The Cliff | Hyunlix [Omegaver...

By hyunjwang

23.5K 3.3K 2.5K

"Bu gece... İntihar edeceğim. Yerçekimi ortadan kalksa bile, kendimi atmanın bir yolunu bulacağım. Ve yaşarke... More

Bölüm 1: "İntihar"
Bölüm 2: "Eve Gidelim Mi?"
Bölüm 4: "Gitme..."
Bölüm 5: "Yara"
Bölüm 6: "Lütfen Gel..."
Bölüm 7: Çiçekler
Bölüm 8: "Hae."
Bölüm 9: "Yaralarıma Çiçekler Çizer Misin?"
Bölüm 10: "Neredesin Hyunjin?"
Bölüm 11: "Beni hiç sevmemiş..."
Bölüm 12: "Bırak Beni!"
Bölüm 13: Durak
Bölüm 14: İntihar Notu
Bölüm 15: "Öldü Mü?"
Bölüm 16: İkinci Şans
Bölüm 17: İlk Gün Heyecanı
Bölüm 18: "Daha Sık Yapmalıyız." (m)
Bölüm 19: Film Gecesi
Bölüm 20: "Suyu Sevmiyorum."
Bölüm 21: "Yapabilir Miyiz?" (m)
Bölüm 22: Doktor Muayenesi
Bölüm 23: "Kedi ve Köpek"
Bölüm 24: "Senden Nasıl Nefret Ederim Hyunjin?"
Bölüm 25: Mutfak Masası (m)
Bölüm 26: "İyi Geceler Bir Tanem." FINAL

Bölüm 3: "Git!"

938 148 76
By hyunjwang


Sevginin iyileştirmeyeceği hiçbir hastalık yoktur derler. Hyunjin de Felix'in kararmış kalbini, böyle iyileştirmeye karar vermişti.

Onu kucağında eve taşırken, ruhunun ne kadar daraldığını hissediyordu; onun da, kendisinin de. Hyunjin, Felix'i kaybetme korkusuyla iyice tetiklenmişti. Felix ise eğer Hyunjin orada olup onu sarmalamasaydı, bu eve geri dönüp dönmeyeceğinden bile emin değildi. Evet, intihar etmekten korkuyordu ve bunu yapmak konusunda kararsızdı. Ama yine de, ya atlasaydı? Bunu o bile bilmiyordu ve bu bilinmezlik onu sarıyordu.

Yine de, Hyunjin'in sarabildiği kadar değildi.

Hyunjin, Felix'i yavaşça yatağının üzerine bırakıp uzanmasını sağladı. Felix'in hırkasını çıkarmasına yardım ettikten sonra, kendi montunu da çıkararak yatağın yanına oturdu. Felix, şimdi onu inceliyordu.

Dağ gibiydi sahiden. Uzun boylu, geniş omuzlu, spor yapmamasına rağmen kasları taş gibi görünen bu çocuk, baskın bir alfanın olması gerektiği gibi iri yarıydı. Omuzlarına dökülen kara saçları darmadağınıktı. Gözlerinin altı kızarmış, yüzünü bir hüzün sarmıştı. Altında siyah bir eşofman, üstünde eski bir tişört vardı. Az önce üstünden çıkarttığıysa kıyafetleri ile hiç alakası olmayan siyah bir kaşeydi. Telaşla, ne bulursa giyinip öyle çıkmış gibiydi. Ve bu uyumsuz giysileri yağmurdan ıslanmış, saçlarından damlalar damlatıyordu. Endişeliydi, ister istemez vücudu hala titriyordu. Sözlerinden ziyade, Hyunjin'in bu hali yüreğini yakıyordu şimdi.

Hyunjin, bir süredir incelendiğinin farkındaydı, bu yüzden o da aynısını yapıyordu. Önünde sereserpe yatan Felix'i inceliyordu. Boyu ortalamanın altında, incecik vücudu, pamuk gibi beyaz bir teni vardı Felix'in. Sarı saçları hep çok özenle taranmış ve toplanmış olsa da, bir süredir dağınıktı. Takı takmayı çok seven Felix, bir süredir küpe de takmıyordu, bileklik de. Sadece yıllar önce Hyunjin'in hediye ettiği şeffaf bir yüzük vardı orta parmağında. Kıyafetleri darmadağınıktı; gösterişi seven Felix'den beklenmeyecek bir şekilde. Burnu kızarık, hep ışıkla parlayan mavi gözlerinin artık altı şiş ve mordu. Bir süredir geri dönüşü olmayan şekilde üzgündü.

Bu uzun bakışmanın ardında, duyulan tek ses nefes alıp verişleri ve masadaki saatten çıkan tik-tak sesleriydi. Zaman geçtikçe Hyunjin daha çok rahatlıyordu. Sonunda Felix'in yanına uzandı, başını onun omzuna yasladı.

