Vuslat | Texting

Por p4numbra

1.1M 44.6K 11.5K

Yiğit: Ben ayrılmak istiyorum. Siz: Sen ne saçmalıyorsun? Siz: Yeni arkadaşların mı çeldi aklını :D •• Her s... Más

giriş (bir)
iki
üç
dört
beş
altı
yedi
sekiz
dokuz
on
on bir
on iki
on üç
on dört
on beş
on altı
on yedi
on sekiz
on dokuz
yirmi
yirmi bir
yirmi iki
yirmi üç
yirmi dört
yirmi beş
yirmi altı
yirmi yedi
yirmi sekiz
yirmi dokuz
otuz
otuz bir
otuz iki
otuz üç
otuz dört
otuz beş
otuz altı
otuz yedi
otuz sekiz
otuz dokuz
kırk
kırk bir
kırk iki
kırk üç
kırk dört
kırk beş
kırk altı
kırk yedi
kırk sekiz
kırk dokuz
elli
elli bir
elli iki
elli üç
elli dört
elli beş
elli altı
elli yedi
elli sekiz
elli dokuz
altmış
altmış bir
DUYURU!
özel bölüm ʚɞ

final

14.1K 447 185
Por p4numbra

Medya: Bruno Mars• Locked Out Of Heaven.

Final Şarkısı: Lil Zey•Vuslat

Final için kafamda olan iki şarkı bunlardı.❤️‍🩹

📣 Bu bölümde zaman atlamaları olacak..

Bölüm sonunda açıklamalarım olacak okursanız sevinirim..

•••

İki Ay Sonra | Haziran Ayı

Sınav günü gelmiş çatmıştı. Sınav sabahı erken kalkıp salonun ortasında kilimin üzerinde yatıyordum. Annem havalar sıcak diye pike sermişti. Ben de stresten uyuyamadığım için soğuk yere yatmıştım. Tavan ile yaklaşık on dakikadır bakışıyoruz ciddi düşünüyoruz artık.

Adım sesleri geliyordu büyük ihtimalle abim su içmek için kalkmıştı. Evet salonun kapısından geçti bana baktı ve bir şey demedi uyku sersemi olduğu için farketmemiştir.

Tavan ile bakışmaya devam ederken abim salonun önünden geçiyordu ki salonda yatan beni gördü "Tövbe bismillah! Ada napıyorsun lan?"

"Günaydın abiciğim."

Gözlerini kırparak yanıma geldi koluma dokundu "Gerçek misin? Rüya mı?"

"Gerçeğim."

"Kızım manyak mısın? Hasta olacaksın yerde yatıyorsun!" Beni kolumdan kaldırdığı gibi koltuğa oturttu.

"Söyle minik kız sorun ne?"

Derin bir nefes alıp "Sınav günü, stresliyim uyku çok tutmadı."

Saçlarımı karıştırdığında "Kızım bunun için mi üzülüyorsun? Olmazsa olmaz sorun yok annemde bende senin her zaman yanındayız."

"Sorun siz değil zaten.." ardından "Babam.." dedim.

"O mesele.. seni yine fazla sıktı değil mi?"

Olumlu anlamda başımı salladım. "Düşük puan alırsam babam bir daha benimle konuşmaz abi bunu biliyorsun.."

"Minik kızım, ben senin her zaman yanındayım istersen sana baba bile olurum sen yeter ki kendini üzme şu sınava rahat gir, babamı değil kendini düşün.."

Bu konuşmanın benzerini Taha ile de yapmıştık.. geçen gece banklarda ben stresten ağlarken aynı şeyleri söylemişti o da..

Sınav için aslında normalde stresli değildim. Babam yüzünden stresliydim. Beni asla önemsemiyor sadece ders notlarımı düşünüyordu. Derin bir nefes alıp abime döndüm ve dedim ki "

"Biliyorum, aslında kendimi düşünmem gerekiyor ama babam asla benimle düşük puan alırsam konuşmaz hem böyle bir psikolojiyle nasıl mezuna kalabilirim ki... Of abi inan bilmiyorum."

Abim derin bir nefes çekti. "Seni anlıyorum canım zamanında aynısını bana da yaptı ama ben onu umursamadım istediğim üniversiteye gittim."

Derin bir nefes alıp onu onayladım daha fazla konuşursak heyecandan ağlayacaktım büyük ihtimalle...

