delta? oh shit. |bangtan ✔️

By yoonminlivkook

1.4M 161K 149K

Alfa Jeon Jungkook okula yeni gelen omega öğrencinin çantasına mektup koyar. Eh, en azından öyle zanneder. More

1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
33
34
35-final-

32

25.4K 3.1K 1.1K
By yoonminlivkook

güzel alfam:
taehyung 

taehyungie🐺:
jungkook

güzel alfam:
nerdesin

taehyungie🐺:
hava alıyorum
dışarıdayım
doktorla konuştum|
iyi misim

güzel alfam:
başım ağrıyor
bir de belim acıyor
sen
sen iyi misin

taehyungie🐺:
benim de başım ağrıyor
ve elim|
ağlıyorum bakınca|

güzel alfam:
jimin'in evindeyiz
nasıl geldim buraya
ya da nasıl geldik

taehyungie🐺:
hatırlamıyor musun

güzel alfam:
ikimiz tartışıyorduk benim evimin önünde
sonra canımın acıdığını hissettim
sonra
sonrası yok
bayıldım mı

taehyungie🐺:
evet
tek mi uyandın
diğerleri yok mu yanında

güzel alfam:
kimse yoktu
seslenmedim de daha
karanlık burası ışık kapalı
iyi geldi biraz
sana yazdım hemen
stresten mi bayıldım acaba|

taehyungie🐺:
siktir|
hala haberin yok|

güzel alfam:
buradasın değil mi
buradaysan eğer
neden aşağıdasın ki
sinirli misin bana

taehyungie🐺:
hayır
saçmalama hayır
sana neden sinirli olayım
biraz daraldım hava almak istedim
kurdum sığmıyor sanki göğsüme|
birazdan geleceğim yanına
hazır olayım|

güzel alfam:
gördüklerin ve duydukların için
özür dilerim
çok hem de

taehyungie🐺:
senin bir suçun yoktu

güzel alfam:
o an ben sana bağırmak istemedim
amacım gerçekten senin iyiliğindi
çok kızdın mı bana

taehyungie🐺:
jungkook
ben sana kızabilir miyim

güzel alfam:
ogffff taehyung
kalbim sızlıyor sanki
hem üzgün hem heyecanlı gibiyim bilmiyorum

taehyungie🐺:
beni de hissediyorsun|
ben de seni hissediyorum|
çıldırmama az kaldı|
jungkook

güzel alfam:
efendim

taehyungie🐺:
ben de özür dilerim
bugün yaptıklarımdan herhangi biri seni sinirlendirdiyse gerçekten özür dilerim
affet

güzel alfam:
sinirlenmedim
aksine teşekkür ederim
beni savundun
bizi savundun

taehyungie🐺:
ne düşünüyorsun peki

güzel alfam:
bilmiyorum
ama rahatladım biliyor musun
iyi kötü fark etmez biliyorlar
çekinmeden elini tutacağım artık
umrumda bile değiller ki

taehyungie🐺:
bebeğim benim
jungkook

güzel alfam:
efendim

taehyungie🐺:
sadece belin mi acıyor
nasıl bir acı

güzel alfam:
evet sadece orası
çok acımıyor aslında
sızlıyor böyle

taehyungie🐺:
belinde mi çiçeklerimiz|
çıldıracağım gerçekten|

güzel alfam:
bir yere mi çarptım acaba

taehyungie🐺:
uzağında olduğum içinmiş|
toparlan taehyung|
bebeğim
hemen geliyorum yanına

|

Jungkook karanlık odada titrek bir nefes alıp başını koyduğu yastığın üstüne biraz daha bastırırken gözleri dışarıdaki sokak lambasının ışığının içeriye dolduğu camdaydı. 

Gözlerini açtığı gibi bir an nerede olduğunu anlayamamıştı. Jimin'in evinde olduğunu fark ettiği gibiyse neler olduğunu hatırlamaya çalışmıştı. Ailesi biliyordu artık. Taehyung'un üzerindeki kokusundan tam kurtulamamıştı ki annesi anlamıştı bir şeyleri. Yürüyüşündeki ufak aksaklık ve hızla azalan kızgınlığının da etkisi vardı tabi.

Hızlı bir kavgaya tutuşmuşlardı. İlk defa bu kadar büyük bir kavga etmişlerdi hatta. Jungkook ne söylerse söylesin ailesinin onu anlamayacağını biliyordu ki yanılmamıştı da. Taehyung nasıl geldi bilinmez o konuştuğunda bile anlamamışlardı. Anlamayacaklardı da hiçbir zaman.

