Ruhların Düğümü

נכתב על ידי HiranurUzun422

1.1M 66.4K 58.5K

Ayağa kalkıp göz yaşlarımı sildim. Gözlerim son kez baktı ardından. Son kez seslendim adını. Bana öyle bir ya... עוד

[1.BÖLÜM]: SİYAH MASKE/ [2.BÖLÜM]: UKALA MOTORCU
[3. BÖLÜM]:KATİL Mİ OLDUM?
[4. BÖLÜM]:TUHAF OLAYLAR
[5.BÖLÜM]:KAVGA
[6.BÖLÜM]:GÖLGELERİN DANSI
[8. BÖLÜM]:LANET
[9.BÖLÜM]:HASTA
[10. BÖLÜM]:ZALIMIN OĞLU
[11. BÖLÜM]:KAMP
[12. BÖLÜM]:EN GÜZEL UYKU
[13.BÖLÜM]:GERÇEKLEŞEN KABUS
[14. BÖLÜM]:ACI TEBESSÜM
[15.BÖLÜM]:BAHÇE SİNEMASI
[16. BÖLÜM]:ODAMIZ
[17. BÖLÜM]:GÖZ YAŞLARI
[18. BÖLÜM]: GİZEMLİ ARAMA
[19.BÖLÜM]: TAVUK PİLAV
[20.BÖLÜM]: YILDIZLARIN ALTINDA
[21. BÖLÜM]:ROMANTİZM KATİLİ
[22. BÖLÜM]: DİLEK FENERİ
[23. BÖLÜM]: YANDIĞIM TEK ATEŞSİN
[24. BÖLÜM]:RUHUMDA Kİ ÖLÜ
[25.BÖLÜM]: YANGIN
DUYURU‼️
DUYURU‼️
[26. BÖLÜM]: KAYIPLAR
[27.BÖLÜM]: KANLI MEKTUP
[28.BÖLÜM]:DÜĞÜM
DUYURU‼️
[29. BÖLÜM]:SON DARBE
[30.BÖLÜM]:VEDALAR
[31.BÖLÜM]:RUHUMUN YARALARI
DUYURU‼️
[32.BÖLÜM]:KARŞILAŞMA (Final)
DUYURU‼️
[33. Bölüm]:DUYGUSUZ (2. Kitap İlk Bölüm)
[34. BÖLÜM]: SİGARA DUMANI
[35. BÖLÜM]:KARMAŞIK DUYGULAR
❗️DUYURU❗️
[36. BÖLÜM]:GERÇEK SONLAR
[37.BÖLÜM]: SADECE ACI
[38.BÖLÜM]: DAVET
[39. BÖLÜM]: GERİDE KALAN

[7.BÖLÜM]:HERKES GİDER Mİ?

33.2K 1.7K 1K
נכתב על ידי HiranurUzun422

Herkese merhaba bebeklerim. Yine bir bölüm yazmaya başladım. Hadi hayırlısı.

50 oy ve 50 yorum şartı vardı aslında ama bir çoğunuzu kırmak istemediğim için atmaya karar verdim.

Neyse çok uzatmak istemiyorum siz bölümle hasret giderin. Biz sonra hallederiz ;)

Bölüm sonunda görüşmek üzere çok çok öpücük.

İmkansız, dedi gurur.
Riskli, dedi tecrübe
Manasız, dedi mantık.
Yine de denemeye değer, dedi kalp...

La Edri

"Herkes gider mi?"

Şuanda oturmuş öylece tavanı izliyordum. Telefon ekranına baktım.

03.34

Saat baya geç olmuştu ama ben hala uyuyamıyorum.

Aklıma takılan onca soru beynimi kemirirken nasıl uyuyabilirdim ki?

Yatağımdan çıkıp camları açtım. Sert bir rüzgar yüzüme çarptığında derin bir nefes verdim.

Kafamı çevirip odama kısa bir bakış attığımda gözlerimin önüne bir bir düşen görüntülerle öylece durdum.

