İtalyan Mafya Mı? • Yarı Text...

By meysaduruda

4.7M 293K 47.2K

* Siz: Ay acaba lamalar uçsa nasıl olurdu? Siz: Düşünsene, kafana tıpkı martının sıçması gibi tükürüyorlar. S... More

1.
2.
3.
4.
5.
6.
7.
8.
9.
10.
11.
12.
13.
14.
15.
16.
17.
18.
19.
20.
21.
22.
23.
24.
25.
26.
27.
28.
29.
30.
31.
32.
33.
34.
35.
36.
37.
38.
39.
40.
41.
42.
43.
44.
45.
46.
47.
48.
49.
50.
51.
52.
53.
54.
55.
56.
57.
59.
60.
61.
62.
63.
64.
65.
66.
67.
68.
69.
70.
71.
72.
73.
74.
75.
76.
77.
78.
79.
Final.
Özel bölüm.

58.

43.2K 2.6K 296
By meysaduruda

Selamselamm

Nasılsınızz? Umarım iyisinizdirr.

İyi okumalarr.

[*]

"Ah, noluyor ya?"

"Yine bayıldın, Duru."

Uzandığım kanepeden kalkıp, oturur pozisyona geçiş yaptım. Karşımda annem ve halam tek oturuyordu.

"İyi misin kızım?"

Kafamı olumlu anlamda salladım.

Halam, hafif kahkaha atarak, "Sen cidden yalan mı söylemiştin?" Diye sordu.

Oflayarak, "Gülme." Dedim.

Dudaklarını birbirine bastırıp gülmemek için direnmeye çalıştı. Gözlerimi devirip, etrafa bakındım.

Annem, halamın koluna hafif vurarak, "Çiçek! Gülme." Dedi. İşin komik kısmı kendisinin de gülüyor olmasıydı.

Bezmiş bir şekilde, "Siz gülün, gülün. Bu güldüğünüz şeyler benim dramım." Dedim.

Gülmeye devam ediyorlardı.

Etrafa bakındım. Daniele yoktu."Kocam nerede? Terk mi etti beni. Ay hayır, çocuğumla yalnız mı kaldım?" Diyerek, bayılıyormuş gibi yaptım.

Annem, "Duru yeter bayılma! Ne bu bayılma sevdan? İki oldu, iki!" Dedi.

Dik bir şekilde oturarak, gülümsedim. "Biliyor musun, geçen gün bana bir tane şeyh biri iş teklif etti. İşte dedi ki; 'senden çok güzel oyuncu olur biraz prova yap gel işe başla' dedi. 100 türk lirası verecekmiş. Onun çalışmalarını yapıyorum. Bu devirde para önemli."

Halam, "İtalya'da şeyhin ne işi var?" Diye sordu.

Göz devirerek, "Türk lirası teklif etmesine şaşırmadın da, ona mı şaşırdın?" Dedim.

Annem kahkaha atmaya başladı.

Anneme doğru dönerek, "Anne sarma saran, dinazora benzeyen damadın nerede?" Diye sordum.

"Bahçede. Adını söyleyemediğim oğlanda onlarla birlikte."

Kaşlarımı çatarak, "Kimlerle birlikte?" Diye sordum.

"Baban"

Ayağa kalkarak, "Anne! Bari olmayan çocuğum- pardon olan çocuğumu düşünseydiniz. Kocasız kaldım." Dedim ve bahçeye doğru koştum.

Gözlerim üçünü aradı. Üçü de usluca bahçedeki lamaya bakıyordu. Ciddi misiniz?

Yanlarına doğru ilerledim. Beni gördüklerinde hepsinin bakışı bana döndü.

32 diş sırıtarak, "Hi." Dedim.

Babam, "Hi, kızım hi. Nasılsın iyi misin?" Dedi. Babamın ingilizce aksanına hayranım.

"İyiyim." Diyerek, Daniele'ye kaçamak bakışlar attım.

Babam, Daniele'ye baktı. Bir de bana. "Konuşacaksanız, gidelim biz." Dedi. Cristiana, eli ile 'gel' işareti yaptı. Beraber yanımızdan uzaklaştılar.

Daniele'ye bakıp, "Lama, babamın kafasına falan mı tükürdü?" Diye sordum.