Telefonum dikkatimi dağıtmasın diye sessize almıştım. Gruptan gelen mesajlar ve Babamın attığı mesaj.

Babamın mesajına bakmadım.

Meraklanıp gruba girdim bir sürü mesaj vardı.

Rüzgar: Sabahtan beri etmediğim dua kalmadı heyecandan düşüp bayılacağım.

Derin: Ben heyecandan yapamayacak gibi hissediyorum.

Miray: Ben de.

Taha: Yapacağız, yapacaksınız ama önce bir sakin olun gözünüzü seveyim.

Akın: SIÇTIIIKKK BOOOKUUU ÖYYLEE BİRRR YEEDİİKKK Kİİİİİ

Siz: SUSUN

Biraz daha konuşmaları okursam bildiklerimi unutacaktım telefonumu bıraktım ve mutfağa geçtim.

Kahvaltı için masaya oturduğumuzda azıcık bir şeyler atıştırdım. Heyecandan midem bulanıyordu. Masada sessizlik vardı. Büyük ihtimalle dikkatim dağılmasın diye konuşmuyorlardı.

Saçlarımı sıkı bir at kuyruğu yaptım. Birazdan evden çıkacaktım. Abim ve Annem bırakacaktı beni.

Arabaya bindiğimizde gözlerimi kapattım. Başaracaktım, başka bir şansım yoktu. Mezuna kalırsam babam hayal kırıklığına uğrayacaktı. Hiç görmediğim akrabalar arayacaktı.. Başaracaktım.

Sınavımın olduğu okul şansıma yakındı. Arabadan indiğimizde abim kolunu omzuma attı. "Başaracaksın sana güveniyorum."

Gülümsedim, gergin ve heyecanlıydım.

Benim aksime Taha, Derin ve Akın'ın girdiği okullar uzaktı. Rüzgar, Miray ve Ben yakın yerlerde sınava giriyorduk.

Yatmadan önce Taha ile görüntülü konuşmuştuk. Telefonumu anneme verdikten sonra giriş belgem ile birlikte sıraya geçtim.

Başaracaktım.

•••

Bitmişti, tüm dönem boyunca içimi kemiren babamla aramın neredeyse kopmasına neden olacak o dönem bitmişti...

İki sınavımda güzel geçmişti, kötü geçmediğine emindim.

Yks benim için bitmişti, istediğim bölümü kazandım..

Dememe çok az kalmıştı..

Şimdi nerde miydim? Bizimkilerle buluşmuş bir parkta oturuyorduk çimenlerde..

"Şükürler olsun, şu serüven bitti ya!" Demişti Derin.

Rüzgar dümdüz yatıyordu. "Ben de bittim, inanın bana sıfır enerjim var şu an." Ardından devam etti. "Ecel teri döktüm sınavda resmen." Dedi.

Ona güldüm. "Başardık arkadaşlar başardık!" Dedim.

Taha'ya döndüm ve başımı omzuna koydum. O zaten gülümseyerek beni izliyordu.

Akın gökyüzüne baktı, "Havalar sıcakladığına göre, bir deniz macerası akar ne dersiniz?"

Hepimiz onaylamıştık ama ondan önce Mezuniyet Balomuz vardı..

🕞 Bir Hafta Sonra.

Bugün mezuniyet balomuz ardından da kep atma törenimiz vardı. Heyecanlıydım. Elbisem hazırdı. (Önceki bölümlerde fotoğrafını koymuştum.) Mavimsi karışık bir elbiseydi çiçek detayları vardı önünde straplez ama rahat bir elbiseydi...

Saçlarımı su dalgası tarzında hafif dalga yapmıştım sanırım su dalgası diyorlardı. Makyajım da elbisemin rengindeki tonlardaydı.

Dudaklarıma da parlatıcı sürmüştüm çünkü ruj kötü dururdu. Derin ve Miray'da hazırdı. Miray'ın babası bizi bırakacaktı. Önce Derin'i alacakları için şimdi mutfakta oturmuş annemin yaptığı yemekleri yiyordum.

Annem ısrarla "Kızım üstüne dökülecek! Yavaş ye."

"Anne baloda sadece püre falan verecekler! Aç kalmak istemiyorum." Diyip yemeye devam etmiştim.

Telefonum çaldığında Derin arıyordu. "Efendim."

