KARAYEL +18 (KBM)

Galing kay blackkgillerr

858K 17.9K 3K

Eski adı: KORUMAM BİR METEOR ☄️ Ben nerden bilebilirdim ki babam bana koruma atayacak? ☄️ "İçi... Higit pa

Tanıtım
1
2
3
4
5
6
7
8
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
ÇOK ÖNEMLİ
31
32
33
34
35

9

28.4K 632 191
Galing kay blackkgillerr

KEYİFLİ OKUMALAR 🤎

☄️


Onun gidişiyle ne kadar süre masada oturup kapalı kapıya bakmıştım bilmiyorum.

Tüm beyin fonksiyonlarım algılamayı mantıklı bir açıklama yapmayı reddetmişti. Aklımın hiçbir şekilde almayacağı bu gerçek bıçak oldu kalbimden girdi sırtımdan çıktı.

Paramparça hissediyordum.

Aklımdan silinmeyen adam günlerdir benimleydi.

Sidar yalancıydı.

Babamı dahi kandırmıştı.

Kalbimi zonklatan bir gerçek zihnimde canlandı. Bu da babamın bir oyunu olabilir miydi?

Titrek bir nefes çekerken kendimi hiç olmadığım kadar güçsüz hissettim.

Küskün bedenim sarsıla sarsıla ağlamak istedi. Kimseyle konuşmak istemedi. Özellikle de onu görmek istemedi.

Gözlerini kapattı ve uykunun kollarına sığındı narin bedenim, oysa çok değil birkaç saat önce onun kollarına sığınıyordu.

Sesi kulaklarımda çınlarken bu mümkün olmadı.

O gece gözüme uyku girmedi.

Boş bakışlarım yeni günün sabahına tutunmuştu. Ceset gibi hareketsiz yatıyordum ve yatağa zımbalanmış hissettim.

Çalan odamın kapısı ve inen kulpunu belli bellirsiz duydum. Gelene bakmadım, sırtım dönüktü ve bunu fırsat bildim hareket dahi etmedim. Kalbim gümbürdemeye başlamıştı. Onun gelmiş olma ihtimalı beni korkutuyordu.

"Bal Kumru, uyan bakalım."

Yerimden sıçradım, gelen o değil halamdı. Hızla doğruldum bana ışıltı saçan yüzüne baktım. Kollarını iki yana açmış beni kucağına davet edişine ağzım kulaklarımda karşılık verirken yataktan çıkıp boynuna atlamam uzun sürmemişti.

"Hala çok özledim seni." Boğuk çıkan sesim uyumaktan değil sessiz sessiz ağlamamdan kaynaklanıyordu.

Narin ellerini yüzüme çıkmış bana buğulu gözlerle bakmıştı. Uzanıp yanağıma ince dudaklarını bastırmış omzumdan tutarak ağır ağır bedenimi inceledi.

En son iki yıl önce gördüğüm Şenay Halam tüm zerafetiyle karşımda parlıyordu. Kumral saçlarına eşlik eden mavi gözleri babamla aynıydı. Belli simaları birbirini andırıyordu. O çok güzeldi.

"Ben de özledim seni bal. Ayrıca bu defa tek gelmedim. Hazırlan ve aşağıya gel bakalım."

İçimde doğan merak beni heveslendirmiş kısa sürede hazırlanmama neden olmuştu.

Son olarak da beyaz yürüyüş ayakkabılarımı ayağıma geçirdikten sonra hazırdım. Saçlarımı geriye attığım an hazır olmadığımı fark ettim ve kalbimde hissettiğim acıyla dudaklarımı dişledim.

Onun izleri benimle duruyordu.

Gölge gibi peşimdeydi ve bir de artık acısı eklenmişti.

Onun izlerini ruhum parçalanma pahasına kamfule ederken tek düşündüğüm bir amacı olduğuydu.

Keyfe sağır dilsiz oyunu oynayacak hali olmadığı kesindi.

Aşağıdan gelen gülüşme sesleriyle tek kaşım havalandı. Eve halamın geldiği her zamanki gibi belli oluyordu. Hızlanan adımlarım son basamaktan inmiş ve geniş holü bulmuştu.

Babam ve halam birbiriyle özlem giderircesine hararetli ve oldukça keyifli sohbete girdiklerinden beni fark etmemişlerdi.

