JUSTİN BİEBER HİKAYELERİ

By basakilgen75

6K 175 38

Henüz Jack'ten yeni ayrılmanın acısıyla çöktüm denebilir hayata küsmüştüm nerdeyse.. Beni bıraktığında atlatm... More

SANA KARŞI KOYAMIYORUM (1 BÖLÜM)
SANA KARŞI KOYAMIYORUM (2 BÖLÜM)
SANA KARŞI KOYAMIYORUM (3 BÖLÜM)
SANA KARŞI KOYAMIYORUM (4 BÖLÜM)
BELİEBER OLMAK ZORDUR
That SHOULD be me
That SHOULD be me 2
Favourite girl "sevgilinin agzinda GPS falan mı var?"
AŞK
You Don't Know Me
BENİ TEKRAR BIRAKMA!!!
EVET JUSTİN BİEBER, SENİ SEVİYORUM♥♥
HALO
NEW LİFE♥
YASAK AŞK!!!!
AŞKIM♥♥
KAVGA!!!
DEMİ LOVATO'NUN DOGUM GÜNÜ♥♥
GERÇEKTEN HAMİLEYDİM!!!
BUSİNESS THİNGS♥
HİÇ OLMAMALIYDI
NATE
ACİKLAMA :))

COMİNG HOME

113 4 0
By basakilgen75

''Hey Cas uyanmalısınız!''dedi Justin kış bahçesine dalarak. Hepimiz yerimizden sıçramıştık onun bağırışıyla..

''Ne oldu Justin?'' dedim gözlerimi ovuşturarak.

''Bunu görmelisiniz''dedi ve kumandayı alarak televizyonu açtı. Entertainment kanalını açtığı anda magazin haberleri başladı ve ekranda kendimi pijamayla görünce birkaç saniyelik bir şaşkınlık yaşadım.

''Dün akşam Justin Bieber'ın yeni sevgilisi Casidy Walcorn, birlikte kaldıkları lüks evin kış bahçesinde arkadaşlarıyla pijama partisi yaptı!Az sonra!''bu haber üzerine hiç kimse ses çıkartmadı. Sonra yüksek perdeden bir kahkaha attım ve herkes gülmeye başladı.

''İnanmıyorum yaa görende bildiğin parti verdim sanıcak.'' dedim ve tekrar güldüm.

''Ay çok merak ettim yaa bekleyelim haber gelene kadar.'' dedi Sally ve bağdaş kurup koltuğa oturdu. Chaz ve Ryanda odaya geldiler ve birer ıslık çaldılar.

''Vay bütün akşam burda parti yaptınız ve bizim haberimiz olmadı ha?'' dedi Chaz. Tam Emily ağzını açacakti ki magazin programı tekrar başladı ve herkes sustu. Çıkan güzel giyimli kadın bizim haberimizi sunmaya başladı; ''Geçen gece Casidy Walcorn, Justin Bieber'la kaldığı lüks villasında özel bayan arkadaşlarıyla birlikte bir parti verdi. Bir başka duyum ise gece için özel olarak bir şirket kiralandığı yönünde. Evet işte o geceye bir göz atıyoruz.'' Son cümleden sonra bu sefer hep beraber kahkaha atmaya başladık.

''Şirket kiralamak mı? Nerden buluyorlar bunları?'' dedim yine gülmeme engel olamayarak.

Sonra karaoke yaparkenki görüntülerimiz geldi ve televizyona biraz daha yaklaştık. Tekrar o kadın ekrana geldi ve devam etti; ''Bu özel gece hakkında daha fazla bilgiyi öğrenmek için ilerki haftaları beklemek zorundayız malesef. Peki şimdi de Pazar günü Jasidy çiftinin okyanusta geçirdiği eğlenceli dakikaları inceleyelim...'' dedi ve okyanustaki görüntülerimize geçti. Kumandayı aldım televizyonu kapadım.

''Tamam çocuklar bu kadar yeter, hadi bir şeyler yiyelim.'' dedim ve ayağa kalktım.

--------------------------------

''Casidy okula gitmeliyiz! Bırak artık'' dedi Sally aldığım elbiseleri tek tek deneyerek onların fikirlerini alırken.

