『𝐘𝐚𝐦𝐢 𝐧𝐨 𝐇𝐢𝐤𝐚𝐫𝐢』...

By Ece81194

5.9K 762 2.5K

Y/N Acemi bir dedektiftir. Dedektif Todoroki Shoto ile birlikte çalışmaktadır... More

0.0 | Bedenin Ardında
Karakter Tanıtımı
0.1| Kabullenmek
0.2 | AquaPink
0.3 | İdolün Çağrısı
0.4 | Konser Bileti
0.5 | Bencil İdol
0.6 | Tuhaflık
0.7 | Giriş İçin Bir Adım!
0.8 | Emin Olmak
0.9 | Düğümün Ucu
1.0 | Dabi
1.1 | Sohbet
1.2 | Korku
1.3 | Yumi
1.4 | Uyanış
1.5 | Nefret
1.6 | Gelecek
1.7 | Ai
1.8 | Hiddetin Tadı
1.9 | Dönüş
2.0 | Sae Yurokawa
Karakter Tanıtımı 2
2.1 | Shoto × Yaoyorozu - Geçmiş
Happy! Birthday!
2.2 | Farkına Varmak
2.3 | Gerçeğin Başlangıcı Part 1: Bir Yeni Adım!
2.4 | Gerçeğin Başlangıcı Part 2 : İki Yeni Adım!
2.5 | Acıtıyor...
2.6 | Hisler
2.7 | Kaygılar
2.8 | Geçmiş Ve Gelecek
2.9 | Hala Kimsenin Bilmediği Bir Dilek
3.0 | Bundan Sonrası
3.1 | Zayıflıklar
3.4 | Paylaşılan Sırlar
Bölüm değil

3.2 & 3.3 | Seçenekler ve Seçimler

83 9 59
By Ece81194

Keigo Takami

''Buldum mail burada.''

Ellerimi bilgisayardan çekip arkama yaslandım. Shoto ekrana eğilirken kafasını kaldıran Y/N ile göz göze gelmiştim.

"Yuichi mi? Aman Y/N'i hiç anlayamıyorum zaten. Aynı anda on çocuk seviyor. Dur bekle-"

Sae'nin parmakları ekranda biraz belirirken saymaya başladı.

"İlk Katsuki denilen bir herifi seviyordu. Sonra Neito Mano bilmem ne diye bir oyuncu vardı gerçi hala seviyor mu bilmiyorum. Dediğin Yuichi var. Onları yan yana görsen bir! Bazen Yui de onu seviyor diye korkuyorum. Sanki bunlar yokmuş gibi yanındaki dedektif ibnesini seviyor bide. Aralarında bir bok da geçmiyor zaten."

Öğrenince ne tepki vereceksin merak ediyorum Y/N-chan...

''Denki Kaminari'nin katili oyuncu olarak tanınan Neito Monoma.''

Shoto dişlerini sıkarken ekranı Y/N'e çevirdi.

''Ne?''

Y/N'nin mavi gözleri büyüyüp koyulaşırken ekrandaki isme bakıyordu. Karşımdaki kızı izlerken yutkunup gözlerimi kıstım.

Bundan sonrasını gerçekten merak ediyorum...

Yazar-chan

Dedektif Y/N, haberi aldığında, odayı bir sessizlik kapladı. Şaşkınlıkla Monoma'nın adını tekrar tekrar düşünürken bu habere inanmak istemedi. "Bu mümkün olamaz... Bir hata olmalı."

YN'nin kalbi hızla çarpmaya başladı, gözleri genişledi ve bir anlığına donup kaldı. Oyuncunun aslında bir katil olduğu gerçeği, zihninde yankılandı ve kabul etmekte zorlandı. "Hayır, bu mümkün değil," diye düşündü, içsel bir inkarla sarsılmıştı. Uzun süredir hayranlık duyduğu oyuncunun bu tür bir karanlık sırrı taşıması kızın hayal dünyasını alt üst etti. Duygusal bir çalkantı içinde, gerçeği kabul etmek yerine o an için zihnini kapatmaya çalıştı, ancak şokun etkisiyle başa çıkmak hiç de kolay olmayacaktı.

"Bu olamaz..." dedi içinden. "Hayran olduğum, onu takdir ettiğim biri... Katil mi?"

Düşünceleri karmaşıktı. İnanmak istemediği bu gerçeğe karşı bir direnç hissediyordu. Sevdiği kişinin bir katil olabileceği fikriyle başa çıkmak, onun için oldukça zorlu bir deneyimdi. Ancak, gerçekle yüzleşmek zorundaydı. İlk aşamada, bu gerçeği kabul etmekte direniyordu ve bu bilgiyi reddetmenin bir yolunu arıyordu. Keigo düşüncesinde haklıydı. Y/N inkar ediyordu ve bir dedektif olarak bu onun zayıflığıydı...

Zihni bu şok edici gerçeği almaya çalışırken, içinde bir inkar duygusu yükseldi.

