"Ne sorunumuz var yine Selin?" Sinirle arabayı çalıştırırken sormuştum.
"2 milyon dolarlık bir para çıkışı olmuş sistemden. Sistemdeki para içerdekini döndürmeye yetiyor. Kâr payımız ve birazcık daha fazlası eksik."
"Selin 2 milyon dolarlık kayıp diyorsun. Nasıl olabilir böyle bir şey?" Aklım almıyordu,güvenlik açıklarını zaten daha önceden kapattırmıştık. Dışarıdan bir müdahele ile öyle kolay bir para çekişi olamazdı.
"Sistemden böyle bir anda para çıkması çok ani oldu. Önceden azar azar,adım adım geliyorlardı. Şimdiki hem çok daha yüksek bir para kaybı hem de çok daha hızlı. Güvenliğimizden eminim. Bir problem yok. Sanki biri sisteme önceden girmiş ve beklemiş gibi ya da biri bizim adımıza girdi. Zor bir ihtimal ama olabilir."
"Bizim şu sahte para işini yapan adam o süreçte sisteme sızıp paranın birikmesini beklemiş olabilir mi?"
"Sanmıyorum. Uzmanlık alanı değil. Zaten o paraları tasarlarken ne için yaptığını da bilmiyordu. Parasını verdik onla ilgili devir kapandı."
"Geçenkiler yapmış diyorsun yani?"
"Geçenkinden farklı bir yol izledikleri kesin sadece. Onlar mı başkası mı bilemiyorum. Sistemdeki kalan parayı korumak adına siteyi durdurayım mı?" Sistemi durdurursak emek emek işlediğimiz itibar zedelenecekti. Durdurmazsak da kalan para riskte olacaktı. İki ucu boklu değenek durumu vardı.
"Şu anlık dokunma. Ben seni arayana kadar gözün sistemdeki hareketlerde olsun."
"Nasıl istersen." Selin bile yapmış olabilirdi. Her olay olduğunda aklıma bu geliyordu. Bu sefer de 2 milyon doları alıp kaçmadığına göre o değildir diye düşünüyordum.
"Bu arada kapatmadan, kâr payımız ve birazcık daha fazlası dedin. Birazcıktan kastın ne?"
"50bin dolar falan. Küsaratsız hesap edersek."
"O eksik para sistemde açık oluşturmasın. Yarın sabah havale ile göndericem sana." Telefonu kapatıp parayı havale ettim. Sabah para erken saatlerde gitmiş olurdu.
Parayı göndermiştim çünkü sistemi bir süre daha açık tutmayı planlıyorsam teker aynı hızla dönmeye devam etmeliydi.
Daha önce yapanlar Mertlerdi ve Mert şu an benim ortağım konumundaydı. Gerçeği onunla da yemekten beri iletişime geçmemiştim. İyi olduğunu varsayıyordum.
Babası adım atmış olabilirdi ve ilk iş olarak kaybettiği parayı toplamaya çalışıyor olabilirdi. Paranın tamamını niye çekmemişti orası ayrı bir mevzuydu. Benim de hatam vardı. Birkaç gündür sistemi ihmal etmiş,parayı çekip diğer banka hesaplarına aktarmayı unutmuştum. Bu durumda ise yüksek bir meblâ kaybetmiştim.
Arabayı çalıştırmış ama otoparktan çıkmamıştım o yüzden arabayı kapatıp tekrardan Keratin'e döndüm. Muhasebe evraklarına bakıp bardan ne kadar çekebileceğime bakmalıydım. Ani bir sıkışma durumunda burayı da kullanabilirdim.
Kapıdan hızla geçip asma kata geçtim. Herkes bıraktığım gibi üst kattaydı muhtemelen. Dolapların içindeki kasayı açıp evrakları aldım.
Ani bir durumda buradan para alabilirdim. Fakat çok yüksek bir sayı olmazdı. Daha yeni ortaklara kâr payını ödemiş ve mutfak için gerekli olan ürünleri almıştık. Dosyaları biraz daha inceleyip tekrardan kasaya kapattım.
Masaya dirseklerimi dayamış,başımı da araya almış düşünüyordum. Şu an yapabileceğim tek şey tekrardan para alınmamasını beklemekti. Önce paranın nasıl alındığını anlamalıydım,yoksa elimden hiçbir çözüm gelmezdi.
"Bir saat önceki halinden eser yok şimdi. Can ile eğleniyor gibi gözüküyordun." Özge'nin sesi ile sonuca ulaşmayan düşüncelerimden ayrıldım.
"Can'nın da iyi olduğu bazı konular var. Bunu inkar edemem." Güldü.
"Biliyorum."
"Asıl sen iyi misin? Konuyu açmak da istemiyorum ama seni merak da ediyorum."
