Dağların Çift Başlı Kurdu

By Nazlas0

347K 19.3K 5.7K

"Sakın, sakın Ala, aklının ucundan dâhi geçirme." Diye burnundan soludu. Sinirle bir adım attım. İşaret parma... More

1. Bölüm - Karayel Timi
2. Bölüm - Tekrar Başlıyoruz
3. Bölüm - Özlem
4. Bölüm - Tuzak
5. Bölüm - Gece ve Sela
6. Bölüm - Hoşlanıyor muydum?
7. Bölüm - Çocukluğumun Katili
8. Bölüm - Sevgilisiyim!
9. Bölüm - Çocukluk Aşkı
10. Bölüm - Gargamel ve Azman
11. Bölüm - İki Deli
12. Bölüm - Uzaktan Sevda
13. Bölüm - Yalandan Oyun
14. Bölüm - İki Aşık
15. Bölüm - Kaçış
16. Bölüm - Kıskançlık
17. Bölüm - Sevmek ve Sevilmek
18. Bölüm - Tanışma
19. Bölüm - Plan
20. Bölüm - Zincir
22. Bölüm - Karma
23. Bölüm - Ala
24. Bölüm - Takıntı
25. Bölüm - Saçlara Dokunma
26. Bölüm - Geç Verilen Hediye
27. Bölüm - Sardı Kollarına Bak
28. Bölüm - Umarım Yalan Söylüyorsundur
29. Bölüm - Tutulmayan Sözler
30. Bölüm - 7-1=7
İlerki Bölümden Alıntı
31. Bölüm - Deliriyor muyum?
32. Bölüm - İhtimaller
İlerki Bölümden Alıntı...
33. Bölüm - Merhaba Gece
34. Bölüm - Gerçekler ve Yalanlar
35. Bölüm - Yaşattığını Yaşamadan Ölmezsin
36. Bölüm - Canavar
Duyuru ve Alıntı
37. Bölüm - Ahin
38. Bölüm - Sonra, Şimdi Değil Sonra
39. Bölüm - Benden Artık Uzaklaşma
40. Bölüm - Hain
41. Bölüm - Kimdi Bu Adam?
42. Bölüm - Geçmişin Karanlık Yüzü
43. Bölüm - Kurşun
44. Bölüm - Kayıp
45. Bölüm - Zincirler
46. Bölüm - Geç Öğrenilen Gerçek
47. Bölüm - Var Mısın?
48. Bölüm - Zaaflar ve Zayıf Noktalar(+18)
49. Bölüm - Turan ve Karayel
50. Bölüm - İsteme
51. Bölüm - Çilli
52. Bölüm - Engerek
53. Bölüm - Bedel

21. Bölüm - Yüzleşme

5.8K 329 57
By Nazlas0

Şarkılar;

Toygar Işıklı - Anlatamam

Barış Diri - Derinden

İyi okumalarrrr

Vuruyordum.

Tüm hıncımı çıkarmak istercesine kum torbasına vuruyordum.

Sanki karşımda Zincir varmış gibi sertçe yumruklar atıyordum.

Kollarım ağrımaya başlıyordu.

Kollarım iyice ağrımaya başlayınca kollarımı serbest bıraktım.

Yerdeki havluyu alıp terimi sildim, sanki kaç gündür su içmez gibi suyu içmeye başladım.

Boynumu hafif çıtlatıp sandalyenin üzerindeki bol tişörtü giydim ve spor salonundan çıkıp odama gittim.

Odama girdiğimde koltuğumda oturan Binbaşıyı görmeyi beklemiyordum açıkçası.

Odanın kapısını kapattığımda bana baktı, gözlerini gözlerime kenetledi.

Saygıdan baş selamı verdim. "Binbaşım odamda ne aradığınızı sorabilirmiyim?" Dediğimde bana bakmayı kesip süzüyordu. Yüzüne yine o sırıtışı ekledi.

"Bir bakayım dedim Yüzbaşım, bir mahsuru mu var?" Dediğinde hafif kafamı salladım.

