Bunny ✵ JJK ✓

De Vennusiaa

92K 9.3K 10.3K

[Tamamlandı] Ağzını elleri ile kapatıp sırtını kapalı kapıya deydiren Haneul'ın başından aşağı soğuk sular dö... Mais

✵1✵
✵2✵
✵3✵
✵4✵
✵5✵
✵6✵
✵7✵
✵8✵
✵9✵
✵10✵
✵11✵
✵12✵
✵13✵
✵14✵
✵15✵
✵16✵
✵17✵
✵18✵
✵19✵
✵20✵
✵21✵
✵22✵
✵23✵
✵24✵
✵25✵
✵26✵
✵27✵
✵28✵
✵29✵
✵30✵
✵31✵
✵32✵
✵33✵
✵34✵
✵35✵
✵36✵
✵37✵
✵38✵
✵39✵
✵40✵
✵41✵
✵42✵
✵43✵
✵45✵
✵46✵
✵47✵
✵48✵
✵49✵
✵50✵
✵51✵
✵52✵ | FİNAL
✵ Bunny 2 ✵

✵44✵

937 101 60
De Vennusiaa

Haneul kapının önünde Jungkook'u beklerken erkekler tuvaletinde ellerini yıkıyan Jungkook musluğu kapatmış ve doğrulup karşısındaki aynadan kendine bakmıştı.

Öğretmenleriyle konuşacaktı bugün Haneul. Sonra da uzun bir süre okula gelmeyecekti.

Ellerini kenardaki peçe ile kurulayan Jungkook onu çöpe atıp kapıyı açtığında gözlerini hemen ona doğru çevirmişti Haneul. Ardından da Jungkook tamamen dışarı çıktığında "Hadi" diyip elini ona doğru uzatmıştı.

Haneul'ın elini tutan Jungkook koridorda ilerlemeye başladığında "Elimi tutmaktan çekinmiyorsun?" demişti. "Hiçbir şey umrumda değil artık. Yorgun ve sinirliyim. Sırf bi seri katil yüzünden okulumdan oldum" diye de karşılık vermişti Haneul. Jungkook da duraksamış ve Haneul'a bakmıştı.

"Sen değil ya, hapishaneden kaçan"

Haneul kıkırdadığında gülümseyip onun elini bırakmıştı Jungkook. Ardından da "Hadi geç bakalım" diyip Haneul'ın öğretmenler odasına girişini izlemişti.

...

Eve gelen Haneul çantasını masasının kenarına koyunca derin bir nefes almış ve kendini sandalyeye bırakmıştı.

Normalde hemen yatağa atlayıp gözkerini kapatır ve uyumaya çalışırdı fakat üstünü değiştirmemişti. Jungkook sayesinde yeni ve güzel bir alışkanlık edinmişti Haneul. Kirli kıyafetlerle yatağa girmiyordu artık.

Sandalyede birkaç dakika oturup tavanı izleyen Haneul ayağa kalktığında ceketini çıkartıp oturduğu yere bırakmıştı. Ardından da gömleğinin düğmeleri açmaya başlamıştı yavaş yavaş.

Güzel miydi acaba Haneul? En son kaç kiloydu onu bile hatırlamıyordu. Yiyip yiyip duruyır, spor da yapmıyordu. Kaslı ve yakışıklı bir sevgilisi vardı ama dışarıdan çift gibi görünüyorlar mıydı acaba?

Haneul gömleğini çıkartıp sandalyenin üstüne attığında sütyeni ve eteğiyle kalmıştı aynanın önünde.

Elini beline koyup karnını içeri çekmişti. Kafasını hafifçe kaldırıp göğüsünü şişirmişti. Ardından da tuttuğu nefesi bırakıp eski haline geri dönmüştü.

"Benim şu vücuda bir şeyler yapmam lazım" diyen Haneul göbeğine küçük bir şaplak attığında eteğinin fermuarını açmış ve üstünü değiştirmeye başlamıştı.

...

