YENİDEN | TAMAMLANDI |

By yazankelebek_

3.1M 197K 53.7K

Bu sefer doğum sırasında karışan bir bebek yok. Bir kızın ailesini kaybettikten sonra kurduğu yeni ailesini o... More

1.BÖLÜM
2.BÖLÜM
3.BÖLÜM
4.BÖLÜM
5.BÖLÜM
6.BÖLÜM
7.BÖLÜM
8.BÖLÜM
9.BÖLÜM
10.BÖLÜM
11.BÖLÜM
12.BÖLÜM
13.BÖLÜM
14.BÖLÜM
15.BÖLÜM
16.BÖLÜM
17.BÖLÜM
18.BÖLÜM
19.BÖLÜM
20.BÖLÜM
21.BÖLÜM
22.BÖLÜM
23.BÖLÜM
24.BÖLÜM
25.BÖLÜM
26.BÖLÜM
27.BÖLÜM
28.BÖLÜM
29.BÖLÜM
31.BÖLÜM
32.BÖLÜM
33.BÖLÜM
34.BÖLÜM PART 1
34.BÖLÜM PART 2
35.BÖLÜM
36.BÖLÜM
37. BÖLÜM PART 1
37.BÖLÜM PART 2
38.BÖLÜM
39.BÖLÜM
40.BÖLÜM
41.BÖLÜM
42.BÖLÜM
43.BÖLÜM
44.BÖLÜM
FİNAL
YILBAŞI ÖZEL BÖLÜM
14 ŞUBAT ÖZEL BÖLÜM
ÖZEL BÖLÜM 3
YENİDEN
ÖZEL BÖLÜM 4
ULUHAN AİLESİ YENİ KİTAP

30.BÖLÜM

60.7K 4.3K 811
By yazankelebek_

|DÜZENLENMİŞTİR|

Yeni yayınladığım GEZGİN adlı kitaba bir şans verirseniz sevinirim ❤️

İyi okumalar ❤️












30.BÖLÜM


Yanaklarımda ve saçlarımın üzerinde gezinen parmaklar ile huysuzca mırıldandım ve gözlerimi kısıkça açtığımda bakış açıma Yamaç'ın çıplak göğsü girmişti.

Dün geceki şehvetli anlarımızın görüntüleri zihnimde parça parça canlandığında elimle alnıma vurdum ve gözlerimi kapattım.
Yamaç gülerek kapalı göz kapaklarımın üzerine birer öpücük bıraktığında gülümsedim.

"Uyan güzelliğim daha kahvaltı edeceğiz."

"Tüm gün yataktan kalkmayı düşünmüyorum."dediğimde keyifli çıkan sesiyle , "Bana uyar." dedi.

Gözlerimi yeniden açarak çenemi göğsüne yasladım ve başımı kaldırdım.Kasıklarımda hissettiğim ağrı ile konuşmaya başladım.

"Bana da uyar ama bedenime uymaz."dediğimde içten bir şekilde gülümseyerek yanağımdan makas aldı ve "Narin prensesim benim." dedi.

"Ben mi narinim? Dün tam beş kere-"diyerek konuşmaya devam edecek iken sustum ve oflayarak yüzümü Yamaç'ın göğsüne gömdüm.

Elleri saçlarımı okşarken "Şapşal." dedi.

"Senin şapşalınım." dediğimde saçlarımın üzerindeki dudaklarını hissettim ve gülümsedim.

Saçlarımın üzerine öpücük bırakıp geri çekildiğinde, "Dün gece banyo yaptık ama ağrın varsa ılık su ile yeniden banyo yapmalısın." dedi.

Oflayarak, "Üşeniyorum."dedim.

"Seni ben yıkayabilirim."

Dün gece yaşadıklarımızdan sonra ondan eskisi kadar çekinmiyordum. Şuan utançtan onunla konuşamayacağımı sanarken aksine rahattım. Yamaç'da bunu fark etmiş olmalıydı.

"Olur."

Yataktan kalktıktan sonra beni kucağına aldığında başımı çıplak göğsüne yasladım. Dün gece uyumadan önce sıra ile duş almıştık ve pijama giymeye üşendiğim için Yamaç'ın kazağını giymiştim. Banyoya geldiğimizde beni kucağından indirdi ve eşofman altını çıkardı , sadece baksırı ile kalarak duşa kabinin içerisine girdi. Suyu ayarladıktan sonra kollarımdan tutarak beni duşakabinin içerisine çekti ve bedenimi duş başlığının altına yavaşça itti. Üzerime damlayan ılık su damlaları ile saçlarım ıslanırken üzerimdeki kazağı çıkardı. Karşısında çıplak bedenimle kaldığımda zorlukla yutkundum ve bakışlarımı kaçırdım.

