Dağların Çift Başlı Kurdu

By Nazlas0

346K 19.3K 5.7K

"Sakın, sakın Ala, aklının ucundan dâhi geçirme." Diye burnundan soludu. Sinirle bir adım attım. İşaret parma... More

1. Bölüm - Karayel Timi
3. Bölüm - Özlem
4. Bölüm - Tuzak
5. Bölüm - Gece ve Sela
6. Bölüm - Hoşlanıyor muydum?
7. Bölüm - Çocukluğumun Katili
8. Bölüm - Sevgilisiyim!
9. Bölüm - Çocukluk Aşkı
10. Bölüm - Gargamel ve Azman
11. Bölüm - İki Deli
12. Bölüm - Uzaktan Sevda
13. Bölüm - Yalandan Oyun
14. Bölüm - İki Aşık
15. Bölüm - Kaçış
16. Bölüm - Kıskançlık
17. Bölüm - Sevmek ve Sevilmek
18. Bölüm - Tanışma
19. Bölüm - Plan
20. Bölüm - Zincir
21. Bölüm - Yüzleşme
22. Bölüm - Karma
23. Bölüm - Ala
24. Bölüm - Takıntı
25. Bölüm - Saçlara Dokunma
26. Bölüm - Geç Verilen Hediye
27. Bölüm - Sardı Kollarına Bak
28. Bölüm - Umarım Yalan Söylüyorsundur
29. Bölüm - Tutulmayan Sözler
30. Bölüm - 7-1=7
İlerki Bölümden Alıntı
31. Bölüm - Deliriyor muyum?
32. Bölüm - İhtimaller
İlerki Bölümden Alıntı...
33. Bölüm - Merhaba Gece
34. Bölüm - Gerçekler ve Yalanlar
35. Bölüm - Yaşattığını Yaşamadan Ölmezsin
36. Bölüm - Canavar
Duyuru ve Alıntı
37. Bölüm - Ahin
38. Bölüm - Sonra, Şimdi Değil Sonra
39. Bölüm - Benden Artık Uzaklaşma
40. Bölüm - Hain
41. Bölüm - Kimdi Bu Adam?
42. Bölüm - Geçmişin Karanlık Yüzü
43. Bölüm - Kurşun
44. Bölüm - Kayıp
45. Bölüm - Zincirler
46. Bölüm - Geç Öğrenilen Gerçek
47. Bölüm - Var Mısın?
48. Bölüm - Zaaflar ve Zayıf Noktalar(+18)
49. Bölüm - Turan ve Karayel
50. Bölüm - İsteme
51. Bölüm - Çilli
52. Bölüm - Engerek
53. Bölüm - Bedel

2. Bölüm - Tekrar Başlıyoruz

18.9K 805 31
By Nazlas0

Bir kaç minik düzenleme yapılmıştır!

Açlıktan bayılacak hâle gelmiştim 350. Turu tamamlamak üzereydim. Ve bu gerizekalı Binbaşı odasından beni izliyordu, bende içimden sövmeyi unutmuyordum tabi.

Hızlı koşuyordum Allah'tan. Aklıma gelen şeyle gözlerimi büyüttüm.

"Umarım abim aramamıştır, ona açıklama yapmak benim için ölüm gibi bir şey ya." Diye kendi kendime söylenmeye başladım.

Yaklaşık yarım saat sonra yorgunluktan yere çöktüm. 400 değil Binbaşının inadına 500 tur koşmuştum. Bayılacak haldeydim, kafamı kaldırdığımda beni şaşkın bir halde izleyen Binbaşıyı gördüm. Ona göz kırpıp yerimden kalktım ve odama doğru gectim.

Odaya geçtiğim de odada Karan'ı beklemiyordum. "Karan?" Dedim yorgun bir ifadeyle.

"Balca? Niye bu kadar koştun acaba?"

"Biri o Binbaşıya ders vermesi lazımdı onuda ben üstlendim." Diyip kendimi odadaki koltuğa attım.

"Kusura bakma ama iyi bok ettin, Binbaşı yüzünden kendini düşünmüyorsun. Albaya söyleyebilirsin biliyorsun dimi?"

