Twitcher & Youtuber / chanmin...

By chanakin_skywalker

168K 20.9K 20.1K

twitch yayıncısı chris bir gün yayınında seungmo's vlog açıp izler More

0.0
0.1
0.2
0.3
0.4
0.5
0.6
0.8
0.9
1.0
1.1
1.2
1.3
1.4
1.5
1.6
1.7
1.8
1.9
2.0
2.1
2.2
2.3
2.4
2.5
2.6
2.7
2.8
2.9
3.0
3.1
3.2
3.3
3.4
3.5
3.6
3.7
3.8
3.9
4.0 f

0.7

4.1K 574 329
By chanakin_skywalker

Gençler bu stoktaki son bölüm ve finaller çat kapı geliyo sadece tek dersten 8 tane final ödevim var 2 haftaya yetişmesi gereken o yüzden ben okul bitenr kadar rest veriyorum hadi sağlıcakla kalın bb

*

Kapı zili çaldığında Chan ayaklandı ve kapı otomatiğine basıp kilidin açılmasını sağladı. Merdivenlerin önünde Seungmin'in gelmesini bekliyordu şimdi. Sonuçta apartman dairesi, kapı önünde durursa ancak Seungmin onun dairesini tanıyabilir. Yoksa asla kapı önünde onu beklemiyordu.

Seungmin'in kafası merdivenlerin başından gözükür gözükmez Chan yüzüne yapmacık bir sırıtma yerleştirmeyi düşünmüştü ki karşısındaki oğlanın şık kombini, özenle yapılmış saçları ve dumanlı göz makyajı ağzını açık bırakmaya yetmişti. Pekala, özenilebilirdi elbette ama canlı yayın için azıcık fazla değil miydi?

Çok güzel görünüyor. Chan iç sesine orta parmak çekerken yüzüne koymayı unuttuğu yapmacık sırıtışın gerçeğe dönüştüğünün farkında bile değildi. Çok tehlikeli suların kıyısında yürüyordu ve anlaşılan her an suya düşebilirdi.

"Selam." dedi Seungmin, ışıl ışıl görüntüsüne tezat sönük bir gülümseme ile. Yapmacık bile değildi bu. Fakat Chan ne anlama geldiğini çözemedi.

"Selam. Hoşgeldin."

Kenara çekilip Seungmin'in içeri geçmesine izin verdiğinde Seungmin ayakkabılarıyla girecekken durdu. Dönüp Chan'a baktı ve eski haline geri dönmesi birkaç sayesini bile almadı.

"Eve ayakkabıyla da girmiyorsun değil mi?"

"Evet. O yüzden çıkar."

Seungmin omuzlarını silkip ayakkabılarıyla içeri girdi. Chan gözlerini kapatıp derin bir nefes eşliğinde sabır çekerken ise Seungmin bıyık altından gülüyor, ayakkabılarını çıkarmak üzere eğiliyordu. Chan gözlerini açıp çocuğun çoktan ayakkabılarını çıkardığını gördü.

"Merak etme. Kombinime uymuyorlardı zaten."

"Vay be. Tek sebep bu yani."

"Kesinlikle." dedi Seungmin, evin içine doğru adımlarken. Çok uzun olmayan bir koridorun sonunda mor ışıklı bir oda vardı. Yayın odasının orası olduğunu tahmin etti. "Yayın odan mı?"

Chan doğrularcasına başını salladı. "Daha yarım saat var. İstersen geç mutfağa otur. Ben bilgisayarların ayarlarını yapacağım."

"Ben de seninle geleyim." dedi Seungmin. "Beni burada tek bırakma." Ardından dalga geçtiği belli olan bir sesle ekledi. "Yoksa yerler."

Chan bilmem kaçıncı kez sabır dilenirken önünde dikilen çocuğu nazikçe yayın odasına doğru ittirdi.

"Yavaş be!"

"Sus o zaman."

"Beni çağıran sensin?"

"Beni de evine çağıran sendin?"