Felix, temastan hoşlanmayan biri olarak kim ona böyle yaklaşsa iterdi, ısrarcı olunduğunda da tekmeyi basardı. Hyunjin de aslında böyle bir tepki bekliyordu.

Ama Felix itmedi.

Aksine, Hyunjin ona sarılırken, saçlarından omuzlarına damlayan ıslaklığı aldırmadan yüzünü Hyunjin'in başına çevirdi, burnunu saçlarının arasında gezdirdi.

Sözcüklere ihtiyacın olmadığı bir zamandalardı.

Birbirlerinin feromon kokusunu alarak, kollarını bile kıpırdatmadan aynı yattıkları şekilde uykuya daldılar. Bu yoğun geceyi, böyle kapatacaklardı...

Felix gözünü açtığında, evinin alt katında bir bağırışma duyuyordu. Önce ne olduğunu anlayamasa da, sonunda birbirine bağıran iki insanı da tanıdığını anladı ve hızla aşağıya koştu.

"Hyung git." Dedi Hyunjin, Changbin'i omzundan iterek. Felix'in hiç görmediği bir yüzü vardı şimdi. Gözleri kızıla çalmıştı, sesi hırıltılı geliyordu. Neredeyse üst kata kadar yayılan derin bir okyanus kokusu vardı; Hyunjin'in feromonları olan. Öfkeliydi, aynı karşısındaki Changbin gibi.

"Felix'i görmeden gitmeyeceğim." Diye karşılık verdi Changbin, Hyunjin'in onu sarsan bileğini sıkıca tutarak. O da öfkeliydi. Baskın bir alfa kadar kuvvetli olmasa da, yine Felix'i ezecek kadar güçlüydü.

"Felix hyungla konuşacak bir şeyiniz kalmadı. O her şeyi biliyor ve seni affetmeyecek."

"Sen kim oluyorsun da onun adına karar veriyorsun?"

"Doğduğumdan beri onu tanıyorum. Emin ol ne yapacağını biliyorum. Seni görmek sadece onu öfkelendirecek ve üzecek. Ben hyungun artık acı çekmesini istemiyorum."

"Hah." Changbin alay edercesine güldü. "Yine Felix'i sevdiğini mi söyleyeceksin?"

"Yine?" Hyunjin'in çatık kaşları biraz gevşedi. Changbin'le aynı ortamda bulunmuşlardı. İkisi de birbirinden pek haz etmese de, yine de bunu Changbin'e söylemediğine emindi. Felix mi...

Felix bir anda merdivenlerden aşağıya koşmaya başladı. "Changbin hyung, git!"

İkisi de Felix'i gördüğünde bir anda durdular. Hyunjin'in çatık kaşları Felix'e dönse de, Changbin'in yüzü bir anda yumuşadı. Felix'e doğru hareket ettiğinde, Hyunjin onu omzundan tutup durdurdu ama Changbin yine de Felix'den gözlerini ayırmadan konuştu. "Felix, lütfen konuşalım sevgilim."

"Artık onun sevgilisi olduğunu düşü-"

Hyunjin tam söze girmişken, Felix onu eliyle işaret ederek durdurdu. Kalan son birkaç basamağı da indikten sonra, yanlarına gitti. Hyunjin'in bileğinden ittirerek Changbin'i bırakmasını sağladı. "Git, ben hallederim."

"Hyung-"

"Git dedim."

Hyunjin uysal bir şekilde başını öne eğdi. Gidecekti, ama çok uzaklaşmayacağını hepsi biliyordu. Sadece mutfak kısmına yöneldi, oturarak beklemeye başladı.

Felix Changbin'e döndü. "Changbin hyung, hala sana hyung diyor ve saygı duyuyorken git lütfen."

"Nasıl gideyim Felix? Ben sana yıllarımı verdim, böyle bir şey yüzünden beni bırakmana nasıl izin vereyim?"

"Yıllar? Sadece bana mı, yoksa başka omegalara da verdiğin yıllardan mı bahsediyorsun?"

"Fevri davranmadan önce dur da beni de dinle. O gün de anlatmaya çalıştım sana. Diğerleri, sadece ihtiyaç gidermek içindi."

"Diğerleri? Daha fazlası da mı vardı?"

"Bir kere görüşüyorum sadece. Sonra iletişimi kesiyorum. Senden başkasına bağlı kalamam Felix, bunu anlamıyorsun."

"Buna bağlılık mı diyorsun sen? Beni sevdiğini söyleyerek nasıl başka bedenlere dokunabilirsin?!" Felix'in sesi yükseliyordu.

"Felix, hala anlamıyorsun." Tam Felix'i kolundan tutacaktı ki, Felix sert bir şekilde eline vurup tutmasını engelledi ve bir adım geriye çekildi.