"Nasıl olabilir?" diye düşündü, beyni bu gerçeği kabul etmek istemiyordu. Fanı olduğu oyuncunun, katil olabileceğine inanmak imkansızdı onun için. Her ne kadar kanıtlar karşısında başka bir seçeneğin olmadığını bilsede, kalbi bu acı gerçeği kabullenmekte direniyordu.

Gözleri dolup boşluğa daldı, bir anlığına etrafındaki sesleri duymaz oldu. Zihnindeki çatışma ve kararsızlık onu adeta bir çıkmazın içine sokmuştu. O an, hayal kırıklığı ve yıkımın yükü altında ezilen bir fandı sadece... Bu gerçeği kabul etmek ona çok zor geliyordu ve içindeki inkar duygusu onu huzursuz ve endişeli bir halde bırakıyordu.

İçindeki inkar duygusu, tüm bedenini sarıp sarmaladı. "Hayır, bu olamaz..." diye düşündü, boğazında bir yumru hissederek. Sevdiği oyuncunun, hayranlıkla izlediği bir karakterin gerçek hayatta bir suçlu olması, Y/N için anlaması güç bir gerçekti. Beyninde kargaşa hakimdi, duygusal olarak karmaşık bir döngü içinde sıkışıp kalmıştı.

Zihnindeki bu çıkmazdan kurtulamadan önce, birkaç an geçti. Sonunda, gerçeği kabul etmeye ve harekete geçmeye hazır olana kadar, odayı terk etmek ve bir anlık sessizliğin içinde kendi düşünceleriyle yüzleşmek istedi.

Keigo alt dudağını dişlemiş onu izlerken Y/N sandalyesini çekip ayağa kalktı. Shoto'nun zihni katilin ismini bir yerden hatırladığını fark edip kim olduğunu bulmaya çalışırken duraksadı. 5 ay önceydi... Y/N ile aldıkları bir davayı beklediklerinden kısa sürede çözmüş olmaları sayesinde kalan boş zamanlarını izledikleri bir filmle geçirmişlerdi. Filmi Shoto seçmişti, Y/N Neito'yu başrolde görünce heyecanlanmış, Shoto'ya onu tanıyıp tanımadığını sormuştu. Elbette Neito Monoma, ismiyle tanınan bir oyuncuydu. Gerçek kişliğini bilenler onun ne kadar gıcık biri olduğunu bilselerde en yakın arkadaşı Shinsou ve oyuncunun gerçek kişiliğini bilmeyen Y/N gibi fanlar bunu göz ardı ediyordu. Shoto elbette Neito'yu tanıyordu. Gerçekten oyuncunun performansını başarılı buluyordu yinede bir fanı değildi. Shoto ismin kime ait olduğu hatırladığında hafifçe açılmış ağzını kapattı. Shoto Y/N'in aksine olayları kabullenebilen biriydi, sonuçta yakın zamanda sektöre girmesine sebep olan abisinin -ne kadar inkar etsede- gerçekleri görünce abisinin villain olduğunu kabul etmişti. Her ne kadar zoruna gitsede...

İçindeki hayranlık duygusu, gerçeği kabullenmekte zorlanmasına rağmen, Shoto'nun profesyonel ve mantıklı bir yaklaşım sergilemesine engel olmadı. Kendini bu duygusal karmaşanın içinde kaybetmek yerine, hemen işe koyuldu ve durumu çözmek için harekete geçme kararı aldı. Zihinsel olarak soğukkanlılıkla, Neito'nun aslında kim olduğunu bilmek, onun suçunu önleyecek ve adaletin yerini bulmasını sağlayacak önemli bir adımdı. Bu gerçekle yüzleşmek, Shoto'nun profesyonel yeteneklerini harekete geçirmesine ve olayın üzerine yoğunlaşmasına yardımcı olacaktı. Bu zorlu durumda bile, hedefine ulaşmak için kararlılığını asla kaybetmezdi. Sonuçta o Shoto'ydu.

Y/N'e düşüncelerini söyleyeceği sırada gözlerini bilgisayar ekranından çekmişti. Ortağına (?) döndüğünde Y/N'in şok içindeki yüz ifadesini görmüştü.

Y/N, dedektiflik hayatında pek çok zorluğa göğüs germiş olsa da, bugünkü gerçekle karşılaştığında şaşkınlığı engelleyemedi. Karşısındaki gerçek, tüm algısını sarsmıştı. Onun idolü, hayranı olduğu oyuncu, aynı zamanda bir katil olarak ortaya çıkmıştı. Bu gerçekle yüzleşmek, onu derin bir şoka sürüklemişti.

Shoto, Y/N'in bu anlık şokunu fark eder etmez, hemen yanına yaklaştı. Y/N'in bakışlarına dikkatlice baktı ve sessizliği paylaştı. Ardından, omzuna hafifçe dokunarak ona destek olmaya çalıştı. Y/N'in içsel çalkantısını anlamıştı ve ona yardım etmek için kararlıydı.