"Gerçekten biz bunu neden yapıyoruz?" dedi odaya giren Seungmin. Tam yeniden bir şeyler söyleyecekti ki odanın rengarenk ışıkları gözünü almıştı. Fakat dekoru öyle güzel ve enerjikti ki Seungmin ilk kez kendini farklı bir evrene geçiş yapmış gibi hissetmişti. "Wow."

"Beğendin galiba." dedi Chan, kendi koltuğuna otururken. "Bak seninki şurada." dedi keyifle sırıtarak.

"Ne burada?" Seungmin arkasını dönüp baktığında Chan'ın bilgisayar sisteminin çaprazında kurulmuş olan bilgisayarı gördü. "Ne alaka? Sadece yanında durmayacak mıyım?"

"Hayır tabi ki." dedi ve ona döndü Chan. "Oyun oynayacağız. Hem, Felix de var bu akşam."

"Olmaz," derken kapıdan çıkmaya yeltendi Seungmin. "Oyun oynamam ben."

"O niyeymiş? Yayınıma geldiysen oynayacaksın. Merak etme Minecraft oynarız."

"Amacın beni rezil etmek değil mi?" Chan gözlerini devirirken Seungmin bir parmağını kaldırıp ona doğru salladı. "Boşuna rol yapma Christopher Bang çünkü burada ikimizden başka kimse yok. Amacın beni oyun oynayamıyor olmamla rezik etmek."

Chan içinden evet demeyi çok isterdi fakat amacı gerçekten bu değildi. Ama bu gidişle Seungmin zorla kendini rezil edecek gibiydi. "Otur şuraya. Yok öyle bir şey."

Seungmin yandan bir bakış atıp kendisine ayrılan yere oturduğunda önündeki bilgisayara baktı. "Şifresi ne bunun?"

"Şifresiz. Ayrıca kör müsün? Bilgisayar zaten açık." Seungmin'in bir şey söylemesine fırsat vermeden sandalyesini ona doğru çevirdi ve biraz yakınlaşıp mouseu eline aldı. "Ama önce ses ayarlarını bir yapalım. Sen gelmeden önce ona bakıyordum."

"Ses ayarı ne için?" diye sordu Seungmin, yüzünün dibindeki Chan'a doğru.

Chan dönüp ona baktığında bu derece yakın olduklarının farkında değildi. Seungmin'den kesinlikle haz etmiyor, hatta bir tık nefret ediyordu. Fakat gözleri öyle güzeldi ki ve göz makyajı öyle derin bir etki yaratmıştı ki bunu inkar edemezdi.

O çok güzel, diye geçirdi içinden. Çok güzel ve bu çok tehlikeli.

"Oyun içi konuşma." dedi Chan. Hala daha uzaklaşmamıştı.

Seungmin yüzünü hafif geri çekerek anladığını belli edercesine mırıldandı. Şimdiye kadar Chan'ın bu kadar dibinde olduğunun, hatta bir eliyle kendi koltuğunun tepesinden tutunduğunun farkında değildi. Resmen Chan tarafından sandalyesine hapsedilmiş gibiydi.

"Şu ayarlara bir bakayım." dedi Chan ve kendine bile itiraf etmekte zorlandığı bir ruh haliyle bilgisayara döndü. Açık olan Minecraftı bir kenara aldı. Kendi discord hesabının ses ayarlarını yaptıktan sonra artık Seungmin de Felix, Jisung ve Changbin'le buradan konuşabilecekti. "Ben whatsappı kullanacağım da."

Seungmin belli belirsiz başını sallayınca geri çekildi Chan. Anında serin bir hava yüzüne çarpmıştı sanki. Az önceye kadar sıcak bastığının farkında bile değildi. Belki de tişörtü sıcak hissettiriyordu. Tişörtü eteklerinden tutup birkaç kez havalandırdı. Ardından yerine geçip oturdu ve büyük kulaklığını bir kulağını açıkta bırakacak şekilde taktı.

"O kıyafetlerle mi yayın yapacaksın?"

Sorusuyla kumral olana döndü Chan. "Tişört ve eşofman? Nolmuş yani?"

"Fazla salaş duruyorsun." dedi Seungmin, yüzünde ayıplayan bir ifade ile. "Nerede profesyonellik?"

