YENİDEN | TAMAMLANDI |

By yazankelebek_

3M 194K 53.2K

Bu sefer doğum sırasında karışan bir bebek yok. Bir kızın ailesini kaybettikten sonra kurduğu yeni ailesini o... More

1.BÖLÜM
2.BÖLÜM
4.BÖLÜM
5.BÖLÜM
6.BÖLÜM
7.BÖLÜM
8.BÖLÜM
9.BÖLÜM
10.BÖLÜM
11.BÖLÜM
12.BÖLÜM
13.BÖLÜM
14.BÖLÜM
15.BÖLÜM
16.BÖLÜM
17.BÖLÜM
18.BÖLÜM
19.BÖLÜM
20.BÖLÜM
21.BÖLÜM
22.BÖLÜM
23.BÖLÜM
24.BÖLÜM
25.BÖLÜM
26.BÖLÜM
27.BÖLÜM
28.BÖLÜM
29.BÖLÜM
30.BÖLÜM
31.BÖLÜM
32.BÖLÜM
33.BÖLÜM
34.BÖLÜM PART 1
34.BÖLÜM PART 2
35.BÖLÜM
36.BÖLÜM
37. BÖLÜM PART 1
37.BÖLÜM PART 2
38.BÖLÜM
39.BÖLÜM
40.BÖLÜM
41.BÖLÜM
42.BÖLÜM
43.BÖLÜM
44.BÖLÜM
FİNAL
YILBAŞI ÖZEL BÖLÜM
14 ŞUBAT ÖZEL BÖLÜM
ÖZEL BÖLÜM 3
YENİDEN
ÖZEL BÖLÜM 4
ULUHAN AİLESİ YENİ KİTAP

3.BÖLÜM

78.3K 4.4K 1.2K
By yazankelebek_

||DÜZENLENDİ||

İYİ OKUMALAR❤️



3.BÖLÜM




Heyecanlı ve tedirgin bir şekilde kahvaltı hazırlıyordum.Bugün pazartesiydi ve Batı'yı kreşe götürecektik.Hafta sonu beklediğimin aksine hızlı geçmişti. Yamaç'a da Batı'ya da biraz daha alışmıştım.

Dün akşam Yamaç'a, yarın onunda gelip gelemeyeceğini sorduğumda gelebileceğini söylemişti.

"Günaydın."diyen Yamaç ile irkildim.

"Günaydın."dedim.

"Batı'dan daha çok heyecanlısın."dedi Yamaç ve çay bardaklarını masanın üzerine koydu.

"Sanırım."dedim.

"Korkma, heyecanlanma. Oğlumu daha önce hiç bu kadar mutlu görmemiştim. Teşekkür ederim."dedi Yamaç.

"Önemli değil. O mutlu olunca bende mutlu oluyorum."dedim.

"Birbirinize beklediğimden çabuk alıştınız."dedi Yamaç.

"İkimizde annesiz olduğumuz içindir."dememle birlikte dilimi tutmadığım için kendime kızdım.

"Özür dilerim."diye mırıldandım.

"Sorun değil,haklısın. Anne yokluğunu bilen birini,  annesi olan biri anlayamaz."dedi.

"Evet."dedim.

Mutfağa doğru yaklaşan küçük adım seslerini duyunca Batı'nın da uyandığını anladım.

Çok geçmeden mutfak kapısından içeri girdi.

"Günaydin."dedi.

"Günaydın."dedik Yamaç ile aynı anda.

"Yemek yiyelim. Okul!" dedi ve zorlanarak da olsa sandalyenin üzerine oturdum.

Batı'nın ısrarları sonucu hızlı bir şekilde kahvaltımızı yapmıştık.

Yamaç, Batı'yı giydirirken bende okul çantasını hazırlıyordum.

Boya kalemlerini ve resim defterini çantasına koyduktan sonra suluğuna da su doldurdum.

Hazırlandıktan sonra arabaya bindik.

Kısa bir yolculuğun ardından kreşin bahçesine geldiğimizde aynı bahçeyi bir ilkokul ile paylaştığını fark ettim. Hatta binalar bitişikti.

