GİZLİ NUMARA [YARI TEXTİNG]

Par geceyeaityazar123

87.5K 2.5K 2K

Kitaba başlarken lütfen çok büyük bir ümitle başlamayın. Kendi kendime öylesine yazdığım kitap. Yazım yanlışl... Plus

KARAKTERLER
0.1
0.2
0.3
0.4
0.5
0.6
0.7
0.8
hangisi olsun
0.9
1.0
AÇIKLAMA
1.1
1.2
1.3
1.4
1.5
1.6
sizce yapayım mı?
1.7
1.8
1.9
2.0
2.1
AÇIKLAMA
2.2
2.3
ÖNEMLİ AÇIKLAMA
2.5
YENİ KİTAP
2.6
2.7
2.8
2.9
3.0
3.1
3.2
3.3
3.4

2.4

526 22 97
Par geceyeaityazar123

BİR DAKKA BEN 14 ARALIK 2021 DEN BERİ BÖLÜM ATMIYOR MUYUM???

KENDİMİ ÇOK KÖTÜ HİSSETTİM ŞUAN.

ELİMDEN GELDİĞİ KADAR BÖLÜM YAZMAYA ÇALIŞACAĞIM.

OKUL NASIL GİDİYOR?

HAYAT DAHA DOĞRUSU NASIL GİDİYOR?

                              🌼

Yatağımın yanındaki masa saatine baktım. Saat 11.49 geçiyordu. Bu kadar niye geç kalktım. Evdekilerin hepsi uyuyor galiba  hiç ses yok çünkü.

Sıcak yatağımdan zar zor ayrılıp mutfağa doğru gittim. Hiç kimse yoktu etrafta. Bir su içmeliyim boğazım kurumuştu.

Demek ki herkes çok yorgundu. Almina ile Demir zaten hasta annem ile babamın uykuları da hep ağır olurdu.

Ses yapmadan mutfağa gireceğim sırada arkası dönük olan Demir'in buzdolabından su aldığını gördüm.

Fısıldayarak "Demir" dedim.

Biraz korkmuş olacak ki sıçrayarak bana döndü.

"Kızım manyak mısın gelince insan biraz ses verir." Dedi kalbini tutarak.

Güldüm.

"Oğlum ben nerden biliyim senin burda olduğunu kimse uyanmasın diye sessiz sessiz geldim. Korkuttuysam özür dilerim." Dedim onun yanına giderek.

Belinden sarıldım ona. Kokusunu içime çektim. O da saçımdan öptü beni.

"Nasılsın? Bir yerin acıyor mu? Neden ayaktasın sen?" dedim ondan ayrılarak.

"Sen bana sarıldın ya hiç bir acım kalmadı. Hiç bir yerim acımıyor. Su içmeye geldim onun da içine ettin saolsun kumru hanım." Yanağıma öpücük bıraktı.

Keşke seninle hep böyle olsam. Aşkımız hiç bitmese. Ölüm olmasa. Sonsuza kadar seninle yaşasam. Yada birlikte ölsek. İkimiz de ölüm acısı çekmesek.

"Sen o zaman suyunu iç. Odana git uyu. Annemler kalkana kadar bende kahvaltıyı hazırlayayım."

"Ben uyandığımda tekrar uyuyamam" diyince ortak bir özelliğimiz olduğu için sevindim sebepsiz yere.

"Salona geçip televizyondan dizi film falan izleyebilirsin" dedim aklıma başka bir şey gelmiyordu çünkü. O sırada buzdolabından kahvaltılık bir şeyler çıkarıyordum.

"Sana yardım etsem?" dedi birden arkamdan belime sarılarak.

"Deli misin hastasın sen. Sana iş mi yaptıracağım." Önümü dönerek.

"Ne yani biz evlenince sen bana iş yaptırmayacak mısın?" Ortaya yine o gülüşünü sergiledi.

Evlenmek.

Demir'le bir hayat.

Aynı evde yaşamak.

"Ben şu şeylerini çıkarayım en iyisi." diyip hemen buzdolabından çıkarmaya başladım.

" Çıkar bakalım. Ama ben gitmem burda dururum ona göre." dedi sandalyeye oturarak.

