YENİDEN | TAMAMLANDI |

By yazankelebek_

3M 194K 53.2K

Bu sefer doğum sırasında karışan bir bebek yok. Bir kızın ailesini kaybettikten sonra kurduğu yeni ailesini o... More

1.BÖLÜM
2.BÖLÜM
3.BÖLÜM
4.BÖLÜM
6.BÖLÜM
7.BÖLÜM
8.BÖLÜM
9.BÖLÜM
10.BÖLÜM
11.BÖLÜM
12.BÖLÜM
13.BÖLÜM
14.BÖLÜM
15.BÖLÜM
16.BÖLÜM
17.BÖLÜM
18.BÖLÜM
19.BÖLÜM
20.BÖLÜM
21.BÖLÜM
22.BÖLÜM
23.BÖLÜM
24.BÖLÜM
25.BÖLÜM
26.BÖLÜM
27.BÖLÜM
28.BÖLÜM
29.BÖLÜM
30.BÖLÜM
31.BÖLÜM
32.BÖLÜM
33.BÖLÜM
34.BÖLÜM PART 1
34.BÖLÜM PART 2
35.BÖLÜM
36.BÖLÜM
37. BÖLÜM PART 1
37.BÖLÜM PART 2
38.BÖLÜM
39.BÖLÜM
40.BÖLÜM
41.BÖLÜM
42.BÖLÜM
43.BÖLÜM
44.BÖLÜM
FİNAL
YILBAŞI ÖZEL BÖLÜM
14 ŞUBAT ÖZEL BÖLÜM
ÖZEL BÖLÜM 3
YENİDEN
ÖZEL BÖLÜM 4
ULUHAN AİLESİ YENİ KİTAP

5.BÖLÜM

72.8K 4.3K 1.2K
By yazankelebek_

||DÜZENLENDİ||

Yorumlarınızı bekliyorum.

İyi okumalar ❤️

5. BÖLÜM

Hastanedeki işlerimizi hallettikten sonra yorgunlukla Yamaç'ın arabasına binmiştim. Batı gerçekten aşırı enerjik bir çocuktu ve hastanede olmamıza rağmen yerinde durmamıştı. Yaman abinin odasının içerisinde koşturup durmuştu.

Batı, Yaman abiler de kalacağı için onlarla gidecekti. Yamaç ile tek kalacak olmak beni biraz gersede yorgun hissettiğim için umursamadım. Yüksek ihtimal eve gidince uyurdum.

Yamaç arabaya bindiği zaman kot ceketini üzerime örtmüştü. Şaşkınlıkla yüzüne bakarken dudaklarının kenarı kıvrılmıştı ve sırtını sürücü koltuğuna yaslayarak emniyet kemerini takmıştı.

"Bu havalar tam hasta olmalık. Üzerine kalın hiçbir şey giymiyorsun. Hasta olacaksın. En azından üzerine bir ceket al da rüzgar yeme." dedi Yamaç.

"Dikkat ederim kendime."diye yanıtladım ve sırtımı yumuşak araba koltuğuna daha çok yasladım.

Araba durana kadar gözlerimi kapatmıştım ve uyku ile uyanıklık arasında gidip geliyordum. Arabanın rahat koltukları iyice mayışmama neden olmuştu.

Araba durduktan birkaç dakika sonra istemesem de gözlerimi açmıştım ve eş zamanlı olarak başımı yasladığım kapı da yavaşça açılmıştı ama hemen başımın altına yaslanan el ile dengemi sağlamıştım. Düşmekten kıl payı kurtulmuştum.

Arabanın dışına doğru bacaklarını çıkardım ve başımı arabanın açık kapısının kenarına yasladım. Uykum vardı.

Yamaç tek eli ile arabanın açık kapısına yaslanarak içeri doğru eğildi.

Yüzüne uyku mahmuru bir şekilde bakmaya devam ettiğinde gülümsediğini görmüştüm. Hayal de olabilirdi.

"Uykucu."dedi yüzünde ki gülümseyi silmeden ve ben daha ne olduğunu anlamadan kendimi onun kucağında buldum. Başımı omzuna yasladı ve "Uyumaya devam et."dediğinde göz kapaklarım zaten kapanmak için direndiğinden bunu bekliyormuş gibi gözlerimi kapattım.

