KARAYEL +18 (KBM)

By blackkgillerr

858K 17.9K 3K

Eski adı: KORUMAM BİR METEOR ☄️ Ben nerden bilebilirdim ki babam bana koruma atayacak? ☄️ "İçi... More

Tanıtım
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
ÇOK ÖNEMLİ
31
32
33
34
35

1

57K 604 183
By blackkgillerr

Malumunuz KİMSE BİLMESİN adlı kurgumu final yaptım. Nedense yapasım da yoktu ama zihnimi zorlayan yeni kurgulara açmak istemiş de olabilirimm 💋

Şimdii gelelim taptaze kurguma☄️

İYİ OKUMALAR

15.02.22

☄️

Sırtım sert bir şekilde duvara savrulduğunda inledim. Dişlerimi birbirine geçirdim sesim çıksın istemiyordum. En önemlisi bana bunu yapan adam duyup da zevke gelmemeliydi.

Saçıma asılıp çekiştirdiğinde eğilmek zorunda kalmıştım.

Burnumdan alıp verdiğim sert soluklarla nefretle yüzüne baktım. Öfke saçan yüzüne yıllardır maruz kaldığım nefret dolu bakışlarına.

Babama.

Uzun boylu kalıplı olan adamın saçları son iki yılda kırlaşmıştı. Benim aksine siyah gözleri bana içinde olduğum dipsiz acı dolu kuyuyu anımsatıyordu. Onun gözleri olduğum kuyunun dibiydi.

"Bir daha sakın!"

Ellerini saçlarımdan başımı ittirerek çektiğinde bir iki adım geriye savruldum. Nefes nefese yüzüne baktım.

"İzinsiz tek bir adım atarsan seni elimden kimse alamaz Kumru!"

Dimdik durdum. Gözümden artık tek damla yaş akmıyordu. Ben artık babamdan da bana yaptıklarından da nefret ediyordum.

"Yeter Erhan Bey! Ye-ter!"

Baba demeyeli yıllar oluyordu.

"Bana sesini yükseltme!" Havaya kalkan eline baktım. Ne yaparsa yapsın hiçbir zaman yüzüme vurmayacağını biliyordum.

Sevdiği kadına tıpatıp benzeyen yüzüme kıyamazdı o.

Annemin yüzüne...

İki yıl önce vefat eden annemin acısıyla aklını kaybeden karanlık işler müdürü babam bana hayatımı zehir ediyordu.

"Bana bunu yaşatma." Havadaki elini yumruk yapıp indirdi. Mavi gözlerindeki öfke parıltısı söndü ve gözbebekleri titredi. Şaşkınlıkla yüzüme baktı. Çok geçmeden bir adım geriledi ve omuzları çöktü.

Ben biliyorum bunun sonunu ve dediğim gibi de oldu.

"Kızım."

Ve evet babam böyleydi işte.

Vurur kırar sonra kızım derdi.

Eşek sudan gelinceye kadar dövmemişti ancak hırpalanmak alışkın olduğum bir durumdu.

Hiçbir şey demedim ve odama doğru ilerledim. Elimden hırsla kaptığı ceketimi fırlattığı yerden eğilip aldım.

Beni seviyordu evet. Ancak sevmek bu değildi. Sevmeyi bilmiyordu.

O gece annemle olanlardan sonra cezasını bana kesiyordu ve beni bu şekilde koruduğunu düşünüyordu.

Yanılıyordu.

Babasından görmediği sevgiye rağmen, annemi öyle seviyordu ki gözlerinde gördüğüm anlamlar bana sadece sevgi olduğunu bağırıyordu. Saf sevgi ve onu da kaybedince hali hal değildi işte.

Sözde beni koruyordu.

Sözde ailesini korumak için karanlık işlere girmişti ve sözde onu buna dahil eden asıl kişi dedesiydi. Hiçbiri umrumda değildi.

Ne babamın kim olduğu ne de ne iş yapıp kimlerle dans ettiği umrumdaydı.

Ben onun emri altında çalışıp gerisinde gezdirdiği adamları değildim.

Beni emrine amade yapamayacaktı.

☄️

Kendimi yatağıma bırakmış aşina olduğum bu hengameyi düşünmek yerine yabancıyı düşünüyordum.

Doğrulup üzerimden çıkarttığım okul gömleğimi yere bıraktım.

Her şeye rağmen yüzümdeki o aptal sırıtış vardı.

Kalbim hızlı çarpıyordu.

Görmediğim bir adama tav olmuştum.

Görmediğim bir adamın beni en mahrem yerimden tutup yaşadığımı hissettirmesine gülüyordum.