"Geldik biz."

"Tamam iniyorum."

Son patates kızartmasını da çatal ile ağzıma attığımda çatalımı bırakıp çantamı alıp ayağa kalktım. Çantamdan parlatıcımı alıp dudağıma sürdüm.

Annem "Maşallah benim kızıma çok güzel oldun peri kızı gibisin."

Anneme sarıldım. "Teşekkür ederim anneciğim." Dedim.

Abim odasından çıkıp baktı "Fena değil bir şeye benzemişsin aferin." Dedi.

Annem gözleri dolu bir şekilde "Deniz kız kardeşinin yanına geç." Dedi. Abimin üstünde pijama takımı vardı.

Abim gözlerini devirip yanıma geçip kolunu omzuma attı. O otuz iki diş gülümsediğinde ben de gülümsedim ve annem fotoğrafımızı çekti.

"Bunu kesinlikle çıkarttırıp evin duvarına asacağım." Dedi.

Abim "Beni pijamamla paylaşmayacaksın değil mi anne?" Diye sordu.

"Paylaştım bile." Ben onlara gülerken. "Size doyum olmaz ben kaçar geç kaldım!" Diyip topuklu ayakkabılarımı giydim.

"Bol bol fotoğraf çekin Ada!" Dediğinde "Tamam annem!" Diye böğürdüm. Merdivenlerden indiğimde araba bizi bekliyordu hızla arka koltuğa geçtim.

"Kusura bakmayın beklettim biraz Annem fotoğraf çekti de."

Miray ön koltuktan gülümseyerek "Sorun yok Ada! Aynı senaryo bizde de yaşandı."

Derin homurdanarak "Daha önce görmediğim akrabalarımla bile fotoğraf çekildim düşün! Tanımıyorum yani." Dedi.

Ona güldüğümde telefonuma mesaj geldi.

Taha: Biz geldik, sizi girişte bekliyoruz.

Siz: Biz de yoldayız yirmi dakikaya orada oluruz muhtemelen..

Konuşmadan çıktım. Taha'lar bizden önce varmıştı. Miray'ın babası bizi bırakmak istediği için onlar ayrı olarak gelmişti Akın ve Taha ehliyet aldığı için arabayla gelmişlerdi. Rüzgar ilk sınavını geçememişti ehliyette..

Yaklaşık yirmi dakikalık yolculuğumuzdan sonra balo yerine gelmiştik. Girişin önünde Taha'lar bizi bekliyordu. Miray'ın babasıyla vedalaştıktan sonra gitmişti. Bizde çocukların yanına gittik.

Taha beni gülümseyerek izliyordu koşar adımlarla ona sarıldım. Saçlarımı öptükten sonra geri çekildim.

Gözlerime yine derin bakarak "Çok güzel olmuşsun, peri kızı gibi." Demişti.

Aynı içtenlikle "Sen de çok yakışıklı olmuşsun.." diyip yanağından öptüm.

Koluna girdiğimde salondan içeri girdik. Gerçekten herkes buradaydı. Yiğit, Kuzey, Zeynep, Beren ve Azra'da gelmişti. Umarım bu mutlu günümüzde sorun çıkarmazlardı zaten onları son görüşümüzdü.

Onlara bakmayı kestiğimde bizim için ayrılan masaya çoktan gelmiştik.. herkese ayrı masalar verilmişti. Kimi sınıfıyla dururken kimileri bizim gibi arkadaş grubuyla durmaya karar vermişti.

Taha, elini omzuma atmıştı, bende ona iyice yaslandım onunla böyle olduğum için mutluydum. Derin "Çok susadım içecek bir şeyler alacağım." dedikten sonra yanımızdan ayrılıp içeceklerin olduğu masaya doğru ilerledi Akın hemen peşinden gitti.

Miray ve Rüzgar çifti ise milletin kıyafetlerine bakıp yorum yapıyordu. "Şuna bak." Tam olarak birbirlerini bulmuşlardı...

Omzuna kafamı koyduğum sevgilime baktım.. Zor olmuştu bir araya gelmemiz ama artık beraberdik.. Aslında çok hızlı olmamıştık.. arada zaman vardı. Kuzey ile olan ilişkimden sonra birine güvenebileceğimi düşünmezdim.. ama Taha farklıydı her haliyle beni bebeği gibi seviyordu..