"Arkanı dön." dediğinde itiraz etmeden ona arkamı döndüm.

Elleri belime yerleştiğinde iç çektim ve dudağımı ısırdım. Islanan saçlarımı toplayarak sağ omzumdan aşağıya sarkıttığında uzun saçlarım sağ göğsümü kapatmıştı.
Ilık nefesini boynumun açıkta kalan kısmında hissettiğimde, "Yamaç." diye fısıldadım .

"Çok ileriye gitmeyeceğim sadece seni biraz seveceğim."

Dudaklarını boynumla buluşturduğunda hissettiğim haz ile gözlerimi sıkıca birbirine bastırarak kapattım.Belimdeki elleri aşağılara inerek kalçalarıma ulaştı. Kalça yanaklarımı okşarken bir yandan da boynumu öpüyordu.
Narin dokunuşları bile bedenimin hemen ondan etkilenmesi için yeterliydi.

Boynumu üst üste birkaç öpücük bıraktıktan sonra avucuyla sertçe kalça yanağımı kavradı ve " Ya da biraz sevmekten daha fazlasını yaparım." diye mırıldandı .

•••

Saçlarımı kuruturken bir yandan da Batı'nın bana küsüp küsmediğini düşünüyordum.

Yamaç ile birlikte banyoda gereğinden fazla oyalanmıştık ve hızlı bir şekilde beni yıkadıktan sonra üzerimi giyinmem ve saçlarımı kurulamam için önden göndermişti.
Kuruyan saçlarımı gevşek bir şekilde ördükten sonra yorgun bedenimi yatağımızın üzerine attım. Kendi cesaretime çok fazla şaşırıyordum. Ve şehvet oldukça tehlikeliydi. İnsana hiç düşünmediği şeyler yaptırabiliyordu.

Dün gece korktuğum gibi canım yanmamıştı aksine oldukça zevk almıştım ve bu yüzden biraz utanıyordum. Aslında utanmamam gerekiyordu ama benim için her şey yeniydi.
Yamaç banyodan çıktığında üzerini giyindi ve yanıma oturdu.

"İyi misin?"

"İyiyim sadece biraz yorgunum."

İç çekerek yüzüme baktı ve ardından yanağıma avucunu yaslayarak parmaklarının ucu ile göz pınarımı okşamaya başladı.

"Tüm gün yatıp dinlenmeni isterdim ama şuan abimlere gitmezsek bizim ki ortalığı ayağa kaldırır. Ayrıca seni dün gece yemeğe götürecektim ama dün gece gidemedik. Bu yüzden bizimkine biraz göründükten sonra beraber güzel bir akşam yemeği yiyeceğiz."

"Olur ama yaprak sarması olan bir yere gidelim,lütfen!"

Yamaç gülerek geri çekildi ve kollarımdan tutarak beni de ayağa kaldırdı.

"Hadi artık gidelim."

"Tamam tamam."diyerek elimle pantolonumu düzelttim ve Yamaç ile birlikte evden çıktık.

Soğuk hava yüzünden ellerimi montumun cebine koyduğumda adımlarımı hızlandırarak Yamaç'a yetiştirmeye çalışıyordum ama imkansızdı. Hem bedenim yorgundu hem de hızlı yürüdükçe kasıklarındaki ağrı daha fazla artıyordu. Yamaç ile aramızdaki mesafe açılmaya başladığında, "Yamaç!"diye seslendim. Ona seslendiğimi duyunca adımlarını anında durdurarak omzunun üzerinden bana baktı. "Yavrum, neden yürümüyorsun? Bir şey mi oldu?"

"Bekle."diyerek aramızdaki mesafeyi kapattım ve uzanarak elini sıkıca tuttum.

"Sana kırıldım. Yanında olmadığımı fark etmedin bile! Ayrıca çok hızlı yürüyorsun ben o kadar hızlı yürüyemiyorum. Şeyden işte. Hep senin yüzünden."

"Ben ne yaptım? Sen de gayet istiyordun."dediğinde yavaş adımlar ile yürümeye başladık.

"Banane."diyerek omuz silktiğimde yanağıma bir öpücük bıraktı.

"İlk önce eczaneye uğrayacağız."

"Neden?"

"Ben korunmadım , sana ertesi gün hapı almalıyız.Çocuk için erken diye düşünüyorum."