"Sabır yaa!" Ayaklarımı yere vurdum.

"Sinirlendiğini böyle belli etmeye çalışıyorsan boşa uğraşma. O boyla seni kimse ciddiye almaz. Benden sana ufak bir tavsiye"

Dedi göz kırparak. Kafasındaki şapka yüzünden sadece gözleri görünüyordu. Hatta onu bile zor görüyorum diye bilirim.

Kurduğu cümleyle masamda duran kıskaç tokamı üstüne fırlattım. Havada yakalayıp;

"Yok yaa senden misafirperver olmaz o yüzden bir daha buraya gelmeyeceğim kusura bakma. " Dedi.

"Lütfen gel yaa gelmezsen hatırım kalır."

Düşüncelerden kurtulup penceremi kapattım. Yatağıma geçip uyumaya çalıştım. Bir sağ bir sol derken uyuyakalmıştım

....♡....

Sabah Alarmın sesiyle uyandım. Gözlerimden uyku akıyordu resmen. Gece geç uyuduğum için şuanda berbat bir sabaha uyanmıştım.

Sersem gibiydim. Gözlerimi ovuştura ovuştura banyoya giderken, kafamın sert bir yere çarpması ile acı içinde inledim.

"Ahh kafam!"

Hızlıca banyo kapısını açıp, kendimi duşa kabine attım.

Uykum az da olsa açılmıştı. En azından şuanda gözüm görüyordu. Hatta o kadar iyi görüyordu ki, kafamda koca bir morluk olduğunu aynaya bakar bakmaz fark ettim.

Bir bu eksikti.

Hızlıca üzerime siyah kargo pantolonumu ve siyah sweatshirtümü giydim. Kafama da siyah beremi taktım.

Yas tutmuyorum sadece siyah aşkı diyelim.

Sırt çantamı ve telefonumu alıp aşağı indim. Annem kalkmış bana kahvaltı hazırlamıştı. Babamda galiba uyuyordu.

Annem masayı hazırlarken arkasından sıkıca sarılıp yanaklarına küçük küçük buseler kondurdum.

"Günaydın annecim."

"Günaydın benim güzel kızım."

Bana doğru dönüp sıkıca sarıldı. Kokusunu içime çektim.

"Kokunu çok seviyorum." Dediğimde gülüşü kulaklarımı doldurdu.

"Bebekken de sırf bu yüzden sürekli kucağımda uyumak isterdin."

Dediğinde kafamı kaldırıp gülümsedim.

"Cidden mi?"

"Evet. Hatta bir keresinde seni babana emanet edip alışveriş yapmaya gitmiştim. O gün dışarıda on beş dakika bile geçirmeden baban aradı."

"Ne dedi?"

"Kızımız kıyameti kopardı dedi." Annem taklit ederken konuştuğunda gülmeye başladım.

"Hadi hadi çok geç olmadan kahvaltını yap. Yoksa geç kalacaksın."
Gülümseyerek kafamı salladım ve masaya geçip kahvaltımı yapmaya başladım.

....♡....

Sınıfa gidene kadar tüm gözler üzerimdeydi. Bir telefonlarına bir de bana bakıyorlardı. Ne olduğunu pek anlamamıştım.

Sırama oturduktan sonra Gülce ve Özgür bana bakıp bakıp kıkır kıkır gülüyordu.

"Ne oldu?" Dedim düz bir sesle. Kerem telefonunun ekranını bana doğru çevirdiğiğinde gördüğüm şeyle şok geçirdim.

Dün Darenle dans ettiğimiz video internete düşmüştü.

2 milyon beğeni?

"Bu." Diyebildim sadece gerisi gelmedi.

"Eee ne zaman evleniyorsunuz?" Özgür'ün sorduğu soruyu ilk başta kavrayamadım. Sonradan anladığımda kaşlarımı çatıp omzuna yumruk attım.