Evet bir yılda belki de hayatıma fazla insan girmişti üç insan.. ilk ikisi benim için tam bir deneyim olmuştu.. Güven ve tanıdığım insanların tanımadığım kişilere dönüşmesini izlemek..

Taha "Ada iyi misin?" diye sordu..

"Sadece dalmışım sorun yok." dedim gülümseyerek.

Aynı içtenlikle bana gülümsediğinde ona iyice sokuldum. Derin ve Akın çoktan gelmişti.

Balodaki müzikle ilgilenen kişi Taha ile grup arkadaşıydı. Müziği o ayarlıyordu. Müzik demişken, ilk dans için müzik çalmaya başlamıştı. Çiftler sırayla dans pistine geçerken Taha önüme geçip elini uzattı. "Bana bu dansı lütfeder misiniz peri kızı?" diye sordu.

Şarkı başlamıştı.

Uyu aşkım, koynumda
Kaygısız mışıl mışıl
Bana emanet gül yüzünde
Gülümseyen huzur..

Ona baktım ve gülümseyerek elimi uzattım.. "Tabii ki beyefendi.."

Elimi tuttu ve beraber dans pistine yürüdük karşısına geçtiğimde bir elini belime koyarken ben de bir elimi omzuna koydum.

"Bu bizim ilk dansımız." dedim müzik girdi araya..

Hani gitmiştik ya ikimiz birden
Ama bitmiştik harbiden
Yine bastırırsa
Kapkara bulutlar aniden..

İki elini de belime koydu.. bende diğer elimi de omzuna çıkardım. Alnıma alnını yasladı.

"Seninle böyle olacağımızı düşünemezdim Ada.. ilk dansımız ama son olmayacak.."

Gülümsedim "Hep yanımda ol.."

"Olacağım güzelim..."

Nolur bu evden kimse gitmesin

Bu hikayede hiç kimse kimseyi terk etmesin

Mutlu son olmasın, mutlu sonsuz olsun..

Taha kulağıma eğildi "Benim evim sensin peri kızı.. seni çok seviyorum.." dedi.

Tam karşımda dururken onu öpmeden önce "İyi ki hayatıma girdin.. iyi ki o zaman peşimden geldin..Hayatımın en kötü zamanlarında bana bir ışık bana bir umut oldun.. Seni çok seviyorum ışığım."

Gülümsedi ve dudaklarımızı birleştirdim. Kimse umurumda değildi o an.. Karşılık verdiğinde son bir kez gülümsemesinden öpüp geri çekildim...


🕞 Bir Buçuk Ay Sonra|Ağustos Ayı

Sınav sonuçları açıklanmıştı.. istediğim notu almıştım. İstediğim üniversite gelmişti..

Ada Dinçer artık iç mimarlık öğrencisiydi...

Bu yolculukta benimle birlikte olan arkadaşlarım, sevgilim hepsi istediği üniversiteyi kazanmıştı.

Derin ve Akın aynı üniversitede psikoloji okuyordu.

Ben ve Miray, aynı üniversitede iç mimarlık kazanmıştık.

Taha konservatuar bölümünü kazanmıştı..

Rüzgar ise spordan ilerlemek istediği için BESYO seçmişti. O da bizim yan kampüsümüzdeydi.

Farklı zamanda hayatımıza bir anda giren Taha ve Miray.. şimdi en yakınlarımızdı.

Çocukluktan beri tanışan ben, Derin, Akın ve Rüzgar..

Büyümüştük. Üniversite'de ayrılmadığımıza seviniyordum. Taha bizden ayrıydı ama grup arkadaşları ile aynı sınıftaydı. Okullarımız zaten çok uzak değildi.

Tabii bu süreçte ben, Derin ve Miray. Miray'ların yazlığına gelmiştik.

Şu anda yazlıktaydık. Akşamda Akın,Rüzgar ve Taha gelecek onlarda Akın'ın teyzesinin yazlığında kalacak.

Yazlıkları aynı yerde olduğu için şanslıydık.

Ben salıncağa kurulmuş yatıyordum. Denize girdikten sonra yorulmuştum. Duş aldıktan sonra da salıncağa kurulmuştum.

Derin oje sürerken, Miray'da karpuz yiyordu...

Islak saçlarımı havluya sardıktan sonra oturduğum yerde doğruldum, birazdan bizimkiler gelecekti.