Gülümseyerek, "Hayır, hayatım. Lama bugün çok uslu. Sen, iyi misin?" Diye sordu.

"Hayatın mıyım gerçekten?"

Bir elini belime sararak, "Öylesin. Öylesiniz..." Dedi.

Kaşlarımı çatarak, "Biliyordum ulan. Cristian hep bizimle yaşayacak değil mi!" Dedim.

Daha sıkı belime sarılarak, beni kendisine doğru çekti. Pardon yapıştırdı.

"Bebekten bahsediyorum..."

Daha yeni aydınlanmış gibi, "Haa! Alışamadım ya... unutuyorum. Umarım psikolojisi bozulmaz." Dedim.

Kahkaha atarak, "Psikoloğa ihtiyacımız olacak. Ve ben tüm servetimi ona yatıracağım." Dedi.

"Tüh... acaba hemşireliği bırakıp, psikolog mı olsam? Hazır sen varsın. Tüm servetini yatıracaksın. Zengin olacağım."

Yanağımdan öperek, "Sen psikolog olsaydın, tüm hastaları kendine benzetirdin. Benim yıldızım eşsiz olarak kalmalı." Dedi.

Öldüm.

Gülümseyerek, "Bakıyorum da çok mutlusunuz dinazorumsu lama bey. Bu mutluluğunuzu neye borçluyuz?" Diye sordum.

Bir elini belimden çekerek, karnıma doğru götürdü ve okşadı. "Bebeğimize." Dedi.

Ani bir hareketle, Daniele'nin karnına tekme attım. Belimdeki kolu tamamen benden ayrıldı. Bir iki adım geri sendelendi. Karnını tutarak, bana baktı.

Ona doğru adım atarak, kolundan tuttum. "Ay kocacığım, iyi misin?" Diye sordum.

Karnını tutmaya devam ederken, "Neden vurdun?" Diye sordu.

Mahçup bir şekilde, "Ya... Tikim var. Ne yapabilirim? Ani bir şekilde oldu. Özür dilerim." Dedim.

Daniele kendini toparlayıp, dik bir şekilde durdu. Derin nefes alarak, "Karımın eli çok ağırmış... bugün bunu anladım. Ayrıca romantikliğimi bozuyorsun." Dedi.

Gözlerimi kısarak, "hayret bir şey. Tikim var dedim. Yanlışlıkla oldu." Dedim.

"Tamam. Bir daha vurma lütfen. Acıdı."

Sinirle, "Mafyalığın batsın Daniele." Dedim.

Gülümseyerek, "Şaka yaptım.  Acıktın mı?" Dedi.

"Sen niye her konunun sonunu yemeğe bağlıyorsun? Anlamadım."

"Akşam oldu ya. Yemek saati de geldi. Bu yüzden."

Havaya baktım. Cidden de akşam olmuş ya la. "Öğlen vermiştin."

"O öğlendi."

"Doğru. Yemekleri sen yapacaksan yerim." Dedim ve gülümsedim.

"Sen yeter ki iste. Dünyada ne kadar çeşit yemek varsa hepsini yaparım."

Öldüm.

Dudaklarımı büzerek, "Hayret... 'fırsatçı bir karım var' demen gerekmiyor muydu?" Diye sordum.

"Dudaklarını büzmesen olmaz mı? Baban olduğu için şu an bir şey yapamıyorum."

Bu dediğine kahkaha attım.

Eve doğru baktım. "Babam burayı evin içerisinden görebilir mi?" Diye sordum.

"Göremez... ama öptüğümü anlayabilir. Dudakların kızarıyor. Biraz anlayış gösteriyor gibi. Aramızın bozulmasını istemem."

Koluna hafiften vurarak, "Asıl senin dudakların kızarıyor. Bana diyene bak!" Dedim ve ekledim. "Bu arada babamla ne konuştunuz?"

"Klasik. Bir damatla ne konuşulursa ondan."

Kollarımı boynuna dolayarak, "Ben hayatımda kayınbaba olmadığım için, ve bir damadım da olmadığı için tahmin edemiyorum aşkım." Dedim.

Tekrar belime sarılıp, "Sanırım artık normal karşılıyor. Yani eskisi gibi karşı gelmez... Ve... ne? Aşkım mı?" Dedi.