"Sus Özgür!" Acı içinde inlemeye başladığında çantamı bırakıp oturdum.

Tüm dünya bizi mi izledi şimdi?

Aman tanırım.

Daren sınıfa girdiğinde bütün gözler ona döndü. Daren olayın farkında olduğu için sanırım pek ciddiye almamıştı. Geçip sırasına oturduğunda Özgür elini Daren'in omzuna koydu.

"Amma yakışıklı çıkmıştın haa." Dediğinde Daren yine o öldürücü bakışlarını attı. Özgür Dare'nin omzunu temizler gibi yapıp sessizce kenara kaydığında gülmemek için zor duruyordum.

....♡....

Dersler ve teneffüsler bir bir geçiyordu. Şuanda da öğle arasındaydık. Sınıfta tek başıma oturmuş kitap okuyordumki kapının açılmasıyla kafamı kitaptan kaldırdım.

Daren gelmişti.

Gözlerimi kaçırıp önüme döndüğüm sırada Daren önümde durdu.

"Sormayacak mısın?" İma ettiği şeyi anlamıştım ama hiç bir şey demedim.

"O gece kafeye giren kişinin ben olduğunu biliyorsun. Neden susuyorsun?"

Kitabı kapatıp ayağa kalktığımda Daren kolumu tuttu.

"Lavin kaçamazsın. Hep kolay yolu seçmeyi bırak."

"Kaçtığım falan yok." Dedim sanki kaçmıyormuş gibi.

"Kaçıyorsun işte. Soru soruyorum, konuşmaya çalışıyorum ama sen dinlemiyorsun "

"Neyi dinlemem gerek Daren?"
Diyip kısa bir süre yüzüne baktıktan sonra devam ettim.

"Kafe de gerçekten ne işin vardı? Bunların hepsinin bir tesadüf olduğuna inanmamı bekleme, neden o gün oradaydın?" Dediğimde kolumu bırakıp gözlerini kaçırdı.
"Neden girdin Daren söylesene."
Hafif sesim yükselmeye başladığında gözlerime baktı.

"Ehliyetimi evde unutmuştum polis bunu anlamayacağı için kaçıyordum. Köşeye sıkışınca kafeyi gördüm içeri saklanmak istedim hepsi bu."

Hadi inandım hadi.

"Peki neden o gün karşılaştığımızda beni tanımıyor gibi yaptın?"

Motor kazasından bahsediyordum.

"Söyleyip ne yapacaktım? Bana inanmaya bilirdin."

"Şuan inandım mı sence Daren?"

Konuşacağı sırada herkes içeri girmeye başladı. Gözlerimi sakin olmak ister gibi kapatıp açtım. Kısa bir an Daren'e bakıp sırama oturdum.

Kafamı Bora'nın sırasına çevirdiğimde sabahtan beri olmadığını fark etmiştim.

Bir yanım ona kızgınken bir yanımda üzülüyordu. Herkesin içinde gururunu kırmıştım. Gözlerim dolmaya başladığı sırada hızlıca sınıftan çıktım.

Arkamdan Daren'in seslenmesini umursamadan gidip kendimi tuvalete kapattım.

Klozet kapağına oturup ağlamaya başladığımda neye ağladığımı düşünüyordum. Çünkü bilmiyordum.

Neye ağlıyordum?

Ne için kırılmıştım?

Ne için üzülmüştüm?

Kapıdan Gülce'nin sesini işitmemle göz yaşlarımı sildim. Derin bir nefes alıp kapıyı açtım.

"Lavin iyi misin?" Dediğinde cevap veremedim. Çünkü biliyordum ki konuşursam ağlardım. O yüzden sadece kafamı sallamakla yetindim.

Ayna karşına geçip elimi yüzümü yıkadığımda Gülce hala neyim olduğunu soruyordu.

"İyiyim." Dedim boğuk bir sesle. Zoraki bir şekilde gülümsediğimde, Gülce pek inanmamıştı. Ama ısrar etmek istemediği için koluma girip yanağımdan öptü.