Bahçeye indiklerini hatırlıyordu. Taehyung'la bağırışmışlardı sonra. Jungkook'un bağırma nedeni gerginlikti. Taehyung kendisini o halde görmüş diye üzülmüştü. Bunun yanında ailesi Taehyung'un peşini bırakmaz diye de korkmuştu. Taehyung hapse girebilirdi. Gerçi gerek delta olması gerek babasından dolayı bir şey olacağını sanmıyordu ama öyleydi işte. Her ihtimal dönmüştü o an kafasında.

Şimdi ne olacaktı onu da bilmiyordu. Ailesi ne yapıyordu mesela? Taehyung'un etkisini atmışlar mıydı? Kendisini mi bekliyorlardı? İleride ne olacaktı ya da Jungkook şimdi ne yapacaktı? Bir sürü kafasını karıştıran şey vardı ama şu an sadece Taehyung'u istiyordu.

Taehyung'u bekliyordu. O gelsin. Gelsin ve kolları arasına girip hiçbir şey demeden öylece yatsın. Konuşacak gücü de yoktu pek ve deltanın kendisine anlayışla yaklaşacağını biliyordu. Teselli bile ederdi Taehyung onu. Öpücükler de verirdi.

Jungkook bunun düşüncesiyle bile derin bir nefes alıp gözlerini kapatarak olduğu yerde gerinirken kalbinin gümbür gümbür attığını hissediyordu. Stresten miydi acaba? Çok karmaşık hissediyordu. Neden böyleydi ki?

Sanki başkasının hisleriydi.

Yoğunluktan dolayı gözleri doldu ve dudakları büzüldü. Taehyung geliyor. Hissettiğiyle ve kurdunun çoşkulu mırıltısıyla beraber dudaklarını yalarken gözlerini açıp oturur pozisyona geçti, sırtını başlığa dayadı. Elleriyle yüzünü sıvazlayıp yorganın üzerinden kucağında birleştirdiği elleriyle açılan kapıya baktı.

Çok değil bir saniye sonra Taehyung girdi içeriye.

Taehyung ise ilk uyanan kişiydi. Gözlerini açar açmaz ise deltasının şokuyla saldırgan bir tavırla doğrulmuştu yattığı yerden. Yanında bekleyen Yoongi ve sonradan sesi duyup koşan Jungkook'un yanındaki doktorla neye uğradığını şaşırmıştı. 

Yoongi zar zor kendisini zapt etmeye çalışırken saldırgan bir tavırla debelenip durmuştu. Bir iki dakika içinde sakinleştiğindeyse ellerini yatağa bastırmış, sol elinin bu temastaki acısıyla inleyip hızla avuç içine bakmıştı.

Çiçekler.

Mavi çiçekler.

Taehyung kurdunun dinginleştikten sonraki heyecanıyla ne hissedeceğini bilmezken kaşları çatılmıştı. Korku sarmıştı her bir yanını ve Yoongi'ye dönmüştü.

"Lütfen Jungkook'la oldu de."

Yoongi onu kandırmayı düşünse bile bir anda yanlarına gelen ve bu soruyu duyan ruh eşi kendisinden önce atlamıştı. "Başka birisini mi bekliyordun?"

Yoongi eşine bakıp ısırdığı dudağıyla buna gülerken Taehyung ne hissedeceğini bilmez bir anda gelen rahatlamayla ağlamaya başlamıştı. Şaşkındı, aynı zamanda da mutlu.

"Bu kadar değişim yeniden saldırganlaştırabilir, hava alsın dışarıda hem de konuşmuş oluruz."

Doktorun söyledikleriyle dışarıya çıkmışlardı işte ve doktor bu durumla ilgili her şeyi anlatmıştı. Taehyung karmaşık duygular içerisindeydi. Hem ağlamak hem gülmek istiyordu. Sonrasındaysa telefonuna mesaj gelmişti alfasından.

Sonunda uyanmıştı ve Taehyung da yanındaydı işte. Odaya vuran sokak ışığının aydınlığıyla gözleri buluştuğunda ikisinin de kalbi sızlamış, ufakça birbirlerine tebessüm etmişlerdi. Taehyung elini daha göstermek istemediğinden çiçeklere değmeyecek halde yumruk yapıp alfasının yanına ilerledi ve oturdu.

Çiçekli eli kucağında dururken boştaki elini yatağa yaslanan Jungkook'a uzatıp siyah saçlarını yavaşça geriye doğru yüzünden çekerek okşadı. Jungkook rahatlamış ve huzurla dolmuştu sanki.

"Bebeğim, iyi misin?"

"Şimdi daha iyiyim."

İkisi de gülümserken Jungkook'un dikkatini Taehyung'un kucağında duran eli çekti. Parlıyordu? Neden eli parlıyordu. İçindeki korkuyla kaşları çatılırken Taehyung da alfasının nereye odaklandığını görmüştü. Korkusunu içinde hissetti bir an.

