Medya: Dolu Kadehi Ters Tut-Yapma N'olursun
•••
Kuzey: Özür Dilerim.
Tam beş dakikadır Kuzey'in mesajı ile bakışıyordum. Sadece bakıyordum. Çünkü ne desem bilemiyordum. Bana o kadar seni hiç sevmedim diyen biri şimdi mi özür diliyordu? Değişen neydi?
Değişen tek kişi Kuzey'di. Başında tanıdığım Kuzey bambaşka biriyken şimdiki bambaşka birisiydi.
Oflayarak doğruldum yatağımda. Mesajını üstteki bildirimden okumuştum. Odama annem girdi elindeki kıyafetlerimle dolabıma yerleştiriyordu.
"Kız neden aval aval duvara bakıyorsun sen?"
"Hiç, duvarla romantik bir bakışma yaşıyordum da."
Annem bi duvara bir de bana baktı. "Hiç bana çekmemişsin aynı baban gibi delisin." Dedikten sonra odamdan gitti.
Tabii duvarla aşk yaşıyorum dersen kadın ben neden doğurdum bakışı atar.
Kuzey'in mesajına cevap vermemiştim.
Sabah okulda onu gördüğümde yine kaçacaktım ondan tekrar aynı şeyleri konuşmak istemiyordum. Tamamen bitmişti her şey. Onu istemiyordum.
Kafam dağılsın diye ders çalışmaya karar verdim.
Yarım saat sonra telefonuma mesaj geldi.
Taha: Balkondan aşağı baksana.
Taha mı? Odam balkona açılıyordu. Balkona çıkıp aşağı baktım.
Hava cidden soğuktu. "Ne yapıyorsun burda Taha?"
"Beni içeri almayacak mısın?"
Balkona tırmandı ve balkondaydı. "Deli misin sen? Ne işin var burada?"
"Çok misafirperversin ama dondum be güzelim."
Elimle onu odaya itekledim. "Geç içeri donarak öleceksin."
Odaya geçtikten sonra odamın kapısını kitledim.
Odamda bir erkek vardı Annem veya Abim odaya girerse hiç hoş olmazdı.
Şimdi odama erkek mi atmış oluyordum? Hayır kesinlikle! O geldi ve odama girdi! Evet böyle diyebiliriz.
Taha'ya döndüm. Sanırım kafası ayık değildi. Çünkü oyuncak ayım Milka'yı kucağına almış oturuyordu ve ona gülümsüyordu. Milka büyük bir ayıydı.
Gözlerimi devirdim ve gülerek "Sarhoş musun?"
Güldü "Sence?" Dedi.
Onu ve kucağındaki Milka'yı göstererek "Kesinlikle öylesin." Dedim.
Yanına oturdum. Çalışma masamı gösterdi. "Ders mi çalışıyordun?"
Kafamı onaylamak için salladım. "Dikkatim dağılsın diye ve ayrıca çalışmam gerekiyor."
"Canını sıkan durum ne?" Onu oyuncak ayımla ciddiye alamıyordum.
"Neye gülüyorsun?" Dedi bana bakarak.
Oyuncak ayımı gösterdim.
"Ne biz gayet eğleniyoruz? Kıskanma bizi." Dedi.
Daha çok güldüm.
Bir anda durgunlaştı. Sanırım sarhoş olduğu içindi ama bir şey düşünüyor gibiydi.
Ona baktım. Kafamı iyice eğdim gözlerime bakması için.
"Neyin var Taha?" Bana döndü.
"Daha önce hiç kendine zarar verdin mi?"
Yutkundum. Ellerimi birbirine sürttüm. "Bir çok kez." Dedim çıkmayan sesimle.
Ellerimi uzattım. Bakışları ellerime gitti. Elimi tuttu. "En son ne zaman oldu?"
"Uludağ'da. Onunla konuştuktan sonra tuvalete gittiğimde." Yutkundum. Ardından "Tahriş oluyor elimi yıkayınca." Dedim. Yutkunup devam ettim. "Üzüldüğümde veya stresli olduğumda yaparım istemsizce oluyor deli gibi yıkıyorum." Dedim.