"Demir annem babam gelir yanlış anlarlar. Git odaya yada salona bir şeylerle uğraş." dedim çıkardığım şeyleri tezgaha koyarak.

"Kumru!" Annemin sesi ile elim ayağım birbirine dolandı.

"Nerdesin kızım?"

Mutfak kapısından çıkıp merdivenlerden inen anneme baktım.

"Burdayım bir sorun mu var?"

"Odanda göremeyince seni" devam etmedi cümlesine.

Acaba Demir'le birlikte olduğumu mu düşündü.

"Yok kahvaltı hazırlıyorum." dedim.

"Anladım güzel kızım. Demir ile Almina kalktı mı?"

"Bilmiyorum anne ben kalkınca kimse yoktu etrafta." dedim telaşla.

"Yalancı cadı." dedi Demir kapı arkasından. Kapıyı ile duvar arasında olduğu için kapıyı biraz duvara doğru ittim.

"Lan"
"Dur"

"Sen anne elini yüzünü yıka bende tezgahta ki şeyleri masaya koyayım." dedim.

"Tamam Almina ve Demiri kaldırayım  mı?" dedi.

Hayır tabiki de.

"Yok anne kalkarlar onlar." dedim.
Kapı arkasından gülüyordu Demir. Onun yüzünden şuan bu haldeyim.

"Tamam kızım elimi yüzümü yıkayıp geliyorum yardıma. " diyip gitti annem.

Kapı arasından çıkıp gülmeye başladı.

"Demir gülüp durma " tezgahtan  kahvaltılıkları alıp büyük masaya doğru götürdüm.

"Git şimdi odadan çıkıyormuş gibi yap. Almina'yı ben kaldırırım. "dedim mutfağa geçtim. O da hızlıca odaya geçti. Annem de bir kaç dakika sonra çıkmıştı.

Krepleri pişiriyordum. Annem " ben yaparım sen Almina'yı kaldır" diyerek gönderdi beni .

Almina'nın odasına geldiğim sırada Demir de gülerek odadan çıktı.

Gülme oğlum gülme kalpten mi götüreceksin beni.

Kapıyı tıklattım.

"Girin" sesini duyunca kapı arkasından içeriye girdim.

Yengemin ve abimin aldığı  kıyafetlerini giymiş yatağı düzeltiyordu.

"Günaydın"
"Günaydın " karşılık verdim.

Kapının arkasından Demir kafasını uzatmış "günaydın güzelim" dedi kardeşine.

Kıskanma Kumru.

"Günaydın abi." dedi Demir'in yanağını öptü.

Ayrılın ayol

Demir de o sırada kıyafetlerini giymiş salona  gitti. Babam da kalkmıştı o sırada.

Almina ile annemin yanına gidip yardım ettik. Masa hazırdı. Babamları çağırmaya salona gidince kulak misafiri oldum konuşmalarına.

"Kumru ile ilişkin nasıl Demir? Onu seviyor musun? Gelecekte onunla bir planlarınız var mı?" Babam tek tek soruları soruyordu.

Kalbim küt küt atmaya başlamıştı. Demir'in cevaplarını merak ediyordum.

"Sizinle bu konular hakkında konuşmak beni biraz utandırdı." dedi.

Utangaç çocuğum

"Rahat olabilirsin baban gibi konuş benimle." dedi babam kendini bozmadan.

"Kumru'yu seviyorum. Gelecekte planlarım var ama Kumru buna nasıl cevap verir ve asıl siz nasıl karşılarsınız bilmem sonuçta bir kız babası olduğunuz için sizi anlıyorum. " dediği an bayılacaktım.

"Demek bir planın var Demir ve benim buna cevabım evet olacağını bilmiyorsun." dedim kendi kendime.

"Birgün bu eve kızım için istemeye gelirsen ve hâlâ birbirinizi seviyor olursanız o zaman kızımı sana emanet ederim. Güveniyorum sana oğlum." dediğinde çığlık attım. Ve kapının orda durduğum için babamların kafaları hemen benim olduğum yöne döndü. Annemle Almina koşarak geldi. Ve ben mal gibi babama bakıyorum. Demir gulmemek için dudaklarını birbirine bastırıyordu .