Miray'ın annesi bizimle biraz kaldıktan sonra işleri olduğu için İstanbul'a geri dönmüştü.

Babasıda iş için yurtdışında olduğundan yazlık bize kalmıştı.. biz de daha iki gün önce gelmiştik. İki hafta burada kalacaktık.

Derin, "Ayyy birazdan gelirler ojem olmuş mu?" Dedi.

Eline baktım. "Gayet güzel olmuş üfle de kurusun."

O eline üflemeye başladığı zaman Miray'ın yanına oturup karpuz yemeye başladım. Bu yaz meyveleri ayrı güzel oluyordu.

"Sonunda Kurudu!" Derin sinirle eline üflüyordu hâlâ..

"Sakin ol, kurur şimdi." Dedi Miray.

"Kurusun lütfen."

O üflerken biz hala karpuz yiyorduk.

Karpuzu ağzıma götürürken telefonum çaldı. Taha arıyordu.

"Efendim canım?"

"Biz geldik eşyalarımızı falan bıraktık."

"Tamam biz bahçede oturuyoruz arka kapıdan gelin."

"Tamam."

İki gündür görmüyordum özlemiştim..

Karpuzu yediğim çatalımı bırakıp ayağa kalktım. Görüş açıma Taha girdiğinde koşarak ona sarıldım. Sarılmama karşılık verdiğinde "Özledim seni." Dedim dürüstçe.

"Bende seni özledim."

Sarılmayı bıraktığımızda Akın ve Rüzgar ile de sarıldıktan sonra yerime oturdum.

"Aç mısınız? Yiyecek ne istersiniz?" Diye sordu Miray.

Akın "Yolda yedik, meyve falan yiyebiliriz ayrıca Kavun aldık." Dedi.

Derin ayağa kalktı "O zaman biz hazırlayalım bi."

Taha ayağa kalktı. "Biz de yardım edelim." Dediğinde hep birlikte mutfağa gittik. Taha ve Rüzgar meyve keserken. Derin ve Miray abur cuburları kaselere döküyorlardı.

Akın ve Ben de masaya diziyorduk. Son olarak içecekleri koyduğumuzda her şey hazırdı.

Masaya kurulduğumuzda gerçekten yorulduğumu anlamıştım başımı Taha'nın omzuna koydum. O da kokunu omzuma atıp beni iyice kendine çekti.

Rüzgar karpuzunu yerken konuşmaya başladı.

"İki günde hemen bronzlaşmışsınız.."

"Soyulmazsak iyi soyulmayı hiç sevmiyorum." Dedim.

Derin "Ben de ya iğrenç resmen."

Biz meyveleri midemize götürürken yandaki evden çıkan insanları gördük bizim yaşımızda beş kişilik bir gruptu.

Miray'ın yazlıktan komşuları ve arkadaşlarıydı.

Miray onlara el sallarken bahçeye girdiler.

"Selam millet nasılsınız?" Dedi bir çocuk. İsimlerini bilmiyordum.

Miray "İyiyiz siz nasılsınız?" Diye karşılık verdi.

"İyiyiz."

Miray hemen konuşmaya başladı. "Bunlar benim yazlıktan arkadaşlarım sırasıyla; Berat, Esma, Orçun,"

El ele tutuşan bir çift gösterdi. "Feyza ve Kerem."

"Memnun olduk." Dedi Derin hepimizin adına biz de gülümseyerek onayladık. Onlar da yanımıza otururken. Miray ve ben Mutfağa gidip onlar içinde yiyecek içecek bir şeyler çıkarttık.

Bahçeye çıktığımızda herkes çoktan kaynaşmıştı. Biz de yerimize oturduk.

Feyza ve Kerem sevgiliydi. Esma'da hoşlandığı biri olduğunu ama şu anlık Feyza dışında kimseye söylemediğini söylemişti.

Biz de anlayışla karşılamıştık. Çünkü daha yeni tanışmıştık bize söylemesine gerek yoktu zaten.

Berat oturduğu yerde duramıyordu Orçun'da ona vurdu. "Oğlum bi rahat dur amına koyayım, dansöz gibi yerinde kıvırıyorsun."

"Sıkıldım kanka napayayım? Ya içelim ya da voleybol oynayalım." Dedi.

Orçun ise "Hem içip hem oynayalım." Dedi.

