My Omega - taekook

Por taekookunannesi

295K 26.7K 5.7K

-tamamlandı - Safkan Alfa Taehyung sürüsüyle ormanı kontrol ederken dul ve çocuğu olan güzeller güzeli omega... Más

Prologue
Küçük Omegam
Yabancı Alfa
Benim Omegam ...
Seni Tanımak İstiyorum
İlk Mesaj
Kızgınlığa Giren Omega
...
Omeganın Zaferi
Seni Öpebilir Miyim?
Gitmek İstemiyorum
Sevgilim Olur Musun
Davetsiz Misafir
Baba...
Seni Seviyorum
Evlerindeki İlk Gün
En Yabani Ve Vahşi Şekilde
Kurtların Birleşimi
Eski Bir Tanıdık
Gitmem Gerek
Evlen benimle
Sürpriz
Dikkat
Düğün Olmayacak
Düğün
Mühür
Duyuru
Dört Bebek
Güzel Haber
Manzaraya Karşı
Erkekler En Çok Eşleri Hamileyken Aldatır
İkizler
Dört Bebekle Başım Belada
Mia Doğdu
Duyuru
Liderin Eşi - Final-
Serinin Devamı

Boşanmak İstiyorum

4.6K 594 511
Por taekookunannesi

Yorum sınırı koyuyorum. 200 yorum

..

Taehyung

Jungkook'um, güzel Omegam yorgunluktan uyuyakalmıştı. Tüm gece Taeyang'la ilgilenmiştik ikimizde. Şimdi o güzelce uyurken, alnına bir öpücük kondurmuş sonra Junghun'u görmek için odadan çıkmıştım.

Bebeklerin küvezde tutulduğu yoğunbakım odasına ilerlerken koşarak içeri giren doktoru ve ebeleri gördüm. Bir terslik olduğunu anlayarak bende koşmaya başladım ve odaya girdiğimde doktorların Junghun'un başında olduğunu gördüm.

"Neler oluyor?!" diye bağırdığım da doktor geri çekilerek gözlerime baktı. "Bay Kim.." dedi. Küvezin yanına yaklaştım ve minik Junghun'uma baktım. Neden hareketsiz ve solgundu benim bebeğim?

"Bay Kim, üzgünüm."

Ne demekti bu? Doktorun yakasına yapıştım. "Ne diyorsun sen doktor? Ne demek istiyorsun?" diye bağırdım. Duymak istemiyordum gerçeği. Kabullenmek istemiyordum.

"Bebeğiniz hayata tutunamadı efendim, elimizden geleni yaptık."

Elleri yavaşça yakasından ayrıldı. İnanamadım, gerçek olamazdı. Junghun'um yaşıyordu, yaşamalıydı.."Hayır."dedim..Ama minik bebeğim uykudaymış gibiydi. Onu kucağıma aldım. Kokusunu içime çektim. Sonra aklıma Jungkook'un onu bir kez bile kucağına alıp kokusunu içine çekemediği geldi. Kurdum acıyla pençesini göğsüme geçirdi. Senin yüzünden! Sen sebep oldun. Omegayı üzdün. Üzülmeseydi böyle olmayacaktı! Şimdi ona bebeğimizin öldüğünü nasıl söyleyeceksin? Bizi asla affetmeyecek.

Affetmeyecek. Ona nasıl diyeceğim oğlumuz öldü diye?

"Taehyung..."

Hissetmişti, acımı hissedip gelmişti. Ona doğru dönemedim. Ağlamaya başladım. Titreyen sesiyle bir kez daha adımı sayıkladı. Yanıma adımladı ve, "Oğlumu bana ver. Bebeğimi bana ver!" diye bağırdı.

Kollarımdaki minik cansız bedeni onun kollarına bıraktım. "Junghun, bebeğim baban geldi. Buradayım güzel bebeğim." dedi, ağlıyordu.

"Jungkook, bebeğimiz-"kollarımı ikisinin etrafına sardım. Saçlarını öptüm.