Birkaç dakikanın ardından sırtım yumuşak bir yere değdiğinde yatakta olduğumu anlayarak olduğum yerde iyice yayıldım.

Omuzlarımın üzerine bırakılan ağırlık ile başımı yastığa daha çok gömdüm.

Gördüğüm şeyler ile irkilerek uzandığım yerden kalktım. Hızlı hızlı nefesler alıp veriyordum.

Üşüdüğüm için bedenim titriyordu.

Kendimi berbat hissediyordum.

"Duru."diyen Yamaç ile başımı kaldırdım.

Banyonun kapısının önünde duruyordu.
Siyah bir eşofman takımı giymişti ve saçları nemliydi. Banyodan çıkmış olmalıydı.

"İyi misin?"diye sordu.

Zorlukla çıkan sesimle "İyiyim." dedim.
Birkaç adımda yanıma geldi ve yatağın üzerine oturdu.

"İyi olduğuna emin misin ,prenses?"diye sordu Yamaç.

Şefkatli çıkan sesiyle içimdeki ağlama isteğine daha fazla engel olamayarak ağlamaya başladım.

Büyük avuçlarını yanaklarımı yasladı ve başparmakları ile yanaklarımdan süzülen yaşları silmeye çalıştı.

Birine sarılma ihtiyacı ile "Sarılabilir miyim?" diye sordum. Ağlayınca birine sarılmak isterdim.

"Sormana gerek bile yok."diyerek beni kollarının arasına aldığında yüzümü boyun girintisine yasladım.

Erkeksi kokusu ve sırtımı sıvazlayışı ile biraz da olsa sakinleşmiştim. Hıçkırıklarımın iç çekişlere döndüğünü fark ettiğinde " Daha iyi misin?" diye sordu.

"Sanırım."diye mırıldandım.

"Kabus gördün değil mi?"diye sordu.

"Evet."dedim.

"Duru."dediğinde daha fazla konuşmasına izin vermedim.

"İstemiyorum,lütfen."dedim.

"Tamam ama belki birine anlatsan biraz rahatlarsın. İstediğin zaman gelip bana anlatabilirsin. Çekinmene gerek yok. Elimden geldiğince sana yardım ederim"dedi Yamaç.

"Teşekkür ederim."dedim.

Bir süre sessizce o şekilde kaldıktan sonra kolları arasından geri çekildim.
Yüzüme gelen kahverengi saçlarımı omzumdan geriye attım.

"Acıktın mı?Yemek sipariş ettim birazdan gelir."dedi Yamaç.

"Tamam."dedim ve ayağa kalktım , duş alsam iyi olacaktı.

Duş aldıktan sonra saçlarımı hızlı bir şekilde kurutarak yeni bir pijama takımı giydim ve banyodan çıktım.

Yamaç odada yoktu.Karnım açlıktan guruldadığında yemek siparişinin gelmiş olmasını umarak hızlıca aşağı kata indim.

Yamaç'ı salonda göremeyince adımlarımı mutfağa yönlendirdim.

"Yemekler yeni geldi."dedi Yamaç.

Poşetten çıkardığı dürümleri görünce karnım yine bana açlığını hatırlatmak istercesine guruldadığında utanarak ellerimle yüzümü kapattım.

"Birileri çok acıkmış galiba. Utanma. Soğumadan ye."diyerek ellerini omuzlarıma koydu ve beni sandalyeye oturttu.Ani teması beni şaşırtmıştı.

"Ayran mı kola mı?"diye sordu buzdolabına doğru yönelirken.

"Ayran."dedim.

Yemeğimizi sessiz bir şekilde yedikten sonra salona geçmiş oturuyorduk.

Şuan aşırı gerilmiştim. Batı yokken ev gözüme çok sessiz gelmişti.

Bugün hiç ders çalışmadığımın farkına vararak ayağa kalktım. Yamaç'ın bakışları anında bana döndü.

Açıklama gereği hissederek, "Ders çalışacağım."dedim.

"Matematik falan çalışacaksan yardım edebilirim."dedi.

Aslında çok iyi olurdu.

Cevapların çözüm videoları olmadığı matematik soru bankasından çalışmaya başlamıştım ve yanlışlarımın doğrusunu öğrenemiyordum.

"Çok iyi olur."dedim.