Şaka değil kahkahalar atarak gülüyordum.

Hayır, delirmedim.

Yatağımda uzanmış bacaklarımı iki yana gererek açmıştım. Bir elim istemsizce sütyenimin üstünden göğüslermi bulmuş diğer elimde hala varlığını hissettiğim soğuk dokunuşların ev sahipliği yaptığı tehlikeli, sıcak bölgemdeydi.

Sıcak ve sulu.

Gözlerimi kapattım, tek düşündüğüm kulağımın dibinde yakıcı nefesi burnuma gelen ağır erkeksi kokusu ve en önemlisi soğuk dokunuşları.

Sert bir nefes çektim dişlerimi sıkarken buldum kendimi. Derhal bu dokunuşları unutmam gerekiyordu.

Parmaklarıyla beni kavuran adamı görsem bile tanımayacaktım fakat dokunuşları...

İçimden bir ses bu durumu ilk defa yaşadığım için abartığımı söylüyordu. Haksız da sayılmazdı.

Ezgi geldi aklıma. Her defasında ayakları yerden kesiliyordu ve partneri değişiyordu. Ancak dahasını da görmem gerektiğini söyleyeceğini biliyordum. Her ilişkisinden sonra bana bu zevki yaşamamı söyleyen oydu lakin benim reddediyor olduğum gerçeği su getirmez bir gerçekti.

Dudaklarımı ısırdım. Bedenim gerildi biraz daha kendime onun dokunuşlarını hayal ederek dokunursam gelecektim sanırım.

Yine o dokunuşlar düştü bedenimin hafızasına. Titrediğimi hissettim. Soluk alış verişlerim hızlandı.

Sımsıkı yumduğum gözlerimi olağanca sıktım. Zihnimde canlanan görüntülere engel olamadım.

Bir parmağı içimde hareketini devam ettirirken kendi bedenini benim bedenime yapıştırıp duvarda izim çıkacakmış gibi hissetmekle kalmamış onun sıcaklığını da tatmıştım.

Ensemden kavrayıp başımı göğüsüne yapıştırırken zevk nidalarım onun tenine gömülmüşlerdi.

Tırnaklarımı omzuna daha güçlü geçirdiğimi hatırlıyordum.

"Geleceksin."

Bu durum karşısında parmak ucumda yükselip dişlerimi omuzuna geçirip ona yapışmış bir halde sarsılarak boşaldığımda gözlerimi açmıştım.

Derin bir nefes aldım. Bilmediğim bir adamın hayaliyle kendi odamda parmaklarımla kendimi becermiştim.

☄️

"Kumru!" Arkamdan gelen sesle duraksamış bir yandan da arkama dönüp bana doğru koşturan arkadaşımı izledim.

"Selam Derya." Kolları boynuma dolandığı vakit zoraki gülümsedim ve geri çekildim. Aşırı temas sevmiyordum biliyordu ama yine de yapıyordu.

"Dün gecem berbattı, inişli çıkışlı aşk hayatımla seni bunaltmak istemediğimden aramadım ancak Ezgi'nin nöronları beni dikerse şaşırmam." Yarım ağız güldüm arasa dahi meşguldüm. Düşünme Kumru düşünme Kumru!

"Ne oldu, aldatıldın mı yine?" İflah olmayan arkadaşımın bazen fazla aptal olması canımı sıkıyordu.

"Çok kırıcı oldu bu ama neyse öyle değil neyse anlatsam dahi bunu anlamayacaksın." Tek kaşım havalanmış adımlarım yavaşlamıştı.

"Bu da ne demek Derya?" Boyalı sarı saçını elinin tersiyle savurdu ve etrafa işveli bakışlar atıp koyu kahve gözlerini bana çevirdi.

"Yatak hayatımı anlatsam anlayacak mısın Kumru?" Yüzümü buruşturdum bunu neden bilmem gerekiyordu benim! Kafamı iki yana salladım ve sınıftan ilk adım atan ben oldum.

Ah Ezgi!

"Bak işte beni anlarsa en çok bu hatun anlar." Göz ucuyla Derya'ya baktım. Ezgi'nin olduğu kişiliğine memnuniyet dolu bakışlar atıyordu ancak ben pek öyle hissetmiyor ve hiçbir zaman da  İçimde filizlenen bir öfkemsi duyguya anlam veremiyordum. Ezgi'yi kıskanmış olamam değil mi?

"Ne haliniz varsa görün." Bir sey demeden yerime ilerledim. Fark edilmiş olmalıyım ki Ezgi üzerine çıkmak üzere olduğu Doruk'tan uzaklaşmış bana el sallıyordu.