"Y/N," dedi Shoto, sesi yumuşak ama kararlı, "Bu zor bir durum, ama biz bu işin üstesinden gelebiliriz. Sen güçlüsün ve birlikte çalışarak bu sorunu çözeceğiz."

Y/N, hala şokun etkisindeyken, gözlerini Shoto'ya çevirdi. Onun derinliklerinde bir karmaşa ve belirsizlik görüyordu. Ancak, Shoto'nun güven dolu bakışları ve sakin tavrı, içsel sarsıntısını bir nebze olsun hafifletti.

"Benim idolüm... Katil... Bu gerçeği kabul etmekte zorlanıyorum, Shoto..." dedi Y/N, sesi hala titrekti.

Shoto, Y/N'in omzuna samimi bir şekilde dokundu ve onunla göz temasını sürdürdü. "Bunu kabul etmek zaman alabilir, Y/N. Ama sen güçlüsün. Senin yanındayım ve bu zorluğu birlikte aşacağız. Ne zaman hazır hissedersen, harekete geçeceğiz. Ve ben her adımda senin yanında olacağım."

Y/N, Shoto'nun desteğini hissettiği anda biraz rahatladı. İçindeki karmaşık duygular hala bulanıktı, ancak Shoto'nun yanı başında olduğunu bilmek, ona bir umut ışığı verdi.

Kafasını Shoto'nun omzuna gömerken Shoto eliyle onun kafasını tutup destek verdi.

××××

(gençler bundan sonrası 33. bölüm iki bölümü birleştirdim haberiniz olsun.)

Y/N'nin sakinleşmek için kendine zaman tanımasının üzerinden iki saat geçmişti. Shoto sayesinde biraz olsun içindeki karmaşadan kurtulabilmiş, bir dedektif gibi mantıklı düşünebilmeye başlamıştı. Shoto Y/N'e güvence verip rahatlamasını sağlandıktan sonra onu yalnız bırakmıştı. Y/N kendini izole ederken o Neito ve Denki'yi araştırmaya çalışmıştı. İkisinin bağlantısını kavramaya sosyal medyada beraber yer aldıkları bir fotoğraf bulmaya çalışmıştı. Neden çok yetenekli bir oyuncu gerçek bir idolü öldürürdü ki zaten?

Y/N hazır olduğunu hissettiğinde Shoto'nun bulunduğu çalışma odalarına girmişti. Shoto dudağını dişlemeyi bırak (dudak diyince aklıma geçen seferki sahne geldi de- ben yine kudurup araya not ekliyorum aq) bırakıp sandalyesini yana döndürüp çevirdi.

Y/N masanın yanındaki minik tabureye otururken Shoto onu izliyordu. Y/N burnundan bir nefes verdikten sonra yutkunur ağzını aralamıştı.

"Plan yapmalıyız."

Shoto Y/N'i ilk defa bu kadar kararlı gördüğü için şaşırsada belli etmedi. Belki Y/N bakışlarıyla belli etmemişti kararlı olduğunu ama Shoto onun içindeki o duyguyu hissetmişti. Bir an önce bitsin istiyordu. Ne de olsa Y/N idolünün katilini öğrenmişti. Onu yakalatabilecek pozisyondaydı. Shoto bunu hatırlayınca kendini toparladı.

"Katilin bir oyuncu olduğunu biliyoruz, ama onu nasıl yakalayacağımız konusunda bir fikrimiz yok."

Shoto elindeki pilot kalemle oynarken bilgisayar ekranındaki Neito'nun fotoğrafına bakarken yeniden konuşmuştu.

"Belki de tiyatro veya sinema dünyasında onun izini sürmeliyiz. Belki de bir prodüksiyonun setinde veya bir sahne arkasında bulabiliriz."

"Evet, doğru. Belki de onun favori sahne aldığı yerleri araştırmalıyız. Sahne arkasında ya da prova sırasında bize bir ipucu bırakmış olabilir. Ayrıca, oyunculuk becerilerini kullanarak kimlik değiştirebilir. Yani, dikkatli olmalıyız ve herkesi şüpheci bir gözle incelemeliyiz."

Shoto'nun gözleri açılırken dilini ısırdı. Y/N'nin bu kadar derin düşüneceğini beklememişti.

"Öyleyse, tiyatro ve sinema dünyasında araştırmaya başlayalım. Oynadığı roller, sahne arkası ilişkileri ve prodüksiyonlar hakkında bilgi toplayarak onu bulabiliriz."

Y/N kafasını sallayarak onayladığı da ikisinde işinin başına geçmişti.

×××××

Katsuki Bakugou

Karavanın içindeki boy aynasında yansımamı incelerken gelen sesle kafamı çevirmiştim.

"Hala hazır değil misin?"

Rui açık bıraktığım kapıya yaslanmış beni süzerken bende onun kıyafetine kısaca göz gezdirmiştim.

"Kılıcın nerede?"