"Gördüğünüz üzere antrenman yapıyordum Binbaşım, eğer izin verirseniz odamda dinlenmek istiyorum." Ayağa kalkıp karşıma geçti.

"Rahatsız ediyorum yani sizi doğrumu anladım?" Dediğinde hafif güldüm.

"Evet Binbaşım, doğru anladınız. Tekrardan diyorum antrenmandan çıktım, odamda dinlenmek istiyorum." Dediğimde sanki beklemiyormuş gibi kaşları havalandı.

Saçım açıktı elini saçıma değdirip okşuyacağı sırada elini tuttum.

"Saçıma dokunulmasını pek sevmem Binbaşı, aklınızda bulunsun." Bu sefer kaşlarını çattı.

Bu adam erken yaşlanıcak.

Ellerini cebine koydu. "Karan Yüzbaşı dokununca geri çekilmiyorsun veya elini tutup sıkmıyorsun Yüzbaşı?" Dediğinde güler gibi oldum. Hafif sırıttım.

Bir adım geriye gittim. "Çoğu insanın veya çoğu erkeklerin saçıma dokunmasını pek sevmem Binbaşı, lakin bu hayatta iki kişinin saçıma dokunmasına karışmam. Birincisini az çok tahmin ediyorsunuzdur, ikincisini zaten kendiniz söylemiştiniz." Diyip masama doğru geçicekken kolumu tuttu.

"Onun sana dokunması sinirlerimi bozuyor Balca." Dediğinde yüzümde sırıtış büyüdü.

Hafif yaklaştım. "Senin düşüncenin aksine onun bana dokunması beni iyi hissettiriyor Yakup." Diyip kolumu sertçe çektim ve koltuğuma oturdum. "Eğer odamdan çıkarsan benim için iyi olur hem yorgunum hem de imzalamam gereken dosyalar ve ilgilenmem gereken bir timim vardı." Dediğimde yüzüme bakıp odadan çıktı.

Benim bu adamdan çekeceğim vardı.

Çekmeceden imzalamam gereken dosyaları çıkarıp imzalamaya başladım. Yaklaşık 20 tane vardı ve bazılarını Karan'ında imzalaması gerekiyordu.

İmzalamam gerekenleri bitirdikten sonra elimdeki dosyalar ile Karan'ın odasına gittim.

'Gel' demesiyle odaya girip kapıyı kapattım. "Yüzbaşım, imzalamanız gereken birkaç dosya var onları getirdim." Diyince yüzünde gülümseme oluştu.

"Sağolun Yüzbaşım, masaya bırakabilirsiniz." Diyince masaya bıraktım ve göz kırptım.

Odadan çıkmadan bana göz kırptı ve odadan çıkıp askeriyenin banyosuna girdim.

"5 dakika içinde bura boşaltılacak beyler!" Dediğimde 'Emredersiniz Komutanım." Diğe bir ses yükseldi.

Hızla banyodan çıkıp odamdan birkaç eşyamı alıp tekrar banyoya girdim.

Emre ve Sezgin abi vardı. "Sezgin abi sizden bişey istesem olur mu?" Sezgin abi gülümsedi. "Söyle kardeşim."

"Abi ben antrenmanda biraz fazla terlemişim, kapıda nöbet tutsanız olur mu? Timden başka kimseye güvenemiyorum." Dediğimde ikiside kafasını salladı.

Emre bana göz kırparak. "Tamam sen git banyonu yap, biz bekliyoruz." Dediğinde ikisininde yanağından makas alıp hızla banyoya girip kapıyı kapattım.

Hızla banyo yapıp üzerimi giyindim.

Gençleştim resmen bu kadar mı fark eder?

Saçlarımı taradıktan sonra yukardan toplayıp banyodan çıktım.

Timin hepsi kapıdaydı, Karan'da dahil.

"Beyler noluyoruz?" Dediğimde hepsi kafasını çevirip bana baktı.