Test kitaplarım ile geri döndüğümde Yamaç çoktan salondaki geniş yemek masasına oturmuştu.

Hızlı adımlar ile yanına gittim ve kucağımdaki kitapları masanın üzerine bırakarak yerime oturdum.

"Bu kitabın video çözümü yokmuş. Yanlışlarıma bakar mısın?"diye sordum elimdeki kalın test kitabı uzatarak.

•••

Saatlerin vermiş olduğu yorgunluk ile başımı masaya yaslayarak "Bence bu kadar yeter."dedim.

Yamaç başını hafifçe eğdi ve gözlerimin içine bakarak "Anladıysan yeter."dedi.

Yüzüme düşen saç tutamlarımı nazik bir şekilde itti ve "Anladın mı?"diye sordu.

Yanağımı masaya daha çok yaslarken "Vallahi anladım."dedim.

Yamaç'ın cevap vermesine fırsat kalmadan telefonu çalmıştı. Ekranda gördüğü isimle hızlıca telefonu cevaplandırıp kulağına yaklaştırdı.

Telaşlı çıkan sesiyle "Bir şey mi oldu, abi?"diye sordu.

"Sakin ol. Batı'nın ateşi çıkmıştı ılık su ile banyo yaptırdık. Ateşi düştü ama küçük bey biraz huysuzlandı. Sizi istiyormuş. Eve getiriyorum."diyen Yaman abinin sesini net bir şekilde duymuştum.

"Bir şeyi yok şuan dimi?"diye sordu Yamaç.

"Hayır. Aşı oldu ya o yüzden ateşi çıkmıştır."dedi Yaman abi.

Telefon kapandıktan yaklaşık beş dakika sonra kapı çaldığında Yamaç hızlıca ayağa kalktı.Bende oturduğum yerden kalkarak hızlıca peşinden gittim. Batı için endişelenmiştim.

Kapıya vardığımda Batı kollarını sıkıca Yamaç'ın boynuna sarmış Yaman abiyi şikayet ediyordu.

"Amcama kız baba! Ben çok üşüdüm! Bana bıcı bıcı yaptıydı!" dedi Batı ve birden ağlamaya başladığında benim de gözlerim dolmuştu. Sulu göz bir insandım. Yanımda ağlayan biri oldu

"Yavrum, hasta olduğun için yaptı amcan."dedi Yamaç büyük bir şefkatle ve Batı'nın yanaklarından süzülen her bir göz yaşı damlasının üzerine öpücük kondurdu.

Batı omzunu silktiğinde Yaman abi "Ateşi çıktığı için uykusunu da alamadı. Huysuz olması normal. Yine ateşi çıkarsa evdeki şurubundan içir. Gerçi bir daha ateşi çıkacağını sanmıyorum."dedi.

"Tamam abi."dedi Yamaç.

Yaman abi vedalaşmak amaçlı Yamaç'ın omzuna vuracağı sırada Batı elini itti.

"Babama dokunma! Küstüm ben sana!"dedi Batı.

"Bir insan azıcık amcasına da çeker, ama nerede? diye söylendi Yaman abi.

Yamaç'ın omzunun üzerinden beni gördüğünde gülümsedi ve başıyla selam verdi.

"Ağlak bebekler bir iken ikiyi çıkmış. Geçmiş olsun kardeşim."dediğinde Yaman abi, Yamaç omzunun üzerinden bana baktı.

Yaman abi gittiğinde Yamaç kucağındaki Batı ile bana doğru döndü.

Batı beni fark ederek, "Duyu abla."dedi ve dudaklarını büzdü ardında kollarını bana uzattı.

Onu kendi kucağıma aldığımda yüzünü boyun girintime yaslayarak küçük kollarını da boynuma sardı. Parmaklarım sarı saçlarının üzerinde yavaş bir şekilde gezinmeye başladı.

Başını geriye doğru eğip yüzüne baktığında küçük parmaklarını yanaklarıma yasladı.

"Seni seviyoyum ben. Kocaman hem de." dediğinde dolan gözlerime rağmen gülümsedim.

Alnına küçük bir öpücük bırakarak "Ben de seni çok seviyorum. Kocaman seviyorum." dedim.

Küçük parmaklarımı yanaklarımda gezdirmeye başladığında "Neden aylıyosun?" diye sordu.