Ona sorduğumda kısa bir iç çekip yanaklarını şişirirken arkasına dönmüş pelerini altına sıkıştırdığı kılıcı göstermişti.

"Onu öyle mi takıyorsun?"

"Nasıl takmalıymışım?"

Kaşlarını çatarak sorduğunda iç çekip yanına adımladım.

"Kılıcı kınına sokarsın ya hani şimdi sen kın ne onuda bilmiyorsundur."

"O kadar aptal değilim."

"Aptal olmasaydın pelerinin içine sıkıştırmazdın."

"Kını bulamadım sadece! Hem çok konuşma yoksa o götünü kın niyetine kullanırım."

"Ha!? Naparsın? Naparsın?"

"Rui-san"

Aramızdaki konuşma stilistlerden birinin gelmesiyle bozulmuştu.

"Bunu unutmuşsunuz."

"Ah, afedersin."

Rui kadının elindeki kını alıp kılıcını yerleştirilen yüzümü buruşturdum.

Birde bulamadım diyordu.

Niye böyle biriyle partner oldum ki? Yarı yarı dedektiften daha çok kavga ederim ben bununla...

İşini bitirdikten sonra bana dönüp göz kırpmıştı.

''Hadi gidelim.''

Ona göz devirip önden çekim alanına ilerlerken arkamdan koşuyordu.

''Hey! Beklesene beni sarı pipi! Senin yüzünden koşmak zorunda kalıyorum.''

Dediği lafa karşılık sinirle sırıttıp ona baktım.

''Öyle mi?''

Bana yetişirken hızlı adımlarımından vazgeçip koşmaya başladım. Arkamdan tekrar bağırırken zevkle sırıtıp ona dönüp el hareketi çekmiştim.

''Koşmaya alışsan iyi olur bebek sonuçta Eris'i oynayacaksın değil mi? Onun kadar hızlı mısın merak ediyorum.''

''Sensin bebek. Rolümün hakkını veremeyeceğimi mi düşünüyorsun, sen canlı yayın açıp tavuklu udon yerken ben götümünden ter akıtıp rollerimi oynuyordum.''

''Heee? Öyle miydi? Yan karakter için ter akıtmana gerek var mıydı ki?''

''Catsuki senin götünü kınım yapmazsam oyuncu değilim amına koyayım!''

Rui'yi fazla kızdırdım sanırım bana insan görmüş pitbul gibi koşuyor aq-

''Hey hey Rui-chan sanırım rolleri karıştırdınız çekimlerde Ugetsu'yla beraber Hikaru'yu yakalamanız gerekiyordu...''

Adının Yuichiro olduğunu hatırladığım çocuk alayla söylerken Neito kolunu onun omzuna atmış bu mallar ne yapıyor dermiş gibi bakıyordu...

Yorulduğum için soluklanırken Rui kılıcının arkasıyla sırtıma vuruyordu.

''Sana bana bebek deme dedim aptal.''

''Ne yapayım seni sinirlendirmek çok zevkli.''

''Hayır tam tersi seni sinirlendirmek çok zevkli.''

''Şimdi de bunun için mi kavga edeceksiniz?''

Yuichiro yine alay edercesine söylediğinde ikimizde susmuştuk. Ölü göz Rui'yi süzerken dikkattim sarı pezevenk yüzünden dağılmıştı.

''Kreş değil burası biliyorsunuz değil mi? Bu diziyi ciddiye alsanız iyi olur her gün sizin kedi köpek gibi kavgalarınızı mı çekeceğiz? Kendinize çeki düzen verin.''

''Neito-san çok ciddi konuştunuz.''

''İşimde titizim-''

''Aynen baya titizsin.''

Rui göz devirip mırıldandığında Shinsou gülmemek için elini ağzına götürmüştü olay neydi bilmiyorum ama sarı pezevenk yüzündeki damarlar belli olacak şekilde kasmıştı kendi.

Rui'nin saçını çekerken yönetmenin sesiyle duraksamıştı.

''Tamam millet başlıyoruz!''

Yönetmen ellerini çarpıp haber verdikten sonra direktörün yayına ilerlemişti. Poster çekiminden sorumlu adam bize önce tek tek karakterleri sonra toplu çekeceğini anlatıyordu...

Kamera önünde duruyorum, Rui ve Eris yanımda. Setin etrafı ışıklarla ve ekipmanlarla dolu. Gözlerimi kameradan alıp etrafıma bakıyorum. Basın ve hayranlar, bu anı bekliyor. Herkes, bu dizinin ne kadar önemli olduğunu biliyordu. Ama içimde bir gerginlik var.

Rui, Eris olarak profesyonelliklerini sergiliyor. Ama ben, Katsuki Bakugou olarak, Ugetsu Kaji karakterini canlandırırken içimde bir sıkıntı var. Rui ile aramızda gerçek bir bağ yok gibi hissediyorum. Her ne kadar işbirliği yapmak zorunda olsak da, gerçekten bir ekip olduğumuzu hissetmiyorum.

