Mihre-i Lem-Yezel

By husnebahar

102K 5.8K 613

Bizim silahımız vardı. Benim elimde fırça ve paletten onun ise sahiden silahı vardı. Çizime zarar verme kaç... More

🔫1. Lem-Yezel, Tanıtım
🔫2. Lem-Yezel, İş ayarlandı
🔫3. Lem-Yezel, Ceza
🔫4. Lem-Yezel,Yürüyüş
🔫5. Lem-Yezel, Nene ve ev
🔫6. Lem-Yezel, İşe dön
🔫 7.Lem-Yezel, Vicdan
🔫9. Lem-Yezel,Çalıştay
🔫10. Lem-Yezel, Eve gidelim
🔫11.Lem-Yezel, Hallederiz
🔫12. Lem-Yezel, Misafirlik
🔫13. Lem-Yezel, Yasin
🔫14. Lem-Yezel, Gözde alınacak
🔫15. Lem-Yezel, Toplandık
🔫16. Lem-Yezel, Nez
🔫17, Lem-Yezel, Site güzeli
🔫18.Lem-Yezel, Bize bakıyor
🔫19. Lem-Yezel, Kar topu
🔫20.Lem-Yezel, Kartopu
🔫21.Lem-Yezel, Karar
🔫22. Lem-Yezel, İsteme
🔫23.Lem-Yezel, Annem ve babam
🔫24.Lem-Yezel, Aslında oyundu
🔫 25. Lem-Yezel,Nikah
🔫26. Lem-Yezel, Gözdeyi aldım
🔫27. Lem-Yezel, Yemek planı
🔫28. Lem-Yezel,Yemek yok
🔫29.Lem-yezel, yemek
🔫30. Lem-Yezel, aşıksın
🔫31. Lem-Yezel, Evinde dinlen
🔫32. Lem-Yezel, Bayıldık
🔫33.Lem-yezel, aşık mısın?
🔫 34. Lem-Yezel, Utandım
🔫35. Lem-Yezel, Hazırlık
🔫36. Lem-Yezel, Düğün
🔫 37. Lem-Yezel, Otel
🔫38. Lem-Yezel, Odada
🔫39.Lem-yezel, oyundu.
not
🔫40.Lem-Yezel, Öyle mi?
🔫41.Lem-Yezel, Dağ yolu
🔫42.Lem-Yezel, Barınak
🔫43.Lem-Yezel, Duygular
🔫44.Lem-Yezel, Yakınlaşma
🔫45.Lem-Yezel, Buz pateni
🔫 46.Lem-Yezel, Değişme
🔫47. Lem-Yezel, Rezil
🔫48.Lem-Yezel, Son gün
🔫49.Lem-Yezel, Evimiz
🔫50.Lem-Yezel, Final

🔫8.Lem-Yezel, Hayat hikayesi

2.5K 142 8
By husnebahar

🚨 Mihre-i Lem-Yezel 🎨

“Ey Rabbimiz! Bizi zalimler topluluğu ile beraber bulundurma!”

8.Bölüm
(Hamza'nın hayat hikayesi)


Gözlerimi ovuşturdum. Ahh boynuma resmen ağrılar giriyor. Dün yediğim tehditler ile bugün valiliğe gelmiştim. Tayfun amca bana çalışacağım yeri göstermişti. Fazlasıyla disiplinli ve herkesin harıl harıl çalıştığı bir yerdi.

Vali yardım derneklerine, öğrenci yurtlarına ziyaretlere gidiyordu. Bense odada taslağı atmaya başlamıştım.

180×180 boyutta olan aile tablosuydu. Bunun dışında bir de Atatürk, Vali ve bir de türk bayrağı çizimi vardı. Aslında ailesi çizim için kobay olmuştu. Asıl çizim diğeri olacaktı.

Omuzumu sıkıyordum.

"Çık ki hepimiz kurtulalım! Ya vallahi iki eğildim neneler gibi her yanıma kramp giriyor!" Kendimi esnetip ayağa kalktım. Öf şu taytta nasıl kaşındırıyor ya! Elimle taytı çekiştirmeye başladığım da birden kapı açıldı ve içeriye dolan "Abiii"sesiyle durdum. Evet elim taytımı çekiştirirken karşımda Üst düzey ağdacı ve Hatice vardı.

İkisi de eğilip ellerime baktı! Ahhh rezil oldum! Resmen şu an saçma sapan bir durumla karşılaştılar! Yüzüm kızarmış halde yutkundum ve "Şey tayt....sıkıyor-"ne? Mihre tayt sıkıyor mu dedin? Sen ciddi misin? İnanmıyorum ben bunu demiş olabilir miyim? Resmen rezillik!

