Ç𝗂𝖿𝗍𝗅𝗂𝗄 [+18]

By melikey897yldz

577K 11.7K 1.7K

"Soyun" Sessizce yatakta oturmaya devam ettim. "Sana soyun dedim, duymadınmı?" Sakin bir şekilde söylemeye de... More

1.
2.
3.
4.
5.
6.
7.
9. Hoş Geldin 18 !
10. Uzak Dur Benden...
11.
12.
13.
14.
15.
16.
17.
18.
19.
20.
21.
22.
23.
24.
25.
26.
27.
28.
29.
30.
31.
32.
33.
34.
35.
36.
37.
38.
39.
40.

8.

22.6K 487 67
By melikey897yldz


-8-

Elif: kankaaa!

Elif: Hani şu parti varya!

Elif: Partide çocuğun biri odada kan görmüş!

Elif: Yerde bir litre kan varmış

Elif: Çarşaf falan hep kanmış

Elif: Tabii ne kadar doğru ne kadar yanlış bilmiyoruz

Elif: Sonuçta herkes sarhoştu, muhtemelen oda

Elif: Halisinasyon falan görmüştür bence

Mesajları görmemle elimdeki ekmeği masaya bıraktım.

"Ben yemicem"

Koşarak odama çıktım. Yatağıma oturup mesajları okumaya devam ettim.

Yazıyor...

Elif: Çocuk o kadar sarhoşmuş ki galiba, o an kanı görünce polisi aramış gerizekalı ;D

Ne! Ne polisi?

Elif: Sarhoş olduğunu anlamış zaten polislerde

Ohh çok şükür.

Elif: Ama kan falan demiş yani polislere, sarhoş sarhoş kan diyen bi insan olsa bende şüphelenirdim.

Kahretmesin, ne olucak şimdi?

Siz: Ee sonuç olarak ne olucak şimdi?

Yazıyor...

Elif: Emre şey dedi, çocuğu ayıkken tekrar araştırmak adına aramışlar. Çünkü bu sabah bir anne kayıp ilanı vermiş. Öyle olunca poliste araştırmak için ifadesini alıcaklarmış.

Şimdi kötü sıçtık işte. Şimdi çok çok kötü sıçtık. Ayağa kalktım. Odanın içinde yuvarlaklar çiziyordum. Ellerim titremeye başlamıştı bile.

"Napıcam ben, napıcam ben" oturup nefesimi kontrol etmeye çalıştım.

"1,  2,  3"

...

"Cihan"

Camdan baktım. Yağmur hızlı bir şekilde yağıyordu. Arada bir şimşek çakıyor, gök gürlüyordu. Araba evin önünde yoktu, 'belki abisi evde değildir'. Ayağa kalktım ve gri kapşonumu giyindim.

Aşşağı indim ve evin anahtarını cebime koydum.

"Anne ben çıkıyorum" dedim ayakkabılıktan ayakkabımı alırken.

"Nereye kızım bu yağmurda" diyerek yanıma geldi.

"İşim var birazdan burda olurum, merak etme"

Kapıyı açtım ve hızlıca tekrar kapattım. Bahçeden koşar adımlarla çıktım çünkü yağmur çok hızlı yağıyordu. Havada fazla gürlüyordu.

Hemen karşı evin kapısını açtım ve bahçeye girdim. Bir nefes alarak kapıyı çaldım. Biraz bekledim ama yanıt veren olmadı. Tekrar sert bir şekilde yumrukladım kapıyı.

Gene yanıt veren kimse olmamıştı. Sinirlenerek arka tarafa dolaştım. Cam verandadan içeriye baktım ama kimse görünürde yoktu. Sonunda dünki balkon geldi aklıma. Balkona baktım ve "Cihan!?" diye bağırdım. Hava o kadar hızlı yapıyordu ki sesim duyuluyormuydu emin değildim.

Umutsuzca yere bakarak nefeslendim. Gözüme çöp kovası ilişti. Aklıma sanırım bir fikir gelmişti. Balkon sanırım çokta yüksek değildi tırmanabiliridim. Büyük çöp kovasına bastım ve balkonun bir parmaklığına tutundum. Sonra diğer elimlede diğer parmaklığa tutundum.

Bir ayağımı savurup parmaklığın alt betonuna yerleştirdim.

"Ya hak!" diyerek kendime güç verip balkona çıktım. Boyum allahtan bir altmış sekiz civarıydı. Parmaklıkların ardındanda geçtikten sonra odanın kapısının camına yapıştım. Tam bakarken Cihan 'da beni fark etmişti. Beni gördüğü an yüzü belli etmesede gözlerinden anlıyordum şaşgınlığını.

"Kapıyı aç" der gibi el işareti yaptım. Yüz mimikleri hiç değişmiyordu ama gözleri hala şaşkındı. Yatakta uzanmış oyun konsolu oynuyordu, kulağında da büyük kulaklık vardı. Kulaklığı boynuna indirdi ve yataktan hızla doğruldu. Ne zaman görsem dar sporcu atleti vardı üstünde.

Kalktı ve hızlıca kapıyı açtı. Saçım başım ıslanmış, burnumdan damlalar akıyordu. Somurtarak bir iki saniye baktım kapıyı açınca.

"Hele şükür!" diyerek içeriye girdim. O ise donup kalmıştı olduğu yerde. Kapıyı kapatıp yanıma geldi.

"Sen... Balkondanmı tırmandın?" dedi kaşlarını hafif çatarak.

