NATE

115 6 1
                                    

Hemen yanına gittim ve kollarından tutarak sartım. ''Senin burada ne işin var? Casidy'e ne yaptın?!''

Alaycı bir şekilde gülümseyerek; ''Ne yani Juzzy? Bana dün gecemizi hatırlamadığını söyleme...'' dedi ama hala şaşkın şaşkın o'na baktığımı görünce devam etti; ''Ah sen hatırlamıyorsun...'' İnanmamak istiyordum ama geçen geceyi gerçekten hatırlamıyordum...

Casidy Walcorn

Justin'in belime dolanmış kolunu okşadım ve başımı çevirip yanağına bir öpücük kondurdum.

''Günaydın bebeğim.'' Duyduğum ses bütün uykumu kaçırıp, gözlerimi korkuyla açmama neden olmuştu. Hemen kollarından kurtulup ayağa kalktım.

''Ne yaptığını sanıyorsun Nate!''diye bağırdım o'nu yanımda görmemle. O da hemen yataktan kalkıp yanıma geldi. Ayna da ki görüntümü gördüğümde üzerimde sadece iç çamaşırlarım vardı. Nate'de yarı çıplaktı.

''Casidy, ne oluyor?''dedi şaşkın bir şekilde suratıma bakarak.

''Asıl sana ne oluyor?!'' diye bağırmamla birlikte korkup geri çekildi.

''Casidy.. Hatırlamıyor musun?'' İşte bunu dediği anda kalakaldım.

Korkuyla; ''Neyi?'' derken gözlerimden yaşlar süzülmeye başlamıştı bile.

''Dün geceyi...'' dedi Nate ve yavaşça yanıma yaklaştı tekrar.

Dizlerimin üstüne düştüm ve O'da yanıma oturunca göğsünü yumruklamaya başladım.

''Justin'e ne yaptın! O nerede! O'na ne yaptın!'' Başım dönmeye başlamıştı. Yatağa tutunarak ayağa kalktım, ancak kalkmamla birlikte Nate'in kollarına düştüm...

-----------------------------------

''Bırak beni Nate! Yalvarırım.. Artık seni sevmiyorum, o günler eskide kaldı.''dedim ne kadar süredir arkasında ağladığımı bilmediğim kilitli kapının arkasından. Nate'in verdiği çiçekli elbiseyi aşağı doğru çekiştirdim ve sonra kapı açıldı, Nate içeri girdi ve dizlerini kırıp yanıma oturdu. Eliyle gözümün önüne gelen saçı itip derin bir nefes aldı ve konuşmaya başladı; ''Casidy seni tekrar bulmuşken kaçırmayı göze alamam. Birlikte mutlu olabiliriz. Düşünsene sadece sen ve ben. İstediğimizi yaparız...'' dedi.

Elini sertçe tutup aşağıya indirdim ve başımı ellerimin arasına alıp duygusuz bir sesle konuşmaya başladım; ''Sana bunu yapmanı kim söyledi?''

''Kimse söylemedi Casidy.. Dün gece-'' Sözünü bitirmeden kestim ve bağırarak; ''Uyandığımdan beri dün gece diyip duruyorsun! Ben böyle bir şey yapmam, yapamam!'' dedim.

''Casidy, ikimizde sarhoştuk.. Seni durdurmaya çalıştım. Justin gitmişti, orda yalnız kalmıştın. Seni evime götürmem için yalvardın...'' Nate'in dedikleri karşısında sanki biri kalbime yüzlerce bıçak sapladı. Hıçkırıklar arasında kaldım.

''Casidy lütfen ağlama! İstediğin her şeyi yaparım, yeterki ağlama...'' dedi ve kollarını etrafıma doladı. Ama bu daha da çok ağlamamı sağlamıştı.

''Nate... Bırak da gidiyim.''

''Hayır Casidy, daha çok üzülmeni istemiyorum. Sen içeride tek başına otururken Justin'in Selena'yla birlikte yukarı çıktığını gördüm. O çocuk sana zarar veriyor. Seni üzgün görmeye dayanamıyorum...'' Bu sözleri üzerine hiç ağlamadığım kadar ağlamaya ve titremeye başlamıştım. Justin bana böyle bir şey yapmazdı. Nate beni biraz daha sıkıp eliyle başımı okşamaya başladı...

Justin Bieber

Arabamdan indikten sonra koşarak eve girdim. Her katı, her odayı aradım. Hiç bir yerde yoktu. Koltuğa oturdum ve başımı ellerimin arasına aldım. Beynim patlıycak gibiydi. Doğru düzgün düşünemiyordum. Hemen cebimden telefonumu çıkarttım ve polisi aradım. Her yere haber verecektim. Herkes Casidy'i arıycaktı ve sonunda onu bulucaktım.

JUSTİN BİEBER HİKAYELERİWhere stories live. Discover now