Vuslat | Texting

By p4numbra

1.1M 45.2K 11.6K

Yiğit: Ben ayrılmak istiyorum. Siz: Sen ne saçmalıyorsun? Siz: Yeni arkadaşların mı çeldi aklını :D •• Her s... More

giriş (bir)
iki
üç
dört
beş
altı
yedi
sekiz
dokuz
on
on bir
on iki
on üç
on dört
on beş
on altı
on yedi
on sekiz
on dokuz
yirmi
yirmi bir
yirmi iki
yirmi üç
yirmi dört
yirmi beş
yirmi altı
yirmi yedi
yirmi sekiz
yirmi dokuz
otuz
otuz bir
otuz iki
otuz üç
otuz dört
otuz beş
otuz altı
otuz yedi
otuz sekiz
otuz dokuz
kırk
kırk bir
kırk iki
kırk üç
kırk dört
kırk beş
kırk altı
kırk yedi
kırk sekiz
kırk dokuz
elli
elli bir
elli iki
elli üç
elli dört
elli altı
elli yedi
elli sekiz
elli dokuz
altmış
altmış bir
final
DUYURU!
özel bölüm ʚɞ

elli beş

10K 469 160
By p4numbra

Medya 2 : Yaşlı Amca-İstanbul Beyefenfisi

bölüm sonunda bazi aciklamalarim var bakmayi unutmayin🫶🏻

•••

Nisan ayında olmamıza rağmen havalar güzel gidiyordu. Taha ile piknik yaptığımızda hava biraz soğuk olsada şu aralar ısınmaya başlamıştı.

Derin mezuniyet elbisesi alışverişini son güne bırakmayalım diye şimdiden bizi alışveriş merkezine çağırmıştı.

Yarım saate buluşacaktık ama ben hala yatağımda iki seksen uzanmış dizi izliyordum.

Derin beni tekrar aradığında yatağımdan fırlayıp giyinmeye başladım.

Alışveriş yapacağımız için rahat giyinmek istedim, alışveriş merkezinde fazla kalıp üst baş değiştirince boğuluyordum çünkü.

Yemeği orda yiyeceğimizi düşündüğüm için yemekte yemedim.

Altıma krem rengi bol pantolon, içime siyah kısa kollu bir crop onun üzerine de ceket giydim.

Saçımı at kuyruğu yaptıktan sonra hazırdım. Çantamı da alıp evden çıktım.

Derin'i aradığımda alışveriş merkezinin önünde beklediklerini söylemişti. Adımlarımı hızlandırdım yoksa dayak yiyecektim.

Tüm gece ders çalışıp Taha ile konuşunca sabah geç kalkmıştım.

Alışveriş merkezinin önüne geldiğimde Miray ve Derin çoktan gelmişlerdi.

Derin "Bir hafta sonra gelseydin!" Demişti.

"Ya tamam özür dilerim geldim işte girelim hadi!"

Derin bir benim bir Miray'ın koluna girerek bizi içeriye soktu. İçeri girdiğimizde direkt bir abiye giyim mağazasına yöneldik.

Derin elbiselerin olduğu tarafa koşarak giderken onun bu haline gülerek Miray ile peşinden gittik.

Derin çoktan deneyecek dört tane elbise bulmuştu. Biz o giyinene kadar diğer elbiselere bakıyorduk Derin kabinden çıktı siyah bir elbiseydi.

"Bu ne ya! Cenazeye mi gidiyoruz Derin? Alsana şöyle parıltılı açık renkli elbiseler siyah alacaksan bile sırt dekoltesi parıltı falan olsun." Dedim.

Miray da "Evet Derin bu sen değilsin! Benim tanıdığım Derin parlak elbiseler alırdı."

Derin oflayarak kabine geri döndü.

Zafer sırıtışıyla elbiselere bakmaya devam ettim. Derin'e siyah ışıltılı uzun bir elbise bulmuştum.

Kabinin üzerinden elbiseyi attım. "Derin siyah istiyorsan bunu dene." Dedikten sonra geri çekilip onu bekledim. Miray yerde oturmuş bekliyordu. Ona da elbise bulacaktım.