Avangard koyu kahverengi berjerde babam oturmuş ve bacak bacak üzerine atmıştı. Hemen yan tarafına halam üçlü koltuğun köşesinde oturuyor ve bedeni abisine eğik duruyordu.

Pekala! Babamın derdi benimle miydi? Bana neden bu şekilde bakmıyordu. Halamı kıskandığıma inanamazken bakışlarım tamamen cam bahçe kapısından kendinden emin ve mutlu görünen kuzenimi buldu.

Ozan.

Hızla yanıma yaklaşırken ben de ona doğru bir iki adım atmıştım ki elleri belime yerleşip beni havalandırmıştı. Bu benim sesli gülmemi sağlarken ellerim omzuna tutundu.

"Seni küçük fare!" Ozan hala beni havada tutarken havadan ona gülerek bakıyordum. "Kocaman olmuşsun."

Onunla daha uzun zamandır görüşmüyorduk. Son gördüğünde memelerim yeni çıkıyor olmalıydı.

Aşağı doğru kaydığımı hissettiğimde daha sıkı tutundum. "Düşeceğim." Diye cırlarken tek kaşı kalkmış yüzünü yüzüme yaklaştırmıştı. "Ben tutarken mi?" Hızla beni çekip çenemden sertçe öptüğünde kıkırdamıştım.

"Ozan, balımı rahat bırak." Halam bizi böyle görmekten oldukça mutlu olduğunu gizlemeyen sesiyle konuştuğunda ayaklarım yer ile temasa geçmişti.

"Anne sanırım Kumru'ya aşık oldum." Kadınsı kahkahası salona yayılırken babamdan gelen homurtular pek memnun olmadığını gösteriyordu.

Dirseğimi karnına geçirip iki büklüm olmasını izlerken kollarından kaçıp halamın kanatlarına sığındım.

"Balımı korkutma Ozan." Herkes gülmeye başladığı sırada Ozan'a bakmak için gezinen bakışlarım ona değdi.

Yüzümde donup kalan gülümseme kısa sürede soldu. Bense ürperdim ve birinin ancak beni sarsmasıyla kendime geleceğim o andaydım.

Sidar hala burada olacak kadar gözü karaydı.

Bana bomboş gözlerle bakıyordu. Çehresi sertti. Her zamanki gibi yıkılmaz duruyor olması sinirlerimi bozdu.

Hızla çöken yan tarafımla irkildiğimde bomboş yere baktığımı fark edip etrafı taramıştım. O gitmiş ben hala o varmış gibi donup kalmış olmalıydım.

Çıplak bacağımda hissettiğim el ile bakışlarım yan tarafıma düştüğünde Ozan bana gülümseyerek bakıyordu. Bu elin yabancı oluşu içimdeki buhranı ortaya saçtı.

Açık kahve uzun saçları toplanmış bir tutam alnına düşmüştü, gözleri ışıl ışıldı. Zayıf yüzü kemikli ve erkeksi görünüyordu. Görmeyeli o da değişmişti.

   (Ozan)

"Kumru dışarıda sende bize katılmalısın." Bakışlarım onun yüzünden önce gülerek bizi izleyen halama ardından Erhan Bey'e kaydı.

Rol müydü bilmiyorum, ancak gözleri sıcak bakıyordu. Bir süre gözleri üzerimizde dolandı.

"Kumru, koruması olmadan gidemez." Karnıma gelen yumruk ruhumu sarstı.

"Sıkı denetim ilan ettiğini duyan kulaklarıma artık bunları gören gözlerim de inanmıyor." Halam oldukça neşeyle şakıdı. "Neler oluyor? Yalnız değiliz ayrıca ben boş değilim." Ciddiyetle babama bakan halamın gözleri doğrudan bakışlarındaydı. "Bir korumadan daha donanımlıyım." Dediği gibi boş değildi. Dedem onu ve babamı acımasızca eğitmiş düşmanlara karşı her daim hazır olmayı öğretmişti.

Halamın görünen hanımefendi kimliğinin arkasında yatan gaddarlığı bir defa görmüştüm ve sadece çocuktum. Korkunçtu.