"Hadi sınıfa gidelim Özgür bir sürü çikolata almış. Benden duymuş olma ama" Dedi ve kulağıma eğildi.
"Daren aldırmış." Fısıldadığı şeyle dudağımın kenarı kıvrılmıştı.
"Hoşuna mı gitti bana mı öyle geldi." Dediğinde hemen düz bir ifade takındım.

"Hayır neden hoşuma gitsin canım?"

"Bilmemm" Gülce harfleri uzatarak benle dalga geçer gibi konuştuğunda kolunu çimdikledim.
"Acıdı." Dudaklarını büzdüğünde keyifle gülümsüyordum.

"Acısınnn" Dedim harfleri bastıra bastıra.

Sınıfa gittiğimizde Daren direk bana baktı. Gözlerimi kaçırıp yerime oturdum. Sıramın üzerinde bir sürü çikolata vardı. Ağzım kulaklarıma vardığında elime birini alıp yemeye başlamıştım bile.

"Teşekkür ederim Özgür." Dedim ağzım dolu bir şekilde.

Daren omzunun üzerinden bana baktığında gülümsediğini görmüştüm.

Öküzlerde gülümserken tatlı olabiliyormuş demekki.

....♡....

Karnım ağrıdığı için motorla gitmek istememiştim. Çünkü rüzgar çarparsa daha kötü olacaktım. O yüzden yürümek istediğimi söyleyip Özgürlerden ayrıldım.

Okul çıkışından Darenler uzaklaşınca bende yürümeye başladım.

O sırada önümde duran kişiyle adımlarım durdu. Bora karşımda durmuş öylece bana bakıyordu.
Yanından geçip gideceğim sırada bana seslendi.

"Lavin." Gözlerimi kapatıp derin bir nefes aldım. Sonra Boraya baktım.

"Efendim Bora yine ne istiyorsun?" Dediğimde gülümsedi.

"Ben senden bir şey istemiyorum Lavin bunu nereden çıkardın. Konuşmak istiyorum sadece."

"Ne hakkında?" Dedim kaşlarımı çatarak.

"Dün hakkında."

"Ben dinlemek istemiyorum. Zahmet etmişsin buraya gelerek. Hoşçakal." Dinlemeden yanından geçip gittim.

....&....

Bora Lavin'in arkasından gideceği sırada telefonuna gelen arama ile durdu.

Babası aradığı için açmak zorunda kalmıştı.

Bir yandan babasıyla konuşurken bir yandan da gözleriyle Lavin'i takip ediyordu. Bir süre sonra Lavin gözden kaybolunca Bora babasına onu sonra arayacağını söyleyip telefonu kapattı ve hızlıca Lavin'i aramaya başladı

...

Kulaklığımı takmış eve doğru yürüyordum. Ara sokağa girdiğim sırada çıkmaz olduğunu fark edip geri dönecektim.

Yanlış sokağa girmiştim.

Çıkacağım sırada kolumda hissettiğim el ile arkamı döndüm.

Tanımadığım biriydi.

Kaşlarımı çatıp kolumu çektiğim sırada adam sırıtmaya başladı.
Kulaklığımı çıkardım.

"Bir sorun mu var?" Dedim. Adamın arkasından bir kaç kişi daha çıkınca korkmaya başlamıştım. Hepsi bir anda üzerime yürümeye başladı.

"Oo biz seni nasıl yakalayacağız diye düşünüyorduk. Sen biz zorlamayalım diye kendi ayaklarınla gelmişsin."

Dediği şeye anlam vermeye çalışıyordum. Geri geri adımlamaya başladığımda arkamı dönüp kaçacaktım ki iki kişi önüme geçti.

"Ne istiyorsunuz!" Diye bağırdığımda hepsi bir anda kahkaha attı.

"Bizim siyah maskenin karı da pek sağlam çıktı." Aralarından biri bağırdığında midem bulanmaya başlamıştı.