Feyza onlara döndü "Ne oynayacağız?" Dedi.

Bizim tayfa sessizdi.

Berat "İleride voleybol sahası var oraya gidelim.. Oynamayı biliyorsunuz değil mi?" Diye sordu.

"Evet." Dedim.

"Harika o zaman hep beraber bir maç yapalım ama takımlar karma olsun." Dedi Berat.

Hepimiz onayladık.

Sahaya doğru ilerlemeye başladık Taha yanıma gelip ellerimizi birbirine kenetlemişti. "Seni çok özlemişim." dedim dürüstçe gözlerine bakarak..

"Bende çok özledim.. doğru düzgün başbaşa da kalamadık.." dedi sırıtarak..

Yaptığı imaya gülerken "Maçtan sonra belki-" koluna vurduğum için susmak zorunda kalmıştı.

Kulağıma eğildi. "Maçtan sonra seni sahilde bekliyor olacağım.."

Başımı onayla salladım. Maç yapacağımız yere gelmiştik.

Berat "Takımlar karışık olacak iki kaptan seçelim." dedi.

Kaptanlar Akın ve Berat olmuştu. Aralarında taş,kağıt,makas yaptılar ve Akın kazandı. Akın ilk seçimi yapacaktı..

"Derin." sevgilisini seçmişti.

Berat ise "Kerem." demişti, "İyi oynuyor şerefsiz."

Kerem gururla Berat'ın yanına geçti. Seçme sırası Akın'daydı.

"Taha." dedi.

Berat kendi arkadaşlarından seçmek yerine "Takımlar biraz farklı olsun.." dedi ardından bana bakıp "Ada" dedi. Sonuçta bu bir oyundu bence Taha ile farklı takımlarda olmak daha eğlenceli olacaktı.

Rüzgar gülerek "Asıl eğlence şimdi başlıyor." dedi.

Akın "O zaman seni almıyorum Rüzgar." dedi. Ardından "Orçun." dedi.

Berat bana döndü "Rüzgar mı iyi oynuyor Miray mı?" diye sordu.

Ona cevap vermek yerine "Esma iyi oynamıyor mu?" diye sordum.

"Oynuyor ama takımlar karışık olsun diye Orçun'u bile seçmedim." dedi.

"Zaten her türlü Miray bizde olacak Akın'da farklı olsun diye ya Esma ya da Feyza diyecek." dedi Kerem.

Berat "Rüzgar" dedi. Rüzgar yanıma geldi ve yumruğunu bana uzattı. Ona yumruğumu uzattım aynı şekilde.. "Ezeceğiz onları kanki." dediğinde güldüm.

Akın "Esma." dedi. Esma bizimkilerin yanına geçti ama buruk bir şekilde Berat'ı izliyordu..

"Bir kişi fazla olacak." dedim. Feyza öne atıldı.. "Hakem olabilirim sorun olmaz oynama havamda değilim karnım ağrıyor zaten." dediğinde hepimiz onayladık. Miray'da bizim takımdaydı.

Takımlar; Akın,Derin,Taha, Orçun ve Esma.

Berat,Kerem,Ben, Rüzgar ve Miray.

Hakemimiz ise Feyzaydı.

Rüzgar pasör konumuna geçerken Miray ve Berat arkayı savunuyordu. Ben ve Kerem'de önde smaçör konumundaydık.

Yeterli insan olmadığı için beş kişi sahil voleybolu oynuyorduk.

Tam karşımda ise Taha ve Derin smaçördü. Orçun ve Esma arkayı savunurken. Akın pasör konumundaydı.

Ben sağ taraftaydım tam karşımda sevgilim vardı.

Benim tam arkamda Berat vardı boyu uzun olduğu için hızlı koşar diye düşünüyordum.

"Servis kimde?" Diye sordum.

Feyza "Yazı tura atalım, kaptanlar yazı mı tura mı?"

Berat "Tura." Demişti hemen.

Feyza bozuk parayı havaya atıp tuttu. "Servis Berat'ların takımında."

"İsteyen atsın servisi öyle gerçek voleybol maçındaki gibi kurallar yok isteyen atabilir." Dedi Feyza.

Berat "Kim atmak ister?"

Sonra bir anda "Önce takımlara isim koyalım!" Dedi.

Güldüm "Ne koyacağız?" Diye sordum.