"Biliyorum, yapmadığım şey değil şikayet ettiğim zaman kendisi bir hafta operasyona çıkmama cezası aldı. O bir haftadan sonra askerlerin hadsizliğinden dolayı ceza vermiştim. O cezayı da kendisi üsttlere ulaştırmış ve benim 1 ay boyunca operasyonlara ve karargaha girmemi yasakladı. Ama sana bişey diyimmi o ceza verdiğim askerler Binbaşının aldığı ceza hakkında dedikodu yapıyordu. Şaka gibi ben ona iyilik yapıyım. O benim ağzıma sıçsın." Dememe Karan şaşırdı.

"Gerçekten baya gerizekalı bu Binbaşı."

"Hiç sorma ya. Sen neden geldin?" Dedim yorgun bir şekilde.

"Albay dosya göndermişti bir kaç tane imzalaman gerekirken. İmzala diğe getirmiştim. Vermesem mi acaba?" Diye düşünmeye başladı. Bu haline güldüm.

"Çok konuşma da ver bari dosyaları." Diyip elinden aldım ve bana ters ters bakan Karan'a baktım. "Lan hadi gitsene."

Derin bir nefes çekip verdi. "Tamam Yüzbaşım siz ne derseniz o olsun." Diyip odadan çıkacakken.

"Karan sen nerede kalıcaksın?"

"Karargaha yakın bir lojman var orada kalıcam."

"Bizim lojman anladım, tamam hadi git." Diyip dosyalara kafamı çevirdim. Kapı kapanma sesini duyunca dosyaları okumaya başladım.

15 dakika sonra...

"Oh bu da bitti." Diyip üzerimi değiştirmeye dolabın yanına gittim.

Üzerime siyah boğazlı bir kazak altıma da siyah kargo pantolonumu giydim belime silahımı takıp eşyalarımı aldım ve odadan çıktım.

Gelen telefon sesiyle telefonumu çıkarıp gördüğüm arama ile bir Bismillah çektim.

Abim arıyor...

"Efendim abi?"

"Napıyorsun Güzelim?"

Ah benim canım abim.

"Nolsun abi karargahtan çıktım eve geçicem sen?"

"Bende aynı be abim. İşler yolunda değil mi?"

Tabi yolunda ya en fazla bu manyak Binbaşı durduk yere bana ceza verdi bende o cezayı uzatıp pestilimi çıkardım.

"Evet abim yolunda merak etme, neyse ben kapatıyım seni evde ararım tekrar."

"Tamam abim dikkat et kendine."

"Sende abi." Diyip telefonu kapatıp arabaya bindim.

Yaklaşık 10 dakika sonra eve vardım. Arabadan inip lojmana girdim. Merdivenleri çıkıp dairemin önüne geldiğimde bir farklılık gördüm.

"Karşı daire boş değil miydi arkadaş?" Dememle kapı açıldı, korkuyla bir adım geriye gittim.

"Merhaba Balca." Diyip göz kırpan bir adet Karan vardı.

"Ödümü kopardın manyak." Dememe güldü. "Sen buraya mı taşındın?"

"Aynen bura boştu buraya geliyim dedim. Aslında biliyor musun burada bir daire daha boş sence kim?" Demesine düşünmeye başladım.

"Kim ki? Ayrıca başka boş daire mi vardı?"

"Vardı ve o kişi Binbaşı Yakup." Demesini beklemiyordum çünkü donup kaldım.

O bu halime gülmeye başladı. "Dünyadan Balca'ya iyi misin Balca?" Diyip elini sallamaya başladı.

"Lan de git." Diyip havadaki eline vurdum. Daha da fazla gülmeye başladı.

"Tamam tamam hadi sende eve gir, benim daha yapmam gereken şeyler var."

"Tamam eğer yardım istersen söyleyebilirsin."

"Tamam hadi gir da." Şiveli konuşmasına kahkaha attım.

"Ne gülüyon da?" Demesine kahkaham büyüdü.