"Yanına gelmek istiyorum" diye mesaj atmıştı Haneul Jungkook'a. Canı çok sıkılmıştı ve onu çok özlemişti.

Daha sabah görüşmüşlerdi ama hocalarıyla konuştuktan sonra izin kağıdıyla okuldan ayrılmıştı Haneul. Yaklaşık bir haftalık bir izin kağıdı vardı ve bu süre zarfınca okula gitmeyecekti.

Jungkook "Gelme" yazıp Haneul'a yolladığında kaşlarını çatıp "Neden?" diye sormuştu Haneul. Jungkook ise "Yatacağım şimdi, iyi geceler." yazıp ona göndermişti.

Telefonunu kapatıp şarja takan Jungkook maskesini indirdiğinde ayaklanıp "Ne oldu böyle? Bir problem mi var?" diye yazmıştı Haneul. Ama mesaj karşı tarafa iletilmemişti.

"Kesin dışarıya çıkacak" diyen Haneul dolabına yöneldiğinde kapağını açmış ve kıyafetlerine bakmıştı. Ardından da duraksamış ve derin bir nefes vermişti.

Masanın üstüne bıraktığı telefonu tekrar eline alan Haneul Jungkook'un diğer hesabına yazmıştı.

Bu hesaptan birkaç gün önce haberi olmuştu Haneul'ın. Jungkook Bunny olduğunda başka bir telefon kullanıyor ve yanında o küçük telefonu gezdiriyordu. Acil bir durum olursa diye.

Haneul Jungkook'a mesaj atıp "Umarım dışarıda değilsindir." yazdığında mesajın iletildiğini görmüştü. Ardından da "Of, Jungkook" diyip sandalyeye oturmuştu.

Jungkook yolda yürürken "Yakalandım hah?" yazmıştı Haneul'a. Haneul ise "Dalga geçmeyi bırak. O seri katilin peşine düştün değil mi?" yazmıştı.

[*****]

*****:

O katili bilerek saldılar. Beni tuzağa düşürmek için.
Katilin haberi var mı yok mu bilmiyorum ama bunu öğreneceğim.

Haneul:
Salak mısın Jungkook?
Tuzak olduğunu bile bile nasıl gidiyorsun aklım almıyor.

*****:
Ben halledeceğim merak etme

Haneul:
Tek başına yapamacaksın biliyorum.
Kesin yakalanacaksın

*****:
Bana güç vermen gerekmiyor mu?
Yakalanacaksın falan?
Kötü enerji hep bunlar.

Haneul:
Aptalın tekisin.

Haneul sinirle telefonu yatağın üstüne fırlattığında telefonunu cebine koyup fabrikaya yaklaşmıştı Jungkook. Ardından da kapıya yaklaşmış ve ellerini kullanmadan kapıyı incelemeye başlamıştı.

...

Haneul yatakta yatalı nerdeyse yarım saat olmuştu ama hiçbir haber yoktu Jungkook'tan. Bir tavana bir de pencereye bakıyordu Haneul ama zaman geçmiyordu. Jungkook polislerin tuzağına bile bile kendi gitmişti ve bundan da şikayetçi değildi. Tekrar Jungkook'a yazmak istiyordu ama yapamıyordu da.

Haneul bunları düşünürken gelen bildirim ile yatağın kenarından fırlamış ve hemen telefonuna yönelmişti.

[*****]

*****:
Bana yardım edebilir misin?

Haneul:
Ne oldu?
Yakalandın mı yoksa?
Ben sana demiştim!

*****:
Ya Haneul bi dur
Hayır tabii ki yakalanmadım.
İnan yazmakla yazmamak arasında on dakikadır düşünüyorum ama başka çarem yok.
Buraya gelebilir misin?

Haneul:
Neden?

*****:
Kapıyı kullanamıyorum.
Burada bir havalandırma var ama geçmek için çok büyüğüm.
Seni tehlikeye atmam biliyorsun.
Yine de başka yazacak kimsem yok.

Haneul:
Havalandırmadan geçmem için mi çağırıyorsun yani?