Taşımam gereken rol büyük, ağır bir yük gibi omuzlarımda duruyor. Ugetsu Kaji olmalıyım, onun karakterini doğru bir şekilde yansıtmalıyım. Kameraların önünde durup, seyirciye gerçek bir Ugetsu olduğumu hissettirmeliyim.

Ama bu sadece bir karakter değil, aynı zamanda setin yıldızı olmak demek, beklentileri karşılamak zorundayım. Gözler üzerimde, her anım izleniyor. İnsanlar beni Ugetsu olarak görmeli, ama bu benim gerçek benliğimi kaybetmem anlamına gelmez.

Ugetsu'nin güçlü ve kararlı yanlarına bürünmeliyim, ama bu benim gerçek hislerimi bastırmam anlamına gelmez. İnsanlar Ugetsu'yu izleyecek, ama ben Katsuki olmaya devam edeceğim.

Kameraların arkasında, set ekibinin beklentileri ve yönetmenin gözleri sürekli üzerimde. Her sahne, her çekimde aynı performansı sergilemeliyim. Basın, hayranlar, bir idol olarak herkes benim en iyi performansımı görmek istiyor.

Ve işte tam da bu yüzden bu baskı beni sıkıştırıyor. Rolü en iyi şekilde taşımak, herkese Ugetsu'nun gerçek olduğunu hissettirmek zorunda olduğumu bilmek... bu bir yandan heyecan verici, diğer yandan ise yorucu bir görev.

Her adımımda baskıyı hissediyorum, ama bunu ustalıkla yönetmeliyim. Fotoğrafçı, her anımı yakalayacak, her jestim, her ifadem, her hareketim... Her şey mükemmel olmalı tıpkı bir idol gibi...

Setteki yoğunluk ve gerginlik, atmosferi daha da yoğunlaştırıyor. Ekip, her detayı kontrol altında tutmaya çalışıyor, herkesin yerine düşen görevi yerine getirmek için koşturuyor.

Kendimi toplamaya çalışıyorum, derin bir nefes alıp veriyorum. İçimdeki kargaşayı bastırmalıyım, dışarıya yansıtmamalıyım. Ugetsu'nun gücünü ve kararlılığını yansıtmalıyım, çünkü o benim şu anki kimliğim.

Fotoğrafçı sessizce kamerayı ayarlıyor, pozisyonunu alıyor. İşte şimdi, tam da şu anda, her şeyin mükemmel olması gerekiyor.

Bir an için sessizlik hakim oluyor, herkes bekliyor, herkes hazır. Sonra, bir ışık patlamasıyla birlikte çekim başlıyor. Ben Ugetsu Kaji, bir savaşçı, bir kahraman gibi duruyorum.

Herkes etrafımda, herkes beni izliyor. İşte şimdi, tam da şu anda, gerçek bir oyuncu olma zamanıydı.

Her ne kadar oyunculuk yeteneğimle gurur duysam da, aslında hala içimde bir yerlerde bir idol olma hayali taşıyorum. Denki ve diğerleriyle birlikte bir idol grubunun parçası olmak... hayalimdi. Şarkı söylemek, dans etmek, sahneye çıkmak... Benim için her zaman bir tutku olmuştu.

Ama işte şimdi buradayım, bir dizi setinde, Ugetsu Kaji rolünü oynuyorum. Gerçekten de ironik, değil mi? Bir zamanlar hayalini kurduğum şeyi, şimdi sahnede farklı bir şekilde yaşıyorum.

Her adımım, her sözüm, her hareketim dikkatle izleniyor. Herkes Ugetsu'yu görüyor, ama içimdeki Katsuki hiçbir zaman kaybolmuyor. Onun duyguları, hayalleri, hayal kırıklıkları... Hepsi içimde saklı, hiçbir zaman unutulmuyor.

Fotoğrafçının kamerasına baktığımda, içimdeki bu karmaşık duyguları bastırmam gerekiyor. Gözlerimin içine bakıyorlar, beni Ugetsu olarak görüyorlar, ama ben hala Katsuki'yim. İçimdeki bu çatışma, her anımı kaplıyor, her adımda beni takip ediyor.

Ama belki de bu, beni gerçek bir oyuncu yapacak olan şeydir. İçimdeki bu karmaşayı yönetmek, her iki dünyada da başarılı olmak... belki de tam da bu yüzden buradayımdır.

Rui ile yan yana duruyoruz. Fotoğrafçı bizi yönelendirirken Rui denileni yapıyordu. Yinede bambaşka bir hava veriyordu. Kılıcını tutarken sol ayağını geriye adımlıyor kamera onu izlerken kılıcını hızlıca kınından çekip ufak bir ses ve rüzgar çıkıyor. Demir parçasını yüzüne yakın tutup ileri uzatırken gözlerindeki koyu ve karamsar bakışlarına bir ışıltı ekleniyor. Onun hemen dibinde olduğum için değişikliklerini fark edebiliyorum. Çoğu kişi buna dikkat etmez ama yüzündeki en ufak bir mimik değişikliği bile role girdiğini belli ediyor. Sadece senaryoyu okumuş olmasına rağmen, bu şuan sadece kapak çekimi olmasına rağmen ona bakınca Eris Kamado'yu görebiliyorum. Role girişi, oyunculuğu mükemmel.