Yamaç, cüzdanından çıkardığı bozuk paraları Batı'nın çantasının ön gözüne koyduktan sonra yanına yirmi lira da kağıt para koydu.

"Kantinden bir şey almak istersen paran burada ama öğretmenine söyle, tamam mı?"dedi Yamaç.

"Tamam."dedi Batı.

Arabadan indiğimizde gerginlikle Batı'nın yanıma gelmesini bekledim.

Batı elimi tuttuğunda diğer elini de Yamaç'a uzattı.

Kreşin  içerisine girdiğimizde oldukça rengarenk olduğunu fark ettim.

Küçük çocukların her birinin yanında anneleri olduğunu tahmin ettiğim kadınlar vardı.

Eğer her gün burası böyle ise Batı'nın etkilenmesi çok normaldi.

Kreşten içeri girdiğimizde bazı küçük çocukların bakışları Batı'nın üzerine düşmüştü ardından da bana ve Yamaç'a kaçamak bakışlar atmışlardı.

Geniş sınıftaki askılığın yanında durduğumuzda Batı'nın ceketini  çıkartarak diğer çocukların ceketlerinin  yanıma astım ve dizlerimin üzerine yere oturarak  Batı ile boylarımızı yakınlaştırdım.

"Yemeklerini düzgünce ye,tamam mı?"diye sordum başka ne söyleyeceğimi bilemeyerek.

"Tamam."dedi Batı ve hevesle gülümsedi.

Gülümseyerek yanaklarına birer öpücük bıraktığımda Yamaç da benim gibi yere oturdu ve Batı'nın yanaklarına birer öpücük bıraktı.

"Bir şey olduğunda öğretmenine söyle. Öğretmeninde ikimizin de numarası var."dedi Yamaç.

"Tamam baba."dedi Batı.

Yamaç küçük okul çantasını Batı'nın kollarına taktıktan sonra Batı ile son kez vedalaşarak oradan çıktık.

"Bugün çok mutlu oldu."dediğimde Yamaç buruk bir şekilde gülümsedi.

"Umarım akşam eve ağlayarak gelmez."dedi .

"Batı'ya artık sen işteyken bakabilecek biri olmadığı için kreşe gönderdiğini söylemiştin ama artık ben varım. Batı burada mutsuz olmaya devam edecekse gitmesin. Ben evde bakarım ona. Zaten bunun için evlendik."dedim.

"Birkaç hafta daha gitsin kreşe duruma göre bakarız. Zaten daha üç yaşında,gitmeyerek pek bir şey kaybetmez.Erken bile başladı denebilir."dedi Yamaç.

Bahçeden çıkmadan önce bakışlarım anne ve babası ile okula gelen ilkokul çocuklarının üzerine düştüğünde buruk bir şekilde gülümsedim.

Gözlerim dolduğunda omzuma sarılan kol beni göğsüne doğru çektiğinde okul bahçesi bakış açımdan çıkmıştı.

"Bakma."dedi Yamaç.

Cevap vermedim.

Arabaya bindiğimizde yüzüne bakmıyordum.Parmaklarımla oynuyordum.

"Onları çok özlüyorsun."dedi Yamaç ve arabayı çalıştırdı.

"Evet."dedim.

Annem ve babam benim her şeyimdi.

Neredeyse dört ay olmasına rağmen onlarsız yaşamaya hala alışamamıştım.

"Teselli edecek sözcükler söylesem bile ikimizde biliyoruz ki geri gelmeyecekler. Ancak ne zaman ağlamak için bir omuza ihtiyacın olsa yanındayım."dedi Yamaç.

Eğdiğim başımı kaldırarak minnetle gözlerime baktım ve "Teşekkür ederim."diye mırıldandım.

•••

Önümdeki soru bankasını sıkılarak geriye doğru ittim.

Yamaç, Batı'yı okula bıraktıktan sonra beni de eve geri bırakarak işe gitmişti.

İlk önce kendime bir çalışma programı oluşturmuş ve ardından da ders çalışmaya başlamıştım.