Jungkook yutkunup Taehyung'un eline uzandı, kendi titreyen elleri arasına alıp yavaşça açtı. Parlayan mavi çiçekler. Jungkook nefes alamadığını hissederken başı dönmüştü bir an. Gözleri dolarken dişlerini sıktı. Taehyung'a bakacak gücü yoktu.

Taehyung ise bebeğini inceliyor, hala anlamamasına mı gülse yoksa şu anki büyük ihtimalle yanlış anladığından oluşan ifadeye mi üzülse karar veremiyordu.

"Jungkook, sakin ol ve çiçekleri okşa bebeğim."

Jungkook hala Taehyung'a bakamazken ve bunu yapmak istemezken kurdunun da isteği üzerine bunu yaptı. Parmaklarını büyük elin üzerine getirdi, parlayıp hafifçe yüzlerini aydınlatan mavi çiçeklerin üzerini nazikçe okşadı.

Belinde hissettiği karıncalanmayla irkilirken sertçe yutkundu, dudaklarında çoktan açmaya hazırlanan gülüşle bunu bir kez daha yapıp emin olmak istedi. Yaptı da.

Yeniden belinde hissettiği tatlı karıncalanmayla hızla Taehyung'un gözlerine baktı, onaylayan bakışları gördüğü gibi kahkahasını tutamazken hızla deltasının boynuna atıldı. Delta da aynı gülüşlerle karşılık verip beline dikkat ederek kendisini sararken kurdunun çoşkusu her yanındaydı şimdi.

"Taehyung, Taehyung nasıl oldu bu?"

Gözyaşları arasından konuştuğunda Taehyung ondan yavaşça ayrılmış ve yüzünü avuçları arasına alıp yaşlarını sildikten sonra dudaklarını birleştirmişti. Kısa ama tutkulu bir öpücük sonrası ayrıldıklarında birkaç saniye içinde birbirleri karşısında bağdaş kurar hale gelmişlerdi.

"Anlatacağım bebeğim ama sonra. Yorgunuz. Uyumamız da lazımmış ama önce, çiçeklerine bakalım mı?"

İkisi de heyecanla doluyken Jungkook onaylarcasına başını sallamış ve alt dudağını sertçe ısırıp tişörtüne uzanan Taehyung'un parlayan eline bakmıştı. Dudaklarındaki gülüş durmazken Taehyung yavaşça tişörtünü sıyırdı, tişört etkisiyle az parlayan çiçekleri şimdi tam parlamaya başladı.

Jungkook belinden karnına uzanan mavi çiçeklerini gördüğü gibi titrek bir iç çekip dolan gözlerine engel olmaya çalışırken deltasına baktı.

Deltası bir mucize görmüş gibi hayranlıkla çiçeklerine bakıyordu. Bu onu daha da heyecanlandırdı.

Daha sonra ise Taehyung çiçekli sol elini uzatıp Jungkook'un sağına kalan çiçeklerinin üzerine yapboz parçasıymış gibi elini koydu. İkisi de açıklanamaz duygular hissederken Jungkook alnını Taehyung'un omzuna dayadı. Öyle izledi biraz da bu uyumu.

Rüya gibiydi ama rüya olamayacak kadar da hisliydi.

"Alfam, ruh eşim."

Taehyung'un mırıltısıyla içi titredi. kafasını kaldırdı ve büzülen dudaklarıyla gülümseyen sevgilisine uzandı. Yeniden birleşti dudakları.

Onlar ruh eşiydi.

"Deltam, ruh eşim."

Taehyung'un delta olmasına, Jungkook'un pasif olmasına ve her şeye rağmen, onlar gerçekten de ruh eşiydi.

Birbirini seven iki kalbin aşklarının oluşturduğu ruh eşi.

[][][]

Bebek mavisi çiçekler🥹
Jungoo'nun mektup zarfı gibi🥹

Demek ki neymiş, türden önemsiz aşklarıyla ruh eşi oldu amk sıpaları yerim

Görüşürüz😈

Continue Reading

You'll Also Like

1.5M 122K 36
yüzbaşı alfa kim taehyung'un başı feminist omega jungkook ile dertteydi -Enemies to lovers
538K 61.5K 40
çapkın bir omega olan kim taehyung, kızgınlıklarını geçirmek için gözüne alfa jeon jungkook'u kestirir
1.6K 171 10
BAZI YERLER SPOILER ICERIR. ⬇️ ⬇️ ⬇️ ⬇️ ⬇️ ⬇️ Kardeşi kendi gözü önünde öldürülen jungkook birkaç hafta sonra arkasında ona aşık bir katılın olduğunu...
11.7M 575K 87
18 yaşında genç bir kızın yolu çıkmaz bir sokakta hiç kesişmemesi gereken bir adamla kesişti. Adam hayata ve mavi renge küskündü. Genç kızla beraber...