permission to love | taekook

By vantaeclub

389K 33.8K 14.5K

we don't need permission to love omegaverse alfa jungkook omega taehyung More

1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
29
30
31 - Final

28

6.1K 721 132
By vantaeclub

Haftanın ikinci bölümünü atıyorum şok oldunuz dimi ldlcsşcşsld

O yüzden bol bol yorum atıp yıldıza basarsanız sevinirim.

-

Park Jimin, sevgilisinin kolları arasında biraz daha sakinleştiğini hissediyordu. Hoseok'un söyledikleri onu biraz olsun rahatlatmış ve tüm içtenliğiyle arkadaşına yanında olduğunu hissettirmeye karar vermişti. Onu şimdiden çok fazla özlemişti.

Sonra birden aklında o kelimenin altı kırmızı harflerle çizilmişti.

Hissetmek.

Aniden beyninde çakan şimşeklerle kaşları çatılırken birkaç saniye kendisine düşünmesi için süre tanımıştı. Düşünceleri oradan oraya hızlı bir şekilde savrulurken sakin kalmaya çalışıyordu. Bazı şeyler beyninde iyice oturduğunda ise gözleri kocaman olmuş ve hızla oturduğu yerde doğrulmuştu.

"Aman Tanrım!" Aralık dudakları arasından çıkan iki kelime ile sevgilisi ona dönerken, Jimin'in bu hali onunda kaşlarını çatmasına neden olmuştu. Çünkü omega kocaman açtığı gözleriyle öylece bir noktaya bakıyor ve ağzının içinde bir şeyler mırıldanıyordu.

"Jimin?" diyerek ona seslendi Hoseok. "Ne oluyor, iyi misin?"

Jimin "Buldum." diye söylendiğinde ise "Neyi buldun?" diye sormuştu ona Hoseok. Jimin aniden oturduğu yerden kalkmış ve sağa sola yürürken tekrar çatılan kaşlarıyla bir süre daha düşünmüştü.

"Jimin?" diyerek tekrar sevgilisine seslendi alfa. Onun bu hali kendisini endişelendirmişti çünkü o biraz... delirmiş gibi görünüyordu.

Jimin aniden sevgilisine dönmüş ve kocaman gülümseyerek "Hoseok, buldum!" diye yüksek sesle bağırmıştı. "Taehyung'un nasıl uyanacağını buldum!"

Hoseok'ta merakla ayaklanırken "Nasıl buldun?" diye sormuştu. Ancak Jimin ona cevap vermemiş ve vücudunda hissettiği adrenalinle birkaç sevinç hareketi sergilemiş sonrasında ise sevgilisinin yüzünü kavrayarak ona sert ancak kısa bir öpücük bahsetmişti.

Gözleri adeta parlarken "Bunu bizimkilere söylemem lazım!" diye çığırmıştı.

Arkasını dönerek koridorda koşmaya başladığında ise hedefi sadece en yakın arkadaşının odasına bir an önce varmaktı. Hoseok girdiği kısa süreli şoktan sıyrılarak sevgilisinin arkasından koşmaya başladığında bir yandan da ona doğru bağırıyordu.

"Jimin, koşma düşeceksin!"

Ancak Jimin şu anda onu umursayacak durumda değildi. Hissettiği mutlulukla sadece bir dakika içinde Taehyung'un odasının önüne varmış ve geçtiği koridorlar boyunca bağırmaya devam etmişti.

"Buldum işte, buldum!" Herkesin bakışları ona dönerken o ise kocaman gülümsemiş ve cümlesine devam etmişti. "Taehyung'un nasıl uyanacağını buldum!"

Herkes şok ve büyük bir merakla ona bakarken biraz soluklanmak için kendine süre tanımak istemişti. Ancak sessiz ve bitkin bir şekilde sandalyede oturan Jungkook duyduğu sözler üzerine o kadar heyecanlanmıştı ki göğsünde ki acıyı bile unutarak ayaklanmıştı hızla.

"N-nasıl, buldun mu gerçekten?"

Kalbi heyecandan bin kat daha hızlı atarken kurdu ise saatler sonra ilk kez canını acıtmaktan vazgeçerek durulmuştu. Umutla karşısında ki omegaya bakarken "Jimin, söyle lütfen." diye mırıldanmıştı. Gözleri dolu dolu olmuştu fakat bir o kadar da gülmek istiyordu. Omegasına kavuşmak en çok istediği şeydi.