Sezgin abi kısa bir bakış attı time, tekrar bana döndü. "Komutanım biz Emre Komutanım ile bekliyorduk, Karan Komutanım geldi o da bizimle beraber beklemeye başladı. Sonra Sena ve Kartal geldi. Bizi arayan Hüseyin'de geldi. Hep birlikte bekleyelim dedik." Diyince kafamı sağa sola sallayıp hafif güldüm.

"İyi yaptınız." Diyip Karan'a döndüm. "Yüzbaşım bu bayların eğitimi vardı sanki? Yanlış mı hatırlıyorum acaba?" Dediğimde bizimkilerin yüzü donmuştu Karan ise sırıtmaya başladı.

"Doğru hatırlıyorsunuz Yüzbaşım." Time doğru döndü. "Karayel, 5 dakika içinde içtima alanında olun. Ha gelmek istemezseniz tuvaletler sizi bekler." Diyip bana döndü ve göz kırptı.

Tim direk hızlı adımlarla içtima alanına doğru ilerledi. Karan ile yalnız kaldık.

"Ala, hazırsın değil mi?" Dediğinde hafif kafamı salladım.

"Olucam Karan, olmam lazım. Ama seninde sakin olman lazım." O da sıkıntılı bir şekilde kafasını salladı.

"Nasıl sakin olucaksam, ama deneyeceğim. Deneyeceğiz." Dediğinde tebessüm ettim.

Birinin bizi izlediğini biliyordum.

Tahmin etmesi zor değildi.

Bir adım geriye gittim. "E Yüzbaşı sizin eğitim vermeniz gereken bir Karayel vardı." Dediğimde kahkaha attı.

Eliyle saçımı işaret etti. "Sizinde kurutmanız gereken bir saçınız vardı Yüzbaşı, hasta olursunuz mazallah." Bu kez ben kahkaha attım.

Telefonu çıkarıp saate baktı. "Güzelim ben bu beyfendi ve hanfendi olanları ama senin diyişinle bayanların yanına gidiyorum." Hafif kafamı salladım. Karan içtima alanına doğru giderken bende odama gittim.

Kapıyı kilitleyip dolaptan saç kurutma makinesini çıkarıp saçlarımı kurutmaya başladım.

Saçlarım kuruduktan sonra tarayıp açık bıraktım. Makineyi dolaba koyarken telefonum çalmaya başladı.

Telefona baktığımda Abim arıyordu.

Telefonu açıp hoparlöre aldım.

"Abim benim nasılsın?"

"İyiyim güzelim sen nasılsın? Hiç arayıp sormuyorsun beni alındım gücendim ayıp." Dediğinde kahkaha attım.

"E abi Yüzbaşı kadınız, bu aralar sık sık operasyonlar oluyor ondan dolayı fırsat bulamıyorum. Asıl sen beni aramıyorsun sana ayıp."

"Sus kız zilli, haber vermek için aradım. Albay beni aradı bugünkü operasyonda bizim timden üç kişide katılacakmış."

Hassiktirdi.

Büyük bir hassiktirdi.

Yutkundum. "Abi hava komutanlığının ne işi var kara operasyonunda?"

"Bu Zincir denen adamı bizde alıcaz, adam o kadar çok bok işlemişki bizim karargahtaki Albayda görmek istiyor. Sizden sonra biz alıcaz."

Hassiktir boktu.

Abicim neden yaaa.

"Anladım abi, sen var mısın bizim operasyonda?"

Ve hiç istemediğim cevabı verdi.

"Bende varım kardeşim, uzun zaman sonra aynı operasyondayız anladığın kadarıyla."

Başka operasyon mu yoktu amına koyayım ya.

"Tamam abim, akşam görüşürüz." Dedikten sonra telefonu kapattım.

Kendimi direk koltuğa attım. Lakin oda bana dar geliyordu.

Hızla ayağa kalkıp kapının kilidini açıp odadan çıktım.

Bahçeye çıkıp sessiz sakin bir yere oturdum, cebimden sigaramı çıkarıp bir dal yaktım.

Yaklaşık yarım saat içinde 5 dal sigara içtim.

Bir dal daha çıkarıp yakarken yanıma oturan biriyle ona doğru döndüm. Karan'dı.