Kamera flaşı patladıktan sonra kılıcını indiriyor. Kamera Yuichiro'ya dönerken Rui ile sahneden iniyoruz. Perde arkasına geçtiğimizde Rui kılıcını havaya kaldırmış demir parçasındaki gözlerinin yansımasına bakıyordu. Fotoğrafçının sesi haricinde gelen seslerle bakışlarımı rol arkadaşımdan ayırmıştım. Shinsou yanımıza gelirken yüzünde minik bir gülümseme vardı. Muhtemelen Rui'ye gülümsüyordur.

"Rui!"

Ölü gözün sesiyle Rui kılıcını indirip kafasını çevirmişti. Gözlerinde daha önce görmediğim bir ifadeyle baktığında içimde bir şeyin koptuğunu hissettim. Bu kız ilk defa böyle mi bakıyordu? Ya da bana mı öyle geliyordu? Koyu ya da parlak değildi. Yine hoş bir ışıltısı vardı. Kahverengi gözlerini ilk defa böyle görüyordum. Genç bir kızın baktığı gibi bakıyordu. (Rui zaten genç kız aq )

"Efendim?"

"Kıyafetin yakışmış."

Gözleri genişlediğinde kaşlarımı çatmıştım. Normalde tanıdığım Rui Hikari bu laftan sonra utansa bile bunu belli etmezdi.

"Gerçekten mi?"

Shinsou ona gülümsedikten sonra Rui kılıcını tuttuğunu elini ağzına yakın tutarken gözlerimi kısarak gülümsemişti.

İçinde bulunduğum ortam garip geliyordu. Ölü göz ilk geldiği andan beri bu ikisi arasında bir şeyler olduğuna emindim. Shinsou Hitoshi'nin konser sahnesi haricinde ilk defa böyle gülümsediğini görüyordum. Hayranlarını memnun etmek için ayna karşısında santim santim ölçülmüş profesyonel olan yalandan bir gülümseme değildi bu. Öte yandan Rui benim ya da Harunun yanında bile böyle davranmıyordu. Elbette onu gerçekten tanıyor değildim. Bu sektörde herkes bir oyuncuydu. Bir idol olarak kimsenin gerçek yüzünü gösterdiğine inanmıyordum. Yine de onunla sürekli kavga edip durduğum için gerçekten böyle gülümseyebildiğine şahit olamamış olmam normaldi sanırım.

"Yıldızların hepsi eşit parlamaz... Benim favorim gözümde en çok parlayandır.

Tabi ki benim yıldızım... Sizsiniz!"

Gerçekten öyle miydi? Bu dizi süresi boyunca en çok temasta olacağım kişi Rui'ydi şüphesiz. Ama onun hakkında hiçbir şey bilmiyorum. Onları izlerken içimde bir kıskançlık oluşuyordu. Aralarındaki şeyin o aptal duyguya döneşebileceğine emindim. Bir gün ilişkileri olacağına iddiaya bile girerdim.

Manganın son cildi henüz final vermedi. Sonu ensest bile olmasa Ugetsu'nun kaybedeceğine emindim. Sevdiği kız başka birini seviyordu. Daha en başından kaybetmişti Kaji.

Bu iyi değil, böyle giderse ben...

"Gerçekten aptal flörtleşmenizi izlemekten midem bulanıyor."

Onlara iğrenircesine baktığımda ikiside sessiz kalmıştı. Harbiden... Şuanda bana sövmelerini yeğlerdim.

Arkamı dönüp ilerlerken yutkundum.

İnsanların bakışlarından ne düşündüğünü anlayabilirim. Eminim o seni kabul eder. İlişkinizi gerçekten gizleyebilirsen sorun çıkmaz.

O yarım dedektif öyle demiş olsa bile Y/N'nin beni kabul edeceğinden şüpheliyim. Daha ilişkimiz olmamasına rağmen benim yüzümden hastaneye kaldırılmıştı.

Biliyordum. En başından beri biliyordum. Denki ölmeden üç ay önce, hayran buluşmasına geldiğinde fark etmiştim bir şeylerin değiştiğini. Benimle eskisi gibi konuşmuyordu. Bakışları, sesinin tonu, içindeki heyecan ve sevgiye kadar her şeyiyle değişmişti Y/N.

Ona aşık olduğumu anladığımda bende değiştiğimi anlamıştım. Aynı şekilde Y/N de değiştiğinde onun kalbine birine girdiğini fark etmiştim. Sadece henüz onun Shoto olduğunu bilmiyordum.