Kerem "Seksi ucubeler."

Gözlerim büyüdü "Daha yaratıcı olamaz mısın?" Dedim.

Düşündü ve "Kırmızı Acı Biberler." Dedi.

"Bence gayet iyi onları kırmızı acı biner gibi yakıp geçeceğiz!" Dedi Berat.

Bence de güzeldi onayladığımızda bizim takım Kırmızı Acı Biberler iken karşı takım ise Kara Gözlü Bezelye ismini seçmişti.

Bence bizim ismimiz daha güzeldi..

Berat bana seslendiğinde arkamı döndüm "Servisi sen atmak ister misin?" Demişti.

Omuz silkip topu aldım.

Yerde sektirecekken yerin kum olduğu aklıma geldi.. kumda oynamak zordu ama yere atlamak daha kolaydı.. tabii keskin bir şeyler yoksa bazıları gazoz kapağı falan her boku atıyordu yere.

Topu elimde bir kez döndürüp Feyza'nın işaretiyle topu karşıya sert bir şekilde attım.

Orçun topu karşılarken Akın topu Taha'ya kaldırdığında Taha smaç attı tam çaprazda Miray vardı topu güzelce karşılayıp Rüzgar'a kaldırdı.

Rüzgar'da topu Kerem'e kaldırdığında Kerem smaç yerine plase bıraktığında ilk sayı bize geldi.

Sevinçle yerimde zıpladım. İkinci servis için yerime geçtim ve topu sertçe karşıya attım. Yine Orçun karşılamıştı.

Aynı şekilde Taha yine smaç için havaya kalkarken Blok yapmak için zıpladım.

Ama top bloğumu geçti. Kerem koşarak topa atladı ve havaya kaldırdı. Top geriye gidiyordu. Geri geri giderken Berat'a çarpıp yere düştüm.

Berat elini uzattı "İyi misin?" 

Uzattığı elini tutup ayağa kalktım üzerimdeki kumları silkeledim "İyiyim." Dedim. Taha hemen filenin altından geçip yanıma gelmişti. "İyi misin?"

"İyiyim merak etme." Dedim gülümseyerek sorun yok dermişçesine en azından yer yumuşaktı ve canım acımamıştı.

Taha yerine geçtiğinde ben de yerime geçtim.

On dakika sonra durum berabeydi. Servis sırası onlardaydı.

Rüzgar, sessizce "Topu sana kaldırıcam Ada, smaç vur." Dedi.

Onu başımla onayladım. Berat elini omzuma koyup "Yaparsın Ada." Demişti. Ona bakıp teşekkür ettikten sonra elini geri çekmişti.

Taha'ya baktığımda o da zaten çatık kaşlarla buraya bakıyordu.

Tek kaşı çatık olan kişi Taha değildi onun arkasındaki Esma'da kaşlarını çatmış Berat'a bakıyordu.

Bence Esma'nın hoşlandığı kişi Berat'tı.

Miray servisi karşıladığında Rüzgar geri pas şeklinde pası bana kaldırmıştı ve havaya kalkarak sertçe smaç attığımda tam çizginin bir adım ötesinden sayı olmuştu. Beraberliği bozan sayım bizi zafere doğru itmişti. Çünkü gaza gelip art arda sayılar almıştık.

Son sayıdan sonra yere uzanmıştım. "Güzel maçtı." Dedim.

Yere yığılan tek ben değildim..

Gökyüzünde bir kafa belirdi! Bu Taha'ydı yorgunluktan hayal mi görüyordum?

Taha yanıma geldi ve elimden tutup beni kaldırdı. "Nereye?" Dedim.

"Sahile gideceğiz demiştim.."

"Ama diğerleri?"

Diğerlerini gösterdi "Hepsi kendi halinde hem seni özledim boşver onları." Diyip beni peşinde sürükledi..

Sahile geldiğimizde diğerlerinden uzaklaşmıştık..

"Burada ne yapacağız?"

Muzipçe gülümseyip denize baktı sonra gökyüzüne "Gökyüzünü izleyebiliriz.." dedi.

Gökyüzüne baktım bir sürü yıldız vardı..

"Haklısın.. yıldızları hep izleyebiliriz çok güzeller." Dedim.

Taha birden gelip beni yan şekilde kucağına aldı. "Ya hava zaten sıcak!" Dedim gülerek. Tek eliylede üstünü çıkartıp kuma bıraktı.