"Şey böcek gördüm de,"

"Ee yani sizi çağırmaya geliyordum böcek vardı."

"Aynen aynen evet kesinlikle böcek vardı."

Ne diyorsun kumru kendine gel

"Kahvaltı hazır bu arada." Diyip hemen oradan uzaklaştım. Almina peşimden gelmeye başladı.

Odama girip yerimde zıplıyordum. Almina geldi odaya.

"Kızım ne oluyor anlatsana. O çığlık neydi öyle." dedi kolumdan tutup yatağa oturduk.

"Demir'e gelecekte Kumru  bir şey düşünüyor musun diye sordu. Evet dedi Demir de babam istemeye gelirsen veririm dedi kızım. Kalbim yerinden çıkacak." Almina'nin elini getirip kalbime doğru tuttum.

"Bu çok güzel haber." dedi Almina bana sarılarak. bende ona sarıldım.

"Evett"

"Hadi gel gidelim yanlarına." diyip beni sürüklemeye başladı Almina.

Babama bakmamaya çalıştım.

Annemler oturmuştu masaya babam masanın başına annem onun sağ tarafındaki sandalyeye oturmuştu. Demir ise annemin yanına. Bizde hemen onların karşılarına geçtik. Babamın sol tarafındaki sandalyeye oturacaktım Almina bilerek oraya oturdu. Bende Demir'in karşısındaki sandalyeye oturdum. Yanaklarım kızarmıştı kesin.

Kahvaltımızı yaptık oturuyorduk.

"Biz bugün İstanbul'a dönmeyi düşünüyoruz. " dedi Demir sessizliği bozarak.

"Herşey için çok teşekkürler. " dedi babamla anneme bakarak.

"Bu kadar erken mi gidiyorsunuz?" dedi annem üzüntüyle.

"Maalesef." dedi.

"Saat kaçta çıkacaksınız?" dedim Demir'e bakarak.

Akşama doğru.  18:30 da sanırım ." dedi.

"Bende geleyim sizinle o zaman. " benimde burda durmanın bir anlamı yoktu. Çoğu şeyim orda.

"Olur bilet varsa gel." dedi Almina.

Telefonumu cebimden çıkararak araştırmaya başladım. Bir kaç araştırma sonrası bulmuştum. Hemen aldım. Onlarla aynı saate denk gelmişti.

Zaman hızlıca geçmişti. Saat gelmişti. Bavulumu hazırlamaya başladım. Zaten çok birşey getirmemiştim. Demir ile Almina hazırlanmışlardı. Rahat olmak için tişört ile eşofman giydim.

Odadan bavulumla çıktım. Çok ağır olmasada zor çıkardım odadan. Demir de yan odadan çıktı. Bavuluma sonra bana baktı.

"Ver ben götürürüm güzelim." dediğinde hemen ona verdim. Sinsice güldüm. Alnımdan öptü. Etrafta iyi ki kimse yoktu hepsi aşağıdaydı. Birlikte indik.

"Hazırsanız gidelim. Geç kalacaksınız." dedi babam. Kapı çaldı. Annem açmaya gitti. Abimler gelmişti. Gideceğimizi öğrenince. İçeriye geçtiler. Kumsal bana koşmaya başladı.

"Hala" dedi.

"Kuzum." diyerek yere çömeldim onla aynı boya gelmek için. Sıkıca boynuma sarıldı. Ayağa kalktım onla.

"Gitme hala. Daha yeni geldin. Hemen gidilmez ki. Ben senle oyun oynayacaktım. Senle birlikte uyuyacaktım. Hemde Demir abi ile birlikte." dediğinde gözlerim fal taşı gibi açılmış babama bakıyordum.

Yandan da abime.

"Ne diyorsun kumsal?" dedim korkuyla.

Demir gülmemek için zor duruyordu. Almina abisine bakıp gülüyordu. Tekrar babama bakmaya korktum ama yavaşca ona baktım. Bismillahirrahmanirrahim.

Kaşları çatıktı. Gözleri gözlerime kesişince yavaşca gözlerini kapatıp sorun değil der gibi kafasını salladı.

