yoktu. Koltuğa oturdum ve başımı ellerimin arasına aldım. Beynim patlıycak gibiydi. Doğru düzgün düşünemiyordum. Hemen cebimden telefonumu çıkarttım ve polisi aradım. Her yere haber verecektim. Herkes Casidy'i arıycaktı ve sonunda onu bulucaktım.

Ne olursa olsun, bulucaktım!..

Yazarın gözünden (Akşam) Nate'in evi

Bu şarkıyla okuyun:

Nate yavaş adımlarla Casidy'nin sabahtan beri yattığı yatağa doğru ilerledi. Yine ağlıyordu. Casidy'nin her göz yaşı kalbine bir ok gibi saplanıyordu. Gidip yanına oturdu ve saçlarını okşadı.

''Hey Cas. Sana fransız tostu yaptım, en sevdiğinden. Hadi aşağıya gel.'' Casidy ağlamaktan kızarmış gözlerini açtı. Nate hala Casidy'nin en sevdiği yemeği unutmamıştı. Onunla ilgili her şey zihninin bir köşesinde kazılıydı. Casidy'nin gözlerine her baktığında kendisinden nefret ediyordu. Casidy ''Hayır''anlamında kafasını salladı. Şuan Justin'e sarılmayı, o'na neler olduğunu sormayı o kadar çok istiyorduki... O sırada karnından tuhaf bir ses yükseldi.

''Casidy açsın biliyorum, hadi gel bir şeyler yiyelim.'' Ama Casidy bir şey yememekte kararlıydı. Nate dayanamayıp Casidy'i kucağına aldı ve aşağıya indirdi.

''Nate bırak beni lütfen!'' diye haykırdı Casidy. Büyük evde sabahtan beri onun çığlıkları yankılanıyordu. Nate en sonunda Casidy'i bir sandalyenin üstüne bıraktı ve yanına oturdu.

''Casidy bir şeyler yemelisin'' dedi Nate. Sesinden ne kadar üzgün olduğu anlaşılabiliyordu. Casidy kafasını Nate'e çevirdi ve; ''Kim sana bunu yaptırdı?'' dedi titreyen sesiyle. Nate her şeyi anlatmak istiyordu ama yapamıyordu. Casidy'e yalan söylemekten hiç bir zaman hoşlanmamıştı ama O'nu kaybetmemek için söylemek zorundaydı.

Derin bir nefes aldı ve konuşmaya başladı; ''Sana söyledim. Kimse. Ben sadece.. Seni çok seviyorum Casidy'' Casidy Nate'e hala inanmıyordu. Uzandı ve Nate'in elini tuttu.

''Anlat bana Nate. Kim?'' Nate elini çekti ve hafifçe boğazını temizleyerek; ''Kimse dedim Casidy. Hadi yemeğini ye.''dedi hafif sertçe çıkışarak. Casidy'nin gözünden bir damla yaş daha süzüldü. Sinirli bir şekilde Nate'e döndü ve bağırdı; ''Anlamıyor musun?! Justin'i özledim ve ben sadece o'na aidim!'

Sally Browning

Dizlerini toplamış bir şekilde televizyon izliyordu ve evde yalnızdı. Televizyonun sesini biraz daha açtı. Bir yandan da düşünüyordu; Titanik'i neden bu kadar sevdiğini bilmiyordu, kim bilir kaçıncıya izliyordu. Jack, Rose'u öptüğünde geçen gece olanlar aklına geldi. Dün gece düşünmekten uyuyamamıştı.

''Keşke öpmesine izin verseydim...'' diye düşündü tekrar.'Keşke...'' O sırada kapı çaldı.

''Bu kadar erken geliceğinizi bilmiyordum'' dedi kapıya doğru gelirken. Kapıyı açarken tekrar söylendi; ''Otelde kalıcağınızı sanıyor-'' karşısında gördüğü kişi annesi veya babası değildi.

''Chaz?''

''Bak Sally, geçen akşam olanlardan sonra bir açıklama yapmam gerektiğini düşündüm...Ve açıkcası o akşam yaptığım-''

''Tam bir saçmalıktı...'' dedi ve güldü Sally Chaz'in sözünü tamamlayarak.