"Karan?"

Yüzümdeki ifadeyi görünce tebessümü silindi. "Ala'm, noldu neden yüzün böyle? Bişey mi oldu?" Dediğinde tebessüm ederek kafamı salladım.

"Abim, Karan. Abim." Kaşlarını çattı. Gözlerimi Karan'dan ayırdım.

"Barlas'a mı birşey oldu Ala?" Hayır anlamında başımı salladım.

"Abim ve timindeki iki kişiyle bugünkü operasyonda olucak." Diyip yüzüne baktım. Şaşırmıştı, o da beklemiyordu.

"N-Nasıl, Barlas Zincir'in olduğu operasyonda mı olucak?" Ağır ağır başımı salladım.

"Hava kuvvetlerinde de ağırlanıcakmış Zincir. Bizim sorgudan sonra onlar Zincir'i götürücekmiş. Karan napıcam? Abime nasıl diğcem ben o şerefsizin yaptığını?" Dediğimde yanıma doğru gelip başımı göğsüne yasladı.

Saçımdan öptü.

"Söylemen lazım Ala'm, abinin öğrenme hakkı var." Büyük bir of çekip Karan'a daha fazla yaslandım.

En sonunda. "Haklısın sevgilim, abimin bilme hakkı var."

~~~~~

Ceketimi giyinip aynaya baktım.

Gergin hissediyordum.

Kapı tıklandı.

"Gel." Dediğimde tüm yakışıklılığıyla Karan içeri girdi.

Tam bişey demek için ağzını açıcakken beni görmesiyle yutkunması bir oldu.

*Eldivenler yok, isterseniz eldivenli de hayal edebilirsiniz.*

Bir adım attım ve karşısına geçtim. "Karan?" Diyip elimi yüzüne doğru salladım.

Derin nefes aldı. "Sen beni bir gün kalpten götürüceksin kadın." Dediğinde hafif kaşlarımı çattım.

"O niye?"

Üzerimi işaret etti. "Bu güzelliğin beni bir gün bitiricek ama hadi hayırlısı. Hazırsın değil mi?" Dediğinde kafamı salladım. "Hadi çıkalım, abinler ve bizim tim depoda bizi bekliyor." Tekrar başımı salladım ve çantamı alıp evden çıktık.

Araba değişmişti. En sevdiğim modeldi.

Rang Rover.

Karan kapımı açtı, arabaya binip kemerimi taktım. Karan'da arabaya binip kemerini takarken. "Güzelim torpido da dinleme cihazı ve kamera var onları takar mısın?" Dediğinde torpidoyu açıp dinleme cihazını ve kamerayı taktım.

Yaklaşık 45 dakika sonra depoya geldik. Karan arabadan inip kapımı açtı, elini bana doğru uzattı ve inmeme yardımcı oldu.

Kapıyı kapatıp belimden tuttu ve Zincir'in yanına doğru yürümeye başladık.

Karan boğazını temizledi. "Kardeşim." Diyip Zincirle tokalaştılar.

Zincir'e elimi uzattım. Elimi tutarak dudaklarına götürdü ve öptü.

KİLOLARCA SABUN VERİN BANA YA DA ELİMİ KESİN DİREK.

Huh sakinim. İnşallah.

"Silahlar nerede?" Dediğinde Zincir işaret yaptığında iki adam bir kasayı getirip önümüze koydu ve kapağı açtı. Silahlar vardı.

Tüfekler, tabancalar ve bir çok çeşit silah vardı.

Puşt herif.

Karan elini tekrar Zincir'e uzattı. "15 milyon, uygun mu kardeşim?" Zincir Karan'ın elini tuttu.

"20 milyon Altay."

Karan hafif tebessüm etti. "Tamamdır senin dediğin gibi olsun. 20 milyon."

Karan elini çekti. Ben yalandan bakışlarımı Zincir'in adamlarına gergin bir şekilde baktım. Zincir farketmiş olmalı ki. "Asen bir sorun mu var?" Dediğinde Karan bana döndü.

Kafamı yavaşça salladım. "Adamlarının bakışlarından biraz rahatsız oldum kusura bakma, travma gibi bir şey var bende." Zincir direk adamları yolladı.

Başlıyoruz.

Tebessüm ettim. "Teşekkür ederim Zincir."

Yavşak gibi sırıttı. "Ne demek Asen."