Sırtımı oturduğum sandalyeye yasladığımda telefonumu elime alarak kilidini açtım.

Saat 15.00.

Batı'nın bir saat sonra okuldan çıktığını dün öğrenmiştim.

İlk önce ders çalışırken dağıttığım masayı toparladım ardından da kot pantolon ve üzerine de bir tişört giydim.

Sabah Yamaç'ın verdiği kredi kartını ve paraları koyduğu cüzdanı çekingen bir şekilde telefonum ile birlikte küçük kol çantamın içine koyarak evden çıktım.

Allahtan anahtarı almayı son dakika aklıma getirmiştim.

Kısa bir yürüyüşün ardından okula vardığımda ilkokul çocuklarının teneffüste olduğunu fark ettim.

Kreşin kapısından içeri girdiğimde çocukların daha yeni yeni toparlanmaya başladığını gördüm.

Batı'nın yanına gittiğimde üzgün bir şekilde bacaklarıma sarıldı.

Bir şey mi olmuştu?

Onu kucağıma aldım.

"Bir şey mi oldu?"diye sordum.

"Benim geyçek annem neyde? Sen benim cici annem misin?"diye soran Batı'ya şaşkınlıkla bakıyordum.

"Cici anneley çocuk sevmezmiş. Beni  sevmiyon ?"diye sorduğunda şaşkınlığım daha da arttı.Neredeyse ağlayacak gibi bakıyordu yüzüme.

"Kim söyledi sana bunları?"diye sordum.

"Yeni aykadaşlayım."dedi.

"Onlar sana yalan söylemişler. Beni seni çok seviyorum."dedim.

"Gerçek?"diye sordu.

"Gerçekten."dedim ve saçlarının üzerine bir öpücük bıraktığımda şımarıkça gülümsedi.

Gerçek annesinin nerede olduğunu sormakta  ısrarcı olmadığı için  ve keyfi yerine geldiği için sevinmiştim.

Batı ile birlikte boya kalemlerini toplayarak çantasına koyduktan sonra ceketini  de giymesine yardım ettim.

Bir elimle Batı'nın küçük elini tutarken diğer elimde de Batı'nın çantasını taşıyordum.

Kaldırımdan yürürken birkaç adım uzağımızdaki marketi fark ettim

"Batı, okulda abur cubur yedin mi?"diye sordum.

"Hayıy."dedi Batı.

Yalan söylemediği belliydi.

"O zaman markete girelim."dedim.

"Geyçek?"diye sordu hevesle.

"Gerçekten ."dedim.

Markete girdiğimiz zaman Batı hemen ayıcıklı jelibon paketini eline alarak bana gösterdi.

"Bu!" dediğinde onu başımla onaylamıştım.

Batı'nın pizza yerken ketçap olmadığı için üzüldüğünü hatırlayınca bir tane de ketçap alarak kasaya geldik ve aldıklarımızın parasını nakit para ile ödedim.

Eve geldiğimizde ilk önce ellerimizi yıkadık ardından da Batı'ya pijamalarını giydirmek için odasına gittik.

Pantolonunu çıkardığım sırada dizinde fark ettiğim kızarıklıkla istemsizce kaşlarım çatıldı.

"Buraya ne oldu Batı?"diye sordum.

"Koşayken üştüm."dedi.

"Biri itmedi değil mi?"diye sordum emin olmak için.

"Hayıy. Beni ittiley önceden ben babama söyledim."dedi Batı.

Bu eve daha dört gün önce geldiğimi biliyordum ama Yamaç'a Batı'nın o kreşe gitmesini istemediğimi söylemeliydim yoksa sinirden oradaki veliler ile kavga edebilirdim.

Bugün gözlemlediğim kadarı ile veliler kibirli ve benim çocuğum ne yaparsa doğrudur. Hata yapmaz gibi bir tavırları vardı.

Ayrıca annesi yok diye bir çocukla dalga geçiliyorsa ben çocuğu değil ailesini suçlardım.
Çünkü çocuklar bu yaşlarda ailesinden ne görürse onu yapıyordu. Kendilerine onları rol model ediniyorlardı.

