Ben Demet. 20 yaşında sarışın, koyu gri gözlü, güzel ve çabuk sinirlenen ve kavgacı birisiyim. 12 yaşında tatlı bi kız kardeşim var. Adı Mine. Benden 5 yaş büyük bi abim var. Onun adı da Yağız. Çalışmak için New-york'a gitti. Babam da kendi şirketinde müdür.
Böylesine guzel bi ailem olduğu için çok mutluyum.
Yarın okula gidecektim ve son gündü. O yüzden bugün biraz erken yattım. Sabah kalktıgımda saat 7.30du. Hemen ılık bi duş alıp dolabıma yöneldim.
Strablez beyaz ve pembe desenleri olan elbisemi çıkarıp giydim. Saçımı tarayıp kuruladım. Zaten düz olduğu için salık bıraktım. Altıma beyaz burnu açık ayakkabılarımı giydim ve son olarak beyaz el çantamı alıp arabama bindim.
Saat yaklaşık 8.05ti. 10 dakikada okula gelmiştim. Arabamı parkedip sınıfa girdim. Herkesin gözü benim üzerimdeydi. Sanki biraz fazla güzel olmuştum :) Sonunda okulumu bitirmiştim. Ama baba parası yemek istemiyorum o yüzden mastır yapıp mesleğimi elime almak istiyorum. Herkes evine dağılınca bende arabama atlayıp her zaman gittiğim yere gittim.
Beyazıt Tepesi. Ne zaman sıkılısam veya mutsuz olsam bu tepeye gelirim. Her yer ağaçla dolu. Kayaların arasindan tertemiz bi dere akıyor. Biraz oturup eve geçtim. Tam arabadan inecekken arkadasim Işıl aradı ve arabada oturup konuştum.
Tatli bi konuşma yaptık. Sonra eve girdim ve hemen odama çıktım. Çok yorgunum çünkü.
Biraz uzandim ve asagidan bağrışma sesleri geldi. Aşağıya indim ve " Baba ne oldu neden bagiriyosun?" dedim. Babam" Sen karışma Demet." dedi.
Bende odama cikiyomus gibi yaptım ve merdivenden onlari dinledim. Babam anneme " Napacagiz biz Ayça iflasın eşiğindeyiz.? Nasil olur bu?" dedi.
Çok üzülmüş ve sasirmistim. Nasil olur ki bu isler çok iyi giderken. Ve annenin yanina gittim o da birşey anlatmadi.
O sırada Işıldan mesaj geldi "Kuzum yarin Rose Cafeye gel." bende tamam yazıp yolladim. Çok yorgundum uyumak istiyordum ama iflas meselesi beni çok üzmüştü.
Sabah kalktim ve kahvaltımı ettim. Sonra kısa kot sortumla beyaz yarim kol gömleğimi giydim. Altına da siyah converse ayakkabilarimi giydim. Aksesuar olarak uzun bi kolye taktım. Sacimi at kuyruğu yaptım ve tatli bi güneş gözlüğüyle gayet güzel olmuştum.
Arabama atlayıp Işılın söylediği cafeye gittim. Olan biten herşeyi anlattim. O da çok üzüldü bana yardim edecegini söyledi ama arkadaşımdan para alamazdim onun da ihtiyacı olabilirdi çünkü. O yüzden teklifini geri çevirdim.
O da anlatmaya başladı" Kuzum ben fena aşık oldum ya" dedi. Bende "kime" diye sordum tam soyleyecekken disaridan düşüş sesi geldi. Bi amca yere düşmüştü elime kolonya ve bi bardak su alıp yanina koştum hemen.
Amca nefes almakta zorlanıyordu. Kolonyayi boynuna dökerken "ilaç " dedi. Bende ceplerini yokladim ilacı buldum ve bi bardak suyla icirdim. Biraz cafede oturup dinlendi bana çok tesekkur edip gitti.
Sonra Işıl devam etti " Berk " dedi. Bende "Hayir tatlım yaa o seni uzucek." dedim. Ama birşey demedi. Sonra evlerimize geldik ve ben eve gitmeden önce bankaya uğradım. Hesabimdan ne kadar para varsa çekip evde babamın eline saydim. Babam" Demet kızım çok sağol ama bu bile yetmez." dedi.
Peki daha ne kadar gerekliydi? Babama döndüm ve kaslarim çatık bi şekilde" Baba sen ne yaptında bu para bile yetmiyor? Nasil bi ise kalkistin boyle?dedim. Babam" Kızım bi ihaleye girdik ve kazanamadik." dedi.
Ben üzgün bi şekilde odama çıktım ve Isıl mesaj attı" O da beni seviyor Demet bana çıkma teklifi etti." dedi. Bende " Hayır kızım o seni uzecek diyorum sen hala yangına körükle gidiyorsun." dedim.
- " Ben aşığım ona vazgecemem." dedi. Bende " İnşallah pişman olmazsin." dedim. Sonra uykuya daldim.
Medyada Demet var. Çok tatlii :)