*****:
Bebeğim lütfen

Haneul:
Yalakalık yapma
Gelmiyorum
Sen de git evine yat uyu

*****:
Yine de şansımı denedim
Sana iyi geceler

Haneul:
Gitmeyecek misin?

*****:
Adamı zor buldum
Tabii ki de gitmeyeceğim

Haneul:
Bak yakalanırsın

*****:
En fazla idam edilirim

Haneul:
JUNGKOOK!
Manipülasyon yapma

*****:
Bir şey demedim.
Hadi yat uyu saat geç oldu.

Haneul:
Adres ver.

*****:
Yat uyu dedim

Haneul:
YA GEL DEDİN GELİCEM İŞTE

*****:
Zorla olmaz.
Ayrıca doğru, tehlikeli bir şey
Seni tehlikeye atamam
Aptalca bir plandı

Haneul:
Adresi verecek misin yoksa tek tek sokakları gezip seni mi arayayım?

*****:
İki sokak gerideki terk edilmiş fabrikanın önündeyim.

Haneul:
Geliyorum.

*****:
Kimseye yakalanma.
Bol, siyah, desensiz ve şapkalı giyin.
Saçlarını da topuz yap.

Haneul:
Ben gelene kadar bir şey yapma.

*****:
Konuşmaları sil

Haneul konuşmaları sildikten sonra derin bir nefes vermiş ve "Madem vazgeçiremiyorum. Yardım etmekten başka çarem yok." diye düşünmüştü. Ardından da dolabına yönelip kıyafetlerini karıştırmaya başlamıştı.

Siyah eşorfmanını giyip üstüne düz siyah sweatini geçirdikten sonra saçlarını topuz yapmış ve kafasını kapatmıştı. Aynanın önüne geçtiğinde "Güzel kombin oldu" demişti kendi kendine. Ardından da telefonunu cebine koyup yavaşça odadan çıkmıştı.

Dış kapıyı zorlanmadan açan Haneul dışarı çıkıp siyah spor ayakkabılarını giydiğinde yavaş adımlarla ayrılmıştı apartmandan. Ardından da sokakta ilerlemeye başlamıştı.

...

Fabrikaya yaklaşan Haneul adımlarını yavaşlattığında Jungkook kenardaki çalıların arasından çıkıp Haneul'ın ağzını kapatmış ve konundan tutup çalıların içine çekmişti onu.

Haneul çığlık atmamamıştı çünkü çok hızlı gelişmişti olay. Daha ne olduğunu anlamadan Jungkook'un gözleriyle karşılaşmıştı.

"Hoşgeldin güzellik"

Haneul kaşlarını çattığında "Deli misin?" diye sormuştu fısıltıyla. Jungkook ise elini arkasına atmış ve Haneul'ın maskesini çıkartıp ona doğru uzatmıştı.

"Al bakalım. Sana yapmıştım."

Haneul hayretle gözlerini açıp "Geleceğimi biliyor muydun yani?" dediğinde olumsuz anlamda kafa sallayıp "Ne olur ne olmaz diye yapmıştım." dediğinde derin bir nefes verip maskeyi ondan almıştı Haneul. Ardından da "Ne yapacağız?" diye sormuştu.

"Bunu normal şartlar altında söylemezdim ama kucağımdan kalkmalısın önce."

Haneul kaşlarını havalandırıp "Evet, doğru" dediğinde Jungkook'un kucağından kalkmış ve kenara çömelmişti. Jungkook da hafifçe kıkırdayıp kendi maskesini çıkartmıştı.

"Adam içeride. Etrafta da kimse yok, kontrol ettim. Yalnız kapıda tahmin ettiğim gibi alarm var. Açtığımız an karakola sinyal gidecek."

"Her şeyi planlı mı yani?"

