AŞKIM♥♥

81 3 0
                                    

''Sanada günaydın'' dedim ve bende güldüm. Kafasını uzatarak arkamdaki tezgaha baktı ve gülümsedi;

''Ne yapıyorsun?''

''Bilmiyorum...''

''Sanırım sana yardım edebilirim'' dedi ve buzdolabına gidip sütü çıkarttı ve tezgaha koydu. Sonra da dolabı açıp içinden bir kutu çikolatalı mısır gevreği çıkarttı.

''Sorun çözüldü'' dedi ve güldü.

''Bu tür şeyleri nerelerde gizlediğini göstermelisin'' dedim ve bende güldüm.

-----------

''Üstüme bir şeyler almam lazım.'' dedim oturma odasında televizyon izlerken.

''Dışarı çıkalım o zaman''

''Araba Chaz'de?''

''Garajda bir araba daha var'' dedi ve göz kırptı.

Yerimden doğrulup Justin'e döndüm; ''O zaman ben Sally'nin getirdiği elbiseyi giyiyim, gerçi çok süslü alışverişe gitmek için ama neyse giycek başka bişi yok'' dedim ve elbiseyi bıraktığım odaya girdim. Elbiseye şöyle bir göz attım, acaba beni görünce ne diyeceklerdi? ''Justin Bieber'ın yeni sevgilisi çok süslü'' Felan mı?...

Kafamdaki bu düşünceleri etrafa saçmak istiyor gibi kafamı salladım ve gömleği çıkarttım. Ellerim yetişmediği için zor da olsa elbisenin fermuarını kapattım. Kapıyı açarak dışarı çıktım ve koltuğa oturarak Justin'i beklemeye başladım. Aşağıdan bir kapı sesi geldi ve merdivenlerden çıktığını duydum. Sesler kesilince bir anlığına duraksadım.

''Vay! Nerden esti böyle giyinmek?''dedim Justin'i görünce ve üzerindekileri tekrar inceledim. Kotunun üzerine benim elbisemle aynı denilebilecek kadar yakın renkte bir gömlek giymişti. Üstünde de beyaz bir ceket vardı. Ayağa kalktım ve yaklaştım.

''Sen üstündekinin çok abartılı durmasını istemiyordun, bende seni yanlız bırakmamak için bunları giydim. Büyük ihtimalle başka bir yerden geldiğimizi sanacaklardır.''dedi ve güldü. Yüzünü ellerimin arasına aldım ve dudaklarına büyük bir öpücük kondurdum.

''Ayakkabıların nerede?'' dedi.

''Galiba hamağa oturmak için çıkartmıştım'' dedim ve verandaya doğru yürümeye başladım. Tam tahmin ettiğim gibi hamağın yanında duruyordu. Hemen alıp Justin'in yanına geri döndüm. Belimden tuttu ve birlikte kapıya ilerledik. Kapıyı açtıktan sonra parmağını kapının yanında duran ekrana bastırdı ve çıkan bir ''bip'' sesinden sonra alttaki düğmelerden bir kaçına bastı.

Sonra bana dönüp hoş bir sesle; ''Bu güvenlik sistemi benim parmak izimle çalışıyor''dedi ve devam etti; ''Gel seninkini de kaydedelim.'' Elimi nazikçe kavrayıp baş parmağımı ekrana bastırdı.

''Şifre,49201''dedi. Tekrar belimden tuttu ve kapıdan çıktık. Yan tarafa dönerek garaja yöneldik, cebinden çıkarttığı minik bir kumandayla kapıyı açtı, elimi tutarak garajdaki Audi'ye doğru yürümeye başladık. Elini bırakıp sürücü koltuğunun yanındaki koltuğa oturdum. Arkamdan kapıyı nazikçe kapattı, sonra gelip kendisi de yanıma oturdu.

-------------------

''4 kilometre sonra sağa dönün! Şimdi sola dönün! Sağ...!''tarif ettiği yolda kaza olduğu için kapatılmış yoldan ayrılmamız sonucunda kafayı yiyen navigasyon cihazının fişini çıkarttım ve derin bir ''oh'' çektim. Justin de güldü ve radyoyu açtı.

''Justin Bieber ve üvey kız kardeşi Casidy Bieber gazetecilere öpüşürken poz verdiler!''diye haykırdı radyo. Gözlerimi devirdim ve cdlerin olduğu torpido gözünü açtım. İçlerinden Adele'nin cdsini aldım ve cd kısmına koydum.

JUSTİN BİEBER HİKAYELERİWhere stories live. Discover now