Merak ve heyecan duygusunu herkes bir arada yaşarken Seokjin'de Jimin'e doğru yaklaşmış ve "Ne buldun?" diye sormuştu.

Jimin kocaman açtığı gözleriyle sadece bir kelime söylemişti. "Kurtlar!"

Ortamdaki Herkesin kaşları çatılırken kimse ne demek istediğini anlamamıştı. Tek bir kişi hariç. Seokjin kocaman açılan gözleriyle "Siktir!" demişti. Büyülenmiş gibi görünüyordu. "Tabiki kurtlar!"

Hemen ardından bakışları Bay ve Bayan Jeon'a dönerken "Kusura bakmayın." demişti.

"Anlamadım Jimin, ne olmuş kurtlara?" diye büyük bir merakla sordu Bayan Jeon.

Jimin ona dönerken hala hızla inip kalkan göğsünü umursamadan konuşmaya devam etti. İçi içine sığmıyordu ve bir an önce aklında ki fikri denemek istiyordu. Zaten başka da çareleri yoktu.

"Taehyung uyuyor olabilir ama kurduyla iletişime geçebiliriz. Taehyung belki söylediklerimizi duymayabilir ama kurdu elbet duyacaktır. Şu anda yapacak başka bir şeyi olmadığı için sahibi olduğu bedene itaat ediyor ancak burada olduğumuzu hissederse uyanması için Taehyung'u tetikleyebilir."

Bir çırpıda söyledi şeyler ile elini hızla atan kalbine doğru götürmüş ve "Tanrım!" diye mırıldanmıştı.

Duydukları herkese mantıklı gelirken "Tamam tamam, deneyelim!" diyerek öne atılmıştı Jungkook. "Yeter ki uyansın artık!"

Onun bir çocuk gibi sabırsız olan tavrı babasının bıyık altından gülmesine neden olmuştu fakat bunu kimse görmemişti.

"Bunu Jungkook'un yapması daha doğru olur." diyerek araya girdi Seokjin. Herkesin bakışları Jungkook'a dönerken onun çekingen bakışları ise anne babasının üzerindeydi. Hala daha konuşmaları gereken bir konu vardı. Seokjin onun baktığı yere baktığında olayı toparlamak adına tekrar konuşmuştu.

"Hani sizin bir samimiyetiniz var ya." dediğinde cevap Bay Jeon'dan gelmişti. Dudağının tek tarafı havalanırken "Evet." demişti. "Baya bir samimisiniz."

İmalı cümlesi ise eşinden bir dirsek kazandığında durumu toparlamak adına boğazını temizlemişti. "Bir an önce yapalım şunu. Oğlumu çok özledim çünkü."

Seokjin ve Jimin hızla Jungkook'a dönerken ona yapması gerekenleri anlatmaya başlamışlardı. Eğer işe yararsa Taehyung hemen uyanabilirdi.

"Şimdi öncelikle yanına girdiğinde onunla konuş, omegasıyla bağlantı kurmaya çalış. O da uyuyor mu yoksa sadece Taehyung'a itaat ederek ona izin mi veriyor anlamalısın."

Seokjin'in söylediklerini kafasını sallayarak onaylamıştı Jimin. "Ve bol bol feromon salgıla ki yanında olduğunu ve onu beklediğini hissetsin."

Jungkook hepsini anladığını belirterek kafa salladığında heyecandan yerinde duramıyordu. Sürekli olarak kıpırdanıyor ve ellerini hareket ettiriyordu. Sadece bir gündür kolları arasına alamadığı omegasını çok fazla özlemişti. Bakışlarını son kez karşısında ki iki adamda gezdirdi ve derin bir soluk aldı.

"İşe yarayacak, değil mi?"

Çökmüş omuzları ve umutlu bakışlarıyla sorduğu soruya karşılık Seokjin umut verircesine gülümsemişti ona. "Taehyung ve kurdu seni seviyor, buna kayıtsız kalamazlar."

Jungkook tekrar derin bir nefes almış ve son kez ailesine göz ucuyla baktıktan sonra sabahtan beri kapısında beklediği odadan içeri girmişti.