Akan burnumu seçerek ''Sen de ağlıyorsun.''dedim.

Batı "Babam öptü, geçti." dedi ve kaçamak bakışları ile Yamaç'a baktı.

"Baba öp, geçsin." dedi.

Gözlerim şaşkınlıkla açıldı ve nefesimi tutarak Yamaç'a baktım.

Yamaç sorun yok dercesine göz kırptı ve uzun boyundan dolayı eğilerek gözlerimin altlarına birer öpücük bıraktı.

Yakın teması yüzünden kalp artışlarım hızlanmışken yanaklarımın kızarmaya başladığını hissediyordum.

Yamaç geri çekildikten sonra sertçe yutkundum ve bakışlarımı Batı'ya çevirerek "Bir yerin ağrıyor mu?" diye sordum.

Başını olumsuz anlamda iki yana salladı ve "Uyku." diye mırıldandı.

''Uyuyalım.''dedim.

Yukarı kata , odamıza , çıktığımızda dün gece ki gibi Batı'yı ortamıza yatırdım.İkimize de uyku dolu gözlerle baktı ve ardından gözlerini kapattı.

Batı'ya doğru dönerek uyuyan yüzünü izlemeye başladığımda Yamaç da Batı'nın saçlarını okşuyordu.

''Batı sık sık hasta olur mu?''diye sordum.

''Her sene genelde üç ya da dört kere hasta olur.Bünyesi çok zayıf.''dedi Yamaç.

Bakışlarına yer edinen hüzün ile kendime engel olamayarak "Neden üzgünsün?" diye sordum.

"Batı'nın hasta olmasına dayanamıyorum. Küçücük zaten. Bir de hasta olunca gözümde daha da bebekleşiyor. Kıyamıyorum ona. İlk hasta olduğunda küçük bir çocuk gibi neredeyse ağlayacaktım. Her hastalandığında çok endişeleniyorum ama alışmaktan başka çaresi de yok insanın. Sen de ağlama , Batı hasta olursa."

Parmaklarım yanaklarına yaslandığında kendimin bile şaşırdığı bu hareket karşısında sertçe yutkundum ve bakışlarımı kaçırarak
"Denerim." diye mırıldandım.

•••

Tüm gece Batı'nın ateşinin yeniden çıkmasından endişelendiğim için pek rahat uyuyamamıştım. Yamaç da bugün işe gitmeyecekti.

Uykusuzluktan şişen gözlerimi ovaladıktan sonra Batı ve Yamaç'ı uyandırmamaya çalışarak sessiz bir şekilde odadan çıktım ve mutfağa gittim.

Batı için güzel bir kahvaltı hazırlamak istiyordum.

Askılıkta duran uzun hırkamı üzerime geçirdikten sonra hızlıca ayakkabımı da giydim. Diğer günlere göre bugün hava biraz daha serindi.

Cüzdanımı ve telefonumu hırkamın ceplerine koyarak evden çıktım.

Araba ile eve gelirken sitenin içerisinde fırın görmüştüm.

Batı'ya kahvaltı için hamur kızartmak istiyordum.

Fırını bulmam beklediğimden uzun sürse de hızlı bir şekilde eve dönmüştüm.

Evin kapısını açmak için cebimde anahtarımı ararken kapı açıldı ve karşımda Yamaç'ı gördüm.

Kaşları çatıktı ve hemen arkasında duran Batı ise ağlıyordu.

Adımlarım ağlayan Batı'ya yöneldiğinde ''Ne oldu?''diye sordum.

''Neredesin sen?''diye sorarken ses tonu biraz sert çıkmıştı.

Neden kızgın olduğunu anlamayarak ''Fırına gitmiştim.''diye mırıldandım ve adımlarımı durdurdum.

Batı sesimi duyar duymaz koşarak yanıma geldi ve bacaklarıma sarıldı.

Ağladığı için boğuk çıkan sesiyle ''Neydeydin?Gittin diye koyktum.''dedi.

Ona bu korkuyu yaşattığım için kendime kızarak kucağıma aldım çünkü soğuk zemine çorapları ile basıyordu.

Annesi tarafından terk edilmiş bir çocuğa daha nazik yaklaşmam gerekiyordu. Korkularını öğrenmeli ve aşmasına yardımcı olmalıydım.