Karan'a hafifçe baktım. Gözlerini yumdu. Bir adım attım Zincir'e. "Beni hatırladın mı Zincir?" Kaşlarını çatıp hayır anlamında kafasını salladı.

Sırıttım. "Ben seni o kadar iyi hatırlıyorum ki, ama seninde hatırlaman lazım." Diyip bir adım daha attım.

"Bundan 20 sene önce, tuzak kurduğunuz, Binbaşı ve Kıdemli Yüzbaşının ailesini öldürdüğünüzü hatırlıyor musun?" Dediğimde kafasını salladı.

"Orada bir küçük kız çocuğu vardı, 6 yaşlarında. Onuda hatırlıyor musun?"

Tekrar başını salladı.

"Pekiiiii, Türk askerlerinden çok merak ettiğin bir isim vardı neydi? Heh Gece Yüzbaşı. Onu biliyor musun?"

Tekrar başını salladı.

Yüzümdeki sırıtış yok oldu onun yerine, Gece'nin bakışı eklendi.

"Şu an karşında o kız çocuğu ve o Yüzbaşı var Zincir!" Dumura uğramış gibi bir adım sendeledi.

Silahımı çıkardığımda timdekiler yerlerinden çıkıp silahlarını çektiler.

Timdekilere döndüm. "Bu şerefsize bir şey yapmıyacaksınız, anlaşıldı mı!" Kimseden ses gelmedi.

Abime baktığımda ne olduğunu sorguluyordu.

Sena'ya döndüm. "Sela ve Anka Barlas Binbaşının yanına gidin." Karan'ın yanıma geldiğini hissettim.

Emre'ye işaret yaptım, hızla kamyonetin arkasındaki sandalye ve ipi getirdi.

"Bağla bakalım şu piçi." Diyip kulaklığı ve kamerayı yere atıp etkisiz hale getirdim. "Dinleyiciyi ve kameraları derhal etkisiz hale getirin hepiniz!" Kimse bir şey demeden kulaklıkları ve kameraları yere atıp etkisiz hale getirdiler.

Zincir'e döndüm.

Silahı alnına dayadım.

"Gece napıyorsun?!" Abimin sesini duydum.

"Karışma abi, Balca doğru olan bir şey yapıyor." Dedi Sena.

"Sen benim çocukluğumu elimden aldın! Sen benim hayatımı mahvettin! Ben daha 6 yaşındayken bana sahip oldun!" Dediğimde sesler kesildi.

Karan'a göz ucuyla baktığımda elini yumruk yapmıştı. Omuzları inip kalkıyordu.

"Nasıl?" Abimin sesi titremişti.

Silahı alnından çekip yere attım. Yüzüne bir yumruk geçirdim.

"Lan ben senin yüzünden kaç gece kabus gördüm, ben senin yüzünden kimsenin yanına yaklaşamaz oldum, ben senin yüzünden kendimden her seferinde iğrendim." Diyip yüzüne bir yumruk daha geçirdim.

Sinirleniyordum.

"Çocukluğumu aldın lan benden, neşemi aldın. Ne istedin amına koduğumun piçi, he ne istedin!" Sadece benim bağırışlarım vardı.

Susuyordu.

Sadece susuyordu.

Yakalarından tuttum. "Konuşsana lan, konuş. O zaman bana dokunurken konuşuyordun. Susmuyordun, neden susuyorsun lan!" Kafa atmamla sandalyesi sağa düştü.

Ağlamaya başladım.

Bacaklarımı hissetmiyordum.

Kendimi bırakıp yere doğru düşücekken Karan beni tuttu. "Karan dayanamıyorum, bu şerefsizin susmasına dayanamıyorum." Dediğimde Karan sadece alnımdan öptü ve Emre'ye işaret yaptı.

Herkese baktım.

Sena dalmamak için zor duruyordu.

Kartal ve Hüseyin, ağlamamak için kendilerini sıkıyorlardı. Ellerini yumruk yapmışlardı.

Abim şoka girmişti.

Abimin timindekilerde öyle.

Sezgin abi yere çökmüştü, ne ağlıyordu ne de konuşuyordu. Dümdüz Zincir'e bakıyordu.

Emre'ye baktım. Belimden tutup kendine çekmişti. Gözyaşları saçlarıma değiyordu.

Karan'a baktığımda Zincir'in ellerini çözdüğünü gördüm.