Hastane yatağında yatan naif bedeni gördüğünde içi titremişti. Sevgilisi bu halde bile o kadar güzel görünüyordu ki ağlamak istemişti karşısında. Kapıda dikilmeyi bırakarak yanına adımladığında yatağın boş kalan köşesine oturmuş ve yatakta öylece hareketsiz duran elini tutmuştu. Kahve feromonları odaya yavaşça yayılırken ne söyleyeceğini bilememişti. Oysa ki konuşmalı ve ona burada olduğunu hissettirmeliydi.

Gözleri yavaş yavaş dolarken odaya girdiğinden beri ısırıp durduğu dudaklarını rahat bırakarak derin bir soluk almış ve konuşmaya başlamıştı.

"Taehyung?" Birkaç saniye duraksadı imkansız olsa da ondan bir yanıt gelmesini beklemişti. Acı bir şekilde güldü bu haline. "Bebeğim, halime bak. Sen uyuyorsun ama yine de senden bir yanıt bekliyorum."

Gözlerini birleştirdiği ellerinden ayırarak uyuyan yüzüne götürdü. Göz bebekleri titrerken bir damla yaş özgürlüğüne kavuşmuştu.

"Jimin ve Seokjin seninle konuşmam gerektiğini söylediler. Böylece belki beni duyar ve uyanırmışsın ama ne diyeceğimi bilmiyorum bile."

Sevgilisinin saçlarını okşamaya başladığında gülümsemişti. "Sadece bir gündür kollarım arasında değilsin ama seni çok özledim. Bir daha bu şekilde habersiz ortalıktan kaybolursan bozuşuruz ona göre!"

Siyah saçları geriye doğru tarayarak açığa çıkan alnına bir öpücük kondurdu. "Ama yine de sana kızmayacağım. Onların evini mahvetmişsin, Namjoon için bu kötü olsa da yine de seni tebrik ederim! İçin soğumuştur umarım ama zarar gördüğün için yine de ufak bir tartışmamız olabilir." Ardından yine sanki onu duyabiliyormuş gibi kıkırdamıştı. "Şaka yapıyorum, aldırma bana. Sadece... konuşmam gerek işte."

Alfası içinde fazlasıyla sabırsız davranırken buna devam etmek çok zordu.

"Annemiz ve babamızda burada ve biraz endişeliler senin için. Beni öptüğünü gördüler ama henüz bunun hakkında konuşmadık. Yine de sanırım fazla tepki vermeyecekler gibi görünüyor."

Konuşurken odanın içerisinde gezdirdiği bakışlarını tekrar omegasına çevirdi. Bir tepki bekliyordu, feromonlarına karşılık vermesini ve ya parmaklarını oynatmasını ancak Taehyung öylece yatıyordu.

"Bu arada işin içine polislerde girdi ama korkma, Namjoon hepsini halletti. Sana kızgın falan da değil ayrıca. Sadece o da senin için fazlasıyla endişeli. Büyükbaba Kim'in de ifadesi alındı ve o iki insan demeye utandığım kişileri içeri aldılar. Sürü lideri onlara büyük bir ceza verecekmiş."

"Öyle yani... her şey yoluna girdi diyebilirim belki ama sen uyanmadığın için pekte yolunda sayılmaz bir şeyler."

Susmuştu ardından. Omuzları çökerken gözlerinden birkaç damla yaş aktı ve sonrasında hıçkırarak ağlamaya başladı. Çok acı çekiyordu ve yalnızca o da değil, alfası da büyük bir acı içindeydi. Omuzları her hıçkırığında sallanırken avuçları arasında ki eli sıkı sıkıya tuttu.

Bir anda kafasını kaldırmış ve eğilerek sevgilisinin yanaklarına öpücükler bırakmıştı. Feromonları odanın her bir yerine yayılırken gözlerini kapatarak derin nefesler aldı ve kendisini alfasına bıraktı. Birkaç saniye sonra gözlerini açtığında ise kırmızıydı. Alfası vücudunun kontrolünü eline alırken omegasını gördüğünde gülümsemiş ve onunla iletişim kurmaya çalışmıştı.

"Omega, uyanmalısın."