Rui ve Hitoshi'yi izleyince aklıma ilk idol olduğum yıllar geliyordu. Y/N'le olan kısa anılarım aklıma geliyordu. Onlar için bu şeylerin ilk olduğu çok barizdi. Setten en alakasız kişinin bile söyleyip normal karşılayacağı bir cümleyi ölü göz söyleyince Rui heyecanlanıp şaşırıyor ve bunu saklayamıyordu bile.

Aptalcaydı. Aptalca olmasına rağmen kolay değildi. Eğer öyle olsaydı Y/N'le uzun zaman önce sevgili olmuştum. Onun hayalleri vardı dedektif olmak gibi bir amacı vardı. Ben bir idolken onu yanıma alıp başka bir dünyaya çekseydim sadece ona engel olmuş olurdum.

Mina Aquapink'in devam edeceğini söylesede içimde hala idol olmak isteyen bir Katsuki olduğundan emin değildim.

Setteki manga psoterindeki Ugetsu'ya bakarken ağzımda biriken tükürüğümü yuttum.

O iki aptal yüzünden aklıma Y/N geldi. Yine içimde o burukluk oluştu.

Korkuyor muydum yoksa şansımı kaybettiğimi kabullendiğimden miydi bu his bilmiyorum.

"Ugetsu... Manga final verdiğinde eğer Eris'le beraber olursan Y/N'e çıkma teklifi edeceğim."

×××××

Yazar-Chan

Nigrum Rosis çekimleri biteli üç saat olmuştu. Gerekli düzenlemeler ekip tarafından yapılmış manganın yazarı Toru, dizinin yönetmeni ve yapım ekibi ve dizinin resmi sosyal medya hesabından live actionun tanıtım görselini paylaşmışlardı.

Toru'nun attığı tweet hem iyi hem de kötü yandan eleştirirlirken popüler manganın bitimine bir cilt kala böyle bir haber gelmesi internette hayranlar tarafından konuşulmaya başlanmıştı. Toru'nun anlaşamadığı animasyon şirketi böyle bir haberi beklemedikleri için şok yaşarlarken Toru'nun en yakın arkadaşı İzuku haber için heyecanlanmıştı.

Manganın live action oluş haberi, oyuncular eleşetirilip paylaşımdan paylaşıma büyüyerek gündem olma sürecindeyken Y/N ve Shoto Neito'yu araştırmaya ara vermişlerdi.

Shoto molası esnasında müzik dinleyerek abisi ile olan ilişkisini, dedektif olarak bir amacı kalmadığını düşündüğünden denki davasından sonra ne yapması gerektiğiini düşünüyordu. Y/N'se bu gün yaşadığı gerilimi unutmak için Shoto olan ilişkisini düşünüyordu. Y/N şişirdiği yanaklarını serbest bırakıp bir nefes verdi. Bugün çok fazla düşündüğü için artık beyni yorulmuştu. Kafa dağıtmak için masadaki telefonuna sarıldı. Sosyal medya hesabına girip akışında gezinirken Katsuki'nin hesabında hikaye paylaştığını gördü. Storye tıkladığında gördüğü postla birkaç saniyelik şok yaşamıştı.

"Teklifi kabul edecek misin?"

Katsuki gözlüklerinin altından gözlerini kısıp gülümsedi.

"Elbette, eminim favori idolünün oynadığı bir diziyi izlemek istersin."

Katsuki teklifi aldığında Y/N'e söylemişti. Katsuki Mina'nın ısrarının yanı sıra Y/N için girmişti bu diziye... Y/N zaten bu projeyi ondan öğrenmişti ama çekimleirn bu kadar hızlı olacağını kestirememişti. Heyecenla posta tıkladığında Nigrum Rosis'in resmi hesabına yönlendirilmişti. Görseldeki karakterleri inceledikten sonra oyuncuların adlarına bakmıştı. Rui'nin ismi az biraz tanıdık gelmişti üstüne gitmedi ama Yuichi ve Neito'nun ismini görünce bir çığlık atmıştı.

Y/N'in anlık şokla açtığı çığlık Shoto'nun dinlediği poşet şarkısının sesini bastırınca, müziği durdurup Y/N'e dönmüştü. (hep siz mi bana gönderme yapacaksınız bende biraz okurlarıma gönderme yapayım *gözbandıtakangojogülüşü* )

''Ne oldu?''

Y/N ve Shoto Neito'yu araştırırken son projesinin Denki'nin ölümünden iki ay önce olduğunu fark etmişlerdi. Y/N gönderiyi Shoto'ya gösterdiğinde daha önce iş birliği yapmaya çalıştığı Katsuki'yi de dizi içinde görünce baş parmağını ısırdı. Aklına bir fikir gelmişti ama uygulamalı mıydı emin değildi.

Shoto aklındaki şeyi yaparsa Katsuki'nin verebileceği tepkiyi ölçmeye çalıştı. Riskli olabilirdi birçok kişinin üzerinde baskı ve etki oluşturacağının farkındaydı ama onun için bu dava gereğinden fazla uzamıştı. Shoto bir an önce bu işi bitirmek istediği için risk almaya değeceğini düşündü.