"Anlamadım, anlamayacağım da! Yaptığının hiçbir açıklaması yok. Başkasıyla yatmış olman, sebebi ne olursa olsun sonucu değiştirmeyecek. Beni sevdiğini söylerken başkasıyla aynı yatağı paylaşıyordun! Bunu unutmamı nasıl beklersin!?"

"Unut demiyorum sana. Doğru olduğunu da söylüyorum ama lütfen bana hak ver, hiçbirini kalbime almadım Felix, kalbimde sadece sen varsın."

"Boş zırvalar sadece..." Başını öne doğru eğdi, söyleyeceği şey zordu. "Bir daha görüşmesek iyi olur hyung, devam edebileceğimi sanmıyorum. Bitirelim."

Changbin, bu sözlere oldukça sinirlenmişti. Felix geriye kaçmaya çalışsa da onu sıkıca kolundan tuttu, kendisine doğru çekti. "Yıllarca seni bekledikten sonra mı söylüyorsun bunu!"

"Bu mu beklemiş halin?!" Felix, Changbin'in sıktırdığı kolundan canı yanmış, kurtulmaya çalışarak kıvranıyordu.

"Eğer en başında benimle sevişseydin, başka birisine ihtiyaç duymayacaktım! Senin hatan!"

Felix donakalmıştı. Bu açıdan düşünmemişti ama doğruydu, en başında sevişmek konusunun açılmamasını ve bunu yapmayacağını söyleyen Felix'di. Alfaların buna ihtiyaç duyduğunu da biliyordu ama, Changbin haklı olabilir miydi.

Felix'in dolan gözlerini ve donan bedenini kendisine getiren Hyunjin'in sesi oldu. Changbin hala Felix'in kolunu sıkarcasına tutarken, Hyunjin de onu bileğinden yakalamıştı. "Gitmeni istiyorsa gururlu bir alfa ol ve git."

"Uzak dur çocuk." Dedi Changbin resmen hırlayarak. İki alfa, sert gözler ve çatık kaşlarla soğuk bir göz teması kuruyordu şimdi. Ve vücutlarından birbirlerini bastırmak için kullandıklarını feromon kokusu yayılıyordu.

"Felix hyungu duydun! Bitirmek istiyor!"

"Hyunjin uslu bir çocuk ol ve büyüklerin işine karışma. Bu benimle onun arasında olan bir mesele."

"Sözlerini beğenmediğinde, fiziksel avantajını kullanmak büyüklük mü? Hiç sanmıyorum hyung, lütfen git."

Changbin karşı koymaya çalışsa da, Hyunjin çok güçlüydü. Hem bileğini acıtmaya, hem de kokusuyla onu epeyce bastırmaya başlamıştı.

Changbin yavaşça elini bıraktı. Hyunjin de bıraktığında, derin nefes vermeye benzeyen hırıltılı bir ses çıkarttı, arkasını dönerek uzaklaştı.

Büyük kapının kapanma sesi duyulduğunda, Felix kendini aniden yere bıraktı.

Onu yere düşmeden yakalayan ve kollarına alansa Hyunjin olmuştu. Kafasını kaldırıp Hyunjin'e baktı, gülümsedi. "Teşekkür ederim."

"Burnumu soktuğum için üzgünüm hyung. Aslında karışmayacaktım, ama sana dokunduğunu gördüğümde duramadım."

Felix başını yavaşça öne eğdiğinde ve nefes alıp verişi derinleştiğinde, Hyunjin endişelenmişti. "İyi misin hyung?"

"Feromonlarınız..."

Siktir, Hyunjin şimdi neye sebep olduğunu anlıyordu. İkisi de birbirini baskılamak için kontrolsüzce feromon yayarken, Felix'i düşünmemişlerdi.

"Üzgünüm hyung. Seni odana taşıyayım, gel..." Felix cevap vermeden kollarını Hyunjin'in boynuna doladığında, Hyunjin onu kucağına almadan önce ufak bir gülümseme vermeyi ihmal etmedi.

Az önce Changbin ve Hyunjin'in olduğu salondan Changbin arkasını dönerek ayrılırken, şimdi Felix'le üst kattaki odaya çıkan Hyunjin'di...

Continue Reading

You'll Also Like

624 55 5
"Bu havada kim bu kediyi dışarıda bırakır, çok tatlı oysa." Bir kedi bir insanın hayatını değiştirebilir miydi? Yada bir yarı insan yarı kedi mi deme...
1.9K 191 8
Hayatı çalınan birisinin yaşanmışlıkları... TAMAMLANDI
2.1K 264 11
'Bi sen bi sigaram var üstüme sinen...' - ' Senin tanımayana kadar benim bir hayatım yokmuş lee, tüm tehliklere rağmen ben seninle yaşadığımı hissett...
407 46 6
Otobüste ayakta inmeyi bekleyen Jeongin'in oturan Hyunjin'in kucağına düşmesiyle... _____________ Yan shipler; ChanMin,MinSung,ChangLix ,YeJisu,ChaeR...