"Yok bacada-... Neyse konumuz bu değil, neler olduğundan haberin varmı?"

"Hayır" der gibi kafasını salladı.

"Dün çocuğun biri yerdeki kanları görmüş. Sonra gitmiş sarhoş kafayla polisi aramış, bir kaç bişe zırvalamış, kan man demiş polislere, bak cihan, eğer o çocuğu öldürdüysen, eğer benim yüzümden başın yandıysa, ben suçu üstlenmeye hazırım yani-"

Gülümseyerek bana baktığını fark ettim, özellikle sondaki cümlemle.

" Niye gülüyosun? Bu çok ciddi bişe eğer çocuğu öldürdüysen bu benim-"

" Öldürmedim"

...

"Ne? " 

Mutlulukla karışık bir 'ne' nidası verdim.

"Duydun işte... Öldürmedim... Bu sefer yapmadım" diyerek oyun konsolunu tekrar eline aldı ve yatağın başına oturdu. Sondaki cümlesini fısıldayarak demişti ama ben duymuştum.

"Eee polisler?"

"Sabah geldiler, konuştuk, gittiler"

"Nasıl ya, hiç bişe anlayamıyorum, Tugay'a ne dedin?"

"Şu dün ki pislik mi? Onada eğer polise bir şey derse önce onu daha güzel döveceğimi, sonrada kendinen yaşça küçük bir kızı taciz ettiğini polislere ihbar edeceğimi söyledim"

Öncelikle şu taciz meselesi yüzünden utanmıyor değildim, biliyorum çok aptalca benim utanmam ama nedense o söyleyince utanıyordum, çekiniyordum. İlk defa bu kadar uzun konuşmuştu.

"İki saattir kapıyı çalıyorum?"

Birden alakasız bir şey söyleyince bende şaşırmıştım. Oda bir iki saniye bana bakıp kalmıştı. Kimseye hesap veren bir tipi yoktu.

"Kulaklıktan, duymamışım" dedi tekrar oyununa dönerek. Yarıya kadar kısık gözleri uzun kalın elleri, saçları, oyun oynarken dalıp gitmiştim resmen ona. Çok garipti. İnsanı kendine çekiyordu. Yada sadece beni. Onu uzunca izlediğimi fark edince dönüp bana baktı. Panikle oyun televizyonuna döndüm.

"Hangi oyun bu, çok güzelmiş" dedim endişeyle oyun hakkında hiç bir şey bilmeyen ben.

"Kaç tane konsol oyunu biliyosun?" dedi.

Eveet benim rezil oluşu iyi izleyin.

"Eee bir kaç tane biliyorum, galiba ama şuan adları pek aklımda değil."

"Hmm, nasıl oyunlardı?"

"Eeee, dövüş... Sonra maç-"

"Ooo pes'çisin ha? Gel bi kaç tur atalım" dedi konsolun birini yatağın ucuna, önüme atarak.

"Ee ben biraz unutmuş-"

"Yok yok iyisindir, baksana bu yağmurda balkondan tırmandığına göre... Elimden her iş gelir" diyerek dediği oyunu açtı.

Dediği komiğime gittiği için kafamı döndürerek sırıttım ve yanına oturdum.

"Tamam madem sen istedin, izlede gör" dedim konsolu hırsla elime alarak.

"Hıı hııı" diyerek sırıttı.

Oyun başladığından beri ikimizde gülüp bağırıyorduk. Oyunun başından sonuna kadar onun hakkındaki düşüncelerimi çok değiştirmişti. Çok güzel bir gülümsemesi, çok güzel bir kahkahası vardı. Dişleri birer inciydi sanki. Yıllar sonra ilk defa gülmüş gibi arada bir şaşırıyordu kendine.

"Hazırmısın geliyor!"

"Hazırım, hazırım gel bakalım"

"Yaklaştım kaleye... "

"Ve gool!" diyerek sevincimden ne yapacağımı şaşırmış olmalıyımki cihanın boynuna sarıldım. Sarılmış öyle bekliyordum.

Bir kaç saniye bekledi, sonra oda kollarını hafifçe deydirdi sırtımın üüst bölgesine. Dünki parti geldi aklıma, odaya girip beni kurtarışı, ona o kadar borçlu hissediyordumki kendimi. Bunları düşünürken burnumu çekerek ağladığımı fark edememişim.

"Ağlama" dedi güçlü ses tonuyla, gayet ciddiydi bunu söylerken, sanırım ağlamamı istemiyordu.

"Teşekkür ederim... Cihan"

____________________________________


Continue Reading

You'll Also Like

1.3M 57.5K 29
Sait abi: Yanında ki o eli bir daha sana değdirirse Sait abi: O eli kırarım haberin olsun
558K 35.2K 12
Melis, annesinin kaderini yaşayan bir genç kızdı. Babası ve abisi tarafından evin hizmetlisi gibi görülür ve onlar için para kaynağı olmaktan ileri g...
359K 23.6K 26
Açelya hiç hatırlamasa da henüz 5 yaşındayken ailesinin düşmanları tarafından kaçırılmış ve gözlerini bir yetimhanenin revirinde açmıştı. Ailesi sen...
424K 27.6K 25
17 yıl önce bir kötülük yapıldı, bu kötülük herkesin ruhunda unutulmayacak yaralar bıraktı. Yara alanlar, asıl yaralıya yeni yaralar açmayı umursama...