Chan gözlerini devirip omuzlarını silkti ve yaptığı işe geri döndü. "Fazla takıntılısın sen ha. Canlı yayında ne giydiğinin bir önemi yok. İstersem çıplak yaparım yayını. Sana ne?"

Seungmin gözlerini belerterek baktı. "Tamam ya! Bir şey demedik! Hayır yani gel bir de döv istersen."

"Nerede bende o şans..."

Chan'ın mırıldanmasını gayet de duymuştu Seungmin. "Efendim?"

"Mikrofona diyorum, konuşsana Seungmin. Jisung'a ses gidiyor mu bak bir. Onun sesi gelemeycek sana ama önemsiz bu."

Seungmin önüne döndü ve konuşacak bir yer aradı. "Nerede mikrofon?"

"Telefon kulaklığında."

"Ne?"

"Zengin değilim ben tamam mı? İki tane mikrofonum olacak değil ya. Telefon kulaklığını kullanacaksın mecbur."

"Ayy." diye söylene söylene önündeki kulaklığı bilgisayara taktı Seungmin. Kulaklığın mikrofon olan kısmını ise kulağına takmıştı. "Gerçekten berbatsın ekipman konusunda. Hayır bari kulaklığın orijinal Apple olsun ya."

"Airpods'larımı niye sana vereyim ki?"

"Ha var yani? Hem de Airpods?"

"Yayından biriktirdik bir şeyler, aldık işte."

"Kesin o da geçen sene çıkanlardandır."

"Kusura bakma ya. Senin gibi para sıçmıyorum ben."

"Bak yine yapıyorsun!"

"Ne yapıyorum acaba yine lan?"

"Zengin olmam ayıp bir şeymiş gibi davranıyorsun be!"

"Ayıp değildi ta ki sen bunu gözüme sokana kadar."

"Param var alıyorum. Senin de olsun sen de al. Bu kadar. Bitti!"

"Param yok alamıyorum. Benim de olunca ben de alacağım zaten. Daha iyilerini alırım hatta. Sen şu bilgisayarın içinde kaç yüz dolarlık işlemci var biliyor musun bir kere?"

"Bana ne be işlemciden!"

"Beyler." diye bir ses geldi Chan'ın telefonundan. Whatsapp araması aslında son on beş dakikadır açıktı ve ikilinin kavgasını en başından beri dinleyen Changbin kelimenin tam anlamıyla yorulmuştu. "Yayın yapmasak mı acaba? Siz biraz gergin gibisiniz."

Seungmin gözlerini devrip telefona doğru seslendi. "Ben gayet iyiyim. Söyleyin ne oynuyoruz?"

"Minecraft demiştim ya!" diye çıkıştı Chan.

Seungmin gözlerini kısıp karşısında sebepsizce sinirden delirmek üzere olan ama kendini kasan çocuğa baktı. Boynundaki damarlar öyle belirginleşmişti ki kendisini sıktığını böylece anlayabiliyordu. Demek te bir lafıyla bile deliriyordu bu adam. O derece tahamülsüzdü kendisine karşı ve yayına davet etmişti onu.

Fakat Seungmin'in aklına takılan bir şey daha vardı.

Neden boynundaki o damarın belirginleşmesi ona aşırı çekici ve nefes kesici gelmişti?

*

Abi çıldırıyorum bunlar tam bir love-HATE coupleı olma yolunda gidiyor ARADAKİ ŞU GERGİN ETKİLEŞİME BAKIN YUH HAV

Continue Reading

You'll Also Like

4.9K 404 20
"Lee Felix ile sevgili olduğunuz doğru mu?" "Lee Felix de kim?"
381 63 7
Bir televizyon programı daha ne kadar canını sıkabilirdi?
1.8K 338 14
chan agorafobi'ye sahip ünlü bir tasarımcıydı, seungmin de çok başarılı bir terzi. ikisinin ortak noktası ise "chan's room" un en güvenli alanları ol...
1.8K 246 11
Her şey Deadpool'un, instagramda Spiderman'e laf atması ile başlamıştı. ✪ Skz x Marvel ✪ Spiderman / Kim Seungmin ✪ Deadpool / Bahng Christopher Cha...