İMHACI -Texting-

By darkwings33

4M 242K 47.4K

[TAMAMLANDI] 05***: O kadar bomba imha ediyorsun ama birini unutmuşsun 05***: O da benim kalbim olacak organ ... More

0.0
0.1
0.2
0.3
0.4
0.5
0.6
0.7
0.8
0.9
1.0
1.1
1.2
1.3
1.4
1.5
1.6
1.7
1.8
1.9
2.0
2.1
2.2
2.3
2.4
2.5
2.6
2.7
2.8
2.9
3.0
3.1
3.2
3.3
3.4
3.5
3.6
3.7
3.8
3.9
4.0
4.1
4.2
4.3
4.4
4.5
4.6
4.7
4.8
4.9
5.0
5.1
5.2
5.3
5.4
5.5
5.6
5.8
5.9
6.0
6.1
6.2
6.3
6.4
6.5
6.6
6.7
6.8
FİNAL
Özel Bölüm I
Özel Bölüm II
Özel Bölüm III

5.7

38.7K 2.5K 557
By darkwings33

Ne bu Ekin ve Kadir aşkı arkadaşlar xmdnkxjwkxjwlxjd alayım mı kellelerini? kdjwmxjwkjxwljx

Neyse...

Sorum şu: Bir fobiniz veya tikiniz var mı?

Benim yok galiba ya.

***

Zeliha Acar'dan:

Elimin üzerinde hissettiğim hafif öpücükler ben uyanırken içimi sıcacık etmişti.

Başım zonkluyordu ve ellerimin eklem yerleri hafif hafif sızlıyordu. Kolumda serum takıldığını düşündüğüm yer ise uyuşmuştu.

"İmhacı?" diye konuştum halsizce.

Cihangir hemen yanımda olmasına rağmen ayağa kalkıp gözlerime baktı. "Zeliha? Sonunda uyandın be kızım."

Bir şey demedim, ne kadar süredir uyuyordum onu bile bilmiyordum ama müthiş derecede halsizdim. "Su var mı?"

Cihangir aceleyle, "Var," deyip masanın üzerindeki açılmamış su şişesini açtı ve ensemden bana destek olarak oturur pozisyona gelmemi sağladı. Ardından, "İç hadi güzelim." deyip şişeyi dudaklarıma götürdü.

Birkaç yudum aldıktan sonra geriye çekildim. Cihangir de tekrardan yerine oturunca elimi sımsıkı tutup, "İyisin, değil mi?" dedi. Gözlerindeki korku beni bilgisayar odasında bulduğu andaki gibiydi.

"Sadece halsizim ama iyiyim İmhacı." dedim gülümsemeye çalışarak.

Bir şey diyemediği sırada kaldığım odanın kapısı sertçe açıldı ve içeri Kadir girdi. "Aziz Allah yani!" diye harfleri uzata uzata bir tepki verince kıkırdadım.

Kapıyı kapatıp hemen yanıma geldiği sırada. "Oy kuzum benim," deyip Ciho'yu görmezden gelerek bana sarıldı. "Sıçtın dimi ağzına? Sıçtın sıçtın. Sen yanına bırakmazsın o şerefsizin bilmiyor muyum ben seni?"

Başımı salladım. "Kızım aklım çıktı lan," dedi hemen. "Vallahi abimin beni bir arayışı var sanırsın bomba imha edecek de süresi bitmek üzere."

Cihangir'e baktım. Yüzümü inceliyordu. Elimi kaldırıp yanağıma dokundum. Ufak bir bant vardı, muhtemelen o adam kendini savunmak isterken yara yapmıştı.

"Doktora haber vereceğim." dedi Cihangir ayağa kalkarken. Ve bana son kez bakıp gitti.

İmhacı'm gidince, "Ay neydi bu başımıza gelen ya!" dedi Kadir. "Valla bir ben bir sen ne oluyoruz böyle?"

"Bilmiyorum," diye mırıldandım. "Konuşmak istemiyorum, geride kaldı işte."

Kadir başını salladı. "O pezevenk artık sizin okulda görev yapmayacak," dediği sırada merakla ona baktım. "Seni nasıl sıkıştırdığına dair kamera kayıtlarını müdüre falan göstermişler. Sonra da askerler bir şekilde polislere iletmiş. Ne sizin okulda çalışacak ne de mesleğini yapacak artık."

Şokla açılan gözlerimle ona baktım. "Ne ara oldu bunlar?" dedim.

"Senin uyuduğun üç buçuk saat içerisinde." diye cevap verdi Kadir.

Yuh devenin nalı Zeliha. Kış uykusuna yatsaydın kızım.

Bir şey diyemeden önce uzun uzun düşündüm. Bilgisayar odasında nasıl beni sıkıştırdığı aklıma gelince tüylerim ürperdi. "Aslında iyi oldu," dedim acımadan. "O okuldaki tek kadın ben değildim sonuçta, öğrenciler de tehlikedeydi. Psikopat adam, Allah bilir daha neler yapardı?"