Ne oluyor ya? Babamın içine biri mi girdi?

Kumsalı kucağımdan indirdim.

"Gidelim artık çok zaman kaybediyoruz." dedi babam koltuktan kalkarak.

Anneme gittim. Sıkıca sarıldım ona. Sonra babam sonra abim daha sonra yengemle.

"Her şey için teşek-." dediğinde Demir'in sözünü kesti annem.

"Teşekkür edip durma çocuğum. Sonuçta damadım olacaksın." Gözlerim Demir'le kesişti. Demir mutlu olduğunu çok belli ediyordu.

Annemle babamın elini öptü. Almina da. Abimle ve yengemle de vedalaşınca evden çıktık.

Havalimanına geldik. Bavulları indiriyorduk. Yani daha doğrusu babamla Demir.

Babama sarıldım tekrardan. Babamın gözünden bir yaş omzuma düştü. Tişörtün omuzları açık olduğu için gözyaşını hissettim.

"Baba ağlıyor musun sen?" Ondan ayrıldım hemen yüzüne baktım. Hemen gözyaşlarını sildi hızlıca. "Yok ne ağlaması kızım." Güldü.

"Hadi gidin artık." Kovuyordu bizi.

"Kovdun mu şimdi sen bizi." Babama küsmüş gibi yaparak.  Babam kahkaha attı gözlerinin etrafı kırıştı.

"Ah be kızım sizi burda tutmak icin herşeyi yaparım. Kovmak ne ki?" dedi.

"Abi bizim uçağın anonsu yapılıyor." Almina ortamı bozmamak adına abisine seslendi.

"Gidelim artık." dedim bende.

"İyi yolculuklar çocuklar. Kızlar sana emanet oğlum." Kalbim küt küt attı. Babam oğlum dedi Demir'e.

"Merak etmeyin siz." diyip ayrıldık ordan.

                              🌚

Uçaktan inmiş Selim ile Levent'i bekliyorduk. Bizi almak için geleceklerdi ama sanırım trafik yoğun olduğu için geç kaldılar. Banklar da oturuyorduk. Demir'i de biri arayıp yanımızdan ayrılmıştı. Arayan kişi kimse Demir'in kaşları çatılmıştı sinirlenmişti. Yanına gitmek istemiyordum. Babamla konuşup indiğimizi söyledim.

"Nerde kaldı abim ya!" Sitem ediyordu Almina. Cidden nerdeydi bu çocuk. Bu kadar uzun sürer miydi ki konuşma.

"Ben bi bakayım Demir'e." diyip yanından ayrıldım. Almina kafası ile onaylayıp telefona döndü. Demir'in gittiği yöne gittim. Nerede bu çocuk? Bu kalabalıkta nasıl bulacaktım onu.

Tam köşeye döneceğim sırada biri bağırıyordu. Ve orası da çok az kişi olduğu için söylediği çoğu şey anlaşılır şekilde duyuyordum. Demir'di.

"Cidden anlamayacak kadar salak mısın!?"  Bağırması daha da şiddetleniyordu.

Kimdi bu?

Kenardan onu dinlemem doğru muydu?

Yavaşça kafamı duvarın kenarından uzatarak ona baktım. Yere çökmüş ellerini saçlarını daldırmış. Sinirle burnundan nefes alıp veriyordu. Onu kızdıracak kişi kim?

"Dinlemek istemiyorum seni!" dedi sesini biraz alçatarak. Etraftaki insanları rahatsız etmemek için.

"Bu anlattıkların sence benim neyime yarıyacak? Oldu bitti. Sen hayatına devam et. Bende onla devam edeyim. Bu kadar basit Gamze." dediğinde kalbime ağrı girdi. Gamze mi o? Eski sevgilisi?

Demir hoparlöre verdi. Geri geri çekildim. Kafası ile etrafa bakıyordu. Gamzenin ağlamaklı sesi az da olsa geliyordu.

"Demir kaza yaptığını öğrendiğimde kalbime ağrı girdi anlamıyor musun hâlâ seviyorum seni. Sadece bir yanlış anlama ile bana bu kadar kızman saçma." dedi. Yanlış anlama? Ne oluyordu?

