cat • rinsou

By heesupon

5.1K 487 991

Rindou kedilere tapıyor ama Souya nefret ediyor. Ya da, Rinsou ve Ranhoya ile ilgili mini bölümler. rindou hi... More

kedi
göt
yalvarış
kiss
piknik
bit pazarı
hediye
anne
mesafe

lover of mine - semi final ♡

329 34 34
By heesupon

Oha yuh harbi basardim final yaptim artik cilek terleyen inek gorsem bile sasirmam

----♡ ----

"Rindou, camımda ne yapıyorsun?"

Lanetler girsin. Tutunabilmen için bir yer bile yok! Spider man değilsin ya!

"İçeri girsem de konuşsak daha mı güzel olur sence de?"

Souya bir süre camın mermerine yapışmış ve saksıları devirmemek için can çekişen sarışını süzdü.

Onu camdan kovamayacağını biliyordu. Geçmesi için kenara çekilip ayaklarını değdirmeden içeri ulaşmaya çalışan Rindou'yu yaşlı gözlerle izledi.

Belki de onu görmek o kadar da kötü değildir ha?

Ayakkabılarından kurtulup camın önüne ters bir şekilde yerleştirdi sarışın.

"Sen oraya nasıl tırmandın?"

Sorusuna cevap vermeye sarışınla bir süre bakıştılar. Gergin saniyeler mavi saçlıya saatler gibi gelmişti.

Rindou bu durumdan bıkmış olacak ki kollarını açıp izin almadan kabarık saçlının kişisel alanını işgal etti.

Souya bu sarılmaları
çok özlemişti.

Rindou her zaman sıcacıktı. Kollarında olmak mayışması için yeterliydi. Rindou'nun sarılmaları ne kadar sıkı olursa olsun, kendisini güvende hissettiriyordu.

Sonsuza dek böyle kalabilmek isterdi.

"Souyacım, çiçeğim, artık sorunu söyler misin? Lütfen."

Sarışının sesi neredeyse fısıldıyor gibiydi. Boğazındaki acıyı sesiyle bile hissetmek kolaydı.

Özür dilemek istedi Souya. Sorumluluğu her şeydeki gibi bunda da kendi üzerinde buluyordu.

Mavi saçlı iç cekip parmak uçlarını yavaşça sevgilisinin sırtında gezdirmeye başladı.

"Sorun..?"

Mırıldanarak onaylanan Rindou, burnunu boynuna sürterek çaldığı giysilerinden çoktan gitmiş kokusuna tekrar kavuştu.

"Rindou, mutlu olmanı istiyorum."

Planları bir işe yaramayacaktı sonuçta. Daha fazla uğraşmak yerine şimdi konuşacak ve vedalaşacaktı.

"O zaman beni yanına al."

"Hayır, öyle olmaz. Yanımda durduğun zaman uzun vadede mutsuz olacaksın."

Turkuaz gözleri tekrar dolmaya başlamıştı bile. Bu konuda sesli düşünmek amma da acıtmıştı canını.

Omzularında hissettiği eller ve alıştığı sıcaklığın gitmesiyle başını tekrar kaldırdı. Çatık kaşlı ama bir o kadar da endişeli gözüken Rindou çığlık atmaya hazırlanıyor gibiydi.

Titreyen mor gözler diğerleriyle kenetlendi. Bakarak bir cevabı arıyor gibiydi.

"Sen... nereden çıkardın bunu?"

"Rindou, benimle olduğun zamandan beri sürekli kendinden bir şeyler kısmıyor musun? Kendi arzularını başkası yüzünden bırakırken mutlu olamazsın..."

Gözlerini Rindou'nun mavi puantiyeli çoraplarına indirirken omuzlarındaki elleri hafifçe ittirmeye çalıştı.

Bu sefer de diğerinin göğüsünde bastırılmıştı başı. Saçlarının arasında bir el özgürce dolaşıyor, arada bukleleri parmağına doluyordu.

"Bunları aklına kim soktu bilmiyorum ama çok saçma Souyacım. Kendimden bir şeyler kısmıyorum. Sigara içmiyorum ki bana bıraktırdın desem. Be-"

"Kediler, Rindou."

"Kediler?"

"Benim yüzümden kedileri sevemiyorsun. Gelecekte de sevemeyeceksin. Yani evinde pıtı pıtı dolaşan bir tüy yumağı olmayacak. Annen küçüklüğünden beri hayalin olduğunu söylemişti. Böyle basit bir hayalini bile gerçekleştirememiş olacaksın..."

"Küçük Rindou kanatlarının çıkmasını da istiyordu Souyacım. Evimde kedi beslemeye ihtiyacım yok. Evimde pıtı pıtı dolaşacak bir tüy yumağı seçeceksem bunun sen olmasını daha çok isterim."

Mavi saçlı hafifçe kıkırdayarak Rindou'nun beline doladı kollarını. Onun gitmesini istemiyordu. İşin sonunda kedi tüyünden ölecek bile olsa üzüleceği tek şey daha fazla Rindou dolu zaman geçirememek olurdu.