"Yani,bitti gitti. Arada aklıma geliyor 'Nasıl bu kadar aptal olabildim?'diye. Sonuçta hiç tanımadığın birinin ormandaki evine niye gidersin ki?"
"Nereden bilebilirdin ki? Kafanı dağıtmaya odaklan sen."
"Dağıtmak için erkenden geldim,kaç saat oldu yeni eve gideceğim şimdi." Hepimiz kafa dağıtmak için bu yolu deniyorduk. Belki de alışveriş,spor falan denemeliydik. Gerçeği fesat açıdan bakınca ikisi de yaptığımız eylemlere dahil sayılırdı.
"Ben de gidecektim aslında. Çıkarım birazdan."
"Yarın görüşürüz o zaman."
"Görüşürüz"dedim ardından el sallarken.
Mert'i aramaya karar verdim. Rehberden numarasını bulup aradım. Üç kere çaldıktan sonra kapattım. Müsait değildi herhalde.
Orada başına bir iş mi gelmişti acaba? Zaten tekin tipler de değillerdi. Selahattin'nin numarası olsa arardım ama yoktu. Eğer başlarına bir şey geldiyse artık babası ile tek başıma mücadele etmek zorunda kalırdım. Bir de yemekte beni gören insanlar beni Mert ile birlikte sanıyordu. Bir şey yaparlarsa bana da bulaşabilirlerdi. Yine bin bir risk içeren bir durumdaydım.
Can'nın masaya koyduğu içki şişesinin paketini izlerken aklıma gelen fikir sinirimi bozuyordu. Mert tekrardan paraları almış olabilirdi. Bu sefer babası ile arası bozuk olduğundan paraları alıp gitmiş olabilirdi. Ama bu fikrim yine niye hepsini almadı o zman?Noktasına geliyordu. Hem zaten Mert'in parası çoktu. Böyle bir şey yapmış olabilirdi ama saçma olurdu. Peki Mert de değilse kimdi?
Aşağı kattaki insanların neredeyse tamamı gitmişti. Ben de onların arkasından çıksam iyi olurdu.
Eve gidip iyi bir uyku çekmem lazımdı. Alarmı kapatmaya karar verdim. Arabaya doğru ilerlerken bir yandan da alarmı kapatıyordum.
__________________________
Uyandığımda akşam üzeri olmuştu. Uzun bir süre uyumuştum. Saati merak ettiğimde elimi attığım telefon cevapsız çağrılar ile dolmuştu. Kırk yılın başında uyumaya karar vermiştim ve yine musibetler beni bulmuştu.
Ezgi iki kere aramıştı. Açmadığımda ise mesaj atmıştı.
Ezgi:Okulun ilk gününde ne giysem bilemiyorum. Elbise mi?Tayt falan mı?(07.34)
Ezgi:Kime diyorum? Neyse ya en iyisi pantolon ve bluz giyeyim.(07.40)
Ezgi:Dersim bitti. Senin de dersin yoksa kahve içelim mi?(12.12)
Ezgi:Okulun ilk günü okula gelmemiş de olamazsın. Uyuya mı kaldın kankam yoksa?(12.30)
Siktir!Bugün okul vardı ve ben unutmuştum. Okula en azından ilk hafta giderdim. Sonrasında pek uğramaz imza attırırdım.
Sonrasında Selin'den gelen mesajlara girdim. O da beni defalarca aramıştı.
Selin:Sistemde tekrar bir para çekimi oldu. Resmen ilk vurgunu yaptıktan sonra taksit taksit almaya devam ediyorlar. Beni hemen aramalısın.(14.51)
Hemen Selin'i aradım.
"Ne oluyor anlat hemen" yeni uyandığımdan sesim kısık çıkmıştı.
"Senin gönderdiğin para geldi. Sisteme ekledim. Öğleden sonra ise bir miktar daha para çekildi. O parayı geri ekleyemezsek siteyi dondurmamız gerekir."
"Eksik olan kısım ben bugün Keratin'den alıp veririm. Sistemi durursak her gün her açıdan zarara gireriz. Ben parayı alınca ararım seni." Saate baktım. Akşam üzeri altıydı."Gerçeği bu saatte banka kapalı. Olmadı sabahtan veririm ya da dijitalde neler yapabiliyorum bir bakarım."
Para ekledikçe tekrar çekiliyordu. Diğer hesaplardaki para dövizdi ve bozdurup sisteme yüklesem yine parayı alacaklardı. Peki niye bir anda tamamını alıp siteyi komple bitirmiyorlardı. Amaçları neydi?
Duşa girdim. Kısa ve soğuk bir duşun ardından havlumu unuttuğumu fark ettim. Aklımdan yine düşünceler geçti. Şu anki derdim bana yeterdi. Bir de onu düşünmek istemiyordum. Ama bu benim istememle olabilecek bir şey değildi.