~~~~~

Karan Çevik'ten...

Buradaydı.

Karşımdaydı.

Ala'mın katili karşımdaydı.

Dokunmaya kıyamadığım kadına dokunmuştu.

Öpmeye kıyamadığım kadına dokunmuştu.

Ağlamasından nefret ettiğim kadına dokunmuştu.

Canını yakmıştı.

Çok yakmıştı.

Benimde canım yanıyordu.

Ala'ya baktım, Emre onu sakinleştirmeye çalışıyordu. Ağlıyordu. Hüngür hüngür ağlıyordu.

Gözlerimi yumup tekrar şerefsize baktım.

"Konuş lan!"

Susuyordu.

Konuşmuyordu.

Karnına tekme atmaya başladım. Sadece bağırıyordu.

"Noldu lan canın mı yanıyor?!"

"Yansın, sen benim canımın canını yaktın. Seninde canın yansın!"

İki kişinin beni çektiğini hissettim.

"Karan dur." Kartal'dı.

"Komutanım durun." Hüseyin'di.

Zincir ağzındaki kanı öksürdü. "Çok güzeldi biliyor musun, o ağlayışları, çırpınışları, inliyişleri. Mükemmeldi."

Kalakaldım.

"SUS!" Ala'nın yanıma geldiğini hissettim. Zincir'in üzerine çıkıp yumruk atıyordu. "SUS!"

Kendime gelip hızla Ala'yı Zincir'in üzerinden aldım.

Emre'ye döndüm. "Emre, alın bu şerefsizi karargaha götürün. Daha onunla işim bitmedi." Ala'ya tekrar döndüğümde bayılıcak gibi bir hâli vardı.

"Ala'm?" Dememe kalmadan gözlerini kapatıp yere doğru düşücekken hızla kucağıma aldım.

Sena'ya döndüm. "Sena, Barlas arabayı hazırlayın çabuk!" Barlas hâlâ olanları idrak edemiyordu.

Kendine gelip hızla arabaya geçti.

Arabaya bindim, Barlas sürücü koltuğundaydı. Sena ise yanında.

Kucağımda yatan Ala'ma baktım.

Yüzleşmişti.

Çocukluğunu yakan adamla yüzleşmişti.

Ama benim daha yüzleşmem bitmemişti.

ಥ⁠‿⁠ಥ Bölüm Sonu ಥ⁠‿⁠ಥ

Mükemmel bir bölümdü.

Güzel bölümlerin katili diyor arkadaşım bana muah.

Yarın okulum var okuldan dönüşte yazmaya çalışıcam.

Yazım yanlışları varsa mazur görün efenim.

Hayde gittim ben.

Continue Reading

You'll Also Like

2.7K 172 9
Başlama tarihi: 10.08.2023 Herkesin bir ortak noktası vardır. Ama benim yoktu. Benim kimsem yoktu. Ben kimsesizdim. Beni kimse sevmedi. Beni kimse s...
141K 9.9K 38
Biz adımız gibi özgür bir timdik. Hür Timi. Kendi kurallarımızı koyardık. Bu askeriye işleyişine ters olduğu için de sürekli azar işitirdik. "Hangi...
5.9K 205 10
tek bölümlük asram hikayeleri✨
1.8M 50.8K 87
sse-sen uzak dur benden!! "Benden kaçışın yok" diyerek adamlarını üzerime saldı..