"Kreşi seviyor musun, Batı?"diye sordum.

"Şimdi seviyoyum."dedi.

"Neden şimdi? " diye sordum.

"Çünkü sen vaysın. Bende heykes gibiyim. Fayklı değilim."dedi.

"Aslında farklı olmak kötü bir şey değil. Normal olmak çok sıkıcı."dedim.

"Bence sıkıcı diyil."dedi hemen ve omuz silkti.

Batı'nın üzerini değiştirdikten sonra kendimde pijamalarımı giydim.

"Akşam yemeğinde köfte ve patates ister misin?"diye sordum.

"İsteyim."dedi.

"Tamam ama jelibonunu yemekten sonra yiyeceksin."dedim.

"Tamam."dedi.

Mutfağa doğru giderken peşimden geldiğini fark ettim. Mutfağa girdiğimizde Batı sandalyenin üzerine çıkarak oturdu ve yere değmeyen ayaklarını sallandırmaya başladı.

Patatesleri soymaya başladığımda , "Babamı aya. Ketçap alsın."dedi Batı.

"Biz aldık."dedim ve tezgahın üzerindeki ketçapı gösterdim.

"Tamam. Babamı ayayabiliy miyim?"diye sordu.

Ellerimi havlu kağıt ile kurulayarak telefonumdan Yamaç'ı arayarak Batı'ya verdim ve patatesleri soymaya devam ettim.

"Baba!"dedi hevesle Batı.

"Babacım."diyen Yamaç'ın sesini ev sessiz olduğu için rahatlıkla duyuyordum.

"Eve geldik."dedi Batı.

"Nasıldı bugün?"diye sordu Yamaç.

"Çok güzeldi. Yeni aykadaşlayım oldu."dedi Batı.

"Çok sevindim. Eve gelirken almamı istediğin bir şey var mı?"diye sordu Yamaç.

"Yok.Baba! Biz ketçap aldık!"diyen Batı'ya güldü.

Yamaç'ın da güldüğünü duydum.

"Tamam."dedi.

Batı telefonumu masanın üzerine koyduğunda bende patatesleri soymuş ve doğrayarak suya koymuştum. Yamaç geldiği zaman köfteler ile birlikte kızartırdım. Eve alışmam için yemek yapmak için gelen kadına birkaç hafta izin verdiğini söylemişti.

Salona geldiğimiz zaman , "Benim ödevim vay."dedi Batı.

"Getir yapalım."dediğimde koşarak koridordaki çantasını getirdi.

İlk önce boya kalemlerini çıkardı ardından da iki tane fotokopi kağıdını çıkarttı.

"Bunlay."diyerek bana uzattığında gülmemek için kendimi zor tuttum.

Keşke ödevler sadece resim boyamaktan ibaret olsa!

Batı ile birlikte boyama yaparken kapının açılma sesini duydum.

Yamaç gelmiş olmalıydı.

Batı kendini boyama yapmaya o kadar kaptırmıştı ki sesi duymamıştı.

Yamaç salona geldiğinde eğilip Batı'nın yanağına bir öpücük bıraktığında Batı irkildi.

"Baba!"dedi heyecanla az önce korkan o değilmiş gibi.

Batı ve Yamaç'ı tek başlarına bırakarak mutfağa geçtim ve patatesleri kızartmaya başladım.

"Yardım lazım mı?"diye soran Yamaç ile irkilerek omzumun üzerinden baktım.

"Gerek yok."dedim.

Yanıma gelerek sürahideki suyu bardağa doldurup içtiğinde, "Sana söylemem gereken bir şey var."dedim.

"Dinliyorum."dedi.

"Batı'yı okuldan almaya gittiğimde bana ; 'Benim gerçek annem nerede?Sen benim cici annem misin? Cici anneler çocuklarını sevmezmiş.Sende beni sevmiyor musun?'diye sordu."dedim.

"Nereden öğrenmiş bunları?"derken sesi sert çıkmıştı.

"Yeni arkadaşları söylemiş. Bende onu çok sevdiğimi arkadaşlarının yalan söylediğini söyledim."dedim.