''Y/N, Neito neden Denki'yi öldürdü bilmiyoruz. Kişisel bir çıkarda olabilir ya da grupla alakalı bir şey de olabilir. Amacını tam olarak bilmediğimiz için (amk yumi kadar yoksunuz kız iki sorguladı öğrendi gerçeği) Neito'nun olası her hamlesini düşünmeliyiz. ''

''Ne demek istriyorsun?'' Y/N kafası karışmış bir şekilde sorduğunda Shoto anında yanıtlamıştı.

''Katsuki Neito'nun tehlikesi altında olabilir.''

Her ne kladar bunu savunsada Shoto'nun isteğinin altında yatan amaç farklıydı. Y/N sessiz kaldığında Shoto onun mavi gözlerine bakarken açık bir şekilde planını dile getirdi.

''Katsuki Bakugou'ya katilin kim olduğunu söyleyeceğim.''

Y/N'in gözleri genişlerken Shoto kafasındaki planını genişçe düşünmeye başlamıştı.

×××××

Konnichivaa

Öncelikle aptal bir şakkalmayı iddiaya dönüştürüp arkadaşımın 3 yılda geldiği bölüm sayısına iki ayda gelip şubat ayı boyunca burayı aksattıpım için özür dilerim.

Şey iki ayda 450 bölüm izlemeyi başarılı olarak görüp one piece ara verdim nisana gelmeden kitabı bitireceğim.

Bölüme nasıldı?

Siz nasılsınız?

Şimdi Y/N siz olduğunuz için size soracağım bu bölümde 32 de çıkardığım iki sahne var. Biri shinsounun ruiye olan hisleri fln orayı siktir et birde Y/N ailesinin katilini bulmak için dedektif oldu ya birde bunun kuzeni Y/C var açıkça kitapta belli ettim Y/C dabi ile beraber çalışıyordu kötü yani yazmaktan vazgeçtiğim sahnede Shigaraki ile kuzeniniz arasında konuşmalar oluyordu kuzenin neden villain olduğu gün anlatacak tık sonra gereksiz diye düşünüp vazgeçtim. Kitapta Shoto amacına ulaştı zaten YN'de aile geçmişi öğrensin mi yoksa gereksiz mi?

Bölüm içindeki betimlemeler nasıldı? Y/N'in ve Katsuki için uzun paragraflar vardı yazarken gerildim.

Siz olsaydınız YN gibi tepki verir miydiniz?

Katsukinin katili öğrenmesini doğru buluyor musunuz?

Shi ve Rui 'yi ship olarak görmek istemiştiniz o yüzden onları sevgili yapacağım orada sıkıntı yok.

Ve son olarak şunu soracağım. Neito neden denkiyi öldürmüş olabilir. Ben bu kısmı kurguladım sadece fikirlerinizi mereka ediyorum.

Başka bir şey sormayacağım ekstra eklemek istediğiniz bir şey varsa yorum olarak yazarsınız.

AA az kalsın unutuyordum. Katsuki Ugetsu mangada Erise olursa YN'e açılacağım dedi ya o sahnede ne hissettiniz?

Benim yüzsüzlük şaka mı ya krpdjrp birde şey var kitabı shoto fanlarından çok katsuki fanları okuyor orası da ayrı garip...

Şey daha önce Nigrum Rosis isminde bir olay olduğunu söylemiştim ama fark eden çıkmadı Nigrum Rosis ismini başka bir Shoto ficinden aldım. Gönderme gibi bir şey oldu. Ficin adı Dancer miydi neydi orada dans grubunun ismiydi. Fark eden olmadığı için söyleyim dedim.



Bugün Katsuki yok Meguru var.

Sınıf arkadaşım saçımı ilk kestirdiğinde beni bachiraya benzetmişti-

Bachira aynı ben

(yanlış anlaşılmasın uyurken arada parmak emiyorum ondan dedim)

Bu kitapta Sae'yi sevenler gidip blue lock izlesin. (böyle diyorum ama adamın koca sezonda max 5 dklık sahnesi var)

Neyse çok boş yaptım ben bölümü yayımlayıp kaçıyorum. Karma akabene animesini izlicem

Baibay💙



Continue Reading

You'll Also Like

23.3K 2.9K 17
semih: kanki sen niye bana dayadın amk
530K 47.5K 36
Kore'nin nesillerdir düşman olan iki sürüsü; Kim'ler ve Jeon'lar aynı davete katılır. Beklemedikleri şey ise attığı yumruk ile ruh eşi oldukları orta...
172K 9.3K 60
Oynanılan her oyun er ya da geç bitmeye mahkumdur..
115K 14.4K 23
Kim Namjoon, kendisine verilen görevi yerine getirmek için sahte bir aile kurmaya karar verir fakat birbirlerinden deli gibi nefret eden Taehyung ve...