Jungkook olumlu anlamda kafa sallayıp "Adamı beni yakalayabilmek için saldılar dedim ya? Büyük ihtimal adamın haberi yok. Kimseyi de bu zamana kadar öldürmedi. Her şey polisin oyunu. O komiser... Çok zeki. Ama benim zeki olduğumu unutacak kadar aptal" dediğinde hayretle bakmıştı Haneul Jungkook'a. Ardından da "Çok havalısın" demişti.

Duraksayan Jungkook şaşkınlıkla Haneul'a baktığında "Aa- pardon. Tamam, hadi devam. Havalandırma dedin. Nerede?" diye sormuştu.

"Ağaçtan tırmanıp ust kattaki terasa çıkacağız. Orada havalandırma var, içeri girsen yeter. Sonra oradan çıkıp pencereyi açacaksın. Çok sağlam değil pencere, önündeki çürük tahtaları söksen yeter."

Haneul kaşlarını havalandırıp "Çok kolaymış gibi söylüyorsun." dediğinde "Kolay zaten. Üst kata çıkalım, gerisi çocuk oyuncağı" demişti Jungkook. Ardından da maskesini indirip "Hadi" demişti Haneul'a.

Maskesini takan Haneul ve Jungkook çalıların içinden çıktığında hızlı adımlarla terk edilmiş fabrikanın arka tarafına geçmişlerdi. Ardından da o büyük açacın dibine gelip derin bir nefes almıştı ikisi.

"Bin sırtıma."

Haneul Jungkook'un sırtına çıkıp sıkıca ona sarıldığında ağaca tırmanmaya başlamıştı Jungkook. Kalın dallara tutunup ilerlediğinde birinci kata ulaşmıştı. Ardından da "Sıkı tutun" diyip atlamış ve zar zor ayakta kalıp terasa çıkmıştı.

Onun sırtanından indikten sonra etrafa bakınmıştı Haneul. Jungkook'un elini tutmasıyla da kafasını ona çevirmiş ve terasta ilerlemeye başlamışlardı.

Havalandırmanın önüne geldiğinde kapağını yavaşça açmıştı Jungkook. Ardından da "Hadi bakalım" demişti.

Haneul kendi içinden "Ya sığmazsam?" diye düşünürken elleriyle Haneul için bir basamak oluşturmuştu Jungkook. Haneul da Jungkook'un ellerine basıp yükselmiş, havalandırmadan kafasını içeri sokmuştu.

Havalandırmanın kendisi için yeterince büyük olduğunu gören Haneul gülümsemiş ve sürünmeye başlamıştı içeride. Bundan sonrası tamamen ona kalmıştı.

Jungkook endişeyle dışarıda beklerken birkaç dakika geçmişti bile.

Etrafa bakınıyor, havalandırmadan içeri bakıyor ve "Ya o adam uyandıysa?" diye düşünmeden alıkoyamıyordu kendini.

Birkaç takırtı sesi yüzünden hızlıca pencereye yönelen Jungkook tahtaları çıkartan Haneul'a gülümsemiş ve "İşte benim kızım" demişti hafifçe gülümseyip. Haneul ise titreyen elleriyle tahtaları çekip camı açmaya çalışmıştı.

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

✵~Oy vermeyi unutmayın~✵

.
.
.
.
.
.
.

Continue lendo

Você também vai gostar

396K 36.3K 32
Kore'nin nesillerdir düşman olan iki sürüsü; Kim'ler ve Jeon'lar aynı davete katılır. Beklemedikleri şey ise attığı yumruk ile ruh eşi oldukları orta...
57K 3.4K 24
Ve Lalisa Manoban geri döndü. Kırdığı kalpleri iyileştirmek için mi ? Yoksa yeni yaralar açmak için mi ? Welcome to my world .
13.8K 1K 40
Hala seninle kalabilme şansını bana verebilir misin? /BİTTİ/ DÜZENLENİYOR... (30.04.2021) /21.07.2020/
163K 8.8K 48
[Betreyal and Love] Bay kendini bilmiş ukala pislik Kim'e aşık olamazsın Heijin kendine gel ~Min Heijin 2 kitap şeklindedir. 2. Kitabı profilime giri...