''Haber vermediğim için özür dilerim Batı ama uyuyordunuz.Sana güzel bir kahvaltı hazırlamak için fırına gittim.''dedim.

''Küsmedim ki sana zaten.''dedi ve başını omzuma yasladı.

Yamaç kapının önünden çekildiğinde kucağımdaki Batı ile birlikte içeri girdim.

"Hadi beyabey kahyaltı hazıylayalım."dedi Batı.

"Olur."dedim.

Şuan istediği her şeye olur diyebilirdim,yeter ki ağlamasın.

Kucağımdaki Batı ile birlikte mutfağa girdiğimizde onu geniş tezgahın üzerine oturtarak elimdeki hamur poşetini de yanına koydum. Yamaç ise kapı pervazına omzunu yaslayarak bizi izliyordu.

Hırkamı çıkartırken Batı hemen yanında duran hamur poşetini açtı ve çekinerek elini içine daldırdı ardından da kahkaha attı.

Hamura dokunurken "Yumuşak."dedi ve yeniden kahkaha attığında bu sevincine bende güldüm.

Hırkamı eski yerine asmak için mutfaktan çıkacağım sırada Yamaç elimdeki hırkamı aldı.

"Ben asarım."dedi ve koridora doğru ilerlerdi.

Önce Batı ile birlikte hamura yuvarlak yuvarlak şekil verdik.

Bazılarını peynirli olarak kızartırken bazılarını da sade olarak kızarttık ve Yamaç da menemen yapmıştı. Şimdi de Yamaç ile birlikte sessiz bir şekilde sofrayı hazırlarken Batı tezgahta oturmaya devam ediyordu.

"Amcam bana kızdı?"diye sordu Batı sessizliği bozarak.

"Kızmadı."dedi Yamaç.

"Emin misin,baba?"diye sordu Batı.

"Eminim,oğlum. Amcan sana kızmaz."dedi Yamaç.

"Amcamlay bize gelsin,oluy?"diye sordu Batı.

Yamaç bana baktığında başımla onayladım.

"Akşam gelirler."dedi Yamaç.

"Ben susadım."dedi Batı.

Hemen yan tarafımda duran sürahiden bardağa su doldurdum.

Batı'ya suyunu içirdikten sonra hep birlikte güzel bir kahvaltı ettik.

Batı salonda çizgi film izlerken bende Yamaç ile birlikte mutfağı toparlıyorduk.

''Bana alınmışsın.''dedi Yamaç.

''Hayır.''dedim.

''Alınmışsın.''dedi.

''Alınmadım.''dedim.

''Kapı da biraz sert çıkıştım ama bizi terk ettiğini düşünmedim.Buraları hala tam anlamıyla bilmediğin için başına bir şey gelmesinden korktum, bir de Batı ağlıyordu." dedi.

''Bana telefon edebilirdin.''dedim.

''Batı ağlayarak beni uyandırınca ne yapacağımı bilemedim.''dedi.

''Tamam.''dedim.

''Barıştık mı?''diye sordu.

''Çocuk muyum, neden küseyim ki?''diye sordum.

Gülümseyerek saçlarımı karıştığında oflayarak geri çekildim ve saçlarımı elimle düzelttim.

•••

BÖLÜM SONU

Continue Reading

You'll Also Like

192K 14.8K 29
Bitmeyen acılar silsilesi.Yıllardır yanan özlem ateşi. Gitmeye çalışan,susmayan yüreğin sesi. Uğruna şehîd olunan Rabb`in Şühedâ`sı hepsi. Gel. Birli...
2.6M 132K 54
Bir insana ne zaman aşık olursunuz? Çocukken, o gol atmak istediği için onun yerine kaleye geçtiğinizde mi? Yoksa, saatlerce beklediği salıncak sıras...
284K 25.7K 34
~Dikkat, psikoloji bozabilir! 'Hissettiğim yerden ölüyordum; belki de bu yüzden kulaklığı yasak, tüm şarkıları haram kılmıştım kendime...'
603K 40.3K 43
Çilek Alança Yıldırım mı yoksa Çilek Alança Saruhan mı demeliyiz? 17 yaşında tam bir neşe patlaması olan Çilek, ailesinin gerçek olmadığını ve küçük...