Haklıydı. Batı'ya yeni alışmışken yeni bir çocuğun sorumluluğunu alamazdım. Hazır değildim. Ayrıca ilk önce üniversiteyi bitirmek istiyordum.

"Bende öyle düşünüyorum ama hapı sen al. Ben dışarıda bekleyeyim."

"Utanıyor musun? Bende şaşırmıştım benim şapşalım nasıl dünden beri hiç utanmadı."dediğinde beline sarıldım ve yüzümü göğsüne yasladım.

"Ya Yamaç ya! Senden daha az utanıyorum ama insanlardan daha çok utanıyorum."

"Bizim ilişkimiz insanları ilgilendirmez."

"Olabilir ama banane."

Eczanenin önünde geldiğimizde tüm itirazlarıma rağmen umursamamış beni de kendisi ile birlikte eczanenin içerisine götürmüştü.

Yamaç ertesi günü hapı alırken utana sıkıla yanında duruyor ve bakışlarımı eczanenin içerisinde gezdiriyordum. Yamaç küçük eczane poşetini montunun cebine koyduğunda elini uzatmıştı.

Uzattığı elini tuttuğumda birlikte eczaneden çıkmıştık. Yamaç benim adımlarıma ayak uydurmak zorunda kaldığından on dakikalık yolu yirmi dakikada yürümüştük ama Yamaç ile yürümeyi sevdiğim için hiç sorun etmemiştim.

Yamaç, Doğu'nun uyuma ihtimaline karşılık zili çalmak yerine sert olmayacak şekilde birkaç kez kapıya vurdu.

Birkaç dakikanın sonunda kapı Yaman abi tarafından açılmıştı. Bedenini geriye doğru çekerek içeri geçmemiz için bize mesafe tanıdığında "Hoşgeldiniz." dedi.

"Hoşbulduk." diye mırıldanarak içeri girdiğimizde montlarımızı çıkarmaya başlamıştık.

"Ne yapıyor benim veledim?" diye sordu Yamaç.

"Aşırı huysuz. Her zaman aç olan Batı bize bıraktığından beri yemek yemiyor."

"Vursaydın yavaşça birkaç kere poposuna yemek yerdi abi."

"O sadece sen yapınca işe yarıyor."dedi Yaman abi ve bakışlarını bana çevirdi. "Sürekli seni sordu. Sen dersen yemek yer."

"Biz dün biraz kavga etmiş olabiliriz ama Yaman abi o da beni insan yerine koymuyor." dediğimde gülümseyerek elini omzuma attı.

"Hey hey!"dedi Yamaç.

"Sus lan!"dedi Yaman abi ve onu umursamayarak ikimizi salona doğru yürütmeye başladı.

"Batı seni çok seviyor. Sana şımarıkça davrandığı doğru ama buna biraz da sen izin verdin. Sana bunun için kızmıyoruz öyle düşünme. Sende daha gençsin. Batı'yı ilk defa o kadar mutsuz gördüm bundan sonra sözünden çıkacağını sanmıyorum." dediğinde gülümsedim. Salona girdiğimizde Batı kollarını göğsünde kavuşturmuş, minik dudaklarını birbirine sımsıkı şekilde bastırmış çatık kaşları ile koltuğun kenarında otururken yanında da elindeki makarna dolu tabak ile Asmin abla oturuyordu.

"Hadi yakışıklım, makarna ye. Sen çok seversin. Sırf senin için yaptım."

Yamaç yanımızdan geçerek Batı'nın önüne oturduğunda Batı bizi daha yeni fark etmişti.

Yamaç yavaşça Batı'nın ensesine vurdu ve sert çıkan sesi ile "Ne bu haller? Neyin tribini atıyorsun? Sinirleniyorum." dedi.

Batı susmayı tercih etti ve yüzünü Asmin ablamın koluna yasladı. Yamaç, Batı'nın kolunu tutarak yüzüne bakmasını sağladı.

"Bana cevap ver. Neden dünden beri yemek yemiyorsun?"

Batı kaçamak bakışları ile yüzüme baktığında adımlarımı onlara yönlendirdim ve Asmin ablanın yanında durarak elindeki tabağa uzandım.

"Ben yediririm."

Asmin abla başıyla beni onayladıktan sonra ayağa kalktı. Onun kalktığı yere oturduğumda çatala birkaç tane makarna batırarak Batı'nın küçük ağzına uzattım.

İtiraz etmeyerek dudaklarını araladı ve çatalın ucundaki makarnayı yedi.

Yaman abi ve Asmin abla karşıdaki koltuğa otururken Yamaç da tekli koltuğa oturdu.