Kahkaha atarak, ondan ayrıldım. "Babamın ne diyeceğini merak ettim. Gelsene." Dedim ve eve doğru koştum.

Arkamdan seslendi. "Koşma! Hem sen bana ne dedin?"

Duraksayarak, "Bilmem ne dedim?" Diye sordum.

Yanımda durdu. "Aşkım dedin."

"Öyle mi dedim? Sanırım alzheimer oldum. Servetinin bir kısmını da doktorlara ödemen gerekecek. Karın, paranın biteceği için çok üzgün." Dedim ve dudağımı büzdüm.

Sert bir şekilde yutkunarak, "En iyisi eve girelim..." dedi.

Kafamı olumlu anlamda salladım.

Bugün de kocamızı delirttik çok şükür.

_________________________

Daniele'yi delirttikten sonra, beraber eve girmiştik. Babam gayet normal davranıyordu. Sinirli falan da değildi.

Annem ve Daniele yemek yapmaya karar vermişti.

O sırada da halam, babam ve Cristian'da masayı hazırlamak için onlara yardım ediyordu.

Ben hiç bir şey yapmamıştım. Çünkü izin vermiyorlardı. Onlar hazırlarken ben sürekli oturmuştum. Sıkıntıdan patlayacaktım.

Oflayarak geçirdiğim bir buçuk saatin sonunda, yemek hazırlanmıştı. Şu anda da hep beraber oturmuş yemek yiyorduk.

Aklım ise babamın ne diyeceğindeydi. Tabi ki onun ne diyeceği önemli değildi. Çünkü zaten evliydik ve bebek vardı. Böyle bir durumda ayrılık söz konusu bile olamazdı.

Tek merak ettiğim, sonsuza kadar burada hep beraber mi yaşayacaktık? Kocamı bile öpemiyordum.

Herkes sessizce yemeğini yerken, babam sessizliği bozdu.

"Duru."

Elimdeki çatalı bırakıp, "Efendim baba?" Dedim.

"Ben bu konuyu Daniele oğlum ile konuştum. İstediğini söyledi. Sana da sormak istiyorum."

Daniele oğlum mu? Oğlum mu?

Devam etmesi için kafamı olumlu anlamda salladım.

"Nikahları kıymışsınız zaten... Türkiye'de ufak bir düğün yapalım diyorum. Daha sonra ise nerede yaşamak istiyorsanız yaşayın. Ama arada sizi göreceğiz."

Daha sonra da halam ile Cristian'ı işaret ederek, "Siz ikiniz de acele etmeyin. Bir tane daha çocuk haberini kaldıracağımı sanmıyorum. Düğünden sonra da sizin nişanı yaparız." Dedi.

Halam ve Cristian anında gülümsediler.

Ben ise çatık kaşlarla herkese farklı bakış atıyordum. Ne ara aralarındaki ilişkiyi öğrenmişti? Hadi onu da geçtim, acaba babamın kafası mı yerinde değildi?

Babam bana bakarak, "Eğer yorulurum diyorsan, düğün yapmayalım kızım. İleride de yapabiliriz." Dedi.

Kafamı olumsuz anlamda sallayıp, "Yok, hayır. Yapabiliriz." Dedim.

"Tamam... size de uyarsa bu hafta Türkiye'ye dönüp, az önce konuştuklarımızı yapabiliriz."

Herkes babamı onayladı.

Artık sorunlarımız azalıyordu... Allah nazar değdirmesin.

🦙 ❤️ 🦕

Continue Reading

You'll Also Like

SARKAÇ By Maral Atmaca

General Fiction

3.7M 175K 9
"Delilerin sevdası hoyrat bir fırtına gibidir. Günün başında seni sarsan fırtına, gecenin şafağında ılık bir esintiye dönüşüp kaburgalarının arasına...
432K 1.4K 1
0575***: Bir şey sorabilir miyim? Yüsra: Ne var? 0575***: Beni neden ihbar ettin? ☣☣☣ 22.06.2020 -KÜFÜR SERBEST- -REKLAM YASAK-
327 140 6
"iki karakterli" insanlara inanırmisin...
48.4K 2.9K 19
"Gülüşünle sigaramın tamamını bitirme sebebimsin." [texting] [tamamlandı]