''Hangi okul? Siz Canada'daki okulda kayıtlı değil misiniz?''dedim şaşkınca.

''Hayır, bundan sonra burda yaşamak için kayıdımızı buraya aldırdık'' dedi Sally ve gülümseyip göz kırptı.

''İyiymiş, tamam o zaman iyi dersler'' dedim bende göz kırparak ve bir kahkaha attım.

''Çok gıcıksın, bazen içimden sana Blair demek geliyor'' dedi Emily ve o da göz kırptıktan sonra kahkaha attı.

''Ahh bu çok büyük bir onur!'' dedim ve arkalarından dil çıkarttım. İkisi de kahkahalara boğulmuşlardı resmen.

Kapıya kadar gidip Ryan ve Chaz'e de sarıldıktan sonra onları uğurladım, Justin de geldi ve arkalarından ''İyi dersler''diye bağırdı ve güldü.

''Kendimi yetişkinler gibi hissediyorum...'' dedim bende onun gülmesine eşlik ederek.

''Bende'' dedi ve dudağıma bir öpücük kondurdu.

-----------------------------

''Bu yağmur ne zaman bitecek?'' dedim sinirli bir şekilde kucağıma yatmış olan Justin'in saçlarını karıştırırken. Ancak ses gelmedi.

''Justiiin?''dedim kısık bir sesle. Yine ses gelmedi. Sanırım uyumuştu. Uyurken çok tatlı duruyordu, dayanamayıp eğildim ve dudaklarına bir öpücük kondurdum. Kendimi çok huzurlu hissediyordum. Sanki ait olduğum yerdeydim. Su almak için ayağa kalktım ve Justin'in başının altına bir yastık koydum. Mutfaktan suyu alıp geri dönerken gözüm merdivenlere takıldı. Bu evi tam olarak daha gezmemiştim... İçimi bir merak sardı ve aşağı inmeye başladım. Kış bahçesine giden koridordan sağa döndüm ve önüme gelen ilk kapıyı açtım. Odanın bir tane okyanus manzaralı büyük bir penceresi vardı. Pencerenin tam önündede büyük beyaz bir piyano vardı. Yavaş adımlarla gidip piyanonun koltuğuna oturdum ve elimi yavaşça üstünde gezdirdim...

----------------------------------

Yaklaşık 2 saat boyunca süren bir uğraştan sonra tam içimden geçenleri anlatan kısa bir şarkı hazırlamıştım.Notaların uygun olup olmadığını kontrol etmek için tekrar çalmaya başladım...

(Casidy'nin çaldığı şarkı:)

I'm coming home

Eve dönüyorum

I'm coming home

Eve dönüyorum

Tell the world I'm coming home

Dünyaya eve döndüğümü söyleyin

Let the rain wash away all the pain of yesterday

Yağmurun dünkü bütün acıyı temizlemesine izin verin

I know my kingdom awaits and they've forgiven my mistakes

Biliyorum krallığım bekliyor ve yanlışlarımı bağışladılar

I'm coming home

Eve dönüyorum

I'm coming home

Eve dönüyorum

Tell the world that I'm coming

Dünyaya geldiğimi söyleyin

Tam bu sırada arkamdan bir el şaklatma sesi geldi ve kafamı geri çevirdiğimde bunun Justin olduğunu gördüm.

''Bu şarkıyı sen mi yazdın?''dedi şaşkınlıkla.

''Evet, sanırım.''

''Ne kadar süredir üstünde çalışıyorsun?''

''Son 2 saattir''dedim ve güldüm. O da bana yaklaştı ve öptü.

''Sen mükemmelsin.''diyince kalbimin bir an için durduğunu hisseder gibi oldum ama hemen kendimi toparladım.

''Bence kesinlikle bunun üzerinde çalışmalıyız.'' dedi ve elimden tutarak piyanoya götürdü. ''Tekrar çalabilir misin?''dedi merakla gözlerimin içine bakarak.

''Tabii ki'' dedim ve tekrar çalmaya başladım...

---------------------------

''Maymunlar Cehennemi!''diye bağırdı Chaz.

''Hadi ama dostum! Bir daha seninle takım olmıycam! Nasıl 'Başka Bir Sindrella Hikayesi'ni maymunlar cehennemi sandın ki?'' dedi Ryan ve elindeki sessiz sinema kartını yere attı.