"Hayır, hayır Junghun. Bebeğim, bebeğim abin bizi bekliyor hadi uyan aç gözlerini oğlum. Taehyung bir şey yap!"

"Özür dilerim, Omegam özür dilerim."

Doktorlar yavaşça bebeği Jungkook'un kucağından almışlardı. Jungkook daha fazla dayanamayarak bayılmıştı kollarımda. İlk müdahaleyi yapan doktor onun kanaması olduğunu söylediğinde kalbim korkuyla çarpmaya başladı. Yeni ameliyattan çıkmıştı ve bu acı habere dayanması mümkün değildi.

Jungkook'un dikişleri açıldığından yeniden ameliyata aldıklarında artık ayakta duracak gücü kendimde bulamıyordum. Ama onlar için güçlü olmak zorundaydım. Taeyang için, Omegam ve Alice için.

"Dostum, defin işlemlerini ben hallederim." dedi Yoongi.

"Hayır, Jungkook ameliyattan çıksın ve kendine gelsin öyle."

"Taehyung onun minik bedeni bu kadar bekleyemez. Zaten kaç saat geçti. Küçük bedenine daha fazla acı çektirmeyelim. Jungkook anlayacaktır."

Ne yapacağımı bilemiyorum ama Yoongi haklıydı. "Tamam sen hallet, defin sırasında geleceğim. Bebeğimi ben vereceğim toprağa. Ona baba olarak ilk ve son görevimi yerine getirmem lazım." dedim. Bu çok ağır geliyordu ama yapmak zorundaydım.

Yoongi yanımdan ayrılırken annem Taeyang'ı alıp evimize götürmüştü. Jimin ve Eun da orada olacaktı. Bu kötü günleri bir an önce gerimizde bırakmak istiyordum. Nasıl atlatırız bilmiyorum ama Jungkook'a güç vermek için sağlam durmalıydım.

...

"Bebeğim nerede diyorum sana?!"

Jungkook, bebeğimizin defnedildiğini öğrenir öğrenmez deliye dönmüştü. İki gün geçmişti ve hala hastanedeydik. Yaraları iyileşmemişti. Ona söylemek için biraz beklemek zorunda kalmıştık. Yeni bir ameliyatı daha bünyesi kaldırmazdı. Onu korumak istemiştim ama o bana öfkeyle bakıp, bağırıyordu.

"Taehyung konuş bebeğime ne yaptınız?!"

"Güzelim bebeğimizin defnedi-"

"Sus! Ölmedi o!"

"Jungkook yapma böyle nolur. Taeyang için Alice için güçlü olmak zorundasın. Lütfen..."

"Seni asla affetmeyeceğim alfa! Çık odadan seni görmek istemiyorum. Oğlumu bir kez olsun öpüp koklayamadım. Onu benden habersiz defnettiniz! Bizi bu duruma sen düşürdün. Git!"

"Jungkook-"

"Git! Git buradan!"

Bana düşmanına bakarmış gibi bakıyordu. Gözlerinde öfke ve nefret vardı. Bunu hakedecek bir şey yapmamıştım. Ben de acı çekiyordum. Birbirimize sığınıp teselli olmamız gerekirken beni kendinden uzaklaştırıyordu. Dağılmıştık, ilk darbede yıkılmış hissediyordum. Kurdum acı çekiyordu. O bana nefretle baktıkça ölüyormuş gibi hissediyordum.

...

Bir ay sonra..

"Oğlum iyi misin?"

"İyiyim anne. Hazırlanıyorum, oğlumu görmeye gideceğim."

"Ben de geleyim ister misin?"

"Hayır, Jungkook'u kızdırmak istemiyorum. Seni görmek istemiyor. Zaten beni de görmek istemiyor ya neyse."

Ceketimi de alarak annemin evinden çıkıp arabama bindim. Bir süredir burada kalıyordum. Jungkook beni affetmiyordu, beni suçlamaktan vazgeçmiyordu. Onu her gördüğümde nefret dolu bakışlarını görmek beni kahrediyordu.