Gözlerimi kırmızı bir elbiseye dikmiştim. Miray esmerdi ona kırmızı çok yakışırdı.

Biz Derin'i beklerken telefonum çaldı. Taha arıyordu. Açtım.

"Efendim."

"Napıyorsun? Uyandın mı?"

"Ohooo çoktan elbise bakmaya bile geldik." Dedim.

"Yuh ne ara"

"Sen napıyorsun."

"Oturuyorduk bizimkilerle akşam halı saha maçımız var gelsenize."

Miray'a döndüm. "Akşam halısaha maçını izlemeye gider miyiz?" Demiştim.

Başını olumlu anlamda sallamıştı. Derin'de bizi duyduğu için o da bağırarak evet demişti.

"Geliriz akşam izlemeye." Dedim.

"Tamamdır." Dedi gülerek.

"Görüşürüz o zaman?"

"Görüşürüz Ada dikkat et kendine." Demişti.

Telefonu kapattıktan sonra kabinden çıkan Derin'e döndüm.

Uzun Siyah elbise ona çok yakışmıştı. Elbise parıltılı olduğu için çok güzel duruyordu. (Elbiselerin hepsi bölüm sonunda var.)

"Bunu almalısın."

Miray oturduğu yerden kalktı. "Kesinlikle almalısın."

Derin aynaya gülümseyerek baktı. "Alıyorum." Dedi.

Ona gülümserken az önce gidip aldığım uzun kırmızı elbiseyi Miray'a uzattım. "Sıra sende Miray."

Miray bir bana bir de elimdeki elbiseye bakıyordu. Gülümsedi ve alıp kabinlerden birine girdi.

Derin üstünü değiştirdikten sonra elbise kucağındaydı.

"Miray bitmedi mi kız hâlâ!"

"Çıkıyorum şimdi!"

Kabinden çıktıktan sonra hayran kalmıştım. Kırmızı ona gerçekten çok yakışmıştı. Derin "Kesinlikle bunu almalısın."

Ona katıldığımı belli ederek kafamı salladım.

Miray kabinin arkasından bebek mavisi bir elbise çıkardı uzundu. "Az önce bunu senin için beğendim beyaz tenli olduğun için bu sana çok yakışır hem gözlerinle de uyumlu." Ona gülümseyerek kabine doğru ilerledim.

Kabinden çıktığımda Miray çoktan giyinmişti. "İşte bu!" Demişti Derin.

Miray saçını havaya atarak "Bu işte harikayım." Demişti. Ona gülerken aynadan kendime bakıyordum. Bu elbiseyi beğenmiştim. Alacaktım.

Mezuniyeti Balomuz gerçekten Balo gibi olacaktı ve okul bunun için çok uğraşıyordu hayır sanki kraliyet ailesindeydik. O yüzden elbiselerimizi uzun seçmiştik.

Şimdiden yorulmuştum. "Yemek yiyelim mi?" Diye sormuştum. Miray "Birinin bunu sormasını bekliyordum." Diyerek yemek katına yöneldi.

Karnım gurulduyordu.

Yemek katına geldiğimizde hamburger yemeye karar vermiştik. Menülerimizi alıp oturduk. Yemeye başlamadan önce Taha'ya mesaj attım. Bir dakika sonra cevap vermişti. Yanımıza uğrayacağını söylemişti. Ondan sonra yemeğimi yemeye başladım.

"Acıkmışım ya!" Diyen Derin hamburgerini öperek yiyordu. Haklıydı bende acıkmıştım.

"Akın'a elbiseyi atmadım sürpriz yapacağım." Dedi Derin.

Miray ise "Bende öyle yapacağım." Dedi.

Derin bana döndü "Siz hâlâ sevgili olmadınız mı? Artık olur musunuz."

Kolamı içmeye devam ettim sessizce cevabım yoktu evet konuşuyorduk buna flört diyebilirdik öyleydikte zaten ama daha sevgili değildik.

Islak mendil ile ellerimi silerken, Derin panikle "Poşeti mağazada unuttum!" Dedi.

"Sakin ol fişi bana ver ben gidip alayım sen daha yemeğini yiyorsun." Dedim.