''Hayır, yarım kalmıştı...''dedi Chaz ve elini Sally'nin boynuna doladı. Sonrada dudaklarını buluşturdu. Sally ilk önce karşılık vermedi, ne yaptığını anlaması biraz zaman aldı. Sonra O'da elini Chaz'in boynuna doladı ve birlikte içeri girdiler. Sally arkalarından kapıyı kapattı ve karşılık vermeye başladı. Çok hızlı ve düşünmeden gerçekleşmişti her şey, Chaz üstünü çıkarttı ve Sally'i kucağına aldı ve birlikte üst kata çıktılar. İşte herşey orda başlamıştı..

Justin Bieber

Bir bardağı daha bitirdi ve sinirle yerinden kalktı. Casidy'i istiyordu.Ona neler olduğunu sormak, en azından nerede ve güvende olup olmadığını bilmek, O'na sarılmak.. Casidy'nin şuan ne yaptığını bile bilmiyordu ve bütün bu sorular beynini kemiriyordu. Oturma odasına gitti ve sehpanın üzerindeki herşeyi eliyle yere attı. Koltuğa oturdu ve önüne Casidy'le daha dün çekildikleri resimleri koydu.

Nasıl olurda kimse bulamazdı? Bütün kanallar, herkes Casidy'i arıyordu. Gözünden bir yaş düştü yere. Şuan kiminleydi acaba? Neredeydi?

Heryerde, herkesle olabilirdi. Başına her şey gelmiş olabilirdi .Düşündükçe ardarda bir kaç yaş daha düştü gözünden. Ayağa kalktı ve arabanın anahtarını aldı. Selena'ya gidip konuşana kadar bekliycekti ve eğer o yaptıysa, o'na yapıcaklarından kendisi bile korkuyordu.

Emily Eagles

Hemen koşarak banyoya çıktı ve son kalan pedini aldı. Sinirli bir şekilde bağırdı; ''Lanet osun!Senden nefret ediyorum doğa ana!'' Aşağıya inip telefonunu aldı ve hızlı bir şekilde annesine bir mesaj yazdı;

''Ped bitti, gelirken alır mısın?'' Ve sonra da gönder tuşuna bastı. Bazen erkek olmayı istemiyor değildi. Tekrar koltuğa oturdu ve televizyona bakmaya devam etti. Annesinden hala mesaj gelmemişti.Telefonunu açıp en son mesaj attığı saate baktı. Ancak telefonda gördüğü üzerine kendi kendine lanetler okumaya başladı.

''Lanet olsun! Ne diycem şimdi?'' dedi mesajın Ryan'a gittiğini görünce.Hemen Ryan'ı aradı ve telefonu açtığı gibi lafları sıraladı; ''Ryan, mesaj sana değildi. Annemeydi. Üzgünüm'' Ryan telefonun öbür ucundan güldü. Emily'nin teleşlı halini çok seviyordu.

''Önemli değil Emi. Ben marketteyim. Çikolata,cips, patlamış mısır bir de istediklerini aldım. İstediğin dvd var mı?'' dedi Ryan sevimli bir ses tonuyla. Emily çok şaşırmıştı, en azından daha tuhaf bir tepki bekliyordu.

''Se-seni seviyorum'' dedi Emily bir anda. Karşı taraftan bir süre ses gelmediği için Emily ne dediğini anca anladı.

''Yani Filmin adı; Not:Seni Seviyorum'' dedi Emily yaptığı hatayı kurtararak.

''Hı. Ta-ta tamam o zaman hemen geliyorum...'' dedi Ryan kekeleyerek ve telefonu kapattı.

''Tanrım! Ne kadar tuhaf! Ne yani, ileride sevgili olursak etrafımızdakiler nasıl sevgili oldunuz diye sorduğunda onlara Ryan'ı yanlışlıkla ped almaya yolladığımı mı söyliyeceğim ,Tanrım!'' Emily evde kendi kendine bağırdı tekrar. Sonra az önce dediği şeyi tekrar düşündü...

''İleride sevgili olmak mı? Neler saçmalıyorum ben?''Gitti ve koltuğa tekrar oturdu. Bu tam bir çılgınlıktı...