"Düşünme bunu sen," dedi Kadir. "Zaten bu olay öğrencilere söylenmeyecek, abimin hayvani bir şekilde kırdığı kapıyı da yaptırdılar."

Sıkıntılı bir şekilde başımı geriye attım.

O esnada Kadir'in çalan telefonu odada yankılandı. Beklemeden cebinden çıkarıp aramaya yanıtlayınca merakla ona baktım.

Az sonra telefonu hoparlöre alınca Ekin'in sesi duyuldu. "Bak enişte bozuntusu zaten yemek yemedim, sinirlerim tepemde. Uğraştırma beni de Zeliha ablaya ver telefonu."

Güldüm. "Hocam diyeceksin hocam."

"Lan," dedi Ekin. "Ay yani hocam, nasılsınız?"

Başımı salladım. "İyiyim Ekin, rahatça yemek yiyebilirsin."

"Onu da mı duydunuz?" Birkaç şey mırıldandı. "Hocam yani düşünün mutfakta pizzam duruyor ama ben yiyemiyorum. Niye? Çünkü siz iyi olmadan boğazımdan geçmez."

"Atma Ziya," dedi Kadir. "İstesen anasını bile ağlatırdın o pizzanın."

"Ya sen bir sus da sus," dedi Ekin. "Şurada endişemi dile getiriyorum iki dakika."

"He canım he," dedi bu sefer Kadir. "Eminim ki Zeliha hoca iyi olmazsa bana nasıl fizik anlatır derdine düşmüşsündür."

Ekin ofladı. "Sen o durumda olsan belki çıkarlarımı düşünürdüm," deyiverdi. "Hem ben fizik sınavından seksen sekiz aldım sen hayırdır la?"

Araya girdim. "Seksen sekiz mi?" dedim. "Hocadan kağıdını isteyip eksiklerini not alıp bana getiriyorsun. Yarın."

"Hoca ulti açtı aq," dedi Ekin. "Tamam biricik hocam, hemen isteyeceğim yarın ve size söyleyeceğim."

"Ha şöyle."

"Adama bak," dedi Kadir. "Ben fizikten dokuz aldığımda bu kadar üzerine düşmedim anasını satayım."

"Dokuz mu?" dedi Ekin. "Adını da mı doğru yazamadın be? Pembe donlu Kadir yazacaktın."

"Bak ya hemen nasıl da laf atıyor," diye cevap verdi Kadir. "Sen sınav kağıdına gerçek meterial girl Ekin yazdın mı kayınço?"

Onlar atışmaya devam ederken odanın kapısı sakince açıldı ve içeri doktor ile beraber Cihangir girdi. Kadir vedalaşıp telefonu kapatıp kenara çekildiği sırada doktor yanıma geldi ve bana birkaç soru sorarak beni kontrol etti.

"Fazla stresten bayılmışsınız Zeliha hanım," dedi doktor. "Böyle durumlarda beyin fazla adrenalin yüzünden kendini kapatınca bayılma durumu oluyor maalesef. Serumla vitamin takviyesi yaptık ama birkaç gün dinlenmeniz sizin için iyi olur. Taburcu olabilirsiniz. Geçmiş olsun."

Başımı salladım.

Sonrası ise hızlı gelişti. Taburcu işlemlerimi yapmak ve hastaneden çıkmak bir saatimi bulmuştu. Bu süre içinde bir polis ifademi de almıştı ama bu kısa sürmüştü çünkü zaten kamera görüntüleri her şeyi açıklıyordu.

Cihangir beni arabaya bindirirken Kadir ile de vedalaşmıştık ve o da kendi arabasına binip hastane bahçesinden ayrılmıştı.

Eve gelebildiğimizde ise saat neredeyse on buçuktu.

Cihangir bir eliyle belime destek vererek beni koltuğa yatırdı ve sonra alnıma derin bir öpücük bıraktı. "İyisin Zeliha, değil mi?"

Ellerimle yüzüne dokundum. "Daha ne kadar soracaksın sözlüm olan aşk adam?" dedim gülümseyerek. "İyiyim, vallahi iyiyim ya!"

Başını salladı ve bu sefer avuç içimden öptü. Sanki eve girince daha yeni rahat nefes almıştı. O esnada salondan içeri giren küçük köpek birkaç kez havlayıp Cihangir'in ayaklarına dolandı.

"Kızım?" dedi İmhacı'm. Sonra onun birkaç kez başını okşadı. Duman da gördüğü sevgiden hoşnut bir şekilde koltuğun köşesine kıvrılıp sessizce gözlerini kapattı.

Cihangir tekrar bana bakınca, "Aklım çıktı Zeliha," dedi yorgun bir sesle. "O çığlığını duyunca neler hissettim biliyor musun?"

Başımı iki yana salladım ve yanağına bir öpücük kondurdum, ardından kollarımı boynuna sardım. "Unut bunları, bak yanındayım işte sana sarılıyorum."