''Üzgünüm dostum, Selena'nın taklidini yaptığını görünce 'Maymunlar Cehennemi''ni anlattığını sandım!'' dedi ve hep birlikte güldük. Derince esnedim ama sonra herkes esnemeye başlamıştı.

''Ben yatıcam iyi geceler''dedi Sally ve alt kata indi. Ama 1 dk. bile olmadan geri yanımıza çıktı. ''Yatak odası nerede?'' dedi gözlerini devirerek.

''Bende geliyorum, gösteririm'' dedim ve ayağa kalktım. Justin'in yanına gidip dudağına bir öpücük kondurdum.

''İyi geceler''dedim ve güldükten sonra devam ettim; ''Emily, Ryan, Chaz; sizde yatıcak mısınız?'' Hepsi birlikte ''evet'' dediler.

Hep birlikte aşağıya indik ve onlara odaların yerlerini gösterdim. İşim bitince tekrar Justin'in yanına çıktım.

''Sende yatıcak mısın?'' dedim ve gidip Justin'in yanına oturdum yine.

''Hayır biraz daha durucam, sen yat'' dedi ve güldü.

''Tamam iyi geceler...'' dedim ve odama doğru gittim.

----------------------------------

Uyandığımda Justin'in koluna dolanmış bir şekildeydim. O da uyanmış ve beni izliyordu. Kafamı kaldırdım ve yüzüne baktım.

''Günaydın uykucu''dedi Justin ve burnumu öptü. Gerinerek güldüm ve ellerimi beline doladım.

''Sanada günaydın'' dedim dudağının kenarına öpücük koyarak.

''Bu gün seni bir yere götürücem'' Bu lafı üzerine gözlerimi hızla açtım ve merakla suratına bakmaya başladım.

''Nereye?''

''Söylemem sürpriz.'' dedi ve tekrar burnumdan öptü. Sonra etrafı dinledim ama hiç ses gelmiyordu.

''Okula mı gittiler?''dedim Justin'in sürpriz konusunu düşünmemeye çalışarak.

''Evet'' dedi ve o sırada karnımdan tuhaf sesler gelmeye başladı.

''Sanırım bir şeyler yemeliyiz.''

''Evet yoksa açlıktan ölücem'' dedim kahkaha atarak ve yataktan kalktım.

-----------------------------------

''Nereye gideceğimizi söylemeyeceğine hala emin misin?'' dedim Justin arabayla beni bilmediğim bir yere götürürken.

''Hayır, zaten az kaldı'' dedi gülerek. Oflayıp kafamı koltuğa bastırdım ve gözlerimi kapattım. Sonra arabanın durduğunu hissettim.

Gözlerimi açtığımda bir binanın önünde olduğumuzu gördüm.

''Burası neresi?'' dedim tek kaşımı kaldırarak.

''Sabret,görürsün'' dedi ve arabadan indi. Önden dolaşıp benim kapımın önüne geldi ve elimi tutarak kapıdan inmeme yardım etti. Elimi tutarak binanın dik merdivenlerine doğru ilerledik ve binanın içine girdik. Sonra bir kapıdan içeri girdik ve kendimi çok büyük bir ses kayıt stüdyosunda buldum.

''Burası.. Çok güzelmiş'' dedim ve Justin'e döndüm.

''Şarkın çok güzeldi, bende kaydetmemiz gerektiğini düşündüm'' dedi omuz silkerek.

''Ama çok kısa, zaten bence bu kadar abartmaya gerek yoktu'' dedim ve etrafı incelemeye başladım.

''Olsun, hadi gel'' dedi ve elimden çekiştirerek etrafı cam kaplı küçük odacığa götürdü beni. Elimi bırakınca konuşmaya başladı; ''Sen burda durup şarkıyı söyle, ben dışarıda müziği ayarlıycam'' dedi ve dışarı çıktı.

Etrafıma baktım.

Etraf bir çeşit aynalı camla kaplıydı sanırım. Dışarıdan içerisi çok net gözükmesine rağmen içeriden dışarısı gözükmüyordu, sadece camda kendimi görüyordum. İlerleyerek yukarıdan aşağıya doğru sarkıtılmış mikrofonun yanındaki kulaklığı aldım ve taktım.