"Ne diyorsunuz anlamıyorum?"

"Sen şu Daren denen piçin sevgilisi değil misin?"

Daren mi?

Onun bunlarla ne alakası vardı?

"Ne saçmalıyorsunuz öyle bir şey yok."

Dedim titrek bir sesle.

Aralarından biri telefonunu çıkarıp ekranı bana çevirdiğinde Darenle dans ettiğimiz videoyu gördüm.

Bu yüzden mi beni sevgilisi sanıyorlardı?

Peki olsam ne olurdu, ne istiyorlardı?

"Bakın biz sadece arkadaşız, sevgili falan değiliz yemin ederim."

"Off sus be yeter!" Karşımdaki adam bağırdığında yerimden sıçradım.

Gözümden bir damla yaş düştü ama zavallı değildim boyun falan eğmeyecektim.

Ben babamın kızıyım.

Göz yaşımı elimin tersi ile silip başımı dikleştirdim.

"Yanlış yapıyorsunuz. Babam komutan bana bir şey yaparsanız" Dediğimde arkamdan bir ses beni tamamladı.

"Kesin öldürür." Kafamı çevirdiğimde karşımda Bora duruyordu.

Gülümseyerek bize doğru yürüdüğünde iki kişi önünü kesti.

"Cık cık cık." Parmağını sallayıp ağzından çıkardığı sesle adamları sinirlendirmişti.

"Sen kimsin oğlum defol git belanı arama!"

Bora alaycı bir kahkaha atıp adama kafayı geçirdiğinde diğer tarftakine de tekme atıp devirdi. İkisi yere yığılınca kalan üç kişi de Bora'nın üzerine koştu.

Hepsini dövmeye çalışıyordu ama üçe ikiydiler nasıl dayanabilirdi.

Telefonumu çıkarıp polisi arayacağım sırada Bora'nın yanından koşup gelen kişi telefonumu yere fırlattı.

"Ne yapıyorsun bakalım küçük?" Kahakaha attığı sırada ağzına bir tane çakmak istemiştim. Kin dolu bakışlarımı attığım sırada Bora bağırdı.

"O kıza dokunursan" Lafını karşısındaki adamı devirdikten sonra tamamladı.

"Seni buraya gömerim." Kalan bir kişiyle yumruk yumruğa dövüştüklerinde karşımda duran pislik cebinden çakı çıkardı.

"Gömsene beni buraya." Dedi gülerek. Bıçağı bana doğru tuttuğunda gözlerimi kapattım sıkıca.

"SANA DOKUNMA DEDİM."

Evet en son duyduğum şey buydu.

Sonrasında ise koca bir sessizlik.

(Bu kısmı Cem Adrian & Aylin Aslım -Herkes gider mi?- şarkısıyla okumanızı istiyorum..)

Üzerimde hissettiğim ağırlıkla gözlerimi açtığımda, kucağıma doğru düşen Bora'ya baktım. Geri geri gidip bende düşünce Bora kucağıma yığıldı.

Elimde hissettiğim sıcaklıkla kafamı kaldırdığımda, gözlerimden yaşlar süzülmeye başladı.

Bora benim önüme atlamış, yaralanmıştı.

"Oğlum kaçın polis basar burayı." Ben şok içinde Boraya bakarken o pislikler korkudan kaçıp gitmişti bile.

Konuşmaya çalışıyordum, ama sanki beni engelleyen bir şey vardı.

Hıçkırıklarım..

Evet ağlamaktan konuşamıyordum. Bora kanlar içinde kucağımda yatıyordu. Ne yapmam gerektiğini bilmiyordum. Kafam hiç bir şey almıyordu. Sadece ağlıyordum.

Tir tir titreyen ellerime baktım.

Kana bulanmıştı.

Bora'nın kanına.

"A-ağlama" duyduğum sesle kafamı kaldırdığımda Bora'nın yarı açık gözleriyle bana baktığını gördüm.

"Bora." Diyebildim sadece.