"Yanlış anlama öyle mi!?" Sinirden gülmeye başladı Demir. 

"Ulan bir çocukla öpüştün lan gözümün önünde bu mu yanlış anlama bu mu? Kimseye söylemedim lan. Sadece bizi Instagramda attığım fotonun altındaki yorum için ayrıldık sanıyorlar lan. Kumru yüzünden sanıyorlar. Kız bunun farkında bile değil Amına koyayım kız o kadar saf kalbi o kadar iyi ki etrafındaki insanların bakışlarını bile anlamıyor. Herkes ona kötü kötü bakıyor. ÇÜNKÜ NEDEN SENLE BİZİM ARAMIZI BOZAN O DEĞİL Mİ GAMZE!" bağırdığında herkes bu tarafa baktı. Gitmek istiyordum buradan. Bunun bir kamera şakası falan olduğunu söylesinler lütfen. Yere çöktüm. Ağlamamak için zor duruyordum. Bir kaç kişi bana bakıyordu. Gözlerimi kapattığım an bir damla yaş düştü.

"Kumru" ağzından benim ismim çıktı.

Yavaşça kafamı kaldırdım baktım ona.

Kendine çeki düzen vermiş o az önceki siniri gitmiş gibi duruyordu. Çünkü niye belli etmemesi gerekiyordu bize.

"Ne oldu? Neden burdasın? Niye yere oturdun?" sorularını tek tek soruyordu ama sadece bunları duydum.

"Seni aramak için geldim. Başım döndü biraz buraya çöktüm. Neredeydin sen?" İnandı mı acaba?

"Burdaydım."  Anlamaz bir sekilde bana bakıyordu.

"Gidelim o zaman çocuklar gelmiştir." Diyerek ayağa kalktım.

Bir kaç adım attık Demir konuştu.

"Duydun değil mi herşeyi?"

Kafamı salladım sadece.

"Kafamı sik-." Elimle ağzını kapattım.

"Küfür söyleme lütfen." Elimi onun dudaklarından çekip yanından uzaklaştım. Telefonum çalmaya başladı.

Selim arıyordu.

"Geldik biz ama sizi bulamadık nerdesiniz?" dedi.

"Geliyoruz siz geçin arabaya." dedim. Biraz yavaş yürüdüm Demir zaten hızlanarak gelmişti yanıma.

"Gelmişler bizi bekliyorlar." dedim.

Demir' e neden böyle davranıyorum? Onun suçu yok ki.

"Kumru lütfen böyle davranma. Senin bir suçun yok ki." dedi elimi tutarak. Elimi çekmedim. İhtiyacım vardı ona. Etrafımdaki insanların bakışlarını görmeyecek kadar kör müyüm?

Kimseye belli etmeden çocukların yanına el ele geldik.

Demir' in yüzü asıktı.  Almina anlamış olacak ki kaş göz işareti yaparak Demir' i gösterdi. Sonra anlatırım dedim kısık sesle.

Demir Selim ve Levent ile ellerini sıktılar.

"Şükür, gelmiceksin sandım." dedi Levent.

"İşlerim çıktı malum ailesi ile tanıştım." dedi göğsünü kabarttarak.

"Bilmez miyiz. Gecenin bir saati gelip beni arayıp herşeyi anlatmadın kesinlikle." Selim bunu diyince  gülmeye başladı. Levent de onu katıldı.

"Lan Selim siktim belanı senin bin şu araba sür eve." dedi. Gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım. Demek onlara söyledin herşeyi.

Valizleri bagaja koydu erkekler bizde arka koltuğa oturduk önde Levent ile Selim arkada ben Demir Almina.

                            🌚

Eve gelmiştik. Bizi bırakıp erkekler kendi evine geçtiler. Evi özlemişim. Eve gelir gelmez yatağıma gittim. Öykü de bir kaç güne geleceğini yazdı bana. Aklıma Demir'in Gamze ile konuşması geldi. Sormalı mıydım? Yoksa karışmasam mı?

Telefonum birden titredi.
Sevdiğim adam' dan

Sevdiğim adam: Kumru
Sevdiğim adam: nereye kadar dinledin bilmiyorum ama ne olur konuşalım kafandaki  düşünceleri at.