''Hazır mısın Casidy?'' dedi Justin kulaklığı taktığımı görünce.

''Evet!'' diye sesimi duyabilmesi için bağırdım ve o sırada kulağıma piyanoda çaldığım melodi ilişti. Sesi duyunca hemen söylemeye başladım;

(BUNUNLA OKUYUN:)

I'm coming home

I'm coming home

Tell the world I'm coming home

Let the rain wash away all the pain of yesterday

I know my kingdom awaits and they've forgiven my mistakes

I'm coming home

I'm coming home

Tell the world that I'm coming

Şarkının bittiğini sanıyordum ama başka bir müzik başladı ve Justin'in sesini duydum

Back where I belong,yeah I never felt so wrong

I feel like there's nothing that I can't try

And if you with me put your hand high

If you ever lost a light before, this ones for you

And you,the dreams are for you

(vs. vs. vs. işte devam ediyor burda söylemeye bakmak isterseniz sözler:)

Ama sonra tekrar benim söyleyeceğim kısım geldi ve şaşkınlık içinde söylemeye başladım. Tam o sırada önümdeki camın karşısındaki ışıklar yandı ve camın arkasında Justin'i gördüm. Bana güldü ama ben hala şaşkın şaşkın ona bakıyordum. Devam et anlamında bir hareket yaptıktan sonra kendime geldim ve kaldığım yerden şarkıyı söylemeye başladım....

----------------------

''Gerçekten dün akşam uyumayıp birlikte düet yapabilmemiz için kendine söz mü yazdın?'' dedim şaşkınca.

''Evet, hoşuna gideceğini düşünmüştüm.'' dedi ve yüzüme baktı.

Yaklaşıp Justin'i öptüm.

''Kesinlikle çok beğendim, sadece beklemiyordum'' dedim hala şaşkınlığımı üzerimden atamamış bir yüz ifadesiyle.

''Beğenmene sevindim'' dedi ve güldü. Sonra elimden tuttu ve birlikte dışarı çıktık.

----------------------

Hep birlikte kış bahçesinde televizyon izliyorduk. Bir tane mısır aldım ve Sally'nin ağzına attım.

''Yam yam yam ''dedi ve ikimizde güldük. Justin hep telefonuna bakıp duruyordu.

''Ne oldu Justin?''dedim meraklı bir sesle.

''Önemli bir şey değil.'' dedi ve bana bakıp gülümsedi. Fazla takılmamaya çalışarak bende ona güldüm.

Sonra televizyonda yeni çıkan şarkıları gözetmeye başladılar.

''Sonunda!'' diye bağırdı Justin bir anda yerinden hızla kalkarak.

''Ne olduki?'' dedim ama cevap vermedi. Bende herkes gibi televizyona baktım. Televizyondaki kadın konuşmaya başladı; ''Ve bugün yayınlanan ve hepimize sürpriz olan bir şarkı, bu öğlen saatlerinde piyasaya sunuldu. Şimdiden tıklanma rekorları kıran şarkıyı şimdi sizlerle buluşturuyoruz, karşınızda ; Justin Bieber ve Casidy Walcorn düeti, Coming home..!''


Bu bölüm için bir sürü yorum istiyorum.Geç geldi biliyorum umarım beğenirsiniz...-  

YAZAR:BAŞAK İLGEN 

Continue Reading

You'll Also Like

86.2K 1.9K 55
Ben Nefes 17 yaşımda üniversite hayalleri kurarken yâşça büyük Urfanın en zengin en tehlikeli Şariwan ailesine gelin giden Nefes. Babam doğduğumda...
55.9K 5K 24
"Delibal, hem şifa hem zehir."
17.1K 47 3
Her bir farkli bölümde farkli enerji hissetmek ister miydiniz? Ben Yosun tanismaya hazir misiniz? Cinsellik bol icerir.
1.2M 54.8K 51
Bebeği lösemi olan Arslan ile kardeşinin beyninde tümör olan Ayşegül, çaresizlik dolu bir dönemde kaderin ağlarını örmesiyle karşılaşır. Onların çare...