Evimizin önüne geldiğimde onların varlığını hisseden kurdum ayaklanmıştı. Kurdum sanki yavaşça ölüyordu. Onlardan uzak kaldıkça kurdum sessizleşmişti. Onu hissetmekte zorlanıyordum çoğu zaman.

Kapıyı çaldım. Hizmetli tarafından karşılanmıştım. Jungkook beni karşılamak istemiyordu. Bebeğimin odasına çıkarken beni Alice karşıladı. "Babacım, hoş geldin." diyerek kollarını bana doladı. Saçlarını sevdim. Kalbim sızlarken ona gülümsedim. "Güzel kızım, nasılsın bakalım?"

"Baba artık işlerin bitmedi mi? Ne olur bitsin artık. Seni çok özlüyorum."

"Bende seni çok özledim. Yakında döneceğim prensesim üzülme."

Elimi tutup beni kardeşinin odasına götürdü. Küçük yatağında yatan oğlumu gördüğümde geldiğimi anlamış gibi gözlerini açtı ve gülümsediğinde yanağında oluşan gamzelerini görmek gözlerimin dolmasına sebep oldu. Ne kadar bana benzesede Jungkook'un gamzelerini almıştı. Omega mı çok özlemiştim, onsuzluğa dayanamıyordum.

"Oğlum, ben geldim." dedim. Kucağıma aldım yavaşça. Çok çabuk büyüyordu. Tombul yanaklarını , uzun kahverengi saçlarını sevdim. "Kocaman olmuşsun, baban sana çok iyi bakmış." dedim. Boğazımda bir yumru oluştu.

"Annemi çağırdım ama gelmedi. İşi varmış. Hemen gidecek misin baba? Gitme bugün burada kal ne olur. Taeyang çok ağlıyor, annem hiç uyumuyor. Bazen geceleri uyanıp kalkıyorum. Annem Taeyang'a sarılıp ağlıyor. Biliyor musun annem eskiden hiç ağlamazdı baba. Sanırım Junghun melek oldu diye ağlıyor. Keşke kardeşim de burada olsaydı. Ama melek oldu o değil mi? "

Jungkook eskiden hiç ağlamazdı...

Boğazımdaki yumrudan kurtulmak için yutkundum. Oğlumu sevdim, kızımla sohbet ettim. Hizmetlinin hazırlayıp getirdiği mamayı yedirdim Taeyang'a. Karnı doymuştu ve feromanlarım onun uykusunu getirmişti. Onu yatağına yatırıp sallamaya başladığımda açılan kapının ardından günler sonra onu gördüm. Kalbim hızla çarpmaya başladı.

Solgun yüzünü görmek canını yaktı. Zayıflamıştı , gözaltları çökmüştü. Öfkesi hiç dinmemişti. "Konuşmamız lazım, salondayım." dediğinde başımı salladım usulca. Herşeyi düzeltmek eskisi gibi olmak istiyordum artık. O odadan çıkıp giderken bende uyuyakalan bebeğimin üzerini örttüm. Alice kendi odasına giderken bende salona indim.

Tekli koltukta oturuyordu. Karşısındaki koltuğa oturduğumda aramızda giderek açılan ve büyüyen uçurumun farkına vardım. Sanki şimdi iki yabancıydık.

"Çok düşündüm."

"Jungkook.."

"Lütfen kesme, konuşmak istiyorum."

"Pekala."

"Çok düşündüm. Olanları atlatamıyorum. Seni suçluyorum hala, bu değişmedi. Bebeğimi benden çaldınız. Ona doya doya sarılamadan benden alıp götürdünüz."

"Ben böyle olsun iste-"

"Sus. Yapamıyorum neler hissettiğimi bilmiyorsun. Acı çekiyorum."