"O zaman biraz serinleyelim.."

Denize doğru adımladığında ona sıkıca sarıldım. "Ya ben onu kastetmedim!" Dediğimde çoktan suya girmişti.

Gülerek ilerlediğimizde su vücuduma değdiğinde irkildim.. soğuktu ve gece denize girmek korkunçtu ne olacağını görmüyorduk!

"Sakın!" Dememe kalmadan beni suya bıraktı buz gibi suya daldığımda her yerim donmuştu.

"Canım benim neden böyle şeyler yapıyorsun! Götüm dondu! Zatürre oluca-" sözümü dudaklarıyla kesmişti.

Ben daha karşılık veremeden geri çekilmişti. "Seni çok özlemişim.." dedi.

Şaşkınca ona bakıyordum. "Neden şaşkın şaşkın bakıyorsun?" Dedi sırıtarak.

Acaba neden?!?!?

Sinsice gülümseyip onu da suya ittirdim.

Sudan çıktığında o da sırılsıklamdı..

"İntikamımı aldım." Dudaklarım titriyordu çünkü gerçekten götüm donmuştu!

Bana iyice yaklaştığında aramızda milim vardı. Gözlerine bakıyordum.. gözleri parlıyordu. Bu sefer dudaklarımızı birleştiren ben oldum karşılık verdiğinde geri çekildim ve "Seni çok seviyorum iyi ki varsın.."

Taha dudaklarımızı son kez birleştirmeden önce "İyi ki o gün peşinden gelmişim.. seni çok seviyorum peri kızı.." gülümsediğimde dudaklarımızı birleştirdi.

Ve diyeceğim ki; Aşk güzel şey.. Vaktinde ve doğru insanla geldiği sürece.

Bu süreçte benimle olduğunuz için Ada Dinçer olarak hepinize teşekkür ederim..

Biliyorum bazen yanlış kararlar aldım.. hayatıma bir senede üç kişi girdi ama aşkı öyle öğrendim ve doğru insanı buldum..

Doğru insan hiç beklemediğiniz anda geliyormuş..

Bunu da öğrenmiş olduk..

•••

Ağlayacağım.. ilk göz ağrım Vuslat bitti... Zaman çok hızlı geçiyor..

Bu süreçte beni sabırla beklediğiniz için çok teşekkür ederim, gerçekten gram bölüm yazma isteğim yoktu diğer kurgumu bile yazmamıştım.. okul, sınav senesi beni psikolojik olarak yormuştu..

Bazılarınız biraz daha uzatın dese de bence tadında bırakmak iyi oldu zaten özel bölümler gelecek.💘

Merak etmeyin özel bölüm gelecek üniversite zamanlarını yazmayı düşünüyorum iki tane özel bölüm kesin gelecek üçüncüsü de belki daha kafamda net değil.🫶🏻

Unutmayın bu bir veda değil, sadece Vuslat kurgusuna veda ettik.

Instagram: p4numbra.wtt 👉🏻 sizleri buraya bekliyorum yeni kurgularımla ilgili her şeyi orada paylaşıyorum..

Sıradaki Durak: Yakamoz|Yarı Texting..

Umarım Yakamoz kurgumda da beraber oluruz..🤍

Sağlıcakla Kalın!

13.04.2023 💙

Seguir leyendo

También te gustarán

8.1K 629 12
Esila: O hırka benim tek varlığım. Anladın mı? Tek sahip olduğum şey o. Sadece benim olduğunu bildiğim tek şey. Bilinmeyen: Nasıl yani? Esila: Bu sen...
241K 14.4K 82
▪19.01.18 ~ İlk yayım tarihi ♡ ▪22.01.18 ~ Kısa Hikaye'de #916 ▪31.01.18 ~ Kısa Hikaye'de #696 ▪11.05.18 ~ bilinmeyennumara'da #1 054* *** ****: Umar...
4.2K 499 17
peri: ya sen kimsin gece gece peri: ne saçmalıyorsun bilinmeyen numara: amına koyayım bilinmeyen numara: asıl sen kimsin peri: sen kime yazmak istemi...
2.2K 204 19
Ayda hayatını seven şirin bı kızdı ama hayatı değişti ve şimdi bu hayata ayak uydurmayi başarabilicekmi hep birlikte görelim...