"Gerçek annesini tekrar sordu mu?"

"Hayır.Bir de şey."dedim çekinerek ve sustum.
Şuan ondan biraz da olsa korkuyordum. Sinirli görünüyordu.

"Okul çıkışı keyfi yerine gelsin diye jelibon aldım ama yemekten sonra yiyeceğine söz verdi."dedim.

"Tamam."dedi ve mutfaktan çıktı.

Söylemek  ile hata mı etmiştim?

Hayır,bilmesi gerekiyordu.

Her şeyi hazırladıktan sonra mutfağın kapısından, "Yemek hazır!"diye seslendim.

"Köfte patates!"diye bağırarak mutfağa giren Batı'ya güldüm.

Hevesle sandalyeye oturdu ve hemen çatalını köfteye batırdı.

Yamaç da hemen arkasından gelip Batı'nın yanındaki yerine oturduktan sonra Batı'nın saçlarının üzerine bir öpücük bıraktı.

"Baba! Bak köfte! Patates!"dediğinde Batı, Yamaç güldü.

Yemek boyunca Batı hevesli bir şekilde kreşteki gününü anlatmıştı.

"Yemek bitince ne diyorduk?"diye sordu Yamaç, Batı'ya.

"Elleyine saylık."diyen Batı'nın yanağından makas aldım.

"Afiyet olsun."dedim.

Hep birlikte kısa sürede mutfağı toparladıktan sonra salona gelmiştik.

Batı kendi kendine koşturarak salonda oyun oynamaya başladığında Yamaç onu gülümseyerek izliyordu.

"Mutfakta durduk yere sert çıkıştım. Özür dilerim. Batı'nın biyolojik annesinin konusunun açılması beni sinirlendiriyor."dedi Yamaç.

"Sorun değil."dedim.

"Bana kırıldıysan , sinirlendiysen bunu içine atma. Bu evde herkes  eşit. Susman gerektiğini düşünme sakın."dedi Yamaç.

Anne ve babam öyle olmasa da maalesef akrabalarım  bu konuda oldukça cahildi öyleydi. Erkek ne derse doğrudur der susarlardı. Karşı gelmezlerdi.
Ben ise onlar gibi boyun eğmediğim için akrabalarımdan  kimse beni sevmezdi.
Zaten öyle insanların beni sevmesini istemezdim.

"Merak etme susmam."dedim.

"Abim seninle tanışmak için bir iki saatliğine geleceğini söyledi."dedi Yamaç.

"Benimle mi?"diye sordum.

"Evet."dedi.

"Kim?"diye sordu Batı.

"Amcan."dedi Yamaç.

"Yaşasın!"dedi Batı.

"Abim kafa dengi bir insandır. Ondan çekinmene gerek yok."dedi Yamaç.

"O işler dediğin kadar kolay olmuyor."dedim.

Tam pijamalarımı değiştirmek için ayağa kalkacağım sırada kapı çalmıştı.Batı kapıya doğru koşmaya başladığında Yamaç da arkasından gitmişti. Bende Yamaç'ın arkasından gittim.

Kapının önünde kumral saçlı ve yeşil gözlü hafif kirli sakallı bir adam vardı.Yamaç ile birbirlerine benziyorlardı.Batı çoktan adamın kucağına çıkmıştı.

"Hoşgeldin."dedim başka ne diyeceğimi bilemeyerek.

"Hoşbuldum. Ben Yaman."dedi ve elini uzattı.

"Duru."dedim ve bende uzattığı elini tutarak tokalaştım.

Pijamalarım ile olduğum için açıkçası biraz utanmıştım.

Salona geldiğimizde bile Batı , Yaman abinin kucağından inmemişti.

"Neydesin? Hiç  gelmedin?"diye sordu Batı.

"Siz burada olmadığınız için gelememiş olamaz mıyım, amcacım?"diye sordu Yaman abi alayla.

"Doyyu."dedi Batı.

"Senin doyyu diyen ağzını yerim."diyerek Yaman abi, Batı'nın yanaklarını ısırdı.