Batı sessiz bir şekilde ona makarna yedirmeme izin verdi. Makarna bittiğinde diliyle dudaklarını yaladı ve , "Bir daha yiyebiliy miyim?"diye sordu.

Omzumun üzerinden geriye baktığımda, "Makarna var. Size de getireyim mi?"diye sordu Asmin abla ve ayağa kalktı.

"Ben yerim."dedi Yamaç.

"Kalk kendin koy. Benim eşimi yorma!"dedi Yaman abi.

"Yaman! O zaman sende kendi yemeğini kendin koy."dediğinde Asmin abla, gülmemek için dudaklarımı birbirine sıkıca bastırdım.

Ayağa kalktım ve "Ben hallederim."dedim.

Mutfağa giderken Yamaç'ın da peşimden geldiğini fark ettim. Boş tabağa makarna koyarken Yamaç da aldığı boş bardağa sürahiden su doldurmaya başladı.

Tencerenin kapağını kapattığımda Yamaç "Bekle."dedi.

Elindeki hapı dudaklarıma yaklaştırdığında dudaklarımı araladım.Hapın hemen ardından suyu içtiğimde boğazımda acı bir tat kalmıştı.
Yamaç yanağıma bir öpücük kondurduktan sonra kendine de bir tabak makarna koydu.

"Sende yesene."

"Aç değilim."

"Tabi ben doyurmuştum seni." demesiyle gözlerim dehşetle açıldı ve Batı'nın çatalını Yamaç'a fırlattım.

"Oha, Yamaç!"

Yamaç gülerek yere düşen çatalı aldı ve tezgahın üzerine bırakarak yeni bir tane çatal alarak bana uzattı , "Oğlumuz aç, hadi bekletmeyelim onu." dedi. Ona gözlerimi devirdikten sonra beraber salona geri döndük ama yanaklarımın kızardığına emindim.
Batı'nın yanına oturduğumda hevesli bir şekilde doğruldu ve ağzını açarak ona makarna uzatmamı bekledi. Batı'ya ikinci tabak makarnayı da yedirdiğimde çekingen bir şekilde başını dizlerime yaslayarak uzandığında şefkatle ona gülümsedim. İlk defa bana bu kadar yakın davranıyordu. Normalde de beraber uyurduk ya da birbirimize sarılırdık ama şuan ki gibi hissetmemiştim.

Ellerim sarı saçlarına ulaştığında saç tutamları ile oynamaya başladım.

"Anne." derken sesi çekingen çıkmıştı.

"Efendim?" dediğimde iç çekti ve başını geriye doğru eğerek alttan bakışları ile yüzüme baktı.

"Ben özüy dileyim."

"Neden hiçbir şey de benden izin almıyorsun? Ben yokmuşum gibi davranıyorsun."

"Babam bana kızıyoy bazen ama sen hiç kızmıyosun ya hey şeye izin veyiysin diye düşündüm."

"Bana haber vermeden bakkala gidecek kadar büyümedin. Araba çarpabilirdi."

Yattığı yerden doğruldu ve küçük parmaklarını yanaklarıma yaslayarak tatlı bir şekilde , "Lütfen annecim, küsme. Söz veyiyoyum hey şeyi sana soycam. Şımayık olmayacayım."dedi.

Onu kollarımın arasına çekerek sıkıca sarıldığımda, "Anneler çocuklarına küsmez. Biraz naz yapar." dediğimde kıkırdadı ve yanaklarıma birer öpücük bıraktı.

•••

BÖLÜM SONU

İnstagram: yazankelebek_

Continue Reading

You'll Also Like

24.2K 1.3K 33
İhanetin yuva edindiği bir hayat, gerçeklerinin hançerle gezdiğini bilmeliydi. Her gerçek, büyük bir yara. Ölüm ya da yaşam, bir anlamı yok. Sol tara...
379K 21.5K 26
Topuklarımdan çıkan ses harabede yankılanırken kulağıma gelen tehlikeli bağırışla duraksadım. ''SEZA!'' Arkamı dönüp Ömer'in yüzüne baktım. Ömer'in y...
1M 71.5K 55
Çilek Alança Yıldırım mı demeliyim yoksa sen mi gerçek ismini açıklamak istersin Çilek Alança Saruhan? 17 yaşında tam bir neşe patlaması olan Çilek...
1.8M 30.7K 34
Efsan zorla evlendirilmekten kurtulmak için Mardin'den İstanbul'a kaçar. Ama yağmurdan kaçarken doluya yakalanacağını nerden bilebilirdi. İstanbul'u...