-----------------------

Kapının çalmasıyla yerinden kalktı ve kapıya doğru gitti.Karşısında elinde poşetlerle duran Ryan'ı görünce minik bir kahkaha attı ve içeri davet etti.

''Ryan, gerçekten mesaj sana değildi. Ama çok çok teşekkür ederim. Yani hayatımı kurtardın denilebilir.''dedi ve güldü ama kalbi deli gibi atıyordu. Ryan,Emily'e biraz daha yaklaştı. Birbirlerinin nefeslerini hissedebiliyorlardı. En sonunda Ryan biraz daha eğildi ve dudaklarını Emily'nin dudaklarına bastırdı. Tam bir öpücük gibi değildi...Ama ikisininde nefeslerinin bir süreliğine kesilmesine yetmişti...

Casidy

Yatakta sabahtan beri yaptığım gibi dizlerimi toplamış bir şekilde oturuyordum. Nate kapıdan içeri girdi ve yanıma oturdu. Artık göz yaşım akmıyordu, ağlamaktan yorulmuştum. Kolunu bana doladı ve yüzüme düşen saçık kulağımın arkasına itti. Boynuma doğru yaklaştı ve nefesini üfledi.Hemen uzaklaştım ve kısılmış sesimle; ''Ne yapıyorsun Nate?!''diye bağırdım.

Hiç bir şey demeden tekrar yaklaştı ve ellerimi yatağa doğru bastırdı.

''Nate!Kendine gel!''dedim tekrar.

''Casidy, sen çok güzelsin''dedi ve dudaklarıma yapıştı. Çırpınıyordum ama hiç fayda etmiyordu. Çekildiğinde tekrar bağırdım; ''Nate ne yaptığının farkında değilsin! Bırak beni lütfen!'' Boynumu öpmeye başladığında ayaklarımla havaya tekmeler savurmaya başladım ama kendi bacaklarıyla, ayaklarımı sıkıştırdı.

Ağlamaya başlamıştım. Kulağıma eğildi ve daha çok çırpınamamı sağlayan bir şey dedi; ''Onunla yapıyorsan benimlede yapabilirsin...''

''Nate.. Lütfen, bırak beni.. Bu sen değilsin!''diye haykırdım.

Bu benim tanıdığım Nate değildi. Benim bildiğim Nate bana zarar gelmesini asla istemezdi. Kolları belime dolandı ve elbisemin fermuarını buldu. Bacağımı zorda olsa büküp karnına bir tekme attım ama hala ellerimi bırakmıyordu. Hafifçe doğrulup Pantolonunun düğmesini çözdü ve tekrar yaklaştı. Bacaklarımı iki yana açtı ve tam tekrar öpücekken gözümden yaşlar akarken, kalan son gücümle bağırdım; ''Nate lütfen yapma. Ben.. Ben hamileyim...


"Bu bölümü yazarken gerçekten çok heycanlandım ve çok özendim. Bu yüzden çok yorum istiyorum. Lütfen bolca ve uzunca yorumlar yapın. Her bölüm 200 beğeniyi aşıyor ve gerçekten çok seviniyorum. Umarım bu bölümde geçer. Sizi meraklandırarak bir bölümü daha bitiriyorum... Hepinizi kocaman öptüm.


YAZAR:BAŞAK İLGEN.... 

Continue Reading

You'll Also Like

803K 15.7K 21
༺༻ Bütün hakları saklıdır "Ben geldim" Gülümseyerek ve son harfi uzatarak kurduğum cümle ile o da gülümsedi. Sandalyesini biraz masadan geri çekti...
160K 11.3K 34
Agra bebeğiyle çaresizce sokakta yaşarken bir gece karşısına çıkan adamla hayatı tamamiyle değişir. Ferişte - Masum, melek ve günahsız demek. Not: +...
455K 3.8K 24
Hikayede sık sık +18 ve şiddete yer verilecektir! Yaş sınırını göz önünde bulunduralım.
184K 10.1K 23
❝ Konserdeki Sevgilim: Mine, üç ay. Konserdeki Sevgilim: Sadece üç ay çıkıyormuş gibi davranacağız. Konserdeki Sevgilim: O kadar. Siz: Üç ayın sonun...