Görüldü atıyordum. Hâlâ yazıyordu. Bekliyordum konuşmasını bitirdiğinde yazacağım.

Sevdiğim adam: görüldü atma lütfen.

Birden telefonumun flaşı sanıp sönmeye başladı. Arıyordu. Açtım.

"Efendim." dedim açar açmaz.

Ya Kumru neden böyle davranıyorsun mal mısın sen. Çocuğun hiç hir suçu yok. Senin de.

"İyi misin?"

İyi miyim ben.

"İyiyim." dedim. İyiydim gerçekten.

"Gamze neden aradı seni?" diye sordum dan diye.

"Kaza yaptığımı öğrenmiş. Selim ile konuşmuştum kazadan önceki gün hemde senle. İlk Selim'i aramışlar Selim açmış. Levent ile birliktelermiş bir kafede. Arkalarında da Gamze varmış ama bunlar farkında değillermiş." durdu biraz.

"Selim kaza yaptığımızı öğrenince yüksek sesli bir şekilde bağırmış Levent'e o sırada duymuş herşeyi. Aradı geçmiş olsun diye sonra eski konuları açtı." dedi eski konulara girmek istemiyor demek ki.

İyi bir şey mi kötü bir şey mi bu?

"Anladım." demek ile yetindim.

"Kumru ne olur böyle davranma. Ya bağır bana "neden açtın onla konuştun de, neden gelip bana anlatmadın de" ama böyle davranma." diyince gözümden bir yaş aktı.

"Neden öyle bir şey diyeyim ki Demir sizin eski konunuz sonuçta bu beni alakadar etmez. Ve sana öyle davranmıyorum ki. Sadece onu duyunca üzüldüm o kadar. Etrafımdaki insanların duygularını konuştuklarını duymayacak kadar salak ve aptal-"

"Sus, öyle şeyler söyleme. Hiç öyle biri değilsin. " demekle yetindi.

Gülümsedim ama o görmedi.

Kısa bir sessizlik oldu.

"Demir cidden senlik bir durum yok kafana takma. Şuan sana dargın da değilim. " dedim.

"Yarın seni alıp bir yere götürmek istiyorum." dedi.

Mutlu olmuştum.

"Tamam. Gelirim. Sen bana saati yazarsın." dedim.

"Görüşürüz sevdiğim adam."
Mutlu olmuş olmalı ki küçük bir şekilde güldü.

"Görüşürüz sevdiğim kadın" ve kapattık.

Akşam olmamıştı ama uyumak istiyordum.




Çok uzun tutmak istemedim ama bir sonraki bölümleri uzun tutmaya çalışacağım.

Uzun bir aradan sonra yeni bölüm attım artık yoğun olmadıkça sizi bekletmek istemiyorum.

Sadece bana destek verseniz yeter. Bana yanımda olduğunuzu gosterseniz yeter.

Vote sınırı koymak istemiyorum.

Kendinize dikkat edin. Bir bakmışız daha da uzun bir süre sonra yeni bölüm atmışım.

Bol bol yorumlarınızı bekliyorum.

Continuer la Lecture

Vous Aimerez Aussi

Babamın Borcu Par maviatlas159

Roman pour Adolescents

551K 20.4K 49
"Oo küçük hanım iki gündür sizin peşinizdeyiz." "Siz de kimsiniz niye peşimdesiniz ne istiyorsunuz?" " sakin küçük kız" "Kimsiniz dedim" " babanın öd...
738 124 38
Anonim: Sende gidersen, elimde kim kalır? Anonim: Elimde yok sabır. Anonim: Benim tatlı balım. Anonim: sen beni bi dinle. Anonim: Sen beni anlarsı...
11.6K 842 24
«Dicle Tuğrul ve Fatih Uslu için yazılmış bir hayran kurgusudur.» ©2020, tombikbirbulut
3.2K 716 31
(TAMAMLANDI) 05** ***: Sen kimsin? Siz: Ben senin hayranınım 05** ***: Sen kız mısın? Siz: Evet :) 05** ***: Sen Ecrin misin? Dikkat! +18 ve küfür iç...