"Ama her zaman kedileri ne kadar sevdiğinden bahsedersin..."

"Her zaman seni ne kadar sevdiğimden de bahsederim Souyacım. Ama o zamanlar beni hiç dinlemiyormuşsun demek ki."

"Dinliyordum bi kere! Hem, sadece kedi değil ki..." bir dakikalık neşesi tekrar soldu. "Ben huylandığım için istediğin gibi zeytin yiyemeyeceksin. Benim uykum çok hafif biliyorsun, ve geceleri uyanık kalamam yani her gün erken yatmalısın ki kıpırdanman beni uyandırmasın. Yaşam tarzın için fazla uyuşuk biriyim, birlikte bir şeyler yaptığımızda yeterince eğlenemeyeceksin. Hadi ama Rindou, sevgilin olarak bu kadar engel olmam seni de bıktırmayacak mı?"

Karamsarlığı her kelimesinden sızarken Souya güçlükle konuştu.

"Küçücük şeyleri ne kadar da büyütüyorsun canım. Erkenden uyumak imkansız bir şey değil, hem sana sarılıp yatma şansım varken uyanık kalıp zamanımı çöp mü edeceğim?" Başına bir öpücük kondurarak devam etti. "Zeytin yememe gerek yok, senin yaptığın yemekleri yemek varken zeytin düşünecek kadar aptal değilim." Bir öpücük daha. "Eğer sen yanımdaysan, örgü örmek bile çok eğlenceli olur."

"Ya-"

"Hayatım! Sen bu hayatta bana bahşedilen en güzel şeysin. Ne kediler ne başka bir şey senin yerini doldurabilir. Benim tek hayalim seninle mutlu olabilmek. Minik Rindou seninle tanışmış olsaydı onun da tek hayali bu olurdu. Hayallerimize bu kadar değer veriyorduysan bunu elimizden almasan olur mu Souyacım?"

"Seni seviyorum Rinrin, senin neşeni engelleyen kişi olmak istemiyorum."

"Bunu neşe kaynağımı benden alarak mı engellemeye çalışıyorsun Souyacım?"

Sarışın diğerinin elini tutarak birkaç adımda yatağa ulaşıp oturdu. Ardından bileğinden tuttuğu çocuğu kendisine çekerek dizlerinde oturmasını sağladı. 

Kollarını karnına dolayarak başını bedenine yasladı. Nabzını duyabilmek onu rahatlatmaya yetiyordu.

"Seni çok, çok seviyorum. İzin ver de mutlu olduğum yerde kalayım. Diğer şeyler önemli değil."

Bu sefer turkuaz gözlerden akan yaşlar umutsuzluk ve hüzünden değil, sevgi ve rahatlamışlıktandı.

Kollarını Rindou'nun boynuna dolayıp yüzünü omzuna gömdü.

"Benimle kal, Rinrin..."

"Seninleyim Souyacım."

Rindou diğerinin nabzını dinlerken minik horultularla odağı tamamen kaydı.

Kucağındakini uyandırmamaya uğraşırken yorganı altlarından çekip yatağa kurulmalarını sağladı.

Şimdi ikisinin de bedenleri birbirine dolanmış, uzun süre sonra gevşemişti.

"Rinrin, camıma nasıl tırmandın?"

Demek tam uyumamıştı.

Saçlarının arasına öpücük yerleştirirken kıkırdadı.

"Souyacım... lütfen?"

Düzgün bir cevap alamamış olan Souya mızmızlanmak istese de, şuanlık uyku daha cazip gözüküyordu.

Sarışın, diğerinin yüzü yaslandığı için göğüsünde hissettiği nefesleri görmezden gelmeye çalıştı. Çenesini mavi saç tutamlarının arasına yaslayarak sonraki bir buçuk saat boyunca uyumaya çalıştı.

Uyku düzenini gerçekten oturtması gerekiyordu.

HEYOO
Vala yaptim
Bilaha yaptim
Neyse simdi
Bu burda bitti gibi
Ama eger bunalra uyucak bi olay vs vs bukursam gene yazaeim

Btw beta da ben de himym eramiza dondugumuzden iki bolumde de ordan bi seyler caldik kips

Continue Reading

You'll Also Like

1.5K 218 6
Denekleriyle birlikte dünyayı kurtarmaya amaçlayan Fang, bir denekle aklını bozmuştur. Küfür içermektedir, puanlamayı unutmayın iyi okumalar
23.7K 1.9K 11
" Rüyalarımız, Bazen Bize Gerçek Hayattaki Şeyleri Gösterirler. " Shoto o günden sonra, her gece garip rüyalar görmeye başlar. Bu rüyaların hepsinde...
4.5K 384 15
Her şeyde benden daha iyi olduğunu biliyorum. Bunu kabullenmem zor oldu, fakat sen beni her geçen gün geçiyorsun. Bunu kabullenmemek için direnirken...
473K 54.8K 33
alfa jungkook, en yakın arkadaşının kardeşi olan omega taehyung'a deliler gibi aşıktı.