Fişi bana verdi ve ben ayağa kalkıp mağazanın oraya gittim. İçeri girdiğimde karşıma bir anda Kuzey'in çıkmasını beklemiyordum.

Ona bakmadan tam yanından geçecektim ki kolumdan tuttu. "O elini çek önce." Dedim sinirle.

Elini çekti "Sakin ol kızım! Ben senin düşmanın mıyım?"

"Hiçbir şeyimsin."

"Ağır konuşma bak pişman olursun."

"Kuzey biliyor musun? Umurumda değil." Adım attığım sırada önüme geçti.

"Medeni iki insan gibi konuşamıyor muyuz?"

"Beni aldatıp benimle oyun oynayan biri ile ne kadar süre medeni konuşabilirim ki?"

"Tamam haklısın ama-"

"Umurumda değil." Dedikten sonra Derin'in poşetini kasadan alıp mağazadan çıkmak için ilerledim.

"Ada!" Kuzey önüme geçmişti yine.

"Of senin ne işin var burada? Niye karşıma çıktın ki." Dedim sinirle. Gözüm arkada elbise bakan Zeynep'e kaydı. "Anladım." Dedim.

"Kuzey çekil gidicem sinirimi bozma benim."

"Çekilmiyorum."

"İmdat diye bağırırım çekil şurdan."

"Kızı duymuyor musun?" Ses Kuzey'in arkasından gelmişti ve ses tanıdığım sesti.

Taha.

Büyük ihtimal kızlar Ada daha gelmedi diyip mağazaya yollamıştı mükemmel zamanlamaydı.

Kuzey sinirle "Sen karışma." Dedi.

Taha yanıma geldi. Bana gülümsedi ve elimden tutup yürümeye başladı. "İzninle kız arkadaşımla ilgilenmem gerek." Dedi.

Beni peşinden sürüklemesine izin verdim tabii ki.

KIZ ARKADAŞIM DEDİ!

İçim halay çekerken dışarıya yansıtmıyordum.

"Teşekkür ederim." Dedim.

Taha bana döndü. Gülümsedi yine. Yemek katına geldiğimizde Derin'lerin yanına gittik. "Nerde kaldınız?" Dedi. Taha olanları anlattı. Derin sesli bir küfür etti.

Taha yanıma oturmuştu sandalyeme kolunu atmıştı. "Sizin maç vardı akşam ne oldu?" Diye sordu Derin.

"Hala var birazdan gidicem burdan geçerken uğrayayım dedim." Diyen Taha'nın omzuna başımı koydum. Keşke gitmeseydi hiç.

O da bu hareketime karşılık omzuma kolunu koydu.

Derin bir anda kalktı "Tuvalete gitmem lazım." Dedi.

Miray'a dönerek "Sen de gelsene Miray." Dedi. Miray'da hemen kalktı ve gittiler.

Amaçları bizi yalnız bırakmaktı. Taha merakla "Siz kızlar tuvalete neden birlikte gidiyorsunuz?" Dedi.

Güldüm sadece ona iyice sokuldum. O da bana sarıldı.

Keşke hep böyle kalsaydık.

Gülümsedim kendi kendime.

Biz böyle dururken Taha'nın telefonu çaldı. Biraz geri çekildim rahatça konuşabilmesi için.

"Alo."

"Tamam geliyorum on dakikaya."

Dedikten sonra kapatmıştı. Halısaha için aramışlardı büyük ihtimal bizde birazdan geçerdik oraya bir şeyler içip giderdik.

Taha kalktı bende kalkıp boynuna sarıldım. "Maçta görüşürüz." Dedim. O da ellerini belime koyup "Görüşürüz." Dedi.

Taha ile ayrıldıktan sonrada kızların yanına geldim. Bir şeyler içmek için bir kafeye oturduk.

Derin, Taha ve ben sarılırken fotoğrafımızı çekmişti.

Onlara Kuzey ile karşılaşmamı ve Taha'nın gelmesini anlattım.

"Artık sevgilisiniz sanırım ha?" Dedi Miray.

"Sanırım öyleyiz." Dedim. "Hızlı gitmek istemiyorum, en son hızlı gittiğimde neler oldu gördük." Dedim.