"Tamam gülmüyorum." Dedim kahkahamın arasından. "Hadi iyi akşamlar ve kolay gelsin." Diyip eve girdim. Ve gine bir farklılık vardı.

Birinin ayakkabısı vardı burada???

"Gine kim var acaba?" Diyip salona girdim ve girmemle. "ABİ!" Diyip abimin kucağına doğru atladım.

"Lan deli bir dur. Neden iki tane manyak kardeşim var lan benim?" Diyip beni koltuğa bıraktı.

"İki tane derken?"

"Biri sen, biri Sena." Diyip yüzünü buruşturdu.

Mutfaktan bir ses geldi. "Aşk olsun abi, biz manyak mıyız?" Demesine kafamı salladım.

"Pardon canım benim ya, ultra manyak demeliydim değil mi?" Diyip kafasını salladı. Kafasını sallaması ile benden bir adet kafasına şaplak yemesi bir oldu.

"Kes be ne biçim abisin sen." Diyip kafamı sağa sola sallamaya başladım.

"Ayıp ayıp insan hiç abisine vururmu?"

Sena mutfaktan çıkıp söylene söylene geldi. "Asıl insan kardeşleri ile kavga edermi dimi Balca'm?" Diyip yanıma oturdu.

"Valla Sena'm yerden göğe kadar haklı." Diyip gülmeye başladık.

Abim ise bize ters ters baktı. Sena bana dönüp. "Balca'm benim canım kardeşim-" Derken lafını kestim.

"Ne istiyorsun gine acaba?"

"Şimdi şöyle, bak hazır abim de geldi bize şu kurabiyenden yapsana bak çok güzel oluyor."

"Evet abim yapsana hadi kalk kalk kalk." Diyip abim beni yerimden kaldırdı.

"Allah'ın cezaları. Tamam tamam yapıyorum yeter ki susun artık ya." Diyip mutfağa geçtim.

Malzemeleri çıkarmaya başladım. Elime eldiveni geçirip pudra şekeri ve margarini yoğurmaya başladım. Tam kıvamına gelince içine diğer malzemeleri koydum. Un ile beraber annemle beraber yaptığım kurabiyeler için olan gizli malzememiz ile koydum.

Kurabiyeleri şekillendirip fırına attım ve telefonu elime alıp tim ile olan mesajlara baktım.

Kara Kartal: Varya şu Binbaşı yı bi benim elime verin ya.

Sezgin Abi: Katılıyorum. İşkenceleri bitmedi bir anasını satayım.

Erme: Bitse nolur abi? Gine Balca Komutanıma olan düşmanlığı bitmez.

Hüshüs: Balca Komutanım demişken gerçekten komutanım nerede?

Sena'm: Burda burda Barlas abim geldi kurabiye yapıyor.

Kara Kartal: Ney! Kurabiye mi hemen geliyorum.

Karan: Kartalcım bir sorsan mı acaba?

Kara Kartal: Pardon komutanım.

Balca: Harbi Kartal ya, neyse gelin hepiniz Karan sende dahil 5 dakika içinde hepiniz burda oluyorsunuz yoksa yarını düşünün.

Diyip telefonu tekrar cebime koydum ve fırına baktım. Olmuştu. Fırını kapatıp elime tepsiyi alıp tezgaha koydum.

Ve birinin bana baktığını hissettim. Başımı kapıya çevirdiğim de abimi gördüm.

"Oldu mu?" Diye hevesle soruyordu.

Gülüp. "Oldu abi lakin bizimkiler gelicek. Hem time yeni biri geldi onla tanışırsın." Demem ile yüzü düştü.

"Ya ama gelmesinler onlar gelince bitiriyor kurabiyeler." Diyip küçük çocuk gibi mızmızlanmya başladı.

"Hadi abicim ben sana tekrar yaparım." Diyip mutfaktan abimi kovdum.

Zil sesi ile mutfaktan çıkıp kapının yanına gidip kapıyı açtım.

"Hoşgeldiniz beyler buyrun." Diyip timdekileri eve aldım ve telefondan gruba mesaj attım.