"Ben de acı çekiyorum Jungkook. O benimde oğlumdu. Bizim oğlumuz. Neden benim neler hissettiğimi görmüyorsun? Junghun öldü ve Taeyang'dan da mahrum bıraktın beni. Birbirimize sığınmamız gerekirken neden ayrıyız?!"

"Boşanma davası açtım."

"Ne?! Ne saçmalıyorsun sen?!"

Bunun gerçek olduğuna inanamıyordum. Biz birbirimizin ruh eşiydik. Mühürlenmiştik. Sanki ayrılmamız o kadar kolaymış gibi, bunu bu kadar kolay söyleyebiliyordu. Benden bu kadar mı nefret ediyordu?

"Senden bu kadar nefret ederken bu evliliği sürdüremem ."

"Benden bu kadar nefret edeceğin ne yaptım ben Jungkook? Sadece bir kez sana karşı hatalıydım. Ama seni aldatmadım. O an sadece uzatmak istemedim ve beni suçladığın için bana güvenmediğin için kızdım. Ve bu hayatımızı mahvetti biliyorum. Kahretsin! Keşke o ana geri dönebilsem ama yapamıyorum. Nefreti haketmiyorum ben. Bunca acıyla başbaşa kalmayı haketmiyorum. "

Jungkook ağlamaya başladığında dizleri önünde yere çöktüm. Ondan ayrılamazdım. Onsuz yapamazdım." Seni seviyorum Jungkook. Sen benden nefret etsende ben sana çok aşığım. Sen benim eşimsin. Omegamsın. Bizim evladımız var Jungkook. Yapma mahvetme, bitirme bizi yalvarırım. Sen beni affedene kadar uzak dururum senden ama ayrılma benden. Sensiz yapamıyorum. Seni çok özlüyorum sevgilim. "

Ona sardığım kollarımı itti ve ayağa kalktı. Bana arkasını döndü." Git buradan. Kararım kesin. Avukatım seninle iletişime geçecek. "dedi.

" Jungkook kabul etmiyorum. Senden ayrılmam. Asla ayrılmam. "

" Seni sevmiyorum senden nefret ediyorum anlamıyor musun? "

" Yeter! Sus söyleme artık! "

Arkasını dönüp çekip gittiğinde peşinden bağırdım. Beni duymuyordu. Sözlerim ona ulaşamıyordu. Biricik aşkım ellerimden kayıp gidiyordu.

" Jungkook.. Gitme dinle beni. "

" Seni seviyorum. "

" Jungkook... "

" Taehyung aşkım, Taehyung uyan babamız. "

"N-e?"

"Taeyang bak oğlum baban tam bir uykucu. Aşkım hadi uyan, Junghun'u küvezden çıkaracaklarmış. Bebeğimizi almaya gidelim hadi."

...

Bölüm sonu

Bu gerçekte olabilirdi ama onlar mutlu olmayı hakediyor. Kaos anca rüyada bebeklerim.

Taehyung'un karizması der susarım. Askerden foto geldi. Ağlıyorum.



Yeni ficimi hala okumadınız mı??

Seguir leyendo

También te gustarán

14.5K 854 15
"Alfa?" "Efendim." "Kucağın.." "N'olmuş kucağıma?" "Kurdunun dediği gibi, kalçalarım oraya çok yakışmaz mıydı?" 𝙏𝙖𝙚𝙠𝙤𝙤𝙠 /̶̶ 𝙣𝙞𝙣𝙣𝙞𝙚
56.2K 3.2K 17
Kim Taehyung öfkesine yenik düşüp zehirlemek istediği Jeon Jeongguk'u mühürler.
92.7K 3.9K 21
Yabani dizisinden tanıdığımız Asi ve Alaz'ın muhtemelen hiç yazılmayacak anlarına dair tek veya birkaç bölümden oluşacak hikayelerdir.
22.3K 2.3K 20
Vampirler ve cadılar yüzyıllardır birbirinden nefret eder ve birbirlerine yaklaşmazlardı İki kişi bu geleneği bozana kadar #Elf 1🥇2024:04:26 #Vampir...