"Haklısın, zaten dört aydır flört ediyordunuz. Şu an hızınız iyi yani. Taha hep bekledi seni biliyorsun." Dedi Derin.

Olumlu anlamda başımı salladım.

Bir saat kadar oturduktan sonra poşetleri Derin'in evine bırakıp halısaha'ya doğru yol aldık.

Tribün yoktu, tel örgüler arkasında sandalye masalar ve tel örgünün arkasında saha vardı. Oraya gittiğimizde üstüme Sıla atladı. Sıla geçen halısaha kaçında tanıştığımız kızdı. Uludağ tatilinden önceki maçta.

"Nasılsınız kızlar!!" Demişti neşeyle.

Bizde aynı neşeyle onu karşılamıştık. Tribünlere oturduğumuzda yanımıza Taha,Akın ve Rüzgar gelmişti. Akın Derin'e sarılırken. Rüzgar ve Miray'da sarılıyordu.

Taha gülümseyerek yanıma gelip yanağımdan öpmüştü.

Sıla çığlık attı "Sonunda sevgili oldunuz o kadar mutluyum ki!"

Sıla bizi sevgili sanıp, olmadığımızı duyunca baya üzülmüştü.

Ona gülümsedim "Oldu bir şeyler." Dedim.

Sıla bizim fotoğrafımızı çekmişti. "Çok yakışıyorsunuz." Demişti.

"Teşekkür ederiz." Demiştim.

"Ege ile siz nasılsınız?" Diye sordum. Ege Sıla'nın sevgilisiydi.

Sıla'nın biraz yüzü düşmüştü. "Aramız bu aralar soğuk." Demişti. Elim ile omzunu sıvazladım. "Aranız düzelir bence." Demiştim. Çünkü birbirlerini sevdikleri belliydi. Ege biz konuşurken hep buraya bakıyordu.

Sıla "Umarım." Demişti. Ona burukta gülümsedim. Taha yanaklarımı sıkıp sahaya girdi. Derin ve Miray'da yanımıza gelmişti.

Sahaya döndüm maç başlamadan önce Taha gelip telefonunu ve onu tanıdığımdan beri hiç çıkarmadığı bilekliğini bileğime takıp yanağımdan öpüp koşarak saha girmişti. Onun bu haline gülerek bileğimin fotoğrafını çektim.

Maç başlamadan önce bir hareketlilik oldu. Kuzey ve Zeynep, okuldan tanıdığım bir kaç çocukla sahaya gelmişti. Kuzey ve Zeynep el eleydi.

Maç şimdi başlıyordu.

•••

Selamlar! Biliyorum sizleri yaklaşık 1,5 hafta beklettim. Yoğun derslerimden ve sınav senemden dolayıydı anlayış ile karşılayacağınızı düşünüyorum.💓

Dünde bölümü atacakken uyuya kaldım..

Finale 4-5 bölüm kaldı birazda bu yüzden yavaş bölümler geliyor bitirme aşaması beklediğimden daha zor çıktığı için yavaşladım biraz.

Instagram: p4numbra.wtt

Sorularınız varsa alabilirim..

Sağlıcakla Kalın!

📣 Kızların aldığı elbiseler ;

Continue Reading

You'll Also Like

241K 14.4K 82
▪19.01.18 ~ İlk yayım tarihi ♡ ▪22.01.18 ~ Kısa Hikaye'de #916 ▪31.01.18 ~ Kısa Hikaye'de #696 ▪11.05.18 ~ bilinmeyennumara'da #1 054* *** ****: Umar...
2.4M 75.7K 58
İtalyan bir mafya... Başka açıklamaya gerek var mı? Ters köşelere doyamayacağınız. Her an şaşırarak sürükleneceğiniz bir kitap hayal edin.. Sonra oku...
10.6K 1K 15
Bilinmeyen:Gözünün önündeyim ama görmüyorsun. Bilinmeyen: Gözün dışarda değil ama sen beni yine de görmüyorsun. Bilinmeyen: Gözlerini aç ve biraz etr...
1.8M 110K 41
Işık; Sen osun, değil mi? Işık; O dizinin başrolü sensin ve haftalardır beni kandırıyorsun görüldü.