Batı bundan memnun olmayarak kendini amcasının kucağından yere atarak gelip tam yanıma oturdu. Başını da koluma yasladı.

"Amcama kız. Babam kızmıyoy."dedi Batı.

"Bende kızamam."dedim.

"Neden? Babam kızdıyında amcam onun kafasına vuyuyo ama sana vurmaz."dedi Batı.

"İkizin olsa benzemez bu kadar. Aynı senin küçüklüğün."dedi Yaman abi, Yamaç'a bakarak.

"Bana benzeyecek tabi ki."dedi Yamaç.

"Nasılsın Duru? Alışabildin mi?"diye sordu.

"İyiyim. Sen nasılsın? Alıştım sayılır."dedim.

"Bende iyiyim.Eşim de gelip tanışmak istiyordu ama hamileliği onun için biraz yorucu geçtiği için gelemedi."dedi.

"Sorun değil."dedim.

"Biliyoy musun, yengemin kaynı kocaman. İçinde bebek vaymış."dedi Batı.

"Sana kardeş geliyor babacım."dedi Yamaç.

"Büyüdüm ben abi olcam."dedi Batı.

"Cinsiyeti belli oldu mu?"diye sordum.

"Erkek."dedi.

"Artık bizim gibi birbirlerini döve döve büyürler."dedi Yamaç gülerek.

"Oğluma kimse dokunamaz."dedi Yaman abi korumacı bir tavırla.

"Aynen abi aynen."dedi Yamaç.

Yaman abi, Yamaç'ın ensesine bir tane şaplak geçirdiğinde Batı kıkırdadı.

"Babanı gelip kurtaracağına gülüyorsun."diye söylendi Yamaç.

"Geldim baba!"dedi Batı ve koşarak Yaman abinin üzerine atladı.

Yaman abi ve Batı birbirleri ile boğuşurken Yamaç da yanıma oturdu.

Yaman abinin çocukla çocuk olacağını hiç düşünmemiştim. Ciddi biri gibi duruyordu.

Koltuktan yere inip güreşmeye başladıklarında güldüm. Yaman abi yaklaşık iki saat oturduktan sonra gitmişti.Batı yorulup uyuyunca baya sohbet etmiştik ve Yamaç'ın dediği doğruydu. Kafa dengi biriydi Yaman abi.

Hatta , 'Yamaç bir şey yaparsa bana söyle. Seve seve döverim. Daha çok senin abinim bu eşşek kadar oldu zaten.' demişti.

Banyodaki işlerimi hallettikten sonra yatağa uzandım.

"Gece put gibi durma. Sağa sola dön. Uyanmam. Tam aksine sen öyle durunca yaşıyor musun diye kontrol etmem gerekiyor."diyen Yamaç ile afalladım.

Gece  rahat uyumadığımın farkına varmıştı demek ki.

"Tamam."diye mırıldandım ve ona doğru dönerek yatakta uzanmaya devam ettim.

"İyi geceler."diyerek gözlerimi kapattım.

Yorganı omzumun yukarına doğru çektikten sonra, " İyi geceler." dedi.

•••

BÖLÜM SONU

Continue Reading

You'll Also Like

192K 14.8K 29
Bitmeyen acılar silsilesi.Yıllardır yanan özlem ateşi. Gitmeye çalışan,susmayan yüreğin sesi. Uğruna şehîd olunan Rabb`in Şühedâ`sı hepsi. Gel. Birli...
2.6M 132K 54
Bir insana ne zaman aşık olursunuz? Çocukken, o gol atmak istediği için onun yerine kaleye geçtiğinizde mi? Yoksa, saatlerce beklediği salıncak sıras...
408K 11.1K 51
alev:OĞUZ BEN ASIK OLDUM!!! oğuz:YİNE KİME AMK????!! alev:acar'a oğuz: siktir!
13K 9.8K 56
(DÜZENLENİYOR) "İnanıyorum... Güzel günlerin geleceğine inanıyorum, inanmak zorundayım. Hayatın bir adaleti varsa bana güzel günleri göstermeliydi. B...