Morarmış halde taytı bıraktığında gelen "şaaak" sesiyle yerin yedi kat dibine girmiştim. Allah'ım şu birinci kattan kendimi atsam ne olur? Ha söyle ya da birileri silahı unutmuş olsun kafamı patlatayım!

Vücudum utanç içinde alev alev yanarken ikiside kapıda bana şaşkın gözlerle bakıyorlardı. Hızla arkamı dönüp elimi belime koyup çizime bakıyor gibi yaptım ve "Aahh.....be-ben de ara verdim.....si-siz...ııı...."kelimeler bile aklıma gelmiyordu.

"Akşama hazır olun burada  toplantı yapılacak, vali bey seninde gelmeni istiyor"dedi. Ben ne alâka? Şaşırmış halde mavilere döndüğüm sırada o ifadesiz yüzünü yine çıkarmıştı. Dünden eser yoktu. Az önceki utanç verici anın dışına çıktığımda açık kapıdan çıkan Hamza komser gitmişti. Allah Allah yine ne yaptım?

Gerçi daha ne olsun?

Kasıntı halimi atıp yüzümü kapadım ve "Hatıca rezil oldum rezil! Ah neden sürekli özellikle bu adama rezil oluyorum!"sinirden kendimi dahi toparlayamazken üstüne Hatıca kahkaha atıp koluma bir tane geçirdi ve "Kızım sen gerçekten delisin! Koskoca adama kalkmış taytım sıkıyor diyor! Ahahah Hamza abi de hiç bozuntuya vermedi....gerçi bugünden beri gergin"deyip kahkaha atmaya devam etti. At sen at seni o esmer korumanın yanında bozmazsam adım Mihre değil!

Göz devirdim. Kollarımı birbirine bağlayarak "Gülme! Onun o gerginliği genel hali, onu tanıdım tanıyalı suratı beş karış! Benden de pek hazettiği söylenemez"dedim. Aslında onun insan sevmiş olmasından şüpheliyim. Birini sevmiş midir acaba?

Hatıca çantasını çıkarıp gülümsedi ve "Emin ol onun gibi birini ömründe sadece bir defa görebilirsin?"dedi. O da ne demek?

Gerçi adam gökyüzü olayı gibi asırda bir görünüyor olabilir. Sanki bulunmaz Hint kumaşı çık dışarıya ondan binlerce var belki daha iyileri de olabilir. Dalga geçerek başımı sallarken üstündekileri çıkararak "Geç dalganı ama öyle değil. Çok şeyden feragat etti. Hamza abi 19 yaşındayken babası şehit oldu, annesi de eşinin cenazesine giderken kaza da öldü"dediği an gözlerim açıldı. Ne? Onun ailesi yok mu? Benim gibi mi? Bir de bir gün de iki acı mı? Tıpkı benim gibi....

Şaşırmış halde masaya yaslandım. Ama hiç öyle durmuyor. Yani annesi babası olmayan biri kendini belli eder...onlar eksik durur ama o çok fazla duruyor. Nasıl?

Merakla bakarken Hatice koltuğa oturdu ve "İşte böyle dinlersin"deyip güldü ve bacak bacak üstüne atarak "Babamın anlatmaları üzerine sana aktaracağım fakat net mi onu bilmiyorum"dedi. Yani Tufan amca senelerdir burada ve o da burada itibarlı birine benziyor bence net biliyordur.

Şaşırmıştım. Gerçekten bunu nasıl kaldırdı? Ben hala kaldıramıyorum. Allah'ım sen yardım et. İç çekerken Hatice devam etti: "Hamza abinin babası askermiş önce askeriyeyi istemiş direkt kurtuluş o olacaktı. Evet insanlar vatani bakıyor ama bazıları için meslekten fazlası...yuvası oluyor. Askeriye isterken babaannesi asker olmasını istememiş. Fakat Hamza abi zorlamış sonra babaannesi kalp krizi geçirmiş....Ahh ne zor değil mi? Düşünsene bir insan senin yüzünden ölüyor...korkunç"dedi. O an aklıma Gözde geldi. Doğumda annem öldüğünde onu suçlamıştım. Sen annemi öldürdün demiştim ama şu an onun varlığı olmasa dayanamazdım.

Gözlerim dolmaya başlamıştı. Başımı eğdiğimde Hatice yerinden kalkıp yanıma geldi ve o tatlı esmer elleri bana uzatıp omuzumu sıvazlayarak "Üzülme o çok güçlü. Çünkü babaannesi için polisliğe geçti. Önce komser, sonra başkomser olarak yükselmeye başlamıştı. Tabi bunun yanında gelenler de cabasıydı. Mesela babamın demesine göre bir omuzunda kurşun izi var. Zaten komserliği o sebeple bıraktı. Babaannesi o gün hastaneye hıçkırıklar içinde gelmiş, hatta o gün direkt öldü haberi gidince morg önünde beklemiş, işte bunu bir daha yaşamasın diye kendi şehrinde koruma olmaya karar vermiş. Hem sade bir hayat hem de ailesinin istediği olacaktı.