Balca: Sakın abime bugün olanlardan bahsetmiyorsunuz yoksa yarın yandınız.

Diyip telefonu cebime koyucaktım ki bir mesaj geldi. Karan özelden yazmıştı.

Karan: Barlas senin abin mi?

Mesajını görünce jet hızında içeri geçip oturdum ve Karan'a kafamı salladım ve neden diye kafamı salladım. Telefonuna dönüp bana mesaj yazdı.

Karan: Ben Barlas ile 5 seneye yakın tanışıyorum ondan şaşırdım.

Balca: Nasıl ya? Abim bana hiç bahsetmedi.

Karan: Normal bahsetmemesi çünkü daha birbirimizi yeni görüyoruz.

Demesine kafamı olumlu bir şekilde salladım. Abim konuşmaya başladı.

"Balca, Karan sizin timdemi?"

"Evet abi yeni geldi time. Bildiğim kadarıyla siz tanışıyorsunuz?" Abim kafasını olumlu bir şekilde salladı.

"Evet güzelim. Bir operasyonda tanıştık."

"Anladım." Dedikten sonra Kartal konuşmaya başladı.

"Komutanların güzeli. Kurabiye nerede?" Demesine güldüm lakin abim.

"Höst lan!"

"Abi az dur. Getiriyorum Kartal kurabiyeleri. Sena az yardım etsene." Diyip Sena ile mutfağa geçip kurabiyeleri tabaklara koyduk ve salona geçip herkese vermeye başladık.

"Karan denesene, Balca'nın kurabiyeleri çok güzel oluyor." Dedi abim.

"Pek sevmem-" Diyecekken abim ölümcül bir şekilde bakış atınca Karan tabaktan bir tane kurabiye aldı.

"Lafımı geri alıyorum gerçekten çok güzel olmuş Balca ellerine sağlık." Dedi bayılmış bir şekilde. Galiba gerçekten sevmişti.

"Afiyet olsun."

Biraz daha sohbet ettikten sonra telefonum çaldı.

"Kim o kardeşim?"

"Albay arıyor abi." Diyip telefonu açtım.

"Buyrun Albayım?"

"Operasyon var kızım bir saat içinde karargahta olun."

"Tamam Albayım." Diyip telefonu kapattım.

"Evet bayanlar operasyon var bir saat içinde kalkıp hazırlanın haydi." Derken Sezgin abi. "Balca kurabiyeler?"

"Birazını yanıma alırım geri kalan kalsın burada haydi derhal evlere hazırlanın." Diyip evden hepsini gönderdim. Sena hazırlanmaya giderken abim ile yalnız kaldım.

"Abim dikkat et olurmu?" Diyip alnımdan öptü.

"Merak etme abi. Sen ne zaman gidiceksin?"

"Yarın gidicem güzelim." Demesine ağlayacak hale geldim. Çünkü abimi çok özlüyordum. Abim gülümsemeye çalışarak. "Gine gelirim merak etme sen olurmu?"

"Tamam abim." Diyip abime sıkıca sarıldım ve odaya gidip hazırlanmaya başladım.

Saçıma sıkı bir at kuyruğu yaptım bir kaç işimi de hallettikten sonra aşağı inip abime tekrar sarılıp Sena ile evden çıktık.

"Hadi bakalım tekrar başlıyoruz."

§•'-Bölüm sonu-'•§

Continue Reading

You'll Also Like

Berceste By Boni

Teen Fiction

7.9K 697 6
Hayatında hiç sevgi görmemiş bir asker oğlana sevgiyle gülümseyen hemşireye kalbinde taht yapan gençlerin hikayesi.
10.4K 647 5
Ağabey'inin ölümü ardından travma geçiren kız, tekrardan travma sebebi ile karşı karşıyadır. Çalıştığı hastaneye ağır yaralı olarak gelen Asker ile t...
44.6M 2M 84
Korkmuyordum, ne karanlıktan, ne gürleyen gök gürültüsünden, ne de bana zarar verebilecek bir insandan. Çünkü ben karanlıktım, ben gürleyen göktüm...