"Kumru bebeğim günaydın." Bakışlarım ikisi üzerinde gezindi. Soğuk bir şekilde günaydın dedim ve yerime oturdum. Doruk da aptaldı. Kızlar arasında geçen muhabbetlerde sözde bana ilgisi vardı!

Her neyse.

"Bebek akşam ne yapıyorsun?" Her gün partileyen o hiçbir partide yanında ol(a)mayan ben. İnatla soran yine oydu.

Bıkkın bakışlarım onu bulmuştu.

"Evde olacağım." Memnuniyetsiz bir nefes bıraktı. Yüzüme yalancı bir sinirle baktı. Aldırmadım ve çantamdan eşyalarımı çıkartmaya başladım.

"Erhan amcaya seni söyleyeceğim. Gerçekten kendini eve kapatmandan o da şikayetçi." Sinirli bir soluk aldım. Her zamanki gibi fark etmedi.

Babam şikayetçi falan değildi. Arkadaşlarımın yanında dünya tatlısı bir adam haline dönüyordu. Dahası beni şımarık gösteriyor ve kendi isteklerini benim tercihim gibi lanse edip beni insanlara karşı zor duruma düşürüyordu.

"Kesinlikle konuşacağım. İnsan içine çok bu yabani hallerin nereye kadar." Çünkü başka derdi yoktu arkadaşımın beni eğitmek istiyordu.

"Konuşma babamla falan gelmek istemiyorum o gürültüye o kadar." Kestirip atmak istedim ancak haklı bir çıkışla karşımda durup mini eteğinden taşan biçimli bacağını tempolu şekilde salladı.

"Atma kızım sessiz mekanlara da gelmiyorsun." Derin bir nefes alıp bacaklarımı doladım. Üstte kalan bacağımı sallarken Ezgi'ye baktım.

"İstemiyorum Ezgi." Bahane sunmaktan da yorulmuştum.

"O halde bekle beni Erhan Karadağlı." Başımdan gitsin de ben hırpalanmaya razıyım.

Evet, babam arkadaşlarımın onunla her iletişime geçmelerinde beni cezalandırıyordu. Onlara yeteri kadar sözümü geçiremediğimi söyleyerek haşlıyordu.

"Ne yaparsan yap Ezgi. Şimdi beni benimle bırakır mısın rica etsem?" İstekli halime karşın yüzüklü parmaklarının sardığı telefonu salladı ve uzaklaştı.

Ceza yükleniyordu...

☄️

"Söylesene Erhan amca da izin verdi hala neden istemiyorsun anlamış değilim." Dişlerimi sıktım. İzin verdiyse eğer bu daha büyük bir cezanın beni beklediğini gösteriyordu.

"Ezgi istesem gelirim. İçimden gelmiyor bir şeyler yapmak bunu anlamak bu kadar zor mu?" Babamın attığı o yemi bir defa yutmuştum. Ağzımda yanmıştı dilimde.

Ceza olarak bilmem nerenin acı biberlerini kusturana kadar yedirtmişti bana gereksiz yakışıklı babam.

Aklımda canlanan görüntüler midemdeki yangını hatırlatmış kötü hissetmeme neden olurken tefonum titremeye başlamıştı.

Erhan Bey...

Bir şeyler söylemekte olan Ezgi'yi umursamadan cevapladım.

"Nereye gidecekseniz gidin. Cezan zaten hazır. Aldığın cezanın en azından hakkını vermiş olursun güzel kızım."

Ve kapattı.

☄️

Kumru

Ezgi

Derya

Continue Reading

You'll Also Like

682K 45.4K 31
Peyda, bir Gerçek Aile/Kaçırılmış Çocuk klasiğidir. "Şimdi, on yedi yıl sonra annem ve babam karşımda dikiliyorlardı. Onları görüyor, onlarla aynı m...
25.3M 901K 78
♌ İNTİKAMDAN DOĞAN TUTKULU BİR AŞK ♌ Küçük yaşta anne ve babasının ölümüne şahit olan acımasız genç bir adam... Edim Demiray. Daha on sekizinde uyuş...
5.8M 192K 98
Karan Haznedaroğlu. 27 yıldır her istediğini elde eden, sadece adıyla bile bütün kapıları açabilecek bir adam. Şimdi her şeyden çok istediği bir şey...
2.2M 72.3K 57
İtalyan bir mafya... Başka açıklamaya gerek var mı? Ters köşelere doyamayacağınız. Her an şaşırarak sürükleneceğiniz bir kitap hayal edin.. Sonra oku...