Kokumu içine çekerken kendini geriye çekti ve alnını alnıma yasladıktan sonra elleriyle belimi sardı. "Benim güzel Su Peri'm."

Onun bu haline dayanamayıp gözlerine baktım ve o benim yüzüme bakarken bir anlık istekle dudaklarımı dudaklarıyla birleştirdim.

Önce afalladı ama sonra o da bana büyük bir sevgiyle karşılık verdi. Ellerimle onu iyice kendime çekerken büyük bir özlemle öptüm dudaklarını. O da benden farksız şekilde yavaş yavaş dudaklarımı emdi.

Az sonra nefes nefese benden ayrılırken az evvel üzgün olan yüzü şimdi gülüyordu. "Gerçekten de işini biliyorsun."

"Hm hm," diye onayladım. "Temas bağımlısı bir sözlüm olunca zor olmuyor."

"Temas bağımlısı mı?" Gözlerini kıstı. "Sanırım sonunda bana bunu da yaptın."

Ben gülerken bir süre daha sarıldık. Ardından Cihangir ciddileşerek bana baktı. "Bunu sana şimdi söylemeyecektim," diye lafa girdi. Kaşlarımı çattım. "Ama sonradan söylersem bana kızarsın."

"Ne oldu? Söylesene İmhacı?" dedim merakla.

Bana baktı ve sonra derin bir nefes verdi. "Göreve çağırıldım." dedi bir anda.

Kalakaldım. "Ne?"

Cihangir başını salladı. "Doktoru çağırmak için gittiğim sırada haberini aldım. Normalde bu gece gitmem gerekiyordu ama seni bırakamazdım." Gülümsedi. "Biraz durumu izah edince benim yerime başka bir bomba imha uzmanı tayin edildi. Ama en geç bir ay sonra benim de gitmem gerek Zeliha."

Göreve gitmesi gerektiğini her söylediğinde neden canım yanıyordu?

"Tamam..." dedim zoraki bir tebessümle. "Bu senin mesleğin, sana engel olamam ki sevgilim."

O da gülmeye çalıştı. "Diyorum ki," dedi ve dudaklarını ıslattı. "Acaba düğünü ben gitmeden yapabilir miyiz?"

Gözlerim kocaman açıldı. "Ne?" dedim hemen. "Ama daha hazırlıklara başlanmadı bile."

"Biliyorum, haklısın," dedi hemen. "Ama durumu sen de biliyorsun bir tanem. Görevin sonucunun ne olacağını bilmiyorum," Yutkundu ve gözlerini kaçırdı. "Döner miyim bilmiyorum." deyince ağlamak istedim.

Ben bir şey diyemezken, "Bir an önce sana karım demek istiyorum Zeliha, hiç oluru yok mu?"

Ona baktım. Okul zamanıydı, üstelik bir ay gibi kısa bir sürede hazırlıkları yetiştirmek çok zordu.

Ama imkansız değildi.

"Tamam," dedim onu onaylayarak. "Hemen yarın annemlere durumu açıklayacağım İmhacı ve hazırlıklara başlayacağız. Ama bana söz vermeni istiyorum."

Alnımdan öptü. "Söyle canımın içi?"

Gözlerimi kırpıştırdım. "O göreve eşim olarak gideceksin ve sonunda karına geri döneceksin."

Bana baktı gergince. "Zeliha..."

"Söz mü dedim?"

Gözlerini yumdu ve küçük bir çocuk gibi başını göğsüme koydu. "Tamam," dedi. "Tamam söz veriyorum."

Gülümsedim ve elimi ensesindeki saçlarına daldırdım.

Zor bir gün olsa da günün sonunda yanımda olduğu için biraz buruk duygularla uykuya kendimi teslim ettim.

***

Kendine gel yazarrr ne bu dram aq?

Harbi he, bir düğün yapalım bir göbek atalım yeto ya.

KSJMSJWXKLWNXLWJX

Kız tarafı olanlar?

Erkek tarafı olanlar?

Haydi bakim karışsın bura bi smxnwmxnmwnxlx

Continue Reading

You'll Also Like

3.6K 260 9
Texting tadında:) Abimin arkadaşı Asker kurgusu
1.3M 21.4K 31
Efsan zorla evlendirilmekten kurtulmak için Mardin'den İstanbul'a kaçar. Ama yağmurdan kaçarken doluya yakalanacağını nerden bilebilirdi. İstanbul'u...
344 66 11
Burası Wereluna. Birçok ırktan canlının bulunduğu yüzyıllar boyunca da o ırkların hakimiyeti için savaştığı diyar. İhanet, hırs, savaş ve entrikaya b...
1M 34.4K 46
Bardağı geri tezgaha koyduğum esnada ensemde hissettiğim nefes ile çığlık atmak için ağzımı açtım. Ne yapacağımı önceden biliyor gibi eliyle ağzımı k...