Kahve kokusunu hiçbir şeyden haberi olmayan omegaya yöneltmiş ve çağrısına cevap vermesi için kullanmaya başlamıştı. Odadan taşan feromonlar koridora kadar giderken kapının dışında ki herkes merakla bekliyordu.

Yoongi heyecanla hemen yanında ki Seokjin'e dönerek "İşe yarayacak mı?" diye sorduğunda Seokjin stresle soluklanmış ve "Umarım." diyebilmişti.

İçeride ki alfa gözlerini bile kırpmadan omegasını izlerken zihninin içinde hissettiği omeganın sesiyle gözleri kocaman açılmıştı. "Omegam?" diye tekrar seslendi ve bir yanıt bekledi.

Zihninde ki omegasının sesi ona "Alfam?" diye bir karşılık verdiğinde ise yüzüne kocaman bir gülümseme yayılmıştı. Sesi yorgun ve bitkin gibiydi ancak uyandıkları anda alfası onlarla güzelce ilgilenecekti.

"Sizi özlüyoruz, uyanmanız lazım. Her şey yoluna girdi. Hepimiz buradayız ve sizi bekliyoruz."

"O çok yorgun... sadece uyumak istiyor."

"Kasabamıza dönmemiz gerekiyor, evimize gittiğimiz zaman daha iyi olacaksınız ve dinleneceksiniz."

Kalbi heyecandan son hızda atarken birazdan bedeninden fırlayacağından korkuyordu. Avuçlarının arasında ki eli sımsıkı tuttu ve feromonlarını daha fazla salgıladı.

"Kokunu özledim, kollarımın arasında olmana ihtiyacım var, sana ihtiyacım var."

Tekrar bir cevap bekledi. Saniyeler geçti ancak omegadan hiçbir ses gelmedi. Alfanın kaşları çatılırken "Omega?" diye fısıldadı ancak yine bir cevap gelmemişti. Zihninin içinde ki omegayı artık hissedemezken kalbinin üzüntüyle büküldüğünü hissetti.

"Taehyung? Omegam?"

Gözyaşları teker teker akarken omeganın da gittiğini anladı. Belki o da uyumuştu? Zaten sesi de yorgun geliyordu. Gözyaşlarını sildi ve oturduğu yerden kalktı. Son kez omegasına bakarak eğildi ve dudaklarına minicik bir buse bıraktı.

"Sorun değil, istediğin kadar beklerim seni."

Hiç istemese bile tuttuğu eli bırakmış ve odadan çıkmak için arkasını dönmüştü. Hala akan gözyaşlarını silerken kapıyı açmak için uzandığı sırada hissettiği feromonlarla hareketleri durmuş, vücudu donakalmıştı. Gardenya kokusu yavaş yavaş odaya dağılarak kahve kokusuyla karışırken hala arkasını dönememişti.

Sonra sesini duydu. Duyduğu an kurdu heyecanla ulumuş ve içinde deli gibi koşturmaya başlamıştı. Çünkü saatlerdir bu sesi duymak için acı çekiyor ve sürekli gözyaşları akıtıyordu.

"Jungkook?"

-

Yeni hikayeme de bir uğrarsanız çok sevinirim kdlcslclslx PTL bitince buna başlayacağım ama ilk bölümünü şimdiden attım.




12.03.2022

Continue Reading

You'll Also Like

219K 20.5K 27
010 ***: hamileyim jungkook: sen kimsin
146K 6.1K 34
ʜᴇʀ şᴇʏ ꜱᴀʟᴀᴋ ᴋᴀʀᴅᴇşɪᴍɪɴ ʏᴀʟᴀɴıʏʟᴀ ʙᴀşʟᴀᴅı... ꜱɪᴢ: ᴅᴇʟɪᴋᴀɴʟıʏꜱᴀɴ ᴋᴏɴᴜᴍ ᴀᴛᴀʀꜱıɴ!
179K 10.2K 30
Delta Jeongguk babasının ölümünden sonra tahta çıkarılmış soğuk , acımasız , kimseyi dinlemeyen bir kraldı , aşka inanmazdı . Ama bir gün pazarı geze...
127K 8.3K 24
Seoulun en başarılı Avukatı olan Jeon jungkook gittiği barda sarhoş olup rakip olarak gördüğü avukat Kim Taehyung ile birlikte olmuştu ~ İki ezeli...