Hızlıca kapının yanındaki çekmeceden havlu alıp yatağa oturdum. Bir an önce giyinip Keratin'e gitmem lazımdı ama enerjim kalmamıştı.
Saçlarımı çıkmam gerektiğinden kurutup,düz bir elbise giydim. Süslenmeye halim yoktu. Kombin yapmaya da vaktim olmadığından elbise iyi bir seçenekti. Yüzüme iki bir şey sürüp çizmemi giydim.
Keratin'e gelip direkt asma kata çıktım. Bar taburesinde oturan Akın'a kısaca selam verdim. Ayıp olmuştu belki ama acelem vardı.
Evrakların bulunduğu dolapta bir tablet de vardı. Keratin ile ilgili dijital işleri oradan hallediyordum. Para gönderebilirdim ama insanlara güven verebilmek için yaptığım her işin dekontu ortaklara da mail olarak gidiyordu. O yüzden paravan şirketler kullanıyordum. Bizimkiler de zaten pek sorgulamıyordu. Yarın sabah bankadan parayı alır Selin'e iletirdim. Yarına kadar da bizimkilere söyleyecek bir şey bulurdum.
Kapıdan Can ve diğerleri hep birlikte girdiler. Tolun kafasını kaldırınca benim yukarıda olduğumu fark etti. El salladı. Ben de ona el salladım.
"Gel kız aşağıda oturalım bir farklılık olsun." Toluna tamam işareti yapıp aşağı indim.
"Okuldan hep birlikte geldik. Gruba yazdık cevap vermedin." Özge konuşmuştu.
"Ben okulu unutup bütün gün uyumuşum."
"Aaaa,benimle takıla takıla bana benzedin sen." Tolun ile pek takılmıyordum ama evet bugün aynı onun gibi uykucu olmuştum.
"En azından sadece o huyu benzemiş. Olur olmadık yerlerde farklı kostümler ile gezmiyor." Ezgi gülerek söylemişti.
"Keşke o özelliği benzeseymiş. Gerçeği sizi de sonunda üst katta görebildik Cansel Hanım."Kaan o sarı saçlarını al ve git lütfen.
Tam cümleye girecektim ki kapıdan giren polisler lafı ağzıma tıkamış oldu.
"Yetkili kim?" Giren polis grubu ile hepimiz ayağa kalktık. Önden ben polise doğru yürüdüm.
"Buyrun."
"Arama yapılacak. Burası hakkında şikayet var. Bir de ifade için karakola gelmeniz gerekiyor."
"Şikayet tam olarak ne hakkında acaba?"
"Karakolda söylerler."
Sinirle Can'a döndüm. Ellerimle yakasından tutup kendime çektim. Kulağına"Eğer yine senin yüzündense ortak falan dinlemem kapının önüne koyarım seni. Şimdi abini ara karakola gelsin." Can yine bizi uyuşturucu belasına sürüklemiş olabilirdi. Abisi avukattı ve şu an ona ihtiyacımız vardı.
Can dediklerimden sonra hızla kafasını sağa sola salladı."Yemin ederim bir daha dokunmadım." Ellerimi yakasından sertçe çekip"Abini ara hemen" dedim.
Derin bir nefes alıp memura döndüm"Ne arayacaksınız peki?"
"Ekipler arama sonucunda bir şeyler bulursa öğrenirsiniz. Savcılık kararı ile de bir süre boyunca burası kapatılacak ve banka hesaplarına ket vurulacak."
Dedikleri ile vurulmuşa döndüm. Böyle bir şey olabilir miydi? Ne bilgi veriyorlardı ne işe yarar bir şey söylüyorlardı. Üstelik burayı mühürlemek ne demekti? Banka hesaplarına ket vurmak benim sonumdu. Yarın sisteme para aktarmam gerekiyordu.
Keratin elden gidiyor gibi görünüyordu,parayı da yatıramayacağıma göre sitemi de kısa sürede kaybedecektim. Eğer hesapları sadece dondurmayıp inceleme de yaparsalar herkes benim para kaçırdığımı da öğrenecekti. Sonum geldi diyebilirdim.
**********************************
Bölüm sonu
Yorumlarınız ve oylarınız için çok teşekkür ederim.
!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!
Bu arada final yapmayı en azından yakın tarihte düşünmüyorum fakat final bölümünden sonra soru cevap gibi bir bölüm yapmayı planlıyorum. Kimler kimlerden esinlendi,Deniz ile aslında nasıl tanışmıştım,kitabın ana fikri olan Keratin'nin ilham kaynağı neydi? gibi sorulara cevap vermek istiyorum. Çünkü mesaj olarak da soruluyor. Sizler de en sonda belki merak ederseniz okursunuz. Vakit ayırıp bu kısmı da okuduğunuz için teşekkür ederim♡