Vali bey de babasının arkadaşı o sebeple vali bey burada gözü kapalı güvendiği tek kişidir "dediğin de aklıma gelen o sözler oldu: "Hamza'nın sözü benim sözümdür"demişti.

Demek onca şey yaşadı. Ailesi için, babaannesi için her şeyden vazgeçti. Belki kalmaya devam etseydi nene bir acı daha yaşayacaktı. İyi ki asker olmamış ve iyi ki şu an burada duruyor. Evet asker olsa dağda olurdu, komser olsa çatışmada olurdu ama burada ailesine sahip çıkmayı seçti...

Peki sevdiği olmadı mı? Kaç yaşında adamın sonuçta hiç mi düşünmedi? Merakla dönüp "Hatice hiç sevgilisi, nişanlısı ne bileyim ciddi düşündüğü biri olmadı mı?"dedim. Evet sonuçta hayatına birini almış olsaydı bunlardan vazgeçmesi daha zor olurdu. Mesela öğretmenliği kuracağım aile için bırakmazdım.

Düşünceler içerisinde bakıyordum. O sırada dışarda gelen seslere döndüm. İkimizde cama doğru gittiğimizde Hatice dudak kenarını kıvırıp sırıttı ve "Babam bugün askeriyeden ve emliyetten de geleceklerini söyledi ve tam tahmin ettiğim gibi o kız da geldi"dedi. O kız mı? O da kim?

Eğilip camdan aşağıya baktım. Resmi takım elbise giymiş bir kadın vardı. Saçı arkada topuz ve önde ikş tutam bırakmıştı. Bu da kim?

İnsanlarla el sıkışıyordu. Belli ki saygın birisi ve gerçekten çok da güzel birine benziyor. Eğilip incelerken Hatice bana dönerek "Bu kız işte Hamza abinin eski görüştüğü kız. Çok ciddilerdi hatta baya baya evleneceklerdi...ama babaannesi kesinkes istemedi karşı çıktı. Tabi Hamza abi sebep aradı ama ortada sebep yoktu ki sadece hissiyatlar vardı. Hoş o da doğru çıktı" dedi. O da ne demek? Babaanne tanımadığı kıza ne hissetmiş olabilir ki?

Kollarımı bağlayıp kıza bakarken Hatice devam etti: "Hamza abi başkomserliği bırakıp koruma olmaya karar verince bunu istemediğini söyledi. Başkomser olarak kalması kendi statüsü içinde önemliydi ama Hamza abi buna çoktan karar vermişti...ah hiç unutmam bunu herkes anlatır; kız sırf koruma olacağı için bıraktı. İnanabiliyor musun?"dediği anda ağzım açıldı.

Kızım sen manyak mısın? Adam üst düzey koruma! Şu an Cumhurbaşkanının yanına yaklaşamayan polis memurunun yanında elini kolunu sallayarak gider! Neyin kafası bu?

"Tamam da şu an imkan olarak bu daha verimli"dedim ama Hatice arkasına yaslanarak "Aslında hayır. Başkomiserliği bırakınca en dipten aldı. O kızda egosu, kibiri ile bunu kaldıramadı fakat şu an önünde saygı duruşunda duruyorlar"dediğinde sabahtan beri dinlediğim hayat hikayesine hayretler içerisinde bakıyordum. Ailesi ölmüş, ona göre hayatı şekillenmiş, yetmemiş bu kızla mücadele etmiş ve şimdi de gülmeyi unutan taştan duvar olmuş.

"İfadesiz duruyor, nadir gülüyor ve buz gibi soğuk ama gülünce de çok güzel gülüyor...demek bundan sebepmiş"dedim.

Continue Reading

You'll Also Like

46K 1K 23
Mardin!Bu zalim şehir kanlar şehri.Kaç kız töreye kurban gitti. Lorin de berdele kurban gidenlerden.Ama onun hayatı nasıl olucak?
635K 42.3K 107
[22.12.2020 - 05.04.2021] Bir kadın düşünün kendi halinde mesleğini yapan doktor...●■ Bir adam düşünün nişanlısını kaybettikten sonra ,nişanlısının...
75.4K 3.7K 30
Bir mahalle düşünün öyle bir mahalle ki o eski sıcacık mahalleler gibi. aile sıcaklığını bırakmamış mahalle. Dedii koducu teyzeler, oğluna ve kızına...
398K 21.2K 33
"Ne bağırıp duruyorsun? Konağı ayağa kaldırdın!" Karşımda dikilen adama yumruğumu gerçirmemek için içimde verdiğim mücadeleden söz bile edemezdim. E...