Tahriş olmuş ellerimi okşuyordu ben konuşurken. "Sen?" Diye sordum.
Bileğindeki izleri gösterdi. Şaşkınca baktım. Ama diğer eli hala tahriş olan elimden birini okşuyordu.
"Bıçak veya jilet izleri değil, sivri uçlu şeylerle genelde çiziyorum."
Dolu gözlerime baktı. "Sulugöz." Dedi gülerek.
Bir anda odamın kapısı tıklandı. Annemdi.
"Ada! Bu kapı neden kilitli?"
"Üzerimi değiştiriyordum anne! Alışkanlık olmuş."
Taha'yı dolabımın içine sokup. "Ses çıkarma." Dedim. Elinde oyuncak ayım vardı. Onları dolapta bıraktım ardından üstümdeki sweati çıkarttım ve sadece kısa kollu tişörtümle kaldım. Sweatlerimin altına kısa kollu hep giyerdim. Pijamamın içine soktum ve kapıyı açtım.
Annem odama girdi. "Alışkanlık olmuş anne." Dedim. Gülümseyip saçımı okşadı. "Ben dışarı çıkıyorum."
"Bu saatte mi?"
"Ayşe'lere gideceğim. Annesi hasta ya eve gelmiş hastahaneden bir ziyaret edeyim anca vaktim oldu." Dedi.
"Geçmiş olsun dileklerimi ilet." Dedim gülümseyerek.
"Burası erkek parfümü mü kokuyor?"
Panikle "Abimden ödünç aldım. Kokusu hoşuma gitti." Dedim.
"Bende hep erkek parfümlerini severdim. Deli babanın hariç." Dedi gülerek.
"Abim nerede?"
"Az önce çıktı. Arkadaşlarıyla buluşmaya."
"Anladım. Size iyi oturmalar." dedim gülerek.
Üzerime baktı. "Sweatini geri giy. Üşütüceksin kızım!" Ardından saçımı öpüp gitti. Kapıyı kapatıp tekrar kilitledim.
Dolaptan Taha ve milka çıktı.
Üstüme sweatimi giymiştim.
Ona baktım ve "Aç mısın?" Dedim. Ardından "Aç değilsen bile ayılman lazım beni takip et."
Odamdan çıktım ve mutfağa geldim. Annem evden çıkmıştı. Abim de anca gece gelirdi.
"Ne yemek istersin?" Dedim. Kucağında hala oyuncak ayım vardı. "Sanırım onu sevdin?" Dedim gülerek.
Güldü ve "Evet." Dedi sonra onu sandalyeye oturttu.
"Pizza mı söylesek?" Dedim.
"Bana farketmez." Dedi. Ona ayılması için kahve yapmaya karar verdim. Kahve makinesine kahveyi koyduktan sonra düğmeye bastım.
Pizza'yı da söylemiştim.
Sızmasın diye konuşmaya başladım. "Neden bu kadar içtin? Bir şeyler mi seni üzdü?" Diye sordum.
Gülümsedi sadece. "Eline krem sürüyor musun?" Dedi.
Dürüstçe yanıtladım. "Bazen." Dedim.
"Sen yara izlerinin geçmesi için bir şeyler yapıyor musun?"
"Bu izler geçmez Ada, ama seninkiler geçebilir. Onları yaparken yaşadığın şeyler belki geçmez ama izlerin geçer ." Dedi.
Sarhoşken nasıl bu kadar net konuşuyordu?
Kahvesini ona uzattım. "İç ayılırsın." Dedim.
"Teşekkür ederim." Dedi ve Milka'nın yanındaki sandalyeye oturdu.
Bu haline gülümsedim. Kapı çalmıştı. Pizza gelmiş olmalıydı. Pizzaları aldıktan sonra içeri geçtim.
Servis yaptıktan sonra sandalyeyi çekip yanına oturdum. "Hadi ye Taha." Dedim.
Gülümsedi ve yemeye başladı.
•••
Selamlar! Nasılsınız?
Sorularınız varsa alabilirimmm💙
Instagram: p4numbra.wtt
Sağlıcakla Kalın!🤍