"Ağlama, daha çok acı veriyor." Dedi baygın sesiyle.

"Bora özür dilerim. Özür dilerim lütfen gitme." Dedim hıçkırıklarım arasından.

O ise sadece gülümsedi.

"Gitsem üzülür müsün?" Dedi öksürürmeye başladığı sırada.

"Üzülürüm aptal üzülürüm." Sitem eder gibi konuştuğum sırada gözlerime baktı.

"Artık Küçük civciv kimse demeyecek işte. Sinir olmayacaksın."

"Hayır Bora hayır. Sen beni sinirlendirmeye devam edeceksin. Böyle çabuk mu pes ediyorsun." Bir süre sadece nefes almak için çabaladı.
Konuşmadı.

O sırada ceplerini aramaya başladım. Telefonunu bulmak için.

Telefonu alıp hızlı bir şekilde ambulansa haber verdim.

"Lavin."

Bora'nın bana tekrar seslenmesiyle ellerimi yüzüne koydum.

"Uykum geliyor."

"Hayır hayır sakın! Uyumak yok bana bak uyumak falan yok duydun mu beni!" Ağlaya ağlaya bağırıyordum.

Gözlerini zar zor açık tuttuğu çok belliydi.

"Zaten sana bakmak istiyorum ben. Ama sanırım dayanamıyorum. Bu yüzden de kendimden nefret ediyorum. Bana seni izlemem için bir şans verdin ve ben bu şansı kullanamıyorum." Öksürdüğünde ağzından kanlar akmaya başladı.

"Saçmalama Bora saçmalama bana bak!" Sadece bağırıyordum. Çünkü başka ne yapılırdı kafam almıyordu.

"Olsun ben mutluyum. Kollarında ölmemde bana bir hediye değil mi?" Gözleri git gide kapanmaya başlamıştı daha fazla dayanamıyordu.

"Hoşçakal küçük civciv." Dediğinde tamamen gözlerini kapatmıştı.

"BORAA!" Avazım çıktığı kadar bağırmıştım.

Ama benimle uğraşan o gıcık beni duymamıştı.

Beni duymuyordu, benimle uğraşmıyordu, beni sinirlendirmiyordu, gözlerini açıp bana bakmıyordu.

"Korkuyorum gıcık uyan lütfen." Ağlamaktan sesim kısılmıştı.

O gece o ambulans gelene kadar sadece Borayla konuşmuştum. Beni duyup uyanması için. Defalarca korktuğumu söyledim. Belki uyanır diye. Zihnim hiç bir şey algılamıyordu.

Sadece uyansın istiyordum...

Bölüm Sonu.

Ben yazarken hüngür hüngür ağladım. Siz ne hissettiniz?

Bölüm hakkındaki düşünceleriniz neler?

Son kısmı nasıl buldunuz?

Oy ve yorum atmayı unutmayın öpüldünüz..

Ben ağlamaya gidiyorum.d

Not: 50 oy ve yorum olduktan sonra bölüm gelecektir.


המשך קריאה

You'll Also Like

1.2M 42.6K 58
alev:OĞUZ BEN ASIK OLDUM!!! oğuz:YİNE KİME AMK????!! alev:acar'a oğuz: siktir!
141K 5.1K 31
@Magazindetoksu yeni bir gönderi paylaştı. Şok! Şok! Şok! Genç basketbolcu Çağan Akın Arsal 8 ay önce yumruk yumruğa kavga ettiği takım arkadaşının e...
656 82 4
"Bana bunu yapmadım de Alvin." "Yaptım,yaptım ve sen Bunu anlamayacak kadar aptaldın." Gözlerimin içine bakıyordu,gözlerinin dolduğunu şah...
25.7K 1.6K 13
Göründüğün kişi olmak zorunda değilsin. Başardım. Yazılım mühendisi oldum. Kendime verdiğim sözü tutmuştum, hayallerim gerçekleşmişti büyük şirketl...