"Bakma öyle Şenay, dua etsin yakından bir koruması var. Habersiz onlarca koruması daha var." Aralanan ağzın açılıp kapandı. Babam bu halime bakmasa bile ne durumda olduğumu bildiğine emindim. Kendinden emin bir şekilde güldü.

O halde babam her şeyi biliyor muydu? Bilseydi eğer bunun da hesabını daha acımasızca sormaz mıydı?

"Koruma çemberi sadece onun iyiliği için." Halam başını iki yana salladı. "Yine şaşırtmadın." Oturuşu daha rahat bir hal alırken babama yarım ağız güldü. "O halde söyle o korumaya bir adımdan daha fazla ötede dursun aksini kendime hakaret sayarım." Babam buna güldü. Tüm bu muhabbetler dönerken benim sadece yatağa gömülmek istemem çok mu saçmaydı?

"Sidar!" Babamın gür sesiyle yerimden sıçradım. Hızla etrafa baktım yoktu. Bu demek oluyor ki? Yaşadığım farkındalıkla gözlerim kararacak gibi oldu.

Çok geçmeden zemini döven ayak sesleri duyuldu. Yutkunamadım.

Kandırılan sadece bendim.

"Seni nasıl duydu?" Bir ihtimale sığındım. Tek kandırılan ben olmak istemedim. Yalnız olmak istemedim.

"Saatine o yokken konuşulanlar düşüyor." Öğrendiğim bilgi beni sarstı. Ben o duymuyor sanırken yaptıklarım aklıma geldi. Kalkıp onu da saatini parçalamak istedim. Yapamadım. Koltuğa çakılmış olmam yüksek ihtimaldi.

"Koruman duymuyor mu?" Kulağımda hissettiğim nefes Ozan'a aitti. Yerinden huzursuzca kımıldadım. Benden bir cevap gelmeyince bakışları ona kaydı.

"Beni de senin güzelliğinden korusun." Yanaklarım ısınırken ulu orta bu itirafı almak iyi hissettirmedi. Dahası o duyuyordu.

Ne amaç uğruna buradaysa öyle girmişti ki rolüne gerçeklik algılarımı yok ediyordu. Hala bana duyuyor gerçeği hayal gibi geliyordu.

Peki hayalse ruhum niye sancıyordu?

☄️

"Kumru bebeğim, iş için geldim ben buraya. Siz Ozan ile gezinin ben toplantımı yapıp yanına geleyim." Geldiğimiz alışveriş merkezinin girişinde halam muhtemel restaurant kısmında toplantı yapacaktı. Benimse ihtiyacım olan tek şey ceset taklidi yapmakken burada ciddiyetsiz kuzenimle gezinmek somurtmama neden oluyordu.

Belimde hissettiğim el beni kendine çekip yapıştırdığımda Ozan'ın erkeksi kokusu burnuma doldu. Ona şaşkınlıkla bakarken öylece izledi beni.

"Daha güzel biri çıkar mı sanmam ancak güzel biri gelene kadar yanımda dur kuzen." Gözlerimi kırpıştırarak baktım. Üzerimde hissettiğim delici bakışlar yalancıydı aitti.

"Şapşal." Omzuna yumruk atıp bir adım geriledim. Bakışlarımı ona değdirmeden etrafa gezdirdim. Gelmişken yeni kıyafetler alabilirdim.

Omzuma abanan kollarıyla beni kendine yapıştıran Ozan, iki büklüm olmamı sağlamıştı. "Ozan kes şunu!" Diye ciyaklamaya başladığım da o kahkahalarla güldü.

"Çift gibi görünsek ölür müsün Kumru?" Ciddiyetle sorduğu sorusuna henüz cevap vermemişken elimden tutup beni çekiştirmeye başlamıştı.

Ozan kaçığın tekiydi.

"Kumru en son ne zaman seks yaptın?" Aniden gelen sıcaklıkla yanaklarım alev alırken bir kahkaha sesi yükseldi. Ozan!

"Hasasiktir el değmemiş olmanı reddediyorum." Dudaklarımı sertçe dişlerken ona bakmak yerine etrafa bakınmaya başladım.

"Kes şunu dedim." Mırıltım ona gitti mi bilmiyorum. Eli yanağıma çıktığı an irkildim. Ona baktım gözlerindeki yoğunluk beni korkutmaya başlamıştı.

"Çok güzelsin amına koyayım, kuzenim olman benim cezam." Edepsiz hali ondan uzaklaşmamı söylerken ciyaklayan ses ile yerimden sıçradım.

"Kumru!" Hızla baktığım yönde Ezgi elinde poşetlerle bizi izliyordu. Yanımıza gelmesi uzun sürmedi. "Aranan kan bulundu." Diyen kuzenimi sadece ben duymuştum.

"Ezgi." Arkadaşım bize oldukça beğeni dolu bakarken yanımdaki adama ayrı bir uzunlukta baktı. Evet değildi ama o benim sevgilim olabilirdi ve bu kızda hiçbir ahlak kuralı mevcut değildi. Belki de sinirlerimi bozan bu durumdu.

"Niye bizimle olmadığın şimdi anlaşıldı." Tamamen yanlış anlayan ancak sadece bir unsura odaklanan arkadaşım bunu yapması beni şaşırtmadı.

"Merhaba ben Ezgi." Ozan yüzünde piç bir gülümsemeyle ona bakarken elini uzatıp kendisini tanıttı.

"Sevgilim değil Ezgi, zihnini gereksiz düşüncelerle doldurma." Tek kaşı havalanan arkadaşım beni süzdü ve yanımdakini bir an yok saydı. "Ulu orta seni yiyecek gibi bakması niçin?" Erkeksi bir kıkırtı duyuldu.

"Kuzeniyim ve kuzeni olmam onu beğeniyor olmama engel değil." Şaşkınlıkla ona baktı Ezgi. "Bir dakika kuzenini oldukça beğenen bir ben değilmişim demek ki." Aynı anda kıkırdadıklarında ikisine de iğrenerek baktım. Çünkü buradan baktığımda tam bir ahmak gibi görünüyolardı.

"İstersen birbirimize hallenebiliriz." Derin bir nefes alıp buradan uzaklaşmak istedim. Yanlarından geçmeden hemen önce Ezgi'nin tav olmuş bir şekilde Ozan'ın koluna girdiğini görmüştüm.

"Kuzen annem sende." Arkamdan bağıran Ozan'a gözlerimi devirdim ve o iki azgını gerimde bırakarak bulduğum ilk mağazaya geçtim.

Öylece durduğumda gözlerim şaşkınlıkla etrafı taradı. İyi bir markanın iç çamaşırı mağazasına bilinçsizce girmiştim.

İhtiyacım yoktu çıkmak için adımlayacaktım ki ensemde hissettiğim nefes beni yere çaktı, hareket edemedim.

Kalbim boğazımda nefesimi kesiyordu. Arkamda hissettiğim bedeni içimi gıdıkladı.

"Sağ köşedekileri üzerinde görmek isterim."

Ensem uyuşmuş yutkunacak halim kalmamışken. Göz ucuyla söylediği takımı görmek isterken buldum kendimi.

Erkeksi sesin etkisinden çıkamazken kulaklarım ondan kaçmak istiyordu.

Titrek bir nefes almamı sağlayan şey ise sağ köşeye baktığımda aynadan onun bana bakan yansımasını görmek olmuştu.

☄️

SG SİDAR! SEN ÇOK FENASIN. KCJDKCJXK

Ipagpatuloy ang Pagbabasa

Magugustuhan mo rin

993K 61.9K 40
"Bana cehennemi yaşatmana rağmen, sen benim cennetimsin Meira." Fantastik değildir. DİKKAT! Bu kitapta cinayet, cinsel istismar, psikolojik ve fizik...
1.6M 85.9K 47
En yakın arkadaşının hattını değiştirmesi sonucu, ona yeni numarasından mesaj atmaya çalışan Ada, aslında mesajı attığı kişinin bir yıldır hoşlandığı...
136K 9.4K 19
17 Yıl sonra gerçekleri öğrenen Bade, yıllardır onu arayan abilerine giderse. Azıcık dram. Bolca eğlence. Bolca aksiyon. Bir tutam da kaos. Daha...
319K 27.8K 17
Sertçe yutkundum ve kısık çıkan sesimle "Çok acıyor mu?" diye sordum. "Evet ama senin ölmüş olman daha çok